need MEMLEKETTE TAN re Ereğlide Eşine Rastlanmı- yan Bir Cinayet işlendi Konya, (Özel aytarımız bildiriyor) — Aldığım malümata gö- re, Ereğlinin Alpalı nahiyesinde müthiş bir cinayet işlenmiştir: Öldürülen, İzzet isminde bir köyl Asım, Fak ve İlyas is- minde üç kişi, Mollabay değirmenine götürdükleri İzzeti, eski bir kin dolayısile önce mavzerle karından yaralamışlardır. İz- | zet yere yuvarlanınca üzerine hücum etmişler, başını gövdesin- den ayırmışlardır, İçlerinden İlyas, sekiz kiloluk bir taşı mak- tülün başına indirmiş ve tanınmıyacak bir hale getirmişti öylerine dönen katiller, 24 saat içinde ele geçmişler, Asım, şeyi olduğu gibi itiraf etmştir. Adliye, sorgularma devam et- mektedir. incirlipınar Bu Yılın En Çok Rağbet Gören Yeri Oldu Denizli, (Tan) — Denizli urayının mesire yeri haline getir- diği İncirlipmar mevkii, bu yıl büyük bir rağbet görmü Mesire yerinin daha mükemmel bir hale getirilmesine çalışıl - maktadır, Aşağıdaki resim, mesireden bir güreyi gösteriyor. Turgutluda Define Aranıyor Turgutlu, (Özel aytarımız bildiriyor) — İstanbulda oturan Yuvans oğlu isminde bir Rum, Finans Bakanlığına başvurarak | ilçemizde define aramak için müsaade istemiştir, Beklenen izin geldiği için, Camiikebir mahallesindeki bir arsada araştırmalara başlanmıştır. Kazıya, Maliye memurlarının önünde devam edil- mektedir. kayi ire inle Köylüyü Aydınlatmak için.. Diyarıbekir, (Özel aytarımız bildiriyor) — Halkevinin dil, tarih ve edebiyat şubesi, köylülerine öz türkçeyi öğretmek ve yurd bilgilerini arttırmak maksadile Diyarıbekirin sekiz nahiye köyleri arasında bir müsabaka açmıştır. Bu müsabakalara erkek, kadın 300 den fazla köylü yazılmıştır, Komite, dil araştırma ku- rumu tarafından açılan sertaks anketi üzerinde çalışmağa başla- taştır, da onun gibi hüngür hüngür ağ- lamağa başladı. Bu ağlayışlarda gerçek bir aş- kın bütünlüğü ve yaş olup göz- | lerden fışkırışı vardı! Bekliyen ( Bekliyene Madam Anna bekliyordu: — Bu işimi ancak Bedi'ye gördürebilirim.. Biye, Bafra'lı bekliyordu: — Söz verdi, gelmedi. Diye. Tufan Tokatliyan'n pence- resi önüne oturmuş, sokaktan gelip geçen kadınları gözlüyor: — O değil, o değil. Diye sızlanıyor ve parmak hesabı yapıyordu: — Bir, on, on beş, Yirmi, yir- mi iki! Ve içerliyordu: — Yirmi iki gündür bana gö. zükmedi. Ne biçim kadın bu?, Etem Izzet BENICE Zi halı tecimenini nasil atlattı. | ğımı?. DEN Bunun başka türlüsünü dü- şünmene bir saniye bile dayana- mam. Hayatta hiçbir şeye gü- venme, fakat yalnız bana inan! Ve Nesrin bunu söyler söyle- mez: — Ferit seni seviyorum.. Sen benim ilk ve son aşkım- | sın! Ben seninim.. Gün bekliyorum.. Diye mırıldana mırıldana ba- şını Ferid'in dizlerine koydu, | içten gelen bir ağlama ile göz- lerinden pinar gibi yaş seli akıt- mağa başladı. Ferit te dizleri üzerine düşen bu gözleri yaşlı başa yanağını yasladı, tıpkı o Sıvas ilbayı değişiyor mu? Sıvas, (Özel aytarımız. bildiri. ylığa atanan Akif İyi- doğanm Kars ilbaylığına tayin e | dileceği haber verilmektedir. İ | Sıvasta da peçe kalktı Sıvas, (Özel (aytarımız bildiri. | İ yor) — Urayın peçe yasağ: etrafın. da verdiği karar, 30 Ağustostan iti- ilk edilmeğe başlanmıştır KUÇUK TELGRAF HABERLER! * Kırşehir, (Tan) — İstanbulda çıkan bir sabah gazetesi “Kırşehir- | deki tarikatçilerin o muhakemesi, başlığı altında bir yazı neşi Doğru olmıyan bu haber, b essürle karşılanmıştır. * Turgutlu, (Tan) — Malmüdür Hakki Gülay gelerek tinin sıralandığı Selçuk giden yolun iki tarafına akasya ağaçları dikilmişti POLIS Bir çocuk kuyuda boğuldu Dün saat 8,40 ta Yavedutta Tok- mâktepede 13 sayılı evde oturan mahalle bekçisi Şevkinin 6 yaşında- i ğ ile arkadaşı Sab- da oynarlarken n ağıtna gitmiş ve kapak taşını kaldırıp ke- nara koyacağı sırada kuyuya düş - müştür. Çoçuk, ölmüştür Ölü çocuk kuyudan tahkikata başlanmıştır. * İstinye caddesinde 88 numara evde oturan 8 yaşlarında Necdet, balkonda oynarken muvazenesini | kaybederek deniz kenarındaki iske- leye düşmüş ve sol kolundan yara- | lanmıştır. ! Yaralı çocuk, Şişli çocuk mesine kaldırılmıştır. * Dün saat 11 de Biiyükderede İplik fabrikasında çalışmakta olan Nusret, makineye ârız olar bozuk - Tuktan dolayı kolundan ve yüzünden alanmış ve tahkikata başlanmış» ADE: Uş de Gafışan kahveci eee kahveci Mehmet arasında.bir müşte ri yüzünden kavga çıkmıştır. Döğüş sonundi Mehmet, bardakla Tahsini yarâlamış, suçlu yakalanmıştır. * Dün saat on beşte Beşiktaşta Valdeçeşme caddesinde 108 numara» Ir evde oturan Cemalin on bir ya - şında çocuğu Ali, Taşlıkta Cemal biy gazinösunda oynarken garson tarafından kovalanmış ve bu sırada yuvarlanarak sol ayağının bileği kı- rılmıştır. Çocuk, Şişli Etfal hasta- nesine kaldırılmıştır. çıkarılmış. h ti * Dün saat 20 de Fi 1 kendi veya hasici sta- | Kaçak et satılıyor Nişantaşında, o Bakırköyünde ve Karagümrük civarında kaçak et s8- teldığı haber alınmış ve yapılan ara“ mada bu civarlarda bazı kasaplar sattıkları anlaşılmıştır. Bunlar hakkında kanuni muameleye başlanmıştir. Kapatı çarşıtamir edilemiyor Kapalı çarşinın tamiri, şehir plâ - ninih yapılmasından sonraya bıya - kılmaştır, Çarşının hangi kısımları- nın yıkılacağı, hangilerinin bırakıla- cağı ancak şehir plânı yapıldıktan sonra anlaşılabilecektir. Esasen şim di tamir mümkün bile olmuş olsay- dı belediyenin bu yolda harcıyacağı parası yoktur, Gönlü ne isterse onu yapıyor! Hiç üzerine düşmeğe gelmi- yor ! Ve dişlerini sıka srka karar- laştırıyordu: — Eime geçer geçmez, bi- rakmıyacağım onu. Ankara'ya götüreceğim. Metres yapacağım kendime! Bırakmıyacağım bir yere Ssa- vuşsun! Babalık yine her vakitki gibi küplere biniyordu: — Hanife, Hanife sen yaptın bu kızı böyle. Parasında pulun. da değilim artık. Gelsin, karşı- ma çıksın diyorum.. Öldüreceğim kahpeyi! Bütün bunların konuşulduğu, düşünüldüğü, kararlaştırıldığı gece ve gündüzde Yosma'da Perlin'le beraber Suat ve Çevik Beyoğlu'nda adına: — Modem Gençler Hamamı. Dedikleri bir banyo evinde, yazın çiplak kadınlara 25" — 20k— TERİMLER Düzeltiyorum! — Arsıulüsal şat- Tançta, oynamak veya almak kastile değilde yalnrz düzeltmek “üz taşlarından ld amağ mutlaka evvelden düzeltiyorum! diy mek şarttır. *Arsrulüsal şatranç di- liade bunun fransızdası olan: “Ja- doube,, kullanılmaktadır.“ Bir taşı tehdit etmek — Bir düş- man taşını, müteâkip hamlede ala- | cak duruma girmek. Bir düşman ta- şını alacak duruma girince bunu haber vetmek lüzümu yoktur. Yal nız düşman şahını alacak duruma girince “Kiş. diyerek haber vermek garttır. Hücum — Gayeye ulaşmak için yapılan hareketlere hücüm denilir Karşı taraf ya “müdafaa,, eder vey. hut da “mütekabil hücum, a göçer, Avanta — Hasma karşı elde edi- len üstünlük. Bazı oyuncular, ken. dilerinden daha zayıf bir oyuncuya karşı bir taş çıkararak oytarlar, Buni nesinin ak ve kara renkler üzerine yapılışının oyun üzerine hiçbir et (tesir) si yoktur, Bu, sırf hans biribirinden ayırmak için y. b2 t ayrı isimleri bulunduğu gibi (1) numaralı şekilde görüleceği (e), (d4). (€$), (05) hanelerme “orta haneler, ismi verilir. Hatta bunların etrafındaki on iki hane Je (orta hane) lerden sayılır. (at), (a8 (hi). bs) hanelerine de ayrıca (kö- Şe baneleri) denilie, Açmaza düşürmek — Bir hâsım taşını, kımıldalığı takdirde ya şahımı kiş'e yahut da değerli bir taşrır alınma tehlikesine düşürecek hale getirmek (buna hasım taşını mıklamak da denilir.) Açmaza düşürmenin veya mihla- manın bir misalini (2) numaralı se. kilde göstereceğiz: Şekil i (63) banesindeki ak At (Açmaza düşürülmüş) veya (mıhlanmış) tır. Çünkü bu At yerinden kaldırılacak İ ve ziyanı tespit edscektir. | Fatmanım duruşmalarına dün 9 un- HAKYERLERİ Deniz mazuta Boyandıktan sonra Ortaköy açıklarında bir kaza me Hicesinde batar içi mazut yüklü dir - banın denize doldurduğu mazutlar r taraftan birçok şikâyetlere se - olmuştu. Gaz kumpanyası bu mkâyetleri gözönüne alarak, Birin- ci Ticaret mahkemesine bir müra- mış ve bu müracaatta “de- neelemeler yaparak, mazutların yaptığı sarar Kurtu.uş yangını tahk katı 17 Evin kül olmasile neticelenen büyük Kurtuluş yangını etrafında ki incelemeler ilerlemiş ve evveice yazdığımız gibi suçluları adliyeye verilmişlerdir. Öğrendiğimize göre, yangını ir- faiyeye haber veren belediye polisi de telâşla yanlış malümat vermiş ve doğru olmıyan bu ' adresle itfaiye Papasköprüsüne gitmiştir, İtfaive » nin oradan kalkıp tekrar yangın ve rine yetişmesi arasında 10 . 15 da- kikalık bir zaman geçmiş ve kâdi- seye yetiştiği zaman mahilleyi ateş: | ler içinde bulmuştur. Bu husüsta tahkikata devam olunmaktadır * Yedikule Ermeni hastanesi baş- hekimi Serkisyar ile Astarar gare- tesi sahibi Manok Aslanyanın biri- birlesi aleyhine açtıkları o davalaı geçen gün birinci cezada neticelen- mişti, Müddeiumumilik, mahkemece bu karşılıklı davalar hakkında verilen kararı, het İki davanın tevhidi nok- tasından temyiz etmiştir. 9 Son Posta bir zabita haberi de yazdığı iddiasile açılan davanın duruşmasına dün ikinci cezada de- | vam edilmistir. Gelecek celsede, suçlular, müdafaalarını hazırlaya - | taklardır. * Mehmet oğlu Ahmet bir işçi, dün Sirkeci rrbtmında du- ran Konya vapurundan yk alırken çalıştığı mavnanın içine düşerek ya râlanmış ve Beyoğlu erkek hastane- | sine kaldırılmıstır. * Eroin kaçakçılığından suçlu Ahmet, Mehmet, Tahir, Kemal ve isminde cu hakyerinde başlanmıştır. Muha- keme şahitlerin çağırılması için kal - | mıştur. — Cumartesi günleri öğieden sonra çaışân'ar varmış Hafta tatili kanununa aykırı ola- rak cumartesi günleri saat 13 ten sonra bazı yerde mesaiye devam €- dildiği görülmüştür. Bunun Üzerine bütün mıntakalardaki, zabiti memur Tartnfa? einir'vetilerek "dikkatli bu - lunmaları ve kanuna aykırı hareket edenlerin cezalandırılmaları bildi » rilmiştir. Bir Yunanlının parası veri:scek a mahkemelerinde son davalar hak - kındaki kararlar bildirilmiştir. Ab- dülhamit veresesine sit davalar da dahil olmak üzere $ dava reddedil- miştir. Yalnız Evsadotopulo ismin- de bir Rum tarafından Harbı umu- | mide İzmirde Kredi Liyone banka- sına yatırılan paranın iadesi hak - kındaki dava reddedilmemiş ve pa- tanın iadesine karar verilmiştir. neden bir başkası. gittiği hanede bir düşman taşını alma: Bir şatranç partisi aklar ve kara- lar tarafından sırayla yapılan ham» İelerden ibarettir, Şatrançta ilk hamle aklarındır. Şatrançta (çift hamle) yalnız, ev. velce anlattığımz Rok'ta yapılır. Yanlış hamlelerin (meselâ şahin: olursa (84) hânesindeki kara Pil, dı) hanesindeki ak Ferz'i Halbuki Ferr'in değeri, alacak bir Filin değerine çok üs- tündür. Hamle — Her taşın gerek bir har kendi kendine kiş'e getirmek) dü- | günü 6-9-935 (Brüksel Sergi 'sinde İnhisar Malları Birinci Inhisarlar idaresinin — axsıyls" Brüksel sergisinde açmış Olduğ” paviyon büyük bir rağbet görm tür. Esasen idarenin bu ssrgiy€ tirak etmesinden maksat iniisar © mulâtnı bilhansa tütünlerimizi #T. giyi ziyaret edenlere tanıtmak Sergide inşa edilen paviyon sarlar mamulâtını en güzel bir kilde ziyaretçilere arzedecek DİL İğ, kilde yapılmıştır. Bu pavyon 2 metre murabbar üzerine bir Tüf mimari tarafından yapılmıştır. viyonun iki bürosu, iki deposu takriben 180 metre murabba:hdâ niş bir salonu vardır. b Salonun ortasında muhtelif ref lerde seramiklerden bir havuz Y# pılmıştır. Havuzun ortasından 8” na doğru yükselen bir kaskat hav Zzâşu vermektedir. Paviyonun dış manzarasında © zarı dikkati celbeden en karaktedif tik nokta cephesindeki (beş meli” yüksekliğindeki sigaradır. © Sl Paviyonun açılış gününden YL, bütün Belçika gazetelerile ve B© gikada bulunan ecnebi gazete mM habirleri şerefine paviyonda bit Şİ ziyafeti verilmiştir. Gazetecilere verilen bu ziyafeti iki gün sonra Belçika hükümeti ©. tisat nazırı, Braband velisi, Beükii. Burgonestri, o Belçika hüküm sergi komiseri generali, Brükf sergisi umum direktörü, “Tür&if hükümeti Belçika elçisi ile sergi” iştirak eden bütün milletlerin. miser generalleri huzurunda paviy resmen açılmıştır” Resmi mera” den sonra davetlilere marmulâtımlf dan ikram edilmiştir. Resmi açi akşamı Türkiye hükü general komiseri tarafından inhi ” sarlar paviyonunun açılışı şerefi Pale Degmond'da (160) kişilik m kellef bir ziyafet verilmiştir. Bu ziyafette de bütün inhisari#* mamulâtı ikram edilmiş ve bunla rin nefaseti davetliler üzerinde g9” İyi bir tesir bırakmıştır. Bu merasimden sonra | paviyf halka açılmış ve bazı günlerde #f yaretçi adedi takriben on bini bU muştur. di « kimizin mükemmeliyet ürümüzlüğünü kabul eden BelçiFi hükümeti komiser generalile diğer memleketler Zomiser gene * ralleri Avusturya, İtalya ve Frâf sa gibi on iki millet arasında inb” sarlar idaresini Brükstl 1035 Ars” lusal seigisi tütün ve tütün m lâtı Jüri heyeti reisliğine seçmişie”” dir. İnhisarlar idaresinin teşhir ©” miş olduğu cigara ve tütünler, içki” ler ve tuzlar en yüksek notla (Grand prix)yi almışlardır. ; Bu iştirakten elde edilen met” yam mamnanimssri—— 1 — Kismi bir iştirakle büyük b varlık gösterilmiştir. 2 — Türk tütün ve sigaraları Dİ i İ kere de Türk tütün ve sigaraları” dan daha nefisi bulunmadığını hs” ka ispat etmiş ve bunlar için ti imkânları yaratılmıştır. 3 — İlk defa olarak bura piya” sına sökmüş olduğumuz içkileri büyük bir muvaffakiyet kazani ve bu içkilerden bazılarınm eşi b lunmadığını içki eksperleri tesi etmişlerdir. 4 — Şimdiye kadar Belçikada * pınmnış olan tuzlarımız bura piyi i i İ sm ehemmiyetle alâkadar etmi$ bu sahada da iyi iş'yapmak imki?” olduğunu bize göstermiştir. Sergi Teşriniesvel sonuna İsÖÜ devam edecektir. Bu müddet m zeltilmesi kaide icabıdır. Bunun gok geç farkına varılır veya ilk du- ruma dönerek düzeltmek kabil ol- marsa bütün parti yeniden öyral fında sergide göstermiş oldu, in “faaliyetin semeresini almak bei kat'i ve müspet tedbirler alma! wi eden plâjlarm hasretini dindi ren çilgu. bir keyif sürüyorlar; yiyor, içiyor, yüzüyor, erkekle- şiyor ve dişileşiyorlardı! Lira: 600 Doktor Harbiye caddesinde sıkıştırılmıştı. “Akşam kar.İr ğı idi. O nekadar, atlatmağa ça- lışıyorsa ötekiler sıkıştırıyorlar- dı. * Doktor: — Çok para verdim. Daha hiçbir iş yapmadımz! Diyordu. Şeref: — Bayım, önemli ipuçları üzerindeyiz. Siz hiç tasala... sa- yın, yakında çok şeyler getire- ceğiz. Diye, Fazıl'ın vehmini kamçı- kıyor, iki arkadaş ta ele geçir- dikleri bu yağlı kuyruğu koy- vermiyorlardı! Çekişe çekişe doktordan yine para kopardılar. Ve Fazil; — 600 oldu ha...» Derken titriyen bacaklarının çökmemesi için zor tutundu, Ö- nu bu halini arkasından en iyi Sadık gözeliyordu: Hiç böylesine de rast'a- piadım. Hem para vermek i.te- miyor, hem de -ah bir şey olsa der gibi içi titriyoi Plânlı saldırım Güney kararını verdiği gün- den bugüne tasarladığı plânı, plânlı saldırmmını birer birer sx ra ile ortaya koyuyordu. Her- gün, ona davasını kazanmak, bâ- şarmak, kotarmak (yönünden kayıp değil, kazanç getiriyordu. Doktor, Güney'in bu plânlı sal- dırımı karşısında serseme dön- müştü, i i Genç kadın: — Neredeydin bakayım bu- gün? Kimdi o konuştuğun güzel kadm!, Niçin o hasta tazenin yanın. m kef | j ge” da çok kaldın?. Seni Harbiye'de bir kadı” konuşurken görmüşler... pa Niçin bu sabah yarım saat ken gidiyorsun? sasi Neden bu akşam yarımı kaldın?. li er , enimle bir yere gis” orsun!.. “kadın doktorla bir daha K” nüştuğunu görmiyeceğiM- Diye hergün bir iki ker€ sele çıkarıp gürültü €* doktor bunalıyor, kendisin rumak bin dereden sü riyor, sersemliyor, — Böyle şey yok!.. Sana yalan söylüyorlar». iğ | Bunları bizim gönen çekemiyenler uyduruyorlai , “Aramızı açmak istiyor başk? Benim gözüm senden i kadın görmedi, yine d€ yecek! Diye bir sürü kor: anma gönle TArkasi