6 Kasım 1942 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

2-SON TELGRAF-—6? inci TEŞRİN 1842 —e şaaanem ae aa -HALK FİLOZOFU TEDBİRLERİN FAYDASI Ktanbulda memurlar istihlâk kooperalifi #dile bir leşekkül mey- daua gelmiştir. Bu kurumun şim- diden on binden fazla azası var- dır, Vali ve Belediye Reisi doktor Lütfi Kırdarın delâlelile, — Basın Birliği mensuplarının da, bu kos- perat'de aza olabileceği kararlaş- darılmıytar. Koeoperatilin ilk iş olarak dağıt- tığı bazı gida maddeleri, aşağı yu- korı, piyasadaki fiatlardan yüzde kuk daha ucuzdur. Hayat pabaldığı ile mücadele edilirken, devlet ve mahalli ida- reler, her türlü tedb'ze başvuru- yor. İstanbul memurlar — istihlâk kocperetifi misali şunu göstermiş- ftir ki, iyi işliyen bir kooperatif eihazı çok faydal ve müsbet ne- ticeler verebilir. Bu — tedbirleri memuuniyetle Hadiseler: HTi SÖON TELGRAF BİR RÖPORTAJ DOLAYISİLE Bir arkadaşımız şüyle hir röpor- taj serisi ilân ediyordu: —«Yeni | zenginler nasıl para harcıyor?, Fakat Aiz, bu röportaj serisinii sıhhatine kani değiliz, Çünkü, üç buçük kuruş imâaaşlı - bir gazele muharriri, yeni zenginin eğlendi- & yere mavıl girip çıkabilir?. «NUH, PİYESİ Şobir tiyatrosunda dram kıs- | meada yeni başlayan ph *Nüh> dür. «Nuhe Nuhbim gemisini halırlalıyor, Fa- | kat, beş on arlisli bir araya topl- “ yamıyan sahgemiz, nasıl bütün | dünya mehlikatını bu piyeste bir | araya toplıyacak?, Akıl, sır ermez! VOĞU CEPHESİNDE «Doğu cephesinde son askeri — waziyet,. Bu, bir askeri makalenim / erlevhasıdır. Halbuki Ruslar ka- | palı bir kutudur. Dışarıya hiç bir | — haber sızdırmuyorlar. Buruda o- /— turduğu yerde, doğu cephesinin en son askeri vaziyelini kestirebilen bu mütehassıs muharrire şaşmı yor musunuz? ÇİTLENBİK AĞACI Çillenbik yağının — kilosu 865 kuruşa satılıyormuş!. İnanır mı- sinız, ben, çitlenbikten yağ çıktı- gre bugüne kadar bilmezdim. Yahuz mevsiminde, yaramaz çocuklar ,çitlenbik ağacına çıkar- | lar ve çitlenbik toplarken düşer. ler, B İ AHMET RAUF Milli takımımız (Akşam Erkek Saz'at Peşteye çağırıldı Macar tuthol federasyonu İs - tarbul bölgesine gönderdiği — bir telgrafla Türk Milli Takımın: 22 Kanünuevvelde Peşteye çağır - mıştır. Macar takımı dü bilâhare buraya gelecektir. Mizabi ve milli roman No, Z1 hAYT DA F B BİR PALYAÇO DÖRTCAN- BAZ BİR Dı-: HOKKABAZ grücüciye kadar pörtüde — öiön dür- I Bun Vadirisi mülerenmel — #ücr Cükj- deciğm.. — Söz wi E'DEL söe, n Bezi yöle.. İi sübap cavuş kızlar, Ratip hekee danda anüküramni bir ayk - korunlası | Hadn yacek Atndar şlaçniaaının yö- | Bot öpücüklü sahndlerie d Hüteriler sevda komtdisinin erbık ksliramam boy bos, kaş göz te polp Rulbin Cşiydi. Yalnaz Geüst e- Ki vç geylan be Staç, Ratp — bunuün Biraz budülaydi. Ha bermeyi # dörhal maca C: içladen Pahik mwye Ge bilyenk süylerip dürüyer- d — Bu Fibire olamük mazasa da REŞAT FEYZİ karşılamak lâzımdır. Çünkü, kos- | peratif, serbesi piyasadan binlerce | mülşteriyi almaktadır. Serbest pi- yasa, oldukça mühim bir kısım mahrum kalınca, el- iatları yüksek tulmakta asrar etmiyecektir. Alman tedbirlere karşı valan- daşlar sıkı ve ciddi alâka göste- rirlerse, bu tedbirizrin — mutlaka | müsbet wetice verceeği — muhak- kaktır, İstanbul memurlar istihlâk ke- opecatifi, bu şehiz 'çin çok faydıdı Bir teşekkül olmaştur. Bu kuru- amun faydası yaltız, ortak olan Tedbirlerin dalma bizim sıcak alâka ve samimiye tüni cağın: unutmamak İâzandır, Talebe yurtlarına talebe olmiyanlar da mı alınmış ? Ticaret maksadiyle hususi şa- hislar tarafından açılmış — olan Tulebe yurtlarının elde mevcut yurt talimatnamelerine güre tesi- satlarının tamam olup olmadığı- | nn — kontrollarına — başlanmıştır. Diğer taraftan bazı alebe yurt- larına talebe olmayan kimselerim de kabul edildiği haber alınarak tahkikta geçilm'yür. r bakkal dükknı ihtikârdan 7 gün kapatılacak Tepebaşında bakkal Hüseyin Oğlu Ali Ege hi küâreT uğ...... oğlu Ali Ege, ihlikâr suçundan milli korunma mehıkemesi kara e 389 kürüş para cezasna ve T g.ın müddedle dükkânınm kapa: tılmasma mahküm edilmiştir. Bu vesa kesbi kat'iyet etmiştir. Mektebine talebe alınıyor Sultanahmetteki erkek san'at mektebine bağlı olan ükşem san- at okuluna tesviyocilik, elektrik- Ççilik, dökümcülük ve marıngöz- luk şubelerine talebe alınmasına ! bu ay nihayetine kadar devam o- lunacaktır. Arzu edenler çalışlık- dorı yerlerden alacakları bonser- &lerle müfacast edebilecekler- Kazılan yol Hör izaktif n ziyedr acıdığı hüdi- s€ boşlar büşkadır, Banim de en çok â- | ğ yapılmı bir yölün, az aöt | ra, altndid bilmeten nç borularanın tak | miri iç'a sökülmet, kazılmasıdır. Geçen gün, şehrin belli başlı semt- lerirden birinde, hevüz yen! — yapılmış belon ve asddt bir yalün — kımidığını Zönüüm. Şimdi, orasi v bazın durü- yor, Toprük yığına Elde olmiyan se- beplerden dolayı bu yol katımış, bo- ZUULgGE, sadece acımır. Fukat, vakliy. l almmamış bir teddir yüzünden (se, — BÜRHAN CEVAT h uyüşmaz, Şendk yön yuna bu güzel Bi seyredecek, su Karclak küşede seyrettiğimiz rölleci ekranlıyacak ha. yelımızdan aövk alacuktık... Xe diye- yien şü Fahireye bümeen kil.. Fahirt de Cahkâsdel Başka türlü dü- sünmüyordu. Üstelik kadın arcntir saç. ştiyle endamını kmüne benzetrişti: — Su Cabide deckn aşile kacın acar Tasa girmiye ne halliki vandı Karıkif. Diye mütiş bi bikeyle dudeklarıı sarıyordu— Ratiple beti çoktar birbi. Tankai wevdik... O deha iki üç Katik bir mdşuka... Hem buna müşuka deni- eee e. Kâfr ikır ne yapkaş yapınıy eğlancığ başlan çıkemış.. Amma Gur... Ben bu oyumu onün yarıma bica- kırsam bana u futbolcu Pağere de- mtstoleri... âkisi de içlerinde yacan aşk öteşiyle meredca çıkk başemızat / Eğnr areya | | ToAmİŞ olaurdı Fenerde kadasiro- su biten bir mahalle Üçl n ZN KĞ Harp Vaziyet | Yatın üzerine Kafkasyada Alman harekâtı ve Mısır çölünde mağlüp Mihver ordusunun ric'ati ( Yazan: İ. 8. Eski Bükreş Ateşemiliteir ) tacbullular, kasnray sakmalığım bayr hrlar, Harbiyedes oldukça katlabahk Var ARurvaya badik. Aruta İutket Gil, Vaknatı güç çülmkyocdu, Bir. taraltun d yöürıyoruu. <— İçerld yör vür, binüe içeet ginş. dan, ve Pekai, vakranın bü Ürarıma #khuut detakilerin biç biri yerin. vyorda, — Nibayet içcelden yer var, seblm. Yic aldınış bekin yök. Nhayel vak- dayönamadı. , BĞ bu #ERhaNLİdE ne VEr, Uilatyeronu ki,,. Herken buruda durmak | istiyor, Bari kadıc'ar, kazlar içeni gir- | kr, Baksanım — biciçi, içeride — yar | uğunu söylüyor. Yice, kinsede haraket yok... Sahan- lğgkaki yoleulardan Dir iküs şigacu Tüle törüyor, bir kâçı, dişiriyı aynodiyof, Böskiler, öcündek yolcumun ensesdni soynadiyortur. XYaz sıcağında buram buram V€ dö- celben, e.b.nuımgu.ıırıaışgn.ı..x halka getlemedi, Btraüm üçmali, nepdleri Lezamna köperoslL... u—u. o zanraan, herkce meamuc ve rakat olur. Anına, asr mesete, güliba, vadmana, daha değeusu, kapeya yakın — bulün- mük... Arabalarıı etraf açürma, pek | l6 yan köpı dake açılabiller ... — | Bugüntcü he ahzrlimda — dumtak velmrdz yüründün, tramwaylara bindp Keytciyor R.SARİT ha İnmeyi biz Üniversitede spor teşkilâtı Üniversitenin yeni sene tedri. satına başlaması dolayısiyle Maa- rif Vekâletinin övvelce tayin el- tiği üç spor muallimi gereken spor teşkilâlni kurmak için faaliyete başlamışlardır. Fatüh kazasının Fener nühiye- Sine bağlı Hamemi Muhiklir. ma- hallesinin kadastrasu tamamlanı - mıştır. j Alâkadar gayrimenkül sahiple- l Fi iki ay içerisinde itirsz edebi - ” arkadaşimiz Cemal Nadir Güğeein <Amaabey> adiyle — aöşrede- ceğrl haber verdiğimiz hafislik, — si. yöcl Mizeh KKGNRUMUNZ hazırlkları. | öğrecilniş- | tr. Meomuanaın çedacağı günü okuyus alarımaza erca. bildineceğlz. Rumf 135x | K İ ei tası | HİZİR Vi yvaL #ekmdetl hinzamı derhal değişlirerek BAD ve kedsin binec tebesadim alış ve- — Dplu Seği nu Cahideciğim?, İleiz Gösular bitibisine bu kadar berasmez- lerdi... Cahide kuvrumus dudaklarım, sardı: hei öe — Amün katdtşim sakın bunu kön- db!'.ı' iyeyler deme... Soncu ülşen bi parça olur hal... Öy- leğabu kadik mepbur Vir aei Dü aömmtk kolay mı?, — Ne münastbet cenam? Ben — bir daba orun surulina bokar mayim ki — A büyük söylüme kardeşim... Ne Öt olsa gami şeketle memursunuz. . İşe dec islertez konuşueslesınız.. — Allah göslermmsin! Ni Buz Olacakımışım Bu yaç-) tisrındam sonom ona bir daha solüm | bile vermenz... - Bekslum o da buzün yediği tokat- İarit acısei unutacak mi? .. —- Uculaan unutmama bana n Öinte- | viz | Hmt | <0 — 386 çifte> yapılmıştıı DÖĞU VE MISIR CEPHELERİNDE: TL. Toşrin aşrımın Hdani hadlası gi Doğu cöpleminde ne olmamaşlır. Hemen düve — edeyim, ki Almamurn Kafkmeyade —arta kenim- de— Nelçik ve Alagır mevkilerini zap- Klmesi sirsteji bakımından pek önen- H değiklir. Siüngerdda, Almerlerin bopyoküm yepecaklarını ttmin ct miştk. İci A'mam tümeni İle yenidin tağreyea geçen Alman orüsü, Rus ü — önümde tçkrar Hadtsne göre geri — plis- | kürtükrüştür. — Mureşal T"ı—xıutl', gehrin Şimadinde — yandancı ordu — ile | kurlarış tatrruzleri yaçmnaya — dovam | #dyor. Bu srada Conupta Ka'n acdadande Rus tüversinn de fazlı ke Beçlün dmir ök habetler geei 'dedir. TI 'Teştin sonunu ümdaz, Stalin- grüdin Münammen Güşeeğne ve — AL mmn erdesunun aşağı Volga — boyunl yeğiie yörkeğebileceğine doi orlade biç bür çinzme yakekur, Kati d, Rus'ar ceniklaniz Tüs «pe ve Croany kesimlerinde sk sik | membil trücumlar — yapmak suretiyle Syi Cayatıyorlar, Hurulura imryı Bü- Tülen Almen — Rumtn Kat'alırı İK yorulmuş ve yıprarmmaş — olacaklar Ki döri hareleslleri pek Oula ağırl #iş ve terrumlerı da ö gler Feftat orla kesinde Almanlar etiğlmiz Yeçiile— — Vibdi Kafkas şetinine — doğrü — tasemiz ekalşlerdir. vdakleri malümsa göre, 2 de ihtivu eden bir. Al- men — Rwymen ordusu Wecf Kafma. Ban 80 kilenetce Şürmline ve Grozağ'- t 143 klemetre Babısına kadar ilec- kmbAe, Bu sretle, gercik Viadi Kat- | kes Ve görükme Groeny petul zaham | ;aku; Bir tehdkt karyunmakı bulunmmal- ıwmı borükce, Rudların bi AL | dürmüş Dema ilerleşişini dürdürmani ve hat ( Tesek yunundaki kuvurtlerle Buti - Gamrelnde mukabi taarrımm göçme- # çok arhtünekdir. Almânların kışa kadar Conubl Kefksayaya — incveğine Üdün, El AkstAn'ç 28 — 30 kilor: fuz. | çok Hasdles | | tühe X- Ttan he aklyu. eei söceçdü | eet Bllral vermemekdir. Mi cephesine gelince, Nülivor oe düsü 12 günderiberi devam eden ve CEpİCU Şinal kamamdan orulya — ve © Bru yayılan Kİ Alemin meş- dan AWİACvbOSİNİ lamamniyle — kaybel- ariş, Rorrentl'in pacisik atiskandan Çer kon ve Çöle kacılmış tebiye olan ağ- ler in buskarak geri çıkı- müştr, İcglüz ordusunun sağ cenahi vtre vanda ve €üs yol Gzerince bulunaa Seyei Ahdürrtman'a vavmış ve bal- 4 BiSK Göğrü göçmişti, Bu vEsİYette — Romatel beli di Merm Marcuh'u kadür . Çeklip orula veya Heltya peçidindir Tutunmak tdiycode. Wr, Fakat şimüklün sonne Cesupla bu- lutmun İngeliz sol conuhu, açık çöle ka- vuzacuğından — çevinme ve — kuşatma mancvreleri yapmıya imleln bulacak- tr. Zaten Rommel'in Cenuptaki kuv. VEKİCİN ön SONETE ZEFİ elimesi ve ora. vetli aeiçilir biralanası öa, - e bir. İngiliz mümeyresine düğini gösleriyar. Açaba Miühver orduzu, uğmdığı Bübiyetle ddnci bi meydan mur TEMİYOYOk kadar ezldi mi? neve bu Bizkn görüşümüz göre, Mehwer or- düzü belii Masir — Libya hududundu. | Ü bi milsdetikem — mevklere deyararık tuknsblr, Bu da, dakibe geçez İngi- Hiz ardusa ile Mihver ordunumun — çe- kilen Büyük kammt — anesndlatıi — riest mrsafesini çebuk eçmasıma — bağlıdır. Bu da çok Büçtür, çünkü İngiliz or. su blr değil bir kaç meydan — imulra- Xei vermekk ve — Milver ordurunu miyle mağlüp evak gayeayle Dede bılunez. Nühver ordusunu — ge- termiştir. | oldu ki, MAPXEMELERDE: yatmak istemiş. Her iki tazalın da zengin olduk- lar; kıyafetlerinden, giyimlerin - den, kuşamlarından belydi. Bv- welâ davacı Artin söz aldı — Bundan dört sene evvel, rah- metli Antrahik ustaya bir kotra yaptırdım. Amma, ne kotra o du! Görenlerin ağızlarının - suyu Antranikustanın yapısı oldu. Ondan sonra da ik usta... Herkes, be- n: «Kotra değil.. â- | detâ yat,» diyorlardı Ser üzerine yelağını, yaz geceleri, hakikalen üzerinde yal, Herkes yat deyince, ben de kolranın adım Yat koy- durm. Amma, yatın da ismi öyle hakikdlen efendim, 15- Mi, Be yana ya- yara yara gidiyordu, Herkesle beraber, bizim Zare- nin de ağzırın suları akmağla baş- ladı yata.ı. — Kuzum Artin! dedi, nereye yaptırdınsa söyle de ben de yap- | tıroyım bir tane.. — Yaplıramazsın, dedim,, onu yapan fabrika iflâs — bandırasını çekti, Antranik usta fahmetlik oldu. Ondan sonrş tuüturdu; | bana sat'.> düye, Olmaz, dedim. Yenisini kime im. Kendi kotrasını ve- rip üste para tekiif etti. Onu da kabul etmedim, Senelerce peşime düştü, Bir-türlü razı edemedi; Bu yaz bir sabah kenara gel- dimse ne göreyim? — Yat kenara yatmış, batmış. Hatırima bir şey gelmedi, Amma, neden battı di- ye de düşünüyorum. Yatı çıkart- tırdımsa, bir de baktık, dibi- de- tinmiş. O vakit anladım ki, Zare plirmiş bunu, — Maksadı, yatı tirp üstüne yatmak, Çünkü ben çıkartarmadan; dedi; artık yat yan Bana sat; çıkarttırıp «Yatı yettı, batt. nında hizmet eden - Karabel te söyledi ki, Zare Mığırdıça yüz li- Fa vermiş, yatı deldirmiş, Bin lira zarar ziyan isterim. Zare 'nkâr etti: (Devsmi Sa; 3, Sü: T de) z Turk Denizciliği Tarihinden Bir Yaprak ıj_ YELKEN ve KUREK Yelken ve kürek devrinde, 'Türk denizelliği tarihi, kahraman- hık deslenlarile doludür. de, 1 Temmuz denizeilee manda, kahraman gemicile. ün baş döndüren deniz a - kınları, Akdeniz e Atlas ve Okyanusları — seferlerini, topluca —anlatı zife brkden, Fakı himizin bu altın yapraklarını Dir kere daha çevirmeğe başla - medan, o yelken ve kürek gö - larındaki «Gemi> yi tarif etmeğt ki gemlcilerin, O uzun seferleri ne zorluklar içinde ve ne büyük tehlikelere güğüs gererek başar - dıkları oydın olarak anlaşılacak- tır. Gemiler, evvelâ, yelkenli ve kü- rekli olmak Üzere iki sınıfa ayırm Tırdı, «Kalyon» denilen yelkenli getnlier de, barp kalyonları ve alirdi. hrkler, rüzgârın esiri uhn kalyon sınıfına pek rağbet etmez- Terdi «Çektiri denilen kürekli gemi- der de, yelken, gemileri yürüten ânsanın bazusu kuvvetine yar - k kullanılırdı. Çekliri- ler, «Oturak, tâbif edilen kürek- Ç Sıralarının sayısına göre isim- bir küreği çeken kürekçi se da artardı. Bede çektirilerin on 3 10, en büyükleri de bugürkü tâbiri tirl sınıfı gemilerin istmleri şun - fardır: Firkata: 10 — 17 oturak- olur- lardı. Her küreğini 2 — 3 kişi çe- kendi. En büyük bir firkatada val tüz 101 nefer kürebçi bulunurdu... : 18 — 19 oturak ölür. yelir Yazan: gi |ııoşıınnıııoçı lardı, Her küreğini 3 kişi çekerdi. 19 oturak bir perkendede 114 » rekçi bulunurdu. Ğ M otürik büyük bir kalitada 192 refer kürekçi butunurdu. Kadırga: 25 oturak — olurlardı; 'ber küreğini 4 nefer çekerdi. Mavuna: Kadırganın daha yük- s€k ve daha geniş bir nev'i. Ma- nevra kabiliyeti az, fekat, denize dayanıklı ve fazla cenk eri alabi- hrd, Başlarda: 26 — 35 oturak olur- lardı. Her küreğini 105 kişi çeker- dü, Türk donanmasının en büyük gemileri olan 95 oturak Tür beş- tardada 420 kürekçi bulunurdu. Paşa baştardesi: Amiral gemi dir, 38 oturak olurdu. Her küre- Gini 7 kişi çekerek, Paşa baştar- desinde de $04 nefer kürekçi bu- lunurdu, * Çektirilerin mürettebatına ge- lince; her gemide üç sınıf halk bulunurdu: 1 — Kürekçiler, Forsakte. Ge- esirlerinin h. lmııa delikan- ırdi. Bunlar, ge - miler tersanöde iken teesane zin- derında muhafaza olunur, sefere çıkılacağı zaman, zincirlere vu - rülarak ve bisbirlerine bağlara - rak gemilerin laza çakılırdı. Sefer dönüşüne ka- dar orada kalırlar, yemekleri rek başında yerler, nöbetleşe, nö- betleşe, kürek beşında uyurlar - dr. Daimi ve şiddetle bir nezaret! altında tutulurlardı. Dilimizdeki *Kürek cezası kürek mahkümi- gelimeleri butsdan |dir., Donanmanın yacak kadar esir. bulunamadığı zamanlar, İstenbula iş âramağa gelen Anadolulu ve Rumekli saf, toy delikanlılar, * rilip gemilere sokulur, sefer 20 - nuna kadar sağ kalırsa, sefer dönü- erbest birakılarek eline de | harçlık verilirdi, İhti- | yacın bir kısını da, umüm! hapis- hanelerdeki mahkümlarla temin olunundu. 2 — Azebler, bunlâr, bugün «Tersanelis yahut «Deniz cake- ri> dediğimiz asıl gemictlerdi. Ge- miçilik, imeslekleri olmuştu. Dev- let hazresinden, üç aydan üç a- ya ve gündelik hesabile ödenen bir ücret alırlardı. Bunlar, gemi- nin büyüklüğüne göre, 8 — 60 kişi sesenda değişirdi; ve içle - rinde mütehamsıslar zabitler şun- landı: Reis, geminin kaptanı idi, Ge- mtün durumundan ve cenklerde mânevrs — ve hateketinden mes- uğdü, Tersane kaptemları, başla - zından — bin bir macera geçmiy, tecrübeli deniz kurtlar arasından seçilirdi. Geminin idaresinde mut- lak hükimdi, sAfancı» denilen yirmi zabit; ki, icsbında, en tecröbelileri relse vekllet Gdbilirdi. Harita, pusla- ya bakarlardı. İçlerinden biri, «O- dabaşı» ünvanını taşırdı, geminin dahilye zabiti, inzibat âmiriy, Dümenciler: Her gemide, betle vazife gören iki usta dü - maerel bulunurdu; emirterinde iki mülehasız tayfa bulunurdu. Yelkenci: Yelken manevraları: za, yelkenlerin muhafaze ve ta- mirine bakardı. Maiyetinde ki mütehassıs tayfa bulunurdu. San'atkârlar: Her gemide iki kürek yapttı, iki kölafatçı, ve iki tüccar bulunurdu. 38 — Cenk erleri: Bunl. Gülere bindirilen asıl ınuhlnphı— acını karşıla- BKSUN ASAUA :.İl'llll'lnl SONT3sı 4 Yazan: AR Kemal SUNMAN Yakında japonların taarruz e“ | decekleri ihtimallerinden bahse- | den İngilizler bunu kazadan yap- mağa teşehbüs etmeyi japonların daha uygün görecek'er'ni zanme- diyorlar. Bu itıbarla y'ne Birmam | ya hatıra gelmektledir, Barmanyalı içia $mdiye kadar — söylenenler yazılanlar owt neşe eli, hayalı gördüğü gibi ularak bü günkü eğlencesini feda etmez ol duğunu anlatırlardı. Öyle ki Bir- manyalının bir gün büyük büyük siyasi dedikedılara karışacağını hatıra getirmiyorlardı. Bu siyasi dedikoduların ne olduğunu da bu barp göslerdi. japonların — Uzak Şarkta hazbe girmesi üzerine or- tabğa yayılan neşriyat henüz umu tulmamıştır: Bütün Birmanya ja- ponlarla beraberdir. Birmanyadan sonra Hindistan da japonları hek- liyar.. dendi. Hakikatte Bi gelmiş, fakat daha zi- yade japouyada bulunmuş olan bazı gençlerin faaliyeti küçük gö- rülecek gibi olmamıştır. Bunlar menilekitlerinin Btiklâlini istiyor- lardı. — Birmanyanın eski bir tarihi vardır. Fskiden azametli büküm- darları olan Bimanya şimdi nedı müstakil olmasın?. diyorlardı. Lâkin Birmanyanın istiklâli hariçten kuvvetli bir devletni as- keri vi syasi yardımı olmak lâzım gelecek diye de japonlardan bu imiaveneti bekliyenler vardı. Ba- nunla beraber Bümanyada halkın çoğu bu gübi siyasi emallerle alü- kadar görünmemiştir. İklim Atiyaçları arttırmadığı i- çin hayat daha kolaydır. Hayatın kolay olması neşeyi arttırımak i- çin vesileler aranmaktadır. Onun için Birmanyalı eğlenceye düşk dür. Hayatı gülerek göçirmeyi se. ver derler, Ne çare ki gülerek ge- çirilmek islenen bu hayat günün birinde birdinbire acılaşmış, Bir- japonlar Birmanyaya istiklâl getirecekler.. İngilir ordusunun işi çok zor- Taşmıştı. - Yerli halkın bir kısmı japonlarla beraberdi, Hulüsa ja- pon beşinci kolu Birmanyada ze- mini hazırlamak için az mıştı. Fakat - Birmanya bir kere japonların eline geçtiklen vozra orada Birmanyanın istiklâli için ne yapılacağı merak edilmekte, japonyadan bu maksatla yerdım beklemiş olan Birmanyalı gençle- Tin ümitleri ne dereceye kadar ta- hakkuk edeceği düşünülmekte idi. Japonların aldıkları yerlerde na- Çünkü bugün harp hali var, fev kalâdelik devam ederken başka ne yapılabilir?. gibi mülühazalar hatıra gelmektedir. Fakat İn; Tz tarafı için bu mevzuu tazeleyti ea yeni bir hal vardır ki 6 da Birman- ya halkından birçoğunun hududu aşmağa muvaffak olarak Hin dise fana girdikleri ve barımacak yer aradıklarıdır. e eee — mamn di, Kürekçiler harbe iştirak et - mez Azebler de, cenk sularında, geminin manevresile meşgul olur lardı; deniz enginin, uzaktan tap, tüfenk ve ok Jle, gemiler rampa ettiği samanda balta, kı- lıç, bançerle, hattâ boğaz boğaza döğüşen gekerleri bunlandı. Cenk erleri: Deniz seferine memür edi- len yenileri taburları ile sahi) cya- let ve sancaklarının deniz cengi ile mükellef tutulan timar ve zi #met ve hâs sahipleri ve deniz cengime memür topçular idi, Gemiye, büyüklüğüne göze 100- 300 cenk eri konulurdu. Meselâ, Paşa başlardesinde: 504 kürekçi, 60 bahriyeli ve 306 cenk eri ki, dokuz yüz kişiye yakın insan bu- tunurdul üniralin, Erkândhar yesini deşkil eden maiyeti ha dan geyri, çenk esnasında kendi- sini muhafaza eden on. adet bi- rinci stm£ pehlivan tirandazları bulunurdu. g #k donanmasının — büyüklü üklü BO — 140 parça gel mürekkep olarak sefere — çık gödönüne — getirildiğine göre, bir tek geminin yapı maİzemesini de gözden geçirmek — her halde daydalı olur; işte gelecek yazımın mevzuu da bu olacaktır, “Reşat Ekrem Koçu