3 Ağustos 1942 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

3 Ağustos 1942 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

D4 ih yem—nıı.rd..ıı sarfı nuzar edölmiş 2 —SON TELGRAF— 3 AĞUSYOS 1M? aa ea Nne l RR AA D aninlaaamamarn HALK FİLOZOFU BULMAK Sanıflaşmak demokrasyaya yaraşınaz. Sımıf ve imtiyaz da derece, demokrasi ile zıd hal- derdir. Fakat, bir içtimai seviye vardır ki, birlakım derecelerin kabulünü zarüri kılar, Bu de- recelor, torbiye, bilgi, zekâ ve meslek kaymetlerine göre sıra- Tanır, Bu bakamdan vatasdap diğer ilade ile, birtakım içümal se- viye zümreleri arzeder. Her zümrenin hayatı bir baş- ka âlemdir. Şartları, tetakki- keri, götgüsü ayrıdır. Geçim ve maiyet tarnı farkdıdır. Mali im- kânları çok değişiklir. Bu ba- kımlardan, her zümre bir ku- tup olduğuna göre, bu kütap- ların yanşana bulunması veya bir nektada birleşmesi, insana garip bir manzara yerir. Meselâ, umumi bir bahçeyi Bgözününe getiriniz. Orada olu- “AĞUSTOSUN YARISI Ağustesam yarısı yaz, yurısı kış- tır, derler. Bu sene de öyle mi ola- cak, bilmiyorum. Fakal, mevsim başında, sayfiye evlerinin kiralı- rını todkike başlıyan komisyon, bir tivayete güre, hâiâ tedkdi me devarı ediyormuş. Ağustos orlasından sonra, şid- detli rüzgürlar galiba, ba komis- O yenun vazilesine nihayot vere- ceki, KADINLARDA YAŞ MESELESİ Kadımlar racelisinle yaş bahsi konuşuluyurdu. Bir bayan besüz yiemi dört yaşına basmak üsere olduğunu söylüyordu. Bu zarada saleva on, ou iki yaşmıda bir ço- cuk girdi: — Ame, diyo seslendi. Riraz evvel yaşının 24 olduğunu söylüyen bayanın yüzü k pkırraızı olmuştu. TRAMVAYIN İÇİNDEN Tramvay hmcalınç kalabalık, Karaköyden Bunkalar eaddesine sapılıyor. Bir yolcu inmek istiyor. Fakat, no mümkün, kolumu kıpır. datamıyor. — Yahu, diyor, burada inece- | Üim, Bankalarda... Birisi cevap veriyor: — Ne yapacaksın, birader, şim- di tatil santi, bankalar kupalı., PLÂJLARIN PAHALILIĞI < Yazlık mevzusardan birı de plâjların pahalılığıdır. Geçen gün bir zat şöyle diyordu; — Boreket versin plâj mevsimi en dazla iki ay sürüyor, ben, plâj- Tarın pahalılığından siyade, plaj- Turdan yapılan şiküyetlerden usa- | ü zuyorum, AHMET RAUF Güzel san'atlar akademisi sergisinin müddeti uzatıldı Güzel zanttlar. âkadlemisinde | geçen ayn on sekizinde açıdmış | olan ve evvelki gön NHt Şefimiz tarafından da ziyacet edilerek takcür edlen serginin venunıt alika üzerine bugün ka- Ill ekedar hah- alundürülücaktır. - Üsküdar hava kurumuna bir leberrü Üsküclar Batpazarında eski de- mir taciri Febmi Önal; hava ku- Tumuna verdiği — tashbüdünden o büşks 100 Bza tebemiü —ederek anubitine nümunci imlisal bir höcekette bulunmuştur. Kadıköy karasındaki deşe iş- İHTİYACI REŞATFEYZ rurken, isteriz ki, TT | ki bütün Insanlar, kendi sevi- yemizde olsun. Eğer, sağ yanı- mırdaki masada bizden üstün, 801 yanımızdaki masada bizden aşağı seviyede insanlar oltur- muşsa, — rahatsızlık — duyarız. Çünkü orada üç kutap bir ara- ya gelmiştir. Halbuki, bu üç zümrenin hayatı da bir başka ve apayrı bir âlemdir. Hususi bayatmda, berkes kendi üâle- minde olmek ihtiyacındadır. Kendimirden farklı seviyede insanların yammıda, kendi âle- mimirde elamayız. Burada ©- turmaktan — rahatsız olmuşuz- dur. Bir daha sefere, kendimi- | ze,kendi seviyemize uygun bir Glem ararız. Bu âlemi oramak, bulmak id- rak ve ihtiyacı insanların ket» di dereceleri olganlukla. rını gösterir, Hepimiz, bu idrâk olgunluğunu güstermeliyiz. Halkalı iraat mektebine leyli ve meccani talebe alınıyor | ? Leylâ ve meccani olan Hakalı Zirsat melgebine bu şel 15 - 18 yaş arasındeki orta mellep me- zunlerinni imetihamla ehemasına başfanılmıştır. Kayıtlar hir eylül Sök> günü akşamına kadâr de- vam edecektir, İmsihanlar on ey- K porşembe günü — şehrimizde tülkçe, hesap; fizik; kimya ve Ulümu tabiiyeden cra olunacak- tır, Bdi » İnhisarlar idaresi yirmi üç milyon şişe mantarı arıyor İehisarlar Wlaresi müskirat şi- şelerine Tamter temini için çe- kiden Mmüşkülüt; vuzacı dikkate #larık mühim müktasda mantar | satın alıp stok yapmayı katarlaşı fırmıştır. Bu ay 20X25 eb'adında yirmi müğyon rakı şişesi mantara, Sekiz yüz kin Hkür ve kolonya mentarı, ÜĞ milyon büş yüz bin şarap mantarı, iki yüz bin galen mantanı ve 40Xİ0 eb'adırıda da €i bin fıçı mantare pazarlıkla satin slmacaktır. Geceş bir aile uyarken ev çöktü, bir kadın öldü, iki dorunu yaralandı Bergama (Husust)— Kazamıza #raza tibi Zeytindağı nohiyesi- min Koyunet köyünde Bozyerler Tmevkilinde Alime isminde elli yaşında bir kadın torunları ki ya- şımda Alrmet ve 3 yaşında Cavit gece vakti evlerinde uyurlarken ee birdenbire çökmüşt enkaz alından ağır yaralı olarak has- tsreye kalllarılarışlardır. Sebze ve meyva Sebee ve meyva pahalılığından şikâyetşer devum elmeaktedir. Gü- Hba, artık ucumlamaları ümidi de sabzenin en ucuz ayları olundu. Bundan sonra, sonbahaca doğru gödilcceği için, meyva ve sebaenin daba fazla bolaracağı ve ucualıya- cağı ümit edilemez. Halbuki, bru yıl, sebze ve mey- vanın bol olduğu söylenmişti. Bu tmadilcler zamana mütehanmmil olmadığına ve sakkmamıyacağı- na göre, İstanbulde, bu yaz, sab- ze ve meyva fietlermin nasıl ucuz. Jatılamadığı naktası öldden şayanı mmeraktır. BÜRHAN CEVAT Ce TARVIM © | BHIZIR 90 ! Mcrt 21 1 942 Ay AĞISTIS | Yelkozli gemi artık yıııııyor muyuz 7. örde Bir makale — ckumuğ B Dünya vaziyeti dolayziyle, yek beenli gemelerin ehemmmiyelni tebarüz güleiyor ve yelkenli gemi — devsine —bir takam şartlaria— dönmek (âzım gelâğini anlastıyondu. Hele, bidem göl vasrla ve kaynak- Yari mahdut — olun mefnlekolce için. Bügün, dünya Harbi dolayaiyle, ye- ni gemi yaptınmak, Slıp gelimek anümklin olanuyor. Biz de yaparılyo- yuz. Gemi yaptasğız, sörü, nihayat son gn yıldır söylenen bir edeciyal cünr desinden daba iÜçri gidemniştir. Bu, kolay bir y değldir. Messle bi tek gömi yapmak — döğldir. Bunu eibette yaplk ve — yapıyoruz. — Pukat, dava, aremlekelin kzayacnı karşılyacak 30- 7i hilİnde gemi yağmuktır. Bu se, bir çok şarilar i#üyen bün YÜK,EANAYI iŞidir. Ben, bundan bir kâaç yıl evvel, Yu- narkstandan mavna alıp golrdiğimizi Satırlarım. Bu, hai deçil mit. Yeb Kanli gömü vg mar modemn di- caret Blosü' “Yapacağıa, Giye, gülba, çak imnsl eitik. Halbu ki, demiz — üs- larımız, yekenü ge- Yallesimiz ölmr e yaramız e- yelkenli gemi te vardır. İnliyacı yöde çle elmak ve imkimlarmaz nis- “Bolünde, seri halinde bu deniz vasıta- larından bol miçlarda inşa elmekür. Haliçte bu işi yapagelen bir çok tz- 10- zumlu köreste çıkan ormganları olan kayılarda, gemi inşeiyeciliğini mükem- manlen canlandırabiliriz. Mavna, yelkenli, öyle — vasıtalardır. K, nt mstot, ne benzin, ne de yağ e- ter. Günüa yardarı ve - zarüreerine aymAk, öna göre tedbir. almek en idalal kalaların — bulduğu — tedbirdir. Yala mesele — yanlış enlaşelmemeli- dır; Dava, yelkenli gemiye dönmek Beğil, bugürnkü deniz vasılajürının ya- Ha başında, günüc icaplarını ge önün. de tutarık mavma ve yelkenli gami an'ana ve mesjeğini canlandımnnaklır. Bugün, deniz vestes kadar kıymetli bir geç yoktur, Sağlamca bir yalkenli. remdiz. Deshal işe başlamak llzundır. R. SABİT —— GÜREŞ MUSAHABELERİ —— Filiz Nurullah Yezan: M. SAMi KARAYEL Yahıc — Türk pehtvanlarının Geğri, dünya, tarihinin Kaydetli- Bi babayiğitlerin ve pekliva: rm seçme Berisi içinde tek bir pekdivan vandır ki, onun eşi ge- Bu peblivanın ismi baba z ah âki mevre o0 se- kiz &ttim Uyyunda zebetlâ gibi kale gibi bir adamdı. Yüz altmış beş okka geliyordu. Kavi vi aatlu, geniş omuzlu, geniş göğüslü bir pekkvandı. Ben; Filiz Nurullaha yetiştim. Onunla kısa olmalda bereber ya- kandan arkadaşlığen vardır. Ben Filiz Nurudlah: sülmış yaştarında, wariken tanadım. Sıyah sakalh dev Bdi bir adamdı. Bizim Tüsk pehlivanları Hecca göttimten sonra sakal salverirler. Bu sebepfe ne kadar sakallı yeh- Hyarsmız varsa hiç düşünmeden Hacca gitmiştir diye hüküm ve- robilitiz. Fiğe Nurullah, izi yarı olduğu için şebir hayasında çok sıkıntı mvaya binemezdi ba almazdı. Çünkü arabanm yay ları kerdlırdı, atları - çekemecd.. Otete, hana gidip yatamazdı, çün kü ona göre ne kâ ne yatük ve ne de yongan bultmundu. ati rahmet. eylesin! — Bana her vakit şu yağla şitöryet ederdi: — Abe itsemam İBtanbula gek mek be!, Ehetey!. Hepten hssla düşüyorum bel. Palton arabası al- maz be!, Oteller zimaz bel. Baka helime be!. Bana üküz ecabası İözun Abe, şehür içinde de öküz erabasile mi gidip gelecoğiz bel, Zavallı Filiz Nurullah!, bik- n Hele, yemek meselesi onu n cileden çıkarıyordu. , Harp Vaziyeti ŞimaliKafkasyada Almanların hedefi: Maikop petrol havzası! ( Yazan: h. $. Eski Bükreş Ateşemiliteri ) Doğu cephesinde: Şimali Kafkasya topraklarında petro! için çok şiddetli muharebe- ler cereyan etmektedir. Don nel- rinin aşağı mecrası cenubunda ve demiryolları üzerinde bulanan Kuçevskaya ve Salrk çevrelerin- de, Alman ordusu tekrar taarruza geçmiştir. Mareşal Fon Bock, or- du büyük kınmile tank ve zırllı birliklerinin çoğunu, Rus sol ce- mahina karşı kullanıyor. Ba se- beple Rusların Küçevskaya ve Salık çevrelerinden ceuubu doğ- Tü çekilmeleri ve yeni müdafan mevzileri tutmaları muhtemeldir. Almanlar, Kus sed cenahinin ta- mamile bozulduğunu, ric'at ottiği- mi ve hattâ bir kışmımun kuşatılıp imha edildiğini iddia edebilirler. Fakat bu doğru olsaydı, Alman motörlü birlikleri şimdi —Kubau nabrini geçmiş va Maikop petrol havzasına girmiş bulunutlardı. Hattâ Novrosisk ve Tuapse lümün- larına da ulaşırlardı. Hakiket şu- dur ki, Rus vol cenaln, çok ü taarruzlara karşı oynak bir n dafaa ile dayanmaktadır. Maikop petrol kuyularından senede 2 milyön ton petzol çıka- mılmaktadır. Krasnodar'da petrol tasfiyehaneleri vardır. Rus sol ce- nabı, bolki bu tanal hedefleri u- zun müddet müdafan — edemez. Fakat Almenlarin eline geçmesi ibtimeli belirince, Ruslar bu pet- rol kuyularını haftalarca veya ay- larca açılamıyacak şekilde yıla- caklar ve yı mr, Alman sol cenahma gelince, Don dirseğinde ve nehrin batı kı- yılarında bulunmaktadır. Sizlin- grad istikametinde Dou nohrini hâ ylaşılmaktadır. * Krasnadar demir- yolu kesildiğine göre, Ruslar wr- 'tok Baküi petrol nakliyatı için ye- ni bir muvasala temin etmek 20: runda bulunuyarlar. Bu maksafla şimdilik Hazer deniri - Aşağı Vel- ga'dan istilnde edecekleri çüphe- | sözdir. Aşağı Volga boyunun Al- ler çax doyurmuyurdu. Fillz Nurulkıhın Par 5 seyahati ve Paris hayatı hir Kemdir. Za- vakaam Avrupada çektikleri bi. rer destandır. (1). Fife Nürüllehi, Avrupeda; gü adam yv.ıl Ondan bile meah te kaldı. Güneş komitesi hıxk.nı— da şu kararı venmi — Böyle «dam ol beşer bir yaradılışa maliktir. A- yarında adam yoktür. Güreş ha- Tici addedilmişrir. Habueki, Cihan pehlivanlığına iştirak eden ecnebi pehlivanların içinde yüz otuz okkalık devler vardı. Böyle olduğu hakle Filiz; müsaebâkalar berlei kaldı * Ber; Filizi, Taksim güreşerin de tanıdım. Bundan ctuz beş se- ge evvel btanbula bir kumpanya geldi. Avrupanın ne kadar meşhür başpehlivenları varen beraberin- de getindi. Bu kumpanyanın pat- nu bir İtelyen, zmi de Arditi Muhtelif mülletlere mensup Tüek petliyanlarile Tiz bu vakitleri oltmış, alkmış beş Tinden K, Yismi, yizmi bir yeş Tarında vardım, Arditi komıpan- yası Taksim anaydanının Bir ta- Yafma büyük — bir cambaz çadırı kunmuştu. — Pehkvanlar burada güseşecekti. Filiz Nurullahı da #mgaje ermişterdi. Beş.ktaş kulü- bü de burada Türkiyede ilk de- (1) Başkel bit musahalbirmde Fikiin Vu İmhw bahseder “deki dört ayım bu işe kâli yelece- dan baçka hor gün saat 9-14 de kadar Carsıkanı manlar taralındam istilâsı halinde Rusların potrol nakliyatı çok güç- Teşecektir. Fakat harbe devam az- mminde bulunan Ruslar, Hazer de- nizi doğu tahillerinden istilade birçok müşkülâtı yeamiye | çalışacaklardır. Bezi kimseler Almanların Rus- darı bu sene tamamile yere sere- ceğini ve bunun için de, önümüz- iimi teddia ediyorlar, Rusyada son- baharda askeri harekât kışı müj- deliyen güçlüklerle karşılaşıyor. Bir petrol havzasına erişmek için koca yazı geçiren Almanların bun- dan sonra kışa kadar Rusları yera serebileceklerini pek tahmin et- miybruz. Ticaret mekfapl: meslek dersleri mitallimleri alınıyor vilâyetlerimiz deki ti elerine ve oma ti- ceret mekteplerine mesleki ders için yüksek iktısat ve üceeet meksebinden mezun olanların zeveltim olarak alınmaları karar tıştırılmaştır. Bunlardan talip o- Tevlar örümüzdeki aym yirminci gününe kadar Maarif Vekületir ne müracaat edebideceklerdir. Beşiktaş Çocuk Esirgeme Kurumunun balosu Beşiktaş vocuk esirgeme kuru- mru menfastine bu & b(—uı'm:i Çarşamba günü akşar 5 pijanda fevkalâde bir balo ımıp editmiştir. İştirak edecekler fakir yavruları sevindirmekle beraber neş'eli bir gece geçinmiş olacak- Jardar. Sünnet düğünü Çacuk esirgeme kurumu Altm- dar ve Kumkapı kollarımdan: 20/8/842 de Yenikapıda yape lacak süanet düğücünde sünmet olacak yavruların velileri pazar- müracas! ederek kaydettlrme,.ri eica- olunur, fa olarak amalör pehlivanlar gü- reşi yapacakt. Biz Türk zamdırmamdk için — çalı On'ar da zi yenmek için ha- zelanmışlardı. Heçr iki “Ermeni pehlivanı çetin delikanlılardı. He- le a Arfin Ben; fransızca bildiğim iç'aPi- z Nurullah ile —Arditi arasında tescümanlık yapıyordum. Arditi, Nurullahın yemek içmek nasraflarını verecekti. Ayda da elli Napolyon allın maaş slacaktı. Arditi, ona, Beyağlunda bir lo- kanta göstermişli. İatediği kadar yiyecekti. Tercümanlığımla mu- kaveleyi yaptık, Bir gün Arditi, beni çağırdı. Herifin gözleri fahtaşı gibi açd- meştı, Nedir diye socdüm, Lakan tanın bir haltalık fatura hessbanı elime tutuşturdu. ve: — Sami Bey, Bu ne hakür?. Bir insatım bir senede yiyeceğini bir haflada yemiş.. Mahvoldum. Dedi Nuruhah hiç lokan- tada döyar marydı?, Hesebi tetkik için Lokantaya gittim. Lokantacı me dese beğenirsiniz?, — Aman beylem.. Paradan pul dan vazgeçtim. Bt; pehlivan bu- | Tada yemtk yemesin. Bütün Tikterilerimi kayledeceğim, — Neden? Diye Bordum. Herif ellerini ha- vaya kaldırscak: — Aman Allahım.. Bir oturuşfa bir cepsi patlıcan kamnıyarığı, bir tepst bözeği, Bir tencere pilâvı, ne kadar tatlı versa hepsini, ke- babı ve külbastıları yi | eDiün gaektebo — vazkı MAHKEMELERDE: “Sonradan çı- | kan boynuz kulağı geçer!,, Hü pek geoçli... “Yüzü gözü de, bir aealar Zacz çöyor gibiydi. — İnsa- me, ctu ellerinde i#tjençtrle Zelnir- #etela yüreği sadiyor, İçi dü. Falask, mahkemeye gi Tip ig durüma - beşlayınca, —inednin dçinde beliren — mesteinele bermer iva Keyboluyor, yerlaş BUF nöfrek kada e- buyardu. u, bir kırsız, bit gaoe — Bermmydi. Bir gece, bir. imnağısanın — üslündeki pendeyeden içeri guterek oldukça Kiy- anotli ve külliyedi eşya çalarık kaç- Ş, bir müddet sanra, buraları sutur. Doin yakayı ele vEzMİZÜ. kemede gözlerini karpmadan, bü büğük ber mardet anlatıyormuş — Bbi, mesileyi aç kça; nasıl penoereye çıkıp içCSİyE ması| gödiğini, oşvuyI nastıl çe İtp naSi keçtiğıni, — metesi — Ralfenin erinde bir. hadiş nasıl / ssktandiğım, idskseyi gözelelerde nanıl Lükip ettiği- mi, bir üddek sonra, srtik tehlikenin oo müddellş “bapdine karır verili, imahkemeden — çıkarıklı. ar - kelepço geçirldi. emlanmanın gerareti ulunda, — mah- ikemen'n kapısın önünde bir kanâpe- ye otardu. Cebinden, kelepçeli Si e. İyl4 büden tularak çıkardığı algara gaklinden, Busust bir mebaretle — bir Sigira çıkarıp yüne kelepçeli iki — gliye de tatluğu İöbat kutusundan aynl hü- #usl mebüretle balka bağıa çıkardığı dumanları sey- | Te başladı... Bitafında, biraz açıkta bir kaç K W toplanmışı; aralarında konuşuzot. | ifızdı... Birlei, — Gördün mü? Dedi. Nasil &a &- fKılmadan, çeüinmeden anlatıyor. yap- 'tğr kepseliklesi... Başka birisi gevap verdiz — Artık onun ae danteri çetlamış. Allah kimselere yenmesin böyle evlâti Tayka bisisiş AŞ — Bu, dedi, müşhür — gece — bursı Tombola Hasanın yetiştimesi. Amma, €E ZAMAhdA — Çok iş yaptı. Toruboja Hasanı bije geçecek. —-Eh. Oı.ımr Soturadan v mübarek. Kerkenkele misin Kİ memlivensir düz düvara çıkıyomun?. Merdiyensiz, na- Sil çıkar, ni inersin? Boğka birisi, — Hey ksca Ruhil Bağrladi, — dedi. Ne güztl söyüeanş: «Gör zabidi kim sabibi inşmdi olayın der> buzün üstad olayın derr Onlar hâlâ konuşuyorlardı. — Cevet, Jandarmanın önünde, elleri “kelepçeli konuşulanların kendisine ü Bgeçli ve yünüdü, HÜSEYİN BEHCET —e eee gibi döymadığın; söyledi. Niha- yet Akdit'iye şu formülü buldum: Filize her gün yarım “llün ve- recekli. O 'no yapersa yaj Filiz, bu uyuştuya memi biliyor musu: zt Şöyle: Beş okka külbaati aldırıyor firi | n& ver. yoe, bir lenger yoğut, ko- | ©a bir karpuz, beş okka üzüm, bir kelle beyaz peynir, salata fi- fâr bir akka ekmek kıvırip içine ıındmyuıdı. Sabah, öğle, akşem tam okka üç tane ekmek yerdi. * Güreşe çıkatakık. Biz ama- törler Soyunduk.. — Kollarımızı, Bgöğtümücü şifrmiş birbirimize caka ediyonduk. Derken bir köşeden Filiz Nu- Tullah soyunmuş - olduğu halle göründü. Uzaktan bizi görünce Ücerimize y Şöyle 'baştan aşağı bizi süzdülten sonsa: — Abel. Ne soyundunuz böyle paytânço göbi... Meydanda pay- Tânçoluk mu vuıcılııuııh’ hit Herif bizi peblivan yerine köye mamışt. Hepimiz önümüse baktık, Sıkı ise göyle hir cevap ver: — Yahul Ne paylânçoluğu.. Biz de pebi be?. ç birimiz cevap - veremedi. Nihayet ben dayanamadım. Ce- vap verdim: — Biz de güreşeceğiz. Vay sen misin bunu söyliyen! Tüyor. Gelen müşterilerime şey vecemiyorum. Demesin mi?. Uzatmıyalım, Ar- diöye geklim, vaziyeti anlastım, Filir Nurullah da tokentadan memnun değikli. Çünkü istediği Derhal kaşlarını çattı. Sakalının telteci dimkük oldu. Sert ve ciddi bir ağızla: — Abe! Ne dedin be?. Baka, böyle Tüwk pebövamı, olur mu be?, Hepten maskaralık bej. Eh K 4 SiLa * Çin - Japon harb. her DIŞ POLİ'TİK Asya kıt'asında Japonlar.. Yazan: Âli Kemal Sııııı- Japon oedusu pek o kadar ee — râr ile örtülmlüç doğil: Yani dönanmeya nisbetle değil..Çüne kü Japon donnmasının kaç sene- dir nasıl bazırlardığı Avrupalar lera da, Amerikalılara da kapalı kelmastır. Fakat ordu pok öyle olmamıştır. Çünkü dehâ 987 de Çine katşı harp açan Japonların Asya kıt'asına ne kadar naker yolladıkları, ne silâh kullandıke lamı, üskeri nasıl yetiştirmiş o- dükleri muharebe — sahnelerinde — | - Börzülüyondu. O zaman hiç bit Mmemleket yoktu ki kendi kendini müdafnarin Çin kadar az hazır- dıklı, anun kador az küvvetli ob sum. Uzaktan onun muvaffak ol — aasını istiyenler vardı. Fakat mücssir Surette Çine yardım Gdebilmek Amerikalılara a zor geliyondu. Böyle müsavl olmıyan şersit akında başlıyan Şete rağmen Çinlil kadar alı senedir de' amnükevemeti ile Japonlara pikalıya malolmaktadır. Japon ordusu henhalde çok iyi hazırlanmıştı. Japon generalleri senelerdenberi uğraşarak askert yetiştirmişlerdir. Büyük İmpatae tor Avrupadan, Arncrikadan ne- ler üğrenmeyi elzem görerek öğ zeniâmesini irade etmişli. Japonyanın o inkilâp seneleri malüm olduğu Üzere —Avrupa da Fransa ile Almanyanın 1870-1 mubarebesi yılları idi. Japonlar © muharebeyi pek dikkatle takip ekmişler, FPranssnın mağlüp ok duğunu gördükten sonra da yeni yetiştirilecek Japon ordusu için Kayzerin ve Bismarkın orduşunu €en mükemmel örnek görmüşlerdir. Söylemeğe lüzvm yak ki bü- yük İmparatorun iradesi yerine Bgelmişti Yeni Japon ordusr Frongız - Alman müharebesin: /den on beş sene geçtikten sonra Çini yeniyor, yirmi beş sene son a da Çar ikinci Nikolanın ardur farma meydan okuyordu. 1835 senesi Japon ordusunun — €n yeni tarda yetiştieküğine — ve şimdiye kadar yakımdan, uzak- aA a ile etiletek hiç dir noksanı kalma- dığına Japon generallerince ka- naat getirilen bir senedir. Ondan Bonra artık o mükemmel ordu ile Asyanın şarkında - fütuhata girişilebilirdi. 1870-1 ile 1035 ara- sımda geçen altmış beş — senelik devre az uzun olmasa gerek. Böy le uzun bir zaman zamşfında ise Fapon ordusu hç mağlüp olmak nedir görmedi. İşte o şevk ve neş'e iledir ki 937 de Çinin üze- rine yüründü, MI sonunda da Aanerika ile İngilterenin karşısı- na çıkıldı. Fakat hatırdan çıkımı- yan asıl mokta şudur: 940 hazira- Tunda talyanın Almunya ile be-. Taber olarak hasbe girmesi artık Fransanın yakılması yakın oldu- Zu günlerde de Fransanın srka- sından İngitere de yıkılacaklı. Ondan sonra da dünyanın mih- wer devletleri atasında paylaşıl- ması weun sünmüyecekti, İtalya hep bu ümitlerle İngiltere ve Franssya hazp Hön etmiş olabi- dir. Lâkin Japonya 91 ilkekânun ayında Amerika ve İngiltere ile harbi gze aklığı zaman vaziyet pek başka tüskü idi. Mihver kuv- vetlerinin muhtelif cephelerde saradmış olduğu bir sırada Ja- ponlar harbe karışmıştır. Japon: yanın bir an evvel harbe girenesl mihverin diğer ortaklarınca pek isteniyordu. Japonlar da nihayet bunu yepenış otivler. Ancak bu- gön de Japonyanm Rusyaya kar Şi harp açerak Rüsinem Uzak Şarktaki ordularını yorması yi- 'ne gnihvürin “diğer ortaklarınca istenmiyor değildir. Fakat Ja- ponyanın bina rağmen Rusya siyesi doğluğu devam etirdiği görümektedir.. * | —e a Meme Trezil mi edeceksiniz bizi be?. Tövbeler olsun maskaralık Kefereler gülecek bize bel. Diye seslendi durdu, O günkü kedar utandığımı, hicap düşdiür gumu hatırlamıyorum. #iliz Nurutlahı hiçbir ecnebi peli — wan yenmek değil bastıramadılaf bilet, Altmaş beş yoşındaki Pilir, bütün başlara hilkam oldu. Hep- gini birer kucaklayışta yenivendi. İşte pehlivan diye buna derler. Hakikaten bizler de payilünço... — M. SAMİ KARAYEL eh FA

Bu sayıdan diğer sayfalar: