27 Haziran 1942 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

27 Haziran 1942 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

' KARDEŞİM BİLETÇİ Trmavay kalabalık, arka a banlıktayım, İstif halinde gidi- yoruz. Saydım, Allah sizi inan- dirsun, oracıkta tam 21 kişiyiz. Beon, kapıntn sğzeda, yüzüm dışarı dönük, neles almıya çalı- gayoram, Kuvyetlice bir &l emuzum. dan yapıştı, ayni 2amanda ku- lağımın dibinde bir ses: — Mişt.. Sen Bilet aldıa mi?. Döndüm, baktım, biletçi efem di! Mayretle yüzüne baktım, O, bu hayretimi farkedecek — cin- sinden değildi. Cevap verdimi — Zatığlinirle ahbaphğımız ©e vakitten — Ne olmuş?. — Hiç... Sen, diye, hitap edi- yorsun., ve «Hişte diye çağır- Hadiseler AOA L OTOMOBİLLERE YENİ ZAM Taksi otomobillerine yüzde 25 'tam daha yapıldı. Yüni, saat kaç yazarsa, yüzde 75 fuzlasile tedi- yede bualunacaksınız. Bu zam, bir taraflan da, bizim Bibiler için, iyi oldu. Olamobile Binmekten bütün Bbütün ümidi kestik.. bundan sonra, sadece u- zaktan sesini dimler, manzaraşını D n dem — çalıştırılmasını meneden Azizim Nusret, sen de daha çok hükmünün kaklırılmasını iste Saniilal7 Garenik İrib gel mateela mektedirler , ki, iyilik et, kötülük bul, hakika- | — Tütün satanlar BAA Na tini daha öğrenememişsiz! Bizlm mütbea çivarmda bir tukkai | Her san'atta çıraklık, setalık LOKANTALARIN dükkâmı vaz. Ayni zamanda sigara da devreleri ayrılacak malardı. — Geçen gün burüdün sişara Ha VİTRİNLERİ elecaktik. Küçük san'atlar kanununun Lokanta - vitrinlerinde yemek | — — Artık salmıorum, dedi Meclisin eytül devresinde çıkârı- teşbiri yasağı urtk mor'iyele gir. | — — Yem Gre trere D | Jerak tafbik olunacağı anlaşık & yemek | Zamüm 'bu ge Bükyeks öğ- | maktadır. Ustafarla kalfalar ve z —ı:zııııııııı:uıau—: Çıtaklar takkınla yeni ve çok Bir arkadaş dedi: paket wlek, küfiü paket vermişler, Z- | imifadel hükümleri ihtiva eden D dalbaki öelerdeki tekdolap- | J9 eai n aimke a de 'V | ba Kanum mücibince muheif darda, yemek teşhiri çoktanbori | İaYE uğasmak İaurenş. Nüere | burglar açıdacak ve her san'atta salmamaya yemin etmiçi... ortadan den, kâr yüzde kaç kit, çıaklık, kalfalık devreleri yılla- AHMET RAUF BÜRHAN CEVAT | ra ayrılacaktır. EDEBİ ROMAN; 15 ay . vepami e İ AŞK REŞAT FEYZİ sakalıım çerçevelediği çürük dişli pis dudaklı ağzını kulak- Jarına kadar açarak, lâttbali bir eda ile gülüyor: — Banıları, diyor, böyle dışa- rıya bakarak dalgm görünü- yorlar da, sonra, bilet almıyoz- lar. seni de... ] Sörünü ben temamladımı: — Öyle mi sandın?, O hâlü, tatsız gülümsemesine devam ediyor; — İnsanlar kardeşim., Patlıyacaktım: — Yahu, dedim, kardeşliği de nereden çıkardın?.. Fokat, anladım Li, o, benim gönlümü almak ve ahbaplığı ilerletmek istedikçe, İsabımı bütün bütün bozacaktı. belli olmaz ki, BUK Deriden çanta LETTTEİ T #enalinin menedil- mesi isteniyor Ayakkabıcılar cemiyeti tarafan dan Ankaraıya gönderiimesinin Kazarlaştırıklığını dün yazdığırız heyetin; tekmli kadm ve erkek çantalarında, şapkalar ve kemer letde dana ve sığır derisi kulla- Ralmasının — menolunmasını — da Vekiletien rica etmesi kararlaş- ermşter. Ayakikabıcılar çanta ve kemer imalâtının sığır ve dana derisi fi- si'armın yüksetmesine âmil ol- duğunu idkka etmektedirler, 'Diğer taraftan bazı deri malilt- Hanesi sahiplerinin derilerle kö- selelere yabancı maddeler içire- rek sun'l bir ağırlık yaptıkdları ve bu surede fazla kilo çektindikleri de Vekâlete şikâyet olunacak ve bunun men'i istenecektir, — Tayyare hareket saatleri 1 temmuzda değişiyor 1 temmuz çarşamba gününden ilbaren sant 14,25 te kalkan tayyare 1540 ta, Ankaraadın — İstanbula 1440 ta kalkan tayyare 16 da, Ankaradan Adanaya 14.30 da kalkan tayyare ve GÖZYAŞI Yazan! SELÂMİ İZZET eee — BİRİNCİ KISIM Dadı boşini salladız — Olumaz, kacamın hiç bir şeyden da inanamıyorum. hir ye- ve saklandı, beni kurkulmak — İstiyor Giye düşünüyorum. çocuk bancı girmiş olsaydı bağırirdı. — Belki de bağırmıştır da “duylm e K | j g 1 " f | : | ! İ | ği v İ teyzesina Dodi odaya girer inmez — BSevgin evvel ma | Hapıyı kapadı, kiltiledi. Bir içtimal terbiye davasi * Aile terbiyesi, — bötün — cemiyetler de gittikçe zayıflıyan bir. cepbe olu- Zer. Bunun #6bebi amalüm. — Çünkü, ©di Kuvveti, kudretli, — mükavemetli Ve menbut aile Hpi, gün geçlikçe aa0- kyor, Dünyanın 80 korkunç, en teh- Kktli insanlacı, ae terbiyesi görme- miş olarlardır. Ade iembiyesi olmıyan Banda, Başka hiç bir fmclet arama- | yi İçömal terbiyonin kökü, esası, sile terbiyesidir. Biz, yeni bir hayal tat. zına gindik. Biz çok esid telikkileri- müa değişi. Adetler, #ülâk düzturları teğidlere uğradı. Hayâtmıaa, — cemi- yete kadın girdi. Fakat, hâlâ, kadımı Be olduğunu, me — olabileceğini, —bir çoklarımız. bilmiyoruz. Kadmnler 6a, xendilerinln ne olduk. Tazina hetiz kavramış değilerdir. İn- Btlâp devirlerinde, bir telâkkiden bir telâkkiye geçiş asmasında büyle baz | bocalamaların oluşu Zaruridir. Mersinde bir hidisi olmuş. Bir ku. din, köcüsiyle — yoldu giderken, —bir serseri, kadına . Bunu gören Koca, bemen (âl alan Gdizun yanına koşmuş, bir kokat vurmuş. Voy, loka- di vursn sen misa?, Beriki biçaği, mütsüm kocaşı brçai Kasıma (xf alınak çok çirkim ve ayıp bir hareket — Yarında Kcüs — ölunca, bu Çirkinlik — katmerleşir. Maslesef, börle, kadına —karğı kaygı göstermek Gencn yey yoktur. Sokekda, anlonda, tranıvayda, vapunda, bir erkeğin ye- BiNdEKİ Kadına, döcer, döner, herkter bakar. Düyanın medeni memletetle- rinde büyle yey yoklur. Yanında ere kek olan kodına bakilmez. Bu, içtimei bir terbiye moselesidir Hatiğ, — vrze- Bi yanmıdaki kadın, zevcesi değli, bir Getlle bile olm, yine bakılmaz. — Ka- din da, kündisine bakılması İçin five GSt ye yecle venmez. Moalecef, bazı ikadınlar mödern terbiyeyi anlamış değllerdir. Avrapalı kadm, — yolda, ealondk, lo- kantada kocse, sevgilisi ve hatti bir Keuelik dostu Ho beraber isa, asla et. yafına bakmaz, hiç bir beşka erkek« le göz göze gelmez. Çünkü, bu, — bir Gile terbiyesi, l torbiye, erkok- lesidüir. ük gerefi meseli R. SABİT —..0 Pazarlıkla satış yapan iki dükkân 24 er saat kapatıldı Ankara 27 (Telefonla)— Ko- yurpazarında Enez sakağında 8 numaralı Mehmet Biyikoğlunun halıcı ve kilimeci dükkâmile Atıf- bey mahallesinde 432 numaralı Mehmet Çeçenie, halkat dıykkânı pazarlıkla — satış yaptıklarından B er saat müdkletle kapasılmış- Tardır. Maamele verzisinde tadilât Kundura seallühanesi ve aböl- ye sahipleri muamele vergisinin bazı hükümderinin tadif olunma- sme Maliye Vekiületinden rica et- meyi kararlaşaırmaşlardır. Bunlar bilhasca muamele ver- gisinin 5 kişiden fazla müstah- Kınildayacak hali ketmamıştı. Hiz. melçi içeri girdiği zaman — Sevgin ol- — Gekint.. Eecam g ! MISIR VE DOĞU CEFHELE- RİNDE: Mesir sahilinde Sidibarrani ile Mersa Matruh arasındaki mesafe 80 eniklir, Mübver ordusu büyük kusmı ile Sidiharraniyi şarka geç- miş ve ileri binliklerile — Mersa Barbine varmıştır. Bu ilerleyiş, Mareşal Remmel'n Mersa Mat- reh mistahkom bölgesine yana- şacağın: ve burada da İngüiz oe dusuna taanruz edeceğini gösler- mektedir. Mersa Matruha giden — başhıca iki yol vardır. Biri sahil boyunca uzanan — ve matöslü bieliklerin hazeketine elverişli olan şose, ya- ni Gidibarrani - Mersa Matruh caddesi, Diğeri, Sidiömrercen baş- Hallk üzerinden ge- çer Mash gühbinde şo- 5€ ile birleşen kervan yolu. Mih- ver orudsimun bu yolları takiben üeslemesi mulremeklir. Bu yalla- rın vaziyetine göre, Mersa Mat- vuh bölgeisni cenuptan çevirmek hiç de kolay değiidir. Pukat mih- ver mrdusu, — paraşütçü birlikler kullanırta ,0 zaman mesele deği- şir ve İrgilizlerin vaziyeti — bir Kat daha göçleşir. Buna mukabil İngiliz osdusu ne yapecak? Bu ordunun büyük kıs- Hu eklen çılımış değildir. — Orta, Şarktan getirilecek taze ve yeni kuvvetlerle eski muharebe kud- #etini kazanabilir. Bu kuvvetler de çabuk yetişt'rilemiyeceğinden ordusu önce Alman ilerle- yişini Mersa Matruh garbinde durdürmük, mühremel Alman ta- arruzunu kumak ve takViyeler yeliştikten sonra derhal taarruza geçerek Alman ardusunu hiç ol- anazaa Mısir hudüdüna kadar ge- ri atmak medaburiyetindedir. Bu yümız Mısirı koruşmak için değil, ayni zamanda Akdenizde İngiliz denaranasının hökkimiyeti muha- faza etmesi, İmpasatorluk deniz yolunun ve Müaltanın sekimeti için de elzeredir. Yani İngiliz or- dusu, müdalaa ve oyalama ile artık tehlikeyi savuşturamaz. M sır müdafansı taarruzla yapılacak- tır. İngilidler, General Ritebiyi acı acı tenikki ediyorlar. Fakat onun eyrinde Mareşal Rommel olsay- dı, © da ardunun büyük kumını Üç yıl sonra, bir akçam üstü, enu asfalttan evine sapan toprak yolda gördüm. Bir elinde, henüz iki yaşımzdaki çocuğu öteki elinde bir küçük karan0Di demeti vardı. Baygın hir haziran akşamı.. Üz yt evvel o, henliz bekürdi. Aşkın gözleri kör eden sıtması içinde yangyondu. Biz izdivaç hi- kâyesi, evin huzurunu ftadımı, o- yare. Evlenmek istemiyomdu. Hele, tekâf ettikleri udaumla... Aslat, Seviyordu; çok seviyordu. — Fokat, üç yıl içinde, ne kadar Çok değişmişti. O, zayıf, atlet vü- cutlu bir genç kızdı. Şimkli, balık- etini biraz aşmış, şişmanlamıya doğru koçan bir hali vazdı. Çıp- kak, çorapsız bacağı daha kalın- laşmış, elbiselerini duba dekolta Bişmeğe alışmıştı. Köyde, sayilyede böyle giyilir, zübir., & E Beni görünce, dudakları yarı açıklı, gözlertnin içindeki parlak bk daha ışıldandı. Burun delite Dadının hayecandan, korkudan du- Teosmuşmnı yondı. dakları kurumus'u, Çocuğun çalınmasından — veya kay. hh—ıhıwaı_îıl:& lerini düşünerek ne söylüyeeri d ze naml başlıyacağım kwrüremiyoruu. Sevgin, olup bitani tilmediği için, eklı fkri böp kocunnda olduğu İşin yüreğ Ütiyerek sordu: — Geldi mi dadı?. yulkundu: lerinin kanatları, Thrzlı hizli so- Tumaktan, büyüyor, küçülüyordu. Ona rasladığıma ne kadar ü- züklüm. Onu hiç görmemeliydim. Yahut da onu, bu halde görme- meliydim. Dikkatle, yüzüne, gözlerinin - Birşeyter düşü- müyar göbiydi. Dalgın ve hüzün- Hü... Hatıralar insanın yüzünde (Devamı var)'. ne kadar ani değişmeler yapıyor? Matruhun 40-60 kilometre kadar | Harp Vaziyeti Libya ve Doğu cephelerinde yeni Alman muvaffakıyetleri Yazan: İ., &. Eski Bükreş Ateşe mi eri kurlanmak, en müsait şartkar al- tında muharebeye tekrar devam için aynf şekilde hareket edecek ti. Zaten Mareşal Rommel de ev- velce Mısır hududundan V4 Bin- Bazi cenubunda Sime börferine kadar ric'at etmemiş miydi? Biz General Ritchi hakkında yapılan tenkidleri insafsız bulduk. — Bu (General, vakrile mürver ordusu- nun faarruz edeceğini alhamış, Ti aa için hazırlanmış ve tak- viye kuvveti istemişei, Takviyo- ler — yetiştinilememiştir. Çünkü malzeme getisen kafilelerin bir kıamını Japonlar Pasifikde ve bir kıswmanı Ga Admanlar üzde batırmışlardır. Bu kölü vaziyetre General elden geleni yapmış, hiç olmazsa İn, ordusunu tama- mile mahwa türükliyecek bir im- ha muharebesine meydan verme- aniştir. ingillzler, bu defa da soğukkan hılıklarını muhafaza ederek va- ziyet; düzeltebilirler. Mısında vak âle daha kuvvetli bir ocdu, ve millj bir ordu bulundurmadıkdarı için, bu hatayı karilarile ödemek zorunda bulunuyorlar. — Şimdiye kadar acı tenkidlere hedelf tutu- dan İngiliz Generalinin, yeni bir taarruz için hazetandığma ihti- mal veriliyor. Doğu cephesinde Sıvastapoltla Rus mükavemeti - takdire lâyak bir şekilde devam ediyor. Yalnız Almanlar 2-3 tümen daha getir- mişlerdir. Alman taarruzu —çok doğusunda Almanlar ilerlemişler- Gör, Cupjansk — Almanların eline geçmeştir Biz bumu 10-15 günden | bert defaatla betirtmişlik. Oku- yucularımız — hanızlıyacakbardır. Almanlar arlık Doneç nebrini ge- niş cepbe ile gecebileceklerdir. Çocuk bakıcı mektebine leyli ve mecceni talebe alınıyor. Ülk mektebi bitinmiş olan ve 18 yaşından aşağı bulunmıyan Kızlar arasından Çocuk Esirgeme Kurumunun Ankaradaki :Çocuk bakıcı mektebi» ne leyii ve mec- canf olarak talebeler asanılmak- tadır. Memkür mektebin — tahsil tihs? müdkleli 2 yıklar. Hizmeti mecburiyesi de 2 yüder. Yazan: Reşat Foyzi Onu seyrederken, bu. hatırala- rın, onun yöreğine garip bir e- zökdik verdiğini koyu, siyah göz- ierinin içinde okur gibiydim. Taprak yokla, ağır ağır yürü- yordu. Adımlar, adınılar.. sanki birbirine dolaşacakmış gibi sen- deliyen, basacağı yeri şaşıran a- dımlar... 'Tâ, yolun nihayetine doğru, sile ağaçların gölgelediği duvar dibi- ne doğru gidiyor. Ona rasamak, hiç aklımda ol- mıyan bir şeydi, Keşke — raslamasaydım, — diye, düşündüm; içimde garip bir aca var. * Evtest akşamdı. Vapundan çıkır yordum. Kalabalık arasında, ounn başını göndüm, O da benimle be- reber ayni tramvaya binecekti. Tekrar içimin ezildiğini, kalbi- min burkukluğunu hissettim. Tramvay doluydu. Ne o, ne ben binebildim. İstasyonda kaeğe karşıya kalmıştık, Onun, dünden fazla bir alâka ve heyecanla, dik- katli dikkatli yüzüme — baktığılı farkediyordum, Hayret. Bir başka tramvay gelli. İki- miz de bindik Gizli bir arzu ve- ya tesadülle yanyana düştük. O- | 1 ı l MAHKEMELER: Çocuğu ben tepmedim ya! Bskici aekir yaşında bir çocuk vardı. Raşit, davasın göyle anlaktı: — Mu, hergön bism evin önünden Beçip bağıra bağıta zersevak — salar. Kapimın Ününe çıkmiş. Atın arkâsın dan — geçiyormuş. — Geçerken, et, bir çitta sallamız. — Çöçüğün — ayağıma... Ayak, burdahaş... Hemen, çocuğu wi- Mmişlar olomabile... Doğru hastahane. ge. Buzün tam yirmi beş gün. Da. ha dün biraz yöre —bösumuğu buşladı. Dünya kadar Hâç, hekkn paratı ver- Gik, Nelice? ÖSi bi efendir — Neticesi bu, ne demek?, Yani, ne Htiydasın Şimd? Bünu cezalandıralım Kü demek isliyorsun” Cezolaexlirip dezalardırmamak aedir? ferdim.. Mülümya, Dünyemn Srifetini yaptır. çocuk Üa Evkeri van delacak, na Gincek, daha belli değl.. —Peki tocrat — Sontası, bu edendan, Ben, müs- raflarımı isterim, — Kaç para isliyormın masraf Giyer — B elendim... - Şöyle hiç olmazın yetmiş, stesen İinat — Yetmiş sekşen İina me demett Barilı bir rakkam söyle. — Hayül, yelmiş Yra versini Söz sıratı mezmunda. Mammun S- zeci Hakkı Giyor İi — Kabuhat ne benim, ne haşvanln.. | ocaya gitineseydi. Hayvandır bu. Hu- yu seryu, belli olur mu? Haydip da Çocuktur diyelim Annesi neye birakım yört —Bak. Raşit de yetmiş Üra tedavi garam ktiyor. Bumm ne diyeceksin? — Ne denir, efendimi o ister am- ma, ben d vermem Vermem deği, veremem. Ben yelmiş Tirayı bir ata- da bulsum, dükkân tutar, gezgincilik- den kurtulurum. Hem de, neden Pa ra vetecekmiştm. Çocuğu ben tepme. dim ki parayı ben veneyim; hayvan tepli... On pera bile veremem. Küçük Reifla müğyenesine ait dök- for raporu okundu. Yetanan pek ehem- d li Mahikemedep çıktılar... — Fırliyi kaybediyonnn, arkadayi dedi. Hava alacaksın! Bağka YİRRİ Böze karıştı. — Aanma, adam — döğru — eliyledi. Çocufu o tepmemiş ya.. baygle tep- müşi Davaci buna cevap vöndi. — Ne diyaykn? Allıh da onu tep- Bin iayşallah... Başka sörüm yok! THaş- Ği yavrum, yürü betalım! elinden tutfa ve anerdi. Çocuğun venleri nmiye basladılar BERCET HİKÂYE KADININ KORKUSU muz amuza, göz göze... Hulı hızlı soluyordu. Nefesi, yüzümde do Taşıyordu. Üç sene evvelki genç kızi, Halinde öyle bir şey vardı ki, Ganki, bara bir çeyler söyüemek, bir şeyler anlatmak istiyondu. Bir kaç Gefa güzlerimi onun gözle- rinden kaçamak istedim, Yapa- madım, buna muvaffak — olama- dim. O, ani karar veren insanlara mahsus bir hareketle, çantasnı açtı. Ekeri titriyordu. Küçük bie kâğıt çıkardı. Hiç bir çey söyle- Dün seni gördüm. Evliyim. Far ket,en ufak bir mukavemet kud- Tetim yok.. Halbuki, çocuğumun temiz antası kalmak istiyorum. Seriden vüda ederim, yalvarınım sana... “Bizim köyde — sajıfiyede iten, derhal git.. Buralartla do« Taşma.. Uzaklaş buralardan Şa- kir. Beni bir daha görme, Sama, yazıhanene üğrayıp bir mektup barakacaktım; — böyle karar vere miştim. İstanbula ,bugün, bu iz içit #nmiştim. Fakat, send yazı- hanede karşımda görmekten kork teurmi. Dediğim gibi, Şakir, en - fok bir mukavemet kudretim yok.. Belki a zaman, bu mektup Sonma?, Çok feci olurdu, bu.... DIŞ POLİTİKA Arjantin ve harp Yazan: Ahmet Şükrü ESMER — Haber verildiğine göre, Birle. gik Amerika sahülerinden #i yüz Mil şçıklarda Rio Tercero adında bir Arjantin vapumu balırılmıştır. Geçenlerde bir Alman denizakı gemisi tarafından Victoria adıne daki vAâ:.nt:' Bemisinin batırık masi yüzünden çıkan anlaşmaz- tık balledilir edilmez, bu ikinci geminin batırlması, —Ârjentinin iç ve dış politikasile alikalı bir buhsan meydana getirmişlir. Ha- talardadır İt Victorla gemisinin batması üzerine, Arjantin hükü- imet, Almanyadan. zararın taz min edilmesin! ve bir defa daha böyle bir olayın tekramlanınıya» tağı bakikında teminat verikme- sini İstemişti. Almanya, bir kaç hakta evvel, Meksika tarafından #ri sürülen ayni Mmeslle teği reddeteiği hakle A: isteğini kabul etmiş, teessürleri- ni bildirmiş, tazminst vâdinde bu- lurzaüş ve bir delfa daha bunun tekatrür etmiyeceği — halıkında tazhhüde girişmişti. Şimdi arka- sında Rio Tencero vapuru basmiş- tar, Vişiden gelen bir tehgrafta va- pourun bir den!zakı gemisi tara- fından batırılmış olmasını şüphe- ye düşürecek bir dü kullanılmak- ta ve bir mayına çarpması üi- matinden bahseditmekte ise de, Landra râdyosu Rio Terceronun İrmsbrudk adındaki denizaler ge- misi tarafından batırıldığın: bil- dörnriytir, Arjantin gemisinin batrılması, bu memdleketin harp karşısındaki durumu e alâkalı bir meseleyi ortaya almaktadır. Bijindiği gi- bi, Arjansın, cenubi Amerika devtelleri arasında tarafsızlığını muhafaza eden iki devletten bi- nidir, Arjantin ve Şiliden başka diğer cenubi ve orla Amerika Cumhuriyekeri, ya mihverle harp halindedirler, yahut da Rioda ve- rilen karara uyarak, mihwver dev letlerile siyasi münasebetlerini kesm'şlerdir. Birleşik Amerika, yeni yarım kürenin tesanüdü namıma, A janlinin de mihverle siyast mü- nazebetlörini kermesini — bekler ken, şimdi bu devletin mihver le- hine bir tarafsızlık politikası ta- kip etmesine pek tabif olarak razı olamaz. — Esasen bü, yalnız Birleşik Amerika meselesi değil, müvweler hanp halinde bulunan ve yahut da siyasi münasebetle. Tinı kesmiş olun bütün Amez'ka kıt'ası üzerindeki devleller mese- lesilir. Almanya, Arjantinin tarafsız kalmasına büyük ehemmiyet at fetmektedir. Harpten evvelki manladanberi Almanlar Arjan- tinde büyük fanliyet sarfermiş lerdir .Arjandlin geniş ve zengin bir memlekettir. İstikhalde Almanyanın bu memr lel Hakkındaki tasıvvur — ve plânlermın ne otduğu bugünden bestirilemezse de Almanlar, Are jahenin Birleşik Amerika nüfu zundan — uzak kalmasına gayret sarfetmişlerdir. Arjantinin harp — dışında kalması biraz da bu gay- reten neticesidir, Fakat Amerika- 'nın diğer anemleketlerinde oldu- Bu gibi, Arjantinde de müyver tas — rafıasları ve mütstelik devletler taraftarları vardır ve bumlar ta- kip edilen harp politikası etrafın- da mücadele halindedirler, Bu şartlar altında, 1938 senesinde iş başına geçip de hastalığı dolaver sile, iki senedenberi — vazifesini göremiyen Cumhurelsl Ortizin — istilası dikkat ve slikayı üzerine çeken bir olaydır. Sözün kısası; Arjantin, R'o Tet gero — vapurünün — batırilmacile ağır ve neticesi henüz belti olmu yan bir buhran içine atilmış gib? Bgötünüyor. İstanbul cihetinin içme suyu derdi: Vesnecilerde Ularıt sakak 3 nu- ) yu ternini mesilesi bir dert hulini zimaştir, Bueilar dömacanaları nüzla ye Bouliğlala nazarı diklü- tmeniz rica ederim. Nüfusu azdır. —

Bu sayıdan diğer sayfalar: