2 —SON TELGRA HALK FİLOZOFU GARABETLERİMİZDEN Yalnız, san'at tarafını çok be- gendiğim kiymetli - muharrir Naci Sodullah, bir sahah gaze- tesinde «Sünger avcılarır adı altında bir röportuj serisi neş- rediyor. İttiraf edeyim ki, sam yıllarda, röportaj nev'inden bu kadar güzel yazı okumadım, —( Nacinin bu yazılarını neşrex den gazetenin sekreleri, müthiş bir hataya düşerek, beşlığın üs- tüne «Devsimin en güzel rö- portajı» ibaresini koymuş. Niçin, «yılların ea güzel rö- portajı» değli?.. Bu yazılar, bana bir fikri bir kere düha hatırlatıyor, Ve asıl müksadım da, bu fikri yazmak. v Bisaneler, hayal âlemkeri ka- a Li ZON KMi LGRAF EN BÜYÜK İKRAMİYE Böona anlattılar: Son defa, MElli Piyangonun en büyük ikramiyesi âki gözü âmü bir vatandaşa çık- miş. Bir arkadaş şu espriyi yaptı: — © da, birim gibi, bülün ser- vetine rağmen, para yüzü gör- miyecek., RADYO KONUŞMASI M. Sami Karayel bir makalesin- de şöyle diyor: «Pehbivanlık ta- rihimizi tahrif edem garip bir rad- iyo konuşması dinledim.. Biz, çok akşam kulaklarımız fahriş eden radyo konuçmaları dinliyoruz ya.. bunda şaşacak, kı- zacak ne var? SERBEST diği cevapta şöyle diyor «— Spor klüplerini serbest bı- Takmalıdır.. İyi amma, ya, arkasmıdan bizim Basın Birliği, sonra, bilmem ne teşekkülü, daha sonra filân mü- essese serbesi bırakılmak iştersa?. DİKİLİ AĞAÇ Bahçekapı civarındaki bir ar- sayı, Belediye, metre murabbaı 505 lizadan satnış.. Kilemetre murabbar 505 lira değil, dikkat buyurun, metre mü- rabbar! Şu dünyada, dikili bir tek ağa- cımız yek; hiç olmazsa, Bahçekanmı giyarında bir avuç toprağımız ol- saydı.. AHMET RAUF Hukuk Fakültesinde sözlü imtihanlara başlandı Üniversite Hukuk Fakültesinin eleme imtiharları neticesi talebe- 'ye tebliğ edilmiş olduğundan dün den itibaren sözlü — bmtihünlara son sınıfın müvaffakiyet derece- sinin geçen ders yıllarına nezaran daha üstün olduğu alaşılmıştır. HAZİRA: REŞAT FEYZİ gdar gürel geniş yurt ufukları | var, Henüz, bu ufukların ede- biyatı yapılmamıştır. - Babdli caddesindeki muharrir, etardu- u Moserret veya İkbal kıraat- hanesinden, bu güzellikleri du- 'yup yazamaz, Evliya Çelebi gi- bi, diyar diyar da dolaşamaz. Buna ne parası, ne de içinde bulunduğu hayat şartları mü- Yâzamdır. Bon, kendi kendime dalma gu suali sorarım: Hem muhar- Firi Babıâli enddesinde pinek- lemiye mahküm adiyoruz; hem de, milli edebiyat neden doğ- muyor, diye, yine o zavallı mu- harrire çıkışıyoruz. Nodeu?, Buz ihtiyacı Belediyenin bıraktığı kâr payını az gören bayiler ne diyor? Belediye reisliğinin şebrin buz tevzi nakliyatı için açtığı müna- kaseya hiç bir bayün girmediği- ni bunun üzerine toptan gatışın yalnın mesbahada — yapılmağa başlandığını yazmaştık. Şimdiye kadar şehrimizin buz başbayiliğini yapan zat bu husus- ta bize şurları söylemiştir. e— Belediye ile olan mukave- demizin müddeti 3 haziranda bi- ti. Belediye nakliye de bize ait olmak üzere kilo başına Gl sen- tim kâr bırakmak istedi. Halbuki balediye et nakliyatında bile ki- lo başına 2 kurüş nakliye payı birakmaktadır. Gi santim koru- madığından münakasaya girme Gim. Yoksa bayilerin bekdiyeye karşı binleştikleri iddiası — doğru değildir. Diğer taraftan belediye bu ayın 15 inde yeni bir münakasa aça- caktır. Pazar günü Beşik- taşta yapılacak merasim 1042 yılı sü sporları mevsümi- nin açılması münasebetile 14 ha- ziran pezar günü saat 14 de Be- şiktaşta büyük Türk denizcisi Barbarosun #örbesi önünde bir mesasim yapılacık ve mütcaki- ben Doalmabehçe - Ortaköydeki Deniz Ticaret Okulu önünde kü- rek ve yelken yarışları yapılacak tır. Merasimi Vali bir nutukla a- çacıktır. Yarşıar Şeref suadından ve mektepten takip olunacaktır. H EREREN Noksan ekmekler kbikâyesi Fırmların sön Dir öylik teflliş ve Konkolünde 20 bi Doksan ekmek mü> #adere edilmiş. Mütbhiş rakam. Bu ek- meklerden arttırılan gramlar ne — ol- dut, Farla düşünmede mahal yok. Bir çok fırınların günde bir iki yüz ekmeği vesikasız Oolurak şu veya bu dükküna satlıkları söyleniyor, Halkın tahdit edilmiş dühi görüm çalmak alur iy değildir. Ne yüpıyoruz, ne ceza veriyoruz?, BUÜRHAN CEVAT |306liraya mal Güzel, alımlı, sem- | Doğu cephesinde Sıvastopol patik ve seksapeli.. İ Geçenlerde, bir muharrir arkadaş, sempalik, ve yot azkına ineliyordu. Doğrusunu İ5- bunların hepal, bir kapıya çı- kar. Bülün — mosele güsilikte depi, hoşa gitmektedir. Çünkü, hopim'z için gözellik ölçüleri beşka başka oldu- guna göre, Joşumuza giden bir şeye Közel, deriz. Fakat, seyiemli, alımlı, — sonpütik ve seksapelli kellmelerinden kastetilği. miz mânslar, sakiden ayrı ayrı şeyler d, Çünkü, evvelec, tesşen bu tü- $ kullanmazdık. Güzel, der, ge- genilr, Çünkü, o devirlerde, SAğı yukarı muayyen hatları, ölçüsü olan bir gü zellik Vardı. Güzel kadin dayince, aeyi kazdetliğimiz. karşımcadaki ihsan bi dirdi. Beyaz tenli, iri siysh gözlü, Penbe yanaklı, bokka gibi ağızlı, kü- çöcük burunlu, lepiska saçlı, gişman bir kadın., Şundi, böyle bir lip hiç te Küzel telökki şdilmiyor. Bin bir kadın #pi vac. Bugünün tazalari, kendlerini bin bir şekde, kalıba sökmesini bili- yorlar Giyin, makiyaj, hal ve hüreketler- deki dikkat, lasarız çok değgiziyor. Hemen o hale geldi ki, sokakla, çir- Ka bulabileceğim'e kacıma ender rasi- kyoruz. Halbu ki, €vvelee, bugün 10- vamli, sempatk, alımlı, seksapelli de- diğimiz yadınların bir çoğuns çirkin dardik, Hir dirhem etin bin ayıp örlüğü de- verler çok arkıda kaldı. Şimdi, bir dir- bom faela et bilikis ayıp sayalıyor. Güzellik devirlere göre ayrı tellik- kelere müzhar — olmasından başka, Taamlakütlere güre de güphetiz aym anlâyış farkları var. Fakat, seksapelli — kadın, alımlı ka- m, sempalik kadın derken, samimi olarak inamınaz ki, bugünün ölçülerine Köce dahi, güzel kadın, demek idemi- Va R. SABİT olan bir iyilik! Mehmet isminde bir zat Mer can camil avlusundan geçerken ili kişinin birbirlerile — kavgaya tutuştuklarmı görmüş ve bir İyi- Bik etmek arzusile bunları ayız- mak issemiştir. Kavgacılardan Diri hasmı ile kavgayı —bırakıp Mehmede hücum etmiş ve elin- de bulunan süprümtü tenekesini zavallının başındım. zşağı geçir- dikten sonra savuşmuştur. Mohmet camiin şadırvamı önünm de üstünü başını temizlerken yak biseleriniz kirlendi, barl size yar dım edeyim de viodan azabından kurtulayan» demiştir. Mehmet, bu sözlere inanmış ve sartından çıkardığı ceketini temiz lemek üzere vermiş. temizledik- ten sonra giymiştir. Bilâhare çar şıya uğrıyan Mehmet, elini. cebi- ne atcığı zaman içinde 300 Jira bu- iunan cüzdeninin — aşırıkdığın an- | lametır. Açıkgöz dolandımcılar a> ranmaktadır. —şim Beykozda 30 bin lira sarfile bir «por ealonu yapılacak Beden terölyesi İstanbul mm- takası re'stiği Beykonda büyük bir ekayıkhüüe» ve «Spor salonu» inşa ettirmede — karar vermistir, Bu içe 30 bin Hea sarfolunacaktır. - rareealaeeaimız İlk mekteplerde mezuniyet imtihanları bitti Resmt, hususi ve ekalliyet mek- teplerinde ayın dördünde başla- maş olan mezüniyet Jmtihanları dün nihayetlenmiştir. im- tihamları tekrar ayın 20 sinde baş hyacaktır. EDEBİ TEFRİKA: 39 Çıngıraklı Yılan ,ı Yazan: NEZİDE MUHİTTİN aaf Perişan katamla sarı çantanın — hi- Küyesnl hatırlamışlr; — Bir gün bana onun — çalınmasını, Büsirli Poşaya şaka yapınak istediğini Prenses Beyza teklif etniştit Ağı u sözlür çıkınca yatak. tan o GDN bir ser fılânda; iyzenin İabiydi! Öna bukamı. Odanın bir ucundan geş- lclere emretti, — Gelirin buraya, dornal mühürll yeceğizi... Neler oluyordu Yarabbil... Garip ve korkunç bir sahneydi bul Ünitormalı büyük mömüz iyik Bi tirip bana döndü: Bu ne — Dermok çantayı ai çakmadmız?, — Katiyyenl... — Yalsız bana — bir gün Prenses şaka olarak bunu Kklif | oö, | — Ne cevap vecdiniz?. B — Harsırlığın Sena bir hareket 6İ- | duğünü, bunu — yapmak -unuaw! ye kenditini de menedeceğiei söyye- | meecle bir daha mev- Zuu bahs olmadı. Unutuldu gilti.. | — İtsdoniz zaptolundu, — imzalayı- | nizi Elme uzatılan bir. kâğıdı imzala. dim... Ondan soara ne oldü batırlamı-| yorum. Düşüp bayılmışım, - Gözümü bir hastahane odamınız, ba- üz ve loş düvarları ürasında açtım, Yirmi dört enat baygın kaldığımı gn yadan iğremdim, İstevnplar hısata dö- #eğimde başladı. Hor gün memurlar gelip bonl ziyaret ediyorlardı. Tteniz tehliğeli bir surette hasta olduğum iça beni Adliyeye götüremiyorlardı. Hastahaneye girdiğimin — haflasında | hemşiro yatağıma yaklaşarak beni 25 söyledi. zİyarçtr yarcie geldiklerini bk'ım Kimim yardı ki Car'p gel- Herşire dişarı çiklıktan socra ka- Pi açılarak içeri siyehli biz. ktdınla Arkasından bir örkek içeci girdiler. | ü es Kti Bu büe Ti mkarım Asude ile dostüm muhar- Fir Nosrettiit. ., Yarabti ölüler dirllir #nlti... Yokma bu bir af ve getnat mo- leği miydil.i... Kürim mahzun ve zayıf yüzünde 9- cikli ve müşfik bir tebesslmmle yanıma gelmişti, O güzel gözlerile yüzüme bakıyordu. Nusret'n gözleri yaşlığdı: ADevamı var) ve Leningrad (Yazan: İ, S. Eski Bükreş Ateşe militeri ) DOĞU CEPHESİNDE, Atmanlar Sivastopola tearruza şiddetle devam ediyorlar, Fakat şimdi Leningrada da — kuvvede yüklenmişlerdir. Alman tebliği de Rus mevzilerinin gayet yakım mında göğüs göğse kanlı çarpış- malar başladığını — ve Sivastopol şehrine 11-22 kilometre yaklaşıl. diğın belirtmektedir. Rus tebliği, Sivastopula yapılan Alman taarruzunu anütlüç taz- | yik» olarak kaydetmek'tedir. Bundan anlaşılıyor ki Alman | taarruzu çok kuvyetlidir ve bü- | yük kuvvetlerle yapılmaktadır. Almanlar buraya çok miktarda piyade kA'aları, tarıklar ağtır top- çu ve hava küvvetleri getirmiş derdir. Bu ttibarla Sivastopol mü- dafileri, güçleri fevkinde bir mu- kavemet göslermek — mecburiye- ündedirler, Eğer müdafaa mukar bil taarruzlarla beslenemezse, Sir vastopolun Almanlar tarafından Ahmamlar iki noktada — Rus (* mevzilerine girmişlerdir. Ruslar birisinde mukabil taşmeuzla va- ziyetin düzettildiğini ve döğer nok- tada Alman taarruzunun durdu- rulmakta okluğunu bildiriyorlar. Maarif Vekilinin bir talebeye yolladığı mektup İzmir Gazi orla okulu 2 inci s- maf talebesinden Ethem Ciliv Ve- kületin kendisine gönderdiği &i har kitabına teşekkürü mutazam- maı bir mektup yazmıştır. Maa- Tif Vekili bu talebeye aşağıdaki karşılığı göndermiştir. Çocuğum, “Mektubunu aldım. Senin gibi anlayışlı ve duygulu evlâtlarımı- zan var olduğuna Inandığımız i- Çadir ki, memleketimizin yarım- güvenle bakıyoruz. İnsan MA tam zekâsmiın tamamlamağa mukte- dir olmadığı taraflarımızı ahlâk ve karakterimizle ikmal edeceği- Mti iyi anlammış olmana çok memnun o'dum. Büyüdüğün za- yman milletlerin asıl büyük ifti- bar HWtabt olan tarihinde, adını ve resmini görürsün. Gözlerinden ö- per, Yalmız sobalı ev ve apartmanlara Sü- mer kok verilecek Etibank kömür tevzi müesse- sesi müdürü Ankaraya gitti Pazertesi gününden itibaren â- partamanarın yıllık ihtiyaçlarına yetecek miktarda maden kömürü werilmesine başlamlacaktır. Yine pazaretsi gününden ilibaren yab z sobalı ev ve #partımanlara Kömlür tevzi müessesesi müdü Tü Zekeriya sobalı ev ve apartı- manların ve süretle tesbit edile- ceği hakkında görüşmek üzere Ankaraya gitmiştir. Yarın veya öbür gün avedt edecektir . | Fabeikalar kömür ihtiyaçlarını Zor kümür havzasınadn temin edeceklerdir. Temr ll Lokantalara bardak tevziine başlandı Lokantacıar cemiyeti — yaptığı teşebbüsler Bonunda lokantacıla- râ tevzi edilmek üzere Paşabahçe fabrikasından su bardağı tedarik etmi; Bu sabahtan itibaren müracaat edeceti tokantacılara ihtiyaçları- pa göre bu bardakların tevziine başlanmıştır. Deniz Bandosu için talebe alınıyor 'Ankaradaki musiki gedikli #ırlarca erbaş orta mektebinin rinci emıfina deniz banıdobsu için yeni talebe kayıt ve kabulüne başlanılmaştır. 20 ağustosta nihayet verilecek- tir. muharebeleri Bundan anlaşılıyoe ki Sivastopot da Rus müdafassı ilk sarsınt> günlerini geçirmektedir. l Leningrada yapdan Almün ta- arruzu, henüz bir inkişaf göster- memiştir, Bucada Rus müdafileri mukabil taarruz kudrelini mu- hafaza ediyorlar, Almalanr Sivastopol ve Lenin- gradı, büyük taarruzlara — giriş- mezden önce düşürmek isttyorlar, Zira, bu mevkilerin elde edilme- mesde Bakık ve Karadeniz Rus filolarının haep harici berakılma & veya yök edilmesi mümkün o- Yacaktır ,Bundan sonra Almanlar Don ve Votza boylarına ilerle- mek için Baltık ve Karadenizden ikmal ve müuvasala için istifade | edecekler, şimalde Finlerle bim daha müsait şartlar içinde geç- mek imkânma erişeceklerdr. — | Alman cophesi gerisinde ve çar | ka doğru uzenan Rus demiryolla ri Alman ordularının İkmal hti- yaçlarına yetecek kadar elverişli değildir. Bu yüzden Urallara doğ- Tu uzanımak için gerek Baltık ve gerekse Karadenizden islilirde et- meleri icap ediyor. Zalen bunun Küzumunu geçen sonbaharda an- Taraştaedır. Ruslar Sivastopol müdafaasına yardım için Doneçte tekrar — bir taarruza geçebilirler; şimalde Le- rüngradı muhafaza için — Volkof nehri boyunda taarruzlar yapıyor. larsa da bu nehri garbe geçmeğe muvsffak olamamışlardır. Bu ne- hir boyundaki Alman müdafaası çok kuvvetlidir. Hulâsa; Sivastopol yakın — bir tehlibe geçirmektedir. — Şimdiye | kadar cereyan eden kanh savaş- lar Rus müdafaasıman — bozulma- dan dayandığımı, fakat Almanla zım da Rus mevzilerine tamamile sokulduklarını ve ilk Rus hatla- Tına saklırdıklarını göstermekte- dir. Muharebe şimdilik bu safha- dadır. Bu itibarla — Sivastopolun çabuk düşeceğine ihtimal verile- sez. KBA lA A Vei İLALEL Ü Libyada 30sene Yazan: Ali Kemal SUNMAN İtatyanlar oluz senecdnberi Libyayı ©e geçirmiş, oraya nü- fus yerleştirmek için de son an senederberi çalışmağa başlamış- lardı. Bugün ise Libya harp sahnesidir .Bu karbin a esrarengiz bir tay- e ölen İtal İtalo Balbo dünkü — ve bugünkü — Libyadan Lahsedilirken hiç unutulacak Si- mıslardam değildir. İtab Balbo Lübyanın umumt yalisi idi, O ge- niş sahada İtalyan hu)mı'ydmı yerleştirmiş olmak şerefini de göndiki devler adamları içinde en ziyade benimsemeğe - kendisinde hak gören Mareşal İtalo Balbo olmuştur. Bulbo ne işler becerdiğini anla- tırken Libyayı ele geçinmek iş- Jerinde en ziyade tayyareden is- tifade ettiğini söylerdi. Onu met- hetmek için vesile arıyan — bazı Fransız muhabirlerine anlatırdı: Ucu bucağı görünmiyen çölle- Fi şimaklen cenuba kadar kervan İz geçmek için eskiden iki ay Hi- ztm iken Trablustan Gate kadar Balbonum tayyane ile ancak dört buçuk saatte götmesi ve öyle u- zak bir yerde konak tutması İ- talyan höllmiyetini oralara kadar götürmeğe kâfi görünmüştü. Lü- kin İtatyanm Atrikada o eniş sahada yerleşebilmek için daha çok uğraşmacı Ezam geli- - Bu da ancak para ile ola- avadan tayyare ile o kadar çabuk gidip gelmek de yetişmiyocektir. Çölde sağ'ara bir ek için çok Libyada yapılacak çoktur. Bun darın anlatıklığı, söylendiği sene- ler İtalyanın Habeşistan ünpara- torluğunu ele geçirdiği yıllardır. © zaman Mareşal Balbo da neş'eli Kdi, diğerleri de, Libya mevzuunun diğer saf- ——er—— MAHKEMELER: | Demir tavında dö- çağında sevilir!i —Ah kerala an! Bu seler de kaçır- | dim Kaçırdım değil, yakaladım. “Ya- Kaledim amma, kaç para eder ki, iş üetümde yakalıyamadım. — Sönde de kubkhak — ver, darilma yal İcsan bu zamança, gntrasit bulur da, bühçeyo mi bizakıç?, — Nereye koyayum, birader?, Evde yer yök kil... Bilceye koyduk. Bah genin duvarları da yükmek. A köpoğlu dot İmsi, kedi misia, — körlenkele mnisin?, Pencerede beni gündü. Elinde- ki çuvak birakip düvardan tırnmandı. Dişarı atladı Dönüp, evin Kapsının #nünden Köçtork. Başka yal yak. Hos men kapıya koştum. Fırlayıp kapının önünde yakaladam #mma, kaç para e- dert Ben ümlt ediyordum K, — eilede siyatı kömür izleri olacak... Ne yapı 1ç9, Güliyatadım ki... Bileri, tarta- mrz Yakelayıy teslim etlik polise, Ge- Tp buktılar. Yarıdan fazla dolmüş çü- valı buldular bahçode... Arama, ne fayda Xi, çavalın bunun olduğumu İs- Bet ölmek mesele... Mahkemeye girdiler. Davacı, kömür- rinin Dahçedim — bir. müddetienbori tağçede '('“uımü duvardan — alla. yap Übür tarafisn kaçarkın yakaladı- gini söyledi, eöi. Mahkame, delil yokluğundan dolayı maznun Calklin börüolne karar verdi. Maznyn, memnün, sevinç içinda mahikemeden çakıp uzaklaştı, - Dava- C, yide mahkneye — gizmeden evvel kanuşluğu akenla beraber konuşarak — Ne derler Deodi. Meşhurduc: #Demir tavında dövülür... Güzel ça- ipnda sevilir> Sen için tavını, / çağıı daçırmışmın, Birte daha $etik — davrü- mip bahçede yakalamaydın!... —Amma, atlık, ayağı kesilir #izin badçeden, Bu na göz dağı olmuştur. Bir daha uğrm- yamaz, Hem de, bu işte yie eca kür- Hısan. — Neden?, —— Noden olacak?, Şimdi çuval hem yabalı, hem güç bulunuyor. — Bedava. dan bir çıval sahibi oldun. Çuval bahçede kaldı. — Ya maübkeme marrafına me bu- yarulur?, Herif berset ot — Aldırma, azizlm. Nasceddin Hocü- ya bilmez midn?. Dördünü kurusa el- diği yumurlaların beşini kuruşa - se- tarken <Ne yapıyorsun Hecatr Diye sormuşlar, «Doelar alş verişle — gör- sünir demiş. Secin ticeret le onun YÜ ÖGÜSEYİN BERÇET halarına gelince; 911 de Trablus harbinden sonra kâğıt üzeninde İtalyanların eline geçen Lihyuda İtalyan hâkimiyetini kurabilmek içtim seneler Yüzm gek miştir, Bunu dı İtalyada 922 de işbaşına gelmiş olan şimdiki ida- re şenağ Afrikuda İlalyan hâki- miyetini kurmuş olmak çerefini Kkendisinden evvel gelen hükü- metlere bir türtü bırakmak iste- avdz. Şimdiki İtalyanlar Libya- dan bahsederken aşağı yukan şöyle derler: — 811 barbinde Trablusgurp İ- talyava geçti. Fakat ondün son- raki seneler Trablus ve Bingazi- e devamlı isyanlarla karşılaşmak mesburiyeti görülmüştür. — İtak yarlar o senelerde hiç rahat ede- memişlerdir. 914-18 harbinde de şimali Afrika çöllerinde İtalyan hâkimiyetini kurabilmek imkân- sardı. Çünkü Romadaki hükümet © tarafla meşgul olamıyordu. Ni- hayet 922 ye kadar bu hal böyle devam elti, Şimdiki idare o sene işbaşına ince Libyanın vaziyetini dü- şündü. Trablus ve Bingaci gibi . geniş bir sahada tutunabümek - çin cenuba kadar inmek, bütün hududu tamamile ele geçirmek Kizımdı. Bu da çöllerde uzun - zadıya muharebeleri göze almak derideti. - Şimditi İtalya buna ancak 990 dv muvaffak oldu. şimdiki talyanın — başında buıl::ıdzr için şimali Afrikanm İslyamn elindeki kısım — tama- mile onların hükmü altma girmiş, mukavemet imkâm bırakılmamız diye sayılmaktadır. İtalya bu se- fer harbe gisinceye kadar — bu böyle idi Lâkin İtalyanın İngik tere gleyhine hasbe girmiş olma- &ı şarki Afrikadaki işlerini nası? aktüst etmiş ise şimali Afrikada da hall büsbütün değiştirmiştir. Geçen ufükurd harpte — İtatyanm İngillere Ile beraber olması şima- H Alrikada İtalyamların karşılaş- uğı Müşkülüt çok htdifletmişti. Çünkü İtalyan aleyhları olan yerlilerin İngilizerden yardım gö yemiyorlardı. Bu sefer ise keyli- yet bunun aksinedir. —Lityanış böyle otuz senelik bir tarihçesi vardır. tik lılırl n yaza doğru Yazan: Ahmet Şâkrü ESMERİ| 1642 senesi ilkbaharı, hazbin sakin ayları olmuştur. Artik mayıs geçmiştir. Haziram nin orlasına doğru gidiyoruz. Yaz girmiş demektir. İlkbahar aylar rında Rus cephesinde büyük ha- reketler olmadığı gibi, diğer cep- heler de büyük hareketlere sahne olmamıştır. Garbi Avrupada bek- İlenilen ikinel cephe açılmadı, Yal mez marttanberi, İngiliz tayyares leri Almanya üzerine, giltikçe ar ğırlaçan ve sertlegen tayyare tar Arruzları yapmaktadırlar, Bu ha- va muharebesi bakımından <ikin ci cephe» sayılabilirse de Ruslarım bekledikleri ve Amerikalıların da açılacafı ümidini vendikleri cep- be değildir. Dikkate HEyıktır. ki garbi Avrupada cephe — açılması meselesinde İngilizler ann derece çekingen davranmaktadırlar. Yal- vız kara teşebbüsü hakkındaki bu çekingenliğe mukabii, bava Leşeb büsleri hakkında büyük vaitierde bulunmaktadırlar, Bu sıraca A- merikayı ziyaret etmekte olan İnr Biliz İstihsal Nazırı Lond Lyttlee tondan, hava taarruzlarının — bu nisbet üzerine devam edip etmi> yecağı gazeteciler tarafından so- rulduğu zaman, Nazır şu cevaba vermiştir: — Bu nisbetin devam edeceği hakkında bir sual nasıl sorulabi- lirz? Devam etmekle kalmıyacak; artacaktır. Taarruzlara henüz bağ Badık. Uzak Şarkta da ilkbahar ayla Ti sakin geçmiştir. Japonlar mü- cadeleye kışın ortasında girdiler ve ilkbahar girmezden evvel bü- dün Uzek Şarkı istilâları aitena slarak Avuştraya ge Hindisıana kedar dayandılar İlkbuhar ayla- rında Japonların, Hindistana ve- ya Avustralyaya doğru bir tazre ruza geçecekleri zannedilmişti ve Japon resmi sözcüleri, böyle biff teşebbüsün hazırlanmakta oldu- Bğana inandıracak demeçlerde bur undular, Japonlar, kâh Avustral yadan, kâh Hindıstandan, İakat daha çok Avustralyadan bahsetti ler. Ancak ilkbahar çıktı, Yaz gel di ve bu taseruz da başlamadı. 'Yaza doğru başlıyan bir hare- ket, Libyadaki mühver taarrumu- dür, , tan üzerinden yürüyerek, Orta Şarkın — bir noktasında - İramde ma, İzakta ma bir yerde - mihverin garph ortakları mihverin şarkis ortüğile elele vereceklenii, Milr verin büyük ilebahar plânı buye du. Halbuki bu plânın en mühim 3ki taarruzu - Rus ve Hindistan münderit bir taarruz başlamaştır. Bununla beraber, bu süküna bakıp da aldanmamalıdır. M hvef' devletleri bu yaz gyları icinde 1930 harbinin en büyük hamlesini yap mak kararında ve zorundadırle€. nııı—ııııııııoınmıl—ır Tamı garfında bu kolay değildi: ıauııııhınl tarafça, bunu izah yollu söylene- cek sözlerin ancak propegandai değeri olabilir. Doğeru sabepler harpten sonra anlaşılabilecektif. h' a| | y Birî'miıin piı'ıı'ın — Geciken dul maaşları Üsküdarad Solak Sinan mahâl Tesinde 'Topçu Haşit sokağında 4 yumaralı övde pturan — Muzalfer Ödem yaztyor: sAsmemin babamdas - kalan vt her üç ayda bir aldığımız maaşi var. Biz bü parayı Mazrif Veklie lti namına tediye yapan Zizsti Bankasından almastayız. — Fakah Hazirenin onunü geçiği halde bür Kü alamadık. Her zaman böyle ©- luyor. Mağşetimiet ancık, bi parl