17 Ekim 1941 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

17 Ekim 1941 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HALK Flı.ozom İki taraflı tedbir İstonbulda geçim, hayli milş. l bir iş oldu. Görünen köye kılevuz istemediğine göre, bu bâdiseyi itiraf etmemek de | zumsuzdur. Avrupadan ge len ve memleketimizde yetiş. miyek veya yapılmıyan birta. kım maddeler üzerindeki fiat artışı, harpten evvelki yıllara mazaran yüzde iki yüz, üç yüzü buluyor. Fakat, asıl dava gıda madde. leridir. Maalesel, öyle gıda maddeleri vardır ki, fiatlerini yüzde yüz arttırmışlardır. Mü- him bir kısım gıda maddeleri en az yüzde elli bir fiat artışı kaydetmişlerdir. Bu vaziyet karşısında muay. yen gelirli veya kazançlı lerin geçimi, hakikaten düşü. nülecek bir hâdise olmuştur. İstanbulda, işi gücü olmtyan ve küçük geliri veya tekadlt, eylam maaşı İle geçinen o binlerce vatandaş - vardır. Bu gihiler için yapılacak şey, Ana. NN A DY AA ll HMA AİR YATURA İKİ TANE Garip bir İhtikâr cürmü meş. huda yapılmış: — Bir ticarethane bir defa satış yapıyor, iki fabura yeriyormuş! Bu hüdisenin sebe- bini düşündüm.. Faturaaın biri aslı, biri de göl. gesidir. Aklıma şu misrâ geldi: Gölge etme başka ihsan İslemem. SATICMII.N ııAf. MASI Bir müuharrir arkadaş, geçen- lerde, seyyar zarzavatçıların çok bağırdığından şikâyet edi. yordu. Dakikada üç defa bağırı. yorlarmış. Arkadaş, bu kadar zah. metle değer mi?. diyor. Tabi değer.. sattığı şey sebze- dir, Bugüne bugün daha kıymetli, daha pahalı ne var ki?.. Satıcı, elbette, büyük bir gu- rurla bağırıp duracak.., (OTEL nımul Gtelciler de yüzde 40 nisbetin. de fiatlere zam istiyorlar, Otclin pahalanan — maddei — iptidaiyesi nedir, acaba?, Bir arkadaş Şöyle dedi: «— UÜmumiyetle uyku pabalan. dı.. rahat bir uyku me kadar kıy- metli bir şey?.. Civardan gelen radyo seslerini kapısından içeri sokmayan bir otel elbette pabalı olmak gerek.e MEKTEP SAATİ Bazı kimselere göre, sabalları saat 8,30 da derslere başlanması çok erkendir. Çünkü, İstanbulun makil vasılaları hususiyeti var. dır, Çocuk ve hoca 7,30 da evin. den çıkmalıdır ki derse rahal ra. hat yetişsin. Bunun için de 6,30 da yataktan kalkmak lâzım., ya- rın, öbür gün, günler daha ziyade kusalacak, sabahları karanlık ola. cak... AHMET RAUF l ! REŞAT FEYZİ FEYZİ dolunun daha ucuz kasaba ve şehirlerine naklihane etmek. tir, Bir de, İstanbulda şu tip aile vardır: Herhengi bir. Anadolu şehi ve kasabasile münasebeti, irli. batı olanlar.. Bu gibilerin aile reisleri, İs. tanbulda, işlerinin başında kal. mıya mecbür. bulunduklarına göre, ev halkının diğer kumunı, kalabalığı, aralarında münase. bet olan © Anadolu şehir ve kasabalarına göndermelidirler. Bu tedbirler, vatandaşlar Gı. rafından almabilecek olanları. dır. Bir de devlete düşen vazi. feler vardır: Herhalde, İslan. bulda iaşe maddelerinin daha meuza satılmasını temin ede. cek şamil ve umuml bir çare aramak lüzumu, kendisini her. gün biraz daha fazlaca hisset. tirmektedir.. Devletin bu mevzu üzerinde olduğunu kabul edebiliriz. ODUN İŞİ Depocuların zararını izale için yeni bir usul bulundu Odun işinde depocular, narh in. dikten sonra çeki çına 50 zararları olduklarını ileri lerdi. Bunda hakları vat. kü depocular, soduncular. dan malı evveiki fazla fiat üze. rinden almış bulunuyorlardı. Fi. Mürakabe Bürosu bu 50 ku. ruğun depocular lehine yediril bir usul bulmuş ve tat. a başlanmıştır. Şimdi de. pocular, odunculrdan odunu alır. ken 15 kuruş eksik vermektedir. ler. Bu suretle meselâ üç, üç bu. çuk parti mal alındığı takdirde bu 30 kuruş yediriimriş olmakta. dır. Un tevziatındaki yolsuzluk Börekçi, simitçi ve paslacı f rınlarına yapılan un tevziatında- hi yolsuzluk iddiaları — üzerine muhbirlerle tevziatı idare eden. ler yüzleştirilmişlerdir. Nebice . de'tevziatı yapanların muamelâ. tının da tedkik olumması lüzumlu Çarşamba Gönü Bayram Pazar gecesi Ley- leikadirdir 18 Bizincileşrin Bil Cumarlesi günü Kamazanı Şerifin yirmi al. tışma müzadif olmakla akşamı (Pazor göcesi) — Leylej Kadir, ve citeşrin Çarşamba günü 22 Bi Beyram olduğu ilân olunur. 1 Dti Aşk bulranı vo izdivaç azlığı Bizim birçok eski sözl kI, eldden güzel ve kuv selâ; Kendisins güvenen Daşal Bu da, o güzel sözler meyanında- dır. Şimdi, durüp dürürken, bu cakl söz nereden hatırıma geldi, diye, so- | Tacaksinız, Muharrir - arkadaşlardan biri, yazdığı bir fıkrada, evliliğin hi- maye editmesini stiyor. Aksi halde, diyor, evlenenler gittikçe azalacaklır. Bvlikiği meril himaye etmeli?, Bu, bir meseledir. Hükümet, evlenme mu- amelelerinl basitleştirdi, bu muame- lelr için Sarfolunun parayı Msguriye indirdi. Osâ rağınen, birçok delikan- lilar, geç kazlar, evlenmeklen çeki- | niyorlar İse, sebebi nedir?. Kendisine güvenön — borazancıbışı, dedik. Demek ki, kendisine - güvenen fazla yok. Evlenmekte tereddüdü bur hanazların ileri sürdükleri birçok â- müller vi ki, Mühim bir kemu | makuldür. Bu âmilleri ortadan kal> | dirmak lazımdır. Ben, d'kkat ediyorum: Du zemanda yapilan izdivaçlar ya, bir tak izdivam € oluyor, yabut da İkteadi bir izdi- vaçtır. Meselâ, kiz zengindir, Bu fıre satı kaçırmamak lazımdır. Bunun harteinde, akıl izdivacı pek X2 vaki eluyor, En mes'ut izdivaçların da akıl İzdivacı olduğu söylenir. Eğer, umumiyetle, —izdivaç az isa, şöyle bir netice de çıkarmak lâzundır. Ortada bir de aşk — buhranı vardır. Böer, oşk buhranı olmasa, eski ka- Tasevdalar olsa, sevişen her çiftin | hemen evlenmesi lizundür, — Halbuki, | nerede bu bolluk*. Demek, bugünkü | Seğişma ile dünkü kevişme arasında fark vardır. Dugünün gençleri kara- sevdaya tululmuyorlar ve gözleri ka- palı, hemen erleamiye karar vermi- yorlar. Parası, müli olan gönç kızlar ara- sında da koca arıyan pek fazla kimse olmadığını söylemek Iâz mdır, Ezikiden e zengin aileler vardı ki, çöpsüz ü> zünı bir damat ararlar ve hemnea kız- darını verirlerdi. Şimdi, hali vakti ye- rinde, zengin, müretfeh genç Huxlar, Çabuk çaduk evlemmek taraftarı ol- lar. Çünkü; Cakiden genç kiz, zengifi olurat olsun, evin- . her türlü eğlenceden zaahrum söhündi. — Şimdi, zengin aile kızları eğlence ve zevküsala içinde- dir, Binsenaleyh, evkeemiye neden ace- te ebsin?, Dözle olunca, bitlabi izdivaçlar aza. hyor. Akı İzdivacı yapmak da haylt güç. Çünkü, böyle bir İzdivaç, yapa- Cük adam, düşünüp taşmıyor, bu. iyi Seneden seneye tehir ediyor ve hatta, DAZan da vazgeçiyor. Şimdi, bu şartlar altında, evliliği nasıl himaye etmeli?. - Olsa ola, mu- ayyen ve mutavascıt bir kazancı okup da evlenmek isteyen, fakat hayalın ağır şartları karşısında buna cesaret e- demiyen kimselere —yardım İşi kalır. Böylelerini ümaye, evlenirken muty- tomin etmek (masrat arşılğO, maaşınn bir mlktar zam yap- Mak, ÇocUĞU olunca tekrar zam yüp- mak vesaire halıca gelebilir. Bunlar da, çemiyetin umuml teşkilâlı meme- lesidir. ve birgoc iktsadi meselelere bağlıdır. Hulâsa, evlilk bekârlik — bahst bir imun meselödir ki kiyamtete kadar ü- zerinde — düşünülse, tikirler nihayete ermez, Yufkaya narh kondu 50 kuruşa satılan yufkaya, bu fazlalığından dolayı narh konacağını yazmıştık. Fiat Müra- ikabe Komsiyonu | kadayıfa da 40 kuruş fiat kay « ET BOLLAŞTI San günlerde — fazla kasaplık hayvan geldiğinden şehrimizde e' sıkınlısı kalmamıştır. Fiat Mü . rakabe Komisyonu da bu müna. sebetle keçi, sığır ve dana eline narh koymamıştır. “Tövbeler tövbesi!. Artık cam- | .x bazlıktan da vazgeçtim...,, — Ne bu azkzim? Başin gözün sarı- he ümami me oldun? — Sorma Mutatciğım, şorma!, dan bater öldüm. — Sahi ne oldun Şeref? Dayak mu Ca — Görmüyor musun? Dahâ sorulur mu? Dayak yödim iş: Sarboşlukla filân mi hik yüzünden mi? — Btendim.. sön zamanlarda can- buzlığa başlamıya karar vürdim. Yok elendim.. üyle canbazlik değll,. at canbazlığı. geçenlerde, gü- zelgöslerişli bir inek gördüm., — satır lik... Saltan da madrabaz... Süyle bir parça da tanıdık, Beni ineğin dişle. zine bakmak için eilmi kulağına doğ- ru uzatirken, 6, kendiliğinden ağzmı açıp Giğlerini göstermez mil., Doğru: *U çok hoşuma gitli — Ahiretllk, dı Bu ne terbi- yek inek böylet, den açip sırıtiyor. — Ooool dedi. Sen daha — bunun marifetlerini — görmedin. — Bunun bir huyu vardıt! Sağacağın zaman kendi keadine sütünü köyuvetir.. kabin dole du mu keser.. Baktır ki, hakikaten, pek terbiyeli, martfetli bir inek.. 275 İlraya pazare lik €8ip aldım. Götürüp ahita koydum.. iyi, paralı bir müşteri arıyacağım. Şu hayvanı bir sağalım dü bakalım de- dim, Allına temiz bir bakraç koydum. köndi kendipt aüt koyuverecek yat. Ne gerer?,, Elimi lemiz yıkayıp sağa- yım dedim. Bir dâmla süt yok. Gidip herife zöyledim. — Yavrusmmu daha yeni aldık.. oe | Ağzımı kenölliğin- Üniversite Talebe Yurdunda | ztn için kızdı.. - herhalde ondan söt | Tahsilât çok yüksek vermiyordur., birkâç gün bekleyini dedi. Biz bekliye duralır. cenbaz Kömlü bir gün bize geldi. Bu marifetli ineği | gayrisafi iradı Üzerinden vergiye ona söyledim. — Aman biracâr, dedi; bu ineği üç aydır gezdirmedikleri pazar kalmadı. Yüz yirmi liraya kadar vereceklerdi.. alan olmadı. Herkes gelip kulağını yükaliyarak dişlerine baka baka huy- van alıştı. Birisi yaklaşıp da elini kus İğıma doğru uzattı mi ağzını açiyor.. | kurtarmak maksadile ihdas edilen sırıtıp dişlerini gösteriyor. Bu inek are tüt bairden feyizden kesilmiştir. yayru aliner, ne de sütl.. .Bunları işitince, hemen deği aldı. | lâtı için çök faydalı ilm madrabaza koştum.. Kâmilin an- | vermiştir. Tattıklarını söyledim. — No yapayım birader?.. Almasay. #in! dedi. Satılan mal geri alinmaz!.. Ben biraz üsteledim., o kabardi. Bir kavga- işle bu hale geldim... Biraz emtu, bir adamla beraber hâkimin karşısına çıkımıştı. Hödiseyi anlattı... Diğeri, kavga ettiklerini ikrar, ineği 215 lira- ya sattığım İrkâr etti.. 120 Hrüya sat. tığını söyledi. Muhaktme, ineğin kaça satıkdığ hakkında şahitleria dinlenil- mesi ve davacısınin yaraları hakkıme daki kat'i rapanın alınması için başka zamana talik edildi. Davacı, mahikemeden çıktıktan son- ra, karidorda, — Töbeler töbesi bazlıktan d vazgo iş tatmalır. diyardu.. tan- » Başka bir cereyan eden bir hâdise! İki lira Yurt borcunu vermedi diye hiç talebenin paltosu Beyazıttaki Ünlversite Tatebe Yur- | dunda cereyan öden bir. hâdisenin muhükemesi dün 9 üncü Sulh Ceza | Mabkemesinde görülmüştür. — Davacı mrevizliinde bulunun Şevki adındaki genç davasını şöyle anlatnıştarn — Ben Anadoluluyum. Ailenin her ı ay gönderdiği Mmusyyen — miktardaki pora İle geçinmek ve uuu—ı yap- İ mak mecburiyetindeyi Buraya gelince, ılvmıl kendisinden | davacı olduğum Tıp Fakültesi beşinci ntf talebesinden — Ömerin — İşlettiği Beyatıtlaki Ünivende Talebe Yur- duna yazıklım. Düg yurdun yemekhanesinde acele işinm olduğundan dolayı ayakla yemtk yerken Ömer pürbiddei yanıma Kgeldi. Omuzlarımdan bitarak iskemleye çö- kertti ve: — Burada ayaktı Otur da zakıktmlanı! yemek - yerimez. lodi. Kendisinc acele iştim olduğunu söy- —a aa A . Balık pazarı İstanbulun ©n dar, en pis sokakları, Balıkpazarı içindedir. Halbuki, bu xo koklar, şehrin en İşlek ve faaliyet sahnesi oalı kısmıdır, ticaret merke- zidir. Halice bakaa binaların olduğu sahiller maili, inhidamdır. Vakil va. kit bu civarm çökmesinden batsedi- | dir. İ Belediye, Eminönü — meydanından | ta sebze hâline kadar olan kisıri işe timlâk etmek, yolları açmak, #ci ta. | tefa giden dar gokakları genişletimek izlırarındadır. Fakat, kıymet ilibarile büyük bir yekün tutan buradaki bi- naların istimiâki — nasil başarılacak?. Bizce, burada parça parça istlmnlük yapmak hataldır. Daha pahalıya ma- | lolur, Burada umumi istimlâk yapıla- | cak tahsisat buluguncya kadar bek- temelidir. —-BÜRHAN CEVAT Recep, atrafına bakınanak: — Havan, dişarı çıkmiş ölmalı!.. Diy> mirildandı. Koyunlarla kapı ve ect kuimsi ayatN permili parmaklığın ka- pısinı Açarak, ağıt tarafma geçerken baza döndü: — Şimdi bir tok sağılırmız var, Sa- vi inek. Bizlm yağımızı, sütümüzü, yö- Burt ve ayranımızı çıkarır... Hayretle sordum: — Ya koyunlar?.. — Onlur ilbaharda doğuracaklar... © zaman yavruların payından birer parça biz de çalacağız. Şimdilik sarı inekelo geçincceğiz.. İki yanı biribirinden —ayıfan " par- maklıkların — ortasımda ağılın sönuna Eiden daracık bir geçitten Recep, elin- de sitillerle, nihâyele doğru yürüdü. Orada, kendinden biraz ileride bağ- lı, güzel, gürbüz danasiyle, sevimli iri bir yvardı. Recebi görünce, büşı- uzatarak böğürdü. Sır. Tefrika No: Ç ıngırakları mııcumucux Recep, danayı bağlıyan İpi — çüse- vek annesine yaklaştırdı. Yavru, me- melere saldırdı. Her meden bir kaç Yudüm almışli ki; Recep onu - zorla Çekerek anmesinin yanına bağladı. Bacakları ârasına skişlırdiğı vaya, büyük bir tntizamla süt kö- sağ- Taya başladı. İneğimiz sağıldıktan sonra; —ağılın köşesinde, içi sıpşıpıdan gelen — suyla dolu havuzdan dokdurduğumuz kova- darla kuyunları.cım suladık. Köyunlar geldiğindenberi ağıla güç eden Küşük Hasan, bize yardım otti, Eve döndüğümüz — zamsa, havuzun ıııııı bizi bekliyen genç bir. adam- da karçilaştık. Recep, neş'esi solarak, SEİE Sollelartı. Bonra bana İzahat NM arkadaşımdır. — Çağana- gadaki evde kalan son eşyaları, ve bize yiyecek getirecekti. Yühanci de. Gülümsiyerek omu selâmindim, sat lti içeri gürdim. laç yapmayı düşünüyordum. Dışarda- ki geaç adsnın heyecanlı bir. sesle anlattıkları, olduğum yere beni mih- kadi. — Ben, Mustafa, A beraber çalı. giyor, vi topluyor, — hepimiz — tüskü söylüyerek, eğloniyorduk. Nezik, - Hinde bir deste sırmayla kapıda — gö | ründü. Seni sordu. «Yok'» dodik. Be. Bi titreyonek: «Sey, dedi. Dir arkadaşla çevre İş- | Hiyorduk. Sırmam bltti. Kve sırma al- mıya geldim. Fiğen becıyı güremcdim de... Burada tt diye meraklandım. Dir soram dedim... Demek ki bura- da yok!.. Ya, Recep Neredef.» — Ben: Zorbahan'da. dedim. Bümiyor musun | kız, Recep evleniyort?. Dağa - evini yerleştirmiye gltti. Yüzü sapsarı —oldu. — Kekeliyerek: #*Evleaiyor mu, kimirile?.» diye — sor du: Bilmediğimizi söyledik. Elindeki sırmaları oracığı düşürdü. — Koşarak Çıkıp giti, Sonradan ber yanda arar yıp Fiğen Bacıyı bulamaşınca, sehin onunla kaçtığını — anlıyarak, kendini fırlatmış Çağnağaya... Bugün babası AK Çavuş, muhtarı, daha bir kaç ki- #i alarak, aşağı ovadan, Nezik'in sünü getirdiler, Parça parça olmuş... altınlar bile ezilmiş. AVAZ AvAZ ağlıyarak dö- rum. Nazlı ceylanım!.. Sönin öcünü alacağım. gelirenlere dökerek çırpınıyor. Köylüler, biribi- Tin€ Zrmiş. Bir kısmı; «Tancı — Rece- bin ana hakkının — İntikamim — aldır diyorlar, Bir kumı — Nezik'e ağlıyor, Ortalıkta — büyük bir şaşkınlık — vâr, Bani kalırsa Zehrü kadından kendi- nizi kollayın... O kadın, zehirli diliy- le, kütülükleriyle arları öldürdüğü gi- Bi, seni karinı da yök - ekmiye çal- gar. Amma, €n Çok Ali Çavuşa aç dim. Sanki bir gecede yüz yıl yaşa miş gibi çökmüş... Dişlerim . biribirine çarparak, — ru- Hun dehgetle, ürpertilerle ıhlııwlu. Köndim için deği, fakat Recebi dürmelerinden korkuyorum. — Muhie:” #uç kimsede yök. Kiz kendini atmış» diyor. Nezik'i bugün gömdüler, Fiğen bacıyı köylü, e! bir. liği ile seviyor. Yoksa, Zohra — kedin, onlara kundak sokâr, hepsini ayak- dandırırdı, Herkesin dilinde Figen bacinın iyilikleri, çocuklara, hastala. ra yaptığı yardımlar söylebip duru- yor, Bir hekim kadar hatlalara bak- mayı biliyormuş. Kızlara gelin urba- ları diken, nakış güsteren, dertlilere teselli veren hep o İmiş... Nezik'in ö- Kimu olmasa, genin _l kaçtığına ea aB 2 zorla alınır mı? Tiyecek oldum. Bımun üzerine daha tazla hiddetlencrek: Benin bu yurdda İşin yak, Hem #i lira boreunu ver. Vermezzca palto- Nu alırım!,» dedi ve zorla alarak beni kadeareler vastasile kapt dışarı eltl!.> Bilâhare Ömer — dinleamiş, borcunu vermediği için yurttan çıkkardığını söy- lemiş ve şahitler dinlenmiştir. d& Ümerla #uçu sabit görülerek 30 Mi- Fa pora cezası ve 1D Ura da tazminat Wörmezi kararlaştırılmıştır. Fakir çocuklara elbise dağıtılacak Beyazıt ve civarında oturan fa. kir, kimsesiz, muhtlaç çocuklara Cumhuriyet Bayı a Beyazıt Kızılayı tarafından cibise ve a. yakkabı — dağıtılacaktır. Bunun için zabıtadan alınacak bir yok - ğul.luk kâğıdı ile müracaat etmek icap eylemektedir. Beyoğlunda vitrinde yemek teşhiri yasak!. Beyoğlunda İstiklâl caddesinde. | eski kavgalı arksdaş dün Eminönün- ki ve birinci sınıf sokaklardaki kokantalarda vitrinlerde yemek teşhir olunması Beyoğlu kayma. kanlığının bir kararile menolun. müştur, EDEBİ KOMAN: 140 Bir Cinayet Davası | Yazan: ETEM İZZET BENİCE' Hele avukatlar arasında boz- gun vardı. Profesör Cemil dilsiz bir adam gibi kalmıştı. Şekip et. tcafına bakınamıyordu. Muzaf. fer de dudaklarını büke büke ve: — Hep bu neticeyi ben hazır. Tadım, Der gibi bir eda ile işin nereye yaracağını kestirmiye çalışıyordu. Vedat suçlu iskemlesinde otu- rup oturup kalkıyor, minnettar bakışlarla gözlerini kızındah a. yırmıyordu. Güzin asabi, fakat mağrurdu. Mübaşir Ayşeyi kolundan tula. rak ve üdeta onun yürümesine yardım ederek hâkimin karşısı. na getirdi: — Bak Ayşe sana katil diyor. Dedi. Ayşe, hâkime cevap ver- meden önce olurmak istediğini, oturmazsa yığılıp kalacağını an. | datmak istiyordu. Hâkim müba. şire: — Oturttur onu., Dedi ve.. tekrar Ayşeye sordu: — Cevat senin kalil olmenm ihtimalini ileriye sürdü.. ne di. yorsun? Ayşe dudaklarını kımıldatarak: — Hayır.. Diyebildi. Fakat, rengi sapsarı olmuştu. — Gözkapakları — inikti. amatör canbaz, diğer | tir. IZ MAARİF, ÜNİVERSİTE: TİCARET ve SANAYİ: VERGi " Karneleri mil mükellefler karnelerini aldılar. İki sene evvel ihdas edilen ver- gi karneleri usulü, son kanunla tâbi olan mükelleflerin yanların. da çalışan tekmil müstahdemlere teşmil edilmiştir. Şehrimizdeki tekmi! mükellefler karnelerini ai- mmşlardır. thıl';nen bondro vermekten karhelerle vergi tahsilâtı gerek mükellef ve gerek maliye teşki. sörmereler Diğer taraftan son müdafaa vera gisinden sozra şehrimizdeki tek. meil maliye şubelerinin tahsilâ . tında fazlalık görülmekledir. Tab. silât yekönu çok İyi ve yüksek « İşçilerde hava- cılık sevgisi Şehrimizde 50 bin işçi Hava Kurumuna yazıldı Hava Kururu İstaribul şubesi fabrika ve imalâthamelerde ça - hşan işçi vatandaşlar arasında da havacılık sevgisini aebtırmak ve yaymak için işçilere konfersas - iar verilmesini kararlaşlırmıştır. Ayrıca işçilerimizin Hava Ku rumuna âza yazılmalarını teninen de teşkilât kurulmuştur. Şimdiye kadar yalnız şehrmizde 50 bin kız, kadın ve erkek işçi Hava Küs Tumuna âza kaydolunmuştur. KÜÖÇÜK HABERLER 4 Pasil Koruma Komisyonu düm Vilâyette toplanmaş, simdiye kadar ya- Dilan işleri görden geçirmiştir. Sefer- berlik Umum Müdürü — Hüsamettin Luğsç ta İçtimada bulunmuştur. vir Belodiye Taksim ile Emizötnü ax rasında olobüs servisi ihdasına karar vermişlir. Bu hatta 17 olobüz. verile- cektir. » Bazi kücük sanayi orbabının kendilerina — verilen ham — maddeleri Büyük Künlarla eklen elden devreltik- leri haber alınarak tahkikata — geçli- müştir. * Allın fiatlert dün de 34 Tiradan muümele görmüştür. MÜTEFERRİK: * Kizım ve Melih isimlerinde 1i de kavga etmişlerdir. Kâzem biçakla 501 elinder yaralanmıştır. e Cumhuriyet Halk Parlisi Defter. dar Semi Ocağımın Köngresi syin 18 inci Pazar gecesi sast 20 de icra olünacaktır, — Cevat bilmeden söylüyor.. Dedi. Bu strada Güzin: —A. A.. Parmağında! Yü. Dıye bağırdı. ve.. Ayşenin üze. rine koşarak: — Bu yüzük annemin yüzüğü. Bu parmağında ne arıyor? Hâkimler size cinayetin esra - Tını açacak bir anahtar daha işte.. Dedi! Muhakeme hiç beklenil- miyen garip — şaşlırtıcı bir safha | içine girmişti. Bazılanı: İ — Artık bu mahkeme bu da- vaya bakamaz... Diyor ve kendi tezlerinin doğ. Tuluğunu isbata çalışıyordu: — Yeni bir katilden bahsedi - liyor. Hâkimin muhakemeyi bu- rada kesmesi, evrakı Müddelu . mumiliğe göndermesi lâzımdır. ÂAyşe ve alâkadarlar hakkmda yeniden sorgu hâkiminin faali . yete geçmesi lâzımdır. Bu muha- keme ancak Vodadı. muhakeme edebilir! Ve Güzin sözlerini bitirdik . ten sonra Ayşenin parmağındaki | yüzüğü çıkardı, — Bu Ferdinin anneme hediye etliği «sevgi bağı» adımı taşıyan yüzüktür. Armem — parmağından bunu hiç çıkanmazdı. Nasıl olu . yor da bu Ayşenin panmağında | Moskova kon sından sonr3 Yazan: Ahmet Şükrü F” İki aylık hazırlıktan lanıp da iki gün içinde lerini bitiren Moskova Kİ sının Rusyaya yapabil dim ölçüsü anlaşıkdı. İngiltereyi imsilliyen verbruk'un sözlerine tere ve Amerika, rinden gelen yardımda caklardır. Fakat bu yartti 5 vâdeli olacak ve"ancak da yetiştirilecektir. O dar Rusya Alman taz £ g dayanırkca, kendi elif', sıtalara güvenmi sin bu kisir neticesine zaman, bir gösteri v lan Moskova - toplani yaya yardun yurine, # diği iddia edilebilir. CF 4 manyanın ilkbahara Kİ 4 daki hareketleri tasfit' kova gösterisinin bir ğuna şüphe yoktur. uf vadaki toplantı oln Ki nun Almanya ile let ettiği — tehlike belti bulunsaydı;. belki de doğu teşebhüsünü duhü alırlardı. Halbuki, kış #i de Rusyaya İngilix ve Üa yardınının — sel gibi #at hakkındaki sözler, # arselesini, ea kısa M içinde tasfiye etmek karşısında — birakmıştir. büyük taarruz da bit doöğmüş bir toşebbils © Bununla - beraber, PÜÇM meselesinde İngilterey? | ge rikaya çıkışmak da ' | dir. Rusya, savaşa karit yf tiği politika ile yardım dan kendisini lunuyor, — Rusyaya 9 tesirli yardım, batıdaf bir harekettir. Nasıl Kİ pasında bulunan - bir doğuda Rusya v ) lecek. bir W dımda bulunmak ” Fakat şimdi ııM tur. Acaba İngilterer pasında Fransanın lağu dolduramaz mi? Rusların İngilizl yardım da budur. GEfE lnı[llıııuıldıd“ Kai e dem için İngiltere y let'iki vÜk ” veli D böyle bir teşehbüse lerdir. Ve Almı rimi doğuya çekmiş K lizlere bu teşebbüs İSİR zarlamış gibi görüm kat İngiliz gem türlü düşünüyor. pesma bir askar çkll A tine ılılgilı-ıııi!“'# tadır. Norveçle ve y ki denemelerden dti | | bu doğru bir kara ğ gilizler, bu '""“fo) etmek için, batıda  BE rine geniş ölçüde (4Y'bga ' ları yapmaktadırları İiç lli bir habere göre, ÜS Y yayi g ilkbahar nn "d ” nabilecektir. 4 .:.._-:.....,..w;'w _w Ihıhluıı ilkbabaf r ; eti; A îı taşıt lnN";";İ _- Almanların î:::. gal etmek gunları BAF aklar, K etiyers llç'“";d— .j

Bu sayıdan diğer sayfalar: