/ Gediködüsu olsun.. 2'—SON TELGRAF— 2 İinci TEŞEN t TELK ç HALK FİLOZOFU EN AZ İDRAK.. Daha dün, Dil Bayrammı kutladık, Bütün inkılâplarımız. da olduğu gibi, dil davasında da, her şeyin üstünde kendi milli kıymetlerimizi tebarüz ettirmiye çalıştığımızı haykır. dık. Temiz, sade, Türk kökle- rine dayalı zengin ve güzel bir dile doğru gidiyoruz. Bu yolda, 'me ifrat çukuruna düşeceğiz, me de tefrit hatâsına, Öz türkçe davamız, gittikçe ta ve ulmaktadır. Fakat, öte tarafta, dil bahis. leri ve davasile asla meşgul ol. birtakım — müesseseler, vücude getirlleni hüsnü mu. hafaza şöyle dursun, üâdeta, dil inkılâbımızdaki gayeye taban tabana zid bir eda içinda lâ- kayttırlar, REŞAT FEYZİ Gazetelerin birinci sayfasın. da, Dil Bayı tiri haykıran yazılar okuyan kari, ilân sahifesinde resmi bir olisin imzasını laşıyan Ku ve iri şöyle bir serlevha ile kar. şılaşıyor: «Lojmanlar inşaatı» Sanki, ofis kelimesi — yetiş- miyormuş gibi, bir de “loj. manst kucaklayıp dilimize sok. mıya çalışanlar, bu memleket. te bir dil gayreli bulunduğu- mun farkında değil midir?. Me. murlarını oturtacak ev — yap. mak kararında bulunan bu ida. renin sofisliğini» affetmek için bir hayli düşünürken, bir de karşımıza «lojmansı çıkarıyor. Böyle, hergün bir yeni fre: kelimesi dilimize saldırırsa, dil inkılâbının hamlesi zaafa mğ- rar. ADİSELER FNi BAA VATMAN — OLUNCA j Üsküdar tramvaylarında ilk ka. | din vatman işe başladı. Pekâlâ da mevalfak oluyor. Kadınların vat- manlıkta muvaflfak olamıyacağı zannedilmişti. Halbuki, gemi yü. Tüten kadınlar var, Tramvay yü. Tütmüş çok mu?, Hattâ, bazıları, insanı evden bile yürütür, İNEK VE MUSİKİ İsviçrede mandırasına — radyo koyan birçok çiftçiler, bu usulle ineklerinden daha fazla süt alma- yı temin ediyorlarmış! “Demek, inek musik: Vu hoşlanıyor ve gev- şiyor. Merak ettim: Acaba, İstanbul mandıracıları — hangi — bavaları çalıyorlar ki, bütün sütler sulu çıkıyor?, PLÂJ DEDİKODUSU Üstat Fazıl Ahmet, plâj mev. simi geçtikten sonra, plâj dediko- dusu başlıklı yazıdar yazıyor. Bir arkadaş: «— Yahu, artık plüj kaldı mı ki, Dedi. Bizim Osman Cemal şu cevabı yerdi: «— Üstada bakma, o da lâlile DOĞACAK ÇOCUK Âlimler tetkikat yapıyorlarmış: Yakında, doğacak çocukların ana ve babanın — arzusuna göre, kız veya oğlan olması temin edile. cekmiş! Fakat, kimse doğurmak çocuk istemiyor ki kız veya oğlan iste. sin. Evvelâ, anaların bol bol çe- cuk doğurmasını temin etmeli! AHMET RAUF Tefrika No : Şeker ihtikârı Kiloda 1 kuruş ihti- kâr yapan bakkalın dükkânı kapatıldı Nuruosmaniyede 69 numarada bakkal Abdullah Muin kesme şe. kerlerin kilasunda 1 kuruş ihtikâr yaptığından yakalanmış ve Az- iiye 2 inci Ceza — mahkemesine verilmiştir. Neticede dükkânınn 1 hafta müddetle kapalılması ka. rarlaştırılmıştır. Hüküm kesbi kat'iyet ettiğinden dün karar yerine getirilmek üze. re dükkânı kapatılmıştır, Mahkemenin — kapatma kararı kapatılan dükkânın — kepenkleri üzerine yapıştırılan bir yaftaya yazılarak mühtekir bakkal teşhir olunmuştur. — Fiat Mürakabe Bürosu İaşe Müdürlüğüne ba, <andı 'Ticaret Vekâleti —verdiği yeni bir kararla İstanbul, Ankara ve İzmirdeki Fiat Mürakabe' Komis- yonlarını laşe — Müdrlüklerine rapte'miştir. Şehrimizde iaşe mü. dür muavinlerinden biri Fit Mü. rakabe işlerini yapataktır. Diğe- Ti de taşe işlerini tedvir edecektir. KÜÇÜK HABERLER VİLÂYET ve BELEDİYE; “ir Dahiliye Vekiti Faik Öztrak dün akşam Ankaraya gitmiştir. *& Belediye Makine Şubesi Müdü- Tü, İtfatye Müdürü ve Sıhhat Müdür- Tüğünden mürekkep bir heyet dün si- mtmaları kontcol etmiştir. Hey'et yan- Bina karşı koruma ve Sihhat nokta- sından gördüğü moksan..rı tesbit et- miştir. Bunlar sinema sahiplerine bil- girilerek n beş gün içinde ikmalieri islenecektir, “ie Taksi durak yerleri teftiş edü. miş, seyrüseler noktasından mahzur- d görülen bazı yerler Geğiştirilmiştir. Gece zammı da ssat 24 ten başlamak ve sabah saat $ e kadar sürmek üzere 20 kuruş olarak tesbit edilmiğlir. MÜTEFERRİK: garay Lisesinde başlanmıştır. we Tren seferlerinde zabahları hu- #Susi talebe vagonları ihdası üzerinde içückler yapılmakladır. T4 Sürü Çıngırakları 'Yazan: CAHİT UÇUK — Figent., — Nen var Recep?, Yaralı mızın?.. Parmağla ile dudağıma dokunarak: — Sus! dedi. Bana yardım — elne- 'lisin.. Sonra, bir Ttlti halinde, eve giree | rek, Ayşe Nineyi —uyandırmaklığımı, pekmezle koyu bir ağda yapmanuzı, ağdayı ona getirmemi söyledi. p. Recebi, © halde — birakarak, — içeri Kkoştum. Ocağın kenarında kırmızı a- devli bir kândil yanıyor. Yere serili yataklarda uyuyanların Üstüne soluk bir aydıntık serpimliş. Bir hayalet gi- bi sessiz, parmaklarımın ucuna ba. garak dolaşıyorum. Kalbim kulaklarıma — uğultular ve- yerek çarpıyor, vücudüm islak ter için- de. Ayg€ Nineyi buldum. Omuzuna do- dan mui? Çiltlikten gelen misalirim... — Tanımaz miyam a kızim ne v — Rectp yaralı Ayşe ninet. çak oynarken yaralanmış!.. İlkönce €- Fakat şimdi Ba geçtik. Ocak yakmasına yardım et. dn. Alevlerin üzerindeki sacayağına, büyük bir tava gölusü pökmez koydu.. biraz sonra pembe köpüklerle kayna- maya başladı. Vücudum, çamaşırlarımı — islatacık Kkadar terli. Başımda vazih tek düşün. ©e vâr; «Necep yaralı!.. Recep yaralı. at Pekmez, köpüklerle kaynıyor. Ve kaynadıkça kayulaşıyor. Ayge uine, pekmezi ıslak bir tepai Yumuşak, ve ilik ağdayı elime alın- ca, hayretle bâktım. Recep, bu şekeri 'e yapacaktı? Bu sunl, diğer bir sürü, göşilli sorgunün başunda değmesina oÇT TT anin ehemmiye- | oOlĞULU 15 (lt di 8) Felek'le Va-Nu | arasındak ! balık Muharrir Va . Nu, Salacak plâjına gitti. istedi. İstediği hemnen gazete: — Üsküdarlılar neden balık yemi- goclsr, yesinler, Felek Burban cevap verdi. Üzküder- Hların da balık yediğini, Üsküdar sa- hillerinde de balık çıktığını söyledi. Derkta münakaşa büyüdü, umuml bir bahk bahsi halini aldı ve devam ede. geldi. — Hâlâ, o balık hikâyesi sürüp Bidiyor. Anlaşamadıkları noktalar var. Çün- Hü, biribirlerinin sözlerini aplamak is- temiyorlar, Va - Nu, dol kesedan ke- lüme sarfodiyor. — Pelek daha mükul konuşuyor, Va - Nu'ya nazaran, İstan- bulda berkes, berşey — yiyebilmelidir. Azrana, o madde pahalidır. Kilosu iki, üç Hradır. Kimin umerunda?. Herkes Taksim Belediye gazinorunda viski iç- meli, dans etmelidir. Herkes klüpie poker oynamalıdır. Herkes çık gezine- lidir. Herkes en İyi apartımanda otur- mealı, vapurun lüks mevkiinde seya. BAL etmeü, güzel kadınlarla arkadaş olmalıdır. Fakat, gel gelelim, kazın ayağı öyle değil.. bürün vatandaşların ayni mali seğiyede olmasını nasıl istiyebiliriz. Ben de Üsküdarlıyım. — Dolaj Va . Nuü'ya kurşı Üsküdari müdafaa edeceğim. Müvaki, Felek, Üsküdazı müdafrm etliklen sonra bana ihlyaç Köstermez amma, ne kadar Olsa, imeme dürüst ve çalışkan İnsanlar diyarıdır. | Mütevazı — bütçelidirler. Her akşam kiüpte yemek — yiyemerler, dans edip briç oynuyumazlar, Balık bahsine gelince: Üsküdarin ta- 20 balıkları meşhurdur. Bu balıklar, uskumru, palamut, lüfer, karagöz ve sairedir. Bunlar bazan çok çıkar, ba- zan da az çıkar, Bazan da hiç çıkmaz. Çak çıktığı zaman ucuzdür. - Herkes alır, yer. Az çıkınca pahâlıdır. Horkes alıp yiyemez. Hiç balık çıkmamışsa, çarşıda ç bakık göremezsiniz. Dalık çök Çıktığı zaman ve ucüzla- dığt vaktt, Üsküdarlılar, kimsenin tav- siyesine Ilmım kalmadan bol bal ba. hk ölıp yerler, Pekâlâ etendim amma, Üsküdar lo- kanlalarında hergün neden barbunya, tekir bulunmaz? — Bukunmaz efendim, çünkü, bu balıkların kilesunu birkaç liraya alıp yiyocek babayiğit yoktur. Kırk yilda bir, Va - Nu gibi mon- batçe ve lokantaları, sermayeyi GA bağlayın ifihs edemerler ya. Biraz insaflı olalım... R. SABİT — Malzemesi noksan meoktepler Maarit Müdürlüğü ekalliyet okullarında geçen ders yılı içinde yapılan teftişlerde okullarda bu- dunması talimatname ile göste rilmiş olan maizemelerle eşya - lardan noksan — olanlarının bu ders yılı içinde ikmal olunmasmı dün bu kabil mekteplere tebliğ etmiştir. ei Ği Yeni iktısadi ça- lışma programı Sanayi Birliği mevcut iklısadi şartlara uygun bir şekilde çalış- ma programı talbik etmektedir. Birlik, sanayi — müesseselerinin ihtiyaçlarını tetkik edenek bun - ların faaliyetlerine sokte ver « miyecek maddelerin tedariki #çin icabeden makamlar nezdinde te- şebbüslerde bulunmaktadır. Bü- hasma iptidai madde tevmatırda ihtiyaca göre müsavata — riayet edilmektedir. sebep oldu. Duralamıştım. Aşge nine: — Onu Recebe gölür evlâdım! Deyince; ona yağmasını söyliyecek, teşekkür edip çekildim. Bahçeye Çık- kım. Serin bava yüzüme çÇarplı. Bir müddettenberi — zlevlerin karşısında, yüreğimin beyecanile ıslak bir ateş halini #lan vücadum Üürperdi. Dişar. dâ Kkoyu karanlık yolumu kesti, Göz- dertmde kıvranan âlevlerin şekilleri titriyor. Eşikte durarak, — gözlerimin alışmasını bekledim. Yavağ yavaş, ka- ranlığın içinde beliren ağaçları gör- düm. Gökte kıml ay yoktu. Yıldızlar, mavi piriltiler saçarak şekilleniyorlar. Küçük adımlarla yürümdiye başladım. Artik gözlerim karanlığı alışmıştı, İ Recebi, — bıraktığım — yerde, fokat sırtüstü yatar buldum: ] Cevap vermedi. Söl omuzundan yam rak, Ağdayı kanayan yaranın üstüne kapatarak, büyük çevmesile bağladık. Aba garip bir tedavi usulü, Fakat, Re- T | fakar fıkır bir esmer Kaçar hanım kızım, kaçar.. On dört on *9 yüşlarında görünen, p üzeli hdi Güzle- ri yaşlı, tavrı mahzun, mahkeme ka- pisina yaslanmış, düşünüyordu. Xa- aana, orla yaşlı bir kadın yaklaştı, Kız, dedi.. Vazgeç bu inadın- dan!. Sonra halin fonü olur. Alimal- lah, sokaklara düşersin. Ne — baban #cir sanâ, ne de ben... Gel bu dömuüz inadını biraki.. Kalk eve gel.. Şofür- den, arabucıdan, ayuncüdan, kayıkçı- dan adama koca olmaz!.. Genç kaz hiç sesini Çıkarmadı. So- Mmurtkan bir çehreyle ve biraz da kia taşıyan bakışlarla — orla yaşlı kadına | made bukla ve kazsını öbür — tarata | Bir kaç adim gürüdükten sonra. başka bir kadın, — Hemgire, kızınız mit. Allak ba- Bişlasın! dedi. Böyle kızı, Allah bağışlamaz ol- | vun! diye dert yanmıya başladı, orta yaşlı kadın, kızım.. kazım amma, — ol- müz olsun büyle Kiz. Bu, İasanı dos- | tunun yüz karası, düşmaninın maska- rası eder, Bir şeföre gönlünü — kaptır- muş.. Dörttür evden kaçip kaçıp gidi- yör, — Amatı, hanimciğim., Birakma- yın. Kizi keadi. keyfine — birakırsan ya davulcuya varır ya zurmmacıya> de: ler, Buagmayin.. Birakmayın! Nasi — birakmazsin a güzel kardeşim?. Sen de çocuk gibi Likırdı söylüyonun — Kız eh alü yaşında. Kendi başına #alli muktar. minnetle kandırıp — alikoyabilirsek nt alât, Olmazsa, keyfinln iştediğine va- rir. — Varır 4mma, soaru da - pişmaa olur, — Eibetle olur. Biz de onun — için istemiyoruz ya... — Dayısı, ona, meler, me zengin adamlar buldu da, İstemi- yör. İlle o, ille 0.. Başka bir kudın #özü karışlı: Bir komiseri döğen üç sarhoş mahkemece tevkif edildi Şehremininde tertip edilen bir sünnet düğü- nünde hâdise çıkaran Şehremininde cereyan eden bir sar- başlükla memür dövme hüdisesl dün Aöliyeye intikal etmiştir. Vak'a — şu> | dür: ğ Şehremininde oluran Ahmet ksnin- | de biri ikt çocuğunu -sünmet / ettiriniş ve dastlarını davet ede. rek içkili, çalgılı bir. âlem tertip et- miştir. Geç vakitle davetlilerden ba- zılart sarboşlukla sızmağa, bazıları da gırtlaklarıni yırtarcasına nâralara ve gazellere başlamışlardır. Bunlar ara- şından bilhassa Ahmodin bacanağı A- dü, eniştesi Mustafa ve Adilin karde- gi Sait işi axıtmış ve türdü türlü rezö- l lete- girişmişlerdir. Düğün bu hali alınca tabiatiyle mi- safirter tarer birer gitmeğe başlamış, Ahmet te hemen karakola koşarak: Islahat | Reki Dardlfanunumuz, 1933 de istah edildi. Üniversite oldu. Bu iş uzun ha- tırlıklar ve müyonlarca lra — sartile vücut buldu, — Müteakiben, — bugüne | kadar, yine bir takım değişmeler ol madı değil, bir mücsmese, bir ham- lede mükemmel bir şekilde kurula- maz. Kabul ediyoruz. — Zamaala nok- sanları İkmal olunur. Şimdi, Üniversite profesörler kadro- sunda değişiklik istiyen yeni bir lâ- yiha hazırlanmış olduğunu duyuyoruz. İsşallah, bu son Islah ve değişiklik okur. Bir müddet geçsin bakılım, netice- lerini alatım.. BÜRHAN CEVAT Şu halde ae yapmalı? Onu yatırarak, üÜstünü sıkı sıkı örümekten başka çare yok. Öyle yaptım. Onu tıpkı bir ço. Cuk gibi yatırarak üstünü örttüm. Ben de yatağının kenarına oturdum. Bütün bu işler bitince, ne kadar öşüdüğümün, vücüdumun gizlt bir smüyin ürper- diğinin farkına vararak: — Soğuk! Dedim, O zaman Reoebla sağ kolu yorganın altından uzanarak, beni ör- fülerin sıcaklığına çekti. Baştmı kolile göğsü arasına sakayarak ona sokul- düm. — Beni öldürmek istedi demek Re. Fısıltı e soruşuma, ayni sesle ce- Sancü konuşmadık, — Vücutlarımızın biribirine dokunuşunda, gizli bir gö- mül lsani var gibl. Sustuğumuz hal- de arilaşıyor, dertleşiyorduk. Gökte elmas damlalar parlıyor, yap- rpklarda fışıltılarla dolaşan rüzgür, u- zaklarda, yakınlarda havlıyan köpek- ler, öten İshak Yakup kuşlarile küy gecesi; vücudumda ilik dokunuşlarını hissettiğim Recep, beni hayata buğl:. yor, Onu seviyorum. Ve içimde Nezike karşı bir kin büyüyor, Recebl öldür. mek istediği için, onu yok etmek Arzu- darıni düyüyorüm, — (Devamı Var) vü Fi |Huylu huyundan vazgeçer mi? — A hanm. Belki biribirlerini sa- hiden s#eviyorlar, «Gönül kimi severse güzel odur.» <Zorla gözellik olur mut> İstemlyorsa kız başkasını.. S de o kadar üstüne varmayın da, verive. rin gitsin!.. | — Sen de, bilip bilmediğin şeylere | karışma henım.. O adam onün dengi deği.. Ben bu kızın anasıyım. Hecif sağlarsa anam ağlar. Kalani yalan ağları» demiş. Ben senin kadar dü- şüönemez miyisit. Birak Allahini şe- versen!. — Yök, hani bon lâf diye — süyle. dim. Yöksa, kızını islediğine ver, ha- mum.. Ben karışacak değilim ya. Ka- bahat bende ki, ağzımı açıp ta lâ söyledim.. Size zattn iyilik yaramaz. — Sen iyiliği git te kendi kızın var. Sa bir goföre ver de ona et.. — Sunkan, sustum. hanlm.. artık ağzını!., Bu sırada mahkemeden çağıdılar.. Orta yaşlı kadın, genç kız, ve bir de. fükanlı mahkemeye girdiler. Muhake- me gizli olduğu için kapı kapandı Dışarıda, kapinın — önünde toplanan kadınlur bu — meseleye nit mütalcalar yürütüyorlar, fikirler — beyan ediyor- lardı. Biraz sonra kapı açıldı ve bepef şart çıktılar, Örta yaşli Kadin genç Kızın kolundan tutup kuluğına bir şey- ler fısıldadı, fısıldadı.. Nihayet, — be. raber gilmiye razı eti ve bersberce Adliyeden çıkıp gittiler. Delikanlı da, başı önünde, gözleri yerde, mütrces- siz nazarlarla öründen geçip adir ağır uzaklağtı. » | Kadınlar, hâlâ bu bahal konuşuyor- lardı. Biri, — Artık, dedi, annesiyle — barışlı, İnşasllah bir daha kaçmaz, Mütekait kıyafetli yaşlıca bir adam, — Kaçar hanim kızım, kaçar.. de- di. Mademki dört defa kaçmış, yine kaçar.. Huylu huyundaa vezgeçer mi?. Kapa sarhoşların âkıbeti ! Aman çabuk yetişin! Rizim beca. | Dak kendisin: bilemiyecek derecede | sarhaş oldu. düğünü bozuyor. Şunu | aldırip ölürün! diye yalvarmıştır. davet etmiştir. Fakat burnunu — göre- | miyecek derecede sarheş olan Adül bu. Na karşi sert bir cevap vermiş vt da. ha başka bir şey söylemeden komisa- rın Üzerine atılarak kendisini dövme- üe başlanığlır. Kavgaya kardeşi- Salt ile Eniştesi Mustafa da iştirak — elmiş ve Üç akraba komiser Aliyi — polisler yetişinciye kadar bir heyli —dövmüz. lerdir. Ayrıca başından ve muühtelif yörlerinden yarılanan komizer todavi edilmek üzere Haseki hastanesin kal- dırılmış, üç suçlu da yakalanarak Ad liyeye — verilmiş ve tevkif — olunmuş- dardır. £ EDEBİ ROMAN: 12$ ŞUÇ AŞT ÇNÇ 'ÜSKÜDAR. MEYDANI Tarihi çeşme yüksel- tilecek, yeni bir vapur | iskelesi yapılacak Belediye Reisliği Üszküdar mey. danının tanzim — olunması işinin hızlandarılarak buradaki faali - yetin en kısa bir zamanda ikma! olunmasını alâkadarlara bildir - miştir. Meydanın aslaltlanma, trotuar ve tanzimi işime 59*bin lira sar- folunacaktır. Geceleri de amele ekipleni Ça- hştarılmak süretile faaliyet biran evvel ikmal olunacaktır. Meydandaki büyük çeşmenin tarihi ehemmiyeti mazarı dikka- te alınarak bunun yükseltilmesi Ve kitabeleri ile mewmnerlerinin temzilenmesi de — kararlaştırı! « mıştır. Bu işe de 10 bin bira sar. fohmacaktır. Diğer taraftan ileride Şirketi- bayriye de Üsküdürdü yeni ve modern bir vapur iskelesi — inşa etmeği kararlaştırmıştır. İki okılll;t mek- tebi kapandı Şehrimiz ekalliyet okulların - dan Kadıköy Dabbag Kurtarayan Ermeni okulu ile Kalamış Rum | Japonyanın va7zi)" okulları mali vaziyetleri dtibarile bu ders yılından (übaren tedri « gatlarına nihayet vermişlerdir. Tedrisatlarına hangi sebeple olursa olsun son veren bu kabil Bcnebi ve ekalliyet — okullarının bir daha yeni baştan — faaliyete göçmelerine müssade — edilmiye- cektir. Haliç vapurlarında yenilikler yapılıyor Denizyollarına devredilen eski Halıç vapurlarından bir kısmı - nın tamir ettirilmesi kararlaş « tırılmıştır. Tamirat, seferlere ha- lel vermiyecek şekflde yapila « caktır, Diğer taraftan iskelelerde de bazı yerflikler yapılması karar. laştırılmıştır. 'Terfi eden hâkimler Terfie enüstahak olan hâkim - lerimizin deroceleri, birer derece yükseltilmiştir. Bu meyanda be. şinci derece hâkimliğe —Ankara kadastro hâkimi Ruhi, Rize ağır ceza veisi Hüseyin, İstanbul A - ğirceza Hasbi, Temyiz raportör- lerinden Muhittin, Adil, Adli, Vekâleti Zat İşleri Umum Mü - dürü Hakkı, Zonguldak Ağınceza Reisi Rifat, Ankara Ağırceza hâ. kim! Behin vardır. Bir Cinayet Davası Yazan: ETEM İZZET BENİCE — Deli mişin ayol?., Dedi, beni yerimde oturtmıya savaştı ve izah etti: — Güzin belki beni seviyor. Be. nimle konuşmak istiyor, Pakat, ben ondan zerre kadar hoşlanmı. yorum. En küçük bir sempatim yok. Bütün isteklerini reddettim. Ken. konuşmayacağımı, hoşu- ma gitmediğini söyledim. Halbu. ki, © benimle evlenmek de isti. yordu. yordu. Kendisi ile nişanlandığım ve evlendiğim takdirde bana bü- ran genç, iri siyah gözlü, siyah kaşlı, Duğlas biçimi bıyıklı, bol ve arkaya laranmış siyah saçlı, yirmi iki, yirmi üç yaşında, er. kek güzeli, yağız bir delikanlı arada bir heyecanla yerinden kal- karak Ayşeyi dinliyor, gözlerini onu gözlerinden ayırmıyor, hatta bazan nefes bile almıyordu. Ayşenin söylemesi inkıtasız de. vam ediyor ve: — Fakat, ben buna rağmen ona kendisile ne evlenebilece - imi, ne de hatla konuşmyacağı. mm söyledim. Şimdi beni seninle görünce tabii çok kızdı, müteessir va, bana teminat verdi: — Artık mektebi de bitindim. Seninle istersen hemen evlene « biliriz. Dedi, ben yine şüphede idim. — Onun sana söylediği sözler. den bu mana çıkmıyor, ona be . nimde hiyanet ettiğim anlaşılı - yor. nat verdi. Sanradan uzun telkik. terle anladım ki, Cevadin söyle. | Gükler doğrudur. Güzin onu çok sevmüş, gönlünü arzetmiş nişanlanmak ve evlen- mek için her türlü teklifde bu. hunmuş, fakat Cevat kendisini o na satmamıştır. İşte Güzinin benden şimdi hın- cım çıkarmak istediği hâdise bu. dur, Evet, herkesin huzurunda itiraf ediyorum. Cevat benim ni. şanlımdır. Onunla sevişiyoruz ve yakında da evleneceğiz. Yalnız, bunu dışarıya vurmak, benim huü. susiyetimin hikâyesini böyle or- taya atttırmak Güzin için doğru değildi. Amma, o bunu da yap . mıstır: Nihayet çirkinlik kendi - sine aittir. Benim bunda hiç su. çum yok. İki insanın birbirlerini sevmeleri kadar tabil hiçbir şey olamıyacağına göre benim Ce - vatla sevistiğimin ve evlenece - gimin yayılmasında — kiçbir bir mahzur görmüyorum. Bence ge. vilmiyen, hattâ kendisinden nef. ret edilen bir kadın — sevdiği ve (Devamı var) On hafta evvelisine Kdit gİ harbin en büyük muamması yanın vaziyeti idi. | Rus muamması çözülmüt »| Japon muamması devavı €Ü Japonya Alanyanın müttebt Ç| İngiltereye karşı şiddeti gÜS İÇ| fikçe artmakta olan bir almiş bulunuyor. Vaziyet böyle olmakla bEf| Japonyanın İngiltereye Kaft rekete geçmek niyetinde # na ıııı-ı' k da kolay Bir defa İngiltereye kar$ı #j yaplan — gürültülü neşriyat 4 ponlarm hakikaten ha: mek istedikleri hal uyandırmaktadır. Japonlaf: rikanın İngiltere ile tani halinde bulunduğunu Aylardanberi kurulan son tesanüdüne 22 Haziffüye| beri Ruslar da iltihak dir, Binsenaleyh Japonlaf, tereye karşı harekcte #t takdirde dört sencdenberi ©| halinde bulundukları Çi gilterenin, Amerikanın ve nn müttehit cephesiyle şacı' Tarını takdir Je ponlar, Uzak sunu korumakla alâkadar büyük devlet arasında Bİf birliği kurulmasına — mâni Üğ için senelerdenberi — bir PÜ manevrası takip etmişler ” zamanlar, Rusyaya karşt Üp g| almışlar ve İngiltere ile T e | çinmiye çalışmışlardı. SE' ge giltereye karşı vaziyet ögif | | Rusya ile pakt imzaladılâf” İf A e h. .< KT A SK hakika yakın zamanlart Uzak Şark meeslesi üzef gilterenin, Amerikanın v€ "g mın aralarında bir işbirliği bilmeleri mümkün du. Fakat hâdiselerin #27 J üç devleti bir araya Kt? t Bugün Amerika Uzak kendi menfaat ve ıl/ korunması kadar ş '; ratorluğunun korunmasil?, y çarelerini arammıya se" hea sebep, üç büyük ; he birliğidir. _..ı-ı/ Japonyanın M İ kip ettiği tâbiye, uw | kaları olan bu üç çok tazyik altında WJ, üzerine yüklenmek | 1939 harbi - başlamsrdtü gel Rusya siyasi yalnızlık ; bu devleti tazyik ediyerillçik İngiltereyi daha ei tında gördüğünden 4 politika tanrruzunu bel K4 | teti. Almanyanın | barekete geçmeni GERÜRÜ mın inhilâl edeceğini “I' İ fırsat kollamıya hı» İ Evvelâ z Lişe onuncu socraları — herhmngi biben tünde İ MenDE S miret SO | KA| ruMUZUNA DÜTACARLAK grte Daktilo da biler Şiç mezunu genç bir ö Örtamektep mezuttü / Yazım, — besabım, l';g- V Daktile da bilrim. pı//F bozukluğu hayatlımi t /| mami icap ettirdiRindiğren eee n BÜ :?nfı yazmalarını b f n