25 Kasım 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

25 Kasım 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

d SON TELGRAF - Z57ind TEŞRİN 15W o AR5|SİNDj SÖNTELGİ E GÖRÜNÜR, SANA NE7. | Sofyada çıkan Mir gazete- | sinin bir muharriri bir mal, lesinde şöyle bir lâf etmiş «Edirne bizim topraklardan me kadar yakın görünüyor.» Görünür. A, çelebi!. Her | gördüğüne seninböyle ağzın sulanır, kendine mi çekersin?. HERYER KARANLIK Geceler karanlık.. Artık, | bol bol «heryer karanlık, Pürnur 6 mevki» - şarkısını söyleyebilirsiniz. Işık söndür- me çok hoşuma gidiyor: Artık, bayanlar, geç vakitlere kadar, mağaza mağaza dolaşamıya- caklar, kunduracı dükkânında, | terzide çene çalamıyacaklar! | FELEK'İN GCAZELİ Arkadaşımız Buhan Felek geçenlerde, «kime ne eredi li bir gazel yazmış.. Tam, ga- zel atmanın — sırası.. Osman Camale, bu gazeli okuyup okumadığını sordum: ime ne?..» Cevabını verdi!... CİĞER HİKÂYESİ Musolini, son meşhur nut- kunda: «Yunanistanın ciğeri- | ni sökeceğiz» Demişti. Bu nut- kun Fransızca metninde, cüm- le böyle değil, şür şeklinde | imiş: | « Yunanistanın belini kıra- cağız.» Ortada kırilan ne bel var ne de sökülen ciğer.. Yalnız, İtalyan cephesinin — kırıldığı meydanda! ALLAH SEVMEZ Yunan Başvekili General Metaksas, radyo ile milletine yaptığı bir hitabede: « — Allah Musoli mez.» Diyor. | yi sev- | Kulların sevmediğini Al - lah sever mi AHMET RAUF | Cezasını merak ediyoruz siktasca bir fırıncı, geçenlerde DiT un yok, bahanesile ek- mek kşam, karmamış ve halkı adam, şimdi adliyeye Bu adamın nasıl bir ceza görece- | Rini cidden merak ediyorum. Ek- | k Zibl çok nazik bir | keyfine ve menfaalleri: n , adamın cezası çok ağır olmalı! | BÜRHAN CEVAT | Tramvay | seferleri Tenha anlarda seferle- rin tahdidile yılda 3 | mi'yon kilometre | tasarruf edilecek —| Tramvay idaresi; yolcuların az | olduğu saatlerde seferde az araba bırak. ğ | devoya çekii etmiştir. Boş veya âz yolculu tramvayları etmektense bu usul — sayesinde la 3 milyon kilametre bir tasar-| temin edebileceği anlasılmış- | Arabaların — eskimesi de bir | vdanı bu sayede kammen önlen- | olacaktır. n 00 908 Şoför cezalandırıldı — | iki ay icinde seyrüsefer ta- | larına ve belediye ahkâmına | riyetsizliklerinden di de cezalandırılan şoförlerin & taz olayı sehrimiz-| Gece tramvayları Işıkların karartılması ve maske- lenmesi nizamnamesinin tatbikine geçilmesinden sonra volculurın sa- at 1630 ile 18 arasında çoltaldığı görülerek tramvay idaresince ona göre tedbirler alınmıştır. | Ezkiden saat 17 - 19 arasında faz- lalastırılan araba sayısı karıdaki saatlerde — arttırılmakta re ihtiyacı tamamile kar- leri volcu az olduğundan gece seferleri de a- zaltılmıştır. Bu sebeple Kadıkö- | yünden saat 24.03 de Modaya ve | 2405 de Üsküdara — hareket eden | seferleri de Üsküdar tramvay ida resi kaldırmıştır. —. tütün ve balık teşkil etmiş: Akna: ha le l ik yanık. hrac olunmustur. Balık ihra- daha xzivade Bulgarsitan ve Açık iş ve memuriyetler A, telgraf ve ti almak için yer ları ça kacaklağ - | nları; müfettiş rörkez turke dürü olarak ahnacaktardır. Bunlara 3 tra asli maaş verilecektir. M zarlesi günü sabah 5: ezunların yahut da T mektedir. Müracaatlar her vilâyetteki posta — başmüdürlüklerine, — yapılacak imlihanlar da bu başmüdürlüklerde o- lacaktır. a sahiden 1 asanin aj ya başlar | adamla dl—&uıııl.ı; K — Karım Öyle mi? / Sonra zülümsedi, dodak büktü; Emri yevmi Yunan Başkumandanı General Papagos günlük emrinde yunu söy- tallar gibi uçarak ilerl; sür'atle ilerliyor ki, bir ajans i gibi, çak | ilerlemiş bazı müfrezelerin iaşe- arkılarından yetiştirmek hayli müşkül bir almış, sinirlerini yok etmiş, «ya harru, ya morru!s demiştir. bu kavama gelebilmekte idi Bundan sonrası kolaydır. Artı ileri Yunan müfrezelerine her em- ri ulaştırabilirsiniz; fakat: «— Dur! emrini dinletemezsiniz.. O, başmı almış, gitmektedir. Bu hal, bu kıvam, orduların ma- neviy mir terahürüdür teçhizat, âfeti muharebe nevi modern gilâh, Birlik ve kıt'x yapmak icin kâfi değildir. v nkü mubarebeler motör, medern sil: yetsiz malzeme ve ma, nihayet, âh ve nihi ta çarpı bu âletleri kul - hu âletlere hâ kim olan im: ve iradesi - dir. ine kurt düşmüş asker, harbe- n gelen haber- an icine kurt düştü- lar, mü- ükametle ko - EîAT FEYZI imdi yür (aa LMJÇUK HABERLER | | inde birl Küçükpa- çıkarmağa * Nürettin ( zarda sarhaşlukla reralet kalkışmış memurlar kendisini yakala- mak isteyince sustalı çakısını çekip Ü- vm elmiştir, Fakat Nu - | ara | yanlışlıkla — kendi rettin karanlıkla çakıyı — memu saplamak isterken playıp yar ak Cerrah: nesine kaldırılmıştır. gelirimize bir Hinlüler bize bil. & ipekli kunağ antınak İstemokte- e€i dün star. Reis *& Yeşilaycıların yıllık kon; önü Halkevinde yapıl ettin Kerim Gökay ğ ve Bazı Ki mam aza arkadağlara — yahu, reisiniz | içerken size de ne oluyar?a Demişler. Halbuki bea şahsi — kontralden danamdan muazzep olarak rime cevabını verip bu ga: le tekzip etmiştir seçilmiştir. Tehlike ânında polislere yardım etmek üzere yeti zarratını anl yandan Bilâhare dare Yakında Ko dan göçmen gelmi * Hariciye Vekâlet Şaman An Bursaya gilmiştir * zinden Hacı Hüzev kası Bay; bir ghane mahalle - Öngüngün satında cf k olmak üzere üç evlât-dün - favruların her üçü de! attedirler Şehrimizdeki büyük fabrika ve | rdan beden nde bulunan- | ardır, Eyüp mın- n bu kabil mü., in sabah Otakçılar ça - yırında ç büçük aaat talim yapmış- lardır. Fabtikalardaki 15 - 30 yaş arı gndaki kadınlar da Lelime tâbidir. ralı karanlık izü idi, fakat i. Daha tüti leri kararıyor, başı z bir komodya İskele civarında “lnönu OSMANLI - İTALYA HARBİNDE TRABLUS- meydanı,, namile yeni, C-zel bir meydan | açılacak ır iskelesi &mdan neye kadar uzanan saha be- cisliğince istimlâk ed rada güzel bir meydan caktır. Eyüp halkı buraya İMilli Sefimiz İzmet İnönünün bir heykelini ko- yarak Milli Şefimizin adı ile kıy-| metlendir v dir erdar caddesi de güzercâhı- tüf eden mahalde de hü - Ti, Halkevi lacaktır. Bu tipte ve €n mo, yolunda yeni öprü yapılacak Çobançeşme bir Cobanccı san könr miştir. B b ak ve insaala önümüzdeki inde ba öyünde yeni pamtuk ambarları — yapılacak Başvekâlet Umumi mürakabe heyeti toplanıyor Basve ğ yet arafında bul in 1939 y olunacaktır 1 bilânço - taka et önüm artesi günü a kararlaştırılr merkez bina - POLİS JABKE "I" ER Karanlıktan - istifadeye kalkışan çocuk Bakırköyünde mukim Baha is- minde IA vaşında bir cocuk karan- liktan istifade ederek evlerinin ö- | nünde duran bir kamyonun lâstik- lerini çalarken vakalanmış ve 3 av müddetle hapse mahküm olun- | muştur. —e | jalenin gözlerine takılıp kalmıştı. Gittikçe .u'tıı bir hayretle karı - he bakıyordu. dıw am etli: rüm aoldukça senden ay - eserlerine — ilham | dlerin ne | irse ben o kadar etinden fır- erinizden Biçbir şey a h. Burası neresi biliyor K senin evin, evimiz.. n kimim? Cabit ahit ğ;Em IGece karanlığı... Yazan: RAHMİYAĞIZ Denız Fedaileri GARB ve ADALAR MUHAREBESI [ Geldik Paşam, kazan daıresı burası Kaputu ile kılıç ve mahmuzla- rını çıkarmıyan — Bahriye Nazırı ber adımda bin zorlukla basamak- ları inivor, tıpkı emekliyen bir ço- cuğun merdiyen inişini andıran hareketlerle kan ter içinde mo- rakını tatmine koşuyordu. Ocakların başına geldiği vakit Bahriye Nazrının şık kaputu, mez- | divenin isli basamaklarına sürün- mekten kararmış, mahmuzunun birisi kopmuş, Pılıcı eği Vasıf kaptan ateşçilere pilarını açtırdı. İçeride kapkırmızı alevlerin vantilâtörler tarafndan rüzgürlanmı den kömürünün sür'atle yanışm- dan hasıl olan gaz ve dumanlara karışarak gözü yoran bir manzara meydana getiriyordu. Acık ocak kapısına bakan Nazır sordu: - Hani, akan kazan boruları neredeler? Vasıf Bey gülümsedi: — Bu yanan ocakların içinde.. Demek gemli hicbir tesiri yok ki yer?i. Tesiri var paşam.. Sü: zaltıyor, Fakat bunun tamiri ih- mal edilirse şimdilik sızan boru- lar birdenhire tamamen içerisin- deki suyn koyuvermeğe başlar ki bu takdirde kazanların değiştiril- mesi, nıtihim bir masraf ve aylar süren bir tamir işi orlaya çıkar. — Bu ârızanın yolda tamir edi- i zannediyorum! — Kücük gemilerde ve benüz ârıza ilerlemeden kabildir (1). Fa- kat Barbaros gibi bir gemi ve bu ârıza gibi mühim bir tamir şekli mevzuu bahsolunca bunun yolda ir> imkân yoktur. — Anladım! Der gibi bir bakışla süzdükten sonra sordı Hemen tamire yarına kadar bu iş buracıkta bit- mez mi? f beyi anız, — Ocakların ateşini çekmek, i- | çerisine girip çalışılacak kadar so- Zutmak bile yarına kadar eldi lemiyecek bir netiçedir. Tamirin havuzda yapılması, geminin ondan Sonra seyre çıkması lâzımdır!. Mahmüt Muhtar paşa, Vasıf be- ye bu inat derecesini alan iti zından çok içerlemişti. Der gib nek tamire imkân yok ran nazır, kendisini ka- zan dairesinden çıkı zırlanan torzda söylendi HARBİNİN MESELELERİ RUPA Yazan: Ali Kemal SUNMAN Romeo ile jülyet karanlığı pek severlerdi. Masumane olduğu ka- dar da tehlikeli mülâkatları an- cak gece karanlığında cereyan e- debildiği için her iki gönül kur- banı geceyi ve karanlığı takdis e- derlerdi. Ouların yaşadığı devirde muharebe ancak karşı len düşmanların birbirine saldır- ması şeklinde kaldığı için döğüşe- miyecek, eli silâh tatamıyacak e- lanlar harhin tesiratı haricinde kalmasa bile muharebenin savle- tinden dışarı - bulumabiliyorlardı. Fakat bu samanda öyle değil. Ka- ranlığı yalnız Romco ile jülyet sevmiş olmuyor. Ötedenberi riayet edilen harp kaidelerini altüst e- k cepho gerilerindeki halkı da gökten bomba yağdırmayı caiz gö- renlere karçi korunmak için bu- günlük iyi bir örtü karanlık. Harp cıktı çıkalı on dört aydan- beri kazanlığa ister istezez ahş- mış memleketlerin başında İngil- tere var. Nice zamandanberi İngi- liz matbuatında harbin bu zaruri 1 karanlık için görülen neş- riyat birkaç cihe arı dikkati celbeder. Evvel: arbir ada da verilen bir v lelede o kos- n karanlıkta kal - n anan Ü- zerinde müessir olacağı, harpten bıktıracağı düşman tarafınca çok miştir. Malbuki İngiliz te de alısmıstır. der ve öldüğü vakidir. R. Y. m süren Hanıburg - İs - tanbul seferi seni yormuşa benzi- yor Vasıf bey.. Fakat bu yorgun- İuğu çabuk çıkarmak için dinlene- bilirsin! Ve lümbar ağzında kendisini se- lâmlıyan ihtiram kıt'asının önün- den geçerek stim üzerinde bekli- yen nezaret istimbotuma atladı, Barbarostan ayrıldı, Ertesi günü, mezaretten gelen postada süvari Vasıf beye bir zarf çıkmış, bunu açan Barbaros sü - varisi şu satırları okumuştu Umuru Bahriye Ne: İstanbal 7 ağustı llurhnrnı Süvarisi Vasıf 'ııi müitvyerinde cereyanı hü- arzusu iktiza- im bu kere dirayeti. » itimaden Vaşington sefareti valliğine tayininiz ei seniyyeye de ikti- | en kısa zamanda etinize tiğinden Bahrive Nazırı Mirliva Mahmut Muhtar Vasıl hey hiç sesini çıkarmadı.. zır, İzmire gitmek İster b için bahane ic: taallül gösterdiği kanaatile bak- tığı Ba ros süvarisini en uzun deniz yolile seyahate göndererek nezaretin sıkıştırışı ile | ü de hazırlandı. İstan - Buldan hazekot 'eden bir İagilir le yola çıktı. >manlı münasebetle * | 1f bey Vaşingtanda leri Amerika ge- ediyordu. etle Ame- yukarıda hayatının ne vakfeden bu bütün Avrupa inşaat tezgâhlarımdan baş- ka yeni dünyanın teknik mücsse- selerini de gördüğünü belirtmek için değil, o zaman Amerika de - niz harp mektebi zabitan kursun- da geçen bir hâdisenin bizimle o- lan alâkasını göslermek gayesile olmustur Birleşik Amerika Cumhuriyet- leri hükümetinin tekmil deniz mü esseseleri Rotaylend denilen ve is- mi ada olduğu halde bir yarımada- cıktan ibaret bulunan — mahalde foplu bir şekilde bulunmaktadır. Amerika hükümetinin deniz in- şaat tezgâhları, deniz harp mek- kursları, amirallik kül halinde bulunan dend deniz üssünü gezmek Arztstnu gösteren Vasıf kaptana amirallik muvafakat cevabı ver - mişti. bulunuyor, hâi zetelerinden taki tikava — gönderli İngilterede düşmana mukave - met fikri daha kuvvetlenmiş, harp- ten vazgeçmek değil sonuna ka- dar buna devam ederek İngilte - renin hayatımı, istikbalimi ve şere- fini kurlarn eli hâkim ol - muştur. Harici âlemden çekilerek kendi evine, odasına kapanan bir kimse ne yapmalı?. Şüphesiz ki geçecek saatleri mümkün olduğu kadar hoş geçirmeğe çalışmalı. Düşmanın aradığı nedir?, İngiliz halkının kuvvel maneviyesini kır- mak, onu hâl ve istikbal için türlü endişelere saplamak değil mi?. Buna karşı İngilizler birbirle- rine hep vakti hoş geçirmeğe ça- lışmanın öyle gelişigüzel söylen- miş bir söz olmadığ umduğuna fesi olduğunu anlat- lerde ve köylerdeki halk im esinde neşeli olmalı. | Bunun için de herkesin birbirinin | işini kolaylaşlırması, elöle ver - mesi, sıkıntılı günlerin üzüntüle - rini paylaşması Tâzım. İngilizin şakacı vardır. Zaten ka ida nikbinliğli yerek kendind. kuvvet bulan İngilizin e ötedenberi dikkat edi Bu itibarla İngiliz matbu- yucularına fıkralar, re- simler bulup beğendirmek isteme- idir, müşkülâtı saklanmıya- | rak vekayie karşı göğüs germek we ergeç galebeyi temi tüm neşriyaftan çıkan t da budur. Gece kar ehemmiyeti yok. Gönüller İstikbal için aydınlık elsım. n bir tarafı rlü müşkülât i kaybetmi daima çalışmı | dikleri dalma sorulan Yazan İngiltere imparatorl Fakat imparatorl ebemiyetli cüzü şüphe tandır. Üç yüz elli mily olan nüfutiyle ve nibaytli harp içinde İngiltere'nin stan'ın 1914 hari dercce mücssir rol oynadR ai karşı İngilizler tarafındal derilen orduların büyük b" "' inde de İngilizlerin "f,aı' sonsuz kaynaklardan istllt b yge) Hindistan nazırı Amer? Â marasında söylediği BİF Ü gi bu süale cevap vermektedi” y erynin beyanatından anlı) eei tereye müessir yardı maktadır. Harp çıktığı c u orduları vardı. Bu mi—["_b, $e 'oma iblağ edilmi kat bu, asker toplamakti zorluktan ileri gelmemd mesnedidi ı'ıı#—' lardadır. Osmanlı ımv-" tli kıtalardan ibaretti. BU MÜY N AŞ ) eç Hindistan bu mücadele dixtan'ın yüz almış bin daha da artırmak mümki” . Bilökis gönüllü © linin talepleri m dilmiştir. Yani asker olt bugünkü ihtiyaçtan çok "" racaatlar vaki olmaktadı bugün modern bir ordunt ve terbiyesi ve bilhassa İf her zamandan daha 20f dir. yi ait motörlü nakil beş binden otuz iki bine | diğini bildirmiş ve gelee miktarın bir misli dabt şacağımı ilâve etmişti! Bu sözlerden çıkan üt a ki modern harpte, in$aft darikine bağlıdır. Bunun böyle elmasi namına olduğu kadar l'_ı halkı nanıma da metill kaydedilmeğe değer bif V Çünkü Hindistan — millelÜ a İngiltere tarafından wt:,/ mücadelenin ayaı zamaSi l mücadeleleri olduğun! "..c rını isbat etmektedir. at el W kım ihtilafların mevcti * süpbe yoktur. Fakat bi Hintlilerin İngiltere'ye ile giriştiği bu hayat Mef delesinde yardımda bi Mâni teşkil etmemektediti Öyçef Amery'yin nutkundan #i ki Hindistan'ın bu müCt' ardımı yanlız iasah İ teminine münbasır GĞ y ç distan, büyük n.kn—l-ı:w,ı mekte ve endüstrisile y,// ve bütün ııııpıımlorlıll' mektedir, Hindistan ! kundan anlıyoruz ki Hİf f:r’ lüyetli miktarda çelik ıı'p" bunu şarki Afrik4'YA, İFgir j ta - Şarka ihraç etmektö ğ İngiltere'ye büyük wt , yeliştirmektedir. —— ç #i Anlaşılıyor. ki. İntiliymtü dlindistanın sınai teskli aet sını program olarak © ,,,ı':, KA esimin VE neticesi bugün üzerine büyük ölçüde $i makla kalmıyacak, da şümullu bir inkilâ cı olacak ve Asya'da SİLTEELPESLİTİ Ş düstürüleşemesi, AV arasındaki — müna: devamlı tasirler yaPü aT Bu sâbah vıııth" ylaft bir okuyucumuz *

Bu sayıdan diğer sayfalar: