ARVıd.mu—k SONTELGRAF ei EMANET £TSEM Bir gazeted-, küçücük bir | ilân ıofdim. Karaköyde bir | «Emanet evi» acılmış.. Eliniz-| de fazla eşya filân varsa bu- raya âriyyet olarak bıraka - caksınız, sonra, geçerken ala-| caksınız. «Emanet evi» nin bilhassa yeri iyi intihap edilmiş.. Ak- şamları, kalabalıkda, Kara- köyden ğeçerken, buraya ak- lımı emanet etsem, acaba, 2- hırlar mı?.. KARİKATÜR SERGİSİ | Gazeteler yazdı: Beyoğ - lunda, bir fotografhanede yeni bir karikatür sergisi açıl- mış. Gidip görmedim. Kim- lerin, neyin karikatrleri var, bilmiyorum. Sergiyi tertip e- denler, acaba, — akıl edipte, İstanbul otobüsü adıyle işle- yen otobüs karikatürlerini, haliç vıvullın.ııı. belediye hı- | | B Geceleri, mezar - teşlarını, mezarlık parmaklıklarını sö- küp satanlar çoğalmış! Me - zarlığın bir adıda «libediisli- rahatgâh» dır. Bu vaziyete göre, mezarlıkta bulunanlar, ebedi değil, bir gece bile ra- hat, huzur yüzü gömüyorlar, demktir. Anlaşılıyor ki, insanlar, tıp- kı ebedi salh gibi, ebedi isti- rahata da bir tülü kavuşamı- yorlar! | OLANLAR OLDU “Nihayet olarlar oldu: Zen- gin bir dilenciyi patasına ta- Hinca öltürmüşle » Son za - l.-.m yapılmadı. Bu meslek sa- hiplerinin hayli servet yapan kodamanlar olduğu meydana çıkınca, ilk kurbanı veri Ah, bu gazeteler!. Onların hazarı değdi! Ne istersiniz zavallılardan?. AHHET RAUF | Talebenin pasosu Üniversite açıldı. Her gün bin- lerce genç fakültelere gidip gel yor. Fakat, bu gençlerin tramvay basuları meselesi henüz halledil- memiştir, Birçok şekiller ve fikir- ler artaya atıldı. Hangisi kabul ve tatbik edilecek?, Bir an evvel müs- bet bir neliceye varmak lüzem. Çünkü, bu gençlerin hepsi miras- yedi değillerdir ki. Yaz aylarında balledilecek davayı şimdi tetkik ediyor! X BÜRHANCEVAT — Sen beni tanımadın amma, '©en seni tanıyorum. Ruhi bey, Dedi ve. yine o kalbi delen, | | | hisleri coşturan, singin hüviyı leri dirilten sesile devam eti — Hariciye nezareti şifre mü - Bıııı sahipleri hıledıyeğ ıleylııne 3500 ü müte- GÖZYAŞLARI ETEM İZZET BENİCE —SON TELGRAF-6 ?ind TEŞRİN 196 istimlâk | davaları caviz dava açtılar! Sehrimizde imar işlerinin ge - nişlemesi ile istimlâkler de coğal- maktadır. Fakat ekser. bina sahip> leri belediyenin verdiği kıymet - leri aa bularak mahkemeye mü - racaatla dava açmaktadırlar. Bu suretle 939 ve 940 yıllarında bele- dive aleyhine bina sahiplerinin ac- tığı davaların yekünu üç bin beş- yüzü tecavüz etmiştir. Diğer davalarile birlikte bele- diye hukuk işleri möüdülüğü 1040 yılına beş bin iki yüz altmış beş | karara bağlanmıştır. Geri kalan iki bin altı yüz altmış bes dava da muhtelif mahkemeler- | de görülmektedir. Bu davaların co- &u Mısırcarsısı, Beyazıt - Koska yolu ve Eminönündeki emlük sa- hipleri tarafından açılmıştır. eli li Üniversitede Profesörlük imtihanları Sehrimiz üniversitesinin muhte- Mi fakültelerinde vazife gönen do- centlerden 52 si docentlik talimat- namesi — hükümlerine göre | müddetlerini bitirmis aldukların- dan bu ders yılı icinde imtihanlı yanılacaktır. İmtihanları kazanan- lar profesör olacaklardır . , Si Ne kadar beden terbiyesi Mükcellefi var? | yesi genel direklör- | lan beden — terbiyesi ! e act | aö ol- | | lerde 9998 müke Belediye muhasci b' t alınacak 5 men Maarif müdürli Şelirimiz maa bulunduğu bin Önümüzde Diğer taraftan simdiki lira sarfile on bes güne ka mir olunacaktır. BAğilez Defterdarlık memur alıyor — | Şehrimiz — defterdarlığı 1 Orla mektep mezunlarında: Tuür almak üzere bir imtihan aç- mıştır. İmtihan 15 inel cuma günü Üniversite hukuk fakültesi | 1 inci sınıf salanunda vapılacaktır. ipler avın 13 üncü carsamba günü aktamına kadar vesikaları | ile beraber Defterdarlık sicil ka- | lemine müracaat edebilecekler - | dir. Tahsile devam edenler alın- mazlar. AT Yeni iki kanun projesi Çiftei mallarının korunması hak- kında Ziraat Vekâletince yeni bir kanun projesi hazırlanmıstır. Ayrı- ça Adliye Vekâleti de <adli mah- kemeler teşkilâtir — hakkında bir kanun projesi yapmıştır. Her iki mroje de tetkik olunmak üzere Ma- live Vekâletine verilmiştir. 1d4 gelmişti. Ruhum, hissiyatım, hü- viyet ve varlığım derin bir sar - sıntı Feciriyordu. Bütün ahengi ve tılmmı ile kuluklarıma gelen ve oradan bütün vücudüme yayıla- Tak her zerre ve her hüceyremde sihirli bir devir yapan sesi her cümlesinde gözlerimin önüne bir sahre getiriyor, dalgınlığımı m.- tırryor, ürpermelerimi yordu!, İlk önceleri onun vbylıı - diklerini benden başka birisinin bikâyesi gibi dinliyordum. Sonra sanra kendimde yavaştan bir alış- kanlık, benzerlik bulmılı başla- dıin. Ve. en nihayet daha kuv - v!!li lı ı'ııı“. ül siddetli “yesi 'içtimalarma başladı. Hayırlı I Filezofu Şehir meclisinden istediklerimiz İstanbul şehir meelisi kış dev- olsun. Aklımda kaldığına göre, şe- | hir meelisinde 72 kadar aza var- dır, Ba 72 aza, mülhakatı ile be- raber nüfusu bir milyonu çok da- ha aşan bütün İstanbul vilâyetini temsil eder. Şehre ait her mesele, her is bu mecliste konuşulur, ke- rarlaştırılır. Uzun yıllar, mühtelif İstanbul | ılulrlınıııı belediye muhbiri s- ür meelisi içtimalarını ıııu,. eltiğim için, bu müessesenin çalışma ve müzakere tarzını ya - kından bilirim. Öyle sayın şehir moeclisi azası tanırım ki, dört sene, yani bütüm, bir intihap devresi sanki bir misafir imiş gi hiç ağzımı açmaz. Tabiri âmiy nesile ne etliye karışır, ne sütlü- ye.. Halbuki, İstanbulun karışıla - cek öyle et meseleleri, öyle sât meseleleri v ki, Sonra şehir meclisi azasından bir kısmı, İstanbulun — dertlerini, ihliyaçlarını yakından tetkik et- | memiştir; İstanbulu, bilhassa inüi- hap edildiği kaza mıntakasını iyi- ce tanımaz. Sehir meelisi azarı da, Büyük Millet Meclisi azası gibi, talil ay- davada, şehir işlerile alâkadar ol malı, İstanbulu gezmeli, halkla temas etmelidir. Sonra, yine bir kısım aza vardır. ki, yalnız. dilinin ucuna gelen bir espriyi sarfetmek icin konuşur. Konuşmıyanlar, her teklife mu- vafık den bu bir | ,Kılınıııııı askerlerimiz * Bamuklu dikilmiş içlikten ibaret- Hatbuki, bir sesle, nusan vmırm.,ıı r İstiy şaallah, 'nden şembe günü at gsındakl merket Uzdilek propagandas | konförans ve- ] | M0 pe obilir. ye Kab ıı.. Tıhtımır ba v diye — talimatnameaine | 4 eden 25 şalför cesa - e Müllü Müdafaa Vekili Satfet A - Tıkan dün akşam şehrimizden Anka » | Taya dönmüştür. | e Lisan Bilen hükimler — arasında yarın bir imtilem yapılacaktır. 4e Kömür, demir, Hinyit, bakır i zaldtımız her sene muntazam bir su. retle arlmaktadır. 4 Adanada bir san'alkârımız el ile işleyen bir canavar düdüğl yapmıştır. *& Memleketimizde teneke ihliya- cıni karşılamak — Üzere mühim mik - darda teneke gelmiştir. e İstanbul posta imüdür muavini Zülfi Erzurüm müdürlüğüne teyin o - Tunmuştür. kendimi onun ağzından, onun se- sile dinlemeğe başladım. Yavaş vavas bir boşka; bam - başka, vapyabancı bir hüviyetin içimde ikinci bir insan gibi diril- | diğini, kendimi, yani bu kalıbın içinde bulunan Ruhiyi boğazlamak, yenmek ,yere vurmak ona, onun kalbine hâkim olmak istediğini histediyordum!. Fakat, berşeyi hepsini, bütün hatıralarımı, bir arava toparlıyâ- miyor, onu teselsül ettiremiyor, he- nüz bu hökimiyeti bulamıyordum. Sadece karşımdaki kadının söy - lediği sahneler gözlerimde dirile- biliyordu, canlanıyordu. ve.. ben onlara yakınlık buluyor, kendime benzemiven fakat yine bana: — Ben... Dedirten bir alâka duvuyor - dum, Ve.. kadınla beraber ben de: — $ifre müdürü Ruhi bey!. Naranın çılgin âştki Ruhi bey, Güzel, genç Ruhi? Sevimnli Ruhi!, İyi giyinen Ruhil! | mnesine vi Kışlık hediye için bu sabah hediye kabulüne başlandı Yurdumurzum bekcisi kahraman asker kardeşlerimize nâçiz birer kıs hediyesi vermek — hevecanını Rösteren halkımızın arzusunu ye- rine getirmek istiyen Camhurivet Halk Partisi bu şerefli işe Halkev- lerini memur etmiştir. Sanlı ardumuza dağıtılmak iste- nen hediyeler normal — ölcülerde vün çocrap, vün eldiven, yün yelek, vün kumaştan gömlek Ve vatkalı ! DÖNMIYENFILO Büyük Tarihi Yazan: RAHMİ YAĞIZ « Yavaş, fakat emin » düsturu No. 38 Bir hafta sonra Belçika ve İs- viçre gazetelerinde Golyatın Türk bahriyelileri tarafından bir gece hücumile nasıl balırıldığını yaran ıı—ıdııı yapıldı. Bu arada İsviç- renin hükümet merkezinde çıkan Lozan gazetesi, vak'anın tafsilâtı- mı anlattıktan sonra kendi müta- leasını şöyle yürütüyordu: *Bu muvalfakiyet, esas itibari- denizcilerini öe bör Halkevinde kabülüne bü- günden übaren başlanılmıştır. Bu meyanda Eminönü Halkevinde de fanliyete gecilmistir. | Diğer taraftan Parti ve Kızilay | da bu münasebetle beyannameler nesretmişlerdir. Beyannamelerde kışlık hediyelerin her kızılay ve | parti subesinde kabul oluzmasına baslanıldığı bildirilerek bilhassa kadınlarımız tarafından yer yer komitelesr teşkil olunması istenil- mektedir. bBapişhane Rgece nr—rdum ve; e— Hâkim katili tevkif — etmis ve müddelirmümilik katilin idam ta- lebile mmıu .mr nahke - 'misti Şayanı ılıklın bir hakkı telif * davası Tip fakültesi profesörlerinden | l 9 açılmıs bir hakkı te- lif davasına dün asliye 6 ıncı ce- zada bakılmıstır. Mezkür fakülte döcentlerinden Edip Histoloji kitabı vazmıs fa- bastıram ölmüştür. İdkdi- &öre brofesör bunu kendi im- zasile bastırmış varisleri de dava etmistir. Bilâhare varislerle pro- fösörün uyuştukları anlaşılmıs ve dava dün sukut etmiştir. Ruhiyi ne kadar bamoaşka ve.. yabancı görüyordum. Bir afalık sordu: Naran nc oldu?, Kuvvetle gözlerimin içine ba- kıyor, vöreceğim cevabı bekliyor- du, Omuzlarımı silktim: — Bilmiyorum!. De " | — Ünün için mi böyle oldun?. | Dedi. Başımı salladım. Bu heni: | — Huyır. | bir cevaptı. Ses'nden belli 'a, merakla söyledi; â Naranı seviyor musun? Bir sıniye söndele Um. - Sanki kali testereli bir. kasalura ile man içinde bir kapak açılıyor içi. ne ates doldurülüyor, beynim «* tuşturuluyordu. Hançereme sancı veren hıckıriklı bir sesle: — Hayır.. Dedim ve., ilâve ettim. - Onlınn İku de öldü. Şimdi Tandığı »ııı a Gölyadın için - den bir hain elin, Türk muhribine yardım etmiş olduğu etrafında te- barüz etmektedir.» İsviçre gazetesi, Türk kaptım - Tarımın günlerce takip ve taras - sutla Gölyatın işaretlerini zap - tettiklerini pek tabii olarak kes - tirememis, ancak böyle bir yanlış mütalca ve kanast dermeyanma mecbur olmuştu. YAVUZ, GÜLCEMALİ VE İÇİN- DE BULUNAN HARBİYE NAZI- RINI KARADENİZDE NASIL KURTARDI? Harbin ikinci yılı ertalanırken, darafın da vaziyetleri aşağı vu- karı belli olmuş, - Almanya ile tefiklerinin hesapsız hareket- nası! feci bir müğlübiyete t ilerledikleri, ilk hamleyi l4f devletlerinin meş » hut İngiliz düsturu olan - bati, t slow and ! n yeniden 15 Mihver devlet! Sovyetler Yazan: AHMET SÜ Malümdur ki Soyvyetler Birliği kombinezondu. nı“î mintern pakt> namı lışkıl ıdııdıgı zaman, Kü gi ki gibi ılmı tel rr( Hitlerin sesini rad. ı-” ahi Tefrika | — Genç başkumandar vekili, yeni bir teftis seyahatinden deniz yo - Hle dönmeyi kararlaştırmış, er - Künıharbiyesi ile birlikte Trab - zondan Gülcemale orrmiş, denize açılmıştı. Artık kat'i surette Karadenizde | Osmanlı donanmasının hâkim bu- lunuşu anlaşıldığı için, Enver pa- şa gemiye konvey almağa da lü- zem görmemişti. Fakat, Trabzonda bulunan Çar casusları Harbiye Nazırmın deni- ze çıktığını Sivastopola haber «- çurmuslar, Amiral Kolçak bizzat Koğol kruvazörile Gülcemali tut- | mak İçin Sivastopoldan hareket e! - hatırlarlar. İtalyaya gelincet ya e rda etmişti. - liği yapmıya başladi talyanlar da Sevyetli” medeniyet için bir vbı Gülcemal Amasra hizalarını bor- duladıktan somra, geriden düşman donanmasına mensup harp gemi- | lerinin geldiği görüldü. Süvari bunu Enver paşaya ha- ber verdi. Genç diktatörün rengi | değişti. Hemen telsiz memurunun yyanına koştu, Emir verdi: | — Boğaza, Yavuza telsizle va- ziyeti bildir. Sür'atle yola çıkma- sını sövle.. Telsiz memuru bu emri yerine | getirmek üzere muhabereye baş- Tadı. İlk işaretlerde: Alman: - Burgsa Gül Cemal.. Burası | de idi. Fransa üzeritt ( Gül Cemal. Burası Gül Cemal. | bu devleti mağlâp # Amasra — önlerindeyiz. - Boğazda | giltere ile harp hali | Yavuz zırhlısmi arıyoruz. rudn doğruya İng yürüyordu. Fakat İN? İe durcün, onlu sebete girişenlere zarlarla bakan devi doksan derece — bir hareketile cephe defi Fakat, Almi sulhu takviye İci Silakis, maenaleyh madı. Harbi l stroyeri Kağ elsizini tşleterek rası | der surelile bu mu » | yi hozmağa heşlı vezmedikten sanra * İtalya sarka dönmüt K mektedirler. Bu şartlar ? velâ Balkanların, öyvetlerin vaziye | miyet kesbetinektedif. | tin vaziyetleri saril | değildir. Fakat Alm:ııı;ır:: yetleri hakkım malümat sahibi dd"! Romonyada ihdas n Moşkevada W ııı.d.xıw- — Nasıl? Vaziy ber veremedin mi: — Yavuzu buldum gaşaem, Fa- kat (düsman) kelimesinden başka | birşey vezemadim. a h Yavuza ha- Kaidan trür tit- | eslıştıkları marunun bu Fakat bir Alman Amandan veki- | yeflere karşı zınini kâfi geldi. |- bulunuyordu. casını ya- | Enver p tel gazcte söyle devam tertiple Sovyetler B" söylü - | mek maksadile buraya karadan ni çıkardım. | ve denizden sek sik seyahatler vas | — — Omu, bunü bilm Muüba- | daşı ise, binlerec kilamfi mla kadının gittla piyor, İstanbulla Trabzon ara - | böreyi'temin edeceksin. Yoksa | la, Avrupa kıl'nsındi . Merhamet Kadı: sında mekik dokı beynini parçalarım!. kendi varlığı icin 5 y 332 tesril rırvvrlınfk)dl e ve binnenaleyh bül Jen bir $ Tiralikla | ee bün üüi CiLevante vür) — Fsyyelir, Burtakii ıw lik kâğıt iktlr zt para öküs JAVRUPA — HARBİNİN ekiu. Bu girli salaşmanıni çabacak İi a LA Hü duyulmasında Venizelasım bir ro- İYENİ MESELELERİ lü var mı, yok mu?. Orasi malüm |talya ile Yuna- bDistan karşı karşıya.. Yazan: Ali Kemal SUNMAN Artık vekayi çoklan beklenen neticeye ermiş oldu. Tarihin sey- ri Yunanistanı nihayet hakiki dost- larile filiyat sahasında birleştirdi demektir. Hakiki dostlar birbirle- rini anladığı gibi artık husumet - lerin de gizlenmesine lüzum gö - rerek bakınca yine Venizelosun bu yoldaki mesaisi görülmekledir. Yirmi sene evvelki Yunanistanla arlık yaşıyacağından Avrupanın Ümit kestiği ve «hasta adamı» de- diği Osmanlı imparatorluğunun münasebatındaki acı safhaları ha- tırlatan günler gözönüne geliyor: 919 mayısının ortasında İzmir Ve- nizelosun yolladığı kıtaat tarafın- dan işgal edilince İtalya bir sad- meye uğramış oldu. Çünkü geçen harp esnasında İzmir İtalyaya vâ- ı.dııııuı 914 - 18 harbinden son- ra n Yunanistana peşkeş çe- kilmesi İtalyayı kolayca hazme- demiyeceği bir emrivaki karşısın- da bırakmıştır, Bununla beraber Venizelos ü- © zamanki İtalya- nın tanınmış devlet adamı Titoni ile 29 temmuz 919 da bir anlaş - maya vardı. Buna göre Yunanis- tan Epirin şimalini alıyor, fakat Arnavutlukta hin tesisine anlaşması pek mahrem tutulmak lâzımdı. Fakat çok ıe(meduı herşey meydana çıkmatır. İtalyan himayesinin Ar- - değil. Belli olan bir keyfiyet varsa © da o zamanki İtalyan emelleri- nin öylece yüzüstü kaldığıdır. Fakat bu emellerden vazgeçil- mediği o gün, bugün meçhul de- gildir. Şimali Epirin Yununistana | verilmesi İtalya ile Yunanistan a- rasındaki münasebatı dahs bu- Tandıran bir mescle olmuştur, İ- ftalya ile dest olmağa pek ehem- miyet vermiş olan Venizelosun a- | aha 805 de isyan çıkardığı vakit hakikaten bareketinde muvaffak olup da Yunanistanın mukadde - ratımı yeniden eline alsaydı İlal- ya ile nasıl bir tesviye çaresi bu- Tacaktı?. Bunlar işte hep yakın bir tarihim Birlmizin Hepimizin ) 4 Aktarma traf | dığı bir netice var. Akdenizde İn- giliz ve İtalyan nüfuzu bir gün çarpışmak raddesine gelince Yu- nanistanın vaziyeti de gitgide ne- zaket kesbetti. Şimdiki Yunanistan bu barbin baslangıcında İtalyaya karşı ihti- yatlı davranmayı, yani pek de gü- yvenmemeyi muvafık bulmuştu. Çünkü İtalyan tarafı on iki ada- da tahşidat yaptıkça Yunanistanı kendini emniyette — göremiyordu. Daha evvel, 939 baharında Arna- vutluğun malüm şekilde işgali ise Yunanistanı endişeye düşürmek- ten geri kalmamıştı. Sözü kısa keserek Yunanistanın İngiltere ile olan münasebatını ve İngiltereden görmüş olduğu mü- zaheretin derecesini hatırlatma - a lüzüm olmasa gerek. Yalnız <u deniz ficareti noktasından kayde- dilmesi kâfi bir nokta var; Pire- deki Yumanlı gemi sahipleri - eğer Yunanistanla İngiltere arasında bir harp m.ıym başgöstersey di gemilerinin İngiliş Loid müesse- sesinde olan sigorta paralarını kay- bedeceklerdi. Halbuki —ıı Yu- : büyük bir gaan KB et