BOŞUNA | | MEVSİM 2—SON TELGRA HADİSELER— EARsısı NOAİ BOZUK B PASTALAR Bir gazete havadisine gö - re, şehirde satılan pastaların yüzde sekseni bozuktur. Ni - çin yüzde 70, veya yüzde 99 değil de, yüzde 80?. cetveller ve rakamlarla kat'i istatistiğini mi yapmşılar?. BOZAYI SEVMİŞLER Amerikalılar, bize müra - caat ederek, bozanın nasıl ya- pıldığını sormuşlar, Demek, İstanbula gelen bir Amerika- Ü tenllksa bösa içniş ve hoşuna gitmiş olacak.. İyi amma, boza yapıp iç - mek için, daha evvel, ensede boza pişirmesini de öğrenme- | li. Biz, o işi biliriz. ZAHMET Belediye, odun fiatlarını | hâlâ tetkik ile meşgul.. Gali- ba, bütün İstanbul halkı kışe hk odun ihtiyacını temin et - tikten sora, bu tetkikat da bi- tecekl. Odun vaziyetini yerinde an- lamak için, ' İğneadaya bir memur göndermişler. Vah, vah, boşuna zahmet! Ayol, İğneadada odun kalmış m- dır ki?. Bütün odunlar, tüc - carın buradaki deposundadır. İCABI Sonbahar kendini göster « di.. Arkasından tabii kış ge - lecek!. Şimdi açıkgözler ne yapacak?. Buz ihtikârı de- ğil ya.. Mevsim icabı, bazı iş güzarlar, paltoluk ve manto- | luk kalın kumaşları piyasadan | toplayıp saklamağa - başla - mışlar, Dünya bu.: İş bilenin, kılıç kuşananın!. Fakat, böylelerine kılıç ku- şandırmamalı, kılıç vurmalı!, AHMET RAUF Mide beklemez İlk mekteplerdeki fakir çocuk - lara yardım için mıntakalarda hi- mnaye heyetleri vardır. Sanra, ayni mevzu ile uğraşmak üzere, daha geniş faaliyetli bir birlik kurul - müştu. Mektepler açılmıştır. Bu birlik ve himaye heyetleri tezelden faa- liyete geçseler de, çocukların gıda- sını, kitap, defter ihtiyacını temin etseler, F — 161 inci TEŞRİN Sahil yolu Kasımpaşadan Sütlüce- ye sür'atle yeni bir cadde açılıyor Sütlüce - Haheroğlu - Hasköy - Filezofu Hani karagöz?.. İstanbul, kuvvetli ve orijinal bir gahsiyet sahibidir. Bir takım içti- mai kiymetleri, âdetleri, usul ve an'aneleri vardır. Bütün şarkta bir ibadet ayı olan Kasımpaşa sahil yolunun sür'atle | Ramazan, İstanbulda, ayni zaman- açılması kararlaştırılmıstır. Vali ve Beledive reisi B. Lütfi Kırdar dün Mezbahada, Darülâcezede tet- da bir eğlence ayı haline gelmiş- tir. Yaşlılar, pekâlâ hatırlarlar, Şeh zadebaşının, -Direklerarasının cs- kikler yaptıktan sonra bu yolun | ki Ramazan geceleri bir âlemdi. bazı yerlerini de gözden gecir - aniştir. lometre kısa olacak ve bazı istim- Tökler vapılacaktır. İstirmlâk edip yıkılmaları icabe- den ev ve dükkânlar yakında ma- hallerinde tesbit olunacaktır. Yolun şimdi cok bozuk olan kı- sımları da sür'atle tamir olunacak-| Tekmil bu faaliyete en kısa bir zamanda başlanılacaktır. Haa İMekteplerde spor şampiyonası iyor Her yıl olduğu gibi bu yıl da şehrimizdeki kız ve erkek liseli- leri arasında bir spor şampiyonası tertip olunması kar K Futbol ve voleybol müsabakala - rına önümüzdeki ayın 2 inci haf ftasında buşlanılacaktır. 1 inci haftada da fikistürler tan-| zim olunacaktır. üRaag a Mekteplerde bulunacak malzeme Açılacak köy okullarına gön - derilecek meklev levazimatı tes - bit edilmiştir. Mekteplerde bay - rak ve bayrak direği, Türktye ha-| ritası, Atatürkün fotografı, vazı tahtası, masa, saat, bir kutu tebesir| bir şise mürekkep, cam hokğka, yazı kalemi, metre şeridi, makas ve saire bulundurulacaktır. — we— Ay başında Edirnekapıda bir orta mektep açılacak liseye tahvil etmeği kararlastır - mıstır. Diğer taraftan ay başında Edir- nekavıda da bir orta mektep acı- lacaktır. Karagümrük orta okulu- nun bir subesi halinde idare edi- lecek olan bu mektebe Zeyrek, mi alınacaklardır. üRia Bu sabahki tahvil keşidesi İkramiyeli ve © 5 faizli olan 1933 Ergani istikraz: tahvillerini: 15 İnci ikramiye keşidesi hu sabı saat 9 da Ankarada Cumhuriyet | Merkez Bankası umüm müdürlü- ğünde icra olunmuşü barer Açık iş ve memuriyetler Askeri liselere muallim yetiştirmek Üzere lise mezunlarından 6 genç An- karada harp okuluna — alınacaklardır. Bunlar dil, tarih ve coğrafya fakül - tezine devam edeceklerdir. aranmaktadır. Nuruosmaniye - caddesi 5 numarada Osman Şerafettin apar - tımanı 1 inci katına mürarast olun - malıdır. Sişlide Osmanbeyde Postapalar apar- tımanına kapıcı aranmakladır. Kırıkkalede istihdam olunmak üze re bir hasta bakıcı hemşire aranmak- tadır. Askeri fabrikalar Umum mü - dürlüğüne müracaat olunmalıdır. Ankarada Gazi terbiye enstitüsünün| 18 lira asli maaşlı ambaf memurluğu | maddesizdeki esafi haiz olmaları icap eder. Talipler teşrinlevvelin 25 inci BÜRHAN CEVAT Kafamda yeni bir perde hışır- tısı, yeni bir toplanma oldu. O za- man uyandım. O zaman - tekrar kendime geldim. Geceydi ve .. ben bir yangın yerindeydim. Taşların arasına kafetmi sokmuşstum. Bir duvarın dibine kıvrılmıştım. Kar- sıdan İstanbul, cami minareleri ve.. ısıkları gözüküyordu. Ve.. ben durmadan ağlıyardum!. Gözyaşlarından bir sel, bir nehir içinde vüzüyordum!. Niçin ağlıyordum, rüye ağlıyor- dum.kime ağlıyordum?.. Yine hic- bir sey bilmiyordum!. Ve.. halâ bilmiyorum! Düşünemiyorum. l lüğüne müracaat edebilirler. Son Telgraf'ın edebi romanı: — 89 GÖZYAŞLARI 'ETEM İZZET BENİCE Nesrinin öldüğünü o mü bana söyledi?. Yüzü nasıldı?. 'Yaşı ne kadardı?. 1Bana benziyor muydu?. Bilmiyorum!. Onu tanıyamıyorum. Onu gözlerimin önüne getireml yorum!. Düşünemiyorum!, Fakat, muhakkak ki ben onu gördüm. Onunla konuştum, Delir- dim, kaçtım, koştum!. Bu bir ha- yal değil. Bu bir kâbus sahnesi de- Kilt. Hakikat!, Ancak, daha Sinİ seçip çıkaramıyorum. Ah... m;? kafa değil ki., Ben ne yapa- yım?, Bir hafta sonra Karagümrük, Edirnekapı semt - | lerinde oturan talebelerin bir kıs- | alışlmak üzere «İş Bankası> tasmeruf | | Doktor yanında çulışacak bir bayan | Ramazana, bütün şehir, yedisin- den yetmişine kadar hazırlanırdı. Sahil yolu Beyoğlu - Hürriyeti — İstanbul ramazlarının bir hususi- | ebediye - Mezbaha yolundan 7 ki- | yeti de çocukların Karagözü Geçen gün, eski bir ahbabı 2i- yarete gitmiştim. Bu evde Rama- zan kavlen ve filen mevcuttu. Ev halkından on yaşlarında bir çocu- ön — Karagöze gidiyor musun, de- dim. T Bana bilmukabele şu suali sor- du: — Ne Karagözü?. Ben, çocuğa sorduğum suali dü- şünmeden irat etmiştim. Sonra, tedai ettim ki, çocuk, Karagöz, di- ye birşey bilmiyordu. Karagöz oynatılan yer olmayın- ca; Ramazanda, mahalle bakkalı- Bir müddet evvel bazı reşmt makamların, hattâ, bazı terbiye profesörlerinin Karagöz temaşa - sını ihva için teşebbüsler, teerü- beler yaptıklarını hatırlıyorum, Ne garip.. Halbuki, Karagöz zevki çoktan değişmiş, bu zevki yaratan cemiyet büyük istihaleler geçirmiştir. İçtimai kıymetler zorla kabul ettirilir mi?. Karagöz artık ölmüştür. —Onu hortlatn uğraşmıyalım. Şimdi, çocuğun koştuğu yer - sinemadır. Sinemayı, çocuğa zarar vermiye- cek, bilâkis, terbiye edecek hale REŞAT FEYZİ Maarif Vekâleti Karagümrük or- e— İta mektebini gelecek yıldan ilibaren | KÜÇÜK HABERLER l * Sehrimiz Halkevlerinde #por fas- liyetine daha ebemmiyet verilecektir. Eminönü Halkevi #por mualümliğine de tanınmış - spor öğretmenlerimizden Bayan Mübecrel tayin olunmuştur. 4 İlk mektep çocuklarını tasarrufa vecizelerini havi takvimler tabetti - rerek bunları mektaplere — meccanen tevil etmeği kararlaştırmışlır. Banka gehsimizde kaç ilk mektep ve kaç sınıf| mevrat olduğumu dün maarif müdür- lüğünden sormuştur. * Vali ve Belediye relsi B, Lütti Kırdar pazar günü Yakarığa — giderek inaf progranını tetkik etmiştir. Bu- | radaki çınarların bulunduğu kahveha- nelerle salı lar islimlük — olunup yıkılacaktır. Ayazma yolu da-yapıla- Caktır. “k Şehrimiz dera kadrosuna yeni bir hâkhü ilâve olunmuş ve yeni mah - me dünden itibaren faaliyete goç- miştir. * Galatada oturan Ülviye isimli birİ | kadın kendisine 1âf atan Rahmi adın- | decek gibi hı: da bir gencin kalasını taşla yarmıştır. * Evvelki gün Bursada pasif xo- runma - teeri yapılmıştır. Vilüye. Ün pazar za: tesndüt eden ba ye tayyürelerimiz de iştirak etmiy ve herkes çabücak sığınaklara girmiştir. * Maruf sabıkalılardan Ekrem met- resi Ayşeyi dövmüş ve üçöncü sulh Tanhaldir. Memurin- kanununun 4 üncü| Sezada 4 gün hapse mahküm edl - miştir. 4 Taksim - Beşiktaş otobüs. üe- gününe kadar mezkür enstitâ müdür- | retleri 14, 10,5 ve 7,5 kuruştan 11, 9 ve) 7 kuruşa indirilmiştir. Keşke ne bisiklet devrilseydi, ne © çocuğu görseydim, ne ona: Deseydim, ne de kafamda sene- lerin örümceklendirdiği o küflü, pazlı perde yırtılıp hatırtlarımı tekrar gözlerimin önüne boşalt « saydı. O günden beri rahatım kaçtı! Biraz ayıldım mi, bir parçacık kendime geldim mi hemen bu ha- tıraların hücumuna uğruyorum. Bu zamanlarımda bunalıyorum, bunalıyorum, çıldıracı olü - yorum!. Ve.. bazan pis, kirli tır - Naklarımı saçlarıma geçiriyorum, onları volacak, başı lanıy — Bert'ne yantım?. Nasil'bu hale düştüm?. Mi birdiri arkasına sırahyamıy rum!, Düh yine ağladım, ağladım, göz yaşları içinde yüzdüm! Damarla - Tamda belki de boşanacak, akacak su kalmadı. Hele Nesrinin ölümüne o kdar acılım ki. oku_ucak Tekmil köy çocukları ve odacilar için de mecburi tahsil kondu Müarif Vekâletinden — İstanbul vilâyetine dün gelen bir tezkerede eğitmen evtiştirmek üzere açılan kursların vakında tedris müdde - | tinin bitirileceği bildirilmektedir. | / Kusları ikmal edecek eititmen- ler kendi köylerine veya köyle - rine yakın köylere gönderilecek - tir. Eğitmenler, askerlikten cavuş olarak tezkere alanlardan seçile- cektir. Bunlar vetiştirilip vilâyet | köylerine dağıtıldıklan sonra önü- müzdeki yıl her köyde 9, 10, 11, 12, 13 yasında bulunan çocuuklar medburi olarak köy mekteplerine devim edecektir. Diğer taraftan odacılık. hade - melik için dahi olsa resmi bir yere) girmek istiyen herkes mı okuma yazma öğrenmiş olacaktır. —— —— | İstanbula getirilen kıymetli bir define Rizcde kuyumculuk vanan Ab- | dullah adında birisi bahcesini ka- zarken bir mikdar altın levhalar- dan mürekkep bir define bulmuş ve bunların bir kısmını karısına vererek dün vapurla — şehrimize Fakat Abdullahın bir eyfiyeti Rize ikoca dün vapurdan çıkarken va - kalanmışlardır. Mahkeme her iki- sinin Rizeye iadelerine karar ver- | mis, define müsadere olunmuştur. | Müze mükdürlüğü bunların cok e$ ki zamanlara ait olduğunu ve tak- | dire kalırsa bir milyon lira ede - bileceğini söylemistir. POLİS MAFPHKEMELER Beyaz zehirden Okurtulmak isti- | yen mevkuf! Hapishanede cereyan eden bir yaralama hâdisesinin muhake - mesi dün Sultanahmet birinci sulk| ceza mahkemesinde — görülürken sahillerin biri.sayanı dikkat biz iddiada bulunmuştur: Halen Bakırköy akıl hastanosin- larla mahkemeye getirilen Meh- met ismindeki bu hırsızlık suçclusu | şunları söyledi: «— Bay hökim ben hırsızlıktan sucluyum. Beyaz zehir nedir bil: mezdim. Fakat tevkifhanede era- ine alıştım. Alışkanlığım iptilâ ha- Hine eeldiği için doktera beni bu İ mel'un dertten kurtarmasını yal- | vardım. Nihavet mahkeme kara - rile 6 ay tımarhanede tedavi gör« düm. İlk zamanlar çok kriz çek- tim karyolaya — bağlı mecbur kaldılar. Simdi vaş iyileşiyorum!..» 'TEVKİFHANEDE EROİN . BULUNUR MU? Hâkim Mehmede sordu: «— Tevkifhanede ercin bulu « nur mu ya?..> Öbürü bu suale hayret etmiş gibi fersiz gözleri ile hâkimi bir mnüddet süzdükten sonra cevab verdi: * — Bulunur yi Sen paradan haber ver bay hâkim... Hem belki de dışarıdan daha ucuz!.. Mehmedin şehadeti bitmişti. Din- leyiciler gibi bu ihtimâle inanmı- 'yan hâkim onu tekrar akıl has - tanesine yolladı.. — Onu ben öldürdüm!. Onun katili benim! | / Diye dakikalarca haykırdım, yo- lundum, didindim. Bu ıztırapla, bu kendi kendimden iğrenişle par - maklarım: boğazıma götürüm: — Ben de öleyim!. Dedim. Fakat, yapamadım. Ya- pamadım, çünkü o anda da Naran gözlerimi doldurdu. — Ben anunum. Onun için yaşıyacağlım!. Kendimi ona nezrettim.. Diye parmaklarımı boğazımdan | geriye çektim!, Sonra düşündüm: | —— Amcasının evine gideyim!, Cocukları göreyim.. Ben Ruhiytm.. diyeyim!, Babanız işte bu adam., Haberini verevin Bundan da vazgeçtim. — Ne yüzle gideceğim?. Onlara sztırap vermek için mi? Kendilerini evlâtlıktan nefret eltirmek için mi?, Dedim ve.. Nesrinin anlara öğ- haklı buldum: de tedavide olan ve dün jandarma-| Herkes | DÖNMIİYENFİLO | Büyük Tarihi No, 14 Küin Elizabet amiral gemisinde harekâtı bizzat Amiral Dörebek idare ediyordu. Üç hücum hattı, iki ihtiyat hattı üzerine mürettep deniz kuvvetleri gün dağarken boğaz mehaline girdiler. Düşman donanmasının boğaz istihkâmları üzerine teksif ettiği ilk nteşlerle 1914 cihan harbinin en süyük, en kanlı, en korkunç muharebe saf- hası başladı. " Düşman gemilerinin müthiş top- Jarı cehennem sağnakları boğaz gazilerinin üzerine yağdırırken is- tihkâmlardaki metin imzalı, çelik göğüslü Mehmetcikler de muka - beleye «-'etiler. Tayyarelerin de iştirak ettiği bu harp, en dehşetli bir boğazlaşma idi. Fakat, ilk mermilerin dehşe- tile döğüşe kanıksıyan Mehmet - cikler, tasarru! bur oldukları gül saplarla hedeflerine ulaşlırdılar.. Celik kaleler hevbetle yanyana ve dalga halinde hücum hatlarile ta- arruz eden donanma — saflarında daha ikinci taatin sonunda aksak- lıklar kendini gösterdi. Usta Türk topçuları, bir güllede ücüncü hücum hattındaki Fransız fırhlısı Buveyi canevinden vur - 35 bin tonluk dağlar gibi kaca gemi, makine dairesinde in- isinin tesiri- cası kopmuş, Didero, jan Jak Rosa ve jan Dark da yangın yerine dö- nen güvertelerile birer harabe ha- Tini almıştı. Birinci hattaki saffı harp gemi- lerinden de birkaç tanesi eksil - mişti, Enfleksibl yaralanarak mevkiini nİn çoğu susmuş vazivete düş - müş, King jerj ve Küin Elizabet de hayli zayinta uğramıştı, Akşama kadar ayni çetinliki devam eden harp guruptan son! geriye çekilen donanma ile fası 'aleş teatisi şeklini almıştı. Fakat, csas gayesi, tahtelbahir geçişini temin ve geçit hareketini maskelemek olan bu forsa düş - manın zayiatına rağmen esasta muvaflak elmüş, 17 gemilik tah- AVRUPA — HARBİNİN 'YENİ MESELELERİ Ablukaya dair... Yazan: ALİ KEMAL SUNMAN Avrupa harbini neticelendirecek yegâne âmil abluka değildir. Fa- kat ablukanın büyük tesirleri ol- İngilizlerce kanaat vardır. aya dair resmi rakamlar elde olmadığına göre harbe gir - diklen sonra ne yaptığına, istihsa- lüt ve iktısadi şersit ve para barile c halde bulunduğuna dair yürütülen fikirler Alman menabi- İnin istatistiklerine istinat etmek-. ten uzak bulunuyor. Bununla be- raber daha harpten az evvel Av- rupalı ihtisas erbabınca toplanı malümat gözününe getirilince ma- ziye bakarak o hal için, hale ba- karak da istikbal için aşağı yukarı bir kanaate varmak mümkündür. 933 de şimdiki idare iş başına gelince evvelâ işsizliğe karşı mü- cadele açmıştı. - Memleketteki 5 milyon işsiz ortadan kalktı. Hepsi birer iş buldu. O kadar ki harbin çıktığı 939 senesine gelinciye ka- dar Almanyada işsiz. kalmamış, hariçten amele aranmağa başlan- mıstır, İtalyadan ziraal amelesi geliyordu. Çekoslevakyadan alınıyordu. Lehistandan keza, Sı- mai sahada yapılan iş yüzde 133 artmıştır deniyordu. İşsizler ordu- da, zabitler de, yol inşaatında, si- lâh fabrikalarında iş bulmuşlardı. Bu keyfiyet hariçten bakılınca Almanyanın aşırı derecede lehin- de görünüyordu. Lâkin daha de- rinden tetkik edilince pek de öyle parlak olmadığı anlaşılıyordu. 937 de Almanyanın ticaret muvaze - nesi 450 milyon marklık bir kâr gösterirken bir sene sonraki ra- kamların öğrettiği hakikat bu - mun aksine çıkıyordu. Ticaret mu- vazenesi Almanyanın aleyhine o- Tarak bozuk gidiyordu. Bunun se- bebi: Almanya harbe hazırlanı - Hariçten birçok mevaddı tidaiye getirtiyordu. Çok para veriyordu. Sonra Almanyanın ih- racatıma karşı gerek Amerikada kapanıyordu. İngiliz dili konuşan memleketler gitgide Alman eş- yasını almaz oluyordu. İL a Babaniz öldü!. (Devamı var) Almanya malüm şekilde evvelâ Avusturyayı, sonra Çekoslovakya- Yazan: RAHMİ YAĞIZ Amiral gemisinde harekâtı bizzat amiral Dörobek idare ediyordu ve gerek İngilterede artık pazarlar Tefrika | «Dönmiyen filo- nun kahramanla- rından Bahaettin kaptan telbahir filotillâsından başta kamo- dor gemisi E 13 olmak üzere beş tanesi Marmaraya girmişti, 17 gemiden 12 tanesinin ziyan o- luşile elde edilen bu muvaftakiyet ilk görüşte gerçi bir zafer sayıl - maz gibi geldi. Fakat, bu beş ge- miden bir tanesi de Silivri önle- rinde Sultanhisar deştroyeri t tahtelbahiri marifelile batırıldığı halde, Marmarada seyrüseferi dur- | durmak, Çanakkale ile payıtaht a- rasını muvasalayı kesmek, | Marmara iskelelerile sahil şehir - lerini tahrip etmek, pavıtaht hal- kının maneviyatını sılıra indir - mek, İstanbul sularına kadar ge- lerek dehşet fikrini ihtiyar padi- şaha kadar aşılamak - hususunda gördükleri hizmet çok büyük ol- müştu. Tahtelbahir geçişinin tamam - lanmasına ait harekâtın tafsilâtı da şundan ibaretti. H nisan sabahı, şafakla başlıyan donenmanın salvaları boğaz is - tihkâmları üzerinde müthiş — bir tesir meydana getirirken, Kum - kale önünde denize dalan tahtel - | bahir filosu: En önde Fransız Safir (Devamı var) | yı zaptedince hariçten daha çok y yecek maddeleri getirlmeğe mee- bur oluyordu. Ondah'evvel Al - manyanın yiyecek madde açığı yüzde 20 sayılıyordu. Sasen ziraat memleket Birer sanayi memlekı vuclurya ile Cekoslovakyanın a- Imması Almanyanın yiyecek mad- de noksanıı yüzde yirmiden yüz- de 30 derecesino çıkarmıstır. Artık Avusturya ve Cekoslo - vakya malları da İngiliz ve Ame- rikan piyasasında satılamaz ol - onra bu hi memle- | brikalarına iş vermek lâ- | zımdı. Halbuki onlara iş vermek | asıl Alman fabrikalarından işi mak demekti. Sonra Avusturyada © zamana kadar hariçle ticaret te- min eden unsur Yahudilerdi. Al- manya orasını aldıktan sonra Ya- hudilere de iç kalmadı. Mali vazi- tgide zorlaşıyordu. Harp çıktıktan sanra ise daha iyileştiğine hükmedilemiyor. Al- manyanın hazırlık proğramı ev- velâ şu vardı: Mevcut fabrikalar- dan, ocaklardan istifadeyi azami dereceye çıkarmak. Bununla bera- ber bir takım zaruri ihtiyaç mad- delerini halka verirken azaltmağa karar verilmiştir. Lükin bunlar kâ- | fi gelmemiş, yeniden fabrikalar yapmak, ocaklar açmak iktiza et- mistir. Almanyanın elindeki fa- kir demir madenlerinden istihsalâtı arttırmak lâzım geliyor, sun'i maddeleri, motörlü vesait için el- zem olan yakılacak maddeyi, sun'i kauçuk ve saireyi yapmak zaru- reti vardı, Bu da hazırlık proğra- mının ikinci safhasını teşkil eder, 933 denberi Almanyanın yol in- şantı ve silâhlanma masarifi — 36 milyar artmış oluyordu. Bu gittik- çe artan masarifi karşılamak için bir takım fevkalâde tedbirlere mü- racaat edilmişti. Almanyada mü- tcahhitlere yüzde 60 tediyat yapil- masına, diğer yüzde 40 miktarın da 940 senesinin işliyecek vergi borelarına mahsup edilmesi ka - rarlaştırılı Daha buna ben- xzer tedbirlerle a azim harp hazır- Tığının masarifi karşılanmağa uğ- raşılmıştı. Fakat harbin arifesin- de bu zorluklar varken harp çıktı çıkalı daha neler oldu?. Almanya- yLabluka altında tutmanın — ona büyük bir darbe olduğu kanaatin- | de bulunanlar daha - garlaştığı fikrindedirler, “ İngiltere muharebes' miş bulunuyer. ne vaziyette? Yazan: AHMET ŞÜKRÜ gSK Polonya — muharebesi, Nüye harbi, Holanda, Betçika V€ Öya yet Fransa muhıan:::-B' ürültü ile başlıyan « Kai nn Te selbaya (€ Fakat İngiltere harbi "'ıı'/' tan sonra samt gibi işliyet oksık harp mekanizmasında bir 47 hık hisseditmeğe başladığ! rülüyor. çeti Almanlar, Pransa ile mi ilzlalkarn Taata. B0 Sulh teklif ettiler. Fakat U lifte mağlüp devlet ,.ı.ı:’ etmekle adanın i: işgaline Vaçft mak arasında tercih yaPlT ge istiyen tavır vardı. İngilizler, hç kavemete karar verdiler 8 p sa harbine nazire ol 'al nen İngiltere harbi. baslad. "p manlar, ağuslosun on beşifd nü İngiltereyi sulhu “ icbar edeceklerini övül merek lemişlerdi. Ağustosun ;j# tayyare bombardımanı '©n gün devam etti. nıınl:#ı Almanlar birkaç gün de! _,ı' ağustos sonlarına doğrit hücum tâbiyesi ile bombe yine Başladı, Bu da nct yince, Almanyanın etindeki * İarın en ağırı, — Marei Manş denizin sahillerint #gi” harekâtı oradan idare elik ğir Tingin idare ettiği harektt p şıliyor ki, Almanyanım ef vendiği terör harbi idi- şehrini yakarak, İngilir iyatmı — sarsarak elde edeceklerdi. Acaba Almanya neden Ti ldr fak olamamıştır?. Almanlâf / tcreye karşı harekote # hazırlıklarını ıım.mıı-l*'yf Acele mi hareket euıl'f"_byi plânın tatbikinde bir ak oldu?. Bunların biçbi: y fır. Almanva nıs..ııüff) gaplı hareket eder. Hif*'/ kında da aksaklık bahis FD g değildir, Fakat anlaşıl rişilen teşebbüs “h';"ı:"ğ A N & nva bu mücadeli mak icin hava kuvvetili? ee a otuz bine yaresi olduğu söylenmekteğğei manlar hava kuvveti ğ deniz kuvvetinin âciz u:nıımı;;ı:ı: Bir Alf.,/ kacısımını söylediği gibi. 4, veti, bundan böyle, zırhlilik gin devletlerin ması dasız oyuncakları ur:ıımw muştu. Almanya havâ Ti istinat ederek bu harbi w İngiltere de deniz ııııv::" narak bu harbi h“W macnsleyh mücadele AÇ dayandığı hava kuvveti terenin güvendiği detil arasında bir imtihan / almıştır. S Bu imtihanın en df/ lenin ılııiıum._.ı:gıh hasi olmuştur. harebesinde Almazyatifj gi relerile çarpışan kuvvet poilyr nin donanması değildi. at mubharebede Almanyâ 8 Riliz tayyarelerile € deniz kuvvetinin İİJ vazi min ettiği stratejik / sılaşmıştır. Eğer masile kendisini kw saydı, belki de tayy: men, Fransanın abi kalacaktı. Su halde İngiltere sinde carpışan kuvvt yanın züvendiği tayy#T, terenin güvendiği barp Eğer bu mücadele / __/ mit ettiği gibi weti giltere mazlüp olmuz, 'aüki 4 nihayetlenmiş olac: a Fakir taleb’Y.gY’ dım parâ?