2—8SON TELGRAF -27 AĞUSTOS 19440 HADiSELER KARŞISINDA ediyot: iu, bilhasae Halici sivri- den kurlarmak mümkün dec l, diyor.. ne yapacağız?. — Hep am, bu işin bir çaresine ba- eri canlı canlı tutacak - hir a8 kesfedip, bu yaramaz hayvan: lardan bir fırka kadar Halicin bir közesinde tahşit etmeli, sonra, bunları, yeni Taksim gazinosu is. tikametinde bir yıldıran taarruzu- na geçirmeli!. Seyredin © zaman, belediye, tahsisatı nasıl bulup verivde?. KOLAYINI BULMUŞLAR. Efendim, Üniversitede yüzlerce lira maaşla çalışan bazı cenebi profesör doktorlar, hariçte de pa- ra kazanmanın yolunu bulmuşlar, bir nevi ticaret Yapıyorlarmış!, Simdi, bunlar, ilmi olmıyan bu adi (!) mesaiden menedilecek!. Halbuki, bu zevatı şerife (!) ile mukavele yapılırken, dışarıda ça- lışmamaları, bilhassa şart koşul- muştu. Neden acaba, sözlerinde durmuyorlar?. Acaba, üzüm üzüme baka baka mı kararır, diyelim? OTOBÜSLERİN YOLU, İZİ.. Otabüslerin yolu yine değişti. Beyoğlundan inerken, arka yol . lardan dolüşacaklar.. Görüyorsu. BUZ Va, u otobüsler gu şehirde çok AHMET RAUF Gi j | Zekeriya köyünde kanlı bir vaka sarıyer. kaymakamlığına tâbi Zekeriva köyünde bir kadım yü - Ömer oğlu Mehmet izminde biri ayni köyden Hasan oğlu Halilin kardeşinin kı- zı Neclâya Aşık olmuş ve kızın pe- gini takip ederek lâf atınıştır. Neclâ da hâdiseyi gidip karde- şine ve bilâhare dayısıma söyle . evlenmek bildirerek kızı kendilerine verme- lerini istemiştir. Fukat Halil buna kat'iyyen razı olmadığını söyleyince aralarında kavga çıkmış, etraftakilerin mü - dahalesile daha ziyade büyüme - den yatıştırılmıştır. Bu kavgadan 15 gün geçtikten sonra Mehmet ile Halil dün tek- rar karşılaşmışlar ve kavgaya başlamıslardır. KURTARILACAKMIS:. Kavga esnasında Mehmet, Hali- | li başının İki yerinden ağır surette yaralamz, fakat bu yaralama ile hırsını alamadığından daha sonra da yaralıyı sürükliye sürükliye dereye kadar götürerek paçaların. dan tutup başaşağı dereye atmış- tır. Son Telgraf görülyor, vesselâm!. ki yolları, yerleri Bunlar, çok kaza yapı gösmemeli!. Çünkü, bu kadar faz- la yol, iz değişikliği insarda kala ma birakir.. Fakat, bu otobüsler de lâyıktır, hani!, Çeksinler, amma canları çıkmasın!. MUSİKİ Gün geçmez Bir yeni cemiyet kurulmuş; 'Türk musikisini kurtarmak, ga- Yesi olacak, musikinin bugünkü perişan manzarasmı artık, göze gö- Tünmiyecekmişi. Türk musikisi deyinece, neyim kasdı lüm!, Alaturka müs musikisini kurtarmak deyince, sa. nirsınız ki, ortada boğulan birsşey vâr?. Ne olüyor, musikiyi boğu- yorlar mı?, Halbuk Kimiz, ayni musikinin vardamı ile, bazı gazinolar da müşteriyi bo - kuntuya getiriyorlar.. UCUZ BİR Floryada, 180 bin lira sarfile be- lediyenin yaptırdığı yeni lüks ga- | zinonun yemek tarifesini gördüm. Gazinoda değil ha, bir gazetede, Allak göstermesin, o gazinoya gi. din bir yepek yesem, evdeki ço- Tuk çocuğun bir hafta perhiz yap- ması lâzım gelir., Efendim, fiatlar da bir karın doyurmak en az beş liranın kapısı!. Kalp hastalığına müptelâ olanların, o gazino civa- rından dahi geçmemelerini naçi. zape tevsiye ederirn Etraftan yetişenler biraz sonra zavallı adamı ölüm halinde dere- den çıkarmı Mehmet yakalanmıştır. Tahki - kata devam olunmakladır. —m——— Daktilolar hakkında bir emir Ekser belediye müesseseleri ile bazı devairdeki daktiloların yazı makinelerine çok pis baktıkları ve bu süretle makinelerin çabuk bo. zuldukları görülmüştür. Dün şubelere verilen bir amirle makinelerini piş tutan daktilo ba- yanların cezalandırılıp bedelleri- nin ödettirileceği bildirilmiştir. Diğer taraftan daktilolar ciddi | bir kıyafette bulunacaklardır, Seğüşk Deniz Lisesinde Heybeliadada deniz lisesinin bi- Finci sınıfına girmeğe talip olan- | ların imtihanlarının eylülün ö inci| persembe günü yapılması karar - lastırılmıştır. İmtihanlar yalmız fen — bilgisi, melomualik ve türkceden icra olu-| nacaktır. ı . |Şehrimize hangi mem-) İleketlerden yapılan mal oei Gğüzae 'Cerrahpaşa ve Topka- | daki arsaların istimlâk olunup yo. Mal talepleri talepleri artıyor Son günlerde harieten mal ta- | lenleri artmıştır. Talepler bilhassa Romanya, Filistin, İsveç, Maca ristan ve Çekoslovakyadan yapıl- maktadır. Dün Cenovadan da bir firma ticaret odasına müracaat e decek zeytinyağı, kilre, keçi kılı, koyun yünü ve parmik satın al - mak istediğini bildirmiştir. Son hafta içinde şehrimizden bu memleketlere yapılan ihracatımız resmi kayıtlara göre 2 milyon li. rayı bulmuştur. Bu meyanda Ro- mapvava 50 bin liralık zeytin, Histine 23 bin liralık tüti 28 bin liralık bağırı tana 30 bin liralık Buigaristana — palamut Çekoslovakyaya Fi- hül 'uuı, keten tohumu, Yunanistana tuzlu balık ihraç 0- lunm pıda istimlâkler Cerrahpaşa hastanesinin yanın- | Jun genişletilmesi belediyece ka- rarlaştırılmıştır. Ayrıca burada modern bir tram- vay tevakkuf mahalli yaptırılma- sı da ebemmiyetle belediyeden is- tenilmiştir. Diğer taraftan Topkapıda eşhasa ait olan mezarlıkların da istimlâk olunup buraya bir park vaptırıl- ması için hazırlıklara geçilmiştir. a seşelinsi İnkılâp tarihi imtihanları Üniversite inkılâp tarihi Ikmal imtihanlarına eylülü zartesi günü başlar tırılmıştır. İKÜÇÜK HABERLERİ | vr Seker fabrizalarımızda nor- mal mesakden 3 saat fazla çalışı- ması koordinasyon heyeti tarafın. dan kararlaştırılmıştır. v Akdeniz iskelelerimizde bi- rikmiş olan tüccar mallarmı ge- tirmek üzere Sakarya vapuru dün licnanımızdan İskenderuna hareket İstanbul sulh hâkimlerinden 1n=t. İstanbul ticaret mahkemesi reis - liklerine İstanbul bukuk hâkim- lerinden Zeki Barlas ve Kemal, İztanbul ağırceza reisliğine de as- live ceza hâkimlerinden Bürha - nettin tayin olunmuşlardır. * Belediyeye terkolunan Sürp. apop mezarlığı ile Sürpagop me - zarböyndeki üç horon kilisesi ile gazino ve garajın istimlâkleri hak- kındaki karar Dahiliye Vekâle - tince tasdik olunmuş ve kilisenin tahliye olunmasına başlanılmıştır. * Dün şehrimizde tramvaylar- dan atlıyan 17 kişi ile 20 yolcuya bilet kesmiyen bit otobüs biletçisi | yakalanmıştır. * İstanbul genç atletizm milli takımı bugün Samsun, Sıvas ve | 'Trabson mıntakasına müsabaka- HAHLA Ve7 Biz nereye gideceğiz? İstanbul, gittikçe süslenen, gü- zelleşen, uzün zaman ihmal edil- miş bir sevgilidir. Yıllarca ne saçının teline dokünülmüş, ne hırpani esvabına, ne yüzünün sol- rengine.. Şimdi, İstanbul güzelleşmek yo- lundadır. Fakat, dikkat ediniz, bu tekâmül, şehrim yalnız, bir kısım halkı için cazip ve sürpriz mahi- yetinde oluyor. Allah versin ve daha da artırsın, kazancı, hali ve vakti yerinde olan İstanbullular, vakın bir âtide, artık bu şehri can sıkan bir yer, bakımsız, geniş bir köy telâkki edemiyecekler.. Muntazam asfait yolları ola . cak, buralarda hususi olamobille- rile gezebilecekler; konforlu otel- leri bulumacak, buralarda meh - taplı geceler geçirecekler; mo - dern — garinoları var, buralarda dansedip numuralar seyredecek - ler; lüks plüjları var, buralarda güneş banyosu alacaklar.. Yani, eski bir atalar gali, rayı verebilmekte.. Şehrin gittikçe aristoklaşan manzarasına bakıyorum da, bizim de, yarüağyara karşı bir güzel hayat ve yasama beldemiz var, di- yebileceğiz. Fakat, ya mütevazı vatandaş- lar?, Onlar nerede hava alacak, nerede yemek yiyecek, nerede ge- zip eğlenccek?. Haltalık kazancı, meselâ, on lira olan bir vatandaş, karı koca gi. dip Floryanın modern gazinosun- da aksam yemeği yiyemez ya... Pekâlâ, onun yeri neresi ola - cak?, Yine, Sirkecideki, suradaki, buradaki ahçılar mı?, Yine yağ- ları mide fesadı yapan pis dükkân- ni? Hayır.. Elbette belediyemiz, bu vatandaşlar zümresine de yerler yanacak ve gösterecektir. REŞAT FEYZİ Serbest güreş birincilikleri Beynelmilel İzmir fuarı müna- sebetile 7 eylükde İzminde Türki- ye serbest güreş müsabakaları ya- pılacaktır. İstanbul, Ankara, İzmir, Koca- eli, Balıkesir bu müsabakalara tam takımla iştirak edecekler ve bu meyanda Çoban Mehmet, Celâl Atik, büyük Müstafa, Mersinli Ahmet, Yaşar gibi beynelmilel şöhretli güreşçilerimiz de şehri - mizden İzmire giderek güreşe - ceklerdir. Küçüksudaki kır balosu Beylerbeyi nahiyesi mıntaka - gının hava kurumu, 30 ağustos cuma günü akşamı Kücüksu plâ- jinda bir kır balosu tertip etmiş- tir, Günlerdenberi büyük bir iti- na ile hazırlanan bu baloda ala - turka ve alafranga musikiden en gsahsi örnekler intihap edilerek güzel bir tertip vücüde getiril - mis ve baloya istirak edeceklerin daha birçok yenilikler karşısında bulundurulması temin olunmuz- tur. Hava kurumunun menfaatine verilen bu baloya, sehrimizin bü- tün halk sınıfları büyük bir alâ- ka göstenmekte ve biletler - plâj gisesinde satılmaktadır. Son Telgraf'ın edebi romamı: 40 GÖZYAŞLARI 'ETEM İZZET BENİCE Acele hükmetmeyiniz.. 'Tahkikat yapalım!. Tarassudatta bulunalım!. Ben deli miyim?. Kimşe benden tek-kelime öğre. pemez!. Fakat, nazır bütün bunların hiç birisini dinlemiyor, yine kızgın; alev almış bir barut fıçışı gibi par- laya parlaya, gürültüler çıkara çi- kara bağırıyordu: — Casuslar eline düşeni Devletin öğrenilmedik hiçbir sırrı kalmamışi. Her şeyi biliyorlar!. Casuşlar kim?. Ve., derhal telefonu açtı, sant- rala: — Emniyeti umumiye müdürü- nü bana bul!. Dedi. Telefoncu kız bir saniye- de ikisini buluşturdu. Müdüre bir tek cümle söyledi: — Derhal burava geliniz!. 'Telefonu kabadı, yine asabi a- sabi dolaşmağa, söylenmeğe ko - yuldu: Simdi ne yapacağız? Devlet siyasetine veni bir veç- be mi vereceğiz?. Erkânıharbiye reisini çağır - mmah, Vaziyeti anlatmalı! , —- Kabineye hemen her şeyi söv- Ve. Küfür ediyordu: — Bu ne alcaklık?, — — Ne hıyanet?. Benebilerin içimize girib bu he-| berleri alabilmelerine, devlet sır-| Tına bu derece nüfuz edebilmele- | lerine imkân yoktur. Her halde ca-/ suslar içimizde ve bizden!. Har - biyede var, bahriyede var, hari - ciyede var! Bunllr meydana çıkmalıdır. sırada Emniyeti Umumiye mMEununı Reldiği haber verildi. — Gölsin!. Dedi ve.. bana döndü; — İlk önce sizi tevki ettirece- Bim, Pirincin taşını siz de bera- bor ayıklarsınız!. Dedi ve.. müstesara da döndü: — Yeni bir gifre müdürü inha ediniz!. Emrini verdi. x Cıldıracak gibi udwn. t & — Ne yapıyorsunuz?. 4 Beni hem tevkif ettiriyor hem de azledivorsunuz.. Dedim. Hain hain yüzüme bak- tar — Evet seni hem tevkif ettiri- yor, bem de azlediyorum!. 4 Hiçbir şeyden haberim yok! Ve., isvan ettim: —— z — Ne hakla beni tevkif ettiri- yorsunuz?. ' Hangi kanun maddesi ile azle- Suçum ne' Bcn.nclühld(muu- ; Tetmede hakkınız vok!. Ben sizin de*il, devletin me - muruvum!, Kestirip attı: — Kanun, nizam, talimat hepsi benim vicdanım. Tahkikat ve ta- kibata ilk önce seni tevkif ettir - | Dedi. Hariciye nazırının böyle bir adam olabileceği, bu kadar de- Zişeceği, nezaretin mühim — bir müdürüne böyle katil, casus, hır- sız tevkif ettirir g>bi muamele ya- gpacağı hiç aklımdan geçmezdi. Sersemledim, beynimden vurul - Ymuşa döndüm, bu haksızlık kar. şısında aciz duydum. Sadece İti- razlar yapıyor: — Haksızlık da değil zulüm!, Müddelumuminin talebi olma- gdan beni tevkif edemezsiniz!. Nasıl azledilebilirim?. Cürmü Öneşhut mu var?. Diye bağırıyordum. Emniyçli almak.. Dedi. Nazırın kapısında duran polisi çağırdı. — Beyi müdiriyete götür. Mua- — Buyurun... Dedi, beni yürüttü!, Fakat, yi- ne ben gitmemek için zorluyor . düm?. İLK GÖZ YAŞII. Günü gününe: Tam iki buçuk hafta oldu. Hâlâ tevkifhanede ve yapyalnız bir odanın içindeydim. Kimse ile konusturmuyorlar, Ne oluyar, ne bitiyor haberim yok. Müthis, korkunç bir hâleti ru- hiye içindeyim. Sinirlerim heye - can, endişe ve meraktan kasıldı. Kafamam işi kabuslu hayallerle dolü. — Casusl, Denmek, bu ilham altında bı- rakılmak tüylerimi ürpertiyar. On hüş yinmi gün içinde eridim, soldum, harap oldum. Eğer en kücük birşey vapımış olsaydım, bir tek kigiye de: — Sunu yavtık! Bunu vapıvoru: Deseydim hiç üzülmiyecek, — Cezamr çekiyorum!. Diyecektim. Bazan günlerce hiç arayan soran olmuyor. Bazan her kün üstüste birkac defa müddei- umumi, müstantik, polis kısmı si- yasi müdürü geliyor, yüz bin şey soruyor, anamdan emdiğim sütü nüdürü: <— Tevkif değil, Nezaret altına *burnumdan getiriyorlar!. ÇArkan vaz. parayı veren ıu.ıgn çala- | Fakat, işte bütün mesele, bu pa- | AVRUPA HARBİNİN YENİ MESELELERİ Afrikadaki harekâttan * anlaşılan.. Avrupa — kıl'asında — Fransanım mağlübiyeti Afrikadaki harekât üzerine tesirini göstermekten ge- ti kalmadı. Prancanın mihver devletlerle mütareke akdetmesi üzerine sahneden çekilmiş olması İagilizlerle İtalya arasında Afri- kada cereyan eden muharebeler. de nihayet Semalinin İngilizlerce ça İngiliz Somalisinin tahliyesini tabii görmek, hem de bunu haftalarda beklenir bir keyfiyet olarak karşılamak lâzım geliyor- du. Afrikanın bu kısınında veka. yün ne netice alacağı tahmin edi- lirken Londralı <Taymis» gazete- sinin askeri muharriri daha evvel şu mütoleayı ileri sürmüştü: MHalyanların İngiliz Somalisine karşı harekete geçmeleri beklen- miyen birşey değildi. Artık Cil tide Fransızların mukavemeti madıktan sonra Somali arazisinin | etrafı tamamile İtalyanlarla, hem de kuüvvetli surette hazırlanmış olan İtalyan kıt'alarile çevri demektir. Yalnız Aden körfezinin gimali bundan müstesnadır. Soma. H bu itibarla çok müşevveş — bir vaziyette kalmıştır. Somali ara- birçok müşkülâtı davet eder tabiattedir. Bundan daha evvelki harekâtta bu müşkülât kendini ö ekten geri kalmamıştı. iliz müdafana kuvvetleri orada şimdiye kadar her harekâta hâkim olarak oradan oraya gidip gele - bilmek kudret ve kabiliyetini mü- hafaza edecek tarzda idare edil- miş, icabında üç koldan İtalyan- ları fırsat düşünce vurmak için bu İngiliz kavvetleri uyanık bulun. müştur. Fakat bu ancak bir müddet için böyle devam edebilirdi. Düşma- mmn kuvvetleri üstün olduğumu gö- ren lıı ilizler ilerisini düşünmüş- tedikleri gibi oradan ora- ya kuvvetlerini sevkedebilmek imkân ve kabiliyeti ellerinde iken İtalyanlara karşı muvaffakiyetle uğraşmışlar, lâkin karşı larafın üstün olduğunu anlayınca kendi kuvvetlerini hareketsiz bir hale koymamak, her cihetten düşma- na kendilerini çevirtmemek i Somaliyi bırakmak daha uygun gö. rülmüştür. Şimdi kalıyor Afrika harekâtı- mın diğer bir görünüsü: Somalinin tahliyesi kevfiyeti kolayca tahmin edilebildiği İtalyanların Af- | rikada, ne halde bulundukları da İngilizlerce gizli değildir. İtalyan- ların Habeşistanda mühim kuv - | vetleri olduğunu yazan İngiliz as- keri muharrirleri hp kıtaatın ço. ğu yerlilerden teşkil edilmiş bu- lunduğunu söylüyorlar. Libyada İtalyanın Afrikadaki imparator - luğu denizden vuku bulacak ta- arruzlara karşı kendini masun bu- lunduramıyacaktır. - Denizin hâ- kimiyeti İngilizlerin elinde oldu. ğunu söylemeğe ise lüzum olmasa gerek. Afrikada bundan sonraki hare- küt ne suretle inkişaf ederse ci - sin, Somalinin tahliyesi heyeti u- mumiye itibarile İngilizlerin aley- hinc bir netice değildir. Hulâsa İngiliz matbuatmın —mütalenları Somali tahliyesi beklenmiyen bir hâdise olmuyacağı merkezin- de idi. Onun isin bu hâdise artık bir emrivaki olduktan sonra . İn- gilizlerce - boş karşılanmamakka beraber - herhalde lüzumlü gö- rülmektedir. Su iki noktayı unutmamak lâ- zım: 1— İtalyanlar için Afrika - » bi- rinci derecede bir harp sahnesi demektir ve İngilizlere karşı asıl müşkülâtı Afrikada çıkarmak isti- yorlar. 2— İngilizlerce Afrika harckâtı ikinci derecede telâkki edilmek. İBİZBİZE | Acaip bir narh Odun fiatlarına çekisi 435 ku- ruş olarak narh kondu. Bu, paha. hdır. Geçen senelerde, yazım, halk kıtlık odun ihtiyacını 2 - 2,50 ku- ruş arasında temin ederdi. Bu se- vergi var? diyorlar. Ola- nakliye pahalı diyorlar, ola- gu var, bu var, diyorlar; ola. bilir. Fakat, bütün bunlar çeki ba- lira zammmı haklı gösterir mi?. Simdi, böyle olursa, kış orla- bir çeki odunu on liraya al- mıyacağımızı kim femin eder?, Sonra, unutmamalıdır ki fakir balk, odununu kışın ve perakende suretile temin eder. ınıınıcıvu da ayni vaziyet göze çarpmaktadır. 4 yıllık FERTEİ program miri için 4 yıllık bir program hazırlandı Evksl umum müdürü Fahri Ki, perin bugünlerde İzmirdi mize gelmesi beklenmektedir. Mu* mailevh İzmirde gazetecilere be- vanatta bulunarak âbidelerimizin sür'atle harabiden kurtarılacakla- rın: ve bu hususu temin için 4 yıl- kk bir program yanılmıs bulun- duğunu söylemiş ve şu beyanatta bulunmuştur: kollu Mehmetpaşa, Azapkapıda yine Sokollu vezire ait Sinan eser- lerinden bir cami, Üsküdar Şemsi paşa, Bozüyükte Kasımpaşa, El- malıda Kayseride Ah- ömnetpaşa gibi camilerin tamiratı- na devam etmaekteyiz. İnsaat ka- diğer eserler de neyderpey tamir olunacaklardır. Pek lüzumlu olan. lar ve tehlike gösterenler ve bu meyanda İzmirdeki şadırvan ve Hisar camileri ise hemen tamir o- Tunacaklardır.» —e gl S Şehir tiyatrosun da gö- receğimiz yeni 1 teşrinievvelde yeni mevsim faaliyetine başlanılacak olan şe - hir tiyayosunda bu yıl oynanacak eserler tesbit olunmuştur, Bu me- vanda veni Ö telif, 11 yeni tercü- xme eser oynanacaktır. Telif eser- lerin başında kıymetli sair ve edip arkadasımız Necip Fazıl Kısakü- reğin «Sabırtaşı» ve «Plân> pi- yesleri bulunmaktadır. Diğer te- lif eserler 'de Vedat Nedim Törün «İmralının insanları» ndan, Mah- müut Yesarinin «Serseri» sinden, Ahmet Kutsi Töcerin «Köroğlu» ve Sedat Simavinin «Hürriyet a- partımanı» ndan ibaretlir. Yeni tercüme eserlerin arasın. da tanınmış muharrirlerimizden Selâmi İzzet Sedesin İvan Noeden naklettiği «Osman» 1 da bulun- maktadır. Yeni yıl temsillerine 1 teşrini- evvel salı günü akşamı Tepebası dram kısmında <Otello» ve Fran- sız Liyatrasundaki komedi kısının- da da Mahmut Yesarinin tercüme etliği «Yalı uşağı» ile başlanıla - caktır. İDUNYANINİÇİNDEN| İki çocuğun macerası Londra gazetelerinde biri 16, öbürü 17 yaşında olan iki çocuğun macerası var. Bunlarm her biri haftada 1 İngiliz lirası ücretle bu- Tundukları yerlerde çalışıyorlar - miş. Pakat bu parayı kâfi görme- mişler, çok para sarfedebilmek L çin çok kazanmak lüzım diye bur raya gelmişlerdir. Fakat paytahtta öyle çok ücretli bir iş bulama - yınca ceplerinde de para kalma- mmaş, zabılaya müracaatla memle- ketlerine iadelerinin teminini is- temişlerdir. İki çocuğun da yer. lerine ileleri nezdine gönderil - döklerini söylemeğe Küzum yok. Bu maceranın şayanı dikkat tarafı bunların bir daha büyük kazanç için maceraya atılmak cesaretini kendilerinde bulup bulmıyacak - larıdır. Dünyanın en zengin kızı Dünya zenginlerinden birinin ikızı. olan Glorya Vanderbiltden bir zamanlar çok bahsedilmişti. Çünkü annesi ile babasının ailesi da o zaman küçük bir kız olan Gloryanın kimler tarafından ba- kılarak büyütüleceği münakaşa e- dilmisti. Kadın çok uğraşarak kı. zının kendi nezdinde kalmasını ve bu suretle babasından kalan para ile bakılmasını istedi, Fakat mah- yüsülmesine karar vermişti. Ara- dan seneler “eçmiş, Glorya şimdi 16 yaşlarındadır. Dünyanın en zen- gin kızlarından biri olan Glorya Amerikada, Nevyorktadır, , Garip bir merak Şikagolu — okuyucularımızdan jacob F. Millerden bir mektup al- dık. Bu zat kibrit kutularından kolleksiyon yaptığını, yalnız 'Tür. kiye kibrit kutuları bulamadığını yazıyor, kendisi gibi bir meraklı- hun adresini bildirmemizi rica &- diyor. Okuyucumuzun arzusunu yerine getirmek isterdik, Eğter posta pu- lu, kartpostal ve saire meraklıa olsaydı. Fakat kibrit kutuşu me - raklısı kimseyi bilmediğimiz için adresini yazmakla iktifa ediyoruz jacob F. Miller 24410 W. Meadison Str Chicago - İltincis A, v. Tekmil âbidelerin ta-| .—m.nbuıaımmns.ı.' biliyeti tekrar hasıl olduğu zaman eserler hundukları şehirden kalkarak Lond arasında çıkan ve uzun bir dava- | keme kızın halası tarafından bü- | İtalyamın Afrik yolları Yazan: ALİ KEMAL SÜ İtalya beş sene evvel fan macerasına atıldığı aa ile Londranın arası d İj rılmıştı. İtalya o ıııııııl b ) Başvekili Çörçil de şu bulunmuştu: İtalya bu işi€ hetten zarardadır: Meml ni yetişmiş nesli ıunııd-; için harcediliyor, bir; İ! bin senedir tarihte değm? rin göze alamadığı bir lü müşkülâtmma kendini iki; İtalya ile Habeşi: sındaki yol başkalarının lç. Bugün Afrikada İngilir h deri ile İtalyanlar arasınılıki harebelere dair her gü gelmektedir. Teferrüat yetli değil. Asıl noktanıt dan uzak kalmaması Tüzüli ahmer tamamile İngilizi dedir. Bu denizin sıncn— gibi her iki kapısı da İnE Tet elinde bulunuyor, İtalya kadaki imparatorluğu deniz yallarına tamamile ler hâkim demektir. İtalyf Şi mali Afrika arasında sevkil tık kolay değildir. Bu cıkfiği kartulmak içle gerek Aİİİ lerinde İtalyan kara kuv'i f havada da İtalyan tayy tagilizlerle çok uğraşacaklt min edilebilir. Cünkü böyle bir mücadeliği talyanlar için pek 24 besbellidir. Bundan talyanlar ellerinden ,.uli dar uğraşacaklardır. Buna mukabil Lıılhll'ı mivetle muvaffak oldukltüy kârdır. Diğet taraftan Hüj Mısir tesriki mesaisinin lerde nasıl müsbet bir su lediği de anlaşılmaktadır- İtalyanın Habeşistanı © yi mesinden, yani 936 danbefl ile İngiltere arasında da bi olduğu malümdur. Bu V tatbikinden doğan bir sirler, ittifak muahedesini? hükümetince :e. m veya bu şekilde anlaşı meseleler yüzünden İ lııi' İ teşriki mesalsinin de radığı ümidi mihver rinde az kuvvetli olman buki şimdi yeniden İngiliz . Mısır teşriki tık bir hakikat oluyor. Coğralya ve ıskarlıl rından da Mısır çölleri için en kıymetli bir müll caktır. Garptaki — çöl bü mübhimdir. Burada w yadaki İtalyan kuvvı ıi'k hangi bir ııımıuıııı hazırlanmışlardır. M duğu gibi Mısırın dahil hman bir takım tedbil günlerde daha arttırıldıl! liyor. Meselâ Nnilıı miktarı tamamile malüf! üzere alınan tedbirler gŞ ıÜ denberi söylendiğine gürt, ) 60 bin İtalyan bulunmak Dahası var: İtalyanlar den, gelip geçmiş Mısır gfi rinin zamanındanberi Ni Jeketinde her türlü . malik olmuşlar, çal kazanacak - sahaları y daima açık bulmuşlardır! e çin 936 danberi İngilter€ İj yanın münasebatı — tat Kahire ile Romanın dâ batı sırf bir nezaket balifiyi diktenberi bundan h evvelâ Mısırda rıhıl ve müş, seryet sahibi Baliyyez : kabinin iştirak 794j olması hasebile tabildir ıy:ılu G yine orada işl rine devam ediyor! si nn T L Kibritlere ne © eatf Bir okuyucumuz 3* (P| «Kibritlere — milli zammı, bilirsiniz ki, memnun etmiştir. sına 20 para yııln' yine yardımdır. Lükif mız kibrit kumil:ı:l Tiya beş on çöpi kıyor. Yanması da bağr pi ritlerin altında inhi: sinin sigara pakt duğu gibi ekseriya OKU gf numaralar yok bi YÜŞK |)