22 Ağustos 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

22 Ağustos 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AA OA R A AY Iİ DA MÜUYEHNASSIS salata volcu salonu lokantasın- da mütehassıs garson diye çalıştı- ve böyle iddia edilen Ro - Çok şükür, vaztfes e nihayet verildi. Etendim, bunlar o kadar acemi imiş ki, me- selâ, natlıcan yerine bamya, fa- sulye yerine biber dolması getiri- yorlar, üstelik müşteriye — sert muamele ediyor, paranın üstünü de iade etmiyorlarmış!. Ya, türkçe bilmeyişlerine ne dersiniz?, Hey gidi mütehassıslar hey!. Vallahi, artık mütehassıslardan ürkmeğe başladım!. HOKKABAZLIK Evvelki gün gelmiş, m.-ı.n eilere şunları — İş aramada geldim. Hem hiz- metcilik yaparım, hem hokkabaz. Allah Allah!. ayol, bu ne biçim hizmetri?. Yoksa bu da hizmetçilik mütehassısı ma?, Olur ya, tıpkı Ro- manyalı garsanlar gibi, mütehas- 8: hizmetçivim, diye, iddia eder, sonra elçabukluğu marifet, bazı güna hokkabazlıklar yapar!. BASIMIZI DİNLİYELİM Başınızı ağrıtacağım, malüm ya, geazinolarda tatbik edilen yeni fiat tarife listesine göre, bir kahvede çalör bulundu mu, müessese, fi- atları bir misli arttırabilir. Dün, yeni -ikan bir refikimizde oku - dum: Şimdi, İstanbulda ne kadar kahvehane, gazino varsa hepsi bi- bir Çinli sayyah Kavgacı bayanlar ! - Kumkapıda Dizdariye mahal - lesinde Ulvyiye ve Münevver is - minde iki komsu kadın arasında vukua gelen bir hakaret ve kavga| bâdisesinin muhakemesi dün cür- mü meshut işlerine bakan birinci! sulh cezada görülmüştür. İddiaya göre, Ulviye gece vakti kapısının önüne çıkarak V'uknkı sesle Münevveri çağırmış, Mü - nevver gelmeyince: «— Hele bir çıksın da bak, ona neler söyliyeceğim!» diye kızarak bağırmıştır. Bu kelimeleri duvan bayan Mü- nevver ertesi sabah kabı önünde Ulviyeden hesap sorunca o da ters bir cevap vermiş ve neticede kav-. Ra çıkmıştır. Polis civardaki evlerde oturan- lardan bir coğunu bu mahalle kav- gasına şehit yazmış ve bunlar dün| saatlerce koridorlarda beklestik- ten sonra gehadette bulunmus - Tardır. Kavgzacı bayanlar evvelâ hâkimin barış teklifini kabul et- memişlerse de bilâhare müsalâ - haya razı olup dava sukut etmiştir.| Dairede boş!. Meyhanede boş.. Bomboş bir adam.. İşte ben şimdi buyum. İki gündür meydanda yok. Hiç #örünmedi. Ben de aramadım. Hep| © İnat ediyordu. Şimdi biraz da ben inat edeceğim. Bakalım ya o, wa ben: İnadımız devam ediyor. Karar verdim: O gelip beni arayıncıya ka- dar zerre kadar alâkadar olmıya- T um, ne soraca- .» Ve fena umdan gelinciye kadar içi- un, Her akşam bir meyhâne . Hem de: Koltukaltı meyhanesi... Dedikleri meyhaneler, Balık - pazarında, “Galatada, Glavani so- kağında, daha bilmem nerelerde. Birinden çıkıyorum, öbürüne gi- riyorum. Ne tanıyan vec, Ne bi- Son Telgraf'ın edebi romı GÖZYAŞLARI ETEM İZZET BENİCE | Son Telgraf ( rer çalgı takımı edinmişler — ve İ fiatlara da bir misli zam vapmış- lar... takımı ncmdı ma şeyler Müşterilerin ruhnnu açacak yer- de, kafasını şişiriyormuş!. t Eöer, bu usul, bizim mahalle kahvesine kadar sirayet ederse yandık!. Aman, biz, çeyrek yeri- ne on kuruş verelim de, basımızı dinliyelim, kuzum!, BASSIZ | SACUK, Efendim, Adanada, bir hılkat garibesi dünyaya gelmiş!. O vi- lâvette intişar eden «Bugün» re- fikimizin yazdığına göre, bu, öyle bir cocuk imiş ki, ne başı varmıs. ne de boy Yalnız, vücut, kollar ve bacaklar ... Dertsiz baş olmaz, derler... Bu göcuk, daha doğmadan önce, dün- | yanın gidişatına dair, , ma- | İümat edinmiş!. Üç günlük yer. yüzünde, dert içinde yaşamaktan- sa, başsız olmayı tercih etmiş!, — | FIRINLARDAKİ ŞERLAR, Belediyemiz bir teftiş yapmısz, İstanbul fırınlarında tamam 295 adedi sahih pis bez bulmuş! Bu ka- kadar çok pis paçavranın fırın - Jarda mevcut olduğunu sören be- lediye müfettişleri, esıhhi şartla- ra riayetsizlik, maddesinden, der- hal cezayı bastırmışlar!, Fakat, bu manzara, yalnız belediyeyi mi a. lâkadar ediyor?. Ne biliyorsunuz, belki de, bazı fırmlar, manifatura stoku yapıp, bilâhare pahalı fiat- la satmak Üzere ihtikâr yolunu tasarlamışlardır!. AHMET RAUF Traş yüzünden kanlı döğüş Aksarayda bir berber dükkâ - nında tıras olmak yüzünden çıkan bir kavga ağır bir yaralama ile | meticelenmiştir. Ahmet isminde biri Aksarayda berber Mustafanın dükkânına git-| mis ve tıraş olmakta bulunan Ali- yi iskemleden — kaldırın evvelâ kendisi traş olmak istemiştir, Ali bittabi buna razı olmayınca, is münakaşadan kavgsaya dön - müş ve Ahmet bıçağını cekip za- Vallı adamcağızı ağır surette ya - | . | Ali de bü kavga esnasında Ah- | medi elinden hafifce yaralamış'ır. Al! hastaneye kakdırılmış, Ahe med de yakalanarak Sultanahmet Linci sulh ceza mahkemesinde dün sorgusu yapılmıştır. Mahke- me Ahmet hakkında tevkif kararı verip kendisini tevkihaneye gön- dertmiştir. balta ile Kafası uçurulan adam Bursa vilâyetinin Gürsu nahi- yesine merbut olan Seyvitabat :35 | FbÇUK HABERLa 87 yeni dükkân Mısırçarşısının içinde yapılacak yeni dük- ! kâ ılarda hangi esnaf | çalışacak ? Sihhi ve modern bir Hâl vazk | yetine konulacak olon Misir çar- | şısının yeni plânt dün Vali ve be- lediye reisi B. Lütfi Kırdar ta- rafından telkik olunup beğenil - mniştir. Plâna göre, mezkür çarsı- nın içinde 67 dükkân bırakılmak- ta ve yeni bir şekle könacak ölan bu dükkânlardan 8 tanesi manav, 8 tanesi sebzeci, 18 tanesi balıkcı, 8 tanesi tavukçu, 8 tanesi attar, 34 tanesi bakkal, 12 tanesi kasap dükkânı olarak kullanılacaktır. ve| her sınıf bir grup teskil edecektir.! Her dükkânın bödrum katında so- Ruk hava tesisatı buluancaktır. Aısır çarsısının harici iki cen- | hesinde ve Çarşınn — duvarlarına 1 yeni dükâünlar da y e. Bunların ün kısı min üzerleri örtülü ve sülunlu ola-| caktır. İstimlâk muameleleri ta - amlanır tamamlanmaz, pek ya- bu plânın tatbikatına ge - iki Yalancı memur Kadıköyünde oturan Fahrettin Gürses isminde bir işsiz adam cv- velki gün Bursaya gitmiş ve Çe- kirgeden bindiği şehir otobüsle - rinde kendisinden bilet istendiği Zam — Ben İstanbulda sivil poli - sim. Buraya bir takip için gel . dim!» diyzeçk kendisine memur Süsü verip bilet almak isteme - miştir. Bu yalancı memut yaka - lanarak cürmümeshut mahkeme- sine tevdi olunmuştur. ae Limanlar umum müdürü B. Raufi Manyasi tarafından yalan beyanat yazmak ve kasdi nesriyat gazetesi aleyhine açıldığını ha - ber verdiğimiz davaya bu hafta başlanacaktır. | * Kabataş iskelesinin — rıhtım Anşaatırı taahhüt eden müteah - | hidin inşaatını belediye beğenme- miştir. Yarın mütehassıslar ma- hallinde tetkikler yapacaklardır. * Sehrimizdeki eski medreses lerden müsait olanları tamir edi- lerek mektep haline konulacak- tır. * Mehmet isminde bir sabıkalı Galata hamallarından Neşetin e- Tindeki eti caiıp kaçtığından 3 ay vapılarak bu- ralarda Linyit kömürü yaktırıl - mnası kararlaştırılmıstır. *W İstanbul ve Ankara boksüre leri ara: rada büyük boks — müsabakaları acaktır. köyünde evvelki gün tüyler ürper- tici bir cinayet işlenmiştir. Bu köy balkından Mehmnet oğlu Işık isminde biri, avni köy. den Topal Lâtif tarafından düş- zmanlık saikasile kafası keskin bir balta ile uçurulmak suretile kat- ledilmiştir. Katil kaçmıs, yakalanmasına geçilmiştir. u:n!. len. Ben de rahatım. Fakat, biraz vadırganıvorum galiba. Girdiğim meyhanelerdekiler beni biraz kelli felli ve naralı görünce yabancı - lığımı anlıyorlar. Hattâ bir masa- dan kulağıma geldi: — Bu aval de nereden düştü? Diyorlardı. Hiç ses çıkarmadım. Amma onlara — taş çıkarıyorum. Belki de içtiklerinin iki üç mislini | içip kalkıyorum. Dün gece © kadar çok içtim ki, yalnız cok nazik bir polisin ko . lunda odama getirildiğimi ve: — Burası mı beyefendi?. Dendiğini halırlıyorumi. Arada | ne oldu, neler geçti, niçin bu ka- dar içtim, nerede içtim hiç hatır- Tamıyoruml. Sadece Glavani sokağındaki mey- haneye girdiğim ve: | — Barba getir bir teki. | Diye seslendiğim, Naranı göz- lerimin karşısında dikilmiş durc- yor “ördüğüm muhakkak!, Sahi- den yanımdaymış, karşımdaymış, vine iİnat olsun diye tek kelime söylemeden durur gibi sanıyor . dum. Meyhaneciye: — Ver bir tane daha.. Dedim. Onun bayaleti üzerine a ö aa G0t BĞ a e zi | & LK S TÜ CA Herşeye rağmen seviyorum!. Tiksinerek, nefret ederek sevi- yorum!. Sensiz olamıyorum!. Beni deli mi etmek İstyorsun?. İşte ben deliyim!. Sonrası yok. Ne aklımda, —ne zihnimde, ne hatıralarımda hiçbir iz ve hiçbir int:ba yok!, Muhakkak ki hâlâ onu seviyo- rTum. Delirerek seviyorum!. Bütün günah ve kabahatlerine katlanarak seviyorum!. Cıkdırarak seviyorum. Yine gilmek, arkasından koş - mak, — Gel... Sensiz olamıyorum!. 'Tepeme vur, fakat beni sev! Al- dat, fakat beni sever görün. — Demek istiyorum. Bunu yap - mamak, kendimi tutabilmek — o | kadar güç şey ki... İ İki gün sonra... | Hülâ 'ondan ses yok!. Ben de aramıyorum.. Düşünüyorum: — Bu ayrılığa kendimi alıştı - | rıp da onu büzbütün unutamam mi?, Buna ihtiyaç var.-Her türlüsü- nü denedim. Bu kadından bana | kayır yok, Bütün fedakârlıklarım, | her-şeyim nafile. Zararın hiç ol- mazsa bu noktasından dönebilme- Tiyim. Tanıştığı erketien onları adedini gözlerimk Ü-um- getir Si ciaa yabmak iddiasile «Tasviri Efkâr» | zım, bi eei B —T Garip aykırılıklar Muhterem muharrir Bürhan Ca- ; hidin evvelki günkü — fıkrasında | müdafaa ettiği fikir, bendenize bir | hayli aykırı geldi. Aykırı divorum, çünkü, müda- fan edilen garip noktak nazar, ma- arifciler ve bu işi anlıyanlar için, | sadece bir tebessüme vesile oldu. Bu muharrire göre: «Bütün Türkiyede dört lise bırakarak ge- ri kalan lise ve orta mektepleri amcli san'at mektebi yapalım.: Yine muharririn bu fikir için ileri sürdüğü esbabı mucibe şu: <«Memlekette edebiyatçıdan, naza- riyatcıdan, ukalâdan geçilmiyor. Fakat, evimizde radyomuz bozulsa yaptıracak bir Türk san'atkârı bu. Tamıypruz, Halbüki memleket git- içe makineleşiyor.» ayın meslekdaşın doğru olan Gikir tarafı su: Memlekette, san'atkâr, teknis - yen yetiştiren müesseselere şid - detle ihtiyaç var. Bu kabil mek- tenlerden yüzlereesini derhal te- sis elmek, çocuklarımıza makine fikrini, zevkini ve ünsiyetini ver- | mek lüzım, Mubterem muharririn -anlış o. lan fıkir tarafı da şu: Türkiye için yalnız dört liseyi anek memleketi tanıma - .maarif> in manasını an- lamamaktır. Bugün, liselerimizin sayısı 50 den az, orta mektepleri- mizin savısı da 100 den fazla ol- madığı halde, bu müesseselerin topu topu bu kadar oluşu, devleti derin derin düşündürmektedir. Belki, savın Bay Bürhan Cahit, neden ,diye soracaktır?. Fakat, bunun cevabı e kadar açi- kâr, uzun ve şümullü leket maarifi davasıdır darlar ve ehillerce öteden'seri ma- lümdur. Maalesef, yalnız Bay Bür- | han Cahidi ikna için dahi olsa, | hulüsatan birkaç kelime yazarak, tuhaflık yapmak istemiyorum. Şöyle bağıralım: Türkiyeye liseler Tâzım. Türkiyeye orta mektepler lâ - Türkiyeye san'at mektepleri lü- esseseleri lâzım. REŞAT FEYZİ ndırılan esnaf çoğalıyor Son 10 gün içinde şehrimizin muhtelif semtlerinde belediye me- murları tarafından vapılan tef - tişlerde - dün ve evvelki gün yaz- goklarımıza ilâveten - mütcadoit esnaf arılmış ve ceza ke- silen esnafın çoğaldığı anlaşılmış- Son cezalandırılanlar 26 wazino, birahane, 6 otel, 6 okanta, 3 kahve, 3 berber, 3 arabacı, 1 yağcı, 1 kapıcı, 1 tütüncü, 4 fırın, 6 sucu, 1 imalâthane, 9 ekztekçi, 3 piyaz: cıdan ibaret! Cez 00- Yeni bir asri mezar- hik yapılacak ideki ortodoks ve Ferikö - deki katolik mezarlıkları ya Xındı belediyece kaldırılacaktır. Bunların yerine Zincirlikuyu - daki müslüman asri mezarlığı ile- risinde yeni ve asri bir huristiyan xrezırlxu* tesis olunması karar - — Gımıhl.ır.'ıı affedeyim.. Her şeyi unutayım!. Hic bir şey olmamış diyeyim!. Dedim; yalvandım, yakardım, sustum, ıztırabımdan taşan zehiri içime akıttım yine olmadı; yine beni aldattı, yine beni kalese koy- du ve yine nihayet beni böyle yüz üstü bıraktı gittil, — Sonunu düşünüyorum: Sonu da yok!. Haydi tekrar yâ © beni, ya ben onü arayıp bulalım. Bir gün belki daha beter birşey olacak. İ- çine düştüğüm bunca kahir — ve felâket yetmiyormuş gibi kimbi- lir yeniden karsılaşacağım felâ - ketin şekli ne olacak?. karıma ve çocuğuma da | yalvarsam ya- karsam, benim tanıdığım Nesrin: — Seni affettim. Dermez. Ondaki yüksek izzeti - nefs buna manidir. Çocuğumu bi- le © kadar görecefim geh ki.., Gidip: İni. Demekten, onun yüzüne baka- bilmekten utanıyorum, rum!, Bunu im! Ben ölmeli, harap olmalı, yerin | dibine geçmeliyim ve.. yine onla- | rın yüzüne bakmaktan kendimi | korumalıyım. Onlara gitmeyi, on. lara dönmeyi düşünmek terket « | mekte gösterdiğim alcaklıktan da- ha büyük ve daha affedilmez bir al-! (Arkası van) | leri | Teten adam, AVRUPA HARBİNİN [ YENİ MESELELERİ Ege'nin şefeâ Akdenizdir ALİ KEMAL SUNMAN 939 misanında İtalya malüm şe- kilde Arnavulluğu işgal ettiği za- man Yunanistan için büyük bir heyecana uğramıştı. O zaman talya hükümeti tarafından Ati . naya hemen teminat verilmiş ve Yunanistanın arazisine hiç bir te- cavüz emeli beslenmediği bildi - rilmişti. Aradan beş altı ay geç- tikten, yani Avrupa harbi baş - | İtalya hükü- | Bösterdikten sonra © sıralarda teali edilmiş olan no. talar hâlâ unutulmamıştır. Hele :ııııdı iki tarafın münasebatında vun çıkardığı müşkülüt yü- nhıden başgüsteren şu gerginlik günlerinde o eski notalar daha İ halıra gelmektedir. 30 eylül 939 da Roma gazetele-' rinin bu notaların metinlerini neç- rettikleri görülmüştü. Her iki ta- raf da yekdiğerine karşı olan sa- | mimiyetinden bahsederek, dostlük münasebatını bir kat daha kuv - veflendirmek arzalarını izhar e. dip durmuşlardı. Avrupanın ortasında — Lehistan © günlerde parçalanırken İtalyı gayrimuharip kalarak komşu Yu- | nanistanla dostluğu ilerlelmek ar- zularını gösterirken, bu keyliyel Balkanlarda sulhun devamı için | hep iyi alâmetlerden sayılıyordu. | İtslyanm Yunanistana karsı va- ziyeti zahirde hep bu dostluğu Mmühafuza tarzında devam etmekle beraber, ergeç Romanın mealaati Almanya ile beraber olarak harbe Kirecedi gün mücüdele sahasının Akdenize kadar genişliyeceği de kolayca tahmin edilmiyor değildi. Fakat daha İlalyanın harbe gir - mesinden aylarca evvel, orlaya x- tılan öyle sözler vardı ki, bunlar da Romada beslenen emelleri va- zih süretle göstermektlen geri kal. muyordu. Meselâ Rodos valisi Sin- ver Veki di Val İtalyanın şarki Akdenizdeki mevkii itibarile A- dalar denizinde elinde bulunan verlerin ne mühim bir relü ol - duğunu söylemiş, Ssene başında toplanan büyük faşist meclisinde Akdeniz ve Balkanların mevzuu bahzolduğunu hatırlatmış ve Ege- nin, Adalar denizinin şarki Akde- nizden bir kısun olduğunu ilâve ile şöyle demişti: — Ege denizi şarki Akdenizin bir kısınıdır. Bizim yerlerimiz de Egenin kalbinde bulunuyor de - mektir, Bu yerler ölçü itibarile süphesiz ki küçüktür, fakat faşist politikası pek ehemmiyetli . Rodosun şarki Romanın feneri olduğu tarzında- ki cümlelerle nihayet buluyordu. Fakat bu sözlerde ve yahut İtal- | yanm diğer salâhiyet sahibi şa- | hısları tarafından — söylenenlerde Yunanistan için zımni veya aleni herhangi bir tehdit görülmediği gibi, vesile düştükçe İtalya - Yu- nanistan münasebatının çok — iyi olduğu söylenmekten geri kalın. mamıştır. Fakat İtalva artık müttefiki Al- manva ile beraber harbe girdik- ten ve Avrupa harbi Akdenize indikten sonra, Roma ile Atina- nın münasebatı başkalaşmış bulu- nuyor. Hâdisat başka bir şekle gi- riyor. Makssda göre herhangi ba- haneyi bulmak politika âleminde her vakit kolay olmuştur. Eğer bu bahane aranıyorsa su günlerde gazetelerin o kadar çok bahsettiği Davuthoca meselesi de elden bı. rakılmaz, bahanı ını—lı Iıınım Ecnebi . profesörler Uludağda Şehrimiz üniversitesindeki ce - nebi. profesörlerinden bir grup hükuk ve iktısat fakültesi profe - sörlerinden — Dobresbergin relsli- Binde evvelki gün Bursaya git - mişlerdir. Bunlar «Uludağ» da 25 gün kalacaklardır. Sabıkalı mahallebici Bir mahallebici dükkânının ran- devu evi gibi işletildiği haber alı- nurak takibata girişilmiş.. olabilir, dünyanm her tarafında böyle hâ- diselere raslanır. Yalnız bir nok- ta var; Mahallebici dükkânını iş- sabıkalı, hattâ ri- yayete güre, bir katil imiş!, Buna aklımız ermedi. Böyle bir medeni halde li Bizc, hüdisenin asıl bu tarafı hazin geldi. Herhalde, bu kabil kimseler, daimi bir göz hapsi altın- da bulundurulmak jcap eder, “Ü: CEVAT ) 9520 lira sarfolunacak ve 3 eylülde | ne tayin olunmuşlardır. “Açık iş ve memuriyetler Fabrika veradyo Şehrımızdekı tekmil fabrikalar civar rad- yoları bozmıyacak cihaz kullanacaklar mühtelif semtlerin- ve imalâthaneler ci- varında bulunan ev, dükkân, apar- tıman, kahve, gazino ve birabane sahinlerinden radyoları olanların bu fabrikslar yüzünden İyi radyo dinliyemedikleri hakkında yapı - lan şikâyetler artmıştır. Fabrika ve imalâthanelerin te., sirile radyo makineleri pek fazla parazit yaptıklarından bu kabil | verlerde radyolardan istifade edi- lemez olmuştur. Ezcümle Aksa « râydaki bir çorap fabrikasından da civar radyo sahipleri pek şikâyet- çidirler. HMalbuki fabrikalar.ın civardaki ra€yo makineleri. icin parazit yan- mıvacak bir elbaz ve tesisat koy- maları kanun lılı.ılınıl.ın bulun - , telgraf bu hususta hare. ir. Radyo sahipleri - udaki şikâyotl tkik. olunup ı.hab labrikalara tebligat yapılacak- Nişantaşında yeni kanalizasyon Nişantaşında Vali konağı cad- desinde yeni kanalizasvon yaptı- rılması kararlaştırılmıştır. Bu işe faaliyete göçilecektir. K Şehrimizde maliye tayinleri İstanbul maliye varidat kontrol memurlarından Ali Şefik Diler tahsilât müdürlüğü kontrolörlü - Büne, devlet demiryolları Sirkeci muhasebesi memur namzetlerin- den Hakiun Üğüt devlet demir - yolları maliye ve muhasebe dai . resi mamar nemzetliğine, muha- | rum müdürlüğü mümey - en Ekrem İstanbul Ko - muhasebeciliği emrine, devlet demirvolları muhasebe mnü- | dekkiklerinden Bebiç Erin Sirkeci muhasebe müdekkikliğine, Sirkeci varidat kontrol memuru Mustafa Alphan Mardin varidat kontzol moemurluğuna naklen tayin olun. muslardır. Orta okul mezunlarından Bayan burgaz muhakeme zabıt kâtipli - vinden istifa eden Mustafa Hulüsi Akın Lüleburyaz hazine vekilliği- Tokat memleket hastanesinin ahçabaşılığı münhâldir. Aylık üc- ret 50 liradır, Taliplerin tahriren mezkür hastane — sertababetine mektupla müracaat etmeleri icap etmektedir. Sultanahmet Sağlık Yurdu ameliyattan anlar hasta - bakıcı aramaktadır. Tekirdağ has- tanesi de tecrübeli kadın hastaba. kıcı alacaktır, Aylık ücret 42 - 50 Hra arasındadır. Nişantaşında Gü- zelbahçe sokağındaki Kenan Tey- fik hastanesi de hastabakıcılar ile hizmetçiler aramaktadır. Maliye Vekâleti merkez teskilâtındaki li- se mozunlarına münhasır münhal memuriyetler için 1 eylülde bir | imtihan acılmıştır. ! İDUNYANINİÇİNDEN| | Keruan 'Tunusun mukaddes bir sehridir, kilometre Ve Tunus şehrinin 196 ilerisinde, çölün kenarındadır. Et. rafı yüksek bir surla çevrikmis- tir. Camileri, diğer sehirleri nis - belen pek çoktur. Tunus müslümanlarının zivaret veri olan «Berber camiis, sehir haricinde ve Seydi Sala surün - den 1,200 metre açığındadır. Buraya valnız Tunustan değil, Cezayirden .Fastan ve daha uzak-| Tardan bircok kimseler gelir, Na- maz kılarlar, dua ederler. Bir Arap efsanesine göre Haz- reti Muhammedin bir yeri ve sa- kalının bir teli buraya ddnıdil- miştir. Keruan, Tunusun «Mekkes si- dir. Büyük cami, 669 da Sevdi Obka tarafından inra edilmi-tir, Kılınç ve üe kapılı camileri bu seydin vakfıdır. Bir rivayete re, Baruta kuyusunun Mekkedeki| «Zemzem kuyusu» ile irtibatı var-i mış? Hizmetci bolluğu Amerika hükümetinin etetki. ikat ve istatistik bürosu» tarafın - Gan neşrolunan senelik rapora gö- re Birleşik Amerikada 2,327,000 hizmetci vardır. Bunların ekserisi kadındır. On- da biri erkektir, | zedi olan Wilkte mi DIŞ POLiTi! Avrupa harbi Amerika seçin Yazan: AHMET ŞÜKEÜ Birleşik Amerikayı ile idare eden her iki siyasi) si pek az tanınmış olan W intihap etmiş. l)eııı.ıh'ı( ise, sekiz isi bulunan l-ıı"ı]li bir devre için namzet tir. İki namzetten hangisil Namzetlerin tesbitinden seçim gününe kadar geçel zarfında intihabat mücadel huraretli safhasına girmi$ aynı partinin telif uzuvları arasında bir dele değil, iki partinin nam arasında bir mücadeedir. D rat parti, kendi namzedi vi siyle iktidara ği takdil kip edeceği dahili ve hari tikasının programımı kendi zedi vasıtasiyle izah eder. © citeşrin secimini, demokraf nin namzedi olan Rooseveli yoksa Cümhuriyet partisiniti Buanu kat'i olarak - bilmi Yalnız Cümhürreisi Roos' kazanması ihtimal galiptir. sevelt'in aleyhine olan vaziyet, ücüncü devre içit zetliğini koymuş - olmasıdıf. defa söylendiği gibi, Amerl | hunu esasisinde bir müni * makla beraber, Vaşinaton'di sürüp gelen bir teamüle göl bir tatandaş üç devre içim hurrelisliğine namzetliğini miyor. Bununla beraber fevkalâdeliği ileri si feamüle — rağmen, — Roo Cümhurreisliğine seçilmes . Roosevelt Cütf reisi olursa, dahili ve litikada takip edeceği yol. ça malüm ve muayyendir: velt, iç- politikada New D Onilen iktısadi kalkınma mını tatbik edecektir. Gerçi senedenberi Ümit edilen elde edilememiştir. Fakat velt bunu, büyük sermay€ fından yapılan. opstrüksi: fetmektedir. Harp, Cün me bu iktısadi programı yük muvalfakiyetle tatbik defalar izah odılıımlr. fili olarak harbe iştirak eti şartiyle İngiltere'ye her yardımda bulunacak. — Gö haftalar icinde Amerika, reye yardımda bir kaç ndıtti ileri giderek, filen harbe V etmiş sayılacak bir vazi miş bulunuyor. Meselâ tayyf rini İngiltereye satmaktad di de Amerika donanmasınâ Ti torpidonun satılması bahif| zuudur, Fakat anlaşılıyor H halde seçim nihayetl. evvel Amerika fili olarak girmiyecektir. Roosevelt Ki sa » ki galip ihtimale gör€ | nacaktır . Amerikanın iç © politikası böyle bir yol yürüyecektir. Diğer taraftan Cümhurij tisinin namzedi olan wilki fından Avrupa — harbi söylenen sözler de Wilkie'nin Avrupa harbi k! daki vaziyeti Roosevelt'in tinden farklı değildir. Yatt, Amerikanın emniyetini İl min zaferinde görüyor ve feri temin etmek için AN nin her türlü yardımdan memesine taraftardır. lebilir ki Wilkie Aınıı'i vaziyetini karşısındaki vaziyeti ııvıluı:ı Iı daha | Birimizin llı HspimizinDerö Bu zamanda a budanır mı? Aksarayda Mektep dâ 25 numarada oturaf yucularımızdan Fikret ÜY yazıyor: e üzeri Aksaray çerken Vardar kıraa! önündeki caddedeki rın kesildiğini gördüm. sıcak mevsimde - böylüş budaması yapılır ını " İği gaçlar yüzde yüı gelişi güzel ağaç na nasıl cesaret hayret ediyorum. A! ların dikkatini çekm ederim.» | | İ | E j

Bu sayıdan diğer sayfalar: