“ Yine 25 kuruş alıyorlar, Ancak, e$- (TYAOTEAET AA L Son Telgraf Ha VERMEK:.. Amerikadan İngiltereye 300 litre kan gönderileceğini gjans telgraf- ları haber yeriyordu. Hatırlarsı - nuz, bizde de bir kanı verine ens. titüsü kur: Bu kan bıni vok nazik ve mühim bir şu- sanları ayni kabineye sokuyorlar. mış!. Fakat, bu kabineler esasen, küçücük, daracık bir yerdir. İki kişi, burada, nasıl soyunup giyinir? Yahu, Allah aşkına insanı günaha sokmayın!, Plâkla ne kadar kabine varsa, © kadar müşteri alınır, daha fazlası alenır maf, besi oldu. Eskiden kankardeşliği | BİR KPEK ı vardı. Demek, © an'ane, pek Ya- (TİCİN, HA. Dana ablır bir mesele değilmişi. | İÇİNLHA- Şimdi de, baksanıza, npddi, ma- nevi rabıtaları çoğaltmak için kan abp veriyorlar!. BİR KİLO PEYNİR Gazinoların kontrolü belediye- nin başına da iş açtı. Bir tazinoda yenecek içecek şeylerin tarifeden çok daha fazlasına satıldığı yazılır yordu. Acaba, ne kadar fazlasına Satılıyor, diye merak ettim. Bir arkadaş, bir gazino hakkın. da şunları söyledi: | «— Orada bir tabak beyaz pey- | nir belediye tarifesi mucibince, 26 kuzuşlur. Filvaki fazla almıyorlar. ki verdikleri peynirin yarısını veriyorlar. Yani bir kilo peynirin îııu. bin kuruşa satılıyor, değrok- e. AYNI KABİNEDE... Bir plâj da çok daha garip bir iş uyapmış!. Efendim, yerden tasar- Tuf olsun diye, birbirlerile hiç ah- baplığı, arkadaşlığı olmiyan in - Â Tayyareciliğin piştarları Fraasız tayyarecilerinden Lui Bleryo, 25 temmuz. 1900 tayyare ile Mans denizini gecti. Bu o za- man için ilk ve büyük bir mu - kışladı. Tayyarelerin nakliyatı l lacağı, sür'atinden İstifade ölu - nacağı düşüni ; buna Ka - lışanlar teşci ediliyordu. Hic kim- #e bunun. bir gün en müthis bir harp ve tahrip âleti olabileceğini l akla #etirmiyordu. $ 1909 - 1910 seneleri, tayyareci - Hiğin kahramanlık ve fedakâr - lıik devresidir. Hakikaten, bu ses nelerde, tavyareciliğin besiği olan Fransada birçok tecrübe ucusları yapılmış, bu ucuslarda bircok Tav- yareciler düsüv ölmüstür. Bircok- ları da şeref ve san kazanmıslar- dir. Fransanın Rens, Belhney meyv- danında, bilâhare Po, Kan, Nis, Liyan, — Amerikanın Los-Anjeles, | Misirin Helyopolis — sehirlerinde yapılan mitingler, ucuslar halkın | alâkasını uyandırdı. Tavvareci e rağbet — gösterenlerin savısı | coğaldı. Bleryonun, kahramanca tec - rübesinden bizkaç av sonra, 28 | evlül 1909 da, meshür pilot Huber| Lathan (Bleryonun talihsiz ra - | İibi) ilk defa olarak büyük bir Son Telgraf'ın edebi romanı: 29 ——— — —— GÖZYAŞLARI ETEM İZZET BENİCE Ve. bu sırada hizmetçinin mı - rüdanısı kulağıma bir takım cüm- leler getiriyordu: — Naran hanunı uyandırmasa. nız çok iyi edeceksiniz. Uyandığı zaman ben kendisine geldiğinizi, aradığınızı haber ve- Teceğim. Cok sevinecek!. Biraz da açılıyordu?, — Siz onu seviyorsunuz. Zah- | mmet vermek istemezsiniz değil mi?. Burakın uyusün.. O da sizi seviyor!. Ve. bir saniye sonr: ayak sesleri oldu v kulaklarıma zeldi: — Ruhi bey gelir misiniz? Bu asabi, küskün ve emreden | bir sesti. Cevap vermeksizin onu | dobrü yürüdüm. Zaten dimağım kendimde değildi. Aşaklarım tabil | ir alışkanlıkla beni sürüyüp gö- türüyor ve bakışlı sli bir dekor içinde lerilere doğru si Yine ilk sözü o söyledi; — Naran hasta. koridorda | nnenin sesi | ÇAA AA Avrupa Harbinin lçlnden) yüzünden öl- ürülen adamın hazin hikâyesini okudunuz mu?. Bir adam, bir buş- ka adamın köpeğini ökldürüyor. Hata... Fakat olmuş bir kere... Fa- kat öteki adam da, gidiyor, köpeği ökdüren vatandaşı öldürüyor. Ya- bu, bir köpek, bir adamla ayni kwymette midir?, Bir köpek için bir adam öldürülür mu?. Ne garip dü- şünce tarzı, yarabbi?. 530 DAKİKADA GİDİLİR Mİ?. Otobüslerden iztediğiniz kadâr şikâyet edin, ağır gidiyor, vaktin- de yerinden kalkmıyor, ve saire ve| mivetli saire.. Bir gazetede okudum; me. | raklı bir vatandaş, geçen gün saat tulmuş: Bir otobüs Şişliden Kara- | köye tamam elli dakikada gilmiş Peki amma, bu, çok bir zaman mı dır?, Ya, Allah, göstermesin oto- büs de tramvay da olmasaydı. Şiş- liden Karaköye vürümek mecbu- | Tiyetinde kalsaydık, bu sıcak yaz gününde, 30 dakikada gidebilir mivdik?, AHMET RAUF şehir Üzerinden uçtu, Berlinden Johannisthale gitti. i senenin 18 ilk tesrininde, Kont dö Lamber, Juvisv'den ha- Teketle Parise geldi. Eviel kule- ginin etrafında iki defa döndü. Bu! iki sür'at rekoru. bir sene sonra çesur tavyareci Dübone tarafın- dan kırıldı. Dübene, 9 nisan 1910 da Juvisy- den hareket etti. 1 saat 50 dakika sonra Ferte Sen - Oben'e indi, Sa- atte 110 kilometre mesafe katet - #nisti. «Deyli Telgrafe gazetesinin bü- yük mükâfatı 27 - 28 nisan 1910 da tayyareci Polhan tarafından ka- zanıldı. Polhan, Londra ile Man- ester arasındaki 400 kilometrelik mesefeyi. valnız bir kere vere in- mek sartile ön bir saatte almıstı. Hayatlarını tehlikeye kovan bul cesür adamların o zamanki ka - zançları da iyi idi. Polhan, Londre - Macster müsa- bakasında — 250000 altın frank (bugünkü para ile 8 milyon frank,| vani 120 bin Türk lirası) mükâ- fat alınıştı. Hanri Farman, Sam - panv tayvare mitinginde 750000 frank; Latham da 600,000 frank al- | mıişti. Meşhür. ötomobil sampi - | yonu H. Rutiye, Helyopolis mü - sabakasında 90.000 franiklık mü - kâdati kazanmıstı. O devirdeki pilotların kazanc- ları pok yüksek idi. Fakat. tav - yare yolculuğunun simdiki wibi Mmüterakki ve tehlikesi az olduğu düşünülürse, bu da bek cok Hü- Tülmmez. Gönlünü almağa geklim!. Simdi iyi olur. lalı seni kahretsin, Zaten senin mendeburluğunun yüzün - den ondan ayrı. Yoksa ne kavga | ederdik, ne aramıza bir soğukluk girerdi, ne de böyle şevler olurdu. Aradan sen çekiliversen — herşey birdenbire keüdiliğinden düzele. cekl. Yakat bunü sövlemefle imkân ni vardı? Onu, bütün gücendir- mekten sinirlendirip her şeye: — Hayır.. Olmaz. Dedirtmekten — korkuvordum. Simdi, hi olmazsa içerive almış benimle konuşuyordu. Tamamile Kücen zaman: v Evime ayak basma!, Diyebilir. ve.. kizinin da vüzünü bana göstermezdi. Herkes Ruhi değil ki, bir gönül macerası için karısımı, çölüğümü gçocuğunu. bi- | ryaktıran deliliğe kapılsın da an- mesini, evini bıraksın da çıksın! beni dinledi. âlhane sahinlerinin müesseselerini | | Meh'uslar ehammivetle not almıs- | teşebbüste bulunacaklarını vadet-| KÜÇÜK HABERLE | oldu. Kendi kendime korku ile ka- Kapanan atelyeler Büyük kundura imal haneleri verği mesele- sinden kapanıp evlere çekiliyorlar ! Senrimizdeki kundura imalât- hanelerinin sayısının bir müd - dettenberi azalmakta olduğu gü« rülmüştür. Kalabalık işci calıs - taran Müyük İkundura imalâlha- neleri ise bilhassa azalmıslardır. Buna mukabil; han ve ev odala- rında, ikametgâhlarda kücük. kü- çük kundura atelveleri tesis olun- maktadır. Alâkadarlar; bu. Vazi- | yetin bir kısım imalâthaneler icin vergi nisbetinin iyi hesaplanma- mnasından ileri geldiğini ve bu vük sek veriliyi veremiyecek olan İma- kapamağı tercih ettiklerini, bir knsmının ise vine vergi nisbeti icin isci savısını azaltıp, evlere, han- çekildiklerini söylemekte - dirler. Kunduracı esnafının bu ehem- derdi dün de İstanbul mebuslar hevetine anlatılmastır. lar ve Malive Vekâleti nezdinde mislerdir. CĞ ga liğii Beyoğlunda bir döviz kaçakçı şebekesi Şehrimiz gümrük muhafaza tes| âti memurları Beyoğlunda giz-| eenobi Darası satın almak ve satmak suretile döviz kacakcılığı yapan bir sebekevi dün suc üs - tünde yakalamıslardır. Kendisine Beyoğlunda Elhamra| pasajında kitapcılık süsü veren Macar tebaasından bulunan İm - resaz işmindeki bu adam ile ar- Kkadası gizlice dolar alısı vanar- darken tertibat alan gümrük mu- hafaza Mmemurları — tarafından Çürmü meşhut halinde — tutulub adliyeye verilmislerdir. 4 Yarından itibaren şehrimizde ekmek fiatlarına kilo başına yir- mi para zemmedilmesi - belediye encümeni tarafından kararlaştı - rılmıştır. * Divanyolundaki genç Türk bakkaliyesine cumartesi gecesi gi- rerek 36 saat içeride kalıp bira İ- çen Hasan oğlu Ali. Kasımbasalı Yaşar ve Aksarayda Turşucunun oğlu Serve: dün yakalanmışlar « dır. Bunların hepsi 13 - 14 yaşla- rındadırlar. * Hava Kurumunun Etimes'ut tayyare ve İnönü plânör, paraşüt- çülük kamplarında şimdiye kadar 26 bin 683 uçuş yapılmıştır. 4 Beyiko apartımanı sahibi Yor- gi kira yükseltmek suçile dün asş- liye 7 inci ceza mahkemesine ve- rikmiştir. Fakat milli kotunma kanunundan övvel yükseltmiş ol. duğundan beraet etmiştir, * Ankaradan verilen emir üze. Karışık bir fikir Wi - Nü'nun, kikalen garip gelen: — «Alaturka fenne uymuyorsa, fen alaturkaya uysun!> başlıklı bir yazısı var. İli- zaf edelim ki, bu fıkrayı gayet dikkatli okumaklığımıza rağımen sarih bir mana çıkarmış değiliz. Müdafaa edilen fikir, yazının ser- levhası içinde takdim edilmekte- Alnturka müziğin, modern garp müsiki tekniğine, Vâ - Nü'nun ta- birile, fenne uymadığı muhakkak.. Buraya kadar olan ifade kalı . kından mana çıkarabiliyoruz. Fa- kat, fen alaturkaya uysun, — ne demek?. bunu pek kes- anlayışsız- Bizim bildiğimize göre, alatur- kanın dayandığı mevzuat tama - men bir başka âlemin nâmer'i sü. tunlarıdır. Halbuki, alafranga mu- ö stler üstüne şubesidir. Femni, alaturka müziğe nasıl uy- duracaksınız?. Yani, beynelmilel müzik esaslarını altüst mü ede ceksiniz?. Anlamıyorum, yani, a- Bir gün, talizik hakkında ihtisas sahibi bir zat bana şöyle demişti kk — Alaturka ıslah edilemez. Bu, tarihi bir Türk müziği olutak ka- hr. Fakat, garp musiki tekniğin. de yepyeni bir Türk musikisi ya- ratmak kabildir. Bunun için çalı- gılıyor. Garp tekniğini alacaksınız, halk musikisinin mısralarını, yerli, mahalli bazı tonlarını malzeme o- larak kullanacaksınız, yine halk musikisinin motiflerinden istilade edeceksiniz ve Türk damgasını ta- sıyan, fakat modern teksikte bir musiki meydana gelecek!, REŞAT FEYZİ Açık iş ve memuriyetler. Müdafaai milliye har maüsteşarlığı 170 lira aylık ücret- le bir daktor aramaktadır. Ba - yandır belediyesi 84 lira - ücretle bir bir fen memürfü aramaktadır.| Ankara — memurlar — kooperatifi sirketi mağazası için bir kasa me-, muru'erkek veyahut bavan aram-| müktadır. 1000 liralık kefalet ica- beden bır is için talioler simdive kadar bulundukları isleri de gös- terecek bir şekilde ve kendi el yazılarile birer — mektup — vazın şirkele müracaat edebilirler. Edremit beledive hastanesine 35 lira avlık ücretle bir hasta ba- kıcı aranmatadır. Mezkür hasta- peye müracaat. Sobrimize — yakım limanlardan birinde 90 lira ücretli bir doktor- luk münhaldir. Taktolerin Gala- tada devlet limanları isletmesi u- mum müdürlüğü sağlık servisi müracaatları icabetmektedir. Belgrat ormanlarında odun kes- mek ve islif elmek üzere müte « addit isçiler ile sair orman işleri icin müstahdemler aranmaktadır. volları rine şehrimizdeki çiyi fabrikala- rına ince tel yaparak ot ve çayır sahiplerine satmaları tebliğ olun amostur. — Naranı uyancırmayın!. Ve., ihsas etti: — Gitseniz çok iyi olacak. Ye.. kendi kendisine söyleniyor-. du: , — Soğuk değil mi? Geceleri de ayaz oluyor.. Yalaktan çıkmıştım!, Galiba üsüdüm!. Bari, kızım gibi ben de hasta- Tanmasam!. Bütün bunlar hiç süphe vok ki teker teker: Haydi git artık!. Fazla geldin.. Daha duruyor musun? Demekti. Dağınık zihnimi bir a- raya toplayıp bir karar vermeğe galıştım: — Gitsem mi?, Hiçbir tarafa kımıklamayınta burada kalsam mı? Kapıya bir tekme vurup içe « N: mı? Onu almadan hicbir vere git - | memezlik etsem mi? Bileniyorum. Bir sani rışık bir mühakeme — Si daldım: — Ya önü öütün bütün kat - bedersem?, Ya git ben senin gibi adam temem., derse!, Ya bu sırnaşıklığımdan hos - Tanmazsa!. 'Ya beni kovarsa.. Ve. Bunun içindir - Büvükderede Bahceköyde orman fakültesi binasında mezkür or - manlar işletmesi idanesine müra- caat olunacaktır. Dedim ve son tükmümi ver- im: — Gideyim, Sabahleyin — vine gelirim. Ve. annesine: — Pokâlâ gideyim. Naran ta - hatsız olmasın. Onun üzülmesini ( bahleyin yine gelirim Dedim, yürüdüm. Fakat, bütün yler ve kaşpdan çıkar. iyordu. En çok üzüküüğüm ve kendi kendimi hüts- la yediğim nokta şuydu: — Bu kızın beni sevdiğine ina- nayım mı, inanmayayım mı?, O, bana: 'mem. S- — Seviyorum.. Diyordu. Acaba bu her dalgın karşısma bir haftalık, k iki baftalık zevk urkadaşı erkeğe memek ne zor şey yarabdil. Çıkınca ne yapacağımı dum. Bilmiyorum ne ka- Ssaat mi, iki ssat mi, üç çaddeleri dolaştım!, Sanki kalbim yılik, viran bir mezardı ve. ben beyni çıkarılmış bir adamdım!. Bvene zaman geldim!. Nasıl geldim?, u bütün ııman'ı:ıyheı . Ne yaptını?. Durmamacasına bir serseri gibi | |Zehirliyen filimler | Gençliğe, Çocuklara | müessir olan macera ve hafiye filimleri mem- lekete sokulmıyacak terilen macera ve aşk filimlerin- den birçoğunun Renclerimizi ve cocuklarımızı zehirliyerek bunları! sergüzeşte sevkettikleri hakkında| alâkadarlara müteaddit sikâvet- | ler yapılmıstır. | Ezcümle dün Fatih Halkevinde toplanan şehrimiz — meb'uslarına da bu dert hakkında cocuk babar ları yanayakıla sikâyetlerde bu « lunmuslardır. Samalva 28 inci ilk okul mual- Hişilerinden B. Arif ülkü sunları söylemistir: e— Maalesef — çocuklarımızda sinema merakı cılgın bir ivtilâ halini almıştır. Hatta bir gün ben-| den habersiz sinemaya gidip bir gandesler filimi seyreden kendi cocuğumun bile ekşam eve dö - nünce başına vapraklar sarın e- line tahta tabanca alarak filimde seyrettiğini taklide — kalkıstığını'| hayret ve teessürle gördüm, Kü- | cük yastaki çocuklar sinemalara nasıl kabul olunuyorlar? Bu fi - limlerin hemen menolunması ica- betmektedir. demislerdir. Meb'uslarımız bu mevzuda not. almıslar ve bu kabil — filimlerin men'i ikin Dahilive — Vekâletine ehemmiyetle müracaat etmeği ka-' rarlastırmıslardır. Bu suretle, — zehirli — filimler memlekete sokulmıyacaklardır. | Caddebostanı ve Kü- çükçekmece yolları Florya ile Kücükcekmece ara- sındaki yolun 6800 lira sarfile İ saslı bir şekilde tamir olun: İstanbulun eksiği, gediği .. İstanbul meb'usları şehrin semt- derini dolaşarak halkla temasa baş- Pladılar. Bu temas ve tetkikleri: çok faydalı neticeler doğurduğu, bundan evvelki teerübelerden an- laşılmıştır. İstanbul, eksiği, gediği çok olan bir şehirdir. Bu şehrin topyekün bütün noksanlarını hir ando yaptırmak mümkün değil - dir. Nihayet, bu, büyük masraf kapısı açtırır. Fakat, vatandaşlar, '€en evvel elzem meseleler üzerinde durmalıdır. BÜRHAN CEVAT İngilterenin üç düşüncesi Yazan: ALİ KEMAL SUNMAN İngilizler bir taraftan Britanya udalarını her munasile müstah- hem birer mevki haline koyarak düşman taarrazunu beklerken tam bir sabır ve sükün gösteriyorlar. İngiltere için bu pek çetin bir tec- rübe olduğuna şüphe yok. Fakat milletlerin başına türlü haller ge- tebilir. Daha ilk sadmede yıkılmak olmaz. Uğraşmak, yine uğraş - | mak, daima uğraşmak lâzım, İn- | giliz milletinin <aklı selimi» ne | müracaat edilerek harbe devam. | dan vazgeçmesi nasihat ve tehdit yollu söylendi amma mazisi ve hali şüphesiz ki istikbali de olan bir milletin saklı selim» i evvelâ kendisine ecdadının bırakmış | duğu mirası sonuna kadar müda- | faadır, İşte İagilizler de şimdi bu- nu yapıyor. Bugünkü halde ise İngiltere dev- | Tet adamlarını anlaşılan başlıca | meseleleri üçe indirmek kabildir diyorlar. Balkanlar meselesi, Bunda | li Remanyanın mih- | ver devletlerine daha ne gibi fe- dakârlık'arda bulunacağını dü . şünmeki. dir. Londranın tahmini Romanyanın komşularına daha zi- yade toprak vermiyeceği merke- | zindedir. Bununla beraber alâka- darlar arasında doğrudan doğruya | müzakereye girişilecektir. Bükreş | | hükümeti gerek Macarlarla, ge - | yek Bulgarlarla konuşacak. mra Londranm görüşü şöyle- dir: Roemanya iki kuvvetli cere - 'yan arasında kalmış, müşkül bir waziyelte bulunuyor: İslavlık ve Cermanlık arasında kendine isti- kamet vermeğe uğraşırken « lizleri darıltacak hareketlerde bu- | kunmuştur. İngiltere kendi mena- —— IAVRUPA HARBİNİN YENİ MESELELERİİ | lenmektedir. Buna rağmen yine | lerin uğrıyacağı müşkülât işgal Binin böyle altüsi edilmesine razı KR Zait el ür, — POLİS vE MAHKEMELER Soyduğu evi yakan hırsız! Cok cür'etkârane bir hırsızlık vakasının birkac gün evvel We- memenin Sasallı köyünde cereyan etliği hi werilmektedir , Bu köyde oturan Hayri karısı Şerife evinin damımda uykuda bü- lunürken eve hüviyeti mechul bir; hırsız girmis ve üc sandık içinde bulunan muhtelif esvayı calmıs- tar, Hırsız; bunların arasındaki 20) altın lira ile 200 lira kâğıt parayı, 1 altın saati, 2 ekmas yüzüdü ve 2 karyola takımını da asırmıştır. Hirsiz bununla da iktifa etmiye- yek yalak, vasdık ve sair esvavı odanın ortasına toplayın kibritle ateslemistir. Yanmını ötraftan ve-| tişen komsular söndürmüslerdir. Mechul hırsız aranmaktadır. Sabit olmıyan kumar iddiaları Birka€ mün evvel Cihangirde bir kumar baskını yanıklığı ve B.| Niyazi Keskinin evinde - Parlak | Ahmet, Cevdet, Osman ve Osman Nuri isimlerinde 4 kişinin iskam- bil ile kumar oynarken vakalan- dıkları bolis raporlarından va - zalmıştı. Halbuki Beyoğlu $ ünçü sulh ceza mahkemesi bu vak'ada ku- raar unsuru, hatta suc delili de mevcut olmadığını — görmüş ve B. Niyazi Keskin ile arkadasla - Tının ademi mes'ulivetine Karar vernmistir. Ayrıca; «kumar - oynuyorlar!.. diye polis memurlarınca yaka - le Ciş ve para adliyeye werilen bu zatların sadece poker oyhadıkları ve fiş de kullanmı - k vakit geçirmek — için eski, tar arı fis yerine istimal ettikleri de mabkemece tesbit o- lunm şlur. 4 ine Hecenlerde buna mümasil vak'a daha Beyağlunda ce - reyan etmiş ve Rumeli hanı ci - a bir anartrmanda toplanan 9 arkadas kumar oynadıkları id- diasile polis tarafından mahke - meve tevdi dilmişlerse de bun- | Jarın da kumarla âlâkadar olma- dıkları anlasılarak ademi mes'u- liyetlerine karar verilmistir. s0— Beylerbeğinde bir mendirek yapılacak Beylerbeyinde veni bir men - direk yavılması kararlastırılmıs- tır. Bu iş icin icabeden tahsisat dün daimi encümen tarafından ( ayrılarak insaatın hemen ne kasava akarılması kararlastırı.- japon meselesi.. Bunda İn- | müsaadekârlıkta ileri git- meğe löüzum görmiyecek, japonya devumlı bir anlaşmıya varmak istenmişlir. Fakat füliyatta bu o. İnmiyor. © halde Tokyoya karşı | daha ziyade müsaadekârlık gös - termenin faydasızlığı anlaşılmış- tır. Londra hükümeti japonyaya karşı vaziyet alırken - Vaşington ile de istişare etmektedir. Bu nokta * bilhassa kaydedilmektedir. 3— Abluka meselesi., İngilizler Almanyaya karşı harbin başlan - | gacındanberi tatbik edilegelen de- | niz ablukasının müessir olduğuna | daima kani bulunuyorlar. Öyle ki Almanya ile müttefiki İlalyanın iaşe menbalarının abluka yüzün- den kuruyup kalatağını, komşu bitaraflardan istediklerini alamı- yacaklarını hesap ediyorlar. Ablu. ka isine daha ehemmiyet veril- Ablukanın tatbikinde İspanya - | eti de ihmal edilir gibi ildir. İspanyaya gidecek — ne varsa bunların oradan mihver dev- Tetlerine gönderilmemesi için İn- gilizlerin Madrit hükümeti ile icap eden müzakerelere girişildiği sö, mihver devletlerine dolayısile vu- ku bulacak yardımların derecesi ne olursa olsun ablukanın müessir olduğu hakkında İngilizlerce bes. laşılıyar. yok ki mihver devletlerine karşı yegâne çare değildir. Fakat deniz kuvve- tini elinde tutan İngiltere için | müracaat edilecek müessir çare- lerden biridir. Gelecek kış ayla « rında Avru; muharip devli tındaki yerlerden temin edecek leri ne varsa onunla irale edile - miyecek kadar şiddetlenecektir. İste İngiliz taralının düsüncesi bu merkezde, Sabır ve sebat harbi | ya bir müttefikten beklen!” bu mücadeleyi başarabil- :ş’ı'ı"ı'dıı ilizler her yoldan gi- Fransa niçin müta!' akdetti — Yazan: AHMET SÜKRÜ BĞ Framsanın İngiltereden AYT rzak Almanya ile ayrı © akdetmesi, şüphesiz, her zın yüreğinde bir ukte bi tır. Bu sebepledir ki bt lar, ikide bir neşrettikleri BO namelerle bu hareketin yelini omuzlarından atmil Tişmaktadırlar. Bu beyat rin sonuncusu — Fransiz - kan cemiyeti tarafından miştir. Hakikatte beyannamit | şi'de yazıldığına göre, Petill 4 - kümeti tarafmdan — neşredi l Ve bunda İngiltere”yi rın ve dünya efkârıumumiyt nazarında küçük düşürmek bir maksad da bariz sureftt, ze çarptığına göre, Almaajt da parmağı olması kuyvetle temeldir. Beyanname — Fraf ayrı mütareke akdetmesin ŞN İt cit 4 ae Üİ TT RZ girisil Üği askeri yardımda bulut” mıştir. , 2— İngilizler, Flanders rebesinde ihata edilen kendilerine ait olan kısmtlli İğ tardıkları halde Fransızlari ©| tarmamışlardır. : 3— Flanders — muhürebetiği sonra İngiltere — Fransaya İj kuvvetler yollamaktan tir. yi #— Fransa Almanya ile Indığı mütareke ile doni terketmemiştir" ayrı sulh akdetmesi caizd Bu izahıa kimseyi tatmilt yeceği meydandadır. giltere ile Fransa arasında f dilen ittifakım şartları heti ce mülüm değildir. Fakat $ ler, daima, Fransaya girit hhüt miktarında asker $ tiklerini iddin - etmişlerdit. Fransız - kumandanlığının hataları yüzünden Fiandef | harebesi kaybedildikten 80f gilizlerin — Fransızlardan kendi askorlerini geri çek! pek tabiidir. Esasen bu ten sönra Fransızlar, ayrı zeke imzalamaktan — bah başlamışlardı. Fransiz — tebliğini — yt Fransız vatanının müdaf birinci derecede mes”ul te bulunan devletin, Fransâ Üj ğunu unutuyorlar. İngil nizlerdeki lmiyeti ile SA ea KA b ç . SÜĞ ÜLE e cek yardımın en bü; ğ mukta idi. Fransa kendi (” larmı bile müdafaadan — ÖÇ duğunu itiraf ettiği yün, devlet olmaktan çıkiyor. bugün düştüğü vaziyet te Bununla — beraher, murtar vaziyette kalan yı taahhütlerinden ibra Tamı olmuştu. Ancak do min Almanlara — terkedilit” gartiyle. Fransız politikacı aanya ile akdettikleri müt mukavelesinin bir maddı rot ederek, donanmalarını Tara terketmediklerini iddiğ) mektedirler. Bu iddianın sızlığı meydandadır. Cünkü $ manma Almanların işgall tında bulunan bir Hmana orada silâhtan doerit Teerit edilmediği yahul dâ edildikten sonra tekrar silâfi rak İngiltereye karşı kull yacağı hakkında ne gibi ranti vardı. Hakikat şudur. ki mukadderatını o dakikadâ edenler İngiltereye karşı T cak ihanetle kendi memi namına bazı — menfnatler edebileceklerini zannettilet" Faokat bunlara — karşılık € İ elde etmeği düşündüğü leri temin edamiyeceğini gösterecektir, 3 Birimizin De | Hapimizin D -Odun şimdidef | pahalı — Bir okuvucumuz <Yaz ortasındayız. ŞAĞT I DD A d e gl KA C ER, ... Tevazımatı ucüz olt mdiden hazırlamak lir. Halbtuki şimdiden beş liradır. rün de — kilesunu kuruştan alıyoruz. MA fintları şimdiden böyle Ü Acaha kışım ne raddeY) j caktır?. Bütün İstanbul 4 kını alâkadar eden bi Ş ile alâkadar m