Dört günjıer akşam.. | Yazan: RESAT FEYZİ l Ahmet Ziya, dört gün vardı ki, ker akşam, tam yazıhaneden çıka- cağı zaman, telefon calıyor ve bir kadın kendisini arıyordu: — Ahmet Ziya beyefendi siz misiniz?. — Evet hanımefendi. buyurun — Pek mühim bir mevzu etr: #ında görüsmek üzere beş dakika- nızı rica edeceğim. — Hay, hay hanımefendi, buvu-| run.. — Yazıhaneden cıkınca, Lütten köprü Kadıköy iskelesindeki ga - zinoya uğrayın. Beni söyle tanı yabilirsiniz. Elbisem — beyazdır. Bankam bevazdır, — eldivenlerim beyazdır. Çantam beyazdır, hu - lâsa, üzerimdeki bütün esyam be- yazdır. Yalnız, elimde, büyükçe Tmor ve dallı bir ince, ipekli men- dil vardır. Ben, saat 17 vi ön geçe sularında, elimdeki bu mendille mritemadiyen yüzümün terlerini silmekteyim. Anlaşıldı mı beye - fendi?. — Anlaşıldı, hanimefendi?. Ahmet Ziva, birinci aksam. bü- vük bir meraka düsmüstü. Kara kövdeki yazrhaneden çıkmıs, hat ta, acele bir yere uğrayın bir de aksam tıraşı olmus, sonra, tarif edilen “azinova gitmisti. Bir kö- şeye oturmuş birer birer etra - fındaki müsterileri tetkik etmişti. Fakat telefonla izah edilen kıya- fetta bir kadın voktu. Osada ya- rım saatten fazla beklemi: ve iceniş, sonra, basını acayip diyerek çı Ertesi aksam vi 'Yine ayni kadın sest teklif. Ahmet Ziya, gitmis, vi kiensecikleri bulamamıştı. Üci aksamdı. Ahmet Ziva - telefonda kadını dinledi, dinledi. Tam ken- disine bu Hin İç yüzünü sormak istedifi vakit, telefon «tak» diye kananmıstı. Ona rağmen, gazinonun yolunu gutmakta ihmal göstermedi. Tabii, 'vine kimseler yaktu. Daha doğrusu tarif edildiği gibi bir kadına te- sadüf edemedi. Amet Ziyam merakı bir taraf- tan artarken, bir taraftan içerli- yor, gündüz iş esnasında bile, ak- lmna geldikçe kızryordu. Fakat, bu Mmevzuu düsünmekten de kendini alamıyordu. Birkaç ihtimal üzerin-| de durdü. Evvelâ, bir arkadaşı kendisine muzinlik — yavabilirdi. İkincisi, vaktile tanıdığı ve simdi İstanbulda olmıvan bir kadın, bu- Tava dönmüş ve böyle garip tarzda| Ahmet Ziyayı aramış — olabilirdi. Ücüncü ihtimal de karısı tara - fırdan, bir şüphe üzerine, bir sa- dakat tecrübesine cekilmis olabi- lirdi. Fakat akşamları eve vel - diği vakit, karısının halinde hiçbir| fevkalâdelik hissetmiyordu. Dördüncü günü sabahı, genc a- dam yazıhanesine giderken, bu isel bir nihayet vermek lâzım zeldi - Pini düşündü. Ve bir karara vara- caktı. | Yazıbaneye gitti. O gün heye - || canlı ve asabi idi. Akşam oldu. No. 120 pavdosa bes dakika vardı. Tele"- #-nun zili vine acı acı çaldı; Ahmet|, Ziva telefonu açtı: — Alol. — Buyurun.. — Ahmet Ziya beyefendi. — Buyurun, benim. Yine ayni kadının sesi Idi./ Ah- met Ziya, onun konusmasına fır- satvermeden derhal hücuma geç- mek, bu rezâletin ie vüzünü an - lamak ihtivacında bulunduğunu söylemek istiyordu. Gayet —şert bir lisanla: — Hanımetendi, diye daha söze baslarken meçhul kadının sesi de avni zamanda sertlesti: — Beyefendi. — dedi, size karsı Rösterdiğim nezaketi artık sulisti- mal ediyorsunuz. Bu dördüncü ak- .. Üc defa beklettiniz. gelme - diniz. Halbuki, sizinle konuşmak istediğim mevzu tamamen sizin şahsınıza, &izin menfaatlerinize bir bal Ahmet Ziva birden şaşırmıştı. | Pot kırdığını anladi: — Af buvurun hanımefendi, de- di. Bendeniz her akşam munta - zaman zatiâlinizi a: . Fakat, n.aalesef bulamadım. Yoksa, ben- z vechile hareket et r daltınlık mı yap - on geçe.. De- — Elbiseniz, sankanız, © hulâsa üstünüzdeki bütün nız beyaz di — Efendim, nasıl? . tenzilât yapılmısve uzun mesafelerde gidiş ve yüz kilmetreden itibaren de gidiş - İsönüş tenzilât nisbetleri Devlet Demiryolları ve Limanları İşletme ; U. İdaresi İlânları Erzurum - Sarıkamış, Mudanya - Bursa, Bamsun, Çarşamba hatları hariç beynel- İmilel münasebetlerde satılan müşterek biletler ve Avrupa hattında işliyen Semplon isür'at trenleri hariç olmak üzere bütün şebekeye mahsus D.D/101, halk ticaret bilet leri için D. D/102, amele için D. D/103, gebeke ve İzmir - Denizli D. D/104, Sir- keci - Edirne - Kırklareli D. D/108, Samsun - Sıvas D. D/106, Mersin - Mamu- Te - İskenderun D. D/107 No. li mintaka tarileleri ihdas edilmiştir. Bu arilelerin tatbikına 16/8/940 tarihinden ilibaren başlanacaktır. Mezkür taribten ilâbaren D. D/7, 59, G5, 67, TI, 4, 84, 80, 97, 105, LIO, 111, 126, 126, 134, 9, 116, 115, 130, 8T, 73 No, hu tarifeler lâğvedi KidİŞ seyahatlerinde tenzilüt yapılmamış çoğaltılmıştır. Bu münasebetle bazı inde İmctroden fazla mesafe için lan yolcularla bilâmum gidiş - dönüş yolcuları. onçilk devakkuf edecekleri istaxyonu azimet istasyonunda bilet alırken, mütvakı- ben tevakkuf decakleri istaxyonlafı da 1k tevakkuf ettikleri istaryandan hareket | ledecken ayin etmek ve tevakkuf edecekleri istaryonlarda biletlerini biri mu- İvasklati müteakip diğeri de Mâreket ödecekleri gün olmak üzere iki defa vize İettirmek şartile tevakkuf hakkı verilmiştir. Bu çartlara rieyat etmeden tevakkuf ledecek yaleuıların tevakkuf ettikleri İstasyondan itibaren gidiş veya dönüş İztas- İyonuna kadar yeniden bilet almaları icabeder. Grup ve aile biletleri katarın hareketinden on beş dekika evvel tedarik edilme- lidir. Anadolu “Töres ve Seriplan İmahsus munzam ücrti biletini almıyan yolcuların bilet ve halk ücaret muteber tutulmayacaktır. Tam ücretli halk ticaret bileti hâmillerinin meccanen nakledilecek 30 kiloya adar bağajları arasında hunabilir. Demiryol yolcu rehberlerinde eski tarifelere göre kanulmuş olan ücret /ve şartlar yeni tarifelerin mer'iyete girdi; baren hükümsüzdür. Pozl «3880> — üüü mıntakalarda ve balk ticaret bileti Gcretli adilât yapılıraştır. Turife şartlarına göre bin. kilo- et sür'at trenlerine binmeden evvel bu trnlere biletleri köcnen veya tamamen mümunelik tieret eşya da bu- ilir. Eksiltme — Şekli ünü 1000 SO/VT/SM0 p 10000 ödet likf Genç ve taze görünmek için bu kolay tedbiri tecrube ediniz. Bevaz renkte (vağsı; kreminin ihzarı için 20 seneden - beri kullanılmakta olan meshur formülde meveut gizli diğter cev eyanında takim ve tas - Merkezinden : Münakasa Suretile 30200 metre kolan, 5100 metre kanaviçe ile 100000 adet kapsül alınacaktır. Nümunelerini göre mek istlyenlerin her gün Kızılay satış deposu direk“ törlüğüne müracaatları . İhalesinin 22-7-940 tarihize müsadif Pazartesi günü saat 10 da Yeni Postahane civarında Krslay satı$ | Deposu Direktörlüğünde icra edileceği ilân olunur. Sile iera memurluğundan İsanbulda mukim Ayşeye borçlu Şileni; kim Hasan kaplanın ühdei tasarrufunda olup Ağva nahiyesi aheuz bu Göçe köyünde nan Ağva nahyesi $i İ ssı mevkünde ve tapunun 20/3/00 tarih ve 6 numarasına kayıtlı sağ tarikiâm sol tarafı tarafı Cemalin müfrez abır: arkası Ahmot oğlu Ahmet âlif cephesi yol ile mahdut zemin katında müteaddit ahır ardiye ve iki dükkl müştemil ve üst kalta bir solfa ili oda halâ ve mutfak mahalli ayrıca bir odi Mmamına yeminli üç ehli - vukuf — tarafındarı 800 lira takdir * olunan — ham€ üçte bir hissesi ile zirde esamisi ve kaymetleri yazılı 14 parça tarlanın üç b bir hissesi 2280 numaralı kanun ahkâmına tevfikan açık arttırma ile sal gha karar verilmiştir. Evin vaziyeti hazırası: Ağva deresine yakın tahtında Iki dükkân ve depo halli olarak kullamıları ardiye İle kapmımittisalinde muhtacı tamir iki ahırı vi Sokak kapısından girildikte ufak bir papuçluk mahalli olup Üst kata 9 ve harap bir merdivenle çıkılır. Üst kat: Bir sofa, muzluk mahalli, halâsı ve iki odası olup oda derunü yük ve dolaplüri ve ayrıta mutlak olarak ittihaz oluman diğer bir oda —m olup içerisinde muhtacı tamir ocak mahalli ve dolapları vardır. Dinanın umMumMiyesi hşap ve mubtacı tamirdir. TARLALAR Tamanına Tabmin takdir — olunan Tarlanın ismi Tapu T: ilmiş süt kaymağı ve zey - da vardır. Bu krem cildinizi er ve gençleşti af madkdelerini le eder, Cildinizi taze, nermin ve genç gösterir. Avni za- bir koku ile tatir eder, 20060 100 2500 3000 Top alın makine kâ, » » 4 Beyaz değil miy 'Telefonda hneş'eli duyuldu. Merhul kadın uzun kah- | kahasını bitirdikten sonra, güle - | rek ve vumuvak bir sesle: — Af buyurunuz bevefendi, de- | di. sizden özür dilerii kabahat | bende oldu. Üzerindeki bütün es- | yanın beyaz olduğunu söylemiş - tim.. Halbuki aksi.. Üzerimdeki bü- tün esvam sivahtır. Malüm va, biz kadınlar, daima bevaza siyah vabe bevaz deriz. ——— 1356 Rumi Temmuz 1559 Hieri Cemaziyelâhir 15 1940, Ay 7, Gün 203, Hıdır 77 21 Temmuz PAZAR Vakitler | Ş“5i rFıaııı Teldimi <ü r. Ahmed Akkoyunlu Taksim - Talimhane Palas No, 4 Pazardan maada her gün saat #Y 15 den sonra. Tel: 40) 2300 1600 Kutu 40000 ndet 90000 > 80000 > 200000 > 2000 Şişe 200 adet 4000 yumak 400 Şişe 500 adet 1800 » 200 Şişe' 200 paket 1000 kutu $00 » 2500 > 10.000 adet 500 > Tekerelik kâğıt Küçük karbon kâğır Battal zarf No, 7 zarf Takrirlik zart No. 6 mektupluk zar Zamk İstampa Sicim Yazı makine yağı Ağaç kalem sapı Sarı kalem ucü Kırmızı mürekkep Sabit toz mürekkep Küçük maşa raptiye Büyük maşa raptiye “Toplu iğne Sünger kâğıdı Yazı mekine lâstiği 1 — Şartname ve nümuneleri mucibince » 15 16 u 15 16 « 1430 8. 1530 16 1630 10 1030 n Tmiktarları 9/VN1/90 » , > yukarıda cins ve | yazıli kırlasiye leve amı pazarlıkla satın - alınacaktır. İit — Poazarlı . hizalarında yazılı gün ve matlerde Kabataşla Jevazım ve| mübayaat şubesin' eki alım komisyonunda yapılacaklır. Hi — Şartr me ve mümuneler sözü geçen gübede görülebilir. IV — İsteklilerin pazarlık için tayin olunan gün ve saatlerde leklif ede. | cekleri tint üzerinden yüzde 7,5 güvenme paralarile birlikle —merkür komis |yona müracastları. — <6006> Sahip ve neşiryatı idare eden Başmubarriri ETEM İZZET BENİCE Basıldığı yer: SON TELGRAF Matbüası e— Yıı-llı M. Sllm KARAYEL Sultan Cem milli kıyafette idi, milli erkân on kişi kalmıştı mebni zatı asilânelerini — teşrifi mes'udunuzdan dolayı tebrik ede. rek şahsını ve emvalini hulüsu kalb ile emrinize müheyya kılar» Bu merasim bittikten sonrı lay Porta Portazeye doğru ilerledi. ve geçti. Muazzam ve muntazam bir sıra ile Ramaya girdi. En ön- de Papanın süvari Daha sonra kardinallar, şöv: yeler, Fransız senyorları, Sultan Cemin on kişiden ibaret kalan ma- iyeti erkânı, şehzadenin maiyeti- ne verilen Papanın teşrifat me - murları, Sultan Cemin tercümanı, daha sonra sehzade sel E Cem Sullan tam manasile milli kıyafette idi. Başında Fatihvari sarığı arkasında milli kıyafeti ile ortalığa heybet veriyardu. Başına babası gibi be. yaz sarık sarmıştı. Rengi yolcu - Taktan esmerleşmişti. At üzerinde vakurane ilerliyordu. Şehzadenin sağında Papanın oğ- lu Françesko Sibo, solunda Overen rahibi Blanşfor, arkalarında Fran- ga elçisi, Dübossonun kardeşi, Kaytbayın elçisi vardı. ö Fransa elçisinin müdahalesi do- Tayısile Napoli ve Venedik elçile- ri alaya yanaştırılmamıştı. Roma halkı, Sultan Mehmedin gehzadesini görmek için sokaklara luy içinde şehzade - nin ve on kişilik maiyetinin gi . yimleri, ata binişleri nazar dikkati çelbediyordu. Alay Bartolemto Kköprüsü ile Museviler meydanından geçti. So- kaklar son derece kalabalıktı Roma sark imparatorluğunu in- kıraza uğratan — Fatihin oğlunu | görmeyi herkes merak ediyordu. Sultan Fatihle en ziyade İtalya halkı alâkadar olabilirdi. İlalya sa- hillerine Türkler çoktan ayak bas- mıştı. | Türk korkusu, garbi Romayı da sarmış bulunuyordu. Şarki Ro - mayı orladan yok eden Türkler, garbi Roma sahillerine asker çı - karmışlardı. Alay, doğru Vatikana geldi. Sul. tan Cem imparatora ve krallara tahsis olunan daireye gönderildi. Papa, şehzade Ceme fevkalâde merasim yapmıştı. Senelerce mah- pus hayatı yaşıyan Cem, müked- | vari. Siması | olduğu günün ertesi, Papa tarafın. | mn adamları ile Rodos beylerin- | olmakla beraber birax ferahlamış gibiydi. | — Alayda hazır bulunan rahip M teo, Sultan Cemi şu suretle tasvir ediyor: «Cemin & | vücudü tıknaz ve sağlam. ba: nİş, göğsü genişçe ve kabarıl yu ortadan fazla, gözü saşı, birüı biraz kapalı tutuyor. Burmu şahin- muztarip, herşeye atfınazar ediyor. Adeta korkulu bir surette bakıyor gibi görünü . yer. Bana takriben kırk yaşında gibi geldi, tıpkı babasına bonzi - yor. Sultan Cem, Romaya girdiği gün kendisine son derece muhabbet- ler gösteren Savua Dükası birinci Şarl olmuştu. Genc Şarli zehirlemişlerdi. Fev- kalâde güzel nevcivan Şarl düş - manları tarafından öldürülmüştü. Cem, çok sevdiği ve muhabbet bağladığı Şarl için ağladı. Şari, sehzadeyi kaçırmak için çok ça- lışmıştı. Şehzade Cem, Romaya girdiği ün Valikan sarayında istirahat etti, Vatikan, İtalyanın başı, ka- tolik kilisesinin hâkimi Şehzade Cem, Vatikana nası sert ve korkunç, ge vasıl | dan resmeca kabul olundu. Bunun için Sultan Ceme Papa- den bazıları gönderildi. Bunlar Ceme Papamın buzuruna nasıl ç | kacağını anlatacaklardı. —| #iabamı var) Yazan; Iskender E. SERTELLİ Siz neden duruyorsunuz, Ha- | nimefe Bir l(.n]ıh de siz İk - ram etmez mi $ Nerimân Hanım likör şişesine sarıldı: — Hay £ davranıyord y. Ben de zaten şimdi im. Siz daha açık- gözmüssü! Komiser Bey bu sıcaktan fazla üşüme' olsa ge- rektir, diyordum. Halbuki, deniz soğukmuş. Cemal Bey cevap verdi: — Siz hiç denize düştünüz mü Hanımefendi? — Hayır.. Allah yazdıysa boz- sun. Deniz banyasundan hiç hoş- lanmam, Hattâ ömrümde bir ke- re plâja bile gitmedim. — O halde benim variyetimi takdir ve tahmin edemezsiniz. Is- lak elbise ile tâ PFe hçeden kolay bir — Komiser Beyin hakkı var- dır. Ben küçükken bir kere Kan- hea koyunda denize düşmüştüm. | Beş a ıslak elbise İle kaldı ğum halde, bes h göstermesin. Cemal Bey o kadar mızmız bir adam de- BİL Böyle olsaydı, zabıta memuru | olmazdı. |Alacaklı va mirascılık Sultanahmet 5 inci sulh | Rlee B hukuk hâkimliğinden : | Edimede Arifoğa —mahallesinde 94 numarada mukim iken tedavi sedil - ı Mmekte öldüğü İstanbul Gülbane has - tanesinde 16/12/920 tarihinde öldüğü bildirilen 313 doğumlu Fami kızı Sü - Teyyanın mirsaçılarının işbu ilân ta- Tihinden itibaren 3 ay ve Klacuklıları He vercceklilerinin 1 ay içinde mah - kememize Tüzumu akai takdirde alacaklılar için kanunu mede- alnin 569 uncu maddesi — hükmünün tatbik edileceği Tün olunur. 940/30 Tereke, müracaatları RASİT RİZA TİYATROSU HALİDE PİŞKİN beraber 21 Temmuz pazar günü akşa- mcı Gedikpaşada, Azak bahçesinde «SÜRTÜK> Komedi 3 perde * E. Sadi Tek TİYATROSU Bu gece (Taksim) Altntapede. Ya- rın gece (Beşiktaş) Suat parkta, Hamlet Ce birkaç cild kitap olur. Şehsüvar: — Vallahi, keske bunu yapsay- dınız, dedi, o kadar çok okunur- du ki.. Cemal ciddi bir tavırla cevap verdi: — Bvet. Çok okunurdu. Fakat, burada değil.. Belki Amerikada. — Hayır.. Hayır.. Siz matbuatı be- aim kadar yakından takip etmiyor- sunuz ve edemezsiniz, Cünkü ben| bu iİşin icindeyim. Babıâli cadde- sinde hiçbir kütüphane yoktur ki, liS ve macera rom: Hermmen hemen hepsi de bu den gecinirler. Sizin eserle - riniz de okunacak bir şekilde ya- lsa, temin ederim ki cok satılır. Bu vadide bir müddet konus « tuktan sonra, Neriman hanım, Ce- :vh odada serbest bırakmak mak- Şehsuvara yavaşca döndü — Su bahcedeki kavsılara pek imrendim, Şehsuvar bey! Eğer ev- sahibinizin ses — cıkamınıyacağını bilsem, birkaç tanc kendi elimle koparmak isterdim, Şehsuvar avağa kalktı: — Aman efendim, ev sahibimiz , tenlin | bürüsük- | olunan — dözüm kiymet — miktarı 25 15 kuyüsü - tarlarsı. 75 Yeniköy altı tarlası Kadıköy tarlası Beş Çın: 40 20 a 220 18 240 100 160 i 25 13 — Sokak ağzı tarlası 25 14 — Çin kekler tarlası 200 1 — İşbu gayri menkulün artlırma şartnamesi 20/7/910 tarihinden 999//43 numaralı dosya İle Şile icra dalresinin muayyen — mahallinde görebilmesi için açıktır. | 2— Satış 20 ağustos 040 tarihine müsadif pazarlesi günü saat 14 . 16 Şile icta dalresinde açık arttırma suretile lera edilecektir. j |— 3/— Verilen bedel kiymetin yüzde 15 ini bulmazta en son drttiramın taal dü beki kalmak şarlile ikinci arttırma 15 gün sonraya — rartlıyan 10 eylâl tarihine müsadif salı günü ayni awalle icra edilecek ve en çok artlırana edilecektir. #— Satış bedeli peşindir. $ — Yalnız tellâliye resmi taviz bedeli alıcıya aittir. € — Artlırmaya iştirak edeceklerin ğayri menkale — muhamtmen yüzde 7, nisbetinde pey — akçesi veya milli bir bankanın teminat hâmil olmaları lüzımdır. ? — İpotek sahibi alacaklılarla irtifak hükkı sahiplerinin ve diğer alâlki Jarın bu gayri menkül üzerindeki haklarının husustle faiz ve masraflarına elan iddialarını evrakı müşbitelerile birlikte 20 gün içinde Şile iera —ai bildirmeleri lâzımdır. Aksi halde haklarıtapcı sicili ile sabit olmadıkça satı delinin paylaşmasından bariç kaleklardır. 8 — Talip olanların yukarıda yazılı gün ve saatte Şile lera dairesine ilân ol 930 ADEMİ İKTİDAR 'e ARL #EKLİĞİNE HORMOB!N Tabletleri her, eczanede bulunur. “WPosta kutusu 1255) Galata, İstanbul Reçete ile satılır. p PP R NN yerl hi KT mektul Masanın gözlerini, rafları, 'yanında duran komidini ve Di pek nazik bir kadındır, Gözü tok- tur,, Bövle seye karısmaz.. Bilâkis pek hoşlanır. Maamafih, hava çok Küsaade ediniz de ben bah- geve inip toplıyayım, Neriman ayakta duruyordu: — Hayır, dedi. bu benim eski bir zevkimdir. Ağactan meyvayı i elimle koparmak — isterim. Eğer mahzur yoksa, Şehsuvar oda kapısını açtı — Bendeniz, hanımefendi kadar indireyim.. Siz Alssanın üstündeki resimli mec-| muaları gösterdi: — Suradaki resimlere bakınız.. Canınız sıkılmaz, komiser bey! Kapıdan çıktıl: Nerimanla birlikte bahceye In- diler. Yıldırım Cemal pencereden bak- tı. Neriman hanım kayısı ağacı- nin dallarını" - cekmeğe ve kayısı toolamağa calısıvordu.. Sehsuva - rın elinde bir beyaz tabak vardı: — Hanımefendi şu dalı çekelim. Burada daha olmusları var, sövleniyordu. Bu sırada, Yıldırım Cemal, Şehsuvarın oda- sında bir arastırma yapmak fırsa- tapı bülmüstü. Derhal — masanın gözlerini cekti.. Zarfları, perişan gevrakı karıştırdı. O, ovrak değil, geradnlık arıyordu Şehsuvar, Nebahatin gerda Zanı çalmışsa, onu masasının cek- melerine saklıyacak kadar tod - birsizlik gösterebilir miydi? Ve Yıkdırun Cemal gibi meshur | bir zabıta memuru, bunu neden | dünınuni.voıduî yet yerdeki bavulu birer biref ta. Gözden geçrdi. İ Gerdanlıktan eser voktu. Neriman hanım bahceden se& © leriyordu: — Komiser bey. sakın uyum yın! Kayısıları topladık.. Gelli Tüz. Cemal, avdet siny maz, büyük bir ümitsizlikle şüp ıslandım. Burada da bir $ ler yok, Gözü birdenbire, kâğıtların sında duran küçük bir pusul ilişti, Ü — O ne?! Garib bir cümle “ burada.. Yıuıcı okudu.. Bir daha © - Birkaç kere okudu: ıZm'ıılls memurlar.. Hâlâ NÜ hatin gerdanlığını arıyorlar. Arıyacaklar.. Arıyacaklar. lavea anyacaklar, — Bulamıt Tar.» Cemal çarçabük bu kâğıt p Bını cebine verlestirdi. Nerimanla Sehsuvar da, İ rindeki kayısı tabağile odaya f yorlardı. ğ Neriman sen sesile, odanın Ü” tasında uzun bir kahkaha attli — Ben ömrümde bu kadar ? kayısı yemedim, Cemal Bev? san, yedikçe yiyeteği geliyof" Je kokusu,. Mis mi mis. Cemal gükâü: