12 Temmuz 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

12 Temmuz 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gecenin ışıkları. | Yazan: REŞAT FEYZİ ' Cananla Rakım, denize doğru #nen toprak yolda ağır astır ilerli - iyorlardı. Tanışalı henüz iki av ol- muşstu. Tesadüf.. Bir mayıs ak- şemı idi. Rakam, Canana. vine, bu. toprak volda tesadüf etmisti. Bu gece, ikisi de sevgilerini sid-| detle hissşediyorlardı. Rakım, ha - raretli hararetli anlatıyordu: — Canan şu denize bakıyor mu- #un, yavrum?.. Denizi daha cok gece seviyorum.. Bu, belki, geceyi fazla sevişimden ileri geliyor. Yı- gızlar bu akşam — nekadar çok!.. Hepsi pırıl pırıl. Gece, deniz ve omuzbaşımda sen.. Ha- !, Bütün hayatı, ömrü, yaşa - iyi hissediyo - rum, Senin yanında olmak yasa- mak demek.. Sulara bak.. Nekadar — durmgun.. Bu sessizlik icinde, yanyana, iki- miz ve gönlümüzde sevgimir.. Ah, sevgisiz yaşanır mı?. , İnanır mısın Canan, sana rast - laemadan evvel nasıl — yaşadığımı merak ediyorum. Sensiz - olmak.. Bu, mümkün mü?.. Acaba, o za - man, yine kalbim çarpıyor mu idi?. Hayatın lezzetini, zevkini alıyor ı mu idim?, Oh!, Canan, bilsen ne kadar mes'udum... Zannedi yorum ki, ver yüzünde yalnız ikimiz va- | rız. Etrafına bak., Zaten kâmseyı Körüyor musun?, Dünyada yal - nız olmak ne güzel.. Fısıl fısıl ko- nuştuklarımızı yıldızlandan baska dinliyen yok! Denize bak.. Gittik- © da, bize doğru geliyor gibi.. A- deta can atıyor.. Deniz, sevişen - lerin ruyasıdır. Kıyılar, sevişen - lerin diyarıdır. Sen de, benim ka- dar çok denizi ve geceyi seviyor - #un, değil mi Canan?.. Sahile gelmislerdi. Durdular, Genç adam, — kolunu, genç kızın omuzlarına attı. Bir dakika konuş- madılar, Uzakları, denizin siyah - laştığı uzak mesafeleri seyrediyor- Canan ilk defa göğüs , esçirdi. Genç adam sordu: — Ne var Canan?, — Hiç bir şey!.. — İçinden bir özleyiş sesi duy- | dum.. — Nevyi özliyeyim?. Yalme seni isliyorum ve sen de yanımdasın?. — Mes'ut musun Canan? - Çok.. Bilmezsin nokadar? , — Hayatından memnun musun? — Fevkalâde., Rakım, genç kıza döndü. İki elile onu amuzlarından tuttu. Gecenin, saçlarının gölgelediği koyu göz - lerine baktı. Uzun müddet baktı. #onra: | bakkında tahkiatını bitirmişti. İ — Canan, diye mırildandı., — Ne var canım?. Tar aü düyilü Hüe nılıhm var | —e ae eee — BSöyle, çabuk.. — Bvet mi, hayır mı?, * — Senin her sözüne evet, < — Dinle, beni.. Hayatımı, se - ninle tamamen birlestirmek ka- rarındayım.. Bu karar. böyle bir Hhtiyacı şiddetle hissedişimden do- Ruyor, Sen, artık benim olacak » No. 109 Z Beyazıt, Macarları Macar kralı ayni zamanda, şö- yalyelerle ittifak etmek istiyordu. Matyaş, Türklerle mütareke ak- dettiği halde şehzade kendisine verildiği takdirde Türklerle har- ricalile elaltından uyuşmuştu. Bu 'Türk ricali, şehzade Cem Macaris- tana teslim olunur, Rumeli üzeri. ne Macar ordusu Cem ile beraber yürürse düşman taralfına geçe - veklerdi. Macar kralı Matyaş, bir yandan Sultan Beyazıt ile mütareke ak- dettiği halde diğer taraftan da iş- ler beceriyordu. Fakat, Sultan Beyazıt, bütün or- talıkta dönen dolaplardan haber- Macarları da, İtalyanları da, Fransızları da adım adım ta- kip ediyordu. Macar elçileri, Fransada mu . vaffak olamayınca şimdi Rodosta Dübessonu kandırmağa çalışıyor- lardı. Bir yandan Penmaniın ve Rodos #övalyelerinin elçileri Fransada müzakerede bulunürken Macar elçileri de Rodosta çalışıyorlardı. sın.. Yalnız benim... Ve bu birleş- me ölünciye kadar devam edecek.. Sen, artık benim karım olacaksm, |e Canan.. Anlıyor musun, karım?, Bundan sonra, sana — «karıcığım> diyeceğim. Bvleneceğiz.. Mes'ut bir yuvamız olacak.. Orada baş » başa, herkesten uzak yaşıyacağız.. Hayatımız şu deniz kadar düz, şu Rökler kadar açık ve lekesiz geçe- cek.. Oh, Canan.. Nekadar mes'ut olacağız.. Bu hayatın tahayyülü bile #önlümü zevk ve hazla doldu-| ruyor. Sen, taze kur çiçekleri gbi daima pembe, şen ve genc kala - caksın. Sana, bahtiyarlığın bütün büyüsünü aşkımla zerk edecejtim. Haryatında, biran bile, uzun kir - bikli şu güzel gözlerin yasarmıya- cak.. İztirap nedir, acı nedir, göz yaşı nedir, — bilmiyeceksin.. Kaç gündür kafamın içini, beynimin sinirlerini bu düşünceler yoruyor. Hayatımızı birlestirmeği sana tek-i lif etmeği kararlaştırdığım vakit, bir an tereddüt etmeden -evet» di- yeceğini biliyordum. Söyle Canan.. Evet, değil mi?. Genç kız delikanlrya daha çok #okuldu. Başını, genç adamın göğ- süne koymuştu. Rakım, Cananın saçlarını akşuvordu. Sevgili, titrek bir sesle ağır ağır konuştu: — Bunu bana sormağa lüzum var ma, Rakım?., Ben, bütün kal- bimi sana vermiçim.. Sen nasıl ie- tersen. öyle. Bunu, bana sorma- na dahi lüzum yoktu. Ben de hisse- diyorum ki, sensiz yaşıyamaya - catım. Cok mes'udum, Rakım. vuvamı düşünü yorum. * Rakım, ertesi sabahtan itibaren Cananın ailesile temasa geçmek yollarını aradı. Genç adamın bir annesi vardı. Meseleyi annesine aç- tı. Bu, makul bir kadındı. Oğlunun| sözlerini iyi karşıladı. Cananın adresini aldı. Genc kızı | ailesinden istemek üzere resmi bir teşebbüs yaptı. Bu ilk talebe: «bir kac gün düşünelim» cevabını ver- diler. Aradan oön gün kadar geçmişti. Cananın ailesi, müstakbel damat Çocukların bütün hüsnüniyetne birbirlerini çılgınca — sevmelerine rafmen, verilen cevap, ret cevabı | oldu. Cananın annesi, Rakımın an- nesine karsı gu esbabı. mucibevi ileri sürmüştü: — Oğlunuz gene, yüksek tahsili- ni yapmız, hal ve etvarı mazbut.. Fakat, ne yapalım ki, kuzımızı ge- gizlirecek kadar para kazanamı - 'yar. Öğrendik ki valnız maasa ba- kayormue Bir maas, bizlim kızı - mazın hangi masrafına vetisecek ?. RASİT RİZA TİYATROSU HALİDE PİŞKİN beraber 12 Temmuz cuma günü akşamı Süadiye Senyol aile bahçesinde —.. *“KARMAKARISIK: Vodvil (3) perde Heyet her cuma akşamı Süadive' Senyol aile bahçesindedir. - Yazın: M. SAMİ KARAYEL, da, ıtılyınlın üü — Fransızları da iyice takip ediyordu Şövalyelerle, Macar elçileri ara- sında uzun müzakereler oldu. Ni- hayet, şövalyeler meclisi toplan- di ve şu kararı verdi. — Papanın müsaadesi olmadıkça şehzade Cem kimseye verilemez. Dübosson, bu karar üzerine Ma- car elçilerine kat'i kararı bildirdi. Macarlar müteecssir oldular, Ru- emelleri suya düştü, Fakat Macarlar bir Türk akını. ma karşı hiristiyan devletlere yar- gdım etmemeğe karar — verdiler, Türklerle mütarekelerini bezm- yacaklardı. Dübosson Macar elçilerine son söz olarak şunları söyledi: — Fapn bütün hıristiyanlığın menafiine olmak üzere Türk şeh- zadesini almak arzusundadır. Macur elçileri giderken, Rodosa Misır Sultanından da elçiler gel- di. Mısır Sultanı da şövalyelerle akdi ittifak etmek istiyordu. Mısır elçileri Dübossona şu tek- Hfte bulundular, — Biz, sizinle beraber Türklere karşı hareket ederiz ve orduları- muazla Anadoluya yürürüz. Sulta. mamız kat'i olaşak bu hareketc hka- ——M—M—M—M—” HİKMET, adıkoy ı İN Kazinosunda HER HAFTA CUMA AKŞAMI Bayan MUALLA ve kemani SADİ Her akşam çok sevilen SAZ HEY'ETİ 'Tanınmış okuyacu — Bayanlar: (BELKİS, MAHMÜURE, HANDAN, ARAP rakkasesi ve alatarka mühtelif numaralar, Oumadan maada sâir akyamlar meşrubat (25) kuruş. İslan! MÜZEYYEN ve salre) JAK ve SVETA varyetesi İst. kadastre hâkimliğinden: Beyoğlu Pangaltı Demirlaş sokak 8 No. da Anastasiya ve küçük kırları Ma- riya ve Makrina, İstanbul vakıflar başmüdiriyeti tara- fından aleyhinize açılmış olan tasarruf davasından dolayı namınıza çıkarılan davetiyede bu ikametgihtan ayrılarak nerde oturduğunuz anlaşılmaması ha- sebile ilânen tebligat icrasına karar ve- rilmiş olduğundan muhakemenin mu- allâk bulunduğu — 20/9/640 - tarihinde maat 10 da Sultanahmette tapu kodes- tro dairesinin üçüncü katında kadastrol mahkemesinde bazır. bulunmanız aksi takdirde muhakemenize myaben bakı- lacağı tebliğ makammna kalm olmak üzere ân olunur. Üsküdar hukuk hâkimliğinden. Ahmet tarafından karısı Anadoluhi- sarında Er meydanında bahçivan Be- kirin evinde 15 No. da sakin Saadet a- leyhine açılan boşanma davasında müd- desaleyha daveti — kanuniyeye icabet etmediğinden Kıyap kararı — ittihazına karâr verilip tahkikst 20/9/946 cuma güğt 15 € talik kılınmış ve yazılan #ı- yap kararı da mahkeme divanhanesine asılmış ulmakla yevm ve saati meskür- da yine gelmediği takdirde gıyabında tahkikata devamla keabeden — kararın | verileceği ayrıca güzele ile de Hân ohu- | Bur. (340/482) ——————MM——E——ELZ, İstanbul asliye 5 inci hukuk hâ- kimliğinden: İstanbul maliye hazinesine iza - fetle muhakemat — müdiriyetinin | Knat ve Ananyadi hanında 3 No. tu! yanhanede mukim iken halen ne- | rede bulunduğu ve mübaşir meş- ruhatına göre ikametgâhı mecbul olduğu anlasılan Ratip — Sevkiye gönderilen tebliiler bu #ebeole ge- ri gelmiş olduğundan H. U. M. K nun 41 inci ve müteakıp madde- lerine tevfikan ilân suretile tebli- | Rat ifasına karar verilmiş olduğun-, dan ilân tarihinden itibaren alev: hinde açılmış olan 584 lira alacak davasını mutazammın — arruhale on gün zarfında cevap vermek Ü- zere dava arzuhalinin ilânen teb- liğine ve tayin edilen 22/11/9440 Cuma saat 14 de muhakeme cel - sesinde hazır bulunmak üzere da- vetiye makamına kaim olmak ü zere keyfiyet ilân olunur. (937/1 945) | 1256 Rumi Haziran 1559 Hieri Cemaziyelâhir 12 Temmuz CUMA L1840, Ay 7, Gün 194. Vasati rar vermistir. Yalnız ardularımı- zın başında Cem Sultan — olursa Anadoluyu istilâ etmek hiçten- dir. Sultanımızın dileği şehzade Ce kendisine teslimdir. ve bu yolda Türklere karşı harbetmeğe Dübosson, Mısır Sultanının ek | çilerine: İ kirlerinizi şövalye meclisi- ne arzedeceğim. Dübosson, Macar murahhasları gibi M Sultanı murahhas - atlatacaktı. Nitekim, şö. | Tarını | valyeler meclisi kararı diyerek Mı- sır Sultanının murahhaslarına şu jyolda manevra yaptı: — Mısır Sultanının fikirleri doğ- rudur. Şövalyeler meelisi hemfi- kir bulunuyor. Murahhaslarımızı yakında Mısıra yollıyacağız. Diyerek elçileri başından savdı. Papanın ve Rodos — şövalyelerin maksadı Türklerle Masırlıları bir- | birlerile harbe tutuşturmaktı. Eğer Türkler ve Mısırlılar har- be tutuşurlarsa hıristiyanlar Türk ardusunun ve donanmasının akı- mından kurtulmuş olacaklardı. iş Sulta. aamın elçilerinin ağzına birer par- mak - bal çaldılar. Mosirlilar da inanarak harekete geçtil Çok geçmedi, Misir askerleri Tarsus önlerine geldiler. Türkler karşı koydu ve çarpıştılır, Tarsusda büyük bir meydan muharebesi oldu. Meydan muha- rebesi bütün gün sürdü. Mısırhlar Sekiz bin telefat ordusu otuz bin kişi (Devamı var) telefat a | de geçen gün ayni sürprizi ben - 1 adet 2000 liralık — 2000.— lira T İŞ. BANKASI| ; 1940 Küçük 40. 13 » . 30 210 » 25 Keşideler: 1 şubat, 1 maya, 1 ağustos, 1 ikınciteşrin tarih- lerinde yapılır., 100 İKRAMİYE PLÂN! | İ İslınbul Asliye Altıncı Hukuk Hâkimliğinden: 939/540 Hukuku âmme namına mukaddema Gedikpişa — Hattal sükak 29 mumarada) ikamet eden hülen oturduğu mahal meçhul olan müddelaleyhlerden Şerife Ma- Gelet #leyhine açılan bullan davaşının neticel muhakemesinde: Müddelaleyhler- den Şerife Madelet diğer müddeialeyh Üsküdar kazası Hacı Hasene hatun mahal- lesi Paşalimanı sokağı 183 No. lu banede kayıtlı ölü Mustafa Tevfik ağlu Meh-. met Mhusinin akıl bastalığı ile malül bulunduğu ve validesi Zekiyenin rıza ve| muvafakatini almaksızın evlendiği sabit alduğundan 'T. K. M. sinin 112 ci mad-| Gezinin 2 inci fıkrasına tevfikan mezkür evliliğin butlanına dair verilen 14, ’6,'94!)! tarihli hükmü gyabinin de müddeialeyhjlerden Şerife — Müadeletin — ikametgâhının| meçhuliyetine binaca lebliğ yerine geçmek üzere ilâm surtinin n beş gün müd-| detle mahkeme divanhanesinde asılı tutulmasına karar verildiği ilân elunur. 6037 ——— — ——— BSahip ve neşiryatı idare eden Başmularriri 1 ETEM İZZET BENİCE Basıldığı yerı SON TELGRAF Matbaan | Pey Kiymeli parası |LLKr. Li Kr. €T0 10 2026 Kumkapıda Muhsine hatun mahüllesinde Nişancı - hamam Bında eski İl yeni 15 No. Ju İi metre murabbamındaki kâgir dükkân halen meekenin tamamı (6076) ©4 20 — 707 Tahtakale eski Rüstempaşa yeni Tahtâkale mahallesinde panı hanı üst katta eski ve yeni 23 No. hu ve 17 metre bamdaki odanın tamamı (3632) 734 20 5657 Şehzadebaşında Camcı Ali mahallesinde Ordu - caddesinde 92 yeni 90, G2 No, lu 24 metre — mürabbandaki — arsanın ı (5924) 261 84 18 M Çarşıda Yorgancılarda Kuyulü sekakta # No, lu ve 6,75 lilerin yüzde yedi buçuk nisbetinde pey kçelerile Çemberlitayta Vakıflar | dürlüğü mahiâlât kalemine müracaatları. (5514) | Ü müdürlüğünde aküyabilirler. | No Doktorları-ım;m v2 Hairım Nazarı Dikkatine Lâboratuarın değişmesi üzerine birkaç zamandır bDiyasada mevct kalmıyan ve en güzel ve lâtif bir şekilde imal edilip içimi ga kolay ve lezzetli olan: (PÜRGOLİN) Gazozlu müshil limonatala! Here eczanede müşterilerimizin emirlerine amadedir. 'Toptan satış CAN LABORATUARI İş Bankası arkasında No, 5 İıluıbı Telefon; 21939 — Telgi U. İdaresi İlânları Muhammen bedeli 1140 lira Glan 1900 Kğ. 2 m/m kalınlığında kurşan (22/1/1940) Pazartesi günü saat (10,30) en buçukta Haydarpaşada Gar dahilindeki komlsyon tarafından —açik eksilime usulile satın adınacaktıf. Bu işe girmek istiyenlerin 85 lira S0 kuruşluk muvakkat teminat ve Tün tayin ettiği veraikle Dirlikte eksilime günü santine kadar komisyana | racaatları Mkzımdır. Bu işe alt şartnameler komixyondan parasız olarak dağıtılmaktadır. — Ü tanbul Vakıflar Müdürlüğü İlânları murabbamdaki Gükkânın tamamı (6266) Yukarıda yazılı emlâk 20/6/040 tarihinden itibaren 15 gün müddetle maya çıkarılmıştır. İhalesi 15/7/940 püzartesi günü saat 3 de yapılacaktı çei eei Üi eee ... e Erzurum Defterdarlığından: 1 — Aşkale kazasında yi n yapılyakla olun hükümet konağının el lirâ 90 kuruş keşli bedelli ikmali inşaatı kapalı zarf usülile 10/1/940 güni dübaren «20> gün müddetle eksiltmeye çıkarılmıştır. 2 — Exsiltme 29/7/940 pazartesi günü saat on dörtte «1d> vilâyet konağı içinde Defterdarlik odasında toplanan kemlsyon tarafından yar 3 — Muvkkat temi (1251) lüra «50> kuruştur, 4 — İsteklilerin eksiltmeye girebilmeleri için ihale gününden «8> gün vilâyet makamına — istida ile müracaat edip komisyonu mahsusundan ehli sikaları almaları Jâzımdır. 5 — İstekliler bu işe ait bilüâmum denni evrakı - Deflerdarlıkta — veya 6 — İsleklilerin yukanıda yazılı gün ve müstle kamisyonu müracaatlafi olunur. —— «5902> Emlâk ve Eytam Bankasından : Mevkü Kıymeli Ciosi Dej Esas 253 Galatada — Kemankeş mah. eski 51833— - Kredilliyone — ban- 1 Kası demekle maruf hanın 144 H, Kapalı zarf Bümrür, yeni yemiş sokağı I, 2, 4, 6, 8, 10, 12, M, 16 yeni 2 No, Mevkiü yukarıda yazıl krediliyone hanının 1/4 hissesi ve peşin para ile satılacaktır. Müzayede 31 Temmuz 940 çarşamba günü saal an dörtle çubemiz satf) misyonu huzurunda yapılacaktır. İsteklilerin bir dira mukabilinde birer şartname edinerek ahkâmı tanzim ediDecek teklif mektuplarını bildirilen gün ve saatte şubemiz emlik visine tevdi etmeleri. — <TTü> Yazan: İskender E. SERTELLİ — Aman efendim, siz farkında değilsiniz. Neriman hanımefendi duran hizmetçiye sordu: | — Hanımefendi neri | Hizmetçi birdenbire şaşaladı: — | — Hangi hansmefendiyi soru- yarsunuz?. — Neriman hanımefendiyi so. ruyorum a canım... Haydi, beni sen de iki saat - Nebahat hanım Kibi - lâfa tutma!, denize yaptılar. Bir akşam buraya uğramıştı. Bana: «Dün sabah ra- hatsızdınız, değil mi?, diye sor- dular, Birdenbire şaşaladım. Ger- çek, 0 sabah biraz rahatsızdım.. Odamın pancurları © gün öğleye kadar kapalı kalmıştı. Hizmetçi: Nebahat hayretle başını salladı: | — Müsaade ediniz, bıı-dmdı. — Maşallah.. Maşallah... Benim | dedi. Bir kere haber vereyim de. birşeyden haberim yok. Aramz . daki dostluk meğer pek derinleş- mis — Şüphesiz efendim.. O kadar derinleşti ki. Şimdi âdeta ben- denizi lâfa tuttuğunuza bile içer- liyorum doğrusu. Müsaade ediniz de kendilerini ziyaret edeyim. Zi- ra merakımdan çatlıyacağım. Bir iki adım yürüdü... — Ateşi falân var mı acaba?, — Hayır... Maamafih, bunu kat- Öyle giriniz. — Haydi, çabuk ol Seni bek- lemeğe vaktim yok. Hizmetçinin odaya girip çık « ması bir oldu. Biraz sonra merdiven başından Sehsüvara seslendi: — Buyurunuz beyefendi. * « Aşk kurbanları!. » iyetle söyliyemem. — Vah vah. İnsan, annesinin ra- hatsız olduğunu öğcenir de ate - #İnİ, ıztırabını sormaz mi, a gözüm? — Endişe edilecek kadar muz- tarip cörmediğim için... Nebuha' sözünü tamamlıya - Şehsüvar, kendi evine giren bir Bile rersi serbestisile kapıdan içe- riye dald: ve merdiven başında Neriman hanım yatağında u » zanmış.. Şehsüvar, karyolanın başucun- da oturuyor. Pancurlar hâlâ sımsıkı kapalı, Yatak odasının loç bir köşesin. de duran karyolanın ayak ucun- daki pencerenin biraz aralık ka- fTan pancurları, Tuzgürdan hafif tıkırtıdlar yaparak, odadaki konsış malara karışyor.. Şehsüvar me - yüs. karar verdik. Nebahatin 've reyine ve bilhassa kanaal nin değişmesine ne lüzum vi — Evet. Doğru.:.. Fakat, ki bir evrir yaşıyacağız. Onull na garip kanaatler ve koşlarla bakmasına tahanımül mem döğrusu. — Merak etme camım! Bell kanaatleri onun kafasından Neriman hanım neş'eli bir sesle soruyor: — Demindenberi bahçeden ak- seden sesinizi duyuyorum. Neba- hatle mi konuşuyordunuz?. vet, iki saat lâfa tuttu beni kâfir kız. Buraya gelişimden hiç de memnun değil galiba. — Olabilir. Menun olmamasını tabii gönmüyor musunuz? — Neden tabii göreyim?i. silerim. — Öyle ya. Dünkü vaziyetinizi — Nasıl... Çabuk mu siler çabuk unuttunuz. Dün ona talip Bundan kolağ, olan siz değil miydiniz?. SŞehsüvar başını sallıyarak gül. dü: — Evet amma, o hâdise artık maziye karıştı. Ben, sizin evlen- mek niyetinde olduğunuzu bil » seydim, kızınza talip olur muy- dum?. —— Ah, siz yok musunuz, Şehsü- var bev! Vallahi eşi bulunmaz bir erkeksiniz!. Allah zekâyı, anlayışı, nezaketi size vermiş. — İltifat ediyorsunuz, efendim! Fakat, bunu ancak siz takdir ede- bildiniz. EKerime hanım efendiye hâlâ kendimi tanıtınak şerefine na- il alamadım, O, bugüne kadar, be. — Ne dediniz... Muziplik — Evet. Ben de ilkönce bil den haberdar değildim. hakikat olarak telâkki et Yakat, defterinizi okuduktan Ta, sizin kıymetinizi ve cevi anladım. Takdir ettim. Kızımfi lince... O sizin felsefe defti benim ufak bir ihmalim y den Sadinin eline geçmiş.. sizi Nebahatin gözünden di mek için, böyle sacmalarla bir defter hazırlayıp Nebahst miş. İşte. meselenin bir mı ten ibaret olduğu bu suretle nim şalgam, pancar ve havuç fel- | dana çıktı. sefelerile uğraştığıma zahiptir, Şehsüvar birdenbire kıpkı Neriman hanam güldü: oldu: — Fakat, bu rezalete siz meydan verdiniz? Hiç © neden tamir ve tashih etmi — Bu zehabı onun kafasından silemediğinizden müteessir misi - niz?, — Şüphesiz mütesssirim. Anı— sına talin olduğum bir kız. Beni neden böyle tanısın?. Yazık değil mi benim faksefelerime?. — Bence bunun ehemmiyeti

Bu sayıdan diğer sayfalar: