| SKON TirGtAr Hizken ze Kadına hediye.. | Yazan: REŞAT FEYZİ l Khml düşünüyordu. Ne alabi- lqll ile tanışlıklarının hh-ıı.ıcı münasebetile alına Kâmil, Zenç kadına vadettiği gi- bi bir hediyeyi nasıl ve nereden Aalacaktı? Gecenin, aşkın ve bira- mın verdiği keyif ve sarhoşlukla, gok mes'üliyetli bir veldde bulun- msuş olduğunu anlıyordu , Sürpriz mahiyetinde hediye ne elabilindi?. Enteresan hediye nasil| seçilindi?. Çok kıvmetli hediye ne- veden alınındı?. Hele, bu çok kiymetli hediyi Kimil kendi kendine gülüyordu. Evvelâ, çok kıymetli bir hediye al- gaak icin bütçesi müsait değildi. Fokat, aklına dirden bir kurnazlık geldi. «Çok kıymetli hediyer ta - Biri, mecazi mana itibarile kulla- milabilirdi. Hediyenin manevi kıy-| meti çok yüksek olabilirdi. Leyli- y) çılgin gibi seven Kâmilin ve- Feceği hediyenin manevi kıymeti «x mı idi?. Az veren candan, çok veren maldan, sözünü — hatırladı. Her halde, genç kadın, sevdiği, çok boşlarndığı bir erkekten alacağı he-| döyenin fiat gösteren etiketine pak| fazla dilkkat etmezdi. Bir gün bir arkadaşına — gitti. Ondan fikir danıştı. Akıl sordu. Kaymetli hediye ne olabilirdi?. Arkadaşı garin ve münasebet- #iz bir insandı; apartımandan baş- Jadı, otomobilden, pırlantadan dem vurdu. Kimil sinirlenmişti: —- — Yahu, sen kimin evini soru - yorsan, dedi. İn aşağı, in baka - İzm, diraz daha in.. Biz, kim olu- “yoruz, diz ne adamız ki, böyle şey-| leri ağzamıza alacağız, aklımızdan geçireceğiz. Kâmilin çok camı sıkılmıştı. An- ıııu ki, kendisine hiç kimse, bir yerecek vaziyette değildir. h iyisi, kendi kendine iyice dü- #ünüp taşınması ve bir karar ver- anosi lâzım... Leylâ ile son gün Suadiyede o- telde buluşmuşlardı. Bir gece kal- dılar. Yine denizin üstünde te- rasta oturmuşlar, mehtabı seyre- diyorlardı. Sevgiden, hayatlan, sa-) adetten bahsettiler, Fakat, bu se- fer Kâmil. bediye lâfımı biç ağ - zına bile almadı. Haftalar da zeçiyordu. Tam4tık- larının yıldönümüne üç gün kal- muştı. Kâmil, gayet sıkışık vazi - Mağazaların vitrinlerine bakıyor, -| sevilen kadına nasıl bir hediye almak lüzum gekdiğini düşünüyor- du. Dalgin ve yorgundu. Karçı kaldırıma gcçmek istedi. Tam bu &ırada, önünde bir-oto - mobil peyda oldu. Kâömil az kaldı, arabanın çamurluğuna çarpıyor, belki de yere düşüyor, tekerleğin Aaltına gidiyordu. Birden kendini toparladı. A - sabiyet ve bınçla, arabaya baktı. A... Bir de ne görsün? — arabanın içinde, goför yerine, direksiyonda gık bir delikanlı oturmuştu. Ya - nında Leylâ vandı. Daha fazla dök- Kat etti. Bvet, Leylânın ta kendisi di. Araba da bususi idi. Otomobilin içindeki delikanlı Leylfya 6 kadar sakulmuş ve dal- gin bir vaziyette idi ki, bu halle, daha beç on kaza başlangıcı ola- bilirdi. Leylâ, Kâmili — görmedi. Bütün bususi araba içinde giden- ier, nasıl yaya yürüyenleri gör - mezlerse Öpkı onuri gibi. Fakat, Kâmil Levlâyı #örmüştü. Olomobil fazla durmacı, bile. Geçti, gitti. Fakat, Kâmil, olduğu yere mihblanmış gibi kaklı. Biraz daha beklese, belki, bir başka ara- banın altında kalacaktı, Bitkin bir halde karşı kaldırıma| geçti. Cmuzları düsmüş, dişleri kenetlermişti. Basında ağır bir yük varmış gibiydi. Levlâ, ne münesebetle bu ara - bada gidiyordu?. Bu araba kimin idi?, Otomobildeki o delikanlı kim-] di?. Bütün bunlar bir muamma Vıv kaltak, vay, diye düşündü.. Demek sen de ha. Bir meyhaneye E'llnl İçti. Ve o Aece bitkin bir halde yattı, Ertesi sabah erkerden Leylâya telefon etti: —Leylâ.. — Sen misin Kümil?. — Evet benim.. — Söyle canımaın içi.. — Evvoelâ, guru söyliyeyim, ben genin canmının ici değilim.. — A... Hayret.. No oluyor, bu- Rün sana Kâmil. Anlamıyorum.. Ne var.. Sesinin ahengi bile bugün| başka türlü.. — Beni dinle: Dün, bindiğin hu- susi etomobil kimindi? Yanındaki adam kimdi?. O adamla münake - betin nedir?. Evvelâ bunların be- sabını istiyorum. — Sen çıldırdın mı Kâmil?, Ne münasebet?. Hanri hususi araba, hangi adam.. Bütün bunlardan ha-; berim yol — Hayır.. Saklama... 'allahi sakladığım hiç bir çey — Gözümle gördüm.. Ve artık #ana, senin hiç bir geyine İnanmı- Yyorum. Allaha ısmarladık,. Beni arama... Kâmil telefenu kanattı Gitti. Elçiyi yakaladılar, üzerinde Türklere götü- rülmek üzere verilen mektubu buldular K Fakat bu elüyi Girant varın 'da yakaladılar. üzerinde Türklere türülmek üÜzere olan mektubu dular, Elçiyi Napoli hüküme, tinin casusları yakalamıştı. Napoli hükümeti, mektubu der- Hal Papaya gönderdi. Elçinin üze- #inde bir de talimat vardı. Napoli Krahı mektuplarla tali- atataameyi elçisi ile Papayu tes- Alim edecek, ayni zamanda Sultan 'Beyazıt tarafından bir elçi gön - Jıı-udliini ve b ıl:lıııln vımıd'l: #Napolide intizar olunduğunu habor verecekti. ) Fakat, Napoti kralının b ba- geketi Papaya karşı samimi de - Kaal, ayıri zamanda Sultan Bevazıda da elçi göndermişti. Bu elçi de Pava ile Venediklilerin te- :;lüıilııii Padişahâ baber vere - ti Gürülüvor ki hıristiyan devlet- leri tefessüh etmişlerdi. Ahlâk ve hıristiyanlık akidelerine sadık in- sanlar değillerdi. Napoli Krah, iki yüzlü hareket kralının maksadı. akdetmekti, Sultan Beyazıdın İ- falyaya vaki elacak hücumtundan balâs olmak isliyordu. Hal böyle olmakla beraber Ve- nedik hükümeti de Sultan Beya- zıdın dostu kalmak niyetinde idi. Yani, hıristiyan devletler Türk- lerden korkuyorlardı. Pirlik toş. kil edip bücuma katir olamiyor- lardı, Yaluız Papa, garbi Rama im - paratorluğunu temsil etmek hay- siyetile haristiyan devletlerini ha- rekele getirmeğe çalışıyordu. Venedik hükümeti, bütün bu MüvAasebat vaki olurken İstanbula uın bir elçi yolladı. - NWenedik elçisinin vazilesi Bak FOSFARSOL EN BİRİNCİ Kan, Kuvvet, İştiha Şurubudur | Tüvalelinizi yaparken — | Pudra altına daima KREM PERTEV sürünüz. Pudrayı sımsıla tu- tar ve akmasına mâni olur. Yağlı ve yağsız olan tüp ve vazoları vardır. YENİ ESERLER Türk edip ve şairleri İstanbul kız muallim mektabi ede - BİYAt öğretmeni Murat Üraz tarafı Çöktanberi neşvedilmekte olan bu kı eli ecer - dört eildi bir srada olmak üzere - büyük bir kitap halinde neş- redilmiştir. Kölp ve şairlerimizin esaslı bir sici- ni taçkil eden bu daydalı eseri, bütün edebiyat meraklılarımıza ve bilhassa İlee ve arta olcul Gğretmenlerimize tav- siye ederiz. Beyoğlu hâkiümliğinden: Belediyenin Töphanede Sütteyl bey sokağında 11 No. da Salih oj hi Kadri ve Taksimde Apacamis! ÖRüt aokağında 10 No, da Osman oğlu Recop aleyhine açlığı dwrva - da: Müddeialeyhlerin ikame'gâh- larının meçbuliyeti basebile mah- kemece on beç kün müddetle ilâ- nen tebligat ierasına karar veril- miş okduğundan muhakeme günü olar 13/1/940 saat 11 de malrkeme- ye bizzat veya bilvekâle gelmeniz tebliğ makamına kaim okmak ü- zere ilân olunur. — (€ | Göz Bekimi Dr. Murat Rami Aydın Beyoğlu - Parmakkapı, İmam sokak No. 2 Tel, 41553 Ivmne ve her türlü göz ti fıkara uzdır. nci sulh hukuk Daireye geldi. — Arkadaşlarından Sabri. Kâmili muztarip görünce sordu; | — Yahu, fâlâ hediyeyi mi dü- | şünüyorsun, birsey bul — Hediye alındı.. — Ne?. — Bir otamebil. — Bahi mi söylüyorsun.. — Evet doğru.. Fakat, şu farkla ki, hediyeyi ben değil. bir başkası aldı 'amadın m?| tan Bc)'uıdı dostluk ve bulüs ar- zandan ibaretti. Yalnız. elçi şehzade Cemden de bahsedecekti. Venedik elçisi İs. tanbula geldi. Beyazıdı Velinin huzuruna kabul olundu. Elçi, arzı hulüstan sonra, şun - Tarı arzetti: — SŞoehrade Cem, Fransada bir kalede mahpustur. Macar Kralı kardeşinizi almak için tesebbü - satta bulunmuştur. Sizlere son za- sile ittihaz ederek bir ehlisalip vü. cude gelirmektir, Venedik elçisi Türk Padişahma Jurnalcılık yapıyordu. ÂAyni za - manda da Türk donanmasının ha- xzırlık cephesinin nereye olduğunu anlamağza çalışıyordu. Venedik hükümetinin bütün kerkusu Türk donanmasının Ça - makkaleden dışarı çıkması idi, Venedik Kralı, tıpkı Napoli krah gibi iki yüzlü hareket ediyordu. | Bultan Beyazıda elçi vollamakla beraber bir de Panaya yollamıştı. Her iki tarafı da idareye çalışıyor- du. dine göuderdiği elçisi çu talimatı almışlı; — Ne yapıp yapıp şehzade Cemi Papalık toprağına aldırmak.. Elçi, Papaya keyfiyeti göyle Ünili ve harici İısmm yağlı boyalı Gayrimenkul Satış lânı Beyoğlu Sulh Mahkemeleri Başkâtipliğinden: Abdurralısan Adil ile Mihriye ve Büharım şayian ve müştereken Tmutasarrıf| , bulundukları Cihangirde Kumrulu sokağında eski 40 yeni 48 No, lu, aemin ka-, 'tandan maada 2 Sevkani ve 1 çatı altından İbaret olup zemin katında denize nazır İ bir yemek edem, bir taşlık, bir mutfak bir halâ, bir kiler ve bir kurnalı aladır. ika bamam ve sokak taralında bir büyükkömürlüğü ve birinci katında sökak ta- Höralimda zemini mermer bir antre, bir oda ilki oda bir hulâ Ve ikinci katmda sakak mazır iki oda bir Bafa, bir balâ ve çalı ve arka tarafımda denize nazız bir sofa tarufında iki oda ve arka tarafta Genize| katında mütcaddit pencereli büyük bir | ©d ve arka tarafta mutfağın yanında fevkalide manaryı haiz küçük bir bahçesi ve| Üner taraftan inilen, çıkılan ayıı âyri bölmelerle tefrik edilmiy ikişer merdivenli, Üelektrik ve tarkos #ıyu teşlestını ve sarmıcı havi tamamı bedeli geürir e4200> dört bin iki yüz bir (amaya kanulmuylur. Birinel açık arttırmı Ggünü sast 14 den 1€ ya kadar Beyoğlu #yda — kuk lira kirâ lira kiymeti mühammenesinde ahşap da- €v Biyvunün iralesi zınınında açık arttır- &ı 23/7/940 tarihine tesadüf eden sülh mahkemeleri — başkâtipliği nezdinde| yapılacaklır. Artlırma bedeli mubantmen kiymetin — yüzde 75 Bil bulmadığı tak- Girde en son artlıranın teahhüdü baki tarihine müsadif çarşamba günü saat 44 Yaritırana kat'i olarak ihale - edilecektir. kadar - bina ve belediye vergilerile vi sumü ile 20 senelik taviz bedeli, fhale kalmak ürere ikinci arttırma — 7/8/640) den 16 ya kadar lera edilerek en çok Birikmiş ve birikecek « ihüle izrinine Cat icaresi hissedarlara ve tellâliye Tü-) Dalu ve lapu — barçları müşteriye attiir, Arttırmaya iştirek edevek kimselerin gayrimenkulün kiymeti muhammenesinin, yüzde yedi buçuğu nlsbetinde pey akçesini veya milli bir bankanın bu nisbetle| teminat mektubunu getirmeleri garttır. Arttırna bedelinin kendizine ihale ven yedi gün itinde mahkeme kasasına olunan tarafından bal gününden itibas ödenmesi mecburidir. Aksi takdinde iha- le feshedilerek kendisinder evvel en yüksük teklifte bulunan kimse arsekoiş ol duğu bedelle almağa razı olürza DA ihale edilecek, © da razı olmar veya bulun mazsa hemen cn beş gün müddetle arttırmaya çıkarılacaktır. Yapılacak Dân alk- kdarlara tebliğ edilmiyecektir. Müzayede gonunda en gök arttırana ihale edilerecir 've her ti haldo birinei ihrle edilen kimse iki ihale arasındaki forktan ve zarar- dan mes'ül tutulacaktır. İhale farkı ve me hacet kalmaksızm tahsil otunacektır. İpotek #ahibi alacaklılarla diğer alâka-| geçen günlerin yüzde 5 fsizi ayrıca hük-) darların gayrimenkul üzerindeki hakların: hususile masrarf ve Balreye dötr olan düdlalarımı evraki müşbitelerile yirmi gün içinde salış memuru olan eshkemel baş Kâtipliğine bildirmeleri dazımdır. Aksi halde takları tapı sicillerile sabit o madıkça sartış bedelinin paylaşmasından Tak edenlerin bütün şerafti kabal etmi; hariç bırakılacaklardır. Müzayedeye işli- ve evvelden öğrenmiş ve bilerek gayzi menküle talip bulummuş oldukları addedilerek #sonradan itirazları mesmu / olmüs| yacağından sabış Kününden evvel Kuyri menkulü gezip gürmeleri ve fazlş malü- mat almak istiyenlerin #40/8 No, ile mahkrmne bağ kâlipliğine mürarnat etmeleri Mân alumur. — 8197> 1559 Hilcri Cemnzilevvel 1356 Rumi Haziran 1940, Ay &, Gün 175, Hlıdır 48 23 Haziran FAZAR ZAYİ 19/6/9460 tarihinde — çorşamba günü akşamı fatura — defterimi zayi eklim. Yenisini — kullanacağımdan akulrıwı bükunü yektur. Defteri bulan zirdeki | adzeslme berayı İnsaniyet — yolladığı | takdirde beş ikramiye verilecektir. | Adres: Gedikpaşa caddesi No. 88 yerli han Bokuma titü evi Mehmet ediyorsunuz? Cemal Bey başını önüne eğdi: — Evet... — Kimdir o? Yine birinin daba mı başını yakacaksınız?. — Hayır. Başın: yakacak deği- lim. Esasen bu sözü de yerinde kullanmadığınız için, kabul etmi- yarum. — Ne demek istiyorsunuz? — Sik sık canmızı sıktığımı tah- min ediyorum. Fakat, meslek icabı bunu yapmağa mecburum. Bunu, kabalığıma, ister ıaıd—w n. lan ı;k ma veriniz. Buşka türl yapamam, — Allah aşkına fikrinizi açıkça göyleyin! Sözlerinizden bir şey anlıyamadım. Cemal Bey sigarasını yaktı. — Bir başkasından da mı şüphe ı — Sizden şüpheleniyorum, ha - mmefendi! Bu n kaybo- luşunda sizin MAĞIDIZ. VAr sanıyorum. Nebahat kaşlarım çattı: — İnsan kendi malırı calar da, başkalarının üstüne leke sürme- Be çalışır mi?. — Çok doğru söylüyorsunuz ya. düşünüyorum. Bü - Diş Tabibi Ratip Türkoğlu Adresi irkecide Viyala oleli mram birinci Kat Na 26 |üayene aai Öğleden senra 14-38. ocuk — Hekimi r. Ahmed Akkoyunlu Taksim - Talinihane Palas No, 4 Pazardan maada her gün saat den sonra. Tel: 40! -— DOKTOR — mamumun Feyzi Ahmet Onaran Ş Cildiye ve zühreviye mütehassısı Adresı Babılli Cağaloğlu yo« 23899 Üa KDN M A ae Sahibi ve neşriyafı idare eden Baş muharriri ETEM İZZET BENİCE Son Telgraf Matbaam Mu-ıunm—l—at Gerdanlığın kimde oldğunu bili. worsunuz zannediyorum. — Sizde bu şüpheyi uyandıran — Ben mi?. — Öyle ya. Hiç de kirk bin dira- hK gerdanlığı çalınan bir insan gâbi konuşmuyorsunuz? Serveti « Hin hesabimı bilmiyen bir İngiliz Lordu bile, böyle bir hâdise kur- srunda sizin kadar soğukkanlı gö- rünmez. Bu alâkasızlığınıza şaş - mamak kabil mi?, e — Peki, Ne yapmamı istiyorsu- nuz? Servelim, mwvnulmm kayboldu diye, gece Y:ıın 'yaşı mı dökevim? Yoksa, A gokak, kapı kapı dolaşıp, herkese dert mi yanayım? Ben bunları ya- pamam. — Fakat, anneniz: «Mal canın yongasıdır!» diyordu. Bu meselede ondan başka beyecan ve hassasi- yet sösteren kimse yok. Acaba, Kaybolapı gerdanlığın kumm hak- kında bir şüpheniz mi var?. Hiç olmazsa bunu itiraf etseniz de, her kesi fazla sıkıştırmasak... | , İŞ. BANKASI 1940 Küçük Cari Hesaplar İKRAMİYE PLÂNI Dulga Uzunluğu: 1648m. 182 Kefs. 120 Kw | | İT.LA.P.31.7m. 9485 Ke/s. 120 Kwi İT-A.G. 19.75m. 15195 Ke/x. 20 Kw Kün, öğlenleri 1974 metro/ 15195 lulusıkl TAO ve akşamları 317 motre/ 9465 kilesikl TAP kı- Ba dalga postalarile yapılmakta olan: ECNEBİ DİLLERDE HABER- LER NEŞRİYAT PROGRAMI: Birinci servis İkinci servis, İranca 1200 — Saat 17.30 Arapça — « 125 » VAS Ellence —» 1345 » 1845 İngilizce —» 4415 » ZLI5 Fransreca —» 1400 » 2100 Sant 19.00 Program ve müemle - ket &aat ayarı, M06 Müzik: Caz - VPL), 18,50 Müzik: Radyo erkes - trası (Şef İlbrahim Özgür), Sop - rano Bedriye Tüzün'ün istirekile, 1925 konuşma, 19.45 memleket sa- at ayarı, ajans haberleri, 20,40 Mü- zik: Seçilmiş eser Calanlar: Ruşen Kam, Cevdet Kozan, Veci- he. Okuyan: Nuri Halil — Poyraz. 2025 Okuyan: Müzeyyen — Senar, | 1— Civan - Ricazkâr şarkı: (Riya- Yadan fa: söylediler. — Eğer, siz, kaybolan bu mü - c©evherin bu değerde okluğuna i. namıyorsanız - kederlenmediğinize Köre - bunu birine hediye ettiğini- ze, vahut çalanı ele vermek iste- mediğinize kolayca bükmedilebilir. Nebahat birdenbire şaşaladı. Ceyap vermek istemkdi: — Hayır... Hayır... Ben tecssü- Tümden ne sövlediğimi bilmiyo - Tuzn. Beni mazur görünüz, İşte, an. nem geliyer. Onunla görüşünüz! dedi. Bu sırada Neriman hanım kapı- dan görünmüstü . Nebahat, Cemalin yanından ay- Tıldı, Cemal kendi kendine: — Cattık, dedi, bu kız sahiden 'bir muammaya benziyor. Kendimi tutmasam: <Hirsiz, sensin!» diye Dağıracağım. Kapıva doğru yürüdü., Ve Neriman hanımı karsıladı. Hoş geldiniz, hammelendi! fay, Cemal Bev.. Hangi rüz. 4 salılabileceğini de i günde bir uğruyorum.. Şımıll 'de küçük ha- nımla mi ediyorduk. Nertman bahçede koltuklardan birine oturdu: — Nebahatle münakaşa mı edi- yordunuz?!. — Evet. Bir türlü anlaşamryoruz kerime hanımla. Vallahi benim ye- Timde bir başkası olsa, kendisini de adliyeye teslim etmekte tered. düt etmezdi. Neriman hanım çaşkın bir ta- varla, taharri komiserine baktı: Keşideler: X şubat, 1 1 ağuslos, 1 ikinciteşrin kerinde yapılır. sız çesmi ahuyu), 2 — UĞLRĞÜ Böran aet - Hicazkâr şankı: ( tü dan severim), â — Arif 1’5' ıuı Eaakâr şatkcı: (Blr hat T VB Halk türküsü: (Mör tutam),5 — Halk türküslür Mücelerden yumak 'yıvr“::?’f e Konuşma (tarihlen sahifi 5 Müzil: Saz eserleri, uıın“" det Kozan, Vecihi 2115 Müzikr Okuyan * '““’;“ M, İ — Lemi - Uşçak şanki! ( r tidadı cevreki), 2 — Lemi * Za * gankı: (Seni arzu eder dd v 3 — Suzinak şarkı: (GörüNÜ egi danmda), 4 — Arif ıbü' şarkı: (Mecliz bezendi saki), 2130 Konusma (nd'“ zeleri), 2145 Müzik: Oda “A (PL), 2230 memleket stât ve ajans haberleri, 22.45 Bervisi, 33.00 Müzik: Casbali, 2925/23.30 yarınki (kapanış. 7 Dr. LOKMAN Hi KÜ DAHİLİYE ıııJ'rn!Awı k Divanyela 164 — vısst Şi PMtuayene saatleri: 2.5 - 6. Teli N — Neler söylüyorsunuz. Bey? Malı calman bic in* dv mevkine düşebilir M £ a — Bazan kendisine suç ,.ı:“ den kimseleri çok gürmü hammefendi!. > — Garip şey! Adeta KAT pi Ju mevkiinde ıff.nıym-sm"—']p,l nun sebebini bana dâ misiniz?. — Kendi cekinize düir bana $ef Tine süz verir misinizl. Neriman hanım ter dan: lay hay, dedi, söz balde beni dinleyi önce ben, bir Azeri falcifi / e buradan geçerken, ch'f'_,, beni sağırdı.. Eline bak p hayli kanuştuk. — Sizi tanımadı mı?- şri Yü - Hayır, u.ıxvı)m',.p yamazdı. xmımnı. n servetinin kaybolduğunu “ dtm. Dıuıık Şaşlı, fi ın' vetini kaytetmiş Mmüteessir değildi. Hıııı "ı“” «bu kaybettiğiniz serveti “fpdifi İi siniz!» dedim de, bünü, | »’1 müdafaa edemedi. 'W' bövle istedi> dodi. Bu M vi gında anlaşılmaz bir M 0 | hannelendi! Merakım s'l'd”" : racağım.. Lütfen bana ! mez misiniz?, ça ÖŞ — Size ne süretle vAfĞI ha bilirim? Bu işe ben Ğ9 dar &dj saşıyorum doğrusü. Tpevami Öâ