L ,ı' 3 w N K f : 4 â V Z vi A W -. ye Ça çi »e ÇAlmanlar ht SOn Tel öraFl ar Bir Amerikan zırhlısı dün denize indirildi y Paris 2 (Hususi) — Ni uvym'kun dirikliğine göre, 35 bin tonluk Masingtons zırhlısı denize İndi - tir. Geminin hususiyetle - n saklanması için birler alhınmıştır. Bu münasebetle âyandan Volf bir nutuk söylemiş ve <Vaşingtor» zırfilısının denize indirilmesinin Amerikan filoeunun yenileştiriknesinin ve daha ziyar | de kuvvetlendirilmesinin başlan - gıcı okluğlunu, Avrupa harbinden gıkması muhtemel her neticeye kare hazır bulunmak icabedece- fini anlatnıştır. Kale kahramanca müdafaaya devam ediyor Paris 2 (Radyo) — Kale müda- i kabrzamanca müdafaaya de - t ediyorlar. Düşman, her ne na nhırıa olnın bu %ın rle Ksker gozıle cepheler (1 inci sahifeden devam) | diye kadaz esir esir edilebilen | terterin miktarı 26,/000 içindedir. anlar birkaç fırkayı tamamen ha ettiklerinden de bahsediyor- " Şu halde Belçika Kralman hiç lenmiyen hiyanetile olan tehlikeli vaziyetin we gekilde elendirilmiş olduğunu, hulâ- n yukarıya naklettiğimiz ha-| Belçikalıların harp sini birden terketmelerile var| dikları korkunç fırsattan nasil| de edeceklerini şatafatlı cüm-. le âleme ilân etmiştiler. O za- vaziyetten müctefiklerin lmaları da imkân dahilinde müyordu. Haklı olarak her- başlamak üzere bulunan deh- li bir imha harbinin müttefik - te nekadar felâketli bir bilân- ile kapatılacağını düşünmeğe İmuştu. Aradan yirmi dört geçmeden mahvolacaklarına tmedilen fırkaların ölüm çem « | İ içinden birer birer geçerek ile geldiklerini anladık. Bugün Üçte ikisinin kurlarılması im - z zannedilen kuvvetlerin ya- ikdan fazlasının İngiltereye nak-| İmiş olduğunu öğreniyoruz. E—wk bir galibiyet kadar kay - Sili ve şerefli olan şimal harekâ- | n m')ııln-ııı çıkardığı hakikat - | sunlardı N Tolandada Afmen ördüla - | ' durduramıyan su ve bataklık | dajacsı, Dünkerk civarınra Al | İ zarhlı kollarımı — yerlerinde lilayacak kadar mücasir olmuş- Bu da guıım"ıd:s,l.ux or- Nun propagai lisan ya- n dayanılmaz sevleti azimle dafaa edilen manialar önünde | İç0a doldürülebilir. — Alman hava silâha, Dün » luhl.um gibi, tayyareler için İkulüde hedefler arzeden hare- Esnasında umulan neticelerin n daki temin edemermniştir. ün tebliğleri dahi, ric'ati hi eden deniz kuvvetlerine çlakiki muvaffakiyetler kaza - yiğna söylemiyor. Hava kuv- tarafından batırıldığı iddia küçük harp gemilerinin a- BUİŞÜ geçmiyor. Gnunla da, — müttefikler hava betlerinin kesif müdahâlele - karşı Alman — havacılığının "hiyeti temin etmekten çok kaldığını anlamış oluyoruz. hakikatler önümüzdeki kışı l geçiremiyecek bir Alı R '—nrkıırıc emarelerdir. Bu ha - Ölkenli yapmacık harekeder. sevinmiş gibi görüne görü- Muhteris dildadesine teşek - &. *F etli. h tanın rahatsızlığı, Davus - geçmiş gibiydi. Tera- hazırladığı sofrüya karşı- Oturan yaşlı Sultanla — genç Şizel kaptan birlikte yemek Ünek arasında konuşurlarken Müleessir bir tavırla an - V Si levazımat reki var ya.. | Evet., Ne oldu? Bize verilen benzini menet- | yerinde doğruldu; Benzin verilmesini Nasıl? sırası geldi. K aa beylik ambarları e bels görmiyen reis beye- Padisah kızı bir Sultana ve- | luluıg teneke benzine mâ- | ."ı.ım cezasını görecek.. 1, Sultanın bu bloflarına | asmayordu. Delikanlı yep- biz aksilikle karşılaştığını öğ- Yazan: Rahmi YAĞIZ Donanma Geliyor; Rıı"_ benazinin mıktırı motör ve olouıobıl ihtiyacından on misli fazla... geçirmek için akurane saldırışla- | rinı devam ettiriyor. Fakat her de- fasında mühim zayintla çekilmek | mecburiyetinde kalıyor. edilmi (1 inci sahifeden m) | maktadır. Fakat hiç birisi bitkin ve cesaretini kaybetmiş değildir. Üç Fransız fukası hiç zayiut ver memistir. Tahlivenin en tvüyük kısmı tamamlarımış gibhdir. Sim- | dı ge kalan dümdar kuvvet - | Vapurlara irkâbına devam edıııı ekledir. İneiliz kuvvetlerinin buşkuman-, danı Lort Gört da Londraya dön- enüş ve Eden tarafından karşılan taıstır. Doğruca Harbive nezare - tine gıden Lort Gört vazivet hak- kanda erkânıharbive-e izahat ver- eniştir. Kral, Lort Gort'a Bat nişa- ninin büyük salibini vernustir. Al-| unanlar, İngiliz donanmasının çid - etli ateşi vüzünden henüz Dün - ikerk'e girememişlerdir. Havas ajansı Priyo ordusundan bazı cüzütamların vaziyetlerinin gittikce müşkülleşmekte olduğunu| saklamamaktadır. Maamafih bu ondunun büyük cüzütamlı.rından bir kısrm Dünkerk'e — gelmiş ve Romaya RJIAe şimdi Almanya Uaz - En - Sedan cephesinde mü- | dafanda kalarak, bava ve deniz kuvvetlerile Büyük Britanyaya| taarruz edebilecek bir vaziyelle bulunüyor, Belcika ve şimali Fransarım de- miryolları ve kömür — madenleri Almanların eline geçmiştir. Şimal ve Manş limanlarına da yerlemmiş- lerdir. â » Simal denzinde Mi- opor'da mukavemete devam edi- yorlar. Almanlar, Dünkerkin ce- nubunda şiddetli taarruzda bu - lunuyorlar. Alman Başkumandanı, Dünkerk'in 4 saatten fazla daya- namıyacağı ve teslira olacağı ka- naatindedir. Diğer taraftan bir Alman tebliği, Lil civarında Almanların 26,000 | esir aldıkdarımı bildinmektedir. Almanlar harbin başlangıcı olan | 10 mayıstanberi yarım milyondan fazla insan kaybettiklerini itiraf etmektedirler. Dün Fransızların Abervil isti - kametinde yaptıkları tarruzda da mühim zaylat verdikleri anlaşıl - mıştır. Bugünlerde Som cephesin- de de mühim harekâta intizar e - dilmektedir. kikatler yüzündendir ki, Alman - lar ellerindeki bütün imkânlardan| iştifade ederek İtalyayı yardımcı | İ çağırıyorlar, No:120 renince birdenbire neş'esini kay - betimişti. Sultan devam etti: — Amma, simdilik sana yetecek kadar benzin var, Aşağıda, yalı - n büyük mahzeninde yetmiş te- meke benzin mevcut.. Sen onu kul- lanıncıya kadar ben yeniden mü- saade verilmesini temin ederim. Dayust bu sözlere ehemmiyet vermiyordu. Delikanlı, benzi, kesilmesinden değil, İşin meyda- na çıkmıs olmasından büyük bir endiseye kapılmıştı. Yasağın nasıl ve ııdıı ortaya atıldığını öğren - mek istedi, Sord! — Benzin verilmemesine dalir emir çıkarılmanın esbabı nedir?, — Bilmiyorum ki.. Bana Tera- nedilin anlatlığına göre bu kadar benzini çok görmüşler?.. — Riça ederim., Mesele nasıl ol- mus. lütfen onu anlatır mısınız? — Anlatayım.. Benzin müsaa - desi verildikten sonra bizim ağa her gün Ahırkapıdaki ambara gi- | derek 18 teneke alıyor, bunları ak- şam üzeri buraya, yalıya getiri vorda, Bundan bir halta evvel, bir. | sabah yine ambara gitmiş.. Benzin istemiş, Ambarda benzin kalma - Müdafilerin yiyecek mühim - aralları tayyarelerden atılan para- şütlerle temin olunmakadır. Dünkerk'te tahliye ibidi Alman tayyareleri dün Liyon şehri civarına bombalar atmış - lardır, bir çok kişi ölmüş ve yara - lanmıştır. Sent Etyen, Ruen, Tu- lon ve Marsikyada aların işaretleri verilmiştir. İsviçre milli müdafas nezareti - nın bir tebliğine güre, İsviçre tay- eri Jura rıntakası üzerinde ucam bir Alman tayyaresini düşür- müslerdir. Almanlar yalnız dünkü muha - rebelerde 56 tayyare kaybemiş - lerdir, İngilizler de 18 tayyareler- dum'n geri gelmediğini bildirmekte - Alman tayyareleri Fransada Ro- many şehrindeki Amerikan harb ölüleri mezarlığına üç bomba af - mışlardır. Amerikahlar, Fransa ta- rafından ebedi surette kendilerine verilmis olan bu mezarlığı kendi toprakları addettikleri için, me - zarlığa bomba atılması Amerikada büyük bir infial uyandırmıştır. Belçika kralı Leopokl Brüksel- deki l.ı:l en sıra).na dönmüş ve ince bir krala Tmerasimle Belçikadaki sefiri Ldant İle ataşemilierinin ne olduklarından hiç malümat yoks ur, Bunlar kralın teslim olduğu gün Dünkerk'e hareke etmişlerdi. Amerikan filosunun iş'arı ahire kadar Büyük Okyanusta, Honobu- lu'da kalması için emir verilmiş - ti ir. İSVİÇRE ÜZERİNDE ALMAN TAYYARELERİ Paris 2 (Hususi) — İsvicre ü- zerinde Alman tayyarelerinin w çuşları sıklaşmıştır. Dün de iki Al- man tayyaresi düşürülmüştür. İngiliz tayyareleri Roterdama yenden bombandıman etmişlerdir. Ostand, Zebruj ve diğer bazı şe- h.ixleı de bambardıman edilmiş- tir. Üc İngiliz tayyaresi Bekçika | üzerinde dokuz Alman tayyaresini dilşürmüştür. Dürikerk üzerinde hava muha- rebeleri şiddetle devam — ediyor. | Zenzin taşıyan üç Alman tayvaresi Fransız hatlarının geriside inme- Ze meobur edilmiş ve zaptolun - mouştur. Tabancayı çekince.. Gedikpaşada Psadın kahvesinde Yevfik ve Artin arasında kavga çıkmıştır. Tevfik tabancasını çe- kerek Arine ateş etmiş, çıkan kur- şun kahvede oturmakta olan Re - ceb adında birini yaralamıştır. dığı için telefonla levazımatı v - mumive ambar müdürü haber vermis, Merkezden bentin - göm- derilmesini stemiş. Levazımat reisi, çabucak biten benzinin sari mahallini araştırım- ca, her gün kendi emrile Ayşe Sul- tamısı ağasına 15 - 20 tenekç veril- Giğini öğrenmiş.. O gün de ağaya benzini vermişler. Akşam üstü Teranedil bana bir kâğıt getirdi. Levazım rcisi bunu bir yaverle ba- na göndermiş.. Kâğıtta şöyle ya- zılıydi: İsmeflü efendim hazretleri.. Bir müddettenberi başkuman- dan paşa hazretlerinin hususi mü- saadelerile ciheti askeriyeye ait mayi mahrukattan benzin ve ma- kine yağı verilmesine devam o - lunmakta iken, dün tarafımdan yapılan bir teftişte Ahırkapı am- barından namıâlinize yevmiye bir ilâ bir buçuk ton miktarında ben- zin alındığı anlaşıldı. Alınan benzinin ismetlü nımın motör ve etomobili ihtiya- gından 10 fazla olduğu, bina- enaleyh benzin alanların bu mü- saadevi sulistimal ederek kendi nam ve hesaplarına bunu sattık- ları neticesine varıldığından key- fiyeti, mütecasirlerin cozalandırıl- ması icin huzuru ismetanelerine arzederek badema günde yalmız iki teneke benzin itasına devam olu- nacağını bildirir, arı muhaleset eylerim efendim.. Sullan durdu. Davust rahat bir nefes aldı.. Ayşe Sultan delikanlı- vm vüzündeki değişik Mmanayı farketmiyerek söylendi: UDevamı var) , lt mesi gün BZ eee e miştir. Sovyetlerle Romanya arasında da bir ticaret nukavelesi yapılma- S1 için bugünlerde müzakerelere baslanacaktır. Bu maksatla bir Ru-, men ticaret heyeti Moskovaya gi- decektir. Her iki hükümet arasın- da da Sovyet - Yugoslav anlaşma- 'zer bir anlasına yapıla - | Yugoslavya ve..R! (Başmakalcden devara) ihtimali derpiş etmiş bulunarak a- lnan ihtiyati tedbirler de tedricon kalkına yoluna girer. Binaenaleyh, Romanyanın bu hususta Sovyet Rusyadan kat'i bir teminat alması le veo teminata güvenmesile bir kısım askerlerini terhis etmesi veya Sovyet - Rumen hududundan çekmesine ihtimal verilebilir. Yugoslavyanın bir kısım asker- lerini terhis etmesine gelince, Yu- goslavların bir Sovyet — istilâsına uğramaktan korkuları esasen ol mamak gerektir. Ayrıca Sovyet - lerle iktısadi münasebetlerini dü- zeltmeleri, siyasi vaziyetlerini tür dil ve tashibe götürebilmeleri de bu bususla kır I(ıde edeceği gil kı ettir, Yugoslavya ke Almanya ve İtalyadan gelebilir. Sovyetler Balkanlarda staükonun hozulmasına asla araftar bulun « madıklarını kat'iyetle ifade ettik- leri takdirde Almanların garpta meşgul bulundukları şu sıralurda Balkanlara inmeleri ve başlarına çok büyük bir gaile ç beklenemez. Evvelemirde Balkan- hılar asgari 5.000.008 süngüye hük- meden bir kuvvettirler. Saniyen Sovyet Rusyazın müdahalesi bahis mevzuudur. Bunun dışında da Al- manya Balkanlardan alış veriş et- mekte ve pek çok hayat maddesi- ni petrol de dahil olduğu halde bu bölgelerden temin eylemektedir. Bu üç vaziyet Almanyanın Bal - kanlara saldırmasına mânidir, İ- talyanın Yugoslavyaya saldırması ihtimaline gelince, Romanın ve Fa- şist hayat sahasının hedeflerinden birini de Dalmaçya ve Adriyatiğin İtalyanlaşmasının teşkil ettiği ma- lümdur. Fakat, bugün İtalya tek başıma Balkanlara karşı harb ya- pamaz, Onu, bu harpten meneden kuvvet de birinci plânda hbizrat ve binnefs Balkanlıların müdafaa kudreti, ikinci plânda da yine Sovyot müdahalesi ve bir kısım Balkan devletlerinin İngiliz ve Fransız garantisi altında bulunu - şudur: Eğer İtalya behemehal Av- rupa harbine karışacaksa garp | cephesinde ve şimali Afrikada ha- rekete geçecektir. Bu bakımdan Dalkanlarda şimdilik halde sükü- nun muhafazasında menfaati var- dır. Bu itibarla Yugoslavyaya cid- di teminat vermesi ve bu teminal üzerine de Yugoslavyanın bir kı- Ssım efradını terhis etmesi ihimali vardır. Hattâ bir Roma haberine göre Yugoslavyanın terhis yapma- Bugün JPEK'te 1 — Meşhar Polis Hafiyesi 2-SERSERİ Aşrnıca: FOKS Bugün saat L1 de 'Beyoğlu Sulh Birinci Hu- ikuk Hâkimliğinden: Hazinenin Beyoğlunda Pınııllı' Çeşme sokak eski 23 yeni 33 nu- ] marada Fendinant aleyhine açtığı davada müddelaleyhin ikametgâ- tunın meçbuliyetine mebni mah - kemece 15 gün müddetle ilânen tebligat icrasına karar verilmiş olduğundan 15 gün olan 17/6/940 tarthinde saat birde mahkemede bizzat veya bilvekâle — gelmeniz tebliğ makamına kalm olmak ü- zeve ilân olumur. 940/1392 GAZİNOCULARIN | nazarı dikkatine 4 Tâmba 940 modeli “Hornifon marka radyo maa anten 40 adet İ- negöl mamulâlı sandalya, masa ve) | anaza örtüleri birlikte ve yahur ayrı ayrı aatılacaktir. İstekliler her gün saat 7 den 14 e kadar Kumkapı Arapzade so- kak No. 28 e müracaat: Mustala CHARLİE CHAN MASUM KATİL Fiminde İtalya'nın harbe gir- | meselesi kadar harp harici ikalan Avrupa- nin bu bölgesinde de silâh seale- rinin işitilebileceğini, Balkan ve Tuna böl”elerinin en büyük sulh Karantisinin, Almanya, İtalya ve (Macaristan arasındaki menfaat bir- öi olduğunu söylemiştir. Havas ajansının bildirdiğine gö- re, Sövretler Macaristana, Alman tazyikine boyun eğmemek şartile Raranti venmek istemislerdir. Paristen bu sabah verilen baber| lerde Gafenko'nun Ankara sefir - Hiğine tayin edilece'i kuvvetli bir omanya'da terhis, sı İtalyada memnuniyetle karşı - lanımıştır. Bunun sebebi de açık ve aşikârdır. Çünkü, İtalya da geri- sinden vurulmaktan korkmaktadır. Garpta muharebeye — tutuştuğu takdirde kendisine karşı Yugos- lavyadan da bir cephe açılması ve Arnavutluktan sökülüp atılması ihtimali onu endişeye düşürebilir. Bu itibarla Yagoslavya ordusumun terbis edilmesi İtalyayı memnum eder. — Binaenaleyh, — Romadaki memnuniyetin mânasını anlamak güç değildi mak da yi- ne Roma için ayrı bir memnuniyet sebebidir. Ançak, Totaliterler için Avrupa harbi demokrasi rejimini ve İngiltere Fransa ile birlikte müstemleke — imparalorlulaarını yıkma harbi olduğunu ve bütün hizı ile birinci devresi garpta ve şimali Afrikada cereyan edeceği- ne göre harbi bu vaziyet içinde Balkanlardan uzak görmek müm- kündür. Ve yine ancak Totaliterle- rin Müttefikleri mağlüp etmeleri ve İngiliz - Fransız - Hollandı Belçika - Danimarka müsemleke- lerini taksim eylemeleri takdirin- dedir ki bu zafer sazhosluğu ara - sında Totaliterler Balkanlara ve | Sövyet Rasyaya tevcihi husumet | edebilirler ve harb Balkanlara, şarka da sirayet edebilir. Mütle- fiklerin yenilmesi, Totaliterlerin galip gelmesi de milyonda bir ihe timal olduğuna göre böyle bir ih- malin yeci yoktur. Daha ortada Almanyadan başka da döğüşen To- talier olmadığına göre o da ayrı bir bahistir. Yalmz, akıl, hesap, mantık, muhakeme dışında - bir çok şeyleri daima gözönünde bu- lundurmak mümkün olduğuna gö- re harbin ansızın garptan Balkan- lara dönmesi ihtimali de varid e- lunmak clbette ki birinci vazife ve birinci şartı teşkil etmekte bu- Tunmaktadır. ETEM İZZET BENİCE Son çıkan Plâğı l Benliği akism kaçaktan Su vefa bir çemi bidât COLUMBIA Pliklarında — arayınız. 2 büyük film birden KRAL Güler DÜNYA bavadisleri tenzilâtlı matine | 'Beyoğlu Birinci Sulh Hu- |kuk Hâkimliğinden : Eazinenin Beyoğtunda Hamal - bası 82 sayılı düğme fabrikası enüs- teciri Muhittin aleybine açtığı da- vada: ikametgâhir nın meçhuliyetine mebni mahke- mece on beş gün mürddetle i!ânen tobligat icrasına karar verilmiş ol- duğundan mühakeme günü olun 27/6/240 saat 9.30 da mahkemeye bizzat veya bilvekâle gelmeniz teb-| liğ makamına kaku olkmak üzere ilân olunur. — 940/1288 3—SON TELGRAF 2 HAZİRAN SON TELCRAF'in İarihi ifrikan ; 79 L İskender F. _sww' — Evet, bende Reşit Paşanın Hatıratı KEDONYA ATEŞLER İÇİNDE azaklar: 1 Cevdet Reşit YULARKIRAN, sizinle yakından tanışmak ve görüşmek isterdim — Efendimizi çoktanberi ziya- ret etmek ve uzun boylu görüş - mek isterdim. Fakat buna bir tür- lü vakit ve imkün bulamadım. Hakkımda size karşı çok fena ha- berler, aslı astarı olmuyan bir ta- kım şeyler söylediklerinden emi- nim, Eğer benimle birkaç kere gö- rüşürseniz, benlm hemcinsim için fena yaradılışta bir adam olmadı- ğuma çabuk kanaat getireceksiniz! dedi. Beşit Paşa, daskal Naşanın ke - nuşıma tarzından ve sesinin ahen- ginden, hattâ çok ileri varan te « varzı ve inhinasından çok hoşlan- mıştı. Kolağası Cemal Beyin onun bakkında <münevver eşkiya.> sözü çok yerinde sö: Reşit Paşa, bu kurnaz ve hilekâr papasa: — Evet, dedi, ben de sizinle ya- kından görüşmek ve tanışmak is- terdim. İki mühim müessesede vazifeniz var; Kilise vâzzm, ve mekiep hocası. Bunlardan başka umuru hayriye ile de geniş mik - yasta uğraşıyorsunuz. zaanede » rim. Rum cemaati, sizin mevcu - diyetinizden pek memnun ve müt- | tehir görünüyor. Fakat, kulağıma öyle geliyor ki, arasıra hükümet işlerine müdahale etmekten zevk duyüyormuşsunuz' Daskel Naşa birdenbire şaşaladı: | — Estağfirullah efendimiz. Ben | bir Allah adamıyım, Kulların işi- me esasen karışmam.. Hükümetin en sadık bir bendesiyim. Size ha- ber verenler kulunuzu sevmiyen- Yer, çekemiyenlerdir. Onlara yüz vermeseniz, bir daha efendimizi rahatsız etmek cesaretini göstere- mezler, Rcııl Paşa, çeteler hakkında da daskaldan malümat almak istedi: — Konsoloshanenin Rum çetele- di ği söyleniyor. Bu — Bühtandır.. ifradır, derim. Zira kansoloshaneler <siyaseti âli- ye> İle maşgul olurlar, Böyle eşkiya işlerile meşgul olmağa hem vakitleri, hem de vaziyetleri mü- sait olmasa gerek. — Müsyö (Male) nin bir erkâm- zabili olduğunu söylüyorlar. — BSöyliyebilirler. (Male) bir şefkatli hastabakıcıdan başka bir şey değildir. Makedonyadaki Ta- kirlere ve dul kadınlara yardıma gelmiştir. Görüyorsunuz ki, Rum- ların çok düşmamı vardır. Herkes bizimle uğraşıyor.. Herkes — bizi hükümete çekiştiriyor. Resit Paşa ne sorduysa, Naşa inkâr etti ve suroti haktan gö- rünerek kendisini, dalma dünya işlerinden uzak yaşıyan bir Allah | adamı gibi saf ve güs - termeğe calıştı. Maamafih Reşit Paşa bu konuş- | mada çok kurnazca hareket et - miş, bükümetin herseyi bildiğini bu şeytfan ve dessas keşişe anlat- muştı, Daskalın ağzından bir lâf alma- Ba muyaflak olamıyan Reşit Paşa Naşa ile fazla konuşmıya İlüzum M Naşa, Paşanın evinden Mhno'i.dıım—f-Nb- ganın poşine - kendisine sezdir - Hadek 7 börbivü memsat Kayaşlar tu, Naşa çok tehlikeli bir adamdı. onun kimlerle konuştu- Bugüı MAHKÜM Mevsimin cu güzel iki yeni filmi — birden LÂLE Sinemasında 1— SİNEMANIN EN ÇOK SE VİLEN YILDIZLARI CLARK GABLE ve MARİON DAVİES'in HABİL ve KABİL Framuca Seneninin en fazla beğenilen şabeseri 2 — Şimdiye kadar görülen jurnalların en fevkalâdesi PARAMUNT JURNAL Bugün saat 11 de Ünzilütlı matine | umu, nerelere girip eılmlııı öğ- renmek, ana göre tedbirler mecburiyetinde idi. * Bulgar çeteleri birbi- rine girdiler Her çoto, Makedonyayı kendine maletmek istiyor, bu yüzden bilk hassa iki Bulgar komilası arasın- da başlıyan münaferetler, müse- demelere müncer oluyordu. Virbovistlerin — reisleri — olan (Sarafof) ve (Garuanof) ile Sanb ralistlerin reisleri (Sandanski) ve (Paniçe) arasındaki gerginlikler son haddini bulmuştu. Bu arada Rum çetcelerinin: «3la- kedonyayı Yunanistana ilhak ede- ceğiz'» diye bağırışmaları, Bulgat çetecilerini büsbütün kudurt « mustu. Virhovistlerin reisi (Sarafoi) vok sert ve asabi bir adamdı. <se- reze baskınlar yapalım!» diyerek, son günlerde halkı isyana o tah- rik etmişti. Beceket versin ki, Sandı rulistlerin reisi olan (Sandanski) ona güz açtırmak istemiyordu. Sandanski, Sarafola bir güm göyle bir haber göndermişti: (Ve- sika - S. 56). «Hükümeti tehditten ne çıkarf? | Halkı tazyikten ne kazanacaksın? Kendine ve küvyetine güveniyor- san karşıma cek. İstediğin yerde çetenle düğüsmeğe hazırım. — Ve cevap bekliyorum..» Sandanski Sarefof, Sandanskiye cevap vere müyordu. Bu sırada koluğası Niy sal Bey birkuç urkadaşile dağa çık - mış, Selâaikten birçok zabitler bir denbire İstanbula davet edilmiş- lerdi. | Üsküpte bulunan birinci ferik | Osman Pasa da Padisah tarafın- dan İştaubula çağırılmıştı. Üçün- cü ordu kumaodanlığına — Müyir İbrahim Paşa tayin edilmişti. Rumelide dağa çıkan Türk va- bitleri, Rum ve Bulgar çetelerine sükünet ve itidal tavsiye ediyor- lardı. Makedonya çetecileri bir- denbire şaşırmışlardı. Yürklere ve oluyordu? İçin için tutuşan bu hürriyet aş- kı da birdenbire nereden çıkmıştı? İşte Manastırdan bir haber.... Sokaklarda şöyle bir yafta ya- paştırılmiş: «Ya hürriyet, ya ölümt> iyorlardı. Ceteler birdenbire faaliyetlerini durdurmuşlardı. Çete reisleri, â- deta birbirlerile muvakkat — bir mütareke imzalamış gibi susuyor- İşte, nihayet (hürriyet) in ilâ- nile meydana çıkan bu siyasi kay- naşmanın İç yüzünü, yarın yine bu sütunlarda devam edeceğiniz Reşit Paşanın hatıralarından &ö- Teneceğiz. YARIN HÜRRİYET NASIL İLAN EDİLDİT ABDÜLHAMİT Nasıl Devrildi ? BİR SAZ HEYETİ HER AKŞAM Tepebaşı Belediye Bahçesinde %SAFEVEŞ»— Tayanlar ile birlikte kaymstli san'atkârlardan Ayrıca; Zengim Hı balet ve varyete numaraları. 18 EIŞİLİK BÜYÜK