«BEYAZITTA Ki SA BİR GAZİNO ğ Belediyemiz bir şehir gerimesu da Beyazıtta yaplıracak. İyi, gü- İ zek sanma, het 'akalnde yapır isn şletilmeğe açılmadı ki... Hal- | buki, me kadar çok ihtiyaç var. Önümüz yaz, Sıcak gümlere çıkan İnsatlar, acıklık, ferahlit yer arır yor, Taksim gazimosunum günel | taraflarından bazi de önü açık ve yenâ gezinanin ö- , Yana yine cekdisi gibi Tepebafı yo- |-ADLİYE BİNASI İ.LÂZIM AMMA. le gilmeğe başladılar, diye yaz- mıiştim, Bu, doğnu idi. Çünkü, ba tarikle seyahati, bizzat kendim yapmıştım. Fakat bir hatta sür- medi, Tekmnar yol değişti. Yolun yine ineden değişliğin, bir yolcu, göçen gün bir OludüÜS bi detçisine sondu. Büleiçi şu cevabı verdi: Bayım, sandaler havasile g- düyoruz. Ne tacaftan evemse o ! Tala.. d Geçenlerde toplanan baro içti - menda, bir avukat, eliliye sarayı ihtiyacından bahsederken: — Buzünkü pöstane binası, faz- la kalabalıkta ııl.hnıvor bir teh- kike olabilir, bu bünanın taham - anülü, hacmi istözbisi, bu kalaba- lığı çekmez. demiş. Fikir olarak doğmu... Fakat, sa- | yan svukalan, İstanlarlda haami istisbi haddi araması garüp geli - O vakit, pazar günleni, Kadıköy vapurlarım, her akşam tramvay - ları kış günleri sinemaları latil et- | mek lâzam.. İSTA NBULUN İslaribul, mev'i şahsına münna- sır bir şehindir, vesselâm.. Buru- da gördüklerinizi dünyanın hiç- bir başka şehrimde göremezsiniz. İstanbu'an havesınıda, suyunda, ta- şında, toprağında, binasında, tram- vayında, Vapurunda, otobüsünde, A#rsanlarında, hulüsa herşeyünde, Htndisine mahıus bir orijinalile vandır. Biz, İstanfbulu, acalp, garağp bir düyar olarak veklâm etsek. dünya- man seyârcisi temşaya gelir, bir hayli varidat temin edeniz. 5 Eroin ve afyon B ibtilâsı Son M saat içinde şehrimizde mütcaddit uyuşturucu madde sa- ftıcısı ve müptlelâsı yakalanmıştır: Cevst adında birisi Beyoğlunda şüphe üzerine çevrilip cepleri a- ranmış, bir miktar eroin bulun - muslur. Cevat, eroini, sabıkalı sa- tacılardan Fakir Salihten aldığını söylemiş, Salih de yakalanarak tah- kikata başlanmıştır. Sabıkalı esrarkeşlerden İbrahim oğlu arabacı Recep Tahtakalede yakalanarak üzeri aranmış, bir mik ' tar esrar bulunmuş, adliyeye veril-| mistir. 7 Riza ve İzzet isminde iki şoför de ellerindeki afyonları Tepeba- şında yere atarlarken yakalan - nuşlardır. Sabıkalı gece hırsızla - rından Mustafanın da üzerinde bir miktar eroin bulunmuştur. AHMET RAUF Kararları veri- len davalar Unkapanında yağcı Artinin al- dağı 1000 teneke yağı mağazasına taşınırken, sabıkalılardan Sait oğ- Satış kıyafeti lışanlar iş zamanında ayrı elbise giyecekler Bakikal, şekerci, pastacı, lokan> ka, mahalehici, Direhane, kasap, balıkçı, Sarzevatçı, fırmcs, helvacı, çiğerci, yağcı, zahireci dökkânlar Tei emsali gıda maddeleri sadı- latı wkmâ? müreseselerde ve bun- Yende çalışan tekmil çırak ve iş- çilerle tezgühtarların sokak kıyar fetile iş gönmemelkri — için yeck zabatal belediye tşlimetnemesine bir madde konulmuştur. Dün gehir meclisindz kabul - Gunan 127 nunrarah bü madda mur etbineş bu kabâl işçiler kir götür- amiyocük — açık renkte iş sei giyec. klesdir. ve hur dükkân- da işederin soyunup giyincile - cekleri bir ver veva dlhp mee - buzem bulunacaklır. Soakak etbi - selri; satrlan maddelere katiy - bu yiyecekkmedin uzak bir yerde bulunacaklır. Diğer taraftan seyyar esnaf ile ga maddelarinden baska caya sattan dükkânlarda çalışanlar için de &y ayşı kıyafesar Yesbi olur nacak'tır. İKÜÇÜKHABERLERİ *& Londraya gidecak olan gaze- teciler heyetine İstanbul meb'usu General Refetle Canakkale meb - usu Ziya Gevtber Etilinim de Htih hakı kararkaştırılmuştır. e Goçen ay içinde beiediyenin piyasadam aklığı urmhtelif gıda maddeleri vümunelerinden $ M ü basuk ve öslihate muzar çılamışlır, * Yeni temsane için tetkikler yapan heyet Tuzla, Paşgbahçe ve Halici gezmüştir. Terkanenin kat'i yeri henüz bedli değğildir. * Ticaret odasında, lokanla, ga- zino ve sdir eğlence yerleninin ye- gz Cat tanifelerini esaslı bir şekil- de kanzim etmek üzere belediye iktisst müdürünün öştirakile bir kmüisyon kurulmuşlur, *& Sehrimâzin bür günlük et sar- fiyatı 43 bin kilv olduğundan ve bür günde bu kadar balık tutula - miyocağı anlaşıkdığandan hallada bir gün yalnız balık yenilerek ebalık günü, yapılması hakkırklaki tasavvurdan vazgoçilmiştir. * Kız mektepleri arasında üç haftodır yapılan atletizm müsa - bakaları dün bitmiştür. Atışta kız ha Kasım bir teneke yağı alıp kaç- | mağa başlamış, hamal ve arabacı- | lar arkasından komsalar, Balıkpa- zarında birez yaklaştıklarını gö- rünce Kasım son bir gayretle ko- şup Balıkbanenin arkasına gel - miş, orada yağ tenekesini atmış ve | bir kayığın altına saklanmış, fa - kat burada yakalanmıştır. Kasım dün Sultanahmet birinci sulh ceza | mahkemesinde muhakemesi ya - Pıldıktan sonra üç ay on beş güm | hapse mahküm edilmiştir. Suat vapuru sahibi Nazım kap- | tan Sümerbanka ait taşıyacağı bir yük için fazla para istediğinden | milli koruuma kanunu ahkâmına göre dün asliye 6 ıncı ceza mah- kemesinde 50 l.lrıh:ı.rınşııuuııı mahküm edilmiş, t teşeb- büs balinde kaldığından bu ceza muallim mektebi birtnci, İstarıbul kız Esesi ikinci, Kandi'li kız lisesi ücüncülüsü kazanmışlardır. Kosuda da ik:z muzdlim birinci, Erenköy kaz lisesi ikinci, Çamlıca kız düsesi üçüncü gelmişlerdir. 4 Surltanshmet ve Beyazıt mety-i danlarının esfalt veyahut Moza- yaklı paskıe ile döşenmdlerini tes- bir timek üzen: yarın Velinin re- isliğinde bör kamisyon toplana - cakkır. Kamaram nnn araranaeamemce 25 liraya indirilmiştir. Saliye isminde 15 yaşında bir kızı tatlı dillerle kandırıp Nişsı taşında Şefika ve Ayşe ismindı kadının evine götürerek biki zale eden Mehmet Kaçar isminde | biri dün ağıreezada 5 yıl ağır hapse mahküm edilmiştir. lerin yapıldığı, devo olamduğu yer-| yen bemas elmiyecek, dolaplar da | Tefliş . defteri Tekmil dükkânlarda ça-':Her mağaza ve dükkân-! da belediyeden lasdlk»l bir teftiş defteri bulun- ması kararlaştırıldı Bokdiye reishiği tazafından ve- gilen bir katar mucibince badema #er düxzkünde bir teftiş deft ri bu tunacaklır. P Belediye memurları ve belediye| dnüfettisleri dükkânları tefliş H- tikleri vekit; orada satılan mad - dilerin bozuk olup — ollmadığını, terife barici mal satıhp sırıhıb dağını, yeni zabhıtai belediye lalir amatramr'tsindla mühteki madde - birtne aykkırı hareket edilip edi- mıdiğini tesbit edecekler ve gör- adükleri voksanları buraya yada - caklardır. Tiliş neticesinde ceza verilirm cezaran nüçin verikliği ve kaç lira| akduğu 'da yazılıp #mcalanacaklır. Bu imzalama işi yapılarken; düdk- kkün sahibi de, Kkura varsa yanına) yazıcaktır. Bu defterler satın alır dığı vakit muhakkak beldiyeye | tesdik ollürilecek ve ondan sonra #tefiş delkeri» alarak kularıla - bülediktir. —— —— Muallimlerin devamları| ve mazeretleri Muallümlerin mazerstkri doka- yesile vacili Hnine gümedikleri ze- BĞ idarelerine gönder- dükleri tevkenllende ekseriya ma- zrol sehiplerini — zika tmedikleri Ö üştür. Masrif Veklilati dün maarif mü- | düriliğüne göndendeği bir emürle badkıma iki gün, hastadıktan gayzi| bür u bDEepli meklbe gekmiyen mu: İ eğimkrin mezeretlerini kabul - | div tümemek husutumda müktep İimüdünlerinin debest bırakıldık - | darını bikdiemiştir. D Sülktep müdünleri iki günlük mazereti kabul edirlerse; bu e - | mirle verirn sağiiyet mucibinec, | izeyfiyeiti maawrif idaresine bildir- aniyec.klerdür. Hcıkeııı merakı Herkes, bugünün ca taze harp cep- hesi olan Norveçlen, sarih, tafsi- Tâtlı haber M sabarsızlan- dırıyer. Radyoları, Avrupa gazste mubapirlerinin telgraf ni buralamız, doğru havadis ver - mesi ile tanınmış bazı ajanslar bi le, cuk defa garabete düşliyorlar. Bugün alınan bir haber, yanu a Sılsız veya aksi çıkabiliyor. En çok şikâyet edilen bir nokta da, harp vaziyetini takip edebil - mek için, lâzım olan en iptidai gartların, mütekabil kuvvetlerin haroket istikamet ve şiddetlerinin dahi lâyıkile bilinemeyişidir. Ma- Tüm olan, elimizde tek vasıta, Nor- veç haritasıdır. Bazı gün, dakika- larca, bu harita Üzerine eğilmiş düşünüyoruz. Bu darncık urazi parçası üzerinde, şu anda, kimbi- lir, hangi vadilerde, hangi karlı maktadır?. Bu sualimizin, bizi mut- lak şekilde tatmin edecek cevabı- ni adığımız raktayız.. içindir ki, me- nevi tecessüs ve şüp- - nahtarı - filosoflara göre - yüphe- dir. Fakat, ne yapalım ki, bütün dikkat hassamızı, bu eğri büğrü sahilli şimal memleketi haritası üzerinde topladığımız halde, tam sarih bilgiye kavuşamıyoruz. Size, şimdilik, tam hakikat olan kaymetleri sıralıyayım: Muharebeler el'an Norveçte de- yam etmektedir. En yeni ve son cepbe burası, Şu veya bu mubare- be nasıl bir netice verir, bilmi - yorum. Fakat, harbi müttefikler kazanacaktır. RESAT FEYZİ searArmemeeeAeRAarARAAAAmA Yabancı diller mekte- binde imtihanlar Üniversile edebiyat faküği sine bağlı olan eyabancı diller mek - tebi> nde dersler bu ayın 13 ünde kesilecektir, İmtiühana da ayın 16 wözi Anıtdhan'ar yap.lacak, bunda (Ş bırakın Herşeyi m—ı-ıı.nmıı.l hassa pazar günleri — vapurların çek kelabalık olduğundan bahset- kazanamıyanlar sifahi imtihan - ilara ginemiyockiirdir, eğaber e Küçükmustafapaşa'da pazar kurulacak / Şebmimizdki pazar yerle ni faltmak xçin çalışan belediyi, ,v 4 ialiği; Küçükmuatafapaşadaki por | şembe pezacını yenu-n ihya & - moği kararlaştırmıştır. Hür perşembe günü burada büyük miştik. Meselâ, bu son pazar, Ka- | bir vazar kurulocaklır. dıköy ve Haydarpaşadan aksam | üzeri köprüye hareket eden vapur- lara biumek, yer bulup oturmak I bir mesele idi. Hele, içinde bulanduğumuz bir wapur - saat 645 de Kadıköyde kalklı - o kadar kalabalıktı ki, 3- caba, hacmi istiabinin ge mana ifade etliğini kendi kendimize sor- | duk. Halkın rahatsız olmasını, a- yakta kalmasını, iskelelerde itiş- me; | az; fakat, acaba, bu halin fenni mahzuru yek mudur?. BÜRHAN CEVAT uıo.mn.c.uuoıım.- yetinde bu suretle tevikif etmiş - derdi. * Kalamış'ta heyecanlı bir gece.. . Celâl o geva İstambuldan dön - meyince, Samih'in merak ve em- ıiıı-ıı'h. Acaba başına bir telâket mi gekdi? Diye socdu. Saat ona kadar yemek masasım da beklemişlerdi. Bekçi Zeynel, tabancası belinde bahçede dolaşıyondu. Selma: — Bu gece variyetimiz çok teh- Hkelidir. düyordu, keşke gündür den Adaya ve vıı%u:lhırh—n ye Te “tsredik. ğ Sorrrih de bu fikirde idi, fakat bir koro Celâli İstarıbula göndermişti. | Polisin malümatı olmadan — bir yere gitmeyd münasip gönmüyor | bakliyocek — Evet. Belki gece yarısı pos- tadüle gelir. Masmafih biz yemek yöüyelim. Yazan ; İskender F. SERTELLİJ 'BAR ÇİÇEKLERİ | çığan bu koca namzedini de kayı | ; Nol46 İştahsız yemek yiyorlardı. Sebahat Harıman da merakıi ar- tıyor; — Kirk yılda bir kere karşıma Dwımylenıyuüıısarııı.nd, sine itimadı olan bir adam tavrile karısını ve kız kardeşimi teseili d:tık lenak etmeyin, döyondu, Ce- lll mı becerikfi bir ıdım'h' Şi diye kadar ne fırtınalara göğüs germis. ne müthiş uçurumlara düş- mek üzere iken kolayca kurtul « manın yolunu bulmuştur. Selmna - saatler geçtökçe - sabur sızlanıvordu. : — Ya'bu gece gelmezse?. Semih sükünetle cevap verimor: — Mutlaka gelecek, döyondu, gel-! memesi kabil değil Böyle bir h- | timal düşünmek bile istemem. — Farsımuhal olarsik gelmiye - ı:t olursa, nereden arıyacağız o- _Gehıvec*olım bize ber- halde bir yenden telefonla malfi- mat verir. Bu kadar düsüncesiz değildiir o, Semih, bir hücuma maruz kale- cakmaş #ibi, dzimüa tetik duruyor- | dü. Elini cebündeli rövelverden a- | yatnzyordu. Köşleün alt kapılarr | ma iyice kapatımışlarda Üst katta- ki sofada otunuyorlarda. Pancor - lar kavalıydı Semih bütün odala- rın elektelkçlerilni açmıştı. Her o- | danın pancorundan bahçeye e'ek- trik aiyası sızıyordu. Köşkün her katında, her odasında imsan vare mıiş gibi RÖÜNÜYONAU. Semih o gün htiyaten Kıziltop- rak nolis karskolunu da mektup hâdisesinden — haberdar Köskün önünden sak sık polis dev- Tüyeleri geçiyondu. Bir aralık bahçede bir çatırtı oldu. Selma; — Haydatlar a:liyw galiba?! Diyerek yeninden fırladı. Senah, snLhnın penceresinden: Zeynel y seslendi. Arnavut bekçi gür ve kılın sesile cevap verdi: — Ne var beyim? —0 çatırtı nedir? Arkadaki çandaktan bir tahta parçası düştü de onu kırdım, at- tam bir kenara, — Pekâlâ!, Haydi dolaş baka - ham. Biz de uyumuyoruz. — Si tahatmıza bakın, beyimi Ben, evvel Allah, bir orduya karşı kovşrım. — Uykumuz gelmedi daha lı- karıdbil oymuyoruz. Zeymel merakla sordu: — Celâl Beyden bir hâber yok mu?. — Hayır, Dizde ant merak edi- yoruz. Herhaide gece yarısı postar sile gelir se7uyorum. İnşahlah gelkr de hayırlı bir höber setirir. Semih, ön bahceye bukan pen- | cereden başmı uzatmış, Arnavut | Zeyael e kamuşuyordu. | Bu sırada arka bahçede kame - Tivedı | re düştü. ve çatırtılar urtta l Kadınlar korktular: — Haydutlar geliyor, Semâhi Bey! | — Semih arkâ tarada koştu ve bek. | cve: İ — Çıtırtı devam ediyor, elektrik * ! fenecini yak bukalım, Zeynel! Diye bağındı. Çıtırtı bündenbire rdu. Zeyneli: — Kameriyernin üstünde belki bir kedi dolaşıyordur, dedi, bura- da kedilerin koçuşmaları çoktur, Semih şüpheye düşmüştü. Üst kattaki arka teraçaya, odanın pen- ceresinden şöyle bir göz attı. Ka- ranlıkla taraçaya sinmilş giti, dur ran iki uzun gölge gördü. Ve yavasca yan pencereden balh- çeye seslendi: — Zevnel, tarar-da iki insan | hei dolaşıyor. Çabuk, taraçaya Kadınlar bu sözleri duyunca tit resmede başladılar. Selma tabancasını çekti: kaçınmağa, va- gektiler, Haydut- 'ar, der - ıkm 1 pek feci v fil avlanacaklardan değilim. Hiç olmazsa bir tanesinin başın: yı,,. ceğim. 3Sabahat Hanşın yavaşca sordu: — Roövelver isulanmsamı iyi bi Tir we? | —. (Devamı var) İ Yo kakışmayı bir tarafa bırnkı- | Biz tahla pançası daha ye- | ——— Hünkâr iskelesinde istimlâk Bykozda Hünkâr iskeksindeki Dbazı yerlerin menafii — u mamına istimlâk olunma daştırılmıştır. Bu verlere kıvıır: çin #ekti oludan komlu. yön ce dün ada v mu - b .nlq— inlihap olunmuştur. |— | | | İktısadiyat ile siyasel beraber vürüyor. Avrupanın şimslinde ye- , ni bir harp sahnesi açılmış iken Almanyanın diğer bilaraf kom - şularından nasıl istilade ettiği ye- | niden mevzuu ilmakta — ve bunu gösleren rakamlar neşre - dilmektedir. Yugoslavyanın Almanyaya o - | Yan ihracatının kıymeti 935 de 751 milyon dinar tutmuş, ondan sonra arttıkca artarak nihayet 939 da 1 milyar 765 milyona çıkmıştır. Buna mukabil Almanyadan Yu - | goslavyaya gönderilen eşyanın kıymeti 335-de 598 milyon dinar iken 939 da 2 milyar 268 milyon dinar tutmuştur. İşte bundan da anlaşılıyor ki Almanya - Yugoslavya ticari ve iktısadj münasebetler pek ehem- mivetli bir hal almaştır. Buna mu- | kabil Yugoslavyanın meselâ Fran- | sa ile olan alışverişi şüyledir: 939 da Vugoslavyadan Fransaya Üelan ihracatın kıymeti 140 milyon | dinardan ibaret kalmıştır. Fransa- mın geçen sene Yugoslavyaya yol- Tadığı malın kıymeti de ancak 97 milyon dinardan İleri geçememiş- tir. Geçen sene — İngilterenin de Yuroslavyaya — yolladığı eşyanın kıymeti 242 milyon, Yugoslavya- ,dan İngiltereye olan ihracatın kıy- meli de 366 milyon dinarda kal- muştar. ııı zakamlar az manalı sayılmı- | Erbabının yürüttüğü muka- | yeseler vardır. Yugoslavyanın Ak * yamaçlarda, nasıl muharebeler ol- | sında başlanılacaktır. Bvvelâ tah-i Jet l Avrupa Harbinin Yeni Meseleleri l Almanyanın komşularından istifadesi Esnaf ve işçiler Gıda maddeleri satılan yerler için şehir meclisi iyeni hükümler tesbit etti Yeni zabitai bekdiye takimed, - nimesinin #ticaret ve Ban'aş yer- leride buralarda calasanm esnaf ve işcilere mühbellik olanı hüküm - #ar> £ dün şehir mecksinde müzar keve ve kabul olunmuştur. Bu yeni maddelerden bazılarını lıhüe 124 — M lerin ve çalışanldarın üsti Um kullanıları âlet ve vasıtakarın da- üma temiz buklandurulması ntx - buridir. Mudde 125 — Gıda müddeleri - vön satıldığı, yepıkdığı, depo odil- diği yörlerdeki çırak ve müstai- adedin> göre her 10 ve 1 10 dan az şalıs için bir Tüvebo ve her 20 kişi için de sıhhi şartfare uygua bir halâ bulunması mec - buridir. Gece va gündüz. işlenen yerimde çalışanlar 10 kişiden da- baa az dahi olsalar muhakkak bir Pabdesihane bulunacaktır. olunce yerlerde hiç bir kimse yar | p ll caktır. — Çürümüş, değayyür — eümiş gıda maddeleci sranlar Mmna cezalandırılacak- tar. —»— Üniversiteye yeni doçentler alınıyor Yeniden Ünüversite tıp fakül - tesine on hukurk fakültesine bas, iklsst ve rdobiyat fakültelerine de üçer doçent alınacaktır. Bu doç atllkler için açılan ya- bancı dili.c gmtihanında kazanan- hnn tampilikteri Maarif Vekâ - k olummuştur. Nam- entlik imtihanları da e yapıkıcaktır. üi Satie davası bitti Salye binasının yolsuz satış mür hekimesine dün devam okummuş - op tar Eyveli Denizbank suki umum! B. Yusuf Ziya Öniş bir bur| | Çük ezaç sünen kuvvetli bir mü- dafaa ili bU davanını iç yüzünü deşrik Hlmeş, — müteakıben diğer anasnu. da müddisalarımı yap- maşlardır. Refi Celâl Bayar da en son Ölkmak söz alıp: | e— Hiçbir &lil ve emare yok- | iken boşuna buraya kadar şeli - | ZXĞL xzin bugün! söldün. Aleyhimde söylenen söz- her siyaba hayaz #ibi birbirinden mülenakıslır. Eğer bunlar delil ve Kimaryı ise bün bunlarla masram mevkiinde kalmaklar iftihar du- yarı Netiede muhakeme kazar âçin 5 hazlran saat 16 ya talik olun - damiştir. TI ananya ile olan iktısadi ve ticari münasebelleri şu son beş senedi Beri bilhassa daha artmış bulunu- yör, Sonra geçen sene Yugüslüve yadan Almanyaya yollanan hubu- balın miktarı 200 bin tondan aşağı olmamıştır. 200 binden ziyade hayvan yollanınışlır. Bu rakamları ;&ı ııivıll: .ı:yııık da kabilı epyeni olarak neşredilen istatis- tiklere bekarak diğer teforrüata | girmek de mümkün. Fakat vazi - yeti anlatmak için şunu söylemek | kâfi: Esasen bir xiraat memleketi | olan Yugoslavyanın mahsulâtının Çoğu, ormanlardan kesilen muh- telif kerestenin (939 da 1 —l.l.yıı 196 İlı ton) kısmı azamı Alman- istihsalâtı vardır ki bunun da çoğunu Al - manya çekmiştir. Almanyanın Tuna ve Balkan memleketlerile olan Alış verişini göstermek itibarile yürütülmüş, yeni mesredilen mukayese ve nis- bete göre vaziyet güzününe geli- yor: Almanya Macaristanın umum ihracatından © 52, Romanyanın- kiden 9, 49, “Bulgaristanınkiden 96 65, Yugaslavyanan umum ih - rı:nlıulnı a 96 32 miktarını al- maktad, llıındııı sonra nüne geliri lecek diğer bir keyfiyet vardır ki | © da müttefikler tarafının - bunu | mazarı dikkate ularsk Avrupanın | şerki memleketlerile olam | alışvorişlerini arttırmalarıdır. — | AI-İMSUNHMİ ve Polonyayı da ün mes'uliyetini ÇEl ge lonyalılara ve demdl p lere yüklemek istediği Bi yeyi veçin istilâsı mes'uli! 1“",4 demokrat devletlerle 5 veçlilere tahmil tadır. Ellerinde bes letin kanını taşıyan kümetinin bu gülün kimse kıymet ve eht? ları vereceği yı ıı:ı çah n çıkan -neılcelen a if Alnlıın propagandı naclığıdır. Esasen Almâan Haridili, Ivrdıphıı:;:.":h Ç mıyacağı düşüni xnı. sözlerine, ......ıv' ylülde yi | hıııı Marruz. otmelerik başladığını nyııınn““ harbin, garanti ali a Polonyaya, W yapılan taarruzla miyen yoktur. gü Gözümüzün önünde den ıım'ı:ln bu derlerin sözleri he siriz. Bununla beniropun bcyınl“'ı'. kuduk. Bu sözlerin dan ibaret olduğuna Ü Ribbentrop, demol Finlandiyaya — yal ç İskandinavyayı dıklarını bildiriyor, TÜ çaf mültefik devletler b dı. Müttefik devi ya )::İ.ım lc:: çok söylemi: kat'alarının llıılll'-ı navya devletlerinil, vaplarını beklediği rilmiştir. Fakat ler, bitarafların h kâr olduklarından deviştlerinin vi ıkça Finlandiyo dermek ..mnıud““ dinavya devletleri, şandıktan — sonra yardımın ııçııdll '“ caklarını bildirince, Tğir, B mekten vazgeçi ; dür ki, demokrat d İçlilt, #mdan İskandinavYA ya — yardım W bahix mevzuu 4 a, bunu babaft “yarfi | dnskrat devliiş misti ve di hareketini bekliyofd ytf | devletlerin - böyle Pİf İyediy bulunmiyacakları manya herhalde P tatbik etmeğe karaf ı’ islilâ projesinin n€ hazırlandığı "":,'.v' e Ribbentropun de! re atfetmek istediği B ga€ katte Alman ıııııf"l' tir. Hayır; Çel Polonyanın .vullll" g Norvecin uıııııı"ı“:',, dan doğruya Alı ı'_,'ıı / ları üzerine Yü 4 p yet tevcih e Tince; bu zavallı f suçcu, Alman lerine itimat 'etmek V rolunmuştur. — Son vezifsi Kadoş vepunü mehumun cenâ cilerle birçak Ğ MWM