14 Nisan 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

14 Nisan 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hayat bir [ Yazan: REŞAT FEYZİ ] Süha Necip şöyle anlattı: Talie inanırım, hayatta her #eyi tali idare eder. Bazıları, buna şans, kader, kısmet, tesadüf derler. Sözdetlerimiz tesadüfe bağlıdır, ıztıraplarımız tesadüfün çocuğu dur. Servet'miz, ikbalimiz, düş - künlüğümüz, aşkımız, nefretimiz, kinimiz, düşmanlığım.z, sevgimiz tesadüf'erden doğmuştur. Hattâ, dünyaya gelişimiz bir te- sadü tices.dir. Tesadüfen, gü deriz, tesadüfen azlarız. Tesadüfe bu kadar çok ehemmiyet verişimi görerek, beni, kalender, rendmeş- Tep, iradesiz ve enerjisiz bir insan zennetmeyin.. Hayır.. Tesadüfe Yazla belbağlar makla beraber, tedbirde kusur e- derlerden değilim... Bütün ted - takdire bırakırım. Meselâ, kumar, tesadüf demek değil midir?, İyi kâğıdın gelişi te- sadüftür. Sizin iyi oyğamanız se- | dece bir tedbirdir. Şansınız yoksa, yani iyi kâğıt gelmivorsa, bütün tedbirleriniz bosa gider. Kumarda kaybeden aşkta kaza- fir, derler. Bu da, bir tesadüf ese- | widir. Ben, Nevine, bir kumar ma- sası başında rasladın.. Bör salonda, iki kare vardı. Nevinin bulunduğu ikareye tesadüfen düştüm. — Yine, tesadüfen, onun tam ©- fturmuştum. Tabi, neticeden şüp- he etmiyorsunuz: Partiyi kaybet- miştim. Zaten, Nevin'n tam karşı- | sına oturup da kazanabilmek müm- | küm değildi. O gece, cebimdeki bütün serve- timi yeşik örtü üzerine bıraktam. Fislerin hesabı yapilirken, gözle mim buğulanmıştı. Kumarda tesa- düfen gaybettim. Öteki kereye düşseydim, muhakkak ki kazanar caktım. Saatlerce Nevinin karşı - sında oturmak, kumarda kaybet- mek, aşkta kazanmak demekti. Ni- tekim öyle oldu. Bütün oyun müd- detince, asın, velenin suratına dik-| kat etmekten ziyede, Nevinin yü- züne dikkat ediyordum. Yarabbi, bu kadında bir başka 'ten zengi vardı. Onun boynu, göğ- sü, her zaman gördüğümüz kadın- Tatinkine benzemiyordu. He'e el- keri , UZUN, ince, yu - muşak, seffal ve parlak güvercin kanadı gibi idi. Kırmızı, manikür- lü tırnaklarının duruşu, kâğıt lu- tuşu.. atlarıma dikkat etmek zaman ve fırsatıru as'a bu- lamadığıma siz de inanıyorsunuz. Ya, saçları, saçlarının yapılışı!, O saçları o hade getinaek için saat- lerce uğraşan berberi gıpta ile a- mıyordum. Fakat, Nevinin gözler> | ni tarif edemiveceğim. Rengi, bakışı, Hulâsa, bir tesadüf eseri, poker- de, © gece kaybettim. Kaybetmiş | olmama rağren, hiç de üzüntülü, meyus değildim. Bilâk&, içimde derin bir huzür ve rahatlık, gön- lümde; beni mes'ut eden bir se- k vardı. Üç 1 esnası bir güzel kadının karşısında, onu geyretmek 32 mu saadettir?, İşte, bir tesadüf eseri, bu gece mes'utlum. Ev sahipleri kibar, mükrim in- san'erdt. Seanslardan sotra birer viski ikrem etiler, Nevinle karşı karşıya vskilerimizi içerken, saa- Getimin ne kadar sonsuz olduğunu anlıyordu: dan somra, yapayalnız sokağa bırar kacaktı. Yine bir tesadül, yalnız Ne.272—30 Rodos sarayında Cem'in ağuşuna serilen birlerimi aldıktan sonradır ki, işi 4 *Cem ı ve Beyazıdı Veli | tesadüftür Çiftler, karı kocalar v cıktılar. Kap: müddet homurdanan hususi olo- | Tmobil motörlerinin sesi artık u- zaklaşmıştı. Salonda avakta idik, Ev sebiri eri Nevin ve ben... Nevin, kendisini Sişlideki ıpınımcmnu götürecek l Zaği Tn Ev sahibi, Tarık İhsan, büyük bir nezaketle, ona relakat edebilece- gini söyledi. Nevin, bu teklifi Tarık İhsânı rahatsız etmemek için teşekkürle reddetti. Bu sırada, Tarık İhsan: karısinin nasıl derin bir neles ah dığını sözümden kaçırmamıştm. Bir tesadüf işte... vardım... Ben ki, Nevinden sanra, yine yalnız olarak sokağa çıkmağa hazırlana.&on misafir... Bir an, Nevinin, Lakışlarınm yüzümde do'aştığmı gördüm. İ Kendisine döndüm. Elimdeki si- garavı, yanımda duran masanın üzerindeki tablada söndürdükten I sönr — Emrederseniz, bendeniz sizo Tefakat edeyim, dedim, O zaman, Nevinin, masanın üz- tündeki çiçek vazosuna daklığını bötırladım: — Çok naziksiniz, beyefendi, de- di.. Fakat, sizin için büyük bir Tahatszlık olmaz mı?, — Rica ederi ldden bir vü- zife telâkki ettiğime inenanız. Salonun icinde birkaç saniye bör süküt hâkm oldu. Bir tesadüf, işte.. Nevin, birkaç ; bana dönüp hiç birşey söylemiyor, yüzüme bak- mıyordu. Ev sahiplerine veda etü. Ayni merasimi ben de tekrarla - dm. Nevin, kapmın önüne çıkmıştı. Başını halilçe çevicip, beni arar dağmı farkettim. Sonra, caddenin bir sağına, bir soluna baktı. Görü- zürde tesadüfen hiçbir. araba voktu. Konuşmuyordu. Ben de, garip bir merakla, ilk olarak, onun ko - nuzmasını bekliyerek, hiç ses çi | Sadece, yatında, n gerisinde, bir emir. be: er Ribi, muti ve sadık duruyor. ada 'ei arına döğru bir iki adım ilerledi. nana çıkan yalın ağöz yord n. Meh- « bir nisan ge- O, bos caddenin kaldırımı ince bir söğüt ka- Gar güzel ve manalı idi. Olduğu verde, dönüp bena baktı. tap'u bir gece d, I: da, taze, söylemenmekle mü- m parıllısı ne | sırdı. Gece Rözerin yürüdü. Bir adım Yüzünde gecen tiri bir güzelik var sesle: — Korkarım de — O hilde, beraber Ce | baktım: İki bucuk. akdırım'ar üzer'nde ayaklar- indan başka ses yok meyderıma n çıkaa rolün ağzına kadar getirdi adi n bi Te S'ten sonra | Yazan: M. SAMİ KARAYEL dilberler bile onun hüznünü giderememişti Cem Sultan vakarla ilerler valye beyinin gönderdiği istikbal- ciler mladı. Cem ve meiyeti atlarının üzerinde cakı gil yorlardı. Zaten, Cem, devrin müuhteşem sportmenlerinden biri idi, Alay debdebe ve dârât ile hare- ket etti. (Sen Bastiyen) kilisesi- nin önüne gelince durdu. Şövalye beyi, lütfen kilisenin kapısına maiyelile çıkmış bekli yordu. Cem, atından indi. Beyi se- Tâmladı. Sonra birbirlerinin ellerini sık- tılar.. Konusu konuşa beyin sara- yına doğru yürüdüler, Cem. babasa Şö- | ve kardeşi gibi güzel Lâtince ke- | nuşuyordu, Şövalye beyi, Cemin fasih lâti €e konuşmasına hayran oldu sordı in- ve | üzel lâtince Imulı!“ynrııı - nuz! | — Biz, sark ve garp lisanlarını biliriz. — Pederiniz de lâtince bilirmiş.. — Yalnız pederim değil, dede- lerim de.. — Kardeşiniz Beyazıt Sultan da biliyorlar mı? — Bilirler.. dedi. | , Cem Sultanın, şövalye beyi ile | ilk mükâlemesi böyle olmuştu. Cem ——— ——— İstanbul Levazım Âmirli- Haslen vürilin HARİCİ ASKERİ KITAATI İLÂNLARI 22,500 kilo sabun ve 10,000 kilo sadeyağı kapalı zarfla 16/4/940 gü- nü saat M de vi saat 11 de yapıl tahmin fiatı 7875 lira ilk teminatı | 591 Era, Sadeyağının tahmin fiatı 12,000 lira ilk teminatı 900 liradır. Evsaf ve şartnamesi komisyonda görülür, İsteklilerin gün ve saatten bir saat evvel resmi vesi- kalarile birlikte teminatlerını E- dirnede Sanayi kışlasındaki satın- alma kemisyonuna vermeleri. (1475 - 2493) * 3250 ton buğday öğütmesinin iha- lesi kapalı zarfla 15/4/M40 Pazar- | tesi günü sant 15 de yapılacaktır. | vekkat teminatı 3656 lira 25 kuruş- tur. Şartnamesi her gün komis - yonda görülür. İsteklilerin mu - ayyen gün ve saatten bir saat ev- veline kadar teklif mektuplarını Afyonda Kor, satınalma Komisyo- Buna vermeleri, — (1482 - 2522) Göz Hekimi Dr. Murat Rami Aydın Beyoğlu - Parmakkapı, İmam ikak Ne Ti um Lü'lıiır hukuk hâx'm)ığuı:laı Üsküdarda Tabaklar mahallesin-| de Devran sokağında 5 No, da Sö- feyman kızı Hafizenin kocası ayni hanedb sakin Cebil aleyhine açtığı| boşanma devasının muhakemesine müddesaleyh Celil gelmediğ'nden hakkında gıyap kararı ittihaz ve tahkiketın 3/6/940 pazartesi sazıl | 14 detalikine ve gıyap kararının | ilânen tebliğine karar verilmiş ve bu baptaki gıyap kararı da mah - kem edivanhanesine asılmış oldu- #undan yevmi merzkürda mürlde- galeyti Si n0 — mühkemeye gölmediği surotte gıyabında tah - kikata dewsan ve icabeden karâar ittihaz olunacağı ilân olunur. 939/2221 dedim... Cevap vermeden itsat etti | Onu, o sekâkde sevkediyordum ki arabaların - muhakkak- beklediği o'ağızlarımndan Uzak geçiriyor - ai Tsksim bahçesinir. önüne çık- miştil Tı..mduf Acaha yok... Yn—l Taşırken, yolun tenhalığı ve sessiz- Bunu, arem. nin bir adima inişinden farkedi- yorum.. Yürüyoruz.. ma: Y « Konuşmadan... 'Te- tek srabaya rüs- | * Sipahio- | arar nadı - in hk hama sürünü: dürti üze bir ulak ses, bir şıhir ani dönüş - yoruz.. Artık, omuz omuza! | Gitt kçe büne doğru sokulduğu- nu hissediyorum. Harbiveden, Pan- Raltıdan, Ösmanbeyden geciyoruz. n zamman kol- | züme sürünü- | dedeleri gibi yalnız lâtince değil, farsce, arapca, rumca da bilirdi. Fenni herpte, riyaziyatta, felsefe- de, şiir ve edebiyatta yeditflâ sa- hibi denecek derecede temayüz et- miş şahsiyetlerdi. Saraya kadar konuşa konuşa gel- diler.. Sövalye beyi saraya gelir gelmez, Cemden şu suretle müsa- ade aldı: — İstirahat buyurunuz.. Yor - | gunsunuz.. dedi. | Cemin yanından ayrılarak sa - | raymna gitti. Sultan Cem, koltuk- | larında maiyeti ağaları olduğu hal- de kemali debdebe - ve ihtisamla hazırlanan dairesine çekildi. Cemin, Rodos saraşındaki hu- susi dairesi dilber Rodos kızlarile idi. Sövalye beyi şehz: deye Büzel ve kedersiz bir hayat yaşat- mak için zengin bir mevzu hazır - lamışlı. * Cem Sultan artık vatonından ayrılmıştı. Gerek denizdeki on gün- Tük seyahatinde ve gerekse Rodosta | yapılan kabul merasimindeki ne- zaket ve ihtişam hicbir vakit Ce- mi tatmin edememişci, Üi b TÜRKİYE CUMH & IMIMIIİI aşağı düsr cektir. Kur 4 defa: nde lar senede Para biriktirenlere 28,800 Lira İkramiye Veriyor Ziramt Bankasında kumbaralı ve ihbarsız tasarruf hesaplarında en lunanlara senede 4 defa çekilecek kur'a ile aşağıdaki5 DIKKAT Hesaplarındaki paralar enlere ikramiye çıktığı 1 Eylül, çekilecektir. ve 1 Haz'ran tarihle WMHIWMWMWIMWİNW İstanbul Defterdarlığından: Muham- men satış moa kira URİYETİ ! iraat Bankası Kuruluş Tarihi: 1888 Sermayesi: 100,000,000 Türk Lirası Şube ve Ajans adedi : 265 Zirai ve itcari her nevi banka muameleleri nm;'mıııı'ıımmm'nı'ıîîiıîmıııı—ı M . a E 2 inde 50 liradan fazlasile verile- Hİ 1 Birincikâmun, 1 Mart 5 bir sene akdirde muübam- — müyvak- Kir: katte- müd. bedeli — bedeli minat — deti L L LK Bryazıttla mülga tasfiye muhasip- Uği mahzenindi. kismen - pirinçlen mamuzl on üç adet niyango beçide Baher 30 10 dolabınım wnkaz satışı kilcs; | Üsküdar Av vengileri- müdürlüğün- deki sandal enkazı satışı ı w 10 | Dolmabahçedeki Bayıldım dutluğu- | İaun bir mevsimlik icarı 125 10 Bi | kilosu mevsimlik | Yukarda yazılı enkaz satışları ile gayrimenkül icarı hizalarımdaki suhacrınya bedeller üzerinden açık arttızımı imlş ise de talâhi çıkmadığından milzayedesi on gün uzatılmıştır. İkinc! mözeyede 25/4/ $40 terihine müsadif perşambe günü saat an dörtte milli ar. >ün üzerinde fena tesir ya- ; Kığünde toplanacak komsvonda ayrı ayrı yapılacaktır. Talipitrin mı daki mesalee ayyen gün ve snatte muvakkat Yaninatla komisyona müracaatdları. zım aZ a ğaben üeü daye ae ae ee gö ik müdün |—nhisarlar U. Müdürlüğünden: h 1 — Nümunesi nam ve hesabına pazarlıkla satm II — Pazardık 20/TV/90 cumari mucibince 750 adet ekgasiyör bıçağı müteahhâdi saat 11 de Kabataşla le- « Kolu, ko. | vazım ve mübayaat şubesindeki alım kornisyonunda yapılacaktır. TI — Nümune sözü geçen şubed görülebilir. IV — İsteki'lerin pazarlık için tayin olunan gün ve saatt- 46 T5 gü kek, sağa, sola Çe- | Yenme paralarile birlikte mezkür komisyona müracaatları. «20dü» yenme parare Z . ADEMİ İXTİDAR | 'vo BELGEVSŞEKLİĞİNE : HORMÜ Tahletleri her eczanede bulunur Paste kutusu 1255) Galata, İstanbul — Rodos sarayında Cemin genç ve | asüde ruhu üzerine serilen Ro - doslu dilberler bile onu hüzün ve kederinden silkip atam> . Cem, Rodos sarayına yerleştiği: nin ikinci günü FPrenk Süleyman Beye ıztıraplı bir eda ile: — Lala, keşke memleketimiz - den ayrılmıyaydık.. dedi. Süleyman Bey susmuştu. Ne ce- vap vereceğini bilmiyordu. Çünkü efeni kaydı esarete girdiğini görüyorı Cem söylendi: — Lala, neden süküt edersin?, Böyle bir halimde derdimi kime acabilirim? Sülevman Bey, nihayel cev: h enca- Şekzadeyi hiçiir şey .ıımdu. < miyordu. Rodos dilberleri çalıyor, şarkı söylüyor, oymuyor, — binbir | işvebazlıkla Osmanlı Sultanını ken-| dilerine cezbetmeğe çalışıyorlardı. Fakat; Türk yiğiti kalese girmiş | kaplan gibi kuvet ve kudretini kay- | Haristiyanlar başta Papa olduğu betmiş bulunuyordu. Ecnebi top- rağında idi. Büküm ve nüfuzu yok- tu. Kendisini dininin ve vatanının düşmanlarına teslim eylemişti. Sultan Cemin tac ve taht için ih- tiyar eylediği bu hareket garip idi. Genç şehzade mutaassıp hiristiyan şövslyelerden ne ümit edebilirdi? On beşinei asrın makyavel pren- siplerinin en ziyade tatbik edildiği bir asırdı. Bu asırda müslümanlığın ahlâ- ka, fazilete, insaniyete ait ahkâ - mile Avrupa hükümdarları tara - | fından tatbik olunan düsturlar bey ninde azim farklar vardı. Hıris!vanların fikrince adi bir ahlâk meselesi için sözünde dur- mak hamakatti. Hususile müslü - manlarla yapılan bir muahedenin | hiç hükmü elamazdı. Fatihin babası, Cemin dedesi & | kincl Muradın Varna muharebesi | hıristiyanlığın muahedelere ne de- rece kıymet verdiğine bir delildi. halde müşlümanlarla yapılan mu- ahedelerin hükmü olmadığım ale- İLağustos, 1 ikinciteşrin tarih- 4 ” lerinde yapılır, gE | larla | yordu. 1940 Küçük Cari Hesaplar İKRAMİYE PLÂNI adet 2000 liralık - 40 » Keşldeler: * şubat, 1 mayis, Z Çivi muhtelif Tel Miktarı l kilo Gr, Taumin bedeli L Kr. 1586.23 11606 4199.72 14440 Cinsi Lu 6341960 331.600 Cinke 10499030 Cam 88. m.2 Yukarıda nevi ve miktarları tahmin bedellerile teminitii kateleri yazılı (4) kalem inşaat malzemesi taliplere ayr! ;"j | 4/M40 Pazartesi saat 14 de yapılacaktır. Şarinamesi her gü birden ihalesi yapılmak üzere pazarlıkla şatın ulmacaktır, İ görülebilir. İsteklilerin belli gn ve saatte teminat pııılı'“' 'Tümen satınalma komisyonuna gelmeleri. " ç Ç Dalga Uzunluğ? g f8. 182 Kaft MA . MGS “A.G. 19.15m. nısılfl* 18— Program ve sact ayan, — 1805 Radyo caz orkestrasi, cuk saati, 18.55 Serbtil, söbbı Memleket scat ayarı tecroloji haberleri, ,ı:#f -Fasıl heyet oğo tihten sayfalar), !9 İ Çalanlar: Fahire P Fersan, Fahri Kopusr ler. KİX Oruyan: smı”' Gözlezi yakmı Kirpikleri dökmez. indeki BALSAMİN vheri sayesinde kirpikle- besler ve uzatır. Siyah, ivert, kumral, yı ryenk- lerinin bakıştaki - Tüsunkâr çazibesi şayamı hayrettir. m), 3 — Tam ada eadleitüla Vükmü | (Zömön Blur KU ! — Okuyan: lar. 1 — İsmail Hakkt eğır semci: (Seni KİÇ 2 — Raktım - Nihat yanan kalbime olamıyacağına Papa tarafından ve- rilen kararlar üzerine icra edil. Cem Sultan, bt ıııııııııımııo 'Onu baştan çıkaran, yolum yıran, yabancı nesle mensup anası Çiçek Sultan ile maiyetinde bulu- man Rum ve İtalyan mürebbilerdi. Bu ihtirasın verdiği hızla nihayet şövalyelerin kucağına düşmüşlü, Cem Sultan Rodosu geldiği gün 5 — Hâcı Anf B" -garku (Bakmıyor “Zl— Müzik: Helk | Oyun havaları, AZİZ di Yaver Atgmü'l. O2115 Muzı“): Walter “!ğ İ Cemal Resid tarafıti, ;i' ve piyano mvuıl“"" wre). 2— MW 2215 Mem.zıi! kendini kır*—lı Hücumların - dan artık kâmilen masun zannedi. Fakat; Rodosta ne yapacak! Şövülyelerin Anadolu sahilinde ken kendisine gönderdiği mektup- lardan, misaknamelerden bir fây- da görebilecek miydi?, Rodos sövalyesi beyi Dübossoa Sultan Cemden ayrılıp saraymna çe kilince Cem Sultanın Rodosa gelip ellerine düştüğünü bütün hıristi- 2820 Yarınki vrw"" İ tuş. Ça nen ilân etmemişler miydi?. Varna muharebesi, müslüman - | yan krallarına ve Papaya bildirdi. Sahibi ve un:':m',',ıa (Devamı vâr) Son Telgraf

Bu sayıdan diğer sayfalar: