19 Mart 1940 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

19 Mart 1940 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SARAR Ç T TREAAÇÜR 2-S0ON TELGRAF-İJ MaRT 1 HÂDİSELER KARŞIS KS K YAKASI XA GELMİYOR Şimdi yeni bir mnesele çıktı: Fr ştınlar icin mütehassıs bamurkâr INDA 'elgraf besümünü seyir ve temaça ettiniz mi, hapı yuttunuz. Maaşı birakıp İstanbullu! cıkmalısınız.. lar zanne- dildiğinden dahe açıkgözdür. Hiç, ateşi yanlarına sokarlar mıt, | Mbulunamıyormus!. Bir zamandanm M d mekineler yağuzdr | NEDEN CABUK . itu için, bu mesleğe mtisap edem | İHTİYARLIYORUZ ler azalmış!. Tevekkeli değil, biz, mütemadi. yen iyi pişmemiş, noksan, rengi bo- Zük ekmek yiyoruz. Şu İstanbul me gariv şehirdir. Bir tarafını dü- zeltirsiniz, bir tarafı bozulur. «Eğ- lence yerleri mütehassısı» bulur- sunuz. Bu sefer hamurkâr müle- hassısı yoktur. İmar mütehassısı gelir, iktısat mütehassısı gider. Hu lâsa, Ki yakamız bir araya gel miyor, AŞIK OLAN İKİ ÂLİMI genç bir kadına iki erkek bönden üsık olmuş! Bu iki erkek de âlim, profesör adamlarmış!. | bülinmez, dünya bu., Belki, bu aşkın| ismi de «yıldırım aşkı» filân gibi, modadır. Âlimlerden biri tpcı, bi- Ti tarihçi imiş!. K | Nihayet, kadının gönlünü çal - mağa muvallak olan ve rakibini alteden tarihçi olmuş! Tarih te- kerrürdeğ ibaret değil mi?. Belki, kadın, bu sözün manasını tetkik için, tarihçiye gönül vermiştir! —| lardır içinde yaşadığımız halde, daha, biz bile ne olduğunu kavrs yamadık: Efendim, bizim barlarda konso- masyon ateş pehasınadır. Bir ha- | tunu masanıza devet edip, iki to- | Parola ile açılan kapı! Beyoğlunda bir apartımanda yü- | palan bir baskın eshasında suç üs- tünde kumar oynarken yakalanan 12 kişinin muhakemelerine —dün bakılmıştır. Yorgi, Papa, Dimitri, Yorgi, Ya- Trasimos, Hasan, Mixro Hasan, E- minoğlu Hasan, Artin, Yani, Mu- harrem oğlu Hasan ve Cemal isim- lerinde bulunan maznunlarla be- raber 101 lira kumar perası da mahkemeye verilmiştir. 'Taks'mde Taksi sokağında Dali- Na âdlı bu ev sakibi Rus kadını « nin evine bilhassa gece vakitleri bazı kimselerin girip çıktığını tese bit eden pollelerimiz kaç defa içe- Tiye girmeğe teşebbüz etmişlerse de, kapının ancak muayyen — bir İHTİYARLIĞIN BİNBİR | SEBEBİ VE SİNİR | | karsınız, henüz kapalı. | durdu. Yokular, kavganım sonu- Vâ - Nü, geçen gün, Akşamda yazdığı bir fıkrasında, şarklıların ce, daha 40 yaşındaki insanların, saçının başının ağardığını, yüzle- rinin buruştağunu, kazburunun çıktığını görünmüşsünüz. Avrupalılar, çabuk ihtiyarlamı yorlar. Biz, çabuk çöküyaor, göbek bırakıyor, hantallaşıyoruz. Vü - Nü bu hali, yediğimiz gıda maddele- | Finin çeşni ve çeşidinin İyi olma - | masına atfediyor, Avrupada, hayat 40 yaşında baş- kryor. Fakat, bence, çabuk İhtiyar- hamamıza asıl sebep: Günlük ha- yatımızdaki, bizi sabahtan akşama kadar sinirlendiren hâdiselerdir. Bu hâdise'eri aşağıya yazıyorume Sabahleyin evden çıktınız. İşini- ze yetişeceksin z. Beklediğiniz sa- | atle otobüs gelmez. Cünkü, evkat cetveli bir türlü tatbik. edileme - mektedir. Sinirlenir, durursunuz. Az sonra, önünüzden bir otomo - bil gecer, Üstünüz çamur içinde kalmıştır. Boyacı dükkânuna ba - Halbuki ga sekiz, boyacı efendi bu sabah keyif çatıyor, erken kalkmamıştır. Mecbursunuz, tramvaya binme- ğe... Bindiniz. Bozuk paranız yok.. Biletçi ile halif bir mülâtafa... Ne ise iş halledildi. Tramvay fıstık makam gidiyor. Az şonra, arka ar- kaya üç zil... Bir volcu ile kantrol arasında bir münakaşa... Araba 'nu bekliyorlar. Siz, isinize gecikyorsunuz, sönir içindesiniz. İşte, akşama kadar, sizi üzen buna benzer binbir hâdise... İnsan ibtiyarlamaz da, ne yapar? Henüz, hayatımız otomatik hale «parola» ile açıldığıne gördüklerin- Tarassutlarına devam öden lizler n'hayet bir gece bu nımı:ı da öğrenmişlerdir. Fakat; kapı &- | çıldığı vakit kendilerinin yabencı olduklarının meydana çıkacağını lüsşünerek gecenin ileri bir saat'ni ve birkaç kişi bir arada içeri gir- meyi tercih etmişlerdir. Nihayet evvelki gece memurlar | ileri bir saatte parolayı verip kapı- | yı açtırmışlardır. Kapının açılmaz | sile beraber birkaç memur iceri gi- zip kapıdaki nöbetçinin bağırarak | arkadaşlarına haber vermemesi i- çin evvelâ onu yakalamış'ardır. * Mütcakıben de; içerisinden gü- rültü ve sesler taşan kumar od Fikriye sevniş güniece ait bu | =»ıhnılımımbunıııb — Evet. Evet.. Öyle olmuştu. Ve küdehleri doldurarak: — Haydi, biralarımızt —içedim, derli Karnım açiklı. Sazl öna ge- Myor, Ne zaman yemek yiyecığiz?| Yiyeceğimiz yemeği ne vekit haz- Mmedeoeğiz? Kocasına bakarak gülümsedi: — Güya seframızda da doktar Var ettikçe, hazlın messlesi mev babsolamaz. Yemek yiyip yatsak | bile, eder neşlemiz yerinde isze, | Yediğimiz vemeği uykuda da ko- | layca hözmedebiliriz. Biverir ki, | nes'emizi kaçirmıyalımı. Selma, arkadasım — kımmamük için: | — Sen haklısın, Fikriyeciğimi dedi. Vakit <beyce züç oldu. Ye- mek vesek fena olmaz. Fikriye kocasına tormadan, hiz- metçiye seilendi: İ — Haydi yemek getir bize. -— — Yazan; İskender F. SERTELLİ | ! BAR ÇİÇEKLERİ| No 105 «Seni seviyorum !.. » Ertesi sabah. | Doktor Covat rahatsızlığını ba- | hane ederik, o gün vazifesine gib| memişti. Fikriye: — Bu gece ilk dedfa fazla içtiği- ci gördüm, kocacığım. — diyordu. Halbuki, sen her zaman — içkinin fazlası muzudır, derdin! Rahatsız oldunr simdi. Cevadın gözleri hâlâ dümatnlıy- | di Takiden rahatsız — olmadım. Gündüzden üşükmüşüm kendimi. Bir aspirin alırsam hatiflerim. Dedi. Yataktan kaktı. Ropdö - şarnbrini giydi: — BSelima yatıyor mu? — Evet. O da çok iemiş Kaliba. Saxt sekiz buçuk. Hâlâ odasınıda hareket yok.. | - Bir kere gidin yoklasaşdın. | Masmafih dün aksam — içtiğimiz | börkeç bardak bira ileb u saate kas dar sızıp kalmağa imkân yoktur. | Hele bir kere yakla bakalım. Bel- | ki rahatsızlanmıstır. İ Doktor Cevat karsile konu - Okul teftişi çocuklular Sıhhat Vekâleti bunlara Şehrimizde 8 lise mü- dürü takdir edilip ıkisine de işten el çektirildi Şehrimiz lise ve onta tahsil mü- ezacselerinde Maarif Vekâleti ur * mum müfettishıi tazafından ya- pılan teftişlerin neticeleri dün an- derimi memnuniyeti. gönmüşler - | dir. | Ayni zamanda mekteplerini üs- * tün bir başarı ile idape ettökleri | anlasılın Güalatasaray lisewi mü- dürü B. Behçet ile, Boşiktaş 2 inci müdürü Mahi bö- ile taltöf olunmuğ- kız ksesi müdürü | Sakbri, btanbul erkek lüxeli mü- dürü Celül Ferdi, Cumburiyet kız kisesi direktörü Cafer, Kubataş er- kek Wsesi müdürü Nuri, Kadıköy 3 üncü orta okul mi ü Rıdvan, Fulüh kız orta akulu fik de mesadleri iyi görüldüğünden kergElerine Vekâletçe teşakkür o- | Tunmuştur, Diğer tavaftarı iki müdüme de işkcile daha fazla alâkadar ol - maları lüzumu Vekâlet tarafın - den ehtar» olunmuslur. Şebatmizleki orta — okullardan #kisinin müdürüne de bu teltişler netleccsinde — isten el çektirüllmeci R e E Kouktir. * Toptancı ve yarı toptancı tüc- carkırın satıalarındıa fabura veri- mesi mecburtyetin'n tetbilcine dün- nesrbetle ticerethaneler kâlip te- min edip fatura bastırmaktadırlar. * Vilâyetimiz malyet memuru Krmal Avgünle Hulki Metin, zek | zole fodükelzedelerine yardımların- de tekif olunmuşlardır. * Gümrüklerde kalmış olan Ağ- man mab sun'i ârkli kumuşların #heline müsande olunması hak - Kintlaki kanür dür rüzmi güzetede ietisn etmiştir. Bu münasebetle şebrirriz cümrüklerindeki bu kabil meParın ithaltne bugün başlamıi- makftadır. Ğ gına girerek hepsini suç üstünde yakalamışlardır. Ortadaki büyük mesanm üstün- de müteaddit f şler ile paralar bu- lunduğu ve kumar âletleri de mey-| danda olduğu için maznunlar mah- kemede cürümlerini itirafa mee - bur kalmışlardır. Beyoğlu — sulh ceza mahkemesi dün hâdişeyi bu şekilde tesbit etmiştir. Neticede bu gizli kumarhaneyi işleten Dalina 50 lira para ve 1 gün hapis cezasına mahküm olmuştur. Diğterleri de | er lira para ceza» #ile 150 ser kurus mahkemr masarafı ödemede mahküm olmuslardır. 101 Hra da müsadere olunmuştu! İ Vatandaşlığımıza gire- Çok 1 milyon 100 bin lira tevzi edecek Çok çocukikr ailelers verdmek ü-| zere şebrimüze gönderikliğini ha - ber vordiğimiz madalyalar busür- lende büyük nerasimle sabhiple - rine tevzi olunacaktır, Diğer taraftan Sihit ve İçlimal| Muavenet Vekâleti bu yıl da büt- çesine çok çocuklu ailelere yar- dım için yeni tahasat koymuştur.| ba gönre çak çocuklu — aflelerden şönxlüve kadar Vekâlete müraeaet eden ve ikramiveye istikkak kes- betmiş olanlara 1 mdiyon 100 bin || Kra verlmesi icabeylediği tesbit olunmuştur. Sıhhat ve İçlimai Muavanet Ve-| kâv ; ve tahsisut nizbetinde tekamil çok çocuklu a- ülelere yardımı kararlaştınmıştır. ceklerin medeni hali Seyehat vizesile şehrümize ge - lerek vatandaslığınıma alınmala - | ranı istiyen bazı vatandaştarın kon-| dilerini dbekâr, olarak gös Ktt anlaşılmıstır. Bunun üze Dahiüye — Veküâleti dün vilâyete gönderdiği bir eminle badema bu kabil vatandaşların merieni vazi- yetlerinin - parası kendilerinden alınmak sürelile - vize veren kan- sokeluktarılan sorulmasının usuk N e Fransız profesörü geliyor Fransa enstitösü we giler okulu o Siegirii n şehrümize — geleceğini yezmıştık. Ba kıymet ve beynci- mnilel şöhreti baz prafesör şehci - miz Üüniversitesinde 2 konlerans verecektir. Kandestk MKMK aö Zi inci perşombe — günü akışamı «sanayi inkıldbının — zamanımız mestleleri üzerindeki — tesirleri», siyasal bi- ” M. iküncia: de cuma günü «İki kıt'a a- rasındaki tezat: Avrupa ve Ame- üzerinde verile Pratik hayat ve iş | Maarif Vekilliği, ramtaka san'at mekteplerini slah etmeğe karar vermiş bulunuyor. Gazetelerdeki havadislere göre, meselü, bu mek- teplerin mensucat kısmı lâğvedil- miştir. San'at mektepleri, cok es- kiden tesis edilmiş ve vaktile yı den müesseselerdir. Buzünün ihti- yaçları isa bambaskadır. San'at | mekteplerinden — mozun olduğu halde, başka mesleklere giren genç- lerin sayısı pek çoktur. Bu mek- teplerdeki ihtisas şubelerinin da- ha yerimli neticeler verecek şe - kilde tavz mi zaruridir. Bu müce- seselerden hayotin İstediği ele - | manlar yetiştirmeliyiz. | BÜRHAN CEVAT ——— e şurken, Selmanın — odusundan bir | öksürük sesi duyuldu. Pikriye kostu.. Kapıyı açtı: — Uyandın mı kardeşim? Merak ettik de.. Sekma yatağın icinde oturuyor ve böği öksürüyordu — Birdenbire boğazama bir g- cik geldi, Fikriyecidim! Aman ba- 'a bir yudum su ver.. Fikriye komidinin — üzerindeki sürahiden bir bardak su doldurup| uzütt. Açık mı yağtın.. Ne oldun? Burası geceleni biraz serin olur. Gülba üşüttüm kendini.. Seltna birkae vudum su içerek, | Reniş bir nefes aldı. — Hayır.. Bilâkis tevlemişim. 'esürükle uvandım. Sabah olmuş Geğil mi? Fikrive süldü: — Saat dokuza geliyor. Biz bi- vaz erketv kalkanz da, Sen uyan- mavınca merak eltik. Selma mendiline tükürdü.. Ve mendilini ğ koyarak yataktan kalktı. — Cevat Bey giğti mi? — Hayır. O da 'biraz rahataiz - Tandi da. Busün ise- gitmiyecek. — Vah vah Ben mi sebep ol- dum rabatsızlığına?.. — Ne intisasobot?! O biraz pü- fazla moze yör, Onun için ben Ce| si bozudn mi wadın içki Tmnesin! hiç istemem, — Affedersin, Fikriyeciğim! Bın pelmesevdim siz içmiyecektiniz.. | uyacaktı. — Canam. Burak bu Hidları süm- ) Ği. Biz arasıra yavarız bu işi. Ve — Bir şeve ihtiyacın var mı? Sabahleyin süt mü içersin? Yoksa, mektecteki gibi çay mı?. — Çayı her zaman tercih ede - Tim. — Ben de övle tahmin ederek cev haszırlamıştım. Havdi, arkana bir şey l da yernek odasına ge - Selma saçlarını düzeliti — Tuhaf sev! Reszim sapsarı.. Kendimi hicbir sabah bu kedar salık Förmemilalim. ! — Dedim -a, sözümün bebeği! ] İçki - Cevak-gibi - sana da doku- nuyor dümek, — Çok mu içtim acaba' — Altı *-e bira iamişiz. — Adam basına ikiser şise hesap etsck. | Pikrive — Hayır, dedi. Bu hesap yan - | Jhıstır. Ben ancak bir sişe kniş - tlen. Kusurunu Cevsilı ikiniz iç « taiz. ssen da zaracı y ar (Devamı ver) | 19 mayis bayramı l iiklera başlamıştır. Bayramın na- | Yapı ve yollar kanunu * Kdik yüzimien Herşeye rağmen kadın, hayatı- mıza girmemiştir. O, hâlâ, bizden birşeydir. Sinemaya beraber l Eminolun ki | yanımızda bir kadın varsa, rahat- sızlık duyarız. Bir yük altında; bir ayıp işliyor, gibiyizdir. Osmanlı imparatorluğu, kadını hayata sokmadığı için, «rakı mec- lisis denen kötü an'aneyi bir mik- rop gibi hayata zerketmiştir. Bugün, kadınla beraber gidilca, kadınla beraber eğlenilen het yer slükse telâkkisi içindedir. İşe lokantadan başlayın. Kadınla beraber gidin, yemek yiyebilcce - Biniz yer, ça pahalı lokuntalardır. Kadınla beraber, ancak en pa- halı sinemanın, en pahalı kollu - Kunda oturabilirsiniz. Kadınla be- raber gidebileceğiniz konser, mü- samere, balonun biletleri, en pahalı biletlerdir. | Cünkü, kadın, hâlâ hayatımızda üriyet bir nesnedir. Bir yama, kol- $ KA nan bir hasta somurtganlığı hissi altındasınızdır. Çünkü, kadını keedimizden >- yarmışızdır. Harem, selâmlik _Iıllu | | Her yıl olduğu eibi bu yıl da 19 | mayıs günü eş'nelik spor baryramı, dlarak tes'it edileceklir. Bu mü - Maarif Vekâleti hazır - sı! kutlanacağı bir tminle tekmil vilâyelere buşünlerde bikdirile - ğ Belediyol b k sebie plânlerina ait alan eyanı ve yollar kanunu» nun 2 inai maddesinin de-| Hiştirikmesi kararlattırılmıştır. Dühiltye Vekâleti bu maksatla yeni bir kanun lâvihası hazırlamır| Ba başlamıştır. ——— ——— — Avrupa Harbinin Alman ordusunun eksik tarafı | YS BöTLARTR H meşgul etmiş ise de bur hususta a- lmnan neticeler kâfi görülmemiştir. mdi Alman ordusunun asıl nak- sanı budur; d'yarlar, Versay munhedesi 925 denberi ortadan kaldırıldıktun, şimdiye kadar geçen zaman zarfında ise Almanya varkuvvetile zabit yetiş- trmeğe calışmıştır. Fakat bu hem kolay değildir, hem de zamani i; Eski imparatorluk Almanyası zi le iftihar ederdi, Şimdiki Al- manya da böyle yapımak istemiş- tir. Avrupalı askeri mütehassısla- ’ rının yazılarından anlaşıldığına gü- re barbin b gı eylülde şöyle bir hesap vürütülmüştür.: Almanyada 900 bin asker için 20 ile 23 bin zabit. 914 de ise 678 bin | Aşk yüzünden İEbe Naciye davsının bir safhası şehrimiz adliyesine intikal ediyor 3 taraflı olarak temyiz odüldi - göni haber verdiğimiz Haseki hes- tancsi asıslan doktorlarından Meh-| met Alinin katilr ebe Naciye hak- kındaki davanın bir safhası şeh - Tümiz adliyesine intâkal etmekitedir. | Naciye hekkusdaki 6 yıl hapis kazarını az gören Ankara müddei-| umumlülüğile beraber maktul dak- torun babasından başka Naciyenin avukatlarının da temyie ettiği ka- racı temyiz Cumhuriyet başrrüd- delumumdiği de bozulmuya lâyık| görmüştür. Başmüddeiummunifiğin bozma se- bapiteninden biri'de daktor. Meh- met Ali ile Şişli çocuk hastancsi ebesi Naciye arasımdaki eski aşk macoraları bakkında malümalı ol- duğu anlaşılan Haseki hastanesi | telefon memurunun hiç dnlen - memis olmasıdır. Baş müddelü - mumilik bu mumusdun şahit sıfar | tile dinlenilmesini taleo etmiştir. Binaenaleyh Ankura ağır cezar sından gönderilccek olan talimat daivesinde sontrağ memuru şehri- miz mahkemelerinden birine ça- | Marılacak ve aleni bir ceksede ila - desi alınacaktır. Diğer taraflan Beamüddeu - muerlik Killis hastanesi baş heter güresi ile Kils hukuk hâkimiw'n de| ayni suretle şahit olarak dinle - | zülmelecini istemişkir. ge istinabe E â Bu sahitler dünlenip oevmakı Ankarsya — günderildikten sonra da karar verilecektir. | Aktarmalar kaldırı!dı | Erzincan hudüt mıntkasında ba-i zr heyelünler vukus ' gekliğini ve bu. vüz İstanbul - Brzurum krenlerinin bir müddütlenberi ak- | tarma ile işlemcc'e mecbur kal - düklarını haber venmistük, Şehrim'ze gelen mülümata göre| camantesi günü heyolân yoründeki| demiryolu Tamamen temizkinmiz- | tir. Bu suretiç evvelki — sabahtan ABibaren trenler aktarmasız doğru sederlerine baslamuşlardır. eli Tavla müsabakası Çocuk Esirgeme Kurummunun Divanyolunda bir kahvede açtığı tavla müsabakası devam etmekte- dir. Düne kadar alınan netlceye Röre ayrı aytı gruplarda Naci İl- deniz, İhsan Çelikgök, Kâşif Kes- kin, Mohmet Biçer, Agap Bağa, Muslafa Duran bürinci, Ali öner, Pepo, Mustafa Altıparmak, Ekrem, Cemil, Agop ikinci olmuşlard Bunlardan Kâşilin einde Filibe tavla sampiyonu — olduğuna dair resmi vesika vardır. Şampiyonluk 1 inci ve 2 inelerin karşılaşması neticesinde belli olacaktı Yeni Meseleleri kişiye 31 bin zabil varmış. 1914 de | 19 askere bir zabit varken 809 da | 53 kişiye 1 zabit bulunuyormuş. Maziye besbelli. Fakat buna bakarak Al- v7 zaman zarfında çok netice elde | edilmek istenmiştir. Fukat gayret ne kadar büyük olursa olsun za- manım hissesini uDutmamak lâzun gdhıır İşte bugünkü Almanyanın kuvvetini küçük görmemekle be- raber wzun zamandanberi toplanan malümattar Avrupalı askeri mu- harrirlerin çıkardıkları netice şu Sonra şu da var ki ordu milletten ayrı değildir. Almanya geçen u- | mumi harbin şon - senelerinden, yani 917 den başlıyarak 925 sene- sine çok mahrumiyetlere uğramıstır. Nisbeten daha rahat bir hayat 826 dan 932 senesine ka- dar olan devrede — görülmüştür. Blahrumiyet seneleri de Alman milletinin umumi sıhhati üzerinde fena tesirlerini yapmadan gecme - miştir. İyi gd alamamak, — cok yorulmak ve Tâyıkile dinlencime- mek var, Bütün bu keyfiyetler de güre bu nisbet az olduğu | ordi j harbin başındaki nrdummî:g | | izahı sordur ve wzim | | zözönüne getirilince harbin cep- hesile cephe gerisini e in (e kadar ARMET RAUF Fin sulhu ka! andina' Finlandiya ile $ daki sulhun lııııı-ıı' dinavya milletleri J memleketlerine siray€l nihayetlenmiş olması! cevanları malânı şu süaller soruluyor: demokrat devletlerden Finlandiyaya bütün KUNT Ğ yardımda - bulunamazlaf Bunlar ve daha bunl: çok sünller. Bu rinin ayrı bir cevabı hepsi de gelip bir cevi Çünkü f—ınnıiuıvı' harpteu evvet araları sılıklı yardım paktı İ lar. Her biri kendi hudi miyetini, «bitaraflık» adi yasi infirat politikası mihayet taarruz gelip € karşılıklı paktı. imzalali Tudan doğruya harbe mek demek olacaktı. Değrudan değruya kısaca şumlar söylel V— İskandinayya çen mubarebede bit ve dört sene devam zünden hayli para kua andıran bugünkü , teyakkuza - sevkelmiştil, N - yalılardan başka diğer Ya milletlerini manevi sürüklemiştir. mamışlardır. Bu dev sene nazi Almanyası Ki Cat ettikten ve hattâ miyeti teşkilâtin; kendi fi Jerile zayıflattıktan meselesi yüzünden landiya işini, di rin harbi geniştetmek tır ve kurtulabilir. parçalanması gibi ağif renilen bu dersten bt Türdaki milletler de H4 kafilesi $ Bugünkü Sempiofi sehrimize otuz bes K, kafilesi gelmiştir. B geçeceklerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: