2XS0ON TELGRAF G SUBAT Ie KAVUKLU —-. ALİ'YE YARDIM Oyla oyununu bilenler Kavuklu Âliyi de hatırlarlar. Kavuklu şim- Gi hastadır ve yardıma mu Felek Burhan tiyatro ne hitap ederek Aliye yardım & dilmesini istiyor. Haklı ve yerin- de bir dilek. Yalmız bir arkadaş zaliba esprisi olsun diye söyle bir cümle söyledir — A. Kardeşim, kavullu olmu yan kim var ki asrımızda? Ma - sallah herkes bir kavuk taşıyor ve her kavuklu taşıdığı kavuğun ma- hiyetine göre çimleniyor. Asıl ka- yuksuzlara yardım etmek, dayak olmek gerek. Malüm ya, türkçede: — Dalkavuk... Lâkırdısının bir müradifi dı — Kavuklu!... Vasfıdır. Beaslıklı Yızur'*xla anartıman ve monden hayatını hirpalıyor. âmi İzdet Sedes ile konuşu- yordük da: — Ona piç medeniyet değil, ker- pic medenivet. denir! dedi, ve — Forilet, ahlâk, dürüstlük, sağ- n seciye, haklı sây, feragat, vefa, menfaat endiş olmak gibi bir takım sıfatlar ve vasıflar vardı ki < Afrodıt 5İ davasında yeni safha |i Müslehcen — olduğu - iddiasile gmüddeiumumilik tarafındun pi - yasadım toplattırılan «Afrodit» i- Binli kitabın davasına dün ak- gam devam olunmuştur, Bu celse; müuhakemenin gürülmekte olduğu wsliye 7 inci cezanm sakımu dar ol- duğundan | inci afırcezada ya - pılmıştır. Evveli şehrimiz Üniversitesi profesörlerinden M. Sekip Tunç, Pkuiuu' Dr. Nihat Tarlan ve Pro- fesör Sadrettin Celâl tarafından verilen rapor okunmuştur. Bu çaporda hulâsaten şöyle de- nilmektedir: «Fransız ediplerinden Pierre Loys'un, Nasuhi Baydar tarafm- dan türkçeye çevrilen Afrodit adlı eseri ilmi tetkiklere istinat ederek gok eski devri güzel bir üslüp ile canlandıran kaymetli bir san'al e- seridir. Bu mahiyetle bir eseri e- debiyat ve hattâ tarihle alâkadar olun her ferdin istifade ile müta- cddı!neıı Kemine cıkmakta olan müddelu: mumi Hikmet Onat söz almış ve kitapta ilâveler yapılıp vapılma- dığı hakkındaki muhakemenin sor- olunma - Kusuna raporda iştirak dığırı mvhm'ek. bu eseri mektep talebelerinin okuyup okuyamıya- | gaklarının ve aslmın ayni olup ol- madığının Maarif Vekkleti talim ve terbive dalresince tetkik etti- rilerek veni bir rapor apartımanizm ve modernizim ha- bunları kerpiçleştirdi. ve [fMuhıvere köşkleri hallw riyor! MUTFAK OLDUĞUNU DA UNUTMA Bir arkadaş: — Otobüslerin şoförleri yanla- | rında bir de yatak bi kunduruyor , bunlar otobüs mü, otel mi, be- iye ne diye otobüslerde uyun- Taasını menetmiyor?. Diyor. Bizim arkadaş bazı oto- | de t | lar âcü vaziyetler karşısında koca | mobil ve otabüslerin mutfak hiz- metini de ifa ettöklerini ya bil- miyor. va terafül ediyor. Cünkü, otobüs ve otamobil içine mangal koyup tencere kaymatanları da görmedik deşlil! GÜZEL GÖZLERİMİZE DEĞİL YATI. :u"ısl kafilesi c“lmı_. Bi artistlerin şefi bir gazeteci arka- | daşa: — Ön gün kadar İstanbukla ka- lacağız. Eğer Kabdiral olmazsak Mara gideci Demiş. Arıumu-ı da: Bu memnuniyetin manaı, is- tediğimiz kadar ceplerinize hâ - kim olabilirsek.. demektir. Diyar, A... Birader, bunda şüphe mi e- diyorsun? Elbette ki keselerimize bakacaklar, güzel gözlerimize de- | Bil yal, AHMET RAUF | tan | kinabilibek Hai köşklerini bir Buna karşı tabi Semih Lütfinin Bvukatı muharcir Esat Mabmut Karakurt şiddetle itirez etmiş ve ezcümle; «Rapor sarihtir. Üniversite pro- #esör ve döçentleri eserin bir san- &t eseri olduğunu — söylüyorlar. Müddetumum! hâlâ raporun ifi desi sarih değildir. Bir defa daha tetkik ettirilsin dyor. Müddelumumi — hata işliyorlar ehlihibre eseri satır satır tetkik et- miş ve «Eser heyeti umumiyesi iti.. barile müstehcen değiklir. de - miştir. Yoksa eserden bir parca almak suretile karar verilemez. Eser bizi eski İskenderiyede ya- | şatıyor. Okurken gözlerimizi ka - payarak İskenderiye 30) dolaşacak ve zamanın âdetlerini ve her seyini öğreneceğiz. Bu dava üzerinde — durmaktan izlırap duyüyorum. Müddeiumu- mi dava açmıştır. Zira müddeii- mumi nihayet bir edebiyalçı de- a Memleket ayağa kalkmıştır. O hâ l4 etetkik edelim. Ya coculları ne yapacağız? diyor. Böyle bir kitap tetkik edilir mi? Bunu yedi yaşmdaki çocuk ilk mektep, orta mektep çocuğu a lanlar arlar, zaten kolay anlası: l< savdı buzurunuza gelmezdik.. Dedikten sonra bu muhakeme - | yati düzumlar için dahi - telefon larında | Telefon derdi yapılamadıgından çok | sıkıntı çekiliyor Şislideki otomatik telefom san - | tralınm faaltyete geçmesile bera - ber, düzelmesi beklenen şehr | n derdinin hâlâ ha dığı teessürle gönülepeikledir. Ezcümle yazıhane veya evlerin- de telefonları olmıyan vatandaş - müşkülâtla telefon edecek yer bulabilmektedirler, Çünkü ca- kiden oek fazla olan umumi mu- havı erleri şimdi her semrite pek azaltılmış ve ekseri semtlerde bu iş posta merkezlerine verilmiş- tir. Bilhassa geceleri dülkânların | kapatılmasından sonra şehrin en kalabalık yerlerinde bile - en ha- edilecek bir yer bulunamamakta; Receleri, telefonu olan tek tük mü- eşseseler ise; — Postanye gidiniz!, Burası a- mumi merkez değildir!.» müraecaatcıları savmak- j de pastaneller gece atten sonra dalma bulunduklarından bu mede-| sür'at asrında İstanbul gi- | bi büyük bir şettirde telefon | bubran: hâdis olmaktadır. Posta ve telefon umum müdüt günün halkımızı bu müşkülüt - anmak için umumi muha- le postanelerde- vere merkedleri aat aevelati dahi açık bu- sanl gö- lerin pekâlâ burada da kundlabi - leceği söyzüenmektedir. Azapkapı -Galata arasın- daki binalar boyatılıyor Galata Hle Azankapa arasımdaki sahilde burlunan binaların boya - | telması için belodiyece sahinlerine | | teblirat yanılmıştır. Bu meyanda | Sirketihayrive binasının da boyas tılması gtenmiştir. Fakat verilen | cevanta bina cenhesinin tastan ob | ması vüzünden - boyatalamı yacağı bildirilmistir. aramamAmAnARARARARARANANAM nin Avrupada da alâka uyandır - diğmi, — Fransız gazetelerinden *Macyans in: «Eyvah! Afrodit Bt- meydanma gölürülüp — yakılacak | mı?, Kendi memleketinde 40 sene vel mahküm olunmıyan mu - harriri ımezandan çıkarılıp İstan - bulda mahküm mu edilecek?, di- ye yazdığımı süylemiş ve: Hariçte böyle mi propasanda pacağız?. demiştir. Müddeiumumi buna cevap ver- | miş ve noticede hâkim İsmall Hak- a da Maarif ermeye ayın 17 inci cumar- | ü saat 15 de devam oluna- | Yazan; İskender F. SERTFÇLİ BAR CİÇE guma girip yetacak değildin ya. Kondini kaybetmiş bir kızın, rı - Kat olmadan, koynuna nesil gi - — Beçeriksizsin vesselâm! Ka - | lim kızı eklen. | | | Yeni Bar)da bir revü.. O gece polis hafiyesi Yılmaz, bir urkadaşile (Yeni bar) m mıo de durdülar. Yıkmaz kapıda afişlere baktı: — Yeni bir revü var. Girelim mi? — İş üzerindeyiz, Ydmaz Beyi | Polis müdürü bu vece bizden rapor| bekliyor. Buraya girersek çılkcama| yaz... İşimize gidelim. — Çok kalmayız canim.. Haydi gel Başum çok sersem. Biraz eğ- feniriz. Vakit çok erkendir. Saat dökuz bile yok, ğ Ankadaşı faala ısrar etmedi. Ba- ge girdiler. —— Önefl Barda oturacak yer yok- u. O kadar kalabalık - vardı ki, — Bize şöyle bir kenara iki aan- dalğya bul bakalım. Grison bir küçük masa ile ei | sandalya buldu. Sahneye yakın bir| yerde güçlükle oturabildiler. Yılmaz bara girdiği zaman sah- | nenin perdesi açılmışt. — Madam | Janet fransızca sunkılar söylüyor- ğ Bardaki çoğunu İngiliz ve Fransız zabitleri teşkil ediyordu. Fakat, bu rajbet ve tehacümün sebebi Janet değildi. Kapıdaki afişte; «Yeni Türk revüsü» İlân ediliyordu. Ecnebiler Türk kazlarını sahnede — gönmeklen ve öryentak rakılar seyretmeklen çok hoşlamıyorlardı. Yılmaz arkada - sına sördü: — Ne içelim?.. — Birer vermut.. — Fena değil. Benim de midem kayrayor. Venmut midevi bir iç - kidir. Garsona iki vermut smarladılar. Ecnebi zabitleri — mütemadiven ellerini cırpıyorlardı. yarıdan | . Janeti allaşlı susturmak icin naktan ziyade — Xuı ve muhterem det, dedi, bu gece cak bi Türk tasl Şinasi Bev bu a dikten sonra, müsterileri nerak | sapmlıvarak vakildi. Perde açılıyordu. | — Herkesin gözü sahneye çevril - | mişti, Eski balet hevetini avatımıyacak dban bu yeni revüde acaba ; niyordu, — Burası netameli bir yerdir | - diye macakdandı - büyle yerleri | | ara sıra uğrayın gözden göçinme - | diyiz. | — Haki balet heyeti dağıldık- | tan socra, burada hiç bir tehlike kalmamıatır, (Zambak) öldü.. (Şeb- boy) metces oldu.. (Sekma) çekikli.| Ötekiler de kendilifinden dağılıp | Bittiher. | — Yenileri tanımak da fayçlalı olur. Bu Türk kızlarınan sahzeye cıkışından ben hic de memnun de- Hilim. Tiyatro sahnesi — değil ki, memlekele san'at sahasında hizmet| ediyorlar diyeyim, Buramı nihayet | lerine ve cezelmra itiraz gibi se - | | kaza olmuştur. İzmirde Karpıyaka-| | tokma talbas ile boğulup ölğmüş- | büyün Belediye aleyhindeki dâvalar Şimdiye kadar Mahkemeye müracaat eden- lerin sayısı 1250 yi buluyor Son zamanlarda belediye aley - | hine muhakemeye müracaat eden vatandaşlar çoğelmaşlır. Bu mü- racaatlar bilhasıa istimlâk bedet - bepler yüzünden — yapılmaktadır. İstimlâk bedellerine itirazen açılan | davalar 1000 1 geçmiştir. Ayrıca 250 ye yakın idari dava da acılmıştır. Bir çocuk lokma yerken öldü Evvelki gün İzmirde müessif h:l | da Belçdiye sokağında 23 numa ralı evde oturan kavaf Salih Demir Gülleoğlumun iki yaşındaki ağlu CÇetin anası ve babasile yemek yer- ken sıra tatlıya gelmiş ve zavallı çocukcağız boğazma tıkanan bir tür. —c0— Adliye vekili Ankara- dan Kayseriye gitti Adliye Vekili B, Fethi Okyar bu! sabah Ankaradan Kayseriye hare- ket etmiştir. Adlive Vekiline kadastro umum müdürü B. Halit Ziya ile hususi kalem mildürü Şakir refakat et - l İşler, zuhurata tâbi.. Almanlar yedi sımf ihtiyat ef- radını daha silâb altına çağırmış bulumuyorlar. Mart ayı yaklaşırken bu ihtiyat | sınıfların silâh altına alınması her halde pek hayra alâmet değil. Bel- ki de, ilkbaharda başlyacağı bil - dirilen büyük taarrazun bir em- maresi. Fakat, mesele Almanların faarruz etmesinde değil de, hangi | cephede ve hengi istikamette ta- | arruza kalkacaklarında?. İşte, bugünden y bunu ta- | yin edip haber verebilen günün ve istikbalin tek kahramanı olabile- cektir ki, galiba o kahraman da in ne taavruzu yapacak Almasyada, be taarruza uğrıya - cak memleketlerde yok!. balini ve gelebilecek ü irketihayriyenin yaz- hk zuhurat vapurlarınar benzo - lenler belki de en doğruyu düşü- nenler oluyor. Herhalde: — İsler zuhurata tübi.. Lâkırdısı, dünya kuruldu ku - rulah muhakkak ki bu kadar de- gerlenmemiştir. BÜRHAN CEVAT tonalığa âlet - arlar, Bunt kısa zemanı lerimizle gördük.. Değil mi? Haklkanız var, Siz bu hususta benden çok tecrübelisiniz. Sahne açılırkön vermüutlar geh mişti, Yılmaz kadehi henüz Rö- türmemişti. Birdenbire — sahavye çıktı. Bunlar J;ıwl'l rdi. Kıımmı kasları yukarıya kalk- gurip makyajlarla çehreleri Tüğiemişti. değişmişti ki, kim ol - anlamak kabil mzı.t Biraz Sönra sahaeye M mı dam güya Japonvada yerleçmiş bir| 'Türk zengini idi.. Köşkünün bah- çesizde Japon ceriyelerile eğle - Moğol beyi bir sedice uzanmıştı.| Kızlar etrafında — dönüyorlar ve türkce şarkılar söyliyerek efendi- derini eğendiriyorlardı. Yılmaz bir aralık kızlardan bi- tine dikkatle baktı. Gözlerini sahneden ayızmıyordu.| Arkadaşma yavaşça sordu: — Bunları tanıdın zm? — Hayır.. — Mahirane yaj makyaj - | kata hüvivetlerini saklamağa mur vaffak olmuşlar. Fakat, ben - ya- tulmuyorsam - sa mevi elbiseli köz | tanımak istiyorunu. İ (€ Devamı Var ) | | den büyütülmüş olan hukuk işdleri | hanenin sür'atle genisletilmesi ka- çoğaldı Bu mükelleller bina veya vergilerine itiraz Belediyenin yeni y b emelâlı büsbütün genişliyeceğin - kadrosunun takviyesi düşünülmek- tedir. Mısıra meyva ihracatımız Şehrimizden ve meminketlmiz- den Masıra yapflan meyva ihra - catı gün geclikce artmaktadır. Bunda harp vaziyeti mühim bir | nisbette âmil ölmustur. Çünkü es- | kiden bizden mühim — miktarda meyva ve sebze alan Mitar hükü- meti, ambalâjların kötülüğü id - diasile siparisieri kesmiş ve Kali- forniya ile muamdleye baslamıştır. Son harbin deniz sevkiyatını zor daştırması üzerine de Masırhlar tek- Tar bizden sebze ve meyva alma- Ra baçlamışlardır. Bu sevkiyat modern ambalâjlar içinde yapd - maktadır. Bu suretle yeniden Mr sıra mühim miktarda citna ve si- ire gönderilmiştir. Diğer taraflan Pilistine yapılan ihracalamız da mütemadiyen inki- şaf cimektedir. —— Üniversite kütüphanesi büyültülecek Üniversitede talebenin umumi kültürünü yükseltmek için kütüp- rarlaştırılmıştır. Bu maksatla yabancı dillerden tercüme olunan müteeddit escr - ler bastırılmaktadır. Ayrıca ye « röden mütesddit ve kıymetli ki - tanlar da salar ulunacaktır. Üniversite kütünhanesinir. olar ma salondurı da renişletilecek ve | büvültülecektir. —— Otobüs ücretleri arttırılmıyacak Benzin fiatlarının yükseldiğini | idtfa eden ötobüsçüler Belediyeye müracaat ederek bilet ücretle - rinin arttırllmasını istemişlerdir. Beledive reisliği vaziyeti tetkik etmiştir. Netlcede gerçi benzin fi- abları bir ->Tça artmışsa da bu zamla yalcu ücretleri — arasında Kkemmiyet itibarile göze batacak bir ferk cörükmediğinden tale - bin reddokurması karalaştırılmış- | tır. Avrupa Harbinin Cephe gerisind İngiliz işçi teşkilâtının başın - | da bulunanlardan hir heyet Fran- saya, Fransadaki işçi teşkilâtının | başındakilerden de bir heyet İn- giltereye gitmiş bulunayorlar. Ye- dişer kişilik olan bu heyetlerin vazifesi müşterektir: Müttefikle- harbi behemehal kazammak i- he arkasındaki mesalyi son dereceye çıkarmak ve harbin güs- terdiği ihtiyaçları temin etmek, İngiliz teşkilâtinın başında bü- heaanlardan Sir Walter Gitrin de Finlandiyaya gidiyormuş. Kendisi daha aylarca evvel şöyle bir tek- | lifte bulunmuştu: İngiliz ve Fransız işci teşkilâtı | yedişer kişilik birer heyct vücu- de getirsin, bu iki heyet daima te- ması muhafaza ederek harbin ica- batına göre mesainin tanzimini, verimin arttırılmasını temin et - sin, İngiliz matbuatı şu günlerde 'ine bu mesele ile meşgul oluyor, Krenildiğine göre — Fransada | 5,000,000 kisi silâh altındadır, Hiç bir istisna kabul edilmiyerek işçi- ler de askere gitmiştir. Bunun ne- ticesi olarak istihsalâtın az olma- sı endişesi başgüsterince mesai sa- atleri arttırılmıştır. Mevcut ııd daha çok çalışıyor: - Haftada 70 | sant, Buna mukabil İngilteredeki vas | ziyet başka türlüdür. Mesai saat- keri arttırılmamıştır. - İngilterede | cephe gerisi mesaisi mükemmel | suretle dovanı ediyor. Simdi Fran- srx ve İngiliz heyetlerinin konuş- malarında ise müttefiklerin cephe Berisi faaliyetinin ordu için azami derecede faydalı bir hale getiril- mesi temin edileceği bekleniyar, | Amerikalılar yüzlerce | bir rağbet göslerimeğe başlan - | *tmek mümktin değil. | rülen keyfiyet her hususta teşriki Balık ciğeri kilo balık ciğeri aldılar Son günlerde sehrimizde balık ları azakmış ve fiatları artmış- tir. Buna sebep, az balık tutul ve hariçten balıklarımıza - —büyük rağbat gösterilmesidir. Başta İtab | yanlar olmak üzere mütcaddit ba- hkçı firmalerı şehrimizdeki balık ihracatçılarına mü iven mük racaat edevek yeni taleşierde bu - kunmaktadırlar. Diğer taraftan Amerikadan da tuzlü balıklarımıza karşı büyük mıştir, Asıl şayanı dikkat olan bir cihet de Amerikadan — şehrimize mühim miktarda bahk ciğeri si - parişi yaptlmasıdı Amerikahlar, kücük büyjik her nevi balıklarımızın ciğerlerini yök. sok fiatla alacakirını şehrimizdeki Rlâkadantara bildirmişerdir. Bunun üzerine ilk p&tide iki bin kilo balık ciğeri ve diğer parçalar toplanarak Amerikaya ihraç olun- Simdiye kadar — şehrimizde ve hatta memleketimizde denize dö- kte veya atılmakta olan ba- rilrinden Amerikalıların bir. açılacaklır. ilçünçüye mükâ- verilecek ve bu resimder & Halkevleri umuma Nazi politikası! üç safha Yazan: AHMET SÜKRÜ Nazi partisi, 1933 senesi kânunanda Almanların mi Tatını eline aldığı zaman Almanyada bir kabine deki manasına delâlet etliğini denler, aldandıklarını anl gecikmediler. Cünkü Almı mukadderatmı eline alır derhal Wimar rejimini meğe basladı. Nazi partisi, rı eline uldığı zaman R a aza mevcudü. meclisin üçte Bi bile baliğ değildi. Nazilerin İi olmıyan mevcutlafi şısında yüz yirmiden fazla list, yüz kadar komünist, orta cenah, elliden fazla nalist ve bunlardan başka halk partisi, Alman hi hıristiyan sosyalılist gibi kücük siyasi parlilerin İ usları vardı. Kısa bir zamatt l de nazi partisinden baska partiler imha edildi. Fakat bu. Almanlardan İ milletleri alâkadar eden bit sele değildi. Eğer Almaslaf, rallik, demokrasi ve « mokrasi prensiplerinden kendilerine mahsus bir rejifi racaklarsa bu kendi bilecekli mesele idi. Takip ettiği hat Ktika bukımındandır ki n tisi, baska milletlerin atâk: üzerine cekti. Bunun da üct labilecek olan ilk iki safhaâl her tarafta ayni endişeyi dırmadı. Çünkü neziler Avi mleri allına almak fında toplanabilen maksatlarını geçen seneye & gizlemeğe muvaffak oldular. istel e Almanyayı silâts nehri boylarını sekerlikten etmişti. Almanya gibi bi devlet ici a | pek İyi hatırlarız, bilhassa © * Fransa ve İngiltere tükcar « ları Nazım, Büzhaniye şilepleri ile iMete vapurunu kirakımışlardır. * Gazi köprüsünün tahta par » keleri bozukursa bunların yevle - rine panke döşenecektir. * Kaçakçılık kanununun bazı müddelerinde değisiklikler yapılu- | caktır. Bu meyanda gümrük kaçak- cıları için çok ağır cezalar ilive o- kunacaktır. Bu meyanda «sürgün> de bulummaktadır. “k Bu sabah Zeytinburnunda de-| nize doğru topçu atışları yapıl » maştır. * Bursada Emine uysal isminde bir adın 3 yaşındaki çocuğunu dö- verek ökdürmüştür. * Üniversite hukuk ve iktısad talebeleri şerefine dün Rektör B. Cemi) Bilset bir çay ziyafeti vere miştir. Çayı müteakıp — talebeler kitap işinin ve müfredat progra- mının islahini rektörden istamiş - ! lerdir. —rrrmrz | j Yeni Meseleleri eki faaliyetler İng lteredeki işci fırkasının par- Tâmentadaki reisi Mi Atle Avrı pada harbin nihayet bulması için Almanyanın almış olduğu yerleri sahiplerine vermesi tüzun oldu'ğu- mu geçen gün söylüyordu. bin bu suretle behem 5i lüzumu mamilo birleş- kanaattir. Cephede orduların — faaliyetine ve ihtiyacına göre cephe gerisin- de de messiyi tanzim etmek, fab- çalış- tırmak keyfiyeti tetkik edilirken hatıra getirilen bazı keyüiyetler daha vardır. Evvelce Almanyada iktısadi işlere aklı çok ermekle meşhur bir doktor Ratnay vardı. Harplen sonra nazırlık etti. Sonra öldürüldü. Ratnay geçen har- bin başlangıcında Alman erkâtı- harbiyesinden nüfuzlu bir general ile konusurken harbin uzun sür- mesi ihlimaline göre seaba me - vaddı iptidaiye de temin edilmiş, | biriktirilmiş olup olmadığını sor- muş. General böyle bir suale hay- ret etmiş, Mevaddı iptidaiye me- selesini vesen harpte belki de Al man generali düşünmemişti. Fa- kat bugünkü harpte bunu ihmal Bugün müttefikler arasında gö- mesalyi temin etmektir. Cephe gerisinde çalışılırken, harbin de- vamı esnasında lizumu olan me- vaddı iptidaiyeyi istihsal ederken olduğu xibi İngiliz ve Pransız harp kuvyetlerinin idaresi de birlik ve abenk ile oluyor. ALI KEMAL SUNMAN | macak olan Almanyuı | kırıdır. Hitler de nutuklarındt IS P GK kiyede büyük sempati uya! © zaman, pek az kimseler, bu anı şarkı fetih ve istilâ n kullanacağından süpi mişti. Bu müsavat programii hayet Almanyanın silâhlanmi ve Ren nehrinin ınyııı..:ı_. deştirmesile tahakkuk mazi rejiminin birinel safha$ | kapanmış oluyor. 2— Bu safhanın kaj yeni bir safha acılıyor: Nazi tisi, ortava söyle bir düstur yer: «Bir millet, bir vatan, bif rer.» Tehlikeye isarel Zalıyor. Fakat pek azdır. Almı mında milliyetperverlik nin haklı davasından başki bir maksat sezilmiyor, Alm kendi milli hudutları içinde * mak isterlerse bundan ne cık ler Mein Kamıpf namındaki İi bında naxi politikasının ırk riyesini izah etmedi mi? B başka milletleri Alman hu içine almak nazi prensiplerint) !lfmî!l 00 mu tekror tekrar söylemi manya Avusturyayı ilhak Yabancı memleketlerdeki yetperverler seviniyorlar. yetperverliğin bir zaferi 'ılel mıntakasi yor. Ve bu hâdise ile nuzl programının ikinci sofhası KAT ü safhası başlı$! r millek, kalmıştır. Onut yerine kaim olm <hak- iddia ediyor ve bu Hakliğ lâh kuv » gern devletle kabul ettirmeğe kalkısıyor. maske yüzden düs verilen sözler, imzalır Veleler, zizisilen taabhütler. Mein Kampf kitabının kendi tahakküm politikasını tatbik ğ manı gelinciye kadar düm datmak icin birer manevra Kız mekteplerınd' voleybol Kiz mekteğleri voleybol b tinden: ç 'TJAYJ1940 çarğamaba günü bacak voleybal maçlarının Pf mi şudur: Saha komiseri: F ALAEĞ Atakok, Cumhuriyet L. İnönü Lisefi 5, hakem T. Oker, Kandilk Şişli Terakki L, saat 1530 B 'T. Oker, Erenköv L, - İS saat 16, hakem 'T. Oker. aaaek e Arabacıların top'ö" Sebrimiz arabacılı ın d e cü çarşamba günü sant İ0 Çi mivet merkezinde toplana dır. Bu içtimada bir vılik yetin faaliyeti tetkik :mn Yeni idare heyeti için nni #Ü tihap olunacaktır. l_aggi_ EPEK. SPRELEZLE BT . aEBELEREER .