Lüâba lâpa kar yağıyordu. Dün akşamki fırtına durmuş, ortalığa derin bir sessizlik çök - müştü. Uzak çamlıklarda, dala - rın üstü,karla örtülmüştü. Şehre inen palika yolada henüz bir tek ayak izi yoktu. Cevat Yılmaz, uzun uzun, beyaza| bürünmüş kızları, ağaçları sey - retli. İçinde, bugün ilk defa, ta - biate karşı daha fazla bir sevgi duyüyordu. Köşkün bahçe duvarı kenarın - da, yüksekliği hemen hemen bir | metreyi bulan karları görünce, bir| çocuk gibi, masum bir hisle, derhal dışarı çıkmak. — karlasın içinde kosmak, oynamak, atlamak, yu - varlanmak ihtiyacını duydu. Kürklü, avcı kaputunu - giydi. kalın eldivenlerini taktı. Lâstik çizmelerini ayağına geçirdi. Ucu demirli bastonunu eline aldı. Aşağıda, mutfağın önünden ge- cerken, bir bardak şarabı yuvarla- mağı da unutmadı. Cevat Yılmazı gören ahçıbaşı, gülümsiyerek: — Bugün pek erken çıkıyorsu - muz, dedi.. Cevat Yılmaz kaşlarını kaldı - rarak: — Karların ortasında, yapayal- mız biraz dolasmak ihtiyacındayım | dedi.. Öğleye doğru gelirim. Sen © zamana kadar yemekleri hazır- Jarsın.. Sıcak bir de mercimek çot bası isterim. * Cevat Yılmaz, Büyükadanın bu Bakin koskoca küöşkie, yaz kıs, tek başına otururdu. Bir asçısı, bir de bahçivanı vardı. Ses nede ancak, bir iki defa İstanbula inerdi. On beş şene vardı ki, bu- | Tadi urâm.nlcnhı. sessiz bir hayat sürüyordu. Bu on beş sene içinde, | Cevat Yılmazın evine gelip giden | eski arkadaşları arasında bir tek ( kadın yoktu. Sanki, adanın bu 18- #ız tepesindeki, büyük, ahsap köşk,| nevi manastırdı. ,Bu sakin ve münzevi — insan, gimdi 58 yasında idi, Fakat, dinc, küvvetli ve sağlamdı. On beş sene evvel, karısı, bir gece, Cevat Yıl- mazı birakıp kactığı — vakit, bu kuvvetli iradeli adam, bir çocuk Kibi ağlamış, maneviyatı sarsılmış, Hünlerce hasta yatarak, harap c | Mustu. Sonra, vavaş yavaş kendine gel- Gi. Karısına. daha doğrusu bütün kadınlara karşı, icinde bir nefret, kin ve düşmanlık hissetmeğde baş-! kadı. Cevat Yılmaz artık, bir kadın. düşmanı olmustu. On beş yıl vardı ki, karısı Şive- dene haber yoktu. Nerede idi, ne yapıyordu, kiminle yasıyoardu, mes-, vt miydi; yahut yaşıyor müydü, ölmüş müydü? Bilmiyordu. Yalnız, her yıl ikincikânun ayı- nm 9 uncu günü, yatak odi yanan sobanın cçıtırdıları arasın- da, bir saat kadar karısının hatı- Talarını anardı. 9 ikincikânun gü- nü, Cevat Yılmazın evlenmesinin yüdönümü idi. O zaman, Kilidli demir kasadan, Siveden yadigâr kalmış bir tek resmi cıkarır, uzun SAKİN KÖŞK Bugün yine ikincikânun ayının 9 uncu günü idi. Yaşlı adam, köş- kün üst tazafındaki camlığa doğru ağır ağır çıkarken, bu tarihi ha - ftıradı. Yüzünde. acı bir hava da- tı. Bembeyaz karların üstünde, Kacır gıcır yürürken, Şiveyi düşü- nüyordu. Çamlığın en yüksek ve- rine geldi. Duzdu. döndü. geldiği yollara baktı.. Ayak izleri ve bas- tonun sivri uçları karın üzerinde sanki uzun bir hatıra anlatıyardu. Denize baktı.. Sakin ve düzdü.. Güneş, ılık bir kış güneşi, temiz su-| lar da, temiz sahillerde yıkanıyor-) yine böyle karlı, sakin, güneşli bir kânun #ünü idi. Cevat Vılmaz, ilk defa, seneleri de bir arzu ve ihtiyac duyuyordu. Ondaki nefret ve kin kuvvetini kaybetmis. o #üzel kadının yüzü. yaşlı adamın vüreğinde sıcak bir hevecan uyandırmıştı. Hâlâ, Şiveyi seviyor muydu?.. Bulunduğu tepeden, sağa doğru uzanan dar patika yoldan ilerledi. Yokuşun düzyerine gelmişti. 'Te- miz, ciğerlere dolduğu zaman in- sana zindelik ve ferahlık veren bir hava vardı. Belki, iki saste yakın bir zaman, samlarda dolaştı, durdu, — denizi, karşı sahilleri seyrett'. Artık köşke | dönmek zamanı gelmişti. Buraya kadar geldiği vollardan, bu seler, geriye döndi' -ürümeğe başladı.. Hatif terlemisti. Kendisini üşüt - —mekten korkuyordu.. Kösküne vak.aşırken, iri çoban du. Şive ile evlendikleri gün de, | Şiveye karşı için-| İstanbul komutanlığı Satınalma Komlayonu İânları | Münakasa günü talibi çıkmıyan Haydarpaşa hastanesinin elektrik tesisatı yuptırılacaktır. Münakasasma 15/1/940 Pazartesi günü saat onda başlanacak ve ay- ni günde ibalesi yapılacaktır. Keşfi kemisyonumuzda mevcuttur. Gö- rülebilir. İsteklilerin belli gün ve saatte Fındıklıda Komutanlık sa- tınalma kemisyonuna gelmeleri. «Büz * İhale günü talibinin verdiği fiat Komutanlıkça gali görüldüğünden sına 15/1/949 Pazartesi günü saat baslanncak ve evni günde yapılacektır. İsteklilerin belli gün ve saatte Fındıklıda Ko- mutanlık satınalma kemisyonuna gelmeleri, <15. Tasfiye halinde bulunan Şirketi Ticariye,Sınaiye ve Maliye T. A. Şirketi Hissedarlar umum! heyeti, aşa- Bıdaki hususları görüşmek üzere 16/2/940 tarihine rastlıyan cuma günü saat 10,80 da şirketin Galata Karamustafa sokak, Hovakimyan han 4 üncü katta kâln idare mer - kezinde âdiyen toplanacaktır, Şir-! ket nizamnamesi mucibince en az | yirmi hisse senedine malik olan- | lar asaleten veya vekâleten müza- kereye iştirak edebicirler, Hissedarların tonlanma tarihin- den en az on gün evvel hisse se- netlerini şirketin idare merkezine veyahut mali müesseselere tevdi ederek mukabilinde — alacakları d"ınıkhm ibraz etmeleri iktiza &— Ruüzoame 1— Tasfiye memuru ve mürakıp köneği, Cevat Yılmazı ta uzak - tan tanımıs. havlıyarak koşa koşa vanına gelmişti. Kuyruğunu sahi- binin bacaklarına sürterek, boynu-| nu bükmüş, mırıldanıyordu. Hay- van, €ve bir yabancının geldiğini anlatan hareketlerile, kıvıl kıvıl, yaşlı adamın önünde, arkasında dolaşıyor, ara sıra, başını kaldı- rıp Cevat Yılmazın yüzüne bakı- *raporlarının okunması ve tasdiki 2— 939 senesi bilâncosunun tet- kik ve tasdiki ve tasfiye memu - Tunun geçen muamelâtından do - dayı ibrasx 3 — 940 senesi için murakıp in- tihal DİKTOR — aa yordu. Bahce kapısının az yukarısında- ki sedde, bahçivan Ahmet, Cevat Yılmazı kazip bir hevecanla kar - sıladı. Sonra da, ahçıbaşının, müt- fak kanısından çıkıp, — efendisine doğru koştuğu sörüldü.. ) Cevat Yılmaz, sakin köşkün hor, zamanki günlük hayatından farklı| bir hâdise olduğuna hükmetmek- te di, Bahcivan Ahmet, titreyen du- daklarile, bir şeyler söylemek ie- tediğini ima ediyordu. Fakal, belli| idi ki, cesareti yoktu. Cevat Yılmaz, bahce kanısından giderken, ahcıbaşı da yetişmişti. Yaşlı köşk sahibi. — Çorbayı hazır ettin mi? diye olu orta bir cümle sarfetti. Ahçıbaşı ievap vermedi.. Ele - Tİnİ uğuşturuyor, kâh efendisinin yüzüne. kâh, yere bakıordu. Bu esneda köşkün sadık köneği, sür'atle bah-eye virmis, sağ taraf- taki misafir salonunun penceresi | önünde havlavor. adeta demir par- maklıklara saldırarak, içeride bi- Tisinin bulunduğunu anlatmak is- fiyordu. Cevat Yılmazın icine, bir hissi “uzun bakar, içini çekerdi. Şive gü-| zel bir kadındı Su!tan Mehmzt güzel yaptığızın farkına varmıştı Türk Padişahını, fevkolâde hey- betli bulmuştu. Lâkin, sözleri, ta- vır ve bareketi çok nazikti. Sonra, güzel lüâtince konuşuyordu. © kadar güzel ve ahenktar konuşuyordu ki, — onu, bır Yürk sanmak güçtü. Prenses; Fatih, konuştukça ke- derlerini unutur gibi olmuştu. Kar- ısındaki genç Türk imparatoru hakikaten yüksek bir şahsiyetti. Ona, gittikçe kaibi yakınlaşıyordu. Türk Padişahı, hiç de kendisinı methedip bu yoldan gururlanan bir adam değildi. Mütevazı idi. Koca, şerki Roma imparator - huğunu fetbettiği halde, hiç de o. fethetmise benzemiyordu. Sakin ve birşey yapmamış, birşey olma- — Armu ettiğiniz gün ve saatte.. — Haşmetmcâp! Siz çok centil- mensiniz?. — İltifat buyuruyorsunuz.. Biz Türkler her vakit böyleyiz.. dedi. kablelvuku hâkim olmuştu. Kim- seye bir şey sormadı. Önüne baka-' İren'in üzerinde tesir Pronses; Fa£fhin s(rlertne ne yolda mükabelede bulunacağını şaşırmıştı. Nihayet karşısında bulunan Türk imparatoru herhangi bir gün ve bir saatte memleketinize gütmek- te serbestsiniz diyordu. Acaba, ne cevap vermeliydi?. İreni, bir an için tereddütler ge- çirirken, Sultan Mehmet, şorap kadehini kaldırdı. İreniye doğru üzatlı. ve: — Prenses, şerefinize.. dedi. Şaraplar içilmişti. Zaten; dur - madan içiliyordu. keyif ol- muştu. Fatihin, büyüklüğü kar. şısında mestolmuştu. ni Litreten bir, aşk darbe - sile nihayet mukabele edebildi: Tiyi nuz, daha birkeç gün misaliriniz olmak şerefine nail olmamı kabul buyurmanızı rica ederim. dedi. Sultan Mehmet, güzej İrevinin fzerinde tesir yaptığının farkına Feyzi Ahmet Onaran Cidiye ve zühreviye mütehassıtı Püzar hariç her gün sabahtan akşama kadar Adres: Babiâli Cağaloğlu yo- kuşu köçesinde No. 43. Tel. 29890 TT LA rak yürüdü. Hal, her şeyi bütün kuvvetile ifade ediyordu. İçeri girdi, Sırtından kürklü ka- *aret ederek, kısık bir sesle: — Burada mı? dedi. Bahçivan yutkundu, cevap vere- medi. Sadece başını sallıyarak, e- vet, demek istedi, | 'Yaşlı adam, o tarafa doğru, tahta| döşemeleri gıcırdata gıcırdata vü- Tümeğe bâsladı. Bu avak - aesleri, oanda, köşkün derin tunu bozan, vegâne gürültü idi. Ahcıbaşı, bahcivan, efendilerin'n drkasında, bir heykel gibi hare - ketsiz duruyor, irilesmiş gözleri'e fton kuru soğan satın olnacı | kiradır. Şartnamesi be- < misyonda görülür, İsteklilerin minut makbuz veya m | ve kanuni vesikvlarile bei Edirnede — Müşiriyet *1078> — «168. * komisyonda atte Edirnede Müşi leri. «L079> «169. yapılacaktır. 71250 lira olup üçte bir fezlası da dahil olduğu halde lik teminatı 6593 lira 75 kuruştur. Şartnamesi ve Maraş satınslma Ko. dadır. zamanında Maraşta As, Ko da bulunmzları. ;m- «1Tük Keşif bedeli 242,242 lira l1 ku- zarlığı 17/1/940 — çarşamba günü kuruşa kamisyonda rin muayyen vakit gelmeleri. «10844. * Beher mefresine tahmin edilen #latı 164 kuruş — olan 50,000 üü <1045. | 200,000 metre porfatif çadır bezi pazarlıkla 123/1/M0 cumartesi gü- BÜ saat 11 de yapılacaktır. Kat'i teminatı 25,900 liradır. Evsaf ve dan alınır. İstekllerin — kanımın hizalarında yazlhdır. şubesindeki alım nomisyonunda Bası krç gün, ebedi misafirim olmanızı bahtiyarlıkla kabul ederim. — Teşekkür ederim haşmetmeâp!. — Siz, Türk âdat ve âdabını bil- miyorsunuz değll mi?. | | — Hiç!. &; bakınız sizi nasıl giy- | dirmişler.. — Evet, bir Türk gibi.. — Bu givimi beğendiniz mi?. — Çok güzel.. değil miz, — Bizim hıristiyan sarayların - da fazla külfet var.. — Biz, sadeyiz değil mi?, — Sade; fakat, cok haşmetli.. — Hersey rahet.. Etiketsiz.. — Güzel doğrosu.. — Bizans saraylarının etiketi da- ba çokmuş derler.. Bilmem işitti- niz mi?, — Evet, işittim. Beni getiren Françez söylemişti. Hattâ bir çok falimat vermişti. Haremeğalarına kadar varmış. Bunlar bir takım siyabilermiş.. Övledir.. »- Türklerde bu âdetler yok.. — Bizim herşeyimiz sadedir.. — Siz, evli misiniz?, — Evet, çocuklurum da var.. —Niye sordunuz? — Kostantin gihi bekâr olsay- dnzz ki şeye mâni değildi — YMüslüman dini, bir erkeğe dört nikâllı kadını belâl kılar.. — Hiç böyle şey olur mu? — Böyledir, hem de fena €. dir. — Bir kadın buna nasil taham- müi edebilir? — Bir kadım, bir erkeğe kâfi gel- mez.. — Nasıl olur? — Bizim erkeklerimiz, hıristi- yan erkeklerinin dördü gibidir. — Bir kadın, bir erkeği idare e- demez.. — Türkleri görmediniz mi?. »- Hayır, haşmetmeâğp!, İşte, yal nız sizi görüyorum. — Ben, ufak bir adam mıyım!, — Hayır... — Karacayı görmediniz mi?, — Evet.. — Nasıl?, Dört misli değil mi?. — Evet; bizim erkeklerimiz küçücü oluyor, hem de çellmsiz. — Biz, hem iriyiz, hem de ağır ve adaleli, bu sebeple bir kadın bize kâfi gelmez.. Eğer, bir kadın alırsak ezilir, züriyet vermez. — Sonrs; bizim dinimizde nü- fusa ehemmiyet veririz. Dört ka- dını olan müslümanların bir o ka- der da cocukları olur. Nüfus dur- madan çoğalır.. varmıştı. Derhal cevap verdi: dinimizde evlilik hiç- (Devamı var) tarı 1200 lira teminntı 180 lır, Karadeniz boğazı birliklerine on | Pazarlığı 26/1/940 Cuma günü sa- iki ton yataklık ot tekrar pazar- | at 15,30 da yapılacaktır. Muham- lıkla satın alınacaktır. Münakasa- | dalresinde satınalma komisyonuna gelmeleri. 5000 liralık arpa şerait ve evsafı dahilinde satın alınocaktır. Temi- 750 liradır. Şartaamesi her rülür, İstek- lilerin teminat makbuz veya mek- tuplarile ve kanunda yrcılı vesi- kalarile beraber belüi gün ve sa- iyet dalresin- de satınalma komisyonuna gelme- * 520,000 kile unun pazerlığı 10/ 1/940 Çarşamba günü saat 11 de Muhammen tutarı | Ankara ve İstanbul Lv. âmirlikleri Tuş olun Ankara ordu evi tevsi in: sşaatı pazarlıkla yaptırılacaktır. Pa- saat 11 dedir. İlk teminalı 13263 lira 13 kuruştur, Şartnamesi 1212 ar. Taliple- Ankarada V M.M. V. satınalma kamisyomuna garinamesi 1140 kuruşa komisyan- te- İsteklilerin teminat nuna gelmeleri, Cinsi Tutarı Tetinatı — ibole saati Lira Lira İki tavla inşası TOKSAS 1058 u Koyun eti 21 tan — 9150 4418 H30 Kok kömürü 5000 750 15 410764 <166- ** Mütcahhit nam ve hesabına 24 | emrett'gi belgelerile ih | de Ankarada M. M. Vel alma komisyonuna gelmeleri. | «1046> <108454 * nü saat 11 do Bursada Ja satın almacaktır. İlk te 2254 üradır. Evsof liler belli saatten bir saat ev line kadar kal kildeki tel olacaktır. — (1055) * 19,200 kilo sade yağına talip çık- (29) Muhamımen bedeli 0 Tira ilk teminatı 1440 liradır. İlk pazarlığı 10/1/940 Çarşamba günü sant 15 de Kayseri askeri satınalma ko « misyonunda yapılacaktır. Şart - memesi Kayseri askeri ve İstan- İsteklilerin gün ve saatte te- minatlarile beraber komisyona gelmeleri, «10724 «122. * Beher kilosuma tehmin — edilen fintı 272 kuruş olan 10,000 : 12,000 münakasaya konmuştur. İhalesi 1071/940 Çarşamıba günü sast 1L dedir, Kat'i teminatı 4896 licadır. Evsaf ve şartnamesi 165 kuruşa komisyondan almır, İsteklilerin kanunun emrettiği belgelerle iha- le saatinde Ankarada M. M. V. sa- tınalma komisyonuna gelmeleri, «107de — <2 * Mütcahhidi nam ve hesabına 300 ton grpa satın alınacaktır. Pazar- lağı 26/1/940 Cuma günü saat 13 de yopılacaktır. Muhemmen tuta- rı 16,500 lira teminatı 2475 Hlradır. Sartnamesi her gün kemisyonda görülür. İsteklilerin - teminat kanuni vesikalarile belli ve I Inhisarlar U. Müdürlüğü-de « sagtte komisyona gelmeleri «10177> «167> pülunu çıkarırken, vardım eden Miktarı — Kuhame Yüszde 75 Ekadir.e bahçivan Ahmet, adeta, ü:kerek, mer B. teminat — şeki Saati van gözle, bir kere Cevat Yılma- Lra Kr. Lira Kr zın vüzüne bakmak istedi: Gözgö- ; 4 ze geldiler. İN'sasta kola 20000 Ka. 3330 — 249 75 açık ek. 1430 Cevat Yılmaz, başı ile salonu i- | Anidrit sülfürü 1.000 382 50 28 68 pazarlık 5 HI Eksiltme 16/1/940 cuma günü Kabataşta Jevazım ve mübayaat apılacaktır. IV — Şartnameler her gün sözü geçen şubeden pürasız alınabilir. V — İsteklicerin pazarlık için tayin edilen gün ve saatte $e 7,5 gü- | yekâlet binası içinde toplanacak satmalma komisyonunca yepılacakt? venme paralarile birlikle mezkür komisyona gelmeleri. Sahip ve neşiryatı idare eden Başmubarriri ETEM İZZET BENİCE Udığı yer: SON TELGRAF Matbnası Yoksa sen mi yolu şaşırdın? Sükünetle, — Hayır.. Hayır! Burada, iki da- kika daha.. Dedim. Tekrar karanlık, * tak, yağmurdan göl göl olmuş birikin- tili sakaklara daldık!. * Dar, tahtaları çürümüş bir ka - | pının önünde durdum, Geldik! Uzun, sokaktı. İlk önce ayağını bir taşa çarptı. can acısile: — Ööf vışessse.. tin beş on fazlasını taşıyan bir eda ile: — Burası ha?l, Dedi, Ben cok lâkayt, sakin so- Bukkanlı idim: — Burası Ve. Adeta kafa tutarcasına sert| bir lisanla sardum: — Beğenmedin mi?. Cevap vermedi. Karşıdaki evin penceresinden sızan-ışık kapıyı ve duvarları biraz aydınlatıyorda, De-| rin derin eve baktı. Kapıyı çaldım. ç © ne bir şey söylüyor, ne bana rlı'iu'dmmlm bozük bir| 1 Bandıma garnizonu için 100,000 | kilo sığır eti 24/1/940 çaşemba gü- men sa- tınalma komisyonunda kapalı zerf- natı irtnamesi hergün komisyonda gürülür, İstek- mektupiarını komisyana — vermiş madığından pararlıkla almacaktır. kile yün çorap ipitği — pezarlıkla e. İlelesi | İ ince 1000Ke, asit sülfürü müteahhit namına | ve yine şarinamesi mucibince m ktarı yukarıda yazılı nişasta kola hi- zalarında gösterilen usullerle satın alınacaktır. TI — Muhammen bedelleri, muvakkat teminatları, eksiltme saatleri ve , Ankara levazım âmirlikleri | safınalma komisyonlarında görülür ! D azlaar e — İ (EŞSİZ BİR MUVAFFAKIYET Aşağıda yazılı maddeler 10/1/940 Çarşamba günü bizalarında yazılı saatlerde pazarlıkla eksiltmeleri yapılacaktır. kanuni vesikalarile Edirne Müşiri yet dairesinde satınalma kamisyo- Mühtelif veya — toplü aile gezintilerinde, şehirde, köyde, dai da, bayızda velhasıl her yerde ve en gâyrimüsait şartlar altınd zın karşılığıdı! Besiktas ÇAPA MARKA Bi ea VOBİLYA MERAKLILARINA: İSANDALYALAR, KARYOLALAR, PORTMANTOLAR Vesair her nevi ve şık mobilyalar ika fiatına setiliyor (içerisine hariçten hiçbir madde ilâve etmeği düşünmeksizin) acele ve en dar zamanınızda nefia ve le: Çapamarka Çorbalıkl Kububat, Sebze komprime ve Püresini Beş on dükika zazfında hazırlıyabilirsiniz. Bir komprime saf ve yüksek bir kalitesi itibarile bir rünlük kalori sarfiyatımı Her verde bulursunuz. Kurulus tarihi 1915 ASRİ MOBİLYA MAĞAZASE AHWED FEYZİ İstanbul, Rızapaşa yokuşu No. 65, Tel: 23407 xa v 7 Ziraat Vekâletinden 1 — Vekület veteriner işleri um'm müdürlüğü tasra teşkilâtı yacı için açık eksiltme usulile 40 adet portatif yazı makinesi almaı 2 — Eksiltme 25/1/940 terihine 3 — Satın rlınacak portatif yazı makin 2200 lira ve muvakkat teminatı 165 iiradır. 4 — Açık eksiltmeye konulan makinelerin evsaf n___rdn_-ı namede sarahaten yazılıdır. S-lrtıım:&'euld Tevazım müdürlüğü p (30509 ) (6479) bakıyor, ne de gözlerini bu kapı ve çürük kap.ama tahtalarından ayırmıyodu. Arada bir sinirden a- *yaklarını hızla yere vuruyordu. Sürbik dudu kapıyı açtığı za - | man beni cift gözünce yüzündeki mebinuntyeti. sezdim. — Nasılsın madam?.. — 3eni gördüm daha işi oldum. Fazla konuşmadık. Yürüdüm. Merdivenin tahtaları gıcırdıyor - &u. Eminim ki, bu gıcırtılar res- sam müşterimin kafatasında: — Nereden buraya düştüm?. — Tanıyecağın başka kadın yok muydu be adam?. — Allahın belâsını buldun!. — Haydi şimdi ayıkla pirincin Diye zonklıyan — birçok istif « ham kıvrıntıları ve hüküm darbe- leri gibi ötüyordu! Merdivenleri çok mütereddit sar. sak adımlarla çıktı. Odam anu büsbütün korkutma- dı, iğrendirdi. dece: — Dur bakalım bu maceranın sonu neye varacak?, Diyen bir tevekkülle odadan içes riye girebildi, Aksi nasıl düşünü- lebilir ki, bu odaya kim baksa ilk çıkacak cümleler ancak ADEMİ İKTİDAR va BELGEVŞEKLİĞİNE HORMOBİN Tabletleri her eczanade bulunur Posta kutusü 1255) Galeta, “latanbul Üsed £ perşembe günü saat 15 € şurlar olabil — Aman yarabbim ne sefalet — Ne pis kadın! — Nasıl bu yatağın içinde « vencereyi de mi acmani Odam dağınıkt.. Kırık ıy;l:rh sandasya, boyası dükülm tablaları sanki neydiler ki, n toplanacaklardı? - Hele - yatağllt Belki âylar vardı bir defa bile (# saflarını değiştinmedim, yorgü Tami düzel.medim. İçinden nasih çıkıyarsam yine öyle giriyordum! Hoş, bütün bunlar benim için 7ü sele değiidi. Benim misafirlerif? — Neye büyle!. Diye sormuyorlardı. Kılburmü * nun Müşterileri arasinda : — Haydi arabacıyı beğenmedif Diye dudak bük. Karşına kim © kacek? Gene ya tersane amelefi,, ya tesviyeci, ya terkos onbaşısı, YE su yolçusu, ya bir tötün isçisi, ÖR ların bekâr odaları benimkind daha az kir tutmaz değiller yâ Noreden benim aklıma gelir Kİ nağa — gideceğim, boş döl 1 ( Devamı VAf