— İLŞEHRİN İÇİNDEN | İşte pazarlıksız satış diye i | bunlara derler Misal isterseniz çok' Fakatsize işte ikitanesi! Iyüıa: OSMAN CEMAL ı ç İzenir misin? İşte ah, hem bilâh, hem sonra yanımda duran K başka müşteri ile birlikte adam- Daliter kavun "Lm. ben yarım B nad.ğı için: *ıııg" beşere bıraklık, dedi, on "iiuıı"' bele, dedinem, in biraz da — On para Ş Niçin inemezsin? Btim Baat önceki 1 ah, hem b fallah! Hem de efendime l “ sana namusum — üze ü.r m ki tamam on dört ku- Büu kavun ruş sermayesi var bu kavur Tane başına bir kuruş kârlı kıyorum bunları.. De haydi isler al, ister alma! Kulağına eğilip | ru — Hani yarım saat önce bunların sermayesi ön sekiz buçuktu kın şaşkın beni biraz süzdük- ten sonra Haa.. Onlar bi daha büyüktü. Onl: #erzisinde pazarlık arın kalanları müşte- riye on iki buçuktan satılmak için bir alay y * Bu yaz ortasında » aarın biranaen yazık bir kadin kumaşı alıyordum. Ayni kumaşı, biır hafta önce bir başka kad.n, mel- resi üç kradan aldığ.mı buna söy- mis:i, Fakat o kadın bu kumaşı benim a.dığım makazadan değli ge Ka bir verden aimiş: Tezgâhlara sordum: a bunun metresi? Kumaşın kenarındaki bir kâğ | bakarak cevap verdi: ayni kavunlardı v | FAYDALI BİLGİLER Daha nsleri öğrenmeliyiz? , Zonra birkaç kere K zu ile çalkalamalı. # Pirinçunu, Wok Şeylerde kullanılabilir. Pirinci _'“::— Yıkamah. F İŞBAN, sonra suyun #izince süzgeçii de güneşe — birakmalı. avucunuzda oğuş- | buğdayunu avan elile döğerek geçirerek kaba sirke bir bezle kı arın Üz TİRİ çıkarmak kolaya niz. Bir litre sa | * küo kümür için kâlidir. İ Best derisinden mamul eldivea ve| R—. Bibİ geyleri yıkarken sıcak ve sa- | İN su kul nni ahat #XTa ge ş.u Salkalamalı. Olduğu gibi gölgede | İ zaskali ale e yeni c | ür. X Sapları abanoz fırçaları yıkarken l Bölü: hin Üzecine hafifçe vazelin sür- * x;m müddet kullanılmıyan cez b y Nüsret X Hastasın — Gelemiyecek.. iye telefon etti, ahatlardı. Öeri evde kaldığıma göre sinirlerimi bozma - E... Uzun uzun konuşi he olacak?, Diye t im, — Fena yaptın!. — Neden?, — Sen bu adamdan ayrılmıyacaktın. — Rica ederim, yine bana bunu söyieme. — İstersen susarım amma, hata eti Ciddât kızarak, gücenerek: hıı_ı: Ne hata e'tim, ne bir şey.. Mükemmel yap- &y Dedim. Hem söylemek'en korkuyordu, hem de Meden duramıyordu: — Hata mı, savap mı bilmem, İsterim ki, hayat eler beni yalancı çıkarsın, Benim için ga adık. Paşa meselesi lâfı açi — Hiç.. Mestle yok. Ne oldu ise oldu!. veler, çaydanlıklar küf kokar. yıkarken Koyarak burakmalı ve soğuk kalamalı. * Siyah veya sarı der Çanta, kemer ilâh... gibi şeyleri parlat sının Özerine ik: Buş * “Beyaz ipekli gömlekleri yıkanırken aa serip kür sikol, pamukyağı karış- 3 pamukl eli temi nile parçasa İle parlat * Sat tencerenin dibi tutar, y lük gekilir. Buna mâni olm * Ütülerin çok temiz bulunması lâ- zamdir, Bunlar sırak sodalı su ve bir. tüleri, pa: fifce yağlı bir beze sarmalı, * Eibise yakalarının kirle n ek için bir bardak su iç bir kahve kaşığı amonyak kaymalı ve bir bez parçasını balıtarak yakayı sil- meli. Göce güya Unvan zade Recal beylere g. üecek- e, senin datma gi Yerinden, —Nes Diye, fırl n ateş küvyetli ise | — İki yüz yetmiş beş! irmi beş — Ooh, ayn! mal: k daha savrulacaktı. | TTTT Borazan borusunu eline alınca... Fransada askeri mezarlıklarda ihtifaller nasıl yapıhyor? Fr a, yorlüsü» nda mez *Tusen - Evliyalar | kunu irat etmezd busunan alay söy — Bor — Hazırım, generalim!. a birakıyo- ebelerinde — Şu halde sözü | Tum. 1870 ve 1918 mu! ölen askerler bu mezarda yalıyor- lar. Onlara sesimizi ancak sen işit- tirebilirsin... Benden ziyade seni e. E Uyandır on - Hazır olduğumuzu — söyle, | 1 ekalk» borusunu!... Borazan ekalk» borusunu ça - General hilabesine devam işittini Hep hazırsınız.. Emir m;. yorsunuz. Borazan «ha- Zırc. çalar... «Sancak | ak başına halazası ise gali- ber — vermeğe olunuz, vatan «ya geldik. Müsterih kur'ulm an... borusu çal! 1 adir, borazan, ölüleri | yatmıya daevt eden eyate borusu- sim değil mi? Bu heyeca n Bözleri işen ask Kocasından ayrıla cak. âşıkına varacak! Kuyumcuyu soyan delikanlının | karısı meğer başka birisile tanışıyormuş n kibarlarından zengin ba- | ukları olan şik birkaç Bgeçen söne bir. kuyumcuyı üşürmek istemişler, mücevheraundan tarak - tuzaj adamıa | nümüne 91 amalı, tüylü | 8 ış:» pazarlıksız sa'ış diye bun - ra derler! Ben şimdilik bunlar- i misal gös- eei düğüm gibi kalmand.r?. kür ederim. Ben paşasız da böyle Nusret, bu noktada tereddüdünü saklıyamadı. Nası!?. , devam etti: — Bu adamlarla mı? — Nusret bu bahsi birkaç defadır. konuşu - ye yine: Nusretin: yoruz, Yine, hep ayni mese.eler üzerine ge.me - , Başka lâf yok mu?. Dedim. Elime bir gazete aldım. Sustum. O, — Bunlar konuşulacak şeyler, Sen hata eltin!. Diye söyleniyordu. Yeni yeni münakaşaların açılmasına meydan vermemek için suslum. * — Sen hata ettin., stele davet etmi un ederek yar çabuk duyulmüş, de- i ağır ce- nişlerdi. Hepsi gim- ode bulunuyorlar. Bunların dizini bi zalara mahki di hapislz yirmi iki | BT S Z| m—_xk 5 D Göce yalnız kal.nı dzm. Kafamın için biçlim; evvelce İyiden iyiye m zannedilen şeyler üzerinde mütehamı tan başka çare yok, — Paşadan ayrılmak. Bu, bana medikten Boni manası, ne ehemmiyeti olabilirdi. , ay kumu kaçırahilecek, belki zihnimi yoracak, sinire lerimi bozacak, fikirlerimi karıştıracak, kararları» 10i bozaçaktı. Ve. O zaman tehlikenin en büyüğü Ce ne de olsa zihnimde bir yer y 'a hep bunu düşünmeğe başla « uzun uzun hesaplar yaptım, im kararları tekrar inandım ki sinirlerim bile en değil. Hâdiseleri kendi cereyanlarına düşünmemek, her izeyi emri vaki halinde kabul etmek, benimse- mek benim için işin en çıkar, en emniyetli tarafı. iç bir şey ilham etmiyordu; hiç bir ğın sonunu d binde bulunmuştur. İngiliz gazeteleri için yeni bir dedikodu mevzuu da bü | ah başka ulunduğunu kemeye müracaatla kocasınıı bir kadınla münasebette süylemiş. anun için ayrılmak istemişti. Bunun üzerine mahkeme bunların bir- bir yt şandığı Vi sabit olmı Kadın şimdi. bunu layı mahküm olmuş. ka ' da şimdi müracaa er İle birlikte yaşadığı inkâr etmekte- cürmünd ararının arlık katl ölmütin is- sebetle b şanma karaı bahsalmuştur. yine ko lenmektedir. Ha öy- bunu rede 'hinde aki ka Kat kadırın ulaından şüy din vardır: Vilmerin genç karısı duha Ka bir kadınla detmektedir. kocasının b Dünase kette bulunduğunu öğre miştil. Kodın bunü itiraf etmektedir. Karı kocanın böyle birbirlerine hiyanet et- falarda Vilmer malüm olan luğa cüret etmiş ve geçen ses 'tanda üm olmuştur. Mah- simdi kadını bu kocadan kat'l olarak ayırmaktadır. Vilmerin karısı dişıkina varacaktır. sek bir zabi ei Artistlerin çoğu askere gitti | Şimdi bunlar cephedeki askerleri egl=ndırmekten zevk alıyo .l ır Kocası cepheye giden Fransız sinem a artistlerinden Anna Bella lik ilânı bütün | © gırılanlar arasında... idyoların boşalmasına sebep ol z.ar için cephelere gitiiler, kdirle vatancarının bakiki bir harp kahraman olmuya çalışıyor-| an - LUİ 1 BARROLT, yeni çev- ri ol inde yük- yordu. At- Kışladaki arkadaşlarını üz a, tenzili rüt- dım, küçük zabit oldum.. Diyor ve gülüyor. Birçok filim- lerde asker, zabit ve ki ndan Rişar Viam şim-| Fan'ezi şarkılarını büyük zevk- le dinlediğimiz ince ruh'u, Şari Trene yare ala - yında pilot... zarif rın mübdii Mi- Mi geçirmeden e Ba- lin'e veda etmek mecbüryetinde kaldı. Sevimli artist, nefer 'Tino ğlenceli filim - lerde bizi g artistler: Fernandel, Alber Frej - lan, Röne Löfevr de silâh altına ile karşılaşacaktım: Belkisin kKendi hüviyetile baş başa kalması. Bul le doldü ni ilk önce düşi dahi durmuya vermesi, Ondan Ti kalır. olan şey şudur ünmek üuy- ban ver malı değil mi?, Nihayet onum için Güzel olgun bir kadın, bu kad onu yatağına esir et ek istedi. Olmadı, yapamadı. Fakat, benim için vaziyet ve hükümler hiç te bu olma» dan daha büyük tehlike ne ola- t dirilir dirilmez bu Belkisi bo- ğim bir met vermek için inandığım, kuvvet verdiğim, sürüyüp götür. rılık, bu davayı orta - 1 bir kin- tekrar sürüp gidecektim?, Be- nen bu oldu. Onun İçindir ki, — Paşadan ayrılmak.. en, neş'elendiren | Bana bir hınç, bir öç gibi gelirken bunun olu- ne bana: — Neye oldu?. Dedirtir gibi oldu. Hakkım yok mu amma?. ayrılmış olmakla ona ne yaptım?.. Ne ceza vurunca ceza — kefesi kaybedilmiz ir kadın, genç bir kadır a sahip — olmak İstedi İ onu servetine ziye (Devamı var) | anların sevgilisi jan promye- lere gelince: Çevirdik.eri aşk sahe nelerini yarıda bıra asker ünifarmasını giydiler. nda: Piyer Frenay Frentan kocası), Şarl Bo g (Vivian Ro - promye An- ar vardır. lar, mans'ın kocası, yesi jon Bernar Lankre, Klod Dofen, öre Lüge, Piyer Blan artistler: Dolia, Ray Van'uva, Duşen, Jan Kiepurfa, Fon Stroheim, ilâh. Sahne vâzilerinden, mütehassıs- larından asker olanlar da pek çok- tur: Jan Rönüar, Ha: Dökunan, Jan Döanoy ve Hanri Şommet ordunun sinema servisinde çalış - maktadırlar. Burlardan başka, stüdyolarını kap.yarak, işlerini bırakarak alay- l ihak eden - Şari Boyer'le bereber «Korsan> flmini çevirmek e olan Mark Al- legret, se! asiSlanı. ses mühendisi ve « bütün m raber askı Hulâsa, tü; artistleri hep palı... Acaba nekadı dacak?... Bunu 'olar Ka- ir ka- mek imkân: yok... edelim ki bu hayat, hulya ve neş'e kaşmnağı olan stüdyolar yakın bir aikle kapılar. Sevdiğimiz ve ukd ır ettiğ tistleri yeniden görelim, a lim.. Umumi harpte asker olan sinema artistlerinin çoğu sağ ve salim>» döndüer, Büyük bir şöhret kazandı. Holi - vut sinemacıları Parise - geldier, Az gönra e mazhar oldu. Fransızlar kendisine «milt Mor verdiler. Bu artist Moris Şövalyeden başkası değik dir. Hayatını kendi lisanından din- leyini — Şöhretimi esaretime borçlu- yum, Kampta, oda arkadaşım bir İngiliz zebiti idi. Kendisile samiml bir dost olmuştum. Vakit geçirmek için bana ingilizceyi öğretti. Bu sayede Holivuda gitmeğe muvaf - fak oldum. İngilizceyi mükemmel bilmemiş olsayd:m Amerikan si - memacılarının beni angaje etmek #stemiyecekleri muhakkaktı. Bir ata sözü vardır: «Felâket bazan sas adete yol açar..» derler ki bu pek doğrudur.... 8. D...