TUZRUHU Salatanın kendine mahsus gü- zelliği, zevki vardır. Bazı kim- soler vardır, salatasız yemek vi- yemezler. Bazıları da vardır ki, yalnız söfrada, tabağım içindeki duruşuna, manzarasına düşkün- dürler. Türlü türül salata vardır. Nevflerini hepiniz bilirsiniz. Salataya, yine mulümdur ki, zeylinyağ ve sirke konur. Sirke yerine bazan, limon tercih edilir. Fakat, zeytinyağı muhakkak zımdır. Çünkü, zeytinvağı, - ka hiçbir madde ile yerini değiş- tiremez. Fakat, zeytinyağı yerine tuz Tuhü koyarsanız ne olur?. - İste, Üsküdarda bir bayan bövle yap- mıt. Yanlışlıkla, salataya zev - tinyağı koyacağı yerde, tuz Tu- hu koymuş.. Yemek esnasında da, birden bir sancı, bir ağrı, der- ken, zehirlendiği anlaşılmış! Siz de dikkat edin! Yediğiniz bir lak- ma yemeğin içine, zeytinyağı ye- rine tuz ruhu koymağı düşünen- ler bulunur! — SİZ GAZETECİSİNİZ, b I_UMĞINIIMTİI Dünyanın böyle buhranlı za- larında, man , gazeteci olmak ne fena şey?. Her ar- kadaş size xynt suali soruyor: — Ne havadis var?, — Malüm işte. Gazetelerde He varsa., — Canım bırak onları. Daha mühim, daha hususi ne haber- ler var?. Biz, karşınızdakini bir türlü Anandıramıyorsunuz. O hâlâ de- vam ediyor: — Gazetecilerin kulağı delik- tir - Cobi de deliktir, fakat, onu kimse sormaz - ne var Allah aş- kına?. Vapurda, tramvayda, her yer- de, birçok vatandaşlar, sizden havadis beklerler. Bir de şifahf nüshalar için ayrı bir ücret ta- rifesi vanmalı. — Meselâ, çeyrek santlik vapur yolculuğunda an- Jatılan havadisler 8 kuruş!. MAMURE BEKÇİLİĞİNİ KENDİMİZ YAPALIM Ada çamlarını muhafaza icin, Belediye. buraya bekçiler tayin Sömişti. Şimdi de, parklar ve co- KÜÇÜK H * Konulan kazanç vergisi do- layısile liman amelesinin vaziye- tini ıslah için çalışan iş bürosu Ve amele murahhaslarından mü- teşekkil heyet bugün de liman dairesinde müzakerede bulun - muştur. * Lise ve orta mekteplere pa- rasız alınacak leyli talebenin im- tihanları 1 eylülde yapılacaktır. * Darüşşafakada talebenin yap- tığı yağlıboya ve karakalem re - simlerden bir sergi tertib edil - Miştir. *W Harbiye ile Şişli arasında ya- pılacak tretuar için lâzım olan 32,000 liralık tahsisat olmadığın- dan inşaat gelecek seneye bırakıl- mıştır. - * Harbiyede yola kalbedilecek olan bir kaç dükkünın yıkılması- a başlanmıştır. No.BO — İşte çarçabuk barıştılar, Bu — barışmada kadın belki de hanet tasavvurundan vazgeçecektir. Her ne olursa olsun, çocuk aileyi per- — çinliyen bir kuvvettir. Analar. ba- “balar kendi zevkleri kadar çocuk: larımı da düşünmelidirler. Şu za- vallı yavrucuğu analı babalı öksüz bıtakmakta mana var mıdir? Sinemadan çıktıkları zaman ortalık yeni kararıyordu. — Feri- . Gün: — Bize ebedi sandeller sunan esrarengiz bir mabedden — çıkı- yoruz, dedi, bu sinemayı ve bu — filmi ölünciye kadar unutmıya- cağım, Selin! 5. Ga yvına “doğru yürüdü- DiİSELER KARŞISINDA A eaegriyinln n l rireE Ö e Gdi gperifederenin eei L Son. Telgref- cuk bahçeleri için bekçiler ko- nacakmış. Adalardaki bekçi sa- yısı da arttırılacak.. Biz, kendi kusurlarımızı hiç görmeyiz.. Su İstanbul halkı da az başarı değiklir ha.. Ne çam ağacı daya- Dar, ne park, ne r'sek, ne cocuk baliçesi.. Eğer, Belediye, her ma- müreye bir Bekci dikmek mec- buriyetinde kalacaksa, yarın, ö- bür gün imar edilecek olan tanbul şehrine de yüz binlerce bekçi lâzım gelecek.. Bu şehirde Mamure bekçiliğini de, yine biz- zat biz kendimiz yapsak - olmaz mi?, K BİZ BU İŞİ YAZMAKTA DEVAM EDECEĞİZ Belediye, sehir dahilinde işle- vecek 60 yeni otobüs almağa ka- Tar vermiş.. Hele şükür! G0 oto- n hangi ihtiyacını kaklarını istilâ ettiğini bir kere tasavvur buyurun!, Bana Öyle gelir ki, Bu sehrin umumi nakil vasıtası moselesini bir derd halinde, bizim nesil yaz- makta devam edecektir. Bizden sonra geleceklerin yapacağı- z bilmem! a PLÂJ SAHİBİNİN MÜHİM İFŞAATI Yazın sonuna gekdik.. - Sonba- har yağmurlarının ve - serinliği- nin eli kulağında. Pazar günü bir plâja gitmiştim, hava sıcaktı. Plâj sehibi, mevsimin başından- beri tatbik ettiği pazar tarifesini tatbikde devam ediyordu. Yani, diğer günlerden bir misli fazla para alıyordu. Bir aralık, plâjın idare memur- Jarından birine: — Ne ise, dedim, bu yazı da, kendi biliidiniz gibi çıkardınız. Adamcağır güldü: — Kendi bildiğimize bırakma- dılar ki, dedi.. — Neden, diye sordum.. — Eğer birakmış — olsalardı, her gün pazar tarifesini tatbik ederdik., /— AHMED RAUF ABERLER * Limanlar Umum müdür mu- avini Hâmid Saraç oğlu — İs- kenderun liman teşkilâtına neza- ret etmek üzere iki güne kadar İs- | kenderuna gidecektir. | *& Etrüsk vapurunun tâdilât ve aslahat icrası için Almanyaya gön- derilmesinden şimdilik sarfı na- zar edilmiştir. * Maarif müdürü Tevfik Kut | Vekâletin daveti üzerine Ankara- | ya gitmiştir. * Belediye açık bira satış fiyat- ları üzerinde yeniden — tcikikat yapmağa başlamıştır. | * Belediye barem listesi ha - zırlatmıştır.. İhtiyaç üzerine ye- niden alınan memurlar 1 eylülden :rhıru vazifeye başlıyacaklar - 4 Şehrimizde bulunmakta olan Yazan: İıi,_ılır F. SERTELLİ Feridun sordu: — Simdi nereye gideceğiz? — Bana müsaade ederseniz Süadiyeye gideyim.. — Hayır. Artık Süsdiyenin yolunu unutmalısın, — Selin! Bu akşam vemeği birlikte yiyeceğiz.. Sanra.. — Saonra?. — Bizim eve gideceğiz... Yu- “vamıza gideceğiz. | * PELİN, DOKTOR FERİDUNU ARIYOR Pelin bir haftadır. Bakırköy hastanesine taşınmaktan usan - mıştı. Ressam Necdetin nhîvı- di İA Gpib 120 Kişi Tercümeyi 'Yaga_cak İslâm Ansiklopedisinin Tab'ı Yaklaşıyor Maazif Vekâletinin emri üzeri- * e tercüme edilecek olan — islâm ansiklopedisi Üniversite edebiyat fakültesinde, mülga Darülfünun profesörlerinden — Halim Tarınm riyasetinde olmak üzere bir büro kurulmuştur. Büro bir eylülden itfbaren tam kadro İle faaliyete başlıyacaktır. — Ansiklopodinin mühtelif bahislerinin tercümesi için şimdiye kadar 120 kişi anga- je edi'miş bulunmaktadır. Tercü- me işinde vazile alacak olan buU 120 kişi bugünlerde fakültede u- mumi bir toplantı yaparak eserin muhtevi olduğu şapitrleri arala- Tında taksim edecektir. Ansiklo - pediye axl türkçe tercümelerin 16 cild tutacağı zannedilmektedir. 'Tercüme vazifesini üzerine a- lacak olan salâhiyettar şahıslar, tercüme edecekleri parçaları ü- ger kopyeli olmak üzere hazırlı- yarak edebiyat fakültesine tevdi edeceklerdir. Bu tercümeler - bir defa da umumi heyette tetkik « dildikten sonra tabedilmek üzere Devlet matbaasına verilecektir. ——— Daha Derinde Su Var mı? Bu Aranıyor Daha Kuvvetli Makineler Getirtilecek Bakırköy kazasınnı suyunu te- min için Çırpıcı çayırında — bir müddettenberi yapılmakta olan sondajlar müsbet meticeler ver - miştir. Açılan arteziyen Kuyula- rından mebzul miktandh su ç- karılmıştır. Ancak bu suyun de- vamlı olup olmadığı henüz tes - bit edilememiştir. B unoktayı an- lamak için daha derinlerde son - daj yapmak zarüreti vardır. Hal- buki sular idaresinia — elindeki sondaj makineleri daha fazla de- rin'erde sondaja müsald değildir. Bi in belediye sular idâresi dah lerde sondaj - yapacak makineler sipariş etmiştir. Ör müzdeki sene -içinde çarteziyen lerle su temin edilemedi dirde borular döşetilmek suretile Bakirköye İstanbuldan su veri - lecektir. n di —e am ea eramee ae Gümrükler Umum müdürü Mah- mud Nedim ay başında Ankaraya dönecektir. * Tarihi binâlarla büyük ca - milerin etrafındaki evlerin is - timlâki ile meydanlar açılması Prost plânı icabındandır. Yakında Sütoymaniyede istimlâke başla- nacaktır, Bu meydanda Üniversi- te Si esi dö tanzim edilecektir. ziyeti gittikçe ağırlaşıyor, gün- ler geçtiği halde ufak bir salâh emaresi - örülmüyordu. Pelin, doktör Fetidünu arama- | Ba karar vermişti, Aksi tesadüf olacak va. Feri- dun da her zaman sık sik Sundi veve gelvken, Necdotin hastane- ve düstüdü gündenberi Suadive- nin semiine uğramaz olmuştu. Pelin bir gün hastaneve Ritti- Bi zaman hasta bakıcılardan bi- Tine sordu: Ressam Necdet Beyi doktor Feridun isminde biri - ziyarete gekli mi? Öteden bir doktor bu konus - | maya kulak kabartmıştı. kadının yanına sokuldu: — Bvet, hamımefendi, “geldi. dedi. Niçin sordunuz? — Samimi arkadaşıydı da, a- caba bu felâketi duydu mu diye sordum. Ve bu konuşmadan sonra an- laşılıyordu. ki, Feridun, Necdeti aramış ve vak'adan haberdar ol- tmuştu. Petin kendi kendine: gene Blak 5 —— İKDAM: Ebüzziyazade Velid «M. Hitler! | bizi de bihuzur ederseniz davayı mutlaka kaybedersiniz. — başlıklı yazısında, Hitlerin aklı selim ve dirayetinden bahsederek, onun kazandığı siyasi muvaffakiyelleri tebarüz ettirdikten sonra diyor ki: «Bu muvaffakiyetler onu fazla mağrur ettiğinden midir, nedir, tuttuğu yolda ihtiyatsızlık ve he - alâmetleri goslavya, Yunanistan, hattâ Bul- | garistan endişe içindedir. Danzig- | le hiç alâkası olmıyan Türkiye de râhat ve huzurunu kaçırırsa, işin rengi değişir, Şimdi bz de her sa- at harb âfetini bekliyerek huzur- suzluk içindeyiz. Bunun ne kadar hatalı olduğunu mihver devletleri ııılı)mıhdır » CUMHURİYET: İtalyanın harbe girmemesi tak- dirinde» başlıklı yazısında Yunus Nadi ezcümle diyor ki: «Almân- yadaki korkunç harb faaliyetine | rağınen, İtalyada hayret verici bir sükün hüküm sürüyor. Şayed Al- manya ile Lehistan arasında bir harb çıkar, İngiltere, Fransa da bu harbe karışırsa İtalyanın alacağı bir nevi bitaraflığın büyük bir e- hemmiyeti vardır. Onun Almanya ile müttefik olduğu halde harbe girmemesi garib bir mesele ola - caktır. Fakat bazı müttefiklerin harbe girmeden yapacakları yar- | dımların çok daha müessir olduk- | larını bilen demokrasiler pek ta- bildir ki buna müsaade etmiye - ceklerdir.. İtalyanın tamamen harb aleyhtarı olarak meydana çık - ması da muhakkak büyük bir sür- | priz olacaktır. Bu takdirde Türki- ye ve Balkanlar yine her ihtimale karşı hazır olarak neticeyi dik - katle mütalea edecekler hal ve is- tikbale şamil icablara mutabık ka- rarlar vermekte zorluk çekmiye- ceklerdir.. Eylül Maaşı Bütün devairce yeni barem lis- teleri hnazırlanmış — olduğundan iki gün sonra eylül maaşınım ves | rilmesine başlanacaktır. Ki Gazetecilerin Dikkat Nazarına Basın birliği İstanbul mintaka- sı idare heyeti reisliğinden: Basın birliği kanununun ikinci maddesi mucibince, basın birliği İstanbul mıntakasina müracaat için kotmuüş olan bir aylık müd- det 31 ağustos 1939 perşembe gü- nü akşamı bitmektedir. memiş olanlar hakkında kanunun cezai hükümleri tatbik edilecek- tir. Birliğe kayıtları mecburi olan basın mensublarının ve bilhassa gazetç ve mecmua - sahiblerinin | bir an evvel müracaatta bulun - İ malarını rica ederiz. — Belki de sayıtı sayıyor, di- yordu. buralara gelecek - olursa, Hırsattan istifade etmek bahane- sile dolaştığına bükmedeceğim- den korkuyor. Bu kanaatle Feridunu arama- | a başlıyan Pelin, nihayet bir gün onu Beyoğlunda Sakızağı- cındaki apartımanında yakala - Tuştı. - Bu apartımanın ikinci katın- da oturan doktor Feridunun ka- pisında bir de tabelâsı vârdı. Pe- | Tine kapıyı genc bir Rum - kızı | açmıştı. Pelin: — Doktor bev evde mi? Dive sordu. Hizmetçi kız: — Evet, dedi, buyurunuz “inti- zar salonuna, | Peli tbir salona geçti. | Kız tekrar sordu: — Hasta mısınız? | — vet — Beş dakika bekleyiniz. Gi- dip haber vereyim. Hizmetçi kız, doktorun atel » yesine girdiği zaman, Selin Fe- Te azele &i z aeitü TAN: Zekeriya Sertel «Hitler hâlâ ikinci Münih peşinde» başlıklı ma- kalesinde, bütün dünyanın İngil- tere ile Hitler arasındaki gizli müzakerenin ifşasını - beklediğini yazarak diyor ki: «Hitler davası- nin Münih ve koridor olup başka davası olmadığını temin ederek, İngiltere ve Fransayı kandırmağa, onları ikinci bir Münih'e sürük- | demeğe çalışıyor. Muhakkak olan bir şay varsa, o da ikinci bir Müs nih konferansının - olamıyacağı - dir.> VARİT: «Balkanlarda iki maküs hare - ket» başlıklı yazısında Asım Üs Yugoslav - Hırvat meselesini mev- zü edinecek diyor ki: «Yugoslav- yada görülen vatanperverane u- yanıklık eseri karşısında, Bulga - ristarda tamamen aksi bir sulh düşmanlığı göze çarpıyor. Bazı Bulgar gazetelerinin şimdiye ka- dar tektar edegeldikleri Dedea- Baç mahreci meselesinin adını Trakyaya çevirmeleri " Balkanlar sükünetine bir sulkasd hazırladık- ları kanaatini veriyor... YENİ SABAR: Hüseyin Cahid Yalçın <Alman- ya ile anlaşılabilinir mi?» başlıklı 'yazısında, Hitlerin son dakikada İngiltereye müracaatının sulh le- hinde bir ümid uyandırdığını ya- zarak diyor ki: «Bizce bu Hitlerin yeni ve siyasi bir manevrasıdır. Almanya, / ihtilâfların sulh yolu ile hallini ister. Fakat şu şartla: | bütün talebelerne bütün devletler boyun eğmelidir. Acaba İngiltereden genişliği ve hududlarını bilmediğimiz hayat sahasını mı istediler, Yoksa dava- nn çerçevesini azalttılar mı? Hit- lerin bu müracaatından müsbet netice çıkmıyacağına delil de Da- Jadiye'ye verdiği cevaptır. Nazi- lerin yeğâne prensibi her ne ba- hasına olursa olsun menfaat te - mindir. Bu vaziyet karşısında an- Taşmak nasıl kabil olur?» Ateşspor Sahasında Pszir maçları Evvoik. gün Eyübdeki Ateşspor sahasında yapılan Tuibol maçla- sında Davudpaşa ve Eyüb (B) ta- kımları sıfır sıfıra berabere ki -Aıkları gibi, (A) takimları da birbire yine be- fabere kalmışlardır. Bu sabada önümüzdeki hafta Eyüb ile Alem- dar kulüblerinni (A), (B) ve | (C) takumları karşılaşacaklardır. i Eşya Nakli . işleri Belediye Kanununun 19 uncu maddesi <şahirdeki seyrüsefer iş- lerile belediye hududları datlilin- Bu müddet içinde müracâat et- | deki vatandaşlara did her türlü | Ceşva nakli işleri belediye tarafın- dan yapılır ve yaptırılabilir. de- | mektedir. Kanunun bu maddesi hükümlerini tatbik e mek istiyen belediye, reisi muavini Rifat Ye- “malın riyasetinde toplatkn bir ko- misyon bu hususta tetkikat yap- tırmaktadır. ridunun amzuna basını dayamıs, yavaş yavaş bir seyler anlatıyor-. Feridun, kizmetçi kızı görünce: — Ne var, Marika? Dedi. Hasta mı gelti? Evet, — pasam! Bir hanım Reldi. Setin kaşlarını çatarak muril- dandı: — Bugün de hastalarınız hiç Tahat vermediler doğrusu. Allah versin, isleriniz. yolunda amma.. konuşmağa da vakit bulamıyo- Tuz. — Üğülme yavracuğum! ” Kos- koca geceleri unutuvyor müsün? Sabahlara kadar oturur, — konu- gurüz. Gülüştüler. Feridun, hizmetçiye: — Hastayı muayene — odasına Diyerek, kapıst beyaz yağlı bo- yah bir odaya gİndi, Selin vatak ödasında bir zez- D aa ayni teşekkülerin | Zafer Bayramı Programı Büyük Bir Geçit Resmi Yapılacak 30 ağustos zafer bayramı mera- Bimine aid program hazırlanmış- tır. Programa göre bayram mü- nasebetile yarın saat dokuzda bir resmi kabul yapılacak ve Vali vilâyette tebrikleri kabul edecek- tir. Bu merasimden sonra Beya - zıdda Üniversite meydanma gi- dileceklir. Burada kıtaat Vali ile kolondu. kumandanı tarafın * dan teftiş edilecektir, Bu teftişi | müteakib genç bir #ubay bir mu- | tuk söyliyerek 30 ağuslos bay- Tamının ehemmiyetini tebarlüz ot- tirecektir. Gençlik namına söylenecek nu- tuktan sonra General Halis Bıyık- tay da bir nutuk söyliyerek 30 a- Bustos zaferinin ehemmiyetini i- | zah edecektir. Bundan sonra Be- yazıd meydanına gelinerek sureti mahsusada hazırlanmış bulunan tribünlerin önünde yapılacak o- lan geçit resmi seyredilecektir. Geçid resmini müteakib şehir ve müessesat namına Cumhuriyet âbidesine bir çelenk konulacak- tır. Akşam saat 20 de de ordu şe- refine Perapalasta bir ziyafet ve- rilecektir. | | Yarın 30 ağustos Zafer ve Tay- yare bayramı münasebetile bü - | tün resmi devairle mali mücsse- seler kapalı olacaklardır. Hazırlanmış olan Zafer bayra- mı C, H. P. tarafından alâkadar- lara tebliğ edilmiştir. bi Otomobillerde Yedek Parça -Buhranı Var Alâkadar Makamlara Müracaatlar Yapıldı Amerika ile yapılan son anlaş- madan sonra bu memleketle olan ticari — muamelelerimiz eksilmiş ve Amerikadan butaya gelmekte | olan otomabil malzemesi azalmış- tır. Bu sebeble piyasada yeniden bir otomobil yedek parça buh - tanı başlamıştır. Memleketimizin her köşesinde kulanılan Ameri - kan otomobilerinin yedek aksamı arandığı halde bulunamamakta | ve bazı acentalar tarafından da gayet yüksek Hatlarla satılmak - tadır, Amerika ile eskiden takas esası üzerine iş yaptığımızdan bu parçalar memleketimize nisbeten | daha fazla gelmekte ve bubran bu kadar şiddetle hissedilmemek- te İdi. Haber aldığımzıa göre g- förler alâkadar makamlara mü - racaat ederek bu parça buhranı ve ihtikârının önüne geçilmesini istiyeceklerdir. | longâ uzanmış, kitab okuyondu. Bir aralık ekindeki romanın ka- | pak içine şu kelimeleri yazdı: — | «Oh, ne mes'udum, yarabbile Kalemi elinden attı.. Romanı okumağla başladı. Müayene odasina telâşla gi - ren Feridun, karşısında birden- bire Pelini görünce şaşırmıştı, — Ayol, nerden çıktın Buralara da gelir misin? Demekten kendini alamadı. Pelin, Feridunun ilk göz-ağrı- sıydı. O, Pelini Necdetin elinden almak için az mı uğraşmıştı! Fa- kat Pelin o zuman Necdetten ayrılmak istemiyor ve Feriduna iltifat etmiyordu. Nasılsa bir ge ve camlıcada bir eğlenti yapmış- lardı. İşte 0 kadar.. Pelin ondan sonra Feridunu her zaman oyalamış durmuştu. İ | Pelin, Feridunun atelyesinden | içeriye girerken, içinde — sarsıl- maz bir iman ve bir sevinç vardı. (Devamı var) sen? Geri Dönmenin DIS POLİTİ! Yazan: Ali KEMAL Harbedecek olan nutuk meğe lüzüm görmiyebilir. Y nutuk söyliyen de harbi miyor demektir. Alman * | misakının bir hafta evvel lığa verdiği hayret artık için şimdi dünya politika de bunun hakikaten o akdâf V| yük bir ehemmiyeti olup © yacağı meselesini münakaşl " bilmektedir. Münakaşaya olan bir keyfiyet ise ilk yetini kaybetmiş demekt rupada şu sayılı günlerde çıkmadı ve bütün görünüş! zaran da bu büyük fe'üketik ne geçilmiş oldu. Alman VE © kuvvetleri srasındaki ise Lehlerin varlıklarını korUf için nasıl azmetmiş - old gösterdi. — Leh m zannedildiği kadar kolayca lamıyacağı görüldü. Bugü sonra ne olacak?. Hal ve yetin şu cepheden de kündür: Bugünkü Almanya şunu istemekte o kadar ileri gi davayı o kadar büyütmüş © nihayet geri dönmek lâzIMi diğini düşünmek meobi kaldı. Fakat bunu itiraf mok çok zordur. Ancak filif hasında bu itiraf kendini cektir. Bu itibarla Rus - Alman Ü hedesinin akdi Almanya € müssid bir vesile ve firsat görünüyor. Politika klem müuahedenin akdi bir muvaflakiyet olarak rilmedi mi?, Ricat için d€ Üğ vaffakiyet bir bahane oldD tir, Almanyada çimdiye kadi milli izzeti nefsten bah bugün bir yerin, yarın di ka bir tarafın ya Almanyâ ları dahiline, yahud da fuz ve tesiri altına alınmi# ü böyle bir haysiyet davasi Ü konuyordu. Onun için de f tikçe zorlaşıyordu. Yine d€ dur. Fakat Rus - Alman banesile Almanya için P ör sonra geri dönmek imkâfi lanmış olabilecektir. 1 Yalnız kuvvete müracattii istediğini elde etmek müf lacağı zihniyeti yerine ; sonra her (htilâfı sulh ve BÜD re yollarile halletmek cihttİyef dilmesi, Berlindeki dipl" bunu daha elverişli görmet den mümkün olmasın?. $ gün dünya politika âlel tık soruşturulmağa ç Almanya siyast sahada RO” çi böyle bir muahede kendini “son derece muvi muş sayıyorsa fbundan derek diğer devletlerle W ve anlaşma yoluna giti 'nı geldiğine de hül tir. İşte bugünkü j gerginliğine Tüğmen nibBİŞ, mülâmaza imkânı bulup ların fikri budur, Bu nikb tuz bir his meselesi hesabın neticesidir dö. da bunun büsbütün bir " rakılacağına ihtimal Ve Avrupada çöktur. * - derin düşünülürse haysiyet davasını da larak bu uzun mücadtl rılmak imkânlarını arıyâ” » fle hatıra gelmektedir | kuvvete müracaatla dâVÜ zanmak emeline düşün” wetle mukabele görü tildi ve anlaşıldı.