MISIRDAN HİTLERE GÖNÜ /İLEN MEKTUB Mısırda yzün akıilı bir deli - kanlı, Hitlere bir mektub yazarak, Alman devlet reisini di kabule davet etmiş. Misırlı €in bu hareketine herkes gulu - yormuş. Acaba, Hitler bu mek- tubu nasıl karşılıyacak? İslâmlığı kabul edecek mi?. Fakat, Mısırlı delikanlı, Hitle- rin din sahibi olmadığıtı nereden kestiriyor?. Elbetteki bir dini v dır. Bize kalırsaj Mısırlı genç, Hitleri yeni bir dine değil, imanı davet edecekti. Eğer, Hitler ima- na gelmezse, o vakit, elbette hak. kından gelecek bir imansız bu - lunur. ıim TAKSİM TİYATROSU UĞURSUZ GELMESİN 'Taksimde yapılacak büyük şe- hir tiyatrosu binasını, Pariste Şanzelizeyi yapmış olan Fransız mimarı inşa edecekmiş! Taksim meydanında, demek ki, bir Şan- zelize yükselecek... Tesadüfe ba- kan ki, bu tiyatroyu yapmak üze- re Paris davot edildiği gün, şehir tiyatro: ârtistlerimizden sevimli san'atkâr Bedia Ferdi, Pariste mülhiş bir ölüm tehlikesi atlattı, Kıymetl san'atkârımızı hemen Parisin en meşhur operatörlerinden — birine götürmüşler, derhal ameliyat ya- | pılmiş ve rahminden, bir çocuk başı büyüklüğünde bir ur çıkarılmış. Bu ura bakar: Taksim tiyatrosuhun uğursuz leceği hatırdan geçiyor. YÜZ YAŞINDA OLAN BİR DELİKANLI Aydının . Karacasu — kazasında | yüz yaşında bir delikanlı bulun- | duğuna gazeteler yazıyor, Deli- kanlı diyorlar, çünkü, bu mes'ud vatandaş, daha on sene evvel dör- düncü defa evlenmiş ve iki ço uş.. Kendisi ile görüşen ga ilere: — Aman, demi | olduğumu yazma; Köyün ka- | dınları duymasın... Ne olur ne ol maz, belki kısmetimiz çıkar da bir beşinci defa daha evleniriz. Bu delikanlının hayatına ba- kınca, çoğumuzun ağzımız. süt kokuyor, demektir. GAZİNONUN MEFRUŞAT MASRAFINI GÖRÜNCE —: 'Taksim bahçesinde yeni yapıl- makta olan Mmodern - gazinonun yalnız mefruşatı için 32 bin lira- dan fazla para harcanacakmış- Gazinonun inşası ise, telerrüatile binleri buluy Bu rakamlara bakarak, şimdi- yüz yaşımda hi içemiyeceğime hükmettim ve hayiflandım. Bu kadar mâüsrafla vücüde getirilen bir müessesede, bu masrafı, amortismanı; idamesi harcını çıkarabilmek için, kimbi lir, bir fincan kahveyi kaç kuruşa verecekler?. disi işletecekse, fiat listelerinin | tetkik ve tasdikinde, eğlence yer- derinin pahahlığı ile mücadelede müşkülât çıkmaması için, bu mü- | essese hakkımtda, ayrı bir şehir meclisi karara bir daimi encüs | men tefsiri alsın! BİR GAZİNOCUDAN MEKTUB ALDIM Dün, bir gazinocudan şöyle bir mektub aldım: en, gazinolaun pü- vn bahsediyor, halkı mü- esseselerimizden soğluyor, berkesi! | bize hasım yapıyorsunuz. Bü, biz- ler için revayi hak mıdır?. Tan- rıdan yegâne dileğimiz, bizimle mücadeleyi ötedenberi tehayyül eden Belediyenin, bizzat kendisi- nin 'işleteceği Takâim gazinasunu bir an evvel açmasıdır. Rabbim, elbette bir gün o mes'ud anları gösterecektir.. İ AHMED RAUF KÜÇÜK HABERLEKR & Birkaç gündenberi şehrimizde bulunan İktısat Vekili Hüsnü Ça kır dün Ankaraya hareket et - miştir. * Mahrükat kanununa — dahil binaların teshin ihtiyacı olarak yapılacak Zonguldak Marinlav taşkömürünün fiatı İstanbulda vapur ambarında teslim 've pe şin para tonu 1100 kuruş olarak tesbit edilmiştir. ik İstanbul ile İzmir arasında- ki hava seferlerine dünden İti baren başlanmıştır. * Memleketimizde bir tetkik seyahati yapmak üzere gelmiş bu- lunan İngiliz amtle meb'usları, dün Ankara radyosunda memle- ketimiz hakkındaki —intıbalarını anlatmışlardır. Bir iki güne kadar Londraya dönecek olan meb'us- lar, iki üç sene sonra tekrar ge | lerek, yeni ilerlememizi görmek Plâj No. 60 — Evet, Celâl Bey! Görsem sak- lar mıyım? Siz böyle söyleyince, ben de merak etmeğe - başladım. Acaba hastalanmış mı?. Hayır. O gecedenberi evine de gitlmiyormuş! Polis bu işin tah kikini bana havale etti. Onun izi- ni bulmak vazifemdir. — Peki amma, © gece siz neden arkadaşınız: bıtakıp da kaçtiniz? — Kavganın büyüdüğünü gö - rünce polise haber vermeğe gittim. | “ Biraz sonra döndüğüm zaman, ev sahibi: <Onlar hep birlikte gez - meeğ çıktılar.. dedi. Filhakika o da evinzlin lümbası da sön - müştü. Boç bulunduk.. Bu söze i- HD L niyetinde olduklarını söylemiş - lerdir. | — Vilüyet dahilinde yapılacak | yeni 11 mekteb için 521,190 lira | inşaat keşfi yapılmışlır. Bu mek tebler şu semtlerde yapılacaktır:- | Koska, Aksaray, — Yusufpaşa, Vefa, Ayaspaşa, Akaretler, Kü- çükpazar, Harbiye, Ramelikavağı Feriköy, Hırkaişerif * Sivrisinek mücadelesi — için | gimdiye kadar 12 ton mazor sar- fedilmiştir. Yeniden mazot te - min edilecektir. * nukı'ımcı kilde ı:ıdılnl yapacaktır. Şehri - mizde yapılan tetkiklerin netice- Si yakında makama bildirilecek- tir. *& Trakyada köy muallim mek tebleri ile eğitmen kurslarını tef- tişe giden Hasan Âli Yücel, ilk tedrisat umuim Müdürü İğmail Yazan: İikender F. mfl'lılıl raedin gittiğini tahmin ederek ben de çekilip gittim. Bir kaç gün son- va, Sermedi göremeyince, Büyük- deredeki eve gittim ve oradan ta- şındığınızı öğrendim. — Evet, Kardeşim Melih Bü - | yükdereden taşınmış amma. Ne- reye gittiğini ben de bilmiyo - rüm. Pekâlâ bilirsiniz ki, örası be- nim'odam değildi. Biz oraya mi- sâfir olarak gitmiştik. - Ressam Necdet söze karıştı: — Ben meselenin iç yüzünü bil- Miyorum amma, Bebekte Melin adlı genç bir kıdın tanıyorum. Be- beğe yeni taşınmış. Gerdanında bir siyah beni varsa, aradığınız Badın kin einha vnb bi a dür den ,o gazinoda bir acı kahve da- | Eğer, bu gazinoyu Belediye ken-| Şehir Matbuat Klübü Taksimde Yer Tesbit Edildi Taksimde yapılacağını yazdığı mız yeni matbuat kulübünün in- şasına bir an evvel başlanacaktır. in deposu ve saire gi- bi inşaat istimlâk edilerek yıkı - lacaktır. Şohir matbuat kulübül avan proğesi beynelmilel bir mimara yaptırılacaktır. Bu yenj binanın civarında inşa edilecek olan yeni tiyatro binasi ile Beyoğlu Halkevi binasının cepheleri mermer sütunlarla süs- leneceğinden bunlarla mütenazır olmak üzere şehir matbuat kulü- bünün cephesi de mermer ola - Yapılacağı caktır. İşkembeciler Teftiş Ediliyor İşkembe çorbası, baş ve saire satılan ve ekseriyeti geceleri de | açık bulunan dükkânlar sıkı bir î teftişten geçirilmeğe başlanmış - tır. Buna sebeh; hu kabil bazı dük- kânlarda büyük kazanlar içinde yapılan işkembe çorbalarının gay- risıhhi bir şekilde imal edildiği endişesidir. zan bu dükkânlarda içki içilmesi- | »e de müsaade edildiği ihbar e- | dildiğinden buna da kat'iyyen meydan vecilmiyecektir. Bura - an başların da açıkta nlenecektir. iyeiğillkri, Trakyadaki Köy Eğitmenleri Trakyadaki köy eğitmenleri kurslarını tetkik etmek üzere ev- velki güa şehrimizden Kemerbür- gaza giden Maarif Vekili Hasan Âli Yücel, yanında ilk tedrisat u- mum müdürü İsmail Hakkı Ton- Bguç ve kalemi mahsus müdürü İs- mail Hakkı Uludağ olduğu halde dün tekrar İstanbula dönmüşti larda sat satılması Maarif Vekili dün İstanbula dö- ner dönmez müzelerde bazı tet- kiklerde bulunmuştur, Hasan Âli Yüçelin tetkiklerde Gulüninak ü- zere bugün İzmire hâreket ettnesi mukarrerdir. | Yatılı Parasız Bin Küsur Talebe Alınacak Her sene olduğu gibi Maarif Ve- kâleti-bu sene de muhtelif vilâ- yetlerdeki yatılı ve parasız ola- rak 1000 küsur talebe almıya ka rar vermiştir. Taliblerin müsaba- ka imtihanı bir eylülde, kızların İstanbul kız Tisesinde, erkeklerin de İstanbul erkek lisesinde yapı- Tacaktır. eeererere eee rerem AAA Hakki Tütkuç ve diğer müfettiş- ler şehrimize dönmüşlerdir. *& Şehir meclisi 15 ağustosta tevkalâdb toplantıya” çağırılmiş- tır. y Selinin çanı sıkıldı: — Hüyir, beyelendi! Kardeşi - min gerdanınla beni yoktur. Homm Beleği hiç sevmez. Üste para | verseler orada ev tutup' otura - maz * Cetül düşünmeğe büaştadı? — Beyetendinin tahminleri doğ- Tru olsa gerek. Ben, o gece tanı; ğım Melinin gerdanındaki beni pekâlâ hatırlıyorum. — Amma yaptınız. Celâl Bey! Ben kız kardeşimin gerdanında be- mi olup olmadığını bilmez miyim? Nocdet ilâve etti: — Ya konuşmasına ne dersiniz? (R) harfini çok yumuşak olarak, âdeta Liyonlu Fransızlar gibi (Y) | İKDAM: Yeni bir harb çıkmamas: için a- caba ne çareler vardır? Alman - yada iki milyon kişi silâh al da! Her hyor. Şurla şüphe yok ki totaliter dev- tetlerin şefleri; İngil »re ve Frar sanin sulh ve müdalar cephesine dahil hükümetlerle yenı bir harp- te müştereken hareke* kararlarına kat'i olarak riâyet edeceklerine a- | #&mi ehemmiyeti vetmek mecbu- myetinde kalmışlı Ayni şet- | iet Moskova müzakeceli katle takib ediyorlar. Akdenizdeki — İngiliz, manevraları, sulh cephesine dahil bütün memleketlerdeki karşılıklı askeri manevcalar yap-ıacak her- hangi bir taarruza canl: bir delil- dir. Sulh ve imüdafan cephesine da- hil devletlerin. hükümetlerin, mil- letlerin müttehit mukabele ve mü- dafaa azimlerini, kararlarını tok. rerlamaları, teyit eylemeleri, ye- ni bir harbin çıkmasına en büyük mâniayı teşkil eder. CUMHURİYET: tarafta manevralar yapı- Fransız | un Avru: oynadığını Yunus Nadi( Japonya pada mühim bi söylüyor. Diyor ki: «Bu millet Uzak şarkla tek ba- Şına kalmak için, Almanya ve İ- talya da dahil olmak üzere Avru> pada bir harb çıkartmak ve Avru- pay: mahvolmuş gözmek istiyor. Japonların Avrupalılara karşı kin- leri bu derece müthiştir.> 'TAN: M. Zekeriya Sertel, Sümmer - bank ve Etibankın lâğvinden son- ra, sanayi işlerimizi yürütecek ye- ni teşkilâttan bahsederek diyar ki: eHükümet bu yeni kararı ile derdin ilâcını bulmuş mudur? Bu bir sualdir,ki,cevabını zaman ve- receklir. Bürokrasi ile, hareketsiz kanun- larla, teşebbüsten mahrum edi! - miş bürolarla, ve vazife ve mes'u- Tivet hissi teessüs etmemiş me - murlarla devletin yapıcı ve kuru- kalkmak men- rol Kavun, Karpuz Kabukları Sahillerin karpuz ve — kavun kabuklarile dolu olduğu görü! - müştür. Belediye, karpuz ve ka- vun kabuklarını denizden topla mak üzere sandallar kiralam: tır. Temizlik ameleleri bu san - dallarla sahillerimizi baştanba- şa gezecek, kabukları topl, | tidai bir caktır. Girecek Talebe Gazi terbiye enstitüsüne parasız ve yatılı olarak girmek üzere mü- racaat eden gençlerin son imti - Gazi Terbiye Enstitüsüne' hanlar: da bugün yapılmaktadır. Yarın imtihan evrakı tasnif edi- lerek Ankaraya gönderileşektir. Kazanarların istmleri ağustos so- nunda ilân edilecektir. Ve birden sigarasını yakıınk Seline döndü: — Neden çekiniyorsunuz, Selin hanım?? Ben kendisile biraz mah- | zem olarak konuşmak istiyorum. | Kendisini bif suç işlemiş gibi ben- den“niçin Süklıyorsunuz? Zabıta: nın elinden kaçılır mı? Selin kendini topladı: Kaçak yok. Melin si- nirleri bozuk bir kızdır. da. Bir- denbire sizi görünce asabı bozu- üyükdereye sinirle - yatıştırmak- için gitmişti, Celâl cevab verdi: — Meedi gibi kırk kere hapis - haneye girip çıkmış belâlı bir a- | damla yaşıyan kadının - sinirleri şeklinde konuşuyor. Celâl ayağa kalkarak: — Tamam, tamam., Gerdaninda ben aramağa lüzum yok, dedi, ko- nuşması, tıpkı sizin tarif ettiğiniz Bibidir. O halde hiç saklamayin.. Malin hanımın izini buldum. düzelir mi hiç? Selin renkten renge giriyordu. —Celâl Bey! dedi - Siz de in- sanları kirletmekten ne kadar zevk duyuyorsunuz! Bu adam çok temiz kalblidir. Bir kulunl varsa, | | verebilir ve bu mefni ne- tice memlekete pahalıya mal ola- bilir, VAKİT: Asım Us « li bir karar> ad- li başmakalesinde, şimdiye kadar gemilerde eşya balyeleri arasında açıkta yatan mürettebata birer ya- tak todarik edilmesi ve gemicile- re vapur limana girdiği zaman hi vapur mutfağından yemek ve- | Tilmesi hakkındaki karardar bahs- ederek diyor ki: *Unutmamak icabeder ki (iş- ten artmaz, dişlen artar) sözü ip- kkidir; asri iktısat tecrübeleri şipdi bu eski kaideyi tersine — çevirmiştir: «Dişten artmaz, işten artar. Yeni Denizyolları müdürü İbra- him Kemal gemi mürettebatları hakkında verdiği karar ile çok isa- betli bir harekette bulunmuştur. tamamen YENİ SABAH: Hüseyin Cahid Yalçın düşünü- yor; «Kıyamet bekler gibi günler- | deyiz» diyor. Sanki bir kuyruklu , iüremize çarpacak mış gi- v Ingiliz Bi seneye nazaran bu sene vazi; çok vâhim olduğunu söyledi. Ağus- tos ayı her memlekette manevra ayıdır. Fakat umumi harb de a- ğustos ayında çıkmamış mıydı? Sonta elimizde mantık denilen bir makine'vardır ki, ona ne kadar ehemmiyet vermesek bile, o yine işlemektedir. Bu kadar hazırlığın, manevra bahanesiyle bu kadar kalabalığı a- yağa kaldırmanın, bu kadar atı- Şıp tutuşmanın elbette bir sebebi ve bir sonu olmak lâzımdır, bu da bir harpten başka ne olabilir? Pakat şu neticeye varıyor: Biz karşımızdakilerin bütün ga- rip bir hissiselimden — ibaret ha- reketlerine rağmen, bir çılginlik yapmak cesaretini kendilerinde bu- lamyiacaklarına ihtimal veriyo - Tuz, İnsaniyet mantığının sesi kı- sılmış olsa bile son derece azimli, her fedakârlığa hazır, müttehit bir sulh cephesinin kuvvet man- tığı her halde tesirini gösterir. Almanlar Boyuna Zahire Alıyor Almanlar son günlerde memle ketimizden çok fazla zahite ve hububat almağa başlamışlardır. Buna mukabil Türkiyeye ma- nifatura göndermektedirler, güm rük varidatı ticari münasebetle- rin artmasından dolayı son ay- da 100 bin lira bir fazlalık gös- termiştir. — Şişli Telefon Santralı Beyoğlu tarafının telefon il- tiyacını karşılamak için Şişlide inşa edllen telefon santralı 26 eylülde işlemiye - başlıyacaktır. Şimdiden yeni santrala abone olmak için müracaat edenler çok fazladır. 4000 abonelik olan te- sisatın 8000 e çıkarılması muh - temeldir. gelmez. Melinin peşine takılmış.. Onü çılgınca seviyor. Melin ondan kölay kolay yakasını küftârabilir mit. — Hakkınız var, Selin hanım! Melin nihayet sizin kardeşinizdir.. Onu müdafaa etmeğe mecbursu- nuz. Size bir sözüm yok, Fakat, biraz önce de söylediğim gibi, o- nu takibe ve bazı hususatı kendi- sinden tahkike mecburum. Bunun için şiddetli emirler aldım. Bana bildiklerinizi açıkca — söylerseniz, sizi karakola kadar gitmek zah - Tltileri YMALRI Bürlğk baş- ka bir iyilik yapamam. Selin fenalıklar geçirmeğe baş- lamıştı, Necdet: . — Hanımı fazla sıkmayınız, e- zizim! dedi. Görüyorsunuz ki asa- bi fena halde bozuldu. Biraz da- ha üzerine varırsanız, doktor ge- mecbur olacağız. Allah a; ekili bile geçen | Satie Dâvâsına Başlanıyor. Muhakeme En Yakın Bir Güne Konacak Sati luğuna binasının — yolsuz - git — tahkikat müddelumumilik tarafından tamamile — ikmal — olunmuş - tur. Bu münasebetle hâdiseye a- it tahkikat dosyaları dün mahkemesi riyasetine verilmiş- mdi iş, ağırceza mahke - mesinde davaya başlanması — i- çin gün tesbit edilmesine kal - | mıştir. Bunun da en yakın bir güne konacağı anlaşılmaktadır. Evvelki gün tahliyelerini is; tiyen Yusuf Ziya Öniş ile Tahir Kevkep ve mühendis Neşet Ka- sım Gilin bu talepleri artık mu hakeme başladığı zaman ağır - ceza tarafından tetkik edilerek bir karar verilecektir. Diğer taraftan istintak hâki- mi tarafından tanzım — olunan | kararnamede, müddeiumumilik- | çe men'i muhakemesi talep olu- nan Refi Bayarın da muhake - mesinin istendiği söylenmekte - dir. Eminönü Halkevi Yeni Bina İçin Para Bulundu Eminönü Halkevinin yanında Halkevi binasına ilâve olmak ü- zere yapılan konferans ve jimnas- tik salonları inşaatı bundan — bir “müddet evvel mevcud tahsisatın bitmiş olması yüzünden durmuş- tu- Bunun üzerine İstanbul Bele- diyesi bir miktar yardım etmiş Ve bir miktar para da istikraz oluna- rak binanın tamamen inşası için lâzım gelen 90 bin lira bulunmuş- tu. Fakat binanın İnşaatı hâlâ baş- Tamamıştır. Bunun sebebi Bele- diye tarafından yapılan yardımın ve istikraz odilen para formali sinin henüz ikmal edilmiş olm masındandır. Bu muameleler ik:- mal olunur olunmaz derhal inşa- | ata başlanacaktır. Yeni Kontrplâk Nizamnamesi Yeni bir kontrplâk nizamna - Mesi yapılmış ve eski nizamna- me Mer'iyetden — kaldırılmıştır. Yalnız eski nizamnameye — göre şimdiye kadar yapılmış kontrplâkların ticaret odasınca damgalanmasına devam edilecek tir. Bunların satışı için bir zene mühlet verilmi; Bu mühlet bittikten sonra — satılan — bütün kontrplâkların yeni nizaaynama- ye Uygun olması aranacaktır. Ye ni nizamname alâkadarlar tara- fından eskisinden daha — müssit karşılanmıştır. olan kına işi sükünetle hâlledelim.. Ağ- zımızın fadını kaçırdınız! — Siz de haklısınız! Bu geceni- zi hoşca geçirmek için belki biraz fazlaca masraf ettiniz... Biz de o masrafları yapmıştık. Eğer üzeri- mize bir belâlı gelmemiş olsaydı, o gece Büyükderede ne güzel eğ- lenecektik. O gece de, upkı bu ge- ceki gibi soframız birdenbire tat- sızlaşmıştı. Fakat, düşünün ki radan on beş gün geçtiği halde, bir adam ortada yoktur, Zabıta bunu aramakta haklı değil midir? Ve gülerek başını salladı:. — Bu gece ben buradan dön « dükten sonra, sizin de günün bi- rinde ortadan kaybolmıyacağını- za, o belâlı herifin bu gece de bu - raya gelip bir hır çıkarmıyacağını kim temin edebilir? Selin başını kanapeye dayadı.. Bağırmağa başladı: — Ah. Fena oluyorum. Allah Fransada nüfus arimıydf nun için meselâ harb ihtif hesab edilirken anavatanif tiştinliği —nüfus ,;umnm rilmekle beraber müst paratorluğunun Fransayt faa için e kadar ıuınd receği çok ehemmiyetle © lüyor. Halbuki koca bir #f leke imparatorluğu Vi tirmiş olan bir devletin fusuna istinad etmesi ( ceği tabil bir kaidedir. 938 denberi Almanyadi Sun artması için alınan BİL” tedbirler vardır ki Fransf gelen askeri muharrirleri ” dan şimdiye kadar gıplâ setmişlerdir. Çok coculd' re yardım, evlenenleri t KF kendilerine türlü kolaylı sajre gibi. Almanyanın şimdiki idarek , tenberi iş başındadır. O # dan bu zamana kadar Hi setinde o memlekette pıldiğini alâkadar Foani kikat erbabırın yazılafif ha iyi anlamak kabilrir. larda ise az çok - bir yardır, Sözün neticesi şifP dar hep Fransada da a) ğilse bile oraya göre takım tedbirler alınmasi * muna varıyordu. Bir Y pılan diğer bir yerde mile yapılamıyarak dalmlfi şaraitin nazarı dikkatlefi tulmaması icab ettiğine sızlar da nüfus meselesitiii dilerine göre tatbiki | den bir hayli çazelerden yarlardı. Bu bahis şimdiki haldi ! metin verdiği bazı kal lâmentonun açılmasında * nun olmak üzere teklif " muvakkat — kanunlarla YÜ safhaya girdi, daha Fransada nüfusun artın devlet paraca her türlü V bulunmaktan — geri — kallİYIF Çok çocuklu —.ılıı-la bir aH tiyazlara mazhar olacakt” 4 lenmiş ve çoluk çocul olanlarla bekâr kalmış mıyacaktır. Bu esaslar l" ğ sunr artmasını kolıyM Fakat Fransızları dö başka bir cihet daha VF bir memleketin nüfusü gibi artmak için yalnız teşvikler ve bu teşvikli yidesi olun kanunlar Elbette değil. Daha yideler lâzım. Her vati leketinin — nüfusunu kendisine ayni zamandi zife bilmek iktiza edty' bunu böyle bilmek içta İ duymak lözım. O zamah nişliyor. Fransada takibe ba$t' fus siyaseti etrafındaki | az mühim değildir. Çn”' i tocektir. aşkına susunuz artık. $ | şüp bayılacağım. . Ressüm Necdet eıııı"’ | dığı küçük kolonya M Selinin alnına dökerek ? ni uğuşturdu: — Merak etme yn"'"” ) dine gel.. Memur efi' sini yapıyor. Haydi, N€ © kendisine söyle de d4Y? “Celâl ayakta doli — Evet, bildiklerini 'İ meden göylerse, kel kola götürmeğe lüzum Tekrar Seline hitab — Bana Sermed B nereye gittiğini söyle-?' tanbulun içinde on bEF A dana çıkmazsa, polis #j #a mecburdur. Bunu :gx. cek, takdir etmiyecek bir kadın değilsin. SETİ, Selin hiddetle bağif”