Kızı Papaslar Ve Bınlerce Halk Üzerine Çullanarak Kaçırmışlar Malâmâlınız Kiliseye Müdahale Edemeyiz, Haki-| katen Kiliseye Giren Bir Daha Dışarı Çıkamaz — Teşekkür ederim haşmetme- âbi. Fakat; emniyetsizlik içinde - yim. — Nedeni — Bu gece gözdelerimden biri- — Bilmiyoruz... Ortada yok... — Kimse görmemiş mi?, — Hayır. — Yanında kimse yok muydu? — Hayır; göndolda yalnızdı. — İsmi ne? — Amna... — Ha, gu geçen vak'ada lsmi ge- çen kız değil mi? — Evet... — Acaba, kendi kaçmış olma - ynt, — Hiç zannetmem... — Merak etmeyiniz, derhal bul- dururum. — Teşekkürler ederim haşmet- meâbi. — Notarasla zatığlilerine haber yollarım.. dedi. Şehzade Orhan daha hâlâ bu mükemmel tertib edilmiş kurnaz- fıklara inanıyordu. Sabahısı Notaras, şehzade Orha- 'pın sarayına geldi ve birbir özür diliyerek şunları söyledi: — Dostum; maateessüf kızı pa- paslar ve binlerce halk üzerine çullanarak kiliseye kaçırmışlar. Malümuâliniz kiliseye müdahale edemeyiz... dedi. Orchan, Notarasın bu sözleri ü- zerine işi derhal çakmıştı. Bu işi, muhakkak kurnaz Nolaras yap - mıştı. Fakat; elinden birşey gelmezdi. Hakikaten kiliseye giren bir daha dışarı çıkamazdı. Ve bu gibileri de hükümet bile alamazdı. Çünkü; kilisenin himayesine girmiş ad- dolunurdu. Orhan; ses çıkarmadı. Notarasa teşekkürler etti. Lükin, Orhân va- sıtalar bulup kızı kilişeden gizli- €e kaçırmağa karar vermişti. Kurnaz Notaras Orhandan ya- kasını kurtardıktan sonra; sara- yında tekrar Annayı sıgaya çekti. Ve aralarında şu konuşmalar o- du: — Anna; fikirlerinde musır m- an? — BEvet; müslüman oldcağım ve Drhandan başka kimseyi tanımam. — İmparator bu hareketini tah- bih ediyor. — İmparatoru da tanımam!. — BSeni hain seni... Bir katırın kuyruğuna bağlar şimdi dağdan dağa sürerim seni... — Haydi yap!. Notaras Annanın yola gelmiye- ceğins anlamıştı. Nihayet; şu tek- Tifte bulundu: — Peki öyle ise seni Türk sara- .yına yolhyayım... — Yolla... — Edirneye amma... — Hayır; Orhanımı isterim. — İyiya; Orhan da çok geçmez Edirneye gelir... — Aldatma beni... Bizans şey- tanetlerine başlama... Müurad öldü... İkinci Mehme- di tahta getirmyiecekler... Orhan tahta geçecek... — Yalan... Notaras, Annayı ikna etmek i- gin hemen veziriazam Halil Paşa- nin imzalı mektublarını gösterdi. Anna; teker teker mektubları o- kudu. Notarasın söylediklerini ha- kikat buldu ve Notrasa sordu: — Neden beni burada Orhar | — Kızım; kilise müdahale etmiş bulunuyor... Görmedin mi?, Seni papazlar ve halk nasıl kakdırmış?. Bereket versin buraya getirmişler seni,.. Ya, kiliseye götürmüş ol- salardı: Şimdi Ada manastırların- dan birinde mahpus ve çilekeş ka- Tacaktın. - Şeytan Nolsras, nihayet Anna- ya bu cepheden kandırmıştı. Ha - kikaten; Orhanım yanına gide mezdi. Sonra, Notaras kiliseye karşı mes'ul olurdu. Anna; Halil Paşanın Notarasa ve imparatora Orhan için yazdığı mektubları tekrar tekrar gözden Beçirdi ve sşin tamamile doğru ol- duğuna kanaat getirdi. Fakat; Notarasla İmparatorun şehzade Ahmed için çevirdikleri fırıldaktan Halil paşanın mek - tublarına verilen cevablardan ha- berdar değildi. Anna; Edirneye gitmesini ister bir tavırla: — Peki, öyleyse beni Edirneye yallayınız. Fakat kime göndere - ceksiniz? — Vezirlazam Halil paşaya... Notaras, Annanın bu son sözü üzerine derin bir nefes almıştı. Kendine malolmıyacak ve belki de bir gün yine Orhanın elaltır - dan çevireceği fırıldakla şehzade- nin ağuşuna düşecek olan bu kızı Halil Paşaya takdim etmeyi lü - zumlu bulmuştu. Anna, fevkalâde cazib olduğu için Halil Paşaya da güzel bir he- diye vererek gönlünü hoş etmiş olurdu. Notaras, Annaya sor. söz olarak şunları söylemişti: — Fakat; Halil Paşaya Orhanla olan münasebatından bahsetme... Anlıyorsun ya, sonra senin için iyi) elmaz... Belki, Paşa seni şimdilik sarayına almakta şüpbeye düşer dedi. Notaras, kızla işini bitirir, bitir- mez imparatora koştu. Ve mace- rayı anlattı. z Annanın, Halil Paşaya gönde - rilmesine Kostantin de ramı ol - | | kinist namı altında tücear gemi- muştu. Nihayet; Annayı Edirneye yol- lamışlardı. İşte; Halil Paşanm ilk Börüşte göz koyduğu ve ismini cis- sorduğu kız bu güzel Anna * Halil Paşa; Annayı hemen ha- remine aldı. Bütün kıskançlıkla- Ta rağmmen bu kızlü düşüp kâlk - mağa başladı. Annâ; Halil Paşadar da çak geç- meden Muradın vefat ettiğini öğ- Tenmitti. (Devamı var) Mihver Devletleri İsviçre'yi Paylâşacaklar mı? ( inci sahifeden devam) yeniden yeşil masanın üzerine çı- karılmış bulunmaktadır. Danzig'in ilhakı meselesinde bir harbin patlak vermesinden endi- şe eden Almanyanın, İtalyanın bu teklifine karşı bu defa yumuşak davranmasından kurkulmaktadır. İNGİLTERE 180 GEMİ DAHA YAPTIRIYOR Londra 3 — Dün Avam kama- rasında Bahriye Birinci Lordu Stanhop, İngilterenin tahtelbahir ve tayyare hücumlarına karşı 180 muavin gemi yaptırmakta bulun- duğunu ve bunun için de 11,000,000 milyon sterlin sarfedileceğini be yan etmiştir., DANZİG AYAN MECLİSİ EMİR 'BEKLİYOR Paris 3 (Hususi) — Ağustos ayı içinde bir çok sürprizler olacağı hakkında evveldenberi ileri sürü- len iddiaların uyandırdığı endi - şeden bahseden gazeteler diyor - lar ki: sİngiliz - Japon anlaşması, A- | merikanın Japonyaya karşı aldı- ği kat'i vaziyet ve nihayet Sov - yet Rusya ile yakında imzası bek- Tenen anlaşma, mihver devletleri- ni hayli düşündürmektedir. Bununla beraber, bu anlaşma- larla Avrupadaki müşkülâtın. ö- nüne geçildiğine hükmetmek saf- dillik olur. İyi haber alan siyasi ymahadi) 15 ağustostan, hattâ ey - Jülde Nurenberg'te — topldanacak olan Alman sülh kongresinden ev- vel bir harekete geçileceğini zün- netmemektedirler, Pakat bu tarjh- lerden sonra Avrupada siyasi va - ziyetin yeniden gerginleşmesi bek- lenebilir. Şimdiki halde mihver devlet - deri ikna politikası takip etmekte- Zlaker. | organi olan Relaziyone — En - ternasyonali — gazetesi — bile , meselâ — Danzig — meselesinden bahseder iken —son — derece muütedil bir lisan kullanmak- tadır, Bu gazete Hitlerin tezini ele alarak: «Avrupada Danzig yü - zünden bir muharebe çıkamaz» demektedir. Halbuki ayni gazete- ler, daha bir kaç gün evvel İngi- tere. Framsa ve Polonyanın anlaş- mak istememeleri yüzünden Dan- zİg meselesinin yakın günlerde, Avrupada büyük bir felâkete yol açacağını yazıyarlardı. Bununla beraber, Danzig Ayan meclisi jltihak kararını vermek ü- zere, Hitlerin emrini beklemek - tedir. Bugün Danzigdeki Alman kuvvetlerinin miktarı üç fırkayı bulmuştur. Alman askeri teşek - küllerine mensup müsellâh otuz bin kişi sokaklarda dolaşmakta- dır. Serbest şehir civarında bu - lunan Alman kuvvelleri ise elli binden fazladır. İstiyen Gençlere Meslek Seçmek (Çocuk babaları ve velileri ile kendilerine bir meslek intihab etmek istiyon genç- lere bir kolaylık olmak ü- zere memleketimizdeki mek- teblerin kayıd ve kabul şart- Jarını sora ile derce devam ediyoruz.) Yüksek Deniz Ticaret Mektebi Binası Beşiktaşta olan bu mek- tep ticaret gemilerine kaptan ve makinisl yetiştinmek için açıl - maştır. Meklebe Orta meklep me- zunları kabul edilir, tahsil mücide- ti, üçü lise, ikisi yüksek olmak ü- zere 5 senedir, Mektep leyli ve pa- zasızdır. Bu mektebe girmek için! 'Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, 19 yaşından büyük, 15 ya- şından küçük olmamak, hiç bir suçla mahküm olmamak, bastalık- sız olmak, bünyece denizciliğe el- werişli ve mukavim olmak, kulak, burun, göz, sinir muayenelerinde normal çıkmak, bir veli göster- mek, nümunesine uygun ve no - terlikçe tasdikli taahhüdname ver- mek Jâzımdır. Sıhhi muayene mektepte yapılır. İsteklilerden girme şartlarını halz olanların sa- yısı çok olursa İngilizce bildikle- rini bir imtihamla isbat edenler tercih olunur. Bu mektep mezunları dört sene müddetle mülâzim kaptan ve ma- lerinde etaj görmeğe mecburdur- lar. Bu esnada kaptanlara 50, ma- kinistlere 60 Jira ücret verilir. Yüksek Deniz Ticaret mektebi- nin yüksek kısmından mezun olan- Tar Vüksek tahsil görmüş sayılır- | Pudud bülunan, Sovyetlerce, Al - K amanya lehine, Rusya aleyhine na- $ zilerin gizli tartiblerine 'alet o PPP maxla bilinen küçük hükümetle - rin garanti istememeleri, bilvasıta : HIKÂYE: tecavüz keyfiyetinin halline, tarif İLK AŞK (4 üncü sayfadan devam) Kaşlarını çatarak bana döndü: — Sen de, ne semsiz insansın... Hani, kocam olsa idin, seninle bir. gün yaşıyamazdım... Yine sesimi çıkarmıyordum. Bir ceviz aldı, ağır ağır soydu. dişle- di. Garsonun” koşarak — getirdiği rakıdan kadehine doldurdu, bana | da ikram etmeği unutmadı: — Neye içmiyorsun? Kendi içtikten sonra, durakladı: — Ne diyordum? Gayri ihtiyari gülüverdim: — İlk aşkanı anlatıyordun? Başımı salladı: — Ha, evet... Ne diyordum?.. Kendine değil, bana kızdı: — Söyliyeceğimi unutturdun? Sarnra, birdenbire hatırladı: Almanların Danzig şehrini âu- | balarla yaptıkları bir köprü ile Şarki Prusyaya bağladıkları bik dirilmektedir. Şimdiki halde he- men bütün Avrupa memleketleri diplomatlarına Danzigin Alman - yaya dönmesi lâzım geldiği bâk - kında yazılmış brogürler gönde - rilmektedir. SÜR'ATLİ ALMAN BOMBARDI- MAN TAYYARELERİ Berlin 3 (Hususi) — İki motör- lü bir Alman bombardıman tay- yaresi bugün saatte 501 kilametre ile 2000 kilometre üzerinde bey- nelmilel sür'at rekorunu kırmış - tor, Eski rekor 469 kilemetre üze- rinden bir İtalyan Iıy)ırumde ddi — Neye güldün? — Biç! y Hayır; hiç! deme. Neye gü dün? Yani ben, yalan mur Tum. Artık dayanamadım: — Sevgilim, senin ilk aşkın Ka- diköyünde mi, Acıbademde mi, Şehzadebaşında mı idi? İlk sevgi- Tin sarışın mı idi. beyaz ma idi, es. mer mi idi? Sen, on beş, on altı, yoksa on yedi, on sekiz, yoksa on sekiz, on dokuz yaşında mı idin? Nah! rışladı: K — Ne aptalsın!.. İnsan, ni daha küvvetle hissederse, ilk aşkı, odur. der gibi elile yüzümü ka- hargisi- MAHMUD YESARİ Eski Âşık Ekrem ve Nazlı ismi âşık dün İstiklâl cadâ çerlerken Nazlının eskiden ta- | mdığı Refik isminde bir gencin daarruzuna maruz kalmışlardır. Refik Ekreme saldırmış — ve boğazımı sıkmak istemiştir. Etraftan yetişenler kendisini yakalamışlar ve karakola ıo . — türrgüşlerdir. de iki düyo- | inden ge | şündüklerini tahmin edemiye: Hong - Kong 3 (A-A.)— Chekiai| ajansından: Dün Kiangside Kao - an'nın gi- malinde kâin Yuen - seni şehrin- deki düşman mevzilerine hücum Belgrad 3 (A.A.) — Londradan | bildirildiğine göre İngiltere kral ve kraliçesine misafir olmuş olan Yugoslavya naibi hükümeti Prens (1 inci sahifeden devam) mişlerdir. Eğlence yerlerine ge len İngiliz bahriyekleri oralarda- ki halkımız tarafından samimiyet- le karşılanmışlardır. İngiliz denizcileri bu sabah da karaya çıkarak müzeleri ve muh- telif yerleri ziyarete başlamışlar- Anlaşmada Ruhi — Endişeler (1 inci sahifeden devam) leri bahis mevzuudur, Letonya, Litvanya, Estonyanın, Balık de- nizinin şimalinde Sovyetlerle hem ve izahma başlıca engel halinde - dir. Almanyanın, nazi şeflerinin te - cavüz ve harb plârla cak bu memleketleri, Sovyetlerin, müşterek veya üç taraflı garanti- ye, anlaşmıya göre işgali takdi - rinde, Sovyotler Cumhuriyeti tihadına dahil edilmesi, komünist idaresi sisteminin Avrupadaki tat- bikat sahasının genişliyeceği kor- kusu, Moskova müzakerelerinde, bilvasıla tecavüz formülünün hal- linde İngiltere hükümetinin — ve murahhaslarının düşüncelerini ve endişelerini arttırdığı söylenmek: tedir. N aleyhine demokrat devletlerle bir leşecek Sovyetlerin, girişecekleri müşterek müdafaa ve mukavemet harbinde, ideolojik bir gaye takib etmiyecekleri tahmin — edilebilir, umulabilir. Sovyet — Cumhuriyetleri — İt- | tihadi hükümeti — erkâm, tak- dir ederler ve — bilirler ki, faşist — ve — nazi — taarruzlarına karşı müşterek mukavemet ve mü- | dafaa cephesindeki harb, taarruz ve tecavüzü kırmak, mütecavizi | ve mütearrızı yenmek olacaktır. Moskovodaki İngittere - Sovyet- ler müzakere sinin ilerlediğinin haber verildiği son günlerde, Av- rapanın muhtelif memleketlerin- de sağı cenah fırkalar erkâm ve gazeteleri kısmen, müfrit siğ ce- | nah mensubları ve matbualı ta- mamen esef ve feryad seslerini fazlalaştırmışlardır. 'Bunlar İngil- tere hükümetinin, Sövyetlerle an- Yaşmasile, Stalinin Avrupayı Sov- zi ve faşist tecavüz ve istilüsi | Çinliler Japonları Yine Perişan Ettiler Yugoslav Naibi Londradan Ayrıldı İngiliz Amirali Âbide- ye Çelenk Koydu | ya çıkarak şehri gezmişlerdir. | rimizi söylemek için keşke Türk- | | dünyaya gelmişlerdir. ! eden Çin kıtaatı, japonları bü - yük bir hezimete uğratmışlardır. Japonlar, perişan bir halde Tic'at etmektedirler, Paul ile Prenses Olga, dün öğle- den sonra Londradan ayrılmış - lardır, Yınn misafir gemilerin sıhhiye mensupları şehrimizdeki muhtelif sıhhi müesseselerimizi gezecek - lerdir. Yarın İngiliz - Türk bahriye - Kleri arasında da bir futbol maçı yapılacaktır. İzmir 3 (Hususi) — İngiliz Ma- laya saffı harb gemi İzmiri ziyayeti burada sevgi tezahürleri- le karşılanmitştir. İngitiz denizcileri dörtte kara- Halk ve alâkadar makamlar ge- miye üzüm, incir, karpuz. şeftali gibi mevsim meyvaları gönder - | mişlerdir. Gemi kumandamı İzmirde ken- | dilerine karşı gösterilen bu sami- mi mubabbete nasıl teşekkür et- mek lâzım geldiğini ifode ederken demiştir ki: — Hepimiz son derece mütehas- sis bulunuyoruz. Size teşekkürle- çeyi öğrenmiş olsaydık. Trende İki Çocuk Dünyaya Geldi Osmaniye - Adana arasında iş- lüyen trende iki çoctk dünyaya gelmiştir. İyi bir tesadüf eseri - larak trende Ülfet adımda hir ebe bulunmuştur. | Birisi, Osmaniyede manifetura- | Bay Hakkı Kıbç ve diğeri de | sis nahiyesinde bir köylüye aid Glan çocuklar hareket esnasında Dahiliye Vekili de Geliyor Bahiliye Vekili Faik Öztrakın cumartesi sabalır şehrimize gel - mesi beklenmektedir. Satılık Otobüs Halen Beyazıt - Maçka hattına işliyen bir otobüs satılıktır. Gör- mek istiyenlerin Lâlelide Şair Fit- nat sokak 1M numaralı apartıma- mun birinci katına saat 14 ten 17 yye kadar müracaatları. İLÂN 238 numara ile kayıdlı bulundu- ğüm eski Yüksek Ticaretimekte- binden 1926 ders yılında aldığım tasdiknsmeyi kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yok- | yetleştirmek plânma alet olacağı- 'nı tekrarlamağa kadar ileri gitmek | tedirler. | — Stalin başta olmak üzere, Sov- | | yetler Cumburiyeti İtihedı er - | kânının, nazi ve faşist tecavüz, || taarruzu aleyhine çıkacak müş- , terek müdafaa ve mukavemet har- | binde, ideolojik gayelere göre ba- | reketi tasavvur ettiklerini, dü « YUZ. Çünkü bu zevat da pekâilâ tal ederler ki, böyle bir vaziyetle, Va Abmed Said Çocuk — Hekimi Dr. Ahmed Akkoyunlu Taksim - Talimhane Palas No. 4 Pazardan maada her gün saat 18 den sonra. Tel: 40127 | sanayitmin en maruf | biridir. Amerikalılar v e CP Cep Rad : Ve Sihirli b0:| YVilyam Dobilyer; sikinci Edisone derl? Dobilyer, radyo sanaYİTN him bie inkılâb hüsüki 7 bir keşifte bu'lunmuz-” Ö Bu, bir sigara katust V ğünde bir radyo tenildiği yerde kurulur radyo haberleri alıDIfı V j dunur. h Bir kodak fotoğrâf gibi elde taşınılan bü biri bir köyde, diğerl olan iki dostun, istedikle konuşabilmelerini — tefiif | | gibi harb esnasında ©& V yışacaktır. S Dobilyerin ikinci 4P7 lince bu: Sihirli bir merika Milli Müdafağ — Çi tarafından tecrübesi YAP y orduya kabulüne karıf tir. Sihirligözle, en sisli VĞ havslarda 50 kilometst Ü geyleri görmek kabildir | Bundan, ifade edeceklerdir arazisi üzerinde keşlfe $ yareciler, kurşun | kadar yükselecekler VE Ü üstünden düşman BöZ W tarassud edecekler ve $7 | «ceb radyosu» vasıtasi karargâha bildirecel n RBRr erırıi::., Daima Daima Gü”| a K u, rrrr Bş KANzU EksırB KANZU'İ isimli 2 ,.ıım—n.'ıı K yanın en mükemif l giğ müstahzaratıdır. memleketimiz KiDE” takdirine mazbüf Krem Balsamin ” , B Kadın güzelliğ” terkibinde ve şayanı Genç ve ihtiyar V lar için zaruri ibf din Jetafet ve 14 tırır. Yağlı, yağıf dem cinaleri Krem Balsamin " ) Cildin daimi YW temin eder, v: / keleri alır. Sivi) men izale eder. TÜğgr AVRUPA vbiğedim' Gümrük Muhıfııı Genel Komutuıılızl Levazım Âmirliği Satınalma Komisyo” 1— 5 sayılı metöre yaptırılacak tentelerinin 5/8/939 faşist, nazi, demokratlar ittihadı. | ü saat 10 da pazarlığı yapılacaktır. birleşmesi tehlikesi — başgösterir, 2— Muhammen bedeli 325 lira sonu neriye varscağı şimdiden K€-| pesi komisyondadır. Görülebilir. tirilemiyecek tehlikelerle karbır Jaşılır. N ETEM IZZET RENİCE 8 — İsteklilerin kanuni vesikaları ve ilk teminat © Jata rıhtım eaddesi Veli Alemdar han kat ikideki Ti b ya cilde Jâtif bi ı/ rir, İ İngiliz KANZÜŞ Beyoğlu * ve ilk teminatı da 26)P y