-SAN'AT TUFEYLİLERİ “VE SAZLI BAHÇELER K endeniz niyet ettim, Türk Bsın'ılsdxhl_nuı saz çakdı - B Türk — san'atkârlarının şarkı söylediği bir diyar arama- mağa çıkacağım.. Dün, yine bir gözetede şöyle bir ilân gördüm: Filân bahçe açılıyor.. Mü - el çi Öteki bahçede Filistinli rakkase, berikinde Suriyeli hanende, bir diğerinde Macar ürkestra, bilmem “nerede Mısırlı sazende?, Peki arnma, Türk san'atkârları- nı dinlemek için de acaba, başka memleketlere mi seyahât etmek Tâzım?. kemı Bu san'at bazirgânlarının ve tüfeylilerinin. istilâsindan usat- dik. GARİB TELÂKKİ İLE Bit /— YAZILAN HAVADİSLER İşeenee ğ e Bizim gazetelerin Anadolu ha- ı ADiSELER KARŞISİNDA Son? Telgraf- | hirde kıtlık başlamış.. Tâ, Londra gazetelerine kadar aksettiğine gö- re, bu şehirde süt de kalmamış. İngilizler feryadı basıyorlar.. | Yahu, biz, yıllardanberi süt yi zü görmüyoruz, sesimiz çıkıyor mu?. GECE YAPILACAK FUTBOL MAÇI Bir Macar futbol takımı geli - yormuş.. İstanbulda bir maç ya pacakmış. Fakat. bu maçın bir işel kalâdeliği var: oyun gece oynanla- cakmışı Gazeteler, Türkiyede ilk defa bir futbol maçının gece yar pılacağını kaydederek, hüdisenin ehemmiyotini tebarüz ettiriyor - | lar. Acâba, bu 'maç, neden gece öy- nanıyor, diye düşündük?. Kavga, gürültü, tekme, tokad olursa, kim- ge görmesin, diye mi; yoksa. Ma- | çarlar, Almanlardan müsaade al- madan hiç bir dış teması yapama- dıklarına göre, bu işe bir gizlilik — vadisleri veren sütunlarına dik- “katle göz gezdiriniz.. Orada neler görülür, neler.. Bizim bildiğimize göre, gazeto- _yı girmeğe lâyık havadisin bir ta- rifi vardır. Şu günlerde bakıyo- — rum: filân vali geldi, işe başladı, filân vali çalışıyor.. Filân kayma- kam köyleri teftiş etti.. Pilân zat /— gok gayyurduür. — Elbette böyle olacak?. Bunun — yazılacak, fevkalâde tarafı yok — ki... Eğer çalışmazlarsa o zaman yazılmağa değer bir mahiyet alır.. — Vazifeleri halkım hizmetinde ça - — Tışmak değil midir?. — HEMEN FERYAD /-ETMEĞE BAŞLADILAR Şu Uzak Şark hâdiselerini ga- zetelerden takip odiyorsunuz de- ğil mi?, Tien - Çin denilen Çin gehrini Japonlar istilâ etmişler- di. İstilâ devam ettiği için, şe- IKÜgÜK HABERLEK' — v İstanbul tevicifhanesi ve ce- — Zaevi mevkuf ve mahkümları Re- isicumhur İsmetİt.önü ile Büyük Mület Meclisi başkanlığına telgraf “çekerek Hatağik anavatana ilha- — ki dalbile allarımı rica etmiş - “lerdir. — we Fatih mıntakası ilk mekteb | /| paşmuşidimleri dün Maarif mü - dürlüğünde Aoplanarak mekteb - | “lerinin yeni yıl ihtiyaçları üze « » Finde görüşmüşlerdir. t Şehrimizde teftişler yapan — gümrük muhafaza umum kuman- “dam İbrahim Lütfi Karabinar ytı- — rın Çanakkaleye gideciktir. * Toprak mahsulleri ofisi dün yalnız değirmenci ve kırmacılara | verilen buğday halitasında yeni | bir değişiklik yapmışsa da 2 be- * yaz İ kızılca ve 1 seri buğday - dan mürekkeb olan bu halita be-.| ğenilmemiştir. — & Mareşal Banoğlio Arnavut - “ luktan Romaya dönmüştür. —— *& İtalyanın Londradaki sefiri ]B - Bu bir telâkki meselesidir. Ben | sarıyı severim.. Mecdi Bey kır - — mızidan hoşlanır.. Bir başkası pen- — beyi tercih eder. »— Mecdi lüfını uzatmak istemiyor- | ü Feridunun ince nükteleri onu Osıkmağa — başlamıştı. Bir aralık | “Meline döndü: k Si için niyet tutacağım, dedi, haydi bir şarkı daha lütlet! Bakalım ne çıkacak.. Pelin kahkaha ile gülüyordu. — Feridun masadan bir kiraz ala- Pelinin ağzına uzattı: — Ne kadar nefisideğil mi? E wk%g,l ü No. 18 Bir Asabiyet Davası Bir Mühendis Haksız Olarak mı işten Çıkarıldı ? Denizbank Umum müdür mu - avinlerinden B. Harun İlmen a- Teyhine bankanın mühendislerin- den Sermed Baykut tarafından'a- çılan hakaret davasına dün Gala- tş Suln mahkemesinde bakılmış - tır. Dava; Harunun bir gün Serme- di yanına çağırarak atölyelerde. ki alâtı İstinye doklarına gönder- Keesini emcetmesinden çıkmıiş - tır, Sermed; kendisinin Limanlar #ünum müdürlüğüne ymerBut bu- Tunduğunu söyliyerek bu emrin ancak tahriren verilirse yapılabi- leceğini Haruna - bildirmiş, o da Umuni Müdür Yusuf Ziyaya şi- kâyet edip «nâlâyık evza ve et - varda bulunduğu» kaydile - işten vermek için mi?, Hulâsa, sebebini bir türlü anlı- yamadık. Siz ne dersiniz?. 'YAŞ SEBZE VE MEYVA FİATLARI — Belediye, yaş sebze ve meyva fiyatlarını indirmek için tedbirler alacakmış.. Bu işi tetkik ediyor - muş. Dün, telefonla Patagonya Belediye reisi bize şunları söyledi — Belediyeniz yaş sebze ve meyvaların nasıl ucuzlatılabile - ceğini bizden sordu.. Duyduk ki, Yeni Zeland, Madagaskar ve da- ha bazı meşhur (!) beynelmilel yaş sebze ve meyva memleketle- rinin bu hususta fikirleri sorul- muştur. Bu çalışmalar, güzel İs - tanbulunuzda, yaş sabze ve mey- va fiyatlarının yakında ucuzlıya- cağına delâlet eder. İstikbali bek- j leyiniz.. AHMED RAUF | Grandinin istifası tekzib edilmiş- “r. | * Yunan Kralı Jorj, Veliahâ ve | zevcesi «Ellas» yatile İtalyaya ha- reket etmişlerdir. Yunan Prensesi | İrenanın Floransede bir İtalyan dükü ile yapılacak düğünlerinde | hazır bulunacaklardır. »4 Afyonkarahisarında parasına tamaan adam öldüren İlyas ve | Bayram isminde :ki katil dün ge- ce idam olunnruşlardır. | ** Bugün; umumi harbi doğuran Saray - Bosna suaıkaşdının icra o- unduğu günün 25 inci yıldönü- müve tesadül etmektedir. | *& İngiltereye ustmatlanacak va- purlar üzerinde sür'elle tetkikat yaparak mukavele eraslarını tes - | bit etmek maksadile bir komisyon| kurulmuştur. * Dökmeciler tekrar Belediye - ye müracaat ederek şehir haricine çıkarılmamalarını; kok kömürü yakmak suretile sıh- hi mahzuru izale edeceklerini söy-| temişlerdir. ilbülleri Yazan: İskender F. SERTELLİ Feridun, Pelinin kulağına, e- ğildi: . — Tıpkı dudaklarınız gibi kır- mizi.. — © halde bir tane de siz yiyi - hiz! — Teşekkür ederim, cicim... Yi- yeceğim. Fakat, artık akşamdan- beri soğuk meze almaktan usan- dim .. Melin biraz düşündükten son- Ta Mecdiyi kırmak istemedi: — İşte okuyorum.. Dedi. NWe perde perde yükselen tatlı bir sesle şu şarkyu okumağa baş- dadır ş GELİ M XA | olarak ekmek imaliye ücretleri- ocaklarında | yanammı: gıkartmıştır. Dünkü muhakemede şahit ola- rak dinlenen Limanlar umum mü-/. dürü Hâmid Sarscoğlu; bu. işte Sermedin haklı olduğunu ve «a- zil> emrinin biraz asabiyetle ve - rildiğini söylemiştir Noticede, maznunun — avukatı «Müruru zaman» iddia ettiğinden muhakeme bu cihetin tetkik ve bir kayar vermek için yarına ta- lik olunmuştur. —.. Mareşal Çakmak Çanakkalede Genel Kurmay Başkanı Mare- | şal Fevzi Çakmak, maiyetinde bu- | | lunan Generaller ve Trakya U - | mum Müfettişi Kâzım Dirik Ça - nakkaleye geçmişlerdir. — Ekmek Yapıcıları Başka Fikirde Ekmek yapıcıları cemiyeti Be- lediyeye bir rapor vermişler ve fırıncıların müracaatları aksine min az olmadığını ve narhın yük- seltilmesine lüzum bulunmadı - ğını söylemişlerdir. Ve fırıncılar ise; yine, narhın yükseltilmesini istemişlerdir. Bu maksadla yarın bir toplantı Maarif Şürasının temmuzun 17 inci pazartesi günü toplanması kararlaştırılarak dün alâkadarla- ra tebliğat yapılmıştır. Şüra İsmet Paşa Kız Enstitü - sünde toplanacaktır. * Yarmm saat 1790 da Eminö- nü Halkevinde Doktor Süreyya Kadri Gür tarafnndan - <Yaralan- | malarda alınacak tedbirler» hak- ! kında bir konferans ver'lecektir. * Öyle yaktır Kt beni yıllarca sen. | İhtiyar oldum senin aşkınla ben. | Göğrüme bassamn seni bir ölmeden, İhtiyar oldum senin aşkınla ben. Feridun, şarkı öller bitmez da-, Sördu: — Niyetinizde isabet var “mhı, | Mocdi Beysfendi? Meodi gözlerini süzerek: — Ne diyorsunuz. dedi, o kadar isabet var ki. Melin: — Sonunu söylesem, belki de hakikatin tâ kendisini keşfetmiş olacağım. Dedi. Mecdi: — Lütfedersiniz, diye güldü, bu eski bir hikâyedir. Melin omuzlarını kaldırarak, | istihza edercesine mırıldandı: — Okuyacağım, beyetendi! Me- rak etmeyin... Sizden hiç kimse- | nin eski hesabları sormağa hakkı yoktur. Feridun kadehini uzattı: ai ER ! ü ” Z W-İm | Yunus Nadi «Sovyetler ittiha- dinin vaziyeti» isimli — bugünkü başmakalesinde Rusyanın sulh cephesine iltihakının uzaması ve Savyet - İngiliz müzakerelerinla | gecikmesinin nisbi bir ehemmi - yeti haiz olduğunu; çünkü tota- liter devletlerin ertik iyiden iyi- ye malüm istkametlerde taarruza geçmelerinin Rusyayı asla alâka- sız bırakamıyacağını söylemekte- Fransanın mevkik (imli büugün- küvbaşmakalesinde Türk --Pran- sız anlaşmasının mana Ve miyetini izaha devam' ediyor. Di- yor ki: «Tütk - İngiliz ve Türk « Fransız anlaşmasından sonra Ak- denizdeki müvazene, sulh cephe- si lehine kuvvetlenmiş oldu. İtal- ya Akdeniz ortasında tecrit edil- Mmiş bir vaziyete düştü. Şiridi sulh ecephesi Akdenizin bütün anahtar- larını el “de bulundurmaktadır.» VAKİT: Asım Üs «Almanya - ve İtalya hatalarını görecezler mi?. isimli | aaramaanz bugünkü başmakalesinde bugün Almanyanın bir bata içinde ol - duğunu ve hata da Almanya ile İtalyanın bilhassa müstemleke nde birleşmiş bulunduğu- nu yazıyor. mesi YENİ SABAH: Hüseyin Cahid Yalçın Karls - baddan gönderdiğ' bugünkü «Şank- ta İngiliz şebekesi» isimli başmı kalesinde bir Almad muharriri - nin ayni serlevha ile yazdığı bir P aü bahsederek diyor .Alm.ır' muharzirin fikrince, İn-| giltere Avrupanın şimali garbi - . #inde çemberleme siyasetinin mür , vafiakiyetsizliğinden sonra göz- lefini cenübi Avrupaya çevirmiş ve mihver Gevletlerini öradan çem-i ber içine almıya kalkmıştır. Bu suretle İngiltere yakm şarkia sar- sılmış olan mevkiini dı etmek geyesini temeni d tür. Bunun da en büyük delili | | Türkiye ile yaptığı anlaşma teş < | kü ediyor.. Hüseyin Cahid bu yazıların ne kadar gülünç ve hayal mahsulü olduğunu anlatıycı İzmir Güzelleştikce Güzelleşiyor — Şehrin Umumi Bir M Bir Plânı Yıpılıyor Belediyenin Yeni Otobüsleri Geldi İzmirde Gazi bul varımın methali | İzmir, (Son Telgraf) — Beledi- ye, İzmir şehrinin müstakbel i- mar plânı için Fransız şehircilik mütehassısi Profesör Korbuzye ile muhabereye - girişmiştir. Bu şehiretlik — mütehassısını, — İzmir belediyesine Nafıa Vekâleti tav- siye etm'ştir. Proflsör Korbuz - ye'nin, Avrupada müstakbel imar plânlarını yaptığı bir çok şehir- | ler, bugün hakikaten takdirle gös- | terilmektedir. Evvelâ Şilide bir şehrin imar plânımı hazırılyaca - cak ve sahra İzmire gelerek İzmir caktır. İzmir yangın sahasının i- | mar plânı evvelce hazırlatılmış ve şimdiye kadar kısmen tatbik edilmiştir. Fakat asıl İzmirin, y: ni yanmamış olan eski İzmirin i- | — Ne kadar mes'udum. Bu ge- ce bilşeniz, Melin Hanım! Eminim ki, İlk defa olarak İstanbulun en | güzel bülbülünü dinliyorum.. Melin gözünün ncile doktora ba- karak gülmsedi.. Şarkının ikinci kuplesini de o- kumağa başladı: Açsa güller, yasemnler her bahar, | Sen gelirsin hatıra, kalbim yanar. Aya baksam gözlerim hep yaş do- | lar. | İhttyar oldum senin aşkınla ben! İht'yar oldum senin aşkınla ben! Mecdi bizdenbire coşkun - bir | sesle - ayağa kalkarak - bağırdı: — Vallahi doğru... Billâhi doğ- ru, İhtiyar oldum onun aşkile ben. Her bahar değil, ner saat onu ha- tırlarım... Ve onu hatirladıkça, yalmz gözlerim değil, kalbim de ağlar. Neye baksam, onu görü - tüm. Fakat, ne yazik, onu bir ke- Vrecik olsun göğsüme basıp seve- medim. j J 5 AAi mar plârı mevcut değildir. Fran- sız Profesör, bu plâmı hazırlıya - caktır. famir Enternasyonal Fuarı ha- zırlıklarına devam edilmektedir. Kültür Parkta inşa edilen kapalı atış poligonu temmuzun ilk haf- tasında merasimle açılacaktır. Bu- rada atıcıları seyredecekler için | geniş bir salon, bir de kütüphane vardır. Yine Kültür Parkta inşa edilecek atbspor klübü binası i- çin Belediye fen heyetince bir plân hazırlanmıştır. Kültür Park- ta paraşüt kulesi yakınında inşa olunacak Ramanya devlet pavi- yonu, büyük ve güzel bir eser 0- lacaktır. İstanbuldan buraya ge - ley Ramanya Ticaret nezareti me- mutlarından mürekkep bir he- | Rakı kadehine sarılı — O zamandanberi bütün hızımı, ve hıncimi bu kâfir şeyden alı - yorum. Susuz ve bir yadamda içtk Pelin kaşlarını ç:ıı:.rık Feridu- Direklerae! Suiistimal Var mı? Mülkiye Müteffişleri Meseleye Vaziyet Ettiler Şehrimirin muhtelif semtleri- ne konan elektrik direklerinin bedellerinin tesviyesinde hir su- fistimal yapıldığı hakkında Bele- diyeye vaki olduğunu yazdığımız | Ahbar tahkikatına ehemmiyetle devam. olunmaktadır. 'Tahkikat; bu dıreklerin hakiki kiymetleri 130 Ura olduğu halde belediyeye beher dineğin 210 li - | Tayarmaledildiği; yanı her direk | üzerinde 100 lira sulistimal ya - pıldiğı noklasında tekâsüf ettinil- mektedir. Bu işle meşgul olar beled.ye mü- fettişleri şimdiye kadar fen işleri müdürlüğü ile diğer bir servisteki bazı alâkadarları dinlemişlerdir. Diğer taraftan görülen lüzom üzerine belediyede teftişler yapan mülkiye Mmüfett'şleri de bu içe vat'ıyed etmişlerdir. Bir Öküz Sahibini Boynuzladı | Yeşilköye bağlı Avcılar köyün- | den Şerif adında biri kendi öküzü | | tarafından boynuzlarla karnından | | ağır ve tehlikeli surette yaralan - mıştır. Karnı delik deşik edilmiş olan Şerif Cerrahpaşa hastahanc- sine kaldırılarak tedavi altına a- lunmıştır. " —— Busabah Bir Kamyon Yanıyordu Belediye koopetatifine ait kam- yon bu sabah Tepebaşında Pere- palas oteli önünden geçmekte |- | ken benzin deposu tuluşmuş ise de söndürülmüştür. yet, paviyonun yerini tesbil et- Miş ve müteakhidle anlaşmıştır. Belediye tarafından Alman - yaya sipariş edilen 27 otobüsten onu vapurla İzmir limanına ge- tirilmiştir. 20 temmuza kadar di- | ğer otobüslür de getirilecek, te - | settüm edilecek ve Fuar mevsi- | minde şehrin muhtelif yerleri - | ne işletilmeğe “ buşlanacak'tır. Yeni otobüsler, konforlu ve çok güzeklir. Belediye, otobüs işlet- me işini bizzat dervhde etmekle İzmirlilere büyük hizmeti yap - mıştır. Otobüslerden ikisi turist- lere mabsus ve ellişer kişiliktir. Fuar münasebetile Yunanistan- dan İzmire 400 seyyah gelecektir. Türk - Elen Ticarelefisi relsliği, İzmirde otel ve gıda fiyatları hak- kında Fuar komitesi reisliğinden malümat istemiştir. müaşerete uygün düşmiyen — bir hâdisedir. Eski sevginiz tarsın “içınizde kalsın. Şimdi bunu tazelemenin sırası değil. Yalnız ve derdlerinizle| sevgilerinizle başbaşa kaldığınız nun kulağıni — Ne saygısız rdam... Diye fısıldarktn, Melin da şar- kıyı söylediğine tin kere pişman olmuş görünüfarlı.. Ayağa kalk- fı, yan pencereden bahçeye baktı. — Gökte bir tek yıldız yok, ab- 18? Ne sıkıntılı bir gece... Pelin dayanamadı: —© — Evet... dedi. çok sıkınlılı bir gece. Yıldızlar sönmüş... Gök- yüzü gittikçe kararıyor. Feridun, bu tatsızlığın önüne göçmek istiyordu Mecdiye dör- dü: — Azizim, affedersiniz. amma, kadınların yüzüne karşı, bir baş- ka kadından bahsetmek hem ka- din gürürünü kıren, hem de âdebi zaman, ağlayıp sızlıyabilirsiniz! Pelin: — Anlıyana ne güzel bir ders.. Diye mırıldanıyordu. Mecdi bir denbire masanın kenarına dayan- dı.. Ve hakiki hüviyetini tam ma- nasile meydana çıkaran bir kül- hanbeyi tavrile: — Ulan kart züppe! dedi. Sen bana ders verecek adam — mısın? Ben seni denemek için söyleniyo- Odanın içindeki baldızlık, baca- neklık siyaseti bir anda mühvol- muştu. Pelin bu adamın hir çıkar- mak için bir vesile aradığını - gel- | diği dakikadanberi - seziyordu. İlk önce kız kardeşine sokuldu. (Devamı w) BĞi SeyE t ll l ae z aet SÖ0 Sie nn d S odör e DA DD 5 ll SAa D AA a Moskova Görüşmeleri Yazan: Ahmed Şikrü ESİTER Sovyetlerin de atf AĞA Kf otrafında — Moski üç gündenberi devam eden müzake- reler henüz — neticelenmemiştir. Dün verilen bir haberde İngilte- re tarafından Mr. Strang vasıta- sile Sovyetlere iki teklille bulu- nulduğu ve bu tekliflerin Sovyot- lerce kabule şayan — görülmediği bildirilmektedir. Moskovada. İn « Biltere'nin üçünelü bir teklif yap ması bekleniliyor. İngiltere ile Sovyetler arasın - daki ihtilâfların mahiyeti iyice malüm değildir. — Yakıan zamana kadar anlaşmazlığın yalmz Bal - tık memleketlerini garanti mese- lesi etrafında toplandığı zanne - diliyordu. Fakat birkaç gün ev - vel, Çemberlaya, avam kamara- sında sorulan bir suale cevah v- larak, Sovyetlerle İngiltere ara - sındaki ihtilâfın yalnız bir nok- taya inhisar etmediğini bildir miştir. Bununla beraber, İngilte- re Başvekili ihtilâf noktalarını tasrih etmeklen çekinmiştir. Moskova görüşmelerinin uza - yıp gilmesi, demokrat memleket- ler efkârı umumiyesinde — telüş denemezse de her halde sabirsiz. hk uyandırmıştır. - Almanyanın bu vaziyeti istismar etmeğe ça - laştığı görülüyor. Alman matbu- atı, ansızım, bolşeviklikte hiçbir tehlike gürmemeğe ve medeniyet için hakiki tehlikenin demokrat cephesinden gelehileceğini iddia etmeğe başlamıştır. Bir takım Al- man gazeteleri, Molotof'un «re - alist» bir devlet adamı olduğunu yazmakta ve Sovyetlerle Alman | ya ve İtalya arasında bir anlaş - maya - vurılmasına antikomintern paklın asla müni olmadığını bil- dirmektedirler. Fakat henüz Sov. yetlerin de entikomintern pakla iltihak edecekleri iddia edilmi - yor. , Asmanyanın Sovyetlerle İngil- lere arasında bir anlaşma yapıl- masına mâni olmak için hur ça- | reye haş vuracağına şüphe yok- tur. Sovyetlerle yeniden ücarer münasebetlerine girişmeği Leklif ettiği de bildiriliyor. Sovyetler | ötedenberi — Almanya ile ticaret münasebetlerinin takviyesine ta- rallardılar, Pakat 1935 senesinde açılan iki yüz milyon — marklık kredi geçen seneye kadar tama- men sürfedilmiştir. Ve — gelecek sene de bu borcun tediyesi lâ - zamdır. Almanya, bundan — böyle satacağı mamul eşyayı, kredi ile satmak istemiyordu. — Karşılığını , ham madde olarak almağı tek - Tif etmekte idi. Bu defa İngiltere ile Sovyetler arasında görüşme- ler başladıktan sonra — Almanya üç yüz milyon marklık kredi aç. mağı Sosvyetlere teklif etmiştir. Sövyetler bu cazib teklifi " kolay kolay reddedemezler. Çünkü (ab- rikalarını tesis ederken Alman makincci kullandıklarından yıp- ranmakta olan parçaları değiş - tirmek mecburiyetindedirler. Bununla — beraber, bu ticaret münasebetlerinin, — Sovyetlerle İngiltere ve Fransa arasında si - yasi bi ranluşma yapılmasına e- gel olacağı şüphelidir. İngiliz - Sovyet görüşmelerinin İngilterc- ye kötü olan şatila: altında baş- dadığma süphe yoktur. Ve uzal şark dalayısile umumi vaziyet İne gilterenin lehine değil, aleyhine olarak inkişaf etmiştir. Sovyetle. | rin bu vaziyetten kendi hesapla- rına azami derecede istilade te- min elmeğe çalıştıkları tahmin edilebilir. Ve İngilterenin Münih konferansı sıralarında Sövye'” Ti istihfaf ve istihkar eder bir yaset takib ettiği hatırlanacak ©- lursa, şimdi bunu aynile iade el mekte biraz da haklı — oldukları teslim edilir. Tüfeği Kurcalarken İzmir 27 (Son Telgraf) — Ba - yındır kazasının Burgaz köyünde çoban Mehmed oğlu İdris Yanık, kırda bozuk bir çifte tüfeğini kure calarken ateş aldırmış ve ıı!ün- den ağır surette yaralanmıştır.