No. 19 Molla Adamdı, Değerli Bir âlimdi Sözünü Esirgemezdi. Doğru Bir Adam Olduğu için Sultan Mehmed Bu Adama Hürmet Ederdi Fakat, Halil Paşa derhal ve tek- rar Yeniçerileri havalandırdı. Or- talığı birbirine kattı. Yeniçeriler cepheye hareketten istinkâf edi- yorlardı. Ve.. yine ayak divanına çıkma- mışlardı. Mehterhanci — hâkaniyi galdırmamışlardı. Ağızdan ağza şu) yyolda konuşuyorlardı: — Sultan Murad gelmedikçe ok- duğumuz yerden kıpırdamayız. Vaziyet çok kötü idi. Düşman Edrineyi tehdid ediyordu. Gün ve) saat geçirilmenin sırası değildi. Sultan Mehmed. her şeyi kavra-| dığı balde, kuvvetler elinde olma- dığı için birşey yapmağa kadir de-| ğildi. Halil Paşaya da birşey ya- pamazdı. Çünkü babası Sultan Muradın adamı idi. Hem de Yeni- gerilerle birlikti. Fatih; kazasker — Molla Husrev ile Sarıca Paşayı çağırdı. Ve sor- du: — Ne olacak bu hal?.. Molla Husrev, oturaklı bir e- damdı. Vaktin en değerli ulema- sından idi. Sözünü esingemiyen bir| adamdı. Doğru ve müstakim oldu-| u için Sultan Mehmed de bu zata, hürmet ederdi. Molla Husrev, Sultan Mehmedin| sualine cevab verdi: — Padişahım, Allah vücudu hükl Mayunlarına tükenmez — ömürler #hsan eylesin.. Fakat; ortalığın ha- NM malümunuzdur.. Sultan Murad edendimizin teşrifleri lâzım olsa — Bvet, ben de ayni fikirdeyim..| Lâkin, babam red cevabı veriyor.. Bilmem ne yapsak gerek... — Devlet ve din iradesi makamı ulvinize muhavveldir. Dilediğiniz veçhile irade — buyurabilirsiniz?. dedi. Yani, Molla Husrev bu sözlerile, Padişahı teşvik ediyor.. Ona kud- ret ve kuvvetlerinin istimalini his- setitriyordu. Molla Hüsrev daha açik söy - lüyemezdi. Onun demek istediği, babana, irade et, cebren iş başma!| getir demek istiyordu. Bultan Mehmed, çocak olmakla beraber bu incelikleri anlıyabire- cek zekâda idi. Molla Husrevin ne demek istediğini kavramıştı. Esasen babası ve babasının a- damları sağ oldukça Sultan Meh- med küdre. — © nüfuzunu geçire - mezdi. Hemen herkes önu eğreti | bir Padişah gibi telâkki ediyordu. Devletin harict düşmanları bile o- u hiçe sayıyordu. " Nihayet Sultan Mehmed. Mob da Husrevin tavsiyesi üzerine kat- iyetle saltanattan çekilmeğe ka - Tar verdi ve babasına şu iradeyi yolladı: — Eğer ben Padişah isem ver- diğim emri harfiyyen icra etme - nizi ve iş başına gelmenizi bilik ririm... Anadolu kuvvetlerini a- darak sür'atle ve vakit geçirmeden Edir. ve geliniz!.. Yok siz padişah isen.« Berhal mevkiinize buyuru- nuz. tan Murad, oğlu Sultan Meh-| medin bu iradesini alınca; ülülem-| ve itaat kaidesini derkederek der- hal harekete geçti. Artk; ne güzel Mariyi ve ne del cünbüşü düşünmez hale gelmişti. | Şaka değil, oğlu, tam babayiğitçe ve Osman oğullarına — yakışacak karakterde emir veriyordu. Sultan Murad, demhal kırk bin Anadolu askerinin başına dört nala Boğaza doğru yol aldı. Hüsrev Oturaklı Bir Murad, eski kudret ve kuvvetini| toplamışa benziyordu. Gelişi ya- | man ve biaman idi. Çanakkaleye gekliği zaman Kardinal Fransu - vanın Gliboluyu yetmş harb ge- misile kestiğini gördü. Derhal maiyetindeki beylerden vanın Geliboluyu yetmiş harb ge- girerek Edirneye yolladı ve ken- disi de Kardinal Fransuvaya sez- dirmeksizin kuvvetlerinin başına geçerek Üsküdara doğrul yol aldı. | Murad kırk bin kişilik kuvvetile gok geçmeden Yıldırım Beyazıdın | inşa ettirdiği Anadoluhisarına gel- Mmişti. Muradın Edirneye — gönderdiği 'Türk beyi Sultan Mehmede şu ha-, beri getirmişti: Derhal Halil paşa kumandasın- da topçulardan mürekkeb bir kuv- veti Rümelihisarı sahiline (Bo - Bazkesen) e gönderiniz. Kardinâl Fransuva, Sultan Mu- radın gekliğini ve Boğazı geçe - Düşes Dö Nasıl Tanıştım? (3 inci sayfadan 3evam) küçük heykellerin aynini bulabi- lirim. Parise yakın bir şatoda var. İsterlerse gidip getireyim. — Pekâlâ, birkaç gün sonra ge- geriz... Düşes, rafta duran kıristal bir sigara kutusile alâkadar oluyor: — Empir devrine ald. — Kili defne yaprağı şeklinde yapılmış. Çok güzel birşey.. — Pekâlâ... Alıyorum bunu... | Sonra küçük bir masa sipariş e- diyor. 18 inci asra ald yuvarlâk bir masayı seçiyor. Bu sırada beni gö- rüyor. Bir saniye — nazarlarımız karışlaşıyor. Ve raflardaki antikalara bakma- Ba devam ediyor. Mösyö dö Mon- gömeriye ingilizce. — Bakınız, diyor, çiçeklik hâlâ duruyor, satılmamış!. Bu, bronz ayaklı mermer - bir çiçeklik. Çok san'atkârare yapıl- DEVREDİLECEK İHTİRA BERATI *Kendi kendine kurulup sert- leşen elektrotların kullanış usülü. hakkındaki ihtira için alınmış o- lan 16 haziran 1937 tarih ve 2427 numaralı ibtira beratının — ihtiva ettiği hukuk bu kerre başkasına devir veyahud ihtirgı Türkiyede | mevkli fille koymak için icara du- hi verilebileceği teklif edilmekte edinmek — istiyenlerin Galatada, | konması için icara dahi verile - elmakla bu hususta fazla malümat| Aslan Han 5 inci kat 1 - 3 numara- lara müracast — eylemeleri ilân olunur. ten kurtarmiş olursunuz. KANZUK TER PODRASI BOROSALİNA Költükalti ve ayak terlemelerini kat'iyer VO CA LAÇAM F T (el a) kullanm OA LA e A İA İNGİLİZ KANZUK ECZANESİ Yazan: M. SAMİ KARAYEL miyerek Karşıyakada — kaldığını zannederek sevincinden - Papaya, Bizans İmparatoruna adamlarile | haber yollamıştı. Kurnaz Sultan Murad, Çanak - | kaleden çekildiğini belli etmemek üzere civarda bulunan ahaliyi top-) hyarak çadırlar kurdurmuştu. Kardinal Fransuva, Sultan Mu- radı bekliyor zannediyordu. Hal - buki koca Murad Anadoluhisa - | rından ordularını karşı yakaya ge- çirmişti. Halil Paşa; Rumelihisar) (Bo - Bazkesen) sahillerine toplar yeş- leştirerek Sultan Murad kuvvet - lerini emniyet altına almıştı. Çok sürmedi Yıldırım bir geliş ile Sultan Murad Edirneye geldi. Ve ikinci defa olarak tahta cülüs etti. Sultan Mehmed tahttan inmişti.| Babası yanına alarak muharebeye götürdü. (Devamı var) Vindsör'le mış- Şik bir salonu süsliyecek bir gEYe. Müösyü dö Mongomeri tebessüm- le cevab veriyor: vet... Ve beraber dükkândan çıkıyor- lar, Dostuma soruyorum: — Çiçekliği niçin satın almadı? — Çünkü Leydi Mondel itıraz etti. Güzel birşey olmadığını sö: ledi. Düşes, Leydi 76 lik kibar kadı ler. İşte Düşes dö Vindsoru böyle ve | yakından gördüm. Gazeteci ol - duğumu söyliyerek bir mülâkat | taleb etmiş olsaydım, şüphesiz reddedecek, belki de dükkânda durmadan çıkıp gidecekti. Düşes, gazetecilerle konuşmak- tan, ismi üzerinde rekâm yapılma- sından çok çekiniyor. Bütün ge- yesi kalbini çektiği adamın mu - habbetini muhafaza etmek, buna lâyık olduğunu göstermektir. | Mapdelin, bu © sözlerini din- DEVREDİLECEK İHTİRA, BERATI «Devir hareketli cepbane asar- sörlerinin alt kasmını kapamağa mahsus tertibat» hakkındaki ihtira ' için alınmış olan 19 haziran 1930 tarih ve 987 numaralı ihtira be - ratının ihtiva ettiği —hukuk bu kerre başkasına devir - veyahud ihtiraın Türkiyede mevkij fiile bileceği teklif edilmekte olmakla bu hususta fazla malümat edin - mek istiyenlerin Galatada Aslan Han Sinci kat 1 - 3 numaralara müracaat etmeleri İlân olunur. DAT AA NL L AD LÜ | da, ne de Uzakşarkta zâf göster « | derini koruyacak umumi bir mü- | vam edilmektedir. Japon teleble- M. Gafenko Öğle Üzeri Geldi (1 inci sahifeden deviin) - | denlerin ayrı ayrı ellerini sıkmış, | | istikbaleilerin bayanları tarafın- dan Madam Gafenko'ya büketler takdim öedilmiştir. Rumen Hariciye Nazırı ve na- zırla birlikte seyahat etmekte ©- lan dokuz Rumen gazetecisi doğ - ruca Perapalas oteline gitmişler- dir. Dost ve müttefik memleket na- zırınm Atina dönüşünde mem - leketimizi ziyareti tamamen hu - susi mahiyettedir. Ekselâns Ga - fenko pek çk sevdiğini sık sık söy- lediği şehrimizde ağlebi —ihtimal iki gün kadar kalarak gezintiler yapacak, bu arada - Patrikhaneyi de ziyaret edecektir. Rumen Hariciye Nazırı, Roman-| yanın dostu ve müttefiki Türkiye- | nin her tarafında gördüğü pek sa- | mümii hüsnü kabulden san derecel memnundur. Bayan Gafenko Türk kadınlarından hayranlıkla ye sık sık bahsetmektedir. Rumen gaze- tecileri pek sempatik ve samimi | bulduklarını — söyledikleri Türk meslekdaşlerile Bükreşte tekrar görüşmekten ziyüdesile memnun | olacağını ifade etmektedirler. Romanyalı meslekdaşlarımız da| birkaç gün şehrimizde kalarak çamileri ve müzeleri gezeceklerdir. Japonlar Kaldırmıyor Londra 20 (Hususi) — Tiyençin- deki Japon ablukası bir haftadaı beri devam etmektedir. Siyasf me- hadilde meselenin mahalli bir ma- hiyet almış olmaktan çıktığı' va- | ziyeti beynelmilel bir görüşle mü- talea etmek lâzım geldiği söylen- mektedir. Gazeteler, garb devlet- lerinin bundan sonra ne Avrupa- melerine ihtimal dahi verilemiye- ceğini yazıyorlar. Mihver devlet - lernin umumi tecavüz plânına karşı garb devletlerinin menfaat- dafaa plânı tatbik edilecektir. Bu maksadla Fransa ve Amerika hükümetlerile müzakerelere de - Ti Uzak Şarkta Avrupa demok- asilerile Amerikan demokrasisini büsbütün birbirlerine yaklaştır - maştır. Çine yapılan mali yardım ge - nişletilecektir. Çin dövizini tut - mak için on milyon sterlin daha ikraz edilecektir. Uzakşarktaki va-| ziyet ile Berlinden ziyade, Rama- nın alâkadar olduğu tahmin edi! mektedir. Roma mehadili Uzak - şarktaki yeni müşkülât dolayısile İngiltere ile Fransanın Akdeniz- deki vaziyetlerini gevşeteceklerini ve Uzakşarka deniz — kuvvetleri göndermek mecburiyelinde ka Jacaklarını umuyorlar. Tiyençin hâ- disesi evvelce hazırlanmış bir plân tatbikatının İlk safhası olarak te- lâkki ediliyor. Birbirlerinden u - zak merkezlerde hikddiseler çıkar- mek süretije garb devletlerinin son) zamanlarda aldıkları tedbirlerin tesirsiz birakılmasına çalışılmak - tadır. — Dahiliye Vekili Bu Akşam Ankaraya Gidiyor Birkaç gündenberi — Yalovada bulunmakta olan Dahiliye Veki - limiz Faik Öztrak bu akşam An- karaya dönecektir. ZAYİ — Tekaüd maaşımı Kadı-| köy malmüdürlüğünden alacağı- mi gösteren Tesmi senedim zayi oldu. Yenisinin verilmesi için 1â- zimgelen müameleye toverslil et- tim. Esasen benden başka kimse- zin işine yaramıyan mezkür se- nedin hükmü kalmamıştır. Emekli levazım Albay SıLC, 147 İtalyan Sevkiyatı / Balkanlarda Devam (T inci sahifeden tevam) nin de hesaba katılmış olduğu kaydedilmektedir. Siyast meha - filin kanaatine nazaran, bu h reketin bir hedefi de Balkan dev- letleri üzerinde tesir icrasına ve Türk - İngiliz garantisini - kabul etmeldrine mâni olmak esasına dayanmaktadır. | İTALYAN BAŞKUMANDANININ TEFTİŞLERİ Paris 20 (Hususi)— İtalyan baş- kumandanı Mareşa! Badogliyo T- randan Elbasana gitmiş, bu mım- takadaki İtalyan kıtaatımı teftiş etmiştir. Mareşalin daha üç gün için Arnavutluktaki İtalyan kı - taatının teftişlerile meşgul olaca- & anlaşılmaktadır. 'TÜRK - İNGİLİZ KAT'İ ANLAŞMASI Londra 20 (Hususi) — Türk İngilz nihai anlaşması pek ya kında imzalanacaktır. — Fransız Hariciye 'Nezaretinin aldığı — bazı haberlere göre Yugoslavya ve Ro- manya Türk - İngilzi kat'i mua - hedesi ile garanti edilecek mınta - kalar tasr'h olunurken Balkanla- | n açıkça zikrolunmamasını is - temişlerdir. Ancak bu haberin ne | dereceye kadar şayanı itimad ol- duğu malüm değildir Zikredilen haberlere göre İtal- lüzumundan şartların icab ettirdiğinden fazla bir seferi or - | du bulundurmasırın sebeblerin - | den birini de Yugoslavya ve Bal- | Ablokayı — * kan devletleri üzecinde tazyik ve tesir iera eylemek esası teşkil et- mekteğir. Romanya ve Yunanistan Hari- ciye Nazırları arasındaki mülâkat esnasında Arnavutluktaki bu tah- şidata temas edildiği gibi Bulgar ve Yunan Krallarının Londra se- yahatleri esmasında da umumi Balkanlar vaziyetinin görüşülece- ği anlaşılmaktadır. AJANSIN VERDİĞİ MALÜMAT Paris 19 ÇAA.)— Amnavutlukta Jnıy.n Kıtdatırın mevcudu bir bi bin olarak tahmin edilme! Bu rakam mahalii asayiş için icdb & den miktardan çok y yada bir teftiş seyahatinden dö - nen Mareşal Badogllo bugün Ti- rana gitmiştir. SEFERİ ORDUNUN SEBEBİ Öyle anlaşılıyor ki, İtalyanlar bu hakiki sefer ordusunun Adri- yatik kıyılarında tutmakla, ica - bında Balkanların heçhangi - bir noktasında, İtalyan kurmayının ayıldırım sür'atile hücum: naza- Tiyesine uygun bir şekilde müda- | hale edebilecek vaziyette bulun - mak istiyorlar, Arnavutluktaki bu İtalyan kıt- alarının Yugoslavya üzerinde bir tazyik yapmıya matuf olduğu fa- zaziyesi İtalyanın bu istasnal gay- retini izaha kâfj değildir. İtalyan mevcudünün bu miktarı bulması dün B Gafenko ve B. Metaksas arasında mevzu teşkil eylemiştir. TÜRKİYE VE İNGİLTEREYE KARŞI Fransız Hariciye Nezaretile te- ması olan mahfiller, Arnavutluk- taki İtlayan kuvvetlerinin arttırıl. ması, Türkiye ile İngiltereyi dü- şündürmek içindir. Zira Yugoslav- ya ve Romanya, yakında imzala- nacak olan Türk - İngiliz kat'l an- | laşması ile ve garanti edilecek o- lan mantakalar arasında Balkan- arın isim tasrihi suretile gösteri- memesini Türkiye ve İngiltere - den istemektedirler. Fakat herşey gösteriyor ki, Arnavutluktaki İtab yan kıtaatının takviyesi Türkiye yi müdafaa tedbirleri almaktan vazgeçirmek şöyle dureun, bilâkle bu tedbirleri ahmıya teşvik ede - cektir. ŞARKİ PRUSYADA TAHKİMAT Varşova 20 (Hususi)— Alman- lar, Böhemyada, Slovakya « Po - donya hududlarında tahşidata de- vam etmektedir. Almaryanın şark hududlarında ve Şarki Prugyada geniş mikyasta tehkimat yapıl - maktadır. Tanenbeng vapuru Ştet- tinden Şarki Prugyaya mütemadi- | — yen amele sevketmektedir. Ediyor | ya Propaganda Nazırı, dün Silis- | | terede bir nutuk söyliyerek, Bul- | geristanın Dobrice hakkındaki ta- leblerine temas etmiştir. Nazır de- | miştir ki: — Romanya, büyle bir talebi hiçbir zaman nazarı itibare ala - maz Romanyadaki ekalliyetler - den çok bahsedildi. Şimdi de bi- raz başka memleketlerdeki Ro - men ekalliyetlerinden bahsetmek lâzımdır. Nazırdan sonra Türk ve Bulgar | ekalliyet mümessilleri de nutuk - lar söylemişler ve Romanyada göl dükleri iyi muameleden dolayı te- | şekkürde bulunmuşlardır. MAREŞAL BADOGLİO TİRAN GARNİZONLARINDA Tiran 20 (ALA)— Mareşal Bu- doglio, dün Arnavutluk hüküme - tinla erkânile bazı askeri ve siyasf | İtalyan ricalini kabul etmiştir. Bugün Tiran garnizonu kıt'ala- rını teftiş edecektir. Tiran garni- zonu, 10,000 nefer, 500 zabit, 100 âğır top, 150 tank ve 500 mitral- | yüzden mürekkeptir. Maaşa | Çevrilecek | Ücretler Devlet memurları ” hakkındaki yeni barem kanunu lâyihasının müzakeresine dün de Büyük Mi- let Meclisinde devam olunmuştur. 5 saat süren dünkü toplantıda yeni kanunun 8 inci maddes'nden 24 üncü maddesise kadar olan maddeleri müzakere edilmiştir. Bu ara birçok meb'uslar söz al- mışlar ve ücretli memurlar hak - kında mütalealarını söylemişler - dir. Bundan sonra Mal'ye Vekili Fu- 4d Ağralı da ücret ve maaş esası- | nin yeni bir teklif olmayıp eski- detnberi mevecud bulunduğunu söy- lemiş ve ücretli memuriyetlerden hangilerinin masşa çevrilmesi i- cab ettiğinin seri bir karara bağ- | Janmasındaki mahzurlar gözönün- de bulundurularak — bünun kat'i geklinin tesbiti için teşrinisaniye kadar bir müddet tayin olundu - | Bunu bildirmiştir Meclis, yarın devam edecektir. LA 19 Spor Klübü İsim Değiştirecek ! Mintakavi isimler taşıyan spor kulüblerinin cemiyetler - kanunu mucibince isimlerini değiştrmele- Ti icab etmektedir. Şehrimizde böyle isimler taşıyan on dokuz kulüb vardır ve şunlardır: Galatasaray, Fenerbahçe, Be - giktaş, Süleymaniye, Vefa, Bey - koz, İstanbulspor Topkapı, Ana- dolu, Beylerbeyi, Anadoluhisar, Boğaziçi, Arnavutköy. Ortaköy, Feneryılmaz, Galata Gençler, Ka- zımpaşa, Devudpaşa, Karagüm - | müzakerelerine | | m kulüblerin 13 temmuz akşa- mına kadar isimlerini değiştirme- leri hakkında tebligat yapılmış- tir. Dr. HORHORUNİ Hastalarını akşama kadar Sir- keci Viyana Oteli yanındaki muayenehanesinde tedavi eder. Telefon: 24131 Dr. Hafız Cemal (LOKMAN HEKİM) MÜTEHASSISI Divanyolu 104 Muayene saatleri: Pasar harlç har gün $4 - 6, Kalı, Cumartesi 12 - 25 fıkaraya, Tek 22398 — ——— Çocuk Hekimi Dr. Ahmed Akkoyunlu, Taksim - Talimhane Palas No, 4 Pazardan maada her gün saat 15 den sonra. Tel: 40127 Dr. Ekrem Behçet Tezel) &b Fakültesi Kulak Boğaz, Burun Doçenti Ilalyan Tahşidat | (1 inci sahifeden devam) re İtalyanlar bu hakiki sefer 0f dusunu Adriyatik kıyılarında icâ* bda ayıldırım sür'atile hücame narariyesine uygun bir şekilde herhangi bir moktadan müdahale fırsatını bulmak üzere tutmakta* dırlar, Mevzuumuzun birinci izah şıkki içinde gördüğümüz bu vaziyet has kikaten üzerinde durulacak moktadır. Mihver devletleri mart> haziran devresindeki faaliyet vt onu takib eden intizardan sonrâ, tekrar her cephe üzerinde siyasi ve askeri fanliyete geçmiş bulut- maktadırlar. Bu hareketlerde bir kiki bir tecavüz veya taarruz © meli mevcud olup olmadığı üze- rinde henüz kat'i birşey söylemek mümkün bulunmadığı gibi yine bu hareketlerin tamamile bir tas- yik ve tesir mesnedi olduğu dâ kat'i inan mehiyetinde ileriye sü- Tülemez. Ancak, İtalyanın Arnavutluğu işgalindeki hakiki maksadın bu - rayı bir atlama taşı olarak kulk lanmak arzusundan ileriye gel - ği volundaki izahlar gözününe getir ace bugünkü tahşidatın VE hazırlıkların mahiyetinden şüpbt etmek haksızlık ve yersizlik ifadt etmez. Her ne sun mihver devletleri harbe kâ- Tar vermiş bulunuyorlarsa ve hkarb mıntakalarından — birini dt Balkanlar teşkil edecek ise İtak yan erkânıharbiyesinin Balkan - Jar ve Türkiyenin Habeşistan ol- madığını idrük edecek mertebede düşünür olması gerektir. Bu tak- dirde, hakikaten ajansı «— Fakat, herşey gösteriyor Kİ Arnavutluktaki İlalyan kıtaatının takviyesi Türkiy idafan ted- birleri almaktan vazgeçirmek şöy” le dursun, bilâkis hu tedbirleri ab mağa teşvik edecektir.» Cümlesinde — tebarüiz ettirdiği gibi bize ve kendi payımıza düşen vazile bütün ihtimalleri gözönün: | de tutmak ve onların icab ettir « diği tedbirleri almak oluyor. Zira, hâdisenin İtalya için bir başka türlü tefsir ve müdafaasına esa - sen imkân yoktur. Eğer, İtal — Bütün bu hazırlığı herhangi bir tecavüz ihtimali - karşısınd kendimi müdafan için yapıyorum! Derse bu iddia ve izaha inanmak Küç olur. Gözönünde bir hakikat- tir ki, Balkanlarda ne İtalyayı Ar- navutluktan sürüp atmak husu- sunda, ne de İtalyaya karşı filen tecavüz emelinde bulunan — tek millet yoktur ve Türkiye başta olduğu halde Balkan birliğinin be- defi, gayesi sadece: Sulh ve mev- cud emniyet ve istikrarı muha- fazadır. mııınım B Modern Devltde Memur Kiymetli ve genç idarecileri « mizden Başvekület Kalemi Mah- sus Müdürü Hasan Şükrü Adal uzun tetkik ve tetebbli mahsulü olarak -Modern devlette memi isimli bir eser vücude gelirmiştir. İstatistik Umum Müdürlüğü tara- fından neşredilen bu eser, Türki- yede bu mevzuda neşredilmiş ilk mühim tetkiktir, denebilir. Genç müellif eserinde bir çok esaslı mesele ve prensipleri bü - yük bir vukufla tahlil etmekte - dir. Eseri hararetle tavsiye eder, Hasan Şükrü Adal'ı milli kütüp- hanemize yaptığı bu hizmetten delayı tebrik ederiz. Mevlud Girld Hanya eşrafından müte- vetfa Derviş bey zade — Mustafa Kadri Beyin haremi merhume Ba- thaf yyan Esma Müldür'ün ruhu edilmek üzere Haziranın 21 çarşamba günü ikindi namazın - dan sonra Divanyolunda Firuzağa Camiinde Mevlüdü şerif “okunacağından arzu edenlerin teşrifleri rica ohu- hasına olursa -— Ğ