- tan Mehmed, sordu; Yeni çerilerin İsyan Ettikleri Hemen Sultan MehmedeBıldırıldı Halıl Paşa da Meclisde İdi. Padişah Sordu : “Yeniçeri Kullarımız Ne İsterler ?,, Halil Paşa; / biyıkaltından kıs, kıs gülüyordu. Zagnos Paşayı da eline almıştı. Diğer vezirler yeni- çeriyi Halil Paşanın kışkırttığını biliyorlardı. Fakat © vakitlerin - dare usüllerine nazaran bu hale karşı koyamazlardı. Çünkü; veziriâzam demek çok büyük bir salâhiyet taşıyan mevki demekti. Sonra; Halil Paşayı Sul- tan Murad seviyordu ve severdi. Sultan Murad da hayatta idi. Di- ğer vezirler de Sultan Muradın yetiştirmeleri idi. Yeniçeriler de Halil Paşaya tamamile bağlı idi. “Yedi onta derecesinde bir kuvvetti. Sultan Mehmed, nihayet tecrü- besiz bir çocuktu. Orunla muha- rebe meydanına gidilemezd.. Hu- Vüsa; diğer vezirler de Halil Pa- şanın bu hattı hareketine göz yum> muşlardı. Yeniçerilerin isyan bareketi Sultan Mehmede adamları vası - tasile hemen bildirildi. Sultan Mehmed, vaziyeti kav - ramıştı. Derhal vüzera moelisini topladı. Halil Paşa da Mecliste idi. Su- — Yeniçeri kullarımız ne ister- ler?. Bu söze kimsecikler cevab ver- medi. Herkes susuyordu. Sultan Mehmed, sualini tekrarladı: Susmak gerekmez... Eğer dilek- leri ben isem derhal — çekilirim. Babam tekrar mevküne - gelsin!. dedi. Vüzera, Sultan Mehmedin bu sözlerine de süküt etmişlerdi. Hep- #i önüne bakıyor, tek bir söz süy- Temiyordu. Bu sükütun manası şu olabilirdi: — Evet; çekiliniz!, Babanız tek- rar tahtına gelsin.. Devlet ve mib Jet fena bir vaziyettedir. Siz, bu çi idare edemez, bu belâyı Türk- derin başından defedemezsiniz... demekti. Sultan Mehmeci; herşeyi arila - mıştı. Saruca “Paşa ve saire gibi vüzerada kabahat yoktu. İşin ba- gı Halil Paşa idi. Hattâ; Sultan Mehmed çocuk - duğuna rağmen Padişahlığı zema- nında Halil! Paşanın Bizanslılara para mukabilinde gizlice satıldı - ğını hissetmişti. Sarayda, orduda Bizans dasuslarının bulunduğunu da öğrenmişti. ü Daha ilerisine giderek babası Sultan Muradin Sırb güzeli vası- tasile tuzağa düşürüldüğüne bile aglh olmuştu. Fakat; babasının © derece kuv- vet ve kudreti vardı ki; bu vazi- yet karşısında başlı başına - bir - Şeycikler yapamazdı. Babası hayatla oldukça kendi hükümdarlığı füzuli idi. Bir man- kenden başka birşey değikdi. Sultan Mehmed; vezirlerin son sükütlarına mukabele etmedi. Ol- duğu yerden kalktı. Hışımla oda- sına çekildi. Ve. babasına derhal Edirneye gelip tac ve tahtini ele almasını bildirdi. Sultan Murad, oğlunun mektu- bunü Manisada almıştı. Mari ile cünbüş âleminde idi. Oğluna ce vab verd — Gelemem... Teç da, taht da senindir... Din ve devletten sen mes'ulsün. Var bildiğin gibi idare eyle?. Sultan Murad ehlid'?! adamdı. Şatrdi. Hoşsohbet bir adamdı. Sal- tanat, tae ve taht için Halil Paşa- B b lanteatek. «Ehli teeridin külâhı tacı istiğnasıdır. *Saltanat dedikleri ancak cihan kavgasıdır. Sultan Müurad, rahatını bozup tekrar Varna önlerine gelip didiş- mek istemiyordu. Zaten, Marisi de onu yollamıyordu. Sultan Mehmedden mektub geb | diği zaman Edirneye gitmemesi için Murad üzerinde son derecede tesir yapmıştı. Mari sabırsızlanı - yordu: — Olamaz!. Arslanım yine mi senden ayrılacağım?. Yine mi E- dirnenin kale duvarları içine t- kılarak hasretinle gözyaşı döke- ceğim.. Arslanım sen olmasan ne yapacaklardı?. Türkiye Mısır ( #nci sahifeden devam) Arab devletlerinin de Saadâbâd paktına karşı olan muhabbetli düy- gularını teşvik etmeğe ve fiil ha- | Tine sokmağa yarıyacaktır ki, Bal- kan ve Saadübâd paktları bu şekil- | de Adriyatikten Himalaya şima- Tine, İzmirden Basraya, Çanakka- leden Babülmendeb ve Aden su- larma, Ankaradan - Sudan sah - asına kadar bütün bir dünya par- gası üzerinde en büyük sulh ve istikrar âmili olarak kalacak ve bu arz kat'ası üzerindeki her türlü yabancı ihtiras ve emeli ebediy- yen söndürecektir Bu itibarladır ki, biz şahsan ve bilhassa Mısır Hariciye Nazırının Ankarayı ziyaret ve seyahatinde iki dost ve kardeş milletin sevgi- lerini taşıran bir mütekabiliyet kadar bu siyasi hususiyeti de bu- huyor ve görüyoruz. ETEM İZZET BENİCE Yugoslav Elçisi Bu Sabah Geldi Yugoslayyanın yeni Ankura eh çisi İlya Seminkoviç bu sabahki ekspresle Belgraddan şehrimize gelmiş, Sirkeci istasyonunda Yu- gaslav konsolosu, sefarethane ve konsoloshane erkânı tarafından karşılanmıştır. Konsolosun vefi - kası, Madam Seminkoviçe bir bü- ket takdim etmiştir. Yugoslavyanın yeni Ankara çl- gisi bu sabah kendisile görüşen bir muharririmize şu beyanatın bu- Tunmuştur: — Çok sevdiğim Türkiyece Yu- göslavyayı temsil vazifesile ge- dim. Bu vazifenin bana verilme - sinden dolayı pek memnunum, Türkiye ile Yugoslâvya arasın - daki büyük, sarsılmaz dostluk her- kesin malümudur, İki kardeş mem- leket arasındaki bu dostlük ayni küvvetle devam edecektir. Gayem, iki memleket arasında Tmevcüd büyük dortane Münase - betlerin her gün biraz daha inki- şafına yardım etmektir.. M. Seminkoviç Yugoslav diple- matlarının güzide bir simasıdır. 1864 de Nişde doğmuş, Belgradda Bukuk tahsil ederek 1912 de Ha- riciye meslekine girmiştir. ret, Nafıa ve Maarif ıımrh& - kudsiyetinden | TeşiplGne lp 7 ” gn üri” aa Üait çi e Hgi Yazan: M. SAMİ KARAYEL Sultan Murad, Marinin bu 1 - rarları üzerine oğtu Sultan Meh - mede gelemiyeceğini - kat'iyetle yazmıştı. Ehlisalib orduları Edirneye da- | yanmak üzere olduğu halde Sul- tan Muradın saltanatından ieti - nab etmesi oldukça hazindi. Sultan Muradın iş başına tek- Tar gelmiyeceği haberi Edirneyi yıldırımla vurulmuşa döndürdü. Bilhassa; Vezirlazam Halil Paşa- yı şaşırttı. Yüzde yüz başına bir belâ gelecekti. Sultan Mehmed babasının içti - nabından memnun olmuştu. Eh!. Ne de oka saltanat hırsı idi. | (Devamı var) Dün Geceki Yağmur Mesirelere E_ğîenmeğe Gidenlerin Keyfini Bozdu | — Dün akşam gehrimizde şiddetli bir sağnak halinde yağmur yağ - | mıştır. Öğleden akşama kadar ara | tıra küçük damlalar halinde dü- | #en yağmur; aat 22 de çok şiddet-| lenmiş; şehrin muhtelif mesirele- Tinden tren ve vapurlarla tam bu saatte İstanbula dönenler bu yüz- den müşkül bir vaziyete düşmüş- Jerdir. Herkes yazlık kıyafette bulun- | duğundan köprü iskelelerinin altı | ve istasyonlar hincahinç — halkla dolmuş, kapalı bir yere sığınmak için uğraşan halk, 1 ssat kadar bu halde kalmıştır. Saat 23 € doğ- ru yağmur hafiflemiş, bu suret- le eğlenti gününün gecesinde sır- sıklam olarak mesire yerlerinden dönen halk evlerine gitmek imkâ; ninı bulmuştür. ESKİŞEHİRDE Dün saat 15 buçukta Eskişehre gök kuvvetli yağmurlar yağmış - tır. Bu yüzden bir dükkân yıkıl » mış altında kalan Süleyman is - minde bir adam ölmüştür. Üzerine fırtınadan çöken bir duvar yıkılan| Hasan Hüseyin isminde bir ço - cuğun da bel kemiği kırılmıştır. Göbels Üçüncü Nutkunu Söylemedi | (1 inci sahifeden devam) | den sonra Hitler gençliği arasından | yapılan bir geçid resmi ile nihayet bulmuştur. Bvvelce ilân edilmiş olmasına Tağmen Güöbbels, genç nıgqmm hitaben üçüncü nutkunu söyle - memiştir. Göbbels'in geçid resminde hazır bulunduğuna dalr bir. haber de verilmemiştir. Danzig Hitler gençlik teşkilâ - tının şefi Göppert, Danzig genç - liğine Führer'e ve Alman mille - tine sadakatte kimseden geri kal- mâmağı tavsiye etmiştir. Âyan meelisi reisi, bundan sor-| Ta söz alarak <Alman hürriyeti için Danzig'in giriştiği — mücadelenin Arnavudlulzta İsyan Hareketi (1 inci sahifeden devam) | dedir. Bilhassa Yugoslav hudu - dunda sık sık silân sesleri duyul - duğu bildirilmektedir. Sırbistan hududuna yakin Do- muz ovası mevkiinde Arnavud gö- müllülerile İtalyanlar arasında şid-i detli çarpışmalar olmaktadır. El- basandan Domuz ovası karargâ- hına İtalyan askerlerinden mü - rekkeb takviye kıtaatı sevkedil - miş ve buradaki Arnavud çetesi- ne karşı dört alay günderilmiştir. Bu alaylar İtalyan Generali Ed- mon Durossi'nin kumandasında harbetmektedir. Gelen haberlere göre Arnavud- lukta Arnavud çetelerile harbe - den İtalyan askerleri, Habeşistan- da ve İspanyadaki harblere işti - rak eden askerlerdir, Diğer taraftan İtalyanların Ar- navudlukta dağa — gitmemiş ve memleketinden de ayrılmamış olan, eski Arnsvudluk ricalini İtalyı sürgün etmekte devam ettikleri ve Arnavutlar arasında bir nevi a - yıklama hareketinde bulundukları| bildirilmektedir. Arnavudlukta İtalyanlar tarfa- fından tevkif edilen eski Arnavud-i lük Hariciye Vekili muavini, üç sene evvelki Başvekil Medhi Fro- geri İtalyan askerleri arasında sür-| günler gemisine götürülürken koy-| nundan çıkardığı küçük bir Ar - navudluk bayrağımı öptükten son-| ra peşini takib etmekte olan Ar- navud delikanlılara dönmüş ve: — İtalyan çizmesi altında par- çalanmaktansa bunu size emanet ediyorum.! Diyerek bayrağı onlara ver - iştir. İtalyan askerleri bu hare- İki Araba Çarpıştı İkisi Kadın Olmak Üzere Üç Kişi Yaralandı | Dün akşam üzeri Sarıyerde çır-! çırdan aldığı müşterilerle Müden-i den geçmekte olan Osinanın araba- #ma arkadan sür'atle gelmekte o- lan Ali Rızanın arabası çarpmış- fir. Bu yüzden Osmanın - arabası devrilmiş, Arabacı Osman ile yol- culardan Fatihde Haydar cadde - sinde 16 numaralı evde oturan Hüseyin kızı Ayşe ayni evde otu- | fan Emine ve İbrahim muhteli£ | yerlerinden yaralanmışlardır. Ka- | zaya sebebiyet veren arabacı Ali | Rıza hakkında tahkikata başlan- mıştır. Kavgamaçlar Bükreş 19 (AA)— Bükreşin Venüs futbol takımı, İtalyanın en mükemmel takımı olan Bolog- ne takımını sıfıra karşı 1 sayı ile mağlüb etmiştir. Maç eenasında bir takım hâdiseler olmuştur. Duha oyunun başlangıcında her | iki taraf oyuncuları asabiyet gös- | termeğe - başlamışlardır. - Birinci | haftaymda Romanyalı oyuncular sıfıra karşı bir sayı ile galib va- ziyette bulunuyorlardı. İkinci haftaymın başlangıcında İtalyan oyuncuları, iki Romanya- h oyuncuyu döğmüşlerdir. Berlin 19 (ALA.)— Destfalya &- köbi «Schalke» dün 90,000 seyiğci- nin karşısında Viyana ekibi <Ad- Tira» ya 9-0 galib gelerek Alman- ya futbol şampiyonasını kazanmış- tır. Maç esnasında bazı şiddetli hikdiseler vuku bulmuştur. Viyanalı bir oyuncu bir Vest- falyalıya vurmuştur. #a ihtiyaçtan fazla miktarda pi- rinç gekmekte, buna mukabil sa- taılar artmaktadır. Bu sebeple pi- rinç fiyatlarında mahsüs bir dü- Şüklük vardır. Ezcümle Orhangazi malları 29, Mersin 215 kuruştur. Hariç piyasalardan tiftik üzeri ne talebler devam etmektedir. Bil- " bassa İngiltere, Almanya ve Sov- | | ARNAVUD KUMANDANI GELDİ! Nazırı Ankarada Ü Başladı ye kalkmışlar, bu | ışıklık meydana gel | miş, Arnavud delikanlıları İtalyan askerlerini taşa tutmı — Yaşasın müstakil Arnavud - duk! Diye bağırmışlardır. Bu hâdise birçok Arnavud delikanlısının tev- kifine sebebiyet vermiştir. | KRAL ZOGO LONDRADA TEMASLARDA BULUNACAK Sabık Arnavudluk Kralı Zogo Kraliçe Jeraldin ve bir müşavir ile birlikte ağlebi ihtimal bu ak- şam Paris ve Londraya hareket e- decektir. Deveran eden şayialara göre Kral Zogo bu ikl büyük hü- kümetten Arnavudluğun mihver devletlerinin tazyikinden kurta - rılmasını taleb edecektir. Kralım her iki hükümetle temasları bir ay kadar devam edecek ve sonra vaziyetin inkişafına intizaren isti- rahatte bulunmak üzere Versaya gidecektir. Kral Zogo, iki, üç ay sonra tek- rar şehrimize gelecektir. Kralın İs- tanbula avdetine kadar şehrimizde| kalacak olan sabık — Arnavudluk ricaline Kra! Zogo Ağustasa kâdar olmak Üzere dört aylık peşin masş vermiştir. Ağustostan — itibaren bunlara eski Arnavudlukta al - makta oldukları maaşlarının nıs- | fi her ay muntazaman verilecek- tir. ve: Eski Arnavud ordusu erkânın - dan olup son defa Draçta İtalyan hücumunu durdurmuş - bulunan Abbas Kupi ile «Şiyak» emniyet teşkilâtı şefi K. Şkuti dün sabah şehrimize gelmişlerdir. Mısır Hariciye Merasimle —— -Karşılandı İki gündenberi misafirimiz bu- lunan dost ve kardeş Misirin kiy- | metli Harieiye Nazırı Abdülfettah Yahya Paşa bu sabah Harlciye Ve- kilimizle birlikte Ankaraya gel- miş ve merasimle karşılanmıştır. MISIR HARİCİYE NAZIRINİN BEYANATİ Dbdülettah Yahya Paşa Yalo- va dönüşü vapurda gazetecilere şu beyanatta bulunmuştur: *Çok sevdiğim — memleketinize Birdiğim ilk dakikalardan itibaren bana karşı gösterlen kardeşçe ve dostça hüsmü kabtl ve misafir - peiverlikten dolayı fevkalâde mü- tehassis bulunuyonum. Bu husus- taki intibalarımı hakkile ifade e- decek kelime bulamıyorum. Hatlâ tabiatin müstesna güzel- Eği de bu hislerime ayrıca bir revnak vermektedir. Cumhur Reisiniz İsmet İnönü- nün şüphe yok ki en büyük tak- dirkârlarındanım. Kendilerini gör- düklen sonra bu his tasavvuru - mun kat kat fevkine yükseldi.» Misir - Türkiye münasebetleri, çok iyidir ve bundan sonrâ da çok daha itileşecektir. Mısır - İran hanedanları arasın- daki sıhriyet ve bu mutlu hâdise- nin iki memleketin münasebetle- dine tesirlerini soruyorsunuz; der- hal söyliyeyim ki İran ile Mısır arasındaki münasebetler, bilhassa şu sön zamanlarda gayet iyidir, İ- ki terafın münasebetleri sıklaş - | Tış, iki milletin daha çok iyi ta - mışmalarına, aralarındaki — ağları azami derecede yükseltmeğe im- kân hasıl olmuştur.> yet Rusya tiftiklerimize talibdir- ler. Fiyatlar sağlamlığını muha - faza etmektedir. İşlenmiş oğlak mallar 125 - 130, Ankara, Bulya- din, Polatl, Beypazarı — malları | 107 - 111 kuruştur. Yerli fabrikalarımız yapağı sa- tın almağa hararetle devam et - mektedirler. Bir yandan da ihra- eatcı firmalar Anadoludan gelen yapağıları toplamaktadırğır. Fi- yatlarda yükselme temayülü var- —— 4 — ——— — $POR— İngiliz Takımı Ankaradaki Maç Demirspora 2-0 Yenildi Ankarsya gitmiş olan İngiliz Middelee Vandereers takımı An- kara şampiyonu Demirsporla yap- tığı dünkü maçta 2 - 0 yenilmiştir. Maç hakkındaki tafsilât şudur: İki takım sahaya çıktıkları za- anan alkışlarla karşılandılar. Her- kes oyunun seyrini dikkat ve he- yecanla takib ediyordu: Düdükle beraber sağdan yapı- lan İngiliz hücumu müdafi Gazi- nin uzun bir vuruşile izde olundu. İki tarafın da birbirini denemek suretile hareket edişi oyunu mü - tevazin bir şekle sokmuştu. Fakat, hücum avantajının daha ziyade takrmımız lehinde okduğu görü - düyordu. | Oyunun bu tempo ile takımımz | zın hâkimiyeti altında ve İngiliz yarı sahasında devam ettiği bir s- rada âni olarak harekete geçen İngilizlerin yaptığı akın az kalsın bir göle mal oluyordu. Fakat, Noc- getin ok gibi yerinden fırlıyarak İngiliz muhacimlerin ayağından kaparak uzaklaştırdığı top, bu bü-i yük tehlikeyi de geçiştirmişti. Ankaralıların birbirini kova - hyan akınları M. W. müdafilerini çok müşkül vaziyetlere sokuyordu. İngiliz müdafiler bu içinden çı - kılmaz müşkülleri ancak topu kor- nere atmakla yenebiliyorlardı. 29 inci dakika olmuştu, gene ve- M. Gafenko Pireden . Hareket Etti Romen Hariciye Nazırı da Şehrimizde iki Gün Kalacak Atina 19 (Hususi) — Rumen Ha- riciye Nazırı Gafenko bugün Daç- ya vapurile Pireden hareket ede- cektir. M. Gefenko'nun İstanbulda; iki gün kalarak istirahat edeceği | zannedilmektedir. Rumen Hariciye Nazın ile Ge- | meral Metaksas arasındaki müza- | kere neticesinde neşrolunan resmi tebliğ matbuat tarafından alâka ile karşılanmıştır. Bütün gazete - ler başmakalelerini bu mevzüa | tahsis etmişlerdir. 19 Hazirandan 26 Hazirana kadar Muhtelif hatlara kalkacak vapurların isimleri kalkış gün vııııuofl ve kalkacakları rıhtımlar Karadeniz hattına —unı.(hııı).m—hnıı (Cümhuriyet), Puzar 16 da (Güneysu). Galata rıhtımından. — Salı 18 de (Antalya), Cumartesi 18 de (Mersin). Sirkeci rıhtımından. — Salı, perşembe ve Pazar 9.30 (UÇur). "Tophane rıhlımından. — Pozarlesi 13 de ve diğer günler 845 de (Sus) sistemi vapurlardan biri. Cu - martesi ayrıca 12.30 da ve pazar ayrıca 20 de (Marakaz). Galata rıhtımından. Bandırma Battına — —. Pazartesi, Çarşamba ve Cuma 815 de (Marakaz). Ayrıca Çerşamba 20 de (Mersin), Cumartesi 20 de (Antaya). — Saı ve Cuma 19 da (Seyyar). Torhane rıhtımından. Yertin hattına İzmit hattına Mudanya hetiima Kerabiga hattına İmrez hattına —— — Pazar ı Ayvalık hattına Mersin hattına rilen bir kornerden gelen topu ON han mükemmel bir vole şütle İne giliz kalesine havale ederek takı* man ilk sayısırı yaptı. Devre bü neticeyi muhafaza ederek 1-0 D& mirspor lehine bitti. İkinci haftaym başladığı vakli İngilizler yedikleri golün telâtlsi” için, Ankaralılar da elde ettikleri bu çok kıymetli avantajı kaybet mernek için canla başla çalışıyor” lardı. Fakat, bu devrede de, yavağ — yavaş takımımızın hâkimiyeti aht tına geçmeğe başladı. 38 ncı dakikada gene bir kor * ner vuruşundan gelen topu Arif bütün rakib oyuncuların üştündet — sıçrıyarak mefis bir kafa vuruşile ikinci defa olarak İngiliz kalesin€ sokmuş bulunuyordu. Yapılan bü golün verdiği sevinç tarifsiz bif hal aldı. Dakikalarca dinmek bi miyen ulkış arasında başlıyan ©* yun gene ayni hâkimiyetimiz ak tında sona kadar devam etti VE maç Ankara şampiyonunun 2 - Ü galibiyetile neticelendi. GALATASARAY - DOĞANSPOR MAÇI Galatasarayla Doğanspar ara * sında dün ikinci maç yapılmıştar. Bu maça hususi bir ehemmiyet v& rilmekte idi. Neticede oyun Ga * atasarayın 7-0 galibiyetile neti * celendi. Karışık Mal Satanlar Mahkemeye Veriliyor Standard nizamnamesine muhâ* * lif olarak kumaş dakuyan fabri * ka ve imalâthaneler bakkında Si” kı takibat yapılmaktadır. Bu cümleden olmak üzere Bur- salı büyük bir fabrikator yakala * narak muhakemeye verilmiştir. Mahkemede bu işlere nezaret eden ipekçilik ve böcekçilik en.i tüsü müdürü Tahir Yetmen şahid sıfatile dinlenmiştir.. Muhakemt karar için başka bir güne talik 07 * Tunmuştur. Doktor — Operatör Orhan Toros Kulak, Boğaz, Burun Mütehassısı Taksim - Abdülhak Hümtt Caddesi, Geyik Apartımanı da (Tayyar). Tophane rıhtı - K ç......ı. 15 de (Sandet), Cumartesi 15 de (Bartın). Sirkeci rıhtımımdan. İzmir Sörathattına —— Pazar 11 de (Ege). Galata rıhtımından. — Salı 10 da (Anafarta), Cuma 10 da (Ça- nakkale). Sirkeci rıhtımından. Not: Vapur seferleri hakkında her türlü malümat aşağıda telefon numaraları yazılı Karaköy Acenteliği — Karaköy, Köprübaşı acentelerden öğrenilir. 42362 Galata acenteliği — Galata, İstanbul Liman Mıntaka Re- rs . 3