HÂDİSELER ET FİATLARINDA NARH KALKINCA € garib iştir. Et fiatlarında narhı kalktı. Kasablar, alâ- kadarlar kimseler, etlerin uculzıyacağını söylüyor - lar. Hatta, bazıları. şimdiden bu ucuzluğun gözle görülür bir hal- de başladığını ileri sürüyorlar. Ma- dem, narh kalkınca, fiatlar ucuz- luyormuş, şimdiye kadar. ne di- ye, narhi muhafaza etmekte inad va ısrar etmişlerdi?. Halbuki, ne garibdir, etlere narhın konması- nan sebebi, fiatları indirmek içindi. Ve sözde bütün Fatleyda on ku- rüş eksiklik olacaktır.. Ne sihirdir, ne kerâmeti SUN'İ YÜNLÜ KUMAŞLAR DA NEDİR Kİ Almanyadan bir iktısad heyetl gelmiş. Gazetelerin yazdığına gö- re, bu heyetin yaptığı teşebbüs - lerde bize sun't yünlü kumaş sat- mak itsiyorlarmış.. Bu sun't yünlü kumaşların ncuz olduğunu — ileri sürüyorlarmış. Piyaseda satılan hakiki yünlü kumaşlar bile da - yanmıyor. Sun't yünlü kumeşlar daya - nır mı?. Elağlu nekedar açıkgöz? Neler yutturmak istiyorlar.. KADINLARIN MODA MERAKI İÇİN Canım biraz eğlenmek, gülmek aokumam. hifelerini felerini okurum. Bu fikri size de tavsiye ederim.. Moda yazılarını takib ediniz. Orada, çok hoş ya - zılara tesadüf edereksiniz. Bayan- larımız, modayâ — uymak için, ne kılıklara giriyorlar, neler icad e- diyorlur?, Orada göreceksiniz.. Bu sene, ilkbahar ve yaz- modasının hâkimi ve hususiyeti çiçektir. Ka- dınlarımız, şapkalarına. elbisele - rine, demet demet, bir takım sun'1 çiçekler takıyorlar. Onları bu yaz, bir çiçek tarlası halinde göreceğiz. KUÇÜK HABERLER 4 On birinci yerli mallar ser » gisi, İstanbulda sergi için ayrıl - miş yeni bir bina olmadığı için bu-sene-de Galatasaray lizesi bi - nasında açılacaktır. e Akay idaresi Adalar, Ana - dalu, Yalova hatlarında ilkbahar tdrilesini yarından itibaren tatbik edecektir. * Sinema ve tiyatrolarda aldu- Bu gibi, konser, spor ve at koşu - ları duhuliye biletlerinden alınan resimler de indirilecektir. * Belediye yeniden on arozöz ve yirmi kamyon almağa karar verilmiştir. Temizlik amelelerini: maaşları arttırılacaktır. * Şehrimizdeki ilk mekteb mu-, allimlerinden bir kısmı 992 sene - sine ald olan mesken bedellerini lamamışlardı. Muallimlerin bu a- lacaklarının ödenmesi için maarif bütçesinin muhtelif fasıllarından 23 bin liralık münakale yapılmış- celebler,, Moda sahi- | KARŞISINDA Son Telgraf YAŞLARI KÜÇÜK MACAR KIZLARI Meşhur bir zenci dansöz vardı. Jozefin Beyker.. Bir zamanlar, bu! gikolata renkli kadır İstanbula da gelmiş. zıplamış, şarkılar söyle « mişti. Jozefin Beyker geçen gün cenubi Amerikaya, Arjantine git- mişti. Yanında da yin2 dans eden 16 genç Macar kızı vardı. Arjantin polisi, bu Macar kızlarını sahne- den indirmiş ve dans etmelerini menetmiş. Sebebi: Bu kızların, çok genç olmaları imiş.. Bize ka- lırsa, bu Macar kızlatı, duns ede- miyecek, sahneye çıkamıyacak ka- dar çocuk değillerdir. Onların kı bahatleri Jozefinle beraber sah - neye çıkmaktır. Jozefin, az zamar nın şenliği midir?. Tabil çikolata renkli hanım teyze dansözün ya- nında, beriki zavallılar çok çocuk kalmışlardır. TAHRİRİ MUHAKEMEDE HAZIR BULUNDUM Dostum. Murad Sertoğlunun, bir| okuyucusundan aldığı mektub ü- zerine, yarınkl nüshada bir mu- hakeme yapacağını kaydettiğini dün yazmıştım. Merak ettim. Bu fikir muhakemesinde — bulunmak arzusuna kapıldım. Arkadaşımın dünkü tahrifi muhakemesinde, i- kiraf edeyim, garib — hükümlerle karşılaştım. Samilerin muhakeme safahatına müdahalesi görü şeylerden değildir rmma, kı aca da gönlüm rah: cak.. Murad Sertoğlu Türkiyede doktor, kaza, gün sayısından bah- sederken, köylerimizin miktarını 17 bin olarak gösteriyor. Bu ista- may tistiği nereden aldı bilmiyorum. Halbuki, Yeni Sabahın muhasebe usüllerinin çok medern olduğu ri- vayet edilir. Arkadaşımın affına mağrüren söyliyeyim: Türkiyede | köy sayısı 17 bin değil, âl bindir. Arkadaşımın muhakemesinin ka-| yarım sabırsızlıkla bekliyorum. AHMED RAUF Turing Klup Kongresi 'Türing kulüb dün senelik tap - tantısını yapmıştır. Fu samimi top- Tantıda Valt Lâtfi Kırdar da hazır bulunmuştur. Toplantıda turing işleri görü * şülürken, Vali Lütfi Kırdar fikir- lerini söylemiş, İstanbulda şimdi- ye kadar yapılan festivaller yeri- ne, bu hustısta sarfed'len paranın propagandaya harcarimasını mu- vafık gördüğünü, belk ileride İs- tanbulda da beynelmilel bir sergi Açmak pekâlâ mümktün olacağını söylemiştir. Yapılan yeni intihabda idare he-| yeti aynen ipka edilmiştir. eee Meclis Reisi Şehrimizde Büyük Millet Meclişi Reisi Ab- dülhalik Renda, şehrimize gol - miştir. Sayın Rels şehrimizde üç gün kadar kalacaktır. * Üsküdar - Beykoz yolu için 23000 lüra ayrılmıstır. İleri sene- tır. Tarihi Roman: No. 66 Halife Abdülmelik: *— Çok yakında kumandanla - rımdan bir kısmını garbe gönde- receğim ve Avrupalılar arasında Muhammedin dinini neşre çalı. şacağım.. diyordu. Hancacı Hindislana gönderecek ve bütün Hind ülkelerindeki din- siz insanlara da islâm dinini tel- kine çalışacaktı. Buna azmetmişti. Haccac çoktanberi — Hindistana akın yapmak için büyük hazırlık- lar yapıyordu. Tarık bin Ziyadı garb üzerine yürümeğe ilk defa teşvik eden de halife Abdülmelik idi. * Halifenin Sarayında Bir ispanyol Güzeli lerde bu yol asfalta cevrilecektir. Yazan: CELAL CENGİZ Düğün gecesi, misafirleri en çok ağırlıyan, izaz ve ikram - eden oğlu idi. Veliahd da babası kadar herkesçe sevilmişti. Abdülmelik o gece, Elhâristen gelen mektubun şu satırlarına bir daha göz attı: * — İspanya hükümeti seraskeri Don petromun kızı burada bütün bir orduyu aylarca uğraştıran, çok geki, ve çok akıllı bir kadındır. Tarık bin Ziyad, onun burada i- damına razı olmadı. Eğer bir ceza vermek lâzımsa, halife versin, de- |HavuzlarBaşmüdürlüğü | umum müdür muavini Harun An-! Beyazıd amiinin Etrafı Sahaflar Çarşısının Kaldırılım ası Düşünülüyor. Maarif Vekâleti ile cvkaf idaresi arasında Beyazıd kütüphanesi et rafındaki ihtilâf henüz halledil - memiştir. Maacif Vekâleti, temaslara geçerek giden yollardan Sal sının akşamları açık bırakılma - sını temin edecektir. Bu takdirde baradaki dükkânların vaziyetleri bilâhare tetkik ve tesbit edilecek” tir, Belediyenin bir tasavvuruna göre, Sahaflar çı tün kaldırılarak Be; kütüphanenin bütfin güzelliği meydana çıkarılması 62 düşünül- mektedir. Şehircilik mütohassısı Prost, geldiği vakit bu mesele et- rafında tetkikler yapılacaktır. ——— Kız Talebenin Çorapları Mektebli Kızlar Uzun Çorap Giyecekler Muallimlerin dershanelere ta - Tebeden evvel girin talebeden son- ra çıkmaları hususunun bazı mek- teblerde gözetilmediğ; anlaşılmış- tır. Bu emri tatbik etmiyenler ce- | zalandırılacaklardır. Bundan baş- | ka yazmevsimi dolavısile bir kasım | kız talebenin kısa beyaz çorab - | lar giyerek mekteb'erine gelme- jacleri de temin edilecektir. Kız talebe, koyu ve uzun çorab giy- meğe medbur tutulacaktır. Tarikrl. Oslo Güreşleri Öslo'da devam edilmekte olan Avrupa grekoromen güreş birin- ciliklerinin dünkü nEhal netice- lçri şunlardır: 87 kiloda Musştalfa Çakmak ve 66 kiloda Ankaralı Yaşar kendi sikletinde Avrupa ikincisi olmuş- lardır. Ağır siklette Çoban Mehmed've 12 kiloda Celâl Atik üçüncülük için birer müsabaka daha yapacak - lardır. Bölediye ile Muhabere ve Münakale Vekâ - Tetine bağlı olarak kurulacak de- niz mücsseselerinde yeni vazifeye tayin edilecek olan Denizbank karadan şebrimize — dönmüştür. Harunua ayrı bir müdürlük şek- linde idare edilecek olan hizmet- ler başmüdürlüğüne tayin edile- ceği söylenmektedir. Bahri inşaat- ta ihtisası olan bu teknisiyeni - mizden havuzların müstakbel faa- liyeti etrafındaki — düşüncelerin kuüvveden file çıkması için İstifa. de edileceği şüphesizdir. Demek ki, Maryananın — öteki. kızlardan farkı vardı: Elhâris, ha- Hfeye onün aklından ve zekâsı: dâvı bahsetmişti: Sade bu kadar mı ya? Elhâris, onun cezalandırılması- nı da istiyordu. Fakat, halife: — Endülüsden buraya gelmiş böyle bir kızı cezalandırmakta mana yöktür. O artık bizim eli - mizde bir esirdir. Esire zulüm et- mek günahtır. Demişti. Sarayda yüzlerce ka- dın, erkek vardı, bunlar halife- nin ve veliahdın maiyetinde çâlı- | şırlar ve kendilerine hizmet e Halife gelen esir cariyelerden bir kısmını, sirası düştükçe ku - mandanlara hediye eder ve saray- dan uzaktaştırırdı. Abdülmelik saraydaki kadın - larla fazla meşgul olmadığı için, Maryanayı da günün birinde her di. Ben de diğer kızlarla beraber Ko Li havai bir kumandana hediye öde- |- ceğinde şüphe yoktu. Fakat, ara- — J VAKİT: — CUMHURİYET: Nadir Nadi, Hitler'in nutkundani bahsediyor. Bu nutkun Avrupa u- fuklarına ferahlatıcı, taze bir haval getirmediğini söylüyor. Bu nutuk bitaraf küçük devletlerin tered.- düdünü biraz daha artırmış, İti - madlarını biraz daha — sarsmıştır. TAN: M. Zekeriya Sertel Hitlerin nut» kundan doğan neticelerden bah- sediyor, Diyor ki; #Hitlerin son. nutku Almanya etrafındaki husumet hayasının daha ziyade genişlemesine, teh - did altında bulunan milletlerin demokrasi bayrağı altında bitle- şerek, saflarını sıklaştırmasına ve bu suretle istilâ hareketlerinin tevkifine yardım etmekten başka bir netice vermemişti; *Beyhelmilel bir hastalık» dan bahsetiyor. Bu hastalık gümrük | hastalığıdır. Yakın şarkta İngil - tere ve Fransa hangi memlekel- lerin sulbunu muhafaza ile alâ - kadar oluvorlarsa, o memleketle- rin istihlâsına karşı kendi güm- | rüklerinde mümkün olan kolay- | lıkları göstermelidirler. Aksi takdirde yakın şarkta ve Avrupada sulhun istikrşm — için müracaat edilen tedbirler daima | muvakkat ilâçlardan iharet kahır; bu memleketlerde - beynelmilel sulhun istikrarızı tehdid eden 2- Sıl iktısadi hastalık devam — edip gider.» İKDAM: Ağaoğlu Ahmed - İngilteredeki mecburl askerlikten — bahsediyor ve diyor ki: «Dört tarafı denizlerle muhat olan İngiliz adaları zaten çok kud- retli ve becerikli denizcilerle mes- kün olarak datma galib ve falk donanma İle müdafaa edilmiştir. Ön birinci asırdanberi haricin ise tilâsına uğramamıştır. — İn; şimdi mecbüri aakerliği de kabil edince, harb ihtimali yüzde sek - sen bertaraf edilmiştir.» YENİ SABAH: Yalçın bahki yazısında Hitlerin nutkun- da insicam bulmuyor. Führer ö- tedenberi Versay muahedesinli insafsız şartları aleyhindedir. Bu sözlerinde ne kadar beliğ ise, son- radan takibe başladığı siyaseti mü-| dafas yolundaki! sözleri de o ka- dâr zayıftır. Hak: her zaman çiğ- penebilir. Hakka tecavüz cdenler onunt huzurunda bBoyun eğmek za- rüretini içlerinde duyarlar, fakat yine kendilerini haklı göstermek | isterler.. Hüseyin Cahid Yalçın bu ciheti yarınki makalesinde izah edocek- d, * İzmire Seyahat Yarı Yarıya Ucuzluyor Yüzde enlayolları idaresi yaz ve D fuar münasebetile İzmiri zı- yaret etmek istiyenler için şmdiden yarı yarıya tenzilâtlı bır tarife tesbit ve kabu: etmişti; Bu tarifeye göre Lütün işkele- lerden ve İsknderu2z İlmanından İzmire gidip dönccek olan her sı- nif yolculara gidiş ve geliş bilet- lerinde umumi tarife üzerinden $ 30 tenzilât yapılacaktır. Bu biletler fotoğraflı olacak ve dönüş kısmı fuar idaresince mü - hürlenecektir. 10 Kuruşa Kravatlar Piyasada bazı esnafın 10 kuruşa, kravat sattığı nazarı dikkati cel- betmiştir. Belediye iktısad mü - dürlüğü bu Kravatların böyle 10, 15 kuruş-gibi çok ocüz satılmaları etrafında tetkikler yaperak bir ra. por hazırlıyacak, İktısad Vekâ - | letine takdim edecektir. 15 kuruşa; satılan hir kravat ile 2,5 veya baş liraya satılan kravat arasında ne gibi bir fark olduğu tesbit edile- cektir. Bundan sonra, ekserisi yerli mah olduğu halde psheli satılan kravatların fiatları iedirilecektir. dan birkaç gön geçince, Abdülme- lik - Elhârisin mektubunü hatır- lıyarak - Mazyananın zekâsıni yok-| lamağa ve ondan başka sahalarda istifade etmeğe karar vermişti. Şam e'varinda çok kuvvetli bi kâbile vardı. Bu kabilenin — reisi| şeyh Said, Abdülmelike fırsat bul- dukça muhalefet etmekten ve or. talığı karıştırmaktan gıx! dür » marzdı. Abdülmelik o gece Sarayın tara- casından bahçeye bakarken, bunu gdüşünüyordu. Yanında yeğeni ve gelini vardı. Halife bunları ya - nından savdıktan sonra Bıccıcı Şakırdı. — Elhârisin Kıştalöden' gön - derdiği Ispanyol dilberini gizli bir vazife ile Şeyh Saide göndermek dstiyorum, ne dergin? Diye gordu. Haccac, Maryana'yı henüz gör- memişti. Sadece onun zeklisıni ve istidadını halifeden duymu — Şeyh Saidi hiçbir kada; Fuar Münasebetile Yolcu ve Eşya Tarifesinden Tlli "Tenzilât Yapılacak Fuara gönderilecek teşhir. eş- yaları da ayni suretle $6 50 ten- zilâta tâbi tutulmuştur. Gerek yolcular ve gerek eşya - lar için bu tenzilâtlar serginin a- çılışından 10 gün evvel başlıya - cak ve kapandığı zamandan 10 gün sonraya kadar devam edecektir. Bu seferlere halkın göstereceği büyük rağbet düşünülerek o ta- | rihlerde İstanbuldan İzmire haf- tada T vapur kaldırılacak, yani her gün sefer yapılacaktır. Piyasada Şişe Kıtlığı Var Piyasada şişe kıtlığı vardır. Bu buhranı bilhassa kolonya ve ıtri - yat tacirleri hissetmektedir. Ticı ret odasında evvelce bu hususta yapılan içtima, şişe ve cam kablar meselesini halletmiş değildir. 'Tet- | kikat dvva metmektedir. Memleketimizde meveud şişe ve) cam imalâthanelerinin, günden - güne artan ihtiyaç karşısında da- ha fazla çalışmak mecburiyetinde oldukları anlaşılmıştır. Diğer ta - raftan şehrin bazı semtlerinde kul-| larılan gaz limbaları için yerli fanus imali de düşünülmektedir. getiremze, dedi. Fakat, mademki siz tensib buyurdunuz. Bir kere deniyelim. “Abdulmelik, Maryana ile birkaç kere görüştüğü için: — Sen önu tanımıyorsun, Hac - ese! dedi. O, bizim şimdiye ka - dar gördüğümüz kadınlara ben - zemyor. Harikulâde bir zekâsı var, Siyasi işlere aklı eriyor. As- kerlikten, döğüşten anlıyor. Don Petronun kızı İspanyada boş dur- mamış. Nihayet, halifenin emrile Mar- yanayı sarayın taracasına getir - mişlerdi. Haccae gözünün ucile İspanyol dilberine bakınca: — Böyle nefis bir meyva ancak halifenin ağzına lâyıktır. Bu gü- zel kadını şeyh Saide gönderirse- niz yazık olur. Demekten kendini alamadı. Halife, Maryana ile kontışmağa başlağdır a . -— Sın lıoııııh Hıwk Kamplar Hazırlığı — Programda Şimdilik | Tadilât Yapıimıyacak Üniversite askerlik kampları hâ- zırlıklarına başlanmıştır. Şukadar var ki kanun mucikinecc, askeri | kamplara iştirak edecek talebenin| zarfında gördüğü nazari askeri ders imtihan'arında mu - vaffak olması şarttır. Bu derste muvaffak olmıyan talebenin as- ik kamplarına İştirak etme - | evvelce alınan kararlar cüm- | lesindendir. Bu sene üniversitede, uıımmı ar erken başlanıp erken, di * de âskerlik kamp - yapılması " mutasavver — değildir. Kamplar, yine temmuzda başla - | yacak, 4 devreye ayrılacaktır. Tramvay | Belediyeye Geçince Otobüs İşi Daha E Kolayca Düzelecek İstanbul Belediyesi vt | âe yeni bit karar vermişti Bu karara göre; Avrupadan sa- tan alınacak otobüsler «tramvay şirketi namına mübayaa oluna- caktır. Çünkü belediyeye devri tâhak- kuk etmiş olan «tramvay şirketi» otobüs imtiyazını halz bulunmak- tadır. Diğer taraftan bu husustaki şart- hame de hazırlanmıştır. — Fakat şimdilik ilân olunmıyacaktır. Ayrıca; Belediyenin Belediyeler Bankasından borç alacağı 5 mil- yon liradan olobüs işlerine devri kararlaştırılan 1 milyon liranın da sarfından vazgeçilmiştir. Otobüsler için lâzım gelen pa- va tramvay şirketi — bütçesinden temin olunacaktır. Yeni satın alınacak otobüsler için muhtelif semtlerde büyük garajlar inşası | da kabül edilmişse de tramvay şirketinin. Belediyeye —devri bu Barajların inşasına da ihtiyaç bı- rakmamıştır. Otobüslere garaj olarak tram - | vay şirketinin büyük depoların - dân istifade olunacaktır. Öğrendiğimize göre Avrupadan yeni otobüsler satın alınması da ancak tramvay şirketinin Beledi- yeye tamamen devrinden “sonra kabil olabilecektir. Neşriyat Kongresi Salı günü Ankarada toplana - cak olan birinci büyük neşriyat kongresine İstanbuldar İştirak ©- decek olan mmurahhaslar dünden | itibaren peyderpev Ankaraya git- meğe başlamışlardır. Köngrenin ikinci resliğine Ü- niversite rektörü Cem'l Bilsel se- çilmiştir. Mumaileyh ile diğer fa- külteler murahhasları bugün ve yarın Ankaraya gideceklerdir. Murahhaslar arasında hukuk fakültesini Yavuz Aozdan ve iktı- sad fakültesini de Örmer Lütfi tem-| sil edeceklerdir. girip çıkmışsı Maryana birdenbire şaşırdı. Halife bunları nereden biliyor - “du? - Bvet, dedi, babamın Kral ile arası açıklı. Bu arada bana da ba- zi işler gördürdü. — İki kişi birbirile kavga ctse sen onların arasını bulabilir mi - sin? Maryana güldü: — Şüphesiz, Bundan daha ko- lay ne var? Derhal onları... Bir daha birbirlerine el kaldırmazlar. Haccac yavaşca Halifenin ku - lağına eğildi: — İki ıı;ıyıaıı-hııhınııımı | ğa muvaffak olan böyle bir fet - fan, yarın o iki kişinin arasını da .;ııuıı O zaman ne yaparız? ihanet ederse, hemen başını vurdururum. Bü da düşü- hülür mü?, aĞ K LAĞ ' Çünkü her devletle karşılıklı # Kısa Sualin U: Cevabı Yazan: Ahmed Şükrü Amerika Cumhurreisi on gün kadar evvel, Hitlef? Musolini'ye kısa bir sual tu. Üç dakika içinde cevttb * lebilecek olan bu suale Hi fi cevab vermek için üç kit sarfetmiştir. Rayşti runda söylediği bu kun birinci kısmı, az harici kasının müdafaasıdır. Hit say sulhunun haksızlıklatli defa daha saydı. Sonra AY ya'nın ilhakımı haklı - göllü için müliyet prensipini eft dü ki, Almanya'nın bu haklı alduğuna şüphe det meselesi de ayni prensi yanılarak halledilmiştir. BU tada da Al nın hakkifii İ lim etmek icab eder, Fakât dan sonra gelen izahlar #f değildir. Hitler Çekoslovakf parçalanmasını istrateji pf yamış, Arnavutluğ'un tarafından işgalini haklı mek için de hu memleketi deniyet görtürüleceğini Wf Miştir. Sonra yedek olarak B sahası» prensipi vandif dört prensipten-birine dayâii bütün Avrupa milletlerini altına almak zor değildir: DF söylediğimiz gibi, Alman 1 zariyesile tezat teşkil eden ( tanın İlhakı hâlâ izah edilef tir. Arnavutluk için — göstü medeniyetçilik prensipi de korkuyu arttırmaya yardım *| miştir. ğ Hitler, bu arada iki mukâ' de feshetmiştir: «İngiltere D€ 3 manya arasında 1935 sen€f ) imzalanan deniz anlaşması dildiği gibi, Polonya ile 1934 ikinci kânun muka' zak İngilterenin Almanya'yâ gemberleme siyaseti takfb ni gösteriyor. Polonya'nın da İngiltere ile karşılıklı y) mukavelesini imzalıyarak, İf çemberleme siyasetine âlet sıdır. Führer, bu vesile ile AW ya'nın birkaç ay evvel Po rini Almanya'ya terkedecel Koridordan da şarki Prusya' Bgeçid verecekti. Buna Almanya, Polonya'ya D serbesi bir mıntakâ temin &d ve yirmi beş senelik bir 46 tecavüz misakı imzalıy t ler, bu sıralarda kimsenin 867 tecavüz misaklarına ve dâ hiçbir misaka ve mukaveley€” mad etmediğini bilmez gibi nüyor, Polonya'ya böyle bir t fin yapılması bile o gün n lap da dün üç beş kelima il€ hedilen 1934 misakına muhâ” Ve bugünkü beynelmilel Bunun içindir ki Ruzveli konferansin toplanmasını etmişti. Hitler bu teklifi kat€i olarak reddediyor. Böyle kotf' | Tans fikrine doğru - gidilecek Y Milletler Cemiyetinden niçifi rildik? diyor ve sonra da R tarafından isimleri sayılan letlerle ayrı ayrı ve iki tarafli laşmalar yapmağa hazır oldukUğİ söylüyor. Almanya, her di ayrı ayrı teminat vermeğe H, zirken, acaba neden Amerikâf, teklif ettiği gibi, müşterek Ü nat vermekten - çekinmektet | medikleri görülmüştür. bir takım devletlere teker bağlı o'açaktır. Fakat aralar” f ihtijlâf çıkarsa, Almanya ku ç olduğu için, kendisini hnl ) cı, hem hâkim vaziyetine kı dilediği gibi hareket ıııııM' best kalacaktır. Ve Çeka * ile Ararvutluk meselelerindi / rüldüğü gibi, bir defa emi izahları arkasından geliyi Ruzvelt buna mâni oıııııı ll'lh!.. Ve