COĞRAFYA DERSLERİ —— — NASIL OKUTULACAK? ———L—EEEM— on siyasi hâdiselerin değiş- tirmediği çok az şey kaldı Yalnız hududlar mı değiş- ti? Ya coğrafya dersleri ne ola- gak?, Meselâ, evvelce bir talebeye| imtihanda: — Oğlum Avusturya'nın mer- kezi neresi diye, sorulsa idi ve gocuk da bilmeseydi, pekâlâ sı - mifta kalabilirdi. Belki de geçen senelerde, bu yüzden sınıfta ka- lân ne talihsiz çocuklar olmuş - tur. Avrupa coğrafyası her — hafta, başında değişiyor. Buna can mı gayanır?, Şöyle bir teklifim var: Dünya siyast hâdiseleri süt li- manlık hale gölinciye kadar, orta Avrupa coğrafyasından, yalnız tabli, iktısadi coğrafya buhisler'ni okutmalı.. Beşeri coğrafya da 0- kutulsun, diyecektim. Vazgeçtim. Çünkü, şu dakikada, orta Avru - pada hangi milletlerin Alman o - dup olmadığı henüz belli değii.. BİR KERE BİRADERE SORAYIM MI, DİYECEK?. —H Yeni meb'usların intihabı pa - zar günü yapılıyor. Kat't namzed- ler de herhalde yarınki gazeteler- de çıkacak, Kendi kendine gelin güvey olanların ümid yıldızları, sönüp gidecek.. Yeni namzedler arasında akrabalar, kardeşler bu- Tunmayacak, diyorlar. Bu şayia Asım Us'un kulağına kadar git- miş olacak ki, dünkü makalesın- de «meb'us namzedleri» ismile meşhur makalelerinden biriri ya- Zayor. Şimdi vaziyet ne olacak?. Ya Hakkı Tarık Us, yahud Asmı Us meb'us olacak... İki kardeş bir- den olamıyacağına göre... Asım Us'a: — — Sen olmak ister misin, diye sorsalar, acaba, ne diyecek'k — Bir kere biradere sorayım mı liyecek.. ı yarın, ya parlıyacak, yahud da, | Dünkü Haber refikimizde Suad Derviş: «Kalbimi kime verdiğimi bilmiyorum.» isitali bir hikâye ya- zıyor. Böyle bir şüphe ve tered- düdün lüzumsuz olduğuna kaniiz. Suad Derviş, şimdilik kalbini, meb'usluk heyecanına kaptırmış değil midir?. BU GECE UYKUSU KAÇACAKLARA TAVSİYELER Cumartesi günü yeni meb'us namzedlerinin isimleri ilân edi- lecek... Bu geceyi uykusuz geçi- recek birkaç bin vatandaşa — bir teselli ve yardım maksadile şu tavsiyelerde bulunmayı faydalı gördük: 1— Bu gece yatarken gazetele- rin meb'us inlihabına aid hava - dis ve yazılarını okumayınız. 2— İntihab kelimesini hatırla- mayınız. 3— Bu akşam fazla yemek ye - meyiniz: Ağırlık basar, rüya gö- rürsünüz. Meb'us seçilmediğiniz gibi sahneler gözünüzde canlanır. 4— Yastığınız üzerine başınızı rahatça yerleştiriniz. 5— Odanızı iyice hâvalandırı- nız, soğutunuz. BİR TAHT, BİR TAC Kİ KAVGAYA DEĞER Cumhuriyet refikimize de - bir meb'usluk hissesi düşerse, acaba vaziyet ne olacak? Sayın Bay Yu- mus Nadi mi, veliahdlardan Nadir Nadi mi, Doğan Nadi mi meb'us olacaklar?. Bay Yunus Nadi'nin gazetesini iki kardeşe devrettiğine dair bazı şayialar var. Demek ki meb'usluk hissesini de devretmiş olmuyor mu?, Fakat, bu sefer kim?, Han- gisi?, Doğan mı, Nadir mi?, Nadir: «Ben başmuharrir - namzediyim, tabiatile meb'us namzedliği de be- nim hakkım» diyebilir. Doğan ne söyler, tahmin edemiyoruz. Hu - Jâsa bir saltanat, bir tac, bir taht ki, mirası kavgaya değer... AHMED RAUF *. lantısılıda 938 senesinde 80 bin li- ra safi kâr elde edildiği anlaşıl- maştar. e Lisan' bilen memurların ba- Teme göre bir derece terfileri için| . bu memurlar Ankarada tarih ve coğrafya fakültesinde, İstanbulda Üniversite yabancı diller mekte- binde imtihana tâbi tutulacak - lardır. * Vekâlet emrile milli hudad haricine çıkarıldığı halde Atina- dan tekrar İstanbul gelen 70 ya - pında Anika adında bir kadın ya- Kalanarak birinci sulh ceza mah- kemesine verilmiş, bir ay hapis ve| 21 Hra para cezasına mahküm e- dilmiştir. * Deniz ticaret müdürlüğünün| Kartalda 15 bin lira sarfile yap - | Halifenin Sarayında | Bir ispanyol Güzeli Tarihi Roman: No. 30 — General Andronik ne kadar a tabansız bir adammış! Altında kale gibi muhkem gemiler var - ken, delik arıyan tarla foreleri gi- bi, denizin üstünde kaçışmağa başladı... Ben onun yerinde ol « saydım, Beyrut'u yıkıp yakmadan döner miydim! Diyen Haccac, Andronik'i tutup Şam'a getiremediğine yanıyordu. — Bizans'lı generali Şam'a ge- tirseydim, ne büyük şenlik ola - gaktı. Halife kimbilir ne kadar yriyenin senelik top-| tıracağı büyük met ireğin inşasr| na başlanmıştır. * Denizbank umum — müdürü Yusuf Ziya Erzin bu akşam An - kara'ya gidecektir. * Denizbanktan açıkta kalan 43 memurun devlet sermayesile işle- yen diğer mücsseselere tayinleri için tatbikata geçilmiştir. * Beyoğlu mıntakası ilk mekteb mııalld.mlerlı muarif müdürünün riyasetinde toplanarak, Prost'un plânına göre ilkmekteblerin ne - relerde kurulacağı görüşülmüştür. * Momleketimizde petrol araş- turamları için geçen sene 315 bin lira sarfedilmişti. Avrupadan ro- tatif iki büyük cihaz daha alın - mıştır. Yeni cihazlarla üç bin ka- dem derinlikte sondajlar yapıla - bilecektir. » Yazan: CELAL CENGİZ Bütün bu savaşda Bizans de - nizcilerinden aldıkları esirler elli kişi bile yoktu. Bunları birbirine bağlıyarak kafilenin önüne kat - mışlardı. İki Bizans denizcisi yavaş yavaş| konuşurken, rumca bilen muha - fızlardan biri kulak verdi: — İmparatordan bahsediyor - lar. Konuştuklarını dinleyip Hac-i caca haber vereyim.. Dedi.. Yanlarına yaklaştı. Korsanlar Habibeden bahsedi - Spor Müsabaka Programı Şenliklere Başlıyor Mekteblilerin beden terbiyesi faaliyetlerini organize etmek üze- Te maarif müdürü Tevfik Kutun riyasetinde olmak üzere yedi kişi- lik bir başkanlar heyeti teşkil e- dildiğini yazmıştık. Komite, dün, maarif müdürlüğündeki bürosun- da toplanarak yapılacak olan fut- bol, valeybol, bayrak koşusu mü- sabakalarına aid kat'i pragramı çizmiştir. Bilümum müsabakalara, bu se- ne, bir nisanda başlanacaktır. O gün bütün sporcu orta mekteb, li- se, muallim, ve sanajyi mektebi ta- lebeleri, spor kıyafetlerile Tak - sim stadyomunda toplanacaklar - dır. Müsabakalara başlamadan ön- ce bir geçid resmi İapılacaktır. Müsabakalar, badema her cumar- tesi günü yapılacaktır. Yeni Valide Hanı Meselesi Büyükpostane karşısında vakıf- lar idaresinin inşasına başladığı yeni valide hanı inşaatı oradan yol| geçeceği mülâhazasile Belediye tarafından durdurulmüştüu. Öğ - rendiğimize göre keyfiyet alâka- darlarca incelenmiş buradan yol geçmiyeceği tesbit olunarak yeni valide hanının yapılmasında bir mahzür görülmemiştir. Keyfiyet Nafıaca vakıflar idaresine bildi- rilecektir. | İstı'nye Yolu Emirgân - İstinye yolunun açıl- ması için yıkılması icab eden bazı bina ve yalı sahiplerile belediye arasında Ihtilâf çıkmıştı. Belediye bu binaların istimlâk bedellerini bankaya yatirarak mahkemeye müracaat etmiştir. Birinci asliye hukuk mahke - mesinde, dün, bunlardan Arab - oğlu Hayri ile Veli Beyin yalısı denmekle maruf Neziheye ait Ku- leli yalının belediye namına tes- çiline karar — verilmiştir. Bu yol üzerine tesadüf eden diğer iki bi- na hakkındaki davalar da bitmek üzeredir. düntem * Fransanın Franko nezdinde- ki sefiri Mareşal Peten, Franko'ya henüz itimadını. vermemiştir. Bu-| nun sebebi Franko'nun Bizarta li-| manına iltica eden İspanyol do- nammasini istemesidi: lardık. Sahilde kalsaydık, Arab - lar gelirken gemilere atlayıp ka- çardık. Bir kadın avlayım âerken, hepi - mizi tuzağa düşürdi — Fakat, kendisi 0 kadar çabuk| kaçtı ki. Eğer başımızda olsaydı belki de Arablara esir düşmezdik.| — Ne yaman talihimiz varmış. Şimdi nereye gidiyoruz? — Halifenin yanına.. Şama: — Esrar beldesine gidiyoruz de- sene, — Halifenin yedi başlı olduğu- nu sön biliyor musun? — Bizansta bunu bilmiyen var mı? — İnsan onu görünce, hayre - tinden küçük dilini yutarmış. — Benim dilsir katmağa niye- tim yok.. _muıy.;sı-ınmkabun— dan sonra < yaşamağı — Gözü kör olsun Andronik'in| POLİ S Ve.. Mahkemeler Evine Çağırıyor Evin Yarı Yolda Taksiden Atlıyarak Ben Senin Evine Gelmiyeceğim, Diyor S üçlu Sadık vekili müdafaa-! sını yapıyor: Müekkilim, bir gasb fit- linden dolayı yüksek mahkeme - nizde muhakeme olunuyor. İddia şudur: Bundan dört sene evvel, bir ge- ce Sadık eğlenmek için Galata - saraydaki barlardan birine gidi- yor, orada Sevim isminde bir. ka-, dınla tanışıyor ve ta geç vakte ka- dar bu kadınla berabes içiyor. eğ-| Nihayet Sadık kendisinin hoş bir gece geçirmesine sebeb olan bu kadını evine davel ediyor. Ka-| d gencin bu teklifini maalmem-i nüniye kabul ediyor, kalkıyorlar, bardan çıkıyorlar ve Sadığın vi- ne gitmek Üzere, bir taksiye atlı- yorlar. Fakat Sevim yarı yolda otomobilden atlıyarak: — Ben senin evine gelemiye - ceğim, diyor ve ondan ayrılmak istiyor. Delikanlı kadının bu hareke « finden çok müteessir aluyor. Ve Oonu zorla, cebirle evine götürme- ğe karar veriyor. Fakat bunda mu- vaffak olamayınca, kadının elin- deki çantasını kaparak. yanından uzaklaşıyor. Hatırlardadır ki; geçen celseler.| de dinlenen Sevime, suçlu göste- rilerek: tn çantanızı alıp kaçan bu adam mı? Suali sorulduğu zaman,| kadım bir müddet — bön bön ona baktıktan sonra: — Hayır, ben bu adamı tanımı- yorum. Cevabını vermiştir. Şahid Nüzhet: — Ben Sevimin bağırdığını duy- düm. Fakat elindeki çantayı kimin| aldığını görmedim, demiştir. Doğan da mahkemede şu ifade-| yi vermiştir: — Sevimin çantasını çalan a - dam fevkalâde şişman ve uzun boylu idi. Görüyorsunuz ki mü- ekkilim bilâkis zayıf ve boyu da 15 metreyi geçmez. suçsuzdur, hakkında beraet ka - rarı verilmesini isterim.» Duruşma karar için başka. bir | güne birakıldı. MEHMED HİCRET | * Arabcamide Fermenecilerde teneke imalâthanesi sahibi Artin imalâthaneden çıkardığı David a- dında bir amelenin tabanca ile | attığı 5 kurşundan biri bacağına isabet ederek yaralanmıştır. söylemek hakkı verilmiş?.. Pa - panın gemilerinde çalışan esir forseler ölünciye kadar güneşi bile görmezler. kim bilir? — Müslümanlar esirlere yol - yaplırırlarmış. — O halde ben kazandım.. Za- larını yapardım. kazmasını bilirim. — Omuzlarına — güvenemiyor müsun? Davacı Sevimin ve âmme şahid-| lerinin ifadelerine gür müekkilim| Meoburuz. — Neden? — Esit dağil miyiz* Müslüman-| lar esirlere söz lercek hakkımnı| ' vermezler. — Yalnız müslümanlar mı? Dün-| yanın hangi köşesinde esirlere söz — Bizim ne ile karşılaşacağlımızı| 'ten gemilere girmeden Bizans yol- — Sıkıntı çekmözsin! Fakat ben ne taş taşıyabilirim. Ne de toprak, MekteblilerBir Nisanda| GÜZEl Kadını | Asıl “Suçlu Kim İmiş ? Ben Arkadaşımın İtimadımı | Suüstimal ederek Bu işi |Yaptım, Onun Kabahatı Yok | — İhtilâs guretile — zimmetlerine | para geçirmekten suçlu sabik Sa- | Tıyer belediyesi muhasebecisi En-! werle, viradat kâtibi Eminin mu- | hakemesine dün öğleden evvel A- farcezada başlandı. Suçlulardan Enver mahkemede şu ifadeyi verdi: «— Bundan altı sene evvel Sa- riyer belediyesinde — muhasebeci | idim. Emin de varidat kâtibi idi. | Defterleri yazmak, cetvelleri tan- zim etmek ve çekleri doldurmak onun vazifesi Idi. Emini birkaç ge- nedenberi tanıyordum ve onu na-| musu ile vazife görür, dürüst blr arkadaş biliyordum. İşte kendisine| olan bu itimad ve emniyetimden dolayı bana getirmiş olduğu cet- velleri imza eder, mühürlerdim. Tddia edilen zimmet ve ihtilâsla kat'iyyen alâkam yoktur. Bu suçu| emin işlemiştir. — Emin suçunu ikrar etti: e— Ben arkadaşım Enverin ba- na olan itimadını sul'stimal ede- rek bu işi yaptım ve 1800 küsur Nrayı ihtilâsen zimmetime geçir- dim. Enverin ihtilâs suçunda işti- raki yoktur.. Duruşma başka bir güne bıra - kıldı, KISA POLİS HABERLER! * Üsküdarda Mekteb sokağın- | da 21 numaralıreyde oturan Re - cebin 7 yaşındaki oğlu Muhar - | rem Üsküdar vapur iskejesinde oynamakta iken — müvazenesini kaybederek denize düşmüştür. * Kartalda bir fabrikada çalı- şan İsmail oğlu Hüseyin adında bir amele bir ayağını makineye kaptırarak yaralatımıştır. * Ahmed Hamdi adında bir ta- lebenin bindiği bisiklet Lângada Timamiye adında bir çocuğa çar- parak başından yaralamıştır. & Küçükpazarda oturan sabı » kalı Haydar Yağiskelesinde Yeşil- Tize ambarından bir teneke ka - Yurmayı çalarak savuşurken tu- tulmuştur. * Beyoğlunda oturan Abdul - lah adinda biri bir para mese - lesinden çıkan kavga neticesinde Emin adında bir hamalı bıçakla yaralamıştır. v İHasan oğlu Zeynel adında biri bir”alacak yüzünden çıkan kavga neticesinde İstinye fabri- kasında çalışan Salim adında bi rini bacağından yaralamıştır. ——— —e ——— —— ——— —— —: ealim yok. — O halde cüzamlılar arasına atılırsın! — Allah korusun beni.. — Korkma o kadar, Hıristos bi-| zi korur. — Hiristös müslüman memle - ketine nasıl girebilir?! Beni Şam- da şeytanlar bile bulamaz. Düny, nin en büyük şehri diyorlar ora- ya, Biz çâbuk kayboluruz Şamda..| Nöbetçiler duyduklarımı Hac - cac'a anlattılar, Haccac bu söz - lere güldü: — Fsirlere sataşmayın.. Konup sunlar. Onları Şamda sorguya çe- keceğiz. Bizansda olup bitenleri Halifenin bilmesi Jâzımdır. * ŞAMA VARINCA. Şamda Haccac'ın ordusunu bü- Yük şenliklerle ıııııııdııu Halk | h hıı ği n Yeni Alınacak Otobüsler Şimdilik 40 Otobüs Alınıyor Belediyenin otobüs işi için bir milyon lira tahsis ettiğini yazmış- tık. Otobüs işlerini tetkik için te- şekkül eden komisyon raporla - rını hazırlamak üzeredir. İstan - bul için alınacak otobüsler, vasatf olarak yirmi bin lira kıymetin - dedir. Belediye şimdilik kırk oto- büsle işe başlıyacaktır. Bunların tutarı 800 bin liradır. Geriye 20 bin lira kalmakta - dır. Bu para ile icab eden garaj- lar, durak yerleri, benzin istas - yonları ve kadroya ald teferruat temin edilecektir. Bir Alacak Yüzünden Cinayet Dün Beyoğlunda alacak yüzün- den feci bir cinayet işlenmiş, bir apartıman tellâlı barsakları yere | dökülerek öldürülmüştür. Hâdise | şöyle cereyan etmiştir. Saat 15,5 sıralarında Beyoğlun- da Mekteb sokağında apartıman tellâlı Vasilin yazıhanesine Edir- neli dönme lâkabile tanınmış Fa-| ik adında bir adam gelmiş ve Va- silden alacağını istemiştir Bu yüz- den çıkan ağız patırdısı gittikçe kızışmış ve nihayet Faik koynun-, dan bıçağını çekmiş, Vasilin vü- cudünün muhtelif yerlerine sap>| lamağa başlamıştır. Vasil karnın- dan ve göğsünden aldığı derin yas raların acirile feryad ederek ye- Hâdiseye yetişen polis Faiği &- lindeki bıçakla şaşkın bir halde yakalamış, barsakları - dökülmüş olan Vasil de sıhhi imdad otomo- bilile Beyoğlu Zükür hastanesine kakdırılmıştır. Fakat yarası tehli- keli olan Vasil iki saat sonra ök müştür. Beyaz Zehirciler Ercin satıcılarından olup güm- rük muhafaza teşkilâtı tarafından yakalanan Mihal, Vasil, Anastas, Marko, İspiroa, Osman, Zekeriya, Haşim, Hüseyin, Oskiyan, Miha- €l isminde kimselerle Meryem ve Agavni adında iki kadın adliyeye teslim edilmişlerdir. Birkaç gün evvel Paşabahçede Sahib Mollanın çiftliğinde mey - dana çıkarılan ercin fabrikasile alâkadar ve fabrika meydana çı- karıldığı sırada bir kolayını bu- larak kaçmış olan Lâz Kasım ya- kalanarak adliyeye teslim edil - miştir. — Yaşasın mücahidler.. Var ol- sun korsanları püskürten kahra- manlar! | temiş değildir. Diye bağrışıyorlardı. Ordu Şama girerken ortalık e- peyce kararmıştı. Haceac ve maiyeti zabitleri or- dunun önünde atlarla mağrurane| #lerliyorlardı. Halifeye, ordunun muzaffer dön- düğü müjdesini yetiştirmişlerdi. Haccac ve büyük rütbeli za - bitler, Şam sokaklarında topla - nan halkın coşkunlukları karşı - sında atlarının dizginlerini çeke- rTek yavaş yavaş saray — önünde meydana gelmişlerdi. Haceae her şeyden önce Halifeyi| ziyaret edecekti. Habibeyi götüren muhafızlardan birine: — Onu benim evime gönderi- niz.. Demişti Memel'in İlhakı Yaran: Ahmed Şükrü ESMER — Bir sene içinde, Avusturya v& Çek-Slovakya yet Almanya'ya iltihak ederek haritadan silindikten sonra Me * mel'in Almanya'ya terkedilmesi heyecan uyandırmaz. Memel'ia waziyeli ne idi? Ve Almanya'ya — |) iltihakin #iyasi neticesi ne olacak? —f Baltık denizi havzasının bir hâs ritasına bakılacak olursa, şarki Prusya'nın şimalinde biribirinin üstüne binmiş üç memieket gö - rülür: Litvanya, Letonya ve Ese tonya. Bunların her üçü de Çar“ lik Rusya'sından kopardün top * — raklar üzerinde kurulmuştur. Yi niz Litvanya, harbden evvel Al- manya'ya aid olan Memeci'e de sahibdi. Bu şehir Versay muahes — |) desile Almanya'dan alınmış ve — | mukadderatı etrafında görüşülür ken, Litvanya bir emrivaki ya * parak Memel'i işgal etmişti. Bir- kaç sene sonra o zamanın dikta * torası olan sefirler konferansı dâ bu şehirle Almanya'dan ayrılafi küçük mıntakanın idari muhlafi- yeti haiz olması şartile bu ilhaki tasdik etti. Memel şehrile muh * tar mıntakanın nüfusu 140 bin kar dardır. Ve bünun yüz bini Almafı — kırk bini de Litvanya'lıdır. Me * mel Litvanya'nın hükümranlıği ve Milletler Cemiyetinin müra * ğ kabesi altında muhtar bir idareyt tübi olarak 0 zamandi edilmekle beraber, Alman ile Litvanya hükümcü arasındâ |. ikide bir mesele çıkmakta ic Litvanya nasıl bir emrivaki ya” parak Memel'i ele geçirmişse, P9 tonya da ayni şekilde bir e: yaparak Litvanya'ya aid olan V: na gehrini ele geçirmiş ve bu c0t rivaki de o zaman sefirler koönt ransı tarafın dik edilmiştie Bununla beraber, Litvanya BU emrivaki! tanımamış ve Polonyâ ile münasebetlerini kesmişti. Ni ğğ bayet Polonya tam bir sene eV * İ vel, Litvanya'ya tevdi ettiği ül matom ile bu ilhakı tanıttı ve LÜ yanya ile Polonya arasındaki mük nasebetler bir senedenberi naf * ğ malleşmiştir. Memel meselesine getince; #i mesele zahirde bu mintaka Alman nüfusile Litvanya hı,ıü meti arasında bir anlaşmazlık * makla beraber, hakikatte Litvaf” ya ile büyük Almanya arı İ bir dava idi. Almanya — Memt tekrar Alman hududları içine # mak maksadını hiçbir zaman Memel'in kahir nüfusunu * kil eden Alman'lar da büyük manya'ya iltihak için senelerdtf” P beri tahrikât yapmakta idiler- — ı Avusturya'nın ilhakından ra Memel Alman'ları — arasın” tahrikât şiddetlendi. Almanlt geçen senenin sonuna doğrü I pılan seçimde kahir ekseriyet F W zandılar, ve şehir idaresini MÜF leştirdiler. ğ Bundan sonra Memal'in Alatti J ya'ya iltihakı artık bir gün #7 $ selesi halini almıştı. a Memel'deki nazi lideri, bi Almanya'ya iltihak gününüü ? | $ kın olduğunu söyledi. Lit İ büyük Almanya'nın bu. , mukavemet ölmekte ikendisi İN tehlike gördüğünden Memel'i " | ketmiye karar verdi. ——— y) Fakat Memel, bu memlekl, | tek bir mahreci olduğundaf J. | saden zor bir vaziyete düşe©” , | tir. Verilen haberlere göre * ı | manya Litvanya'nın bu ikV zorluğunu nazarı itibara A bu devlet ile bu sahada bir #İğe | ma”yapmıya hazır oldul’"“d | dirmiştir. Belki de iktısadi ** ma Litvanya'ya bir mah mekten de daha ileri gidecet W