İstanbuldan Enstantan-eler: ' Otomobil Lâstikleri Çabucak Şoförlerin Bu Şikâyetini Tetkik Etmek Çok Faydalı Olacaktır u güne kadar İstanbulun Va: MURAT KAYAH, B dertlerini tebarüz ettirme ye çalıştık. Fakat ihmale MAyan şehrimizin göze batan ör- Eksikleri var ki, ber gün bir ye- Bisi lle karşılaşıyor ve gayrı ihti- Mti seviniyoruz. Belki görülen bu çirkirl'kler kikatle, koca bir şehir için ayıb vi ehem- ; yeri zari Yen şPek fazla fedakârlık İst Ca bu eksikliklerin ortadan kab leğıPasını mühterem vali ve be- Ve relsi Doktor Lütfi Kırdar A rica ediyoruz. Yapılmasını Uhlardir. istediğli “' - Beyoğlu Balıkp 'u:ı anabilmesi ve bu suretle in- SAr eden kokunun devam etme- ,_*::m temin edecek bir kaç yüz Telik asfalt yol, bf- Bir iki karanlık yola lâm- konulması, 3 * — Şoförlerin lâstik :" Yaptıkları şikâ Ti dikkate alınması, dilekleri - Bizin bizer birer etraflıca izah piliğimiz zaman Lize hak verilece 'Ni zannediyoruz. BALIKPAZARI Teyoğlu muhitinin garşısı olan V* ekseriyötle tavuk, balık ve ka- 5p dükkânlarının yanyana geldi- da, OKaktan sabahtan akşama ka- *T pls bir koku neşretmektedir. | “& kokunun önüne geçilmesi için | Yabılacak iki sekil vardır: | y — Balık, tavuk ve bu kabil Htcek satan dükkânların bu - “dan kaldırılması, '—B — Bu yolun asfalt ve kenar- :' izgaralı olarak yapılması, ay- koç, Tükkâni sıkı Sütrol edilmi GEKZİCİ zekil bu derdi kokudan &ç Dilir, fakat nereye nakil edil- n.»,ayf'"'k"kı.vu yapacak olan bu bir , Aların yerini tayin etmek Mesele olur zannediyoruz. İhei şekil yani yolun asfalt ya- Maşii €N müyafık iştir. Asfalt ı.kk:"'*'n bir kısmı alâkadar Tn n:ı'ım"’“"' tarafından te- t yııı.l ebilir. Önlerinde gıcir gi- kendiyaTiş bir yol - bulabilmek | eri için İstanbullulardan da- adeli bir şeydir. * ni yalikpazarının Ka Uhafaza e bugünkü hall- mesi imkânsız ad- l katte de bu böy- & —Ğİ."W' bu yer İstanbulun 'alık ve yabancısı en bol 'Oğlunun göbeğindedir. Çirn, ” fehrimizin en fazla göze birakm ini bu günkü halinde TDAk değrü olamaz. LAMBASIZ YOLLAR 'Aı.uı“'"'" Doktor Kırdarın na- Yollar lkkatine koyduğumuz bu ne l ahtelif semtlerdedir. "Vlıü' Maddi imkâna göre en batan ve mahzurları 0- K burada sıralayacağız. Getiniy Aların başında İstiklâl cad- Söddele, iki yanından içeri inen Küuruyç'dir. Bunlardan biri Hava .ub_mıî'ıyıngmu Beyoğlu satış dedir, v fam karşısındaki cad - künla, Olün iki tarafındaki dük- | da Çişpı “Panınca geceleri bu yol- Piyor pi Manzaralar göze çar « Tlmaş, p VI yolların aydınla - & “ Büyük dileklerimizden - b Yolları Sör; $ ÜRLERİN ŞİKAYETİ den ve oto « üden bir kaçı ato- yet edi- sını israrla istiyen şoförler ve ©- tomobil sahipleri izahat veren Bay Nüzhet diyor ki: — Benim Beyoğlunda çalışan taksi otomobillerime aldığım lâs- tiklerden şikâyet edişim şahsi do ğildir. Bütün şoför ve araba sa - hipleri ayni dertten şikâyetçidir- ler, Otomobil lâstiklerinden bazı- ları fena çıkıyor. Aldığımız yep- yeni lâstiklerin kısa bir zamanda amına Kurşuna Dizilen Miralay Napolyon'un 29 Yaşındaki Genç Miralay;nın Hazin Macerası N Krala Yalvaran Genç Kadının Göz Yaşları on Bona - | l juan körfezinde karay tığını haber almış, ileri hareke - tine mâni olması için Labedoyere kat'i emir vermişti, O bu emri yerine getirecek yerde maiyeti ile beraber imparatoru — selkin « n hîlu yirmi dokuz yaşındaki genç miralay imparatorun meftunu idi. Napolyon, Labedoyer'in sadaka- 'ti sayesinde yeniden saltanalı el- de etti, imparatorluğu kurdu ve sadık silâh arkadaşını General yaptı. Fakat bu çok uzun — sürmedi. Vaterlo hezimeti, istilâ, Borbon- ların avdeti birbirini takib etti. Lebedoyer vuiyednl müşkülleşti. Pariste kalmanın li::ü olduğunu anladı. Millf or- dünun geri kalan kismile pays tahttan uzaklaştı. Rioma gelince gazetelerde, s0r- guya çekilmesine karar — verilen generallerin isimlerinin yazılı ol- duğunu gördü. En başta kendi bu- lunuyordu. İdama mahküm edileceği mu- ükümet; Napoly ya çık- h- hakkaktı. Bunu bildiği için vata- | nanı terke, cenebi bir diyara İlti- caya karar verdi. Fakat, sevkili karısını görmeden, küçük çocuğu- nu öpmeden ona veda etmeden gitmiye gönlü razı olmadı. Dostları bu hareketin doğru ol- madığını, yakayı ele vereceğini söylediler, vazgeçirmek istediler. Israr ettiler, fakat söz dinleteme- diler. Kont dö Floho, ısrarına daya - namadı, arabasını verdi. Lâkin a- partın, Elbe adasından kaçıp vaziyeti | skiyor î | ı | | gittiğini, sonra ordudan çekilerek bekliyen taksiler çatladığını görüyoruz. Ucuza al - madığımız bu lâstikler kazancımı- | mesaimizin devamına yor. Alâkadarların | 1 dikk maları için bulunmanızı bütün şo- | för ve araba sahipleri namına ri- ca ediyorum.. Bay Nüzhetin bu iddiası üzeri- ür acenta ve şoförler ce- miyeti nezdinde yaptığımız tet- kikatı ayrıca neşredeceğiz. Alâkadarların bu işi tetkik etme- lerini temenni ediyoruz. raba, Riomdan çıktıktan — sonra devrildi, parçalandı. Labedoyer fikrinden — vazgeçti mi? Hayır! O sırada yoldan geçen ve Parise giden bir yolcu araba - sına atladı, bir jandarma zabitinin yanına oturdu. Mulende bir başka yolcu daha bindi. Konuşmıya baş- ladılar. Lsbedoyer ,çok temiz yü- rekli ve nazik bir adamdı. İki yol arkadaşının suallerine cevab ve- riyordu. Riomda bulunduğunu, karısını ve çocuğunu gürmek için Parise Amerikaya hicret edeceğini ağ - zından kaçırdı. Yalnız ismini söy- lemedi. 2 ağustos sabahı saat sekizde Parise vâsıl oldu. Aile dostların » dan bizinin evine gitti. Evine gi- rebilmek için gece olmasını bek- liyordu. Karısına haber gönderdi. Madam Labedoyer büyük bir se- vinç ve korku ile koştu, geldi. Ko- casının bu tedbirsizce hareketine çok canı sıkılmıştı. Hakkı da var- dı. Çünkü, eve girince, polis - derle, jandarmalarla — karşılaştı. Kocasını göremedi. Aksi bir tesadüf, Mülende ara- baya binen yolcu sivil polis ko - miserlerinden biri idi.. Kendisini tanımış, girdiği evi görmüş, Paris zabıtasına haber etmişti. Ev ba- HAYDARPAŞA GARINDA: ——H—İLİ—E—E—EE— | Haydarpaşadan ŞAKA misi « &y — Şef dö tren si niz?... B Memur — Evet, bayım... Bay — Beni, Adapazarina gelin- ce uyandırınız rica ederim. Memur — Başüstüne, bayım... Bay — Uykum çok ağırdır. U- yandırmak istediğiniz zaman şüp-| hesiz itiraz edeceğim. Fakat, al- dırmayınız: Ne — yapınız, — yapı - niz, uyandırınız, Adapazarına in- diriniz. İtirazlarıma vermeyiniz. ehemmiyet Memur — Bay, merak etmeyi- niz. Müsterihane uyuyunuz. | Bay, kompartımana girer, U - zanır, derin bir uykuya dalar, Ne-| den sonra şef dö trenin: < — Eskişehir! Eskişehir!... Diye bağırmasile uyanır. Bay — (Acele trenden atlar, Şef dö trenin yanına gelir) Hani | beni Adapazarında uyandıracak- tinız. O kadar rica ettim si Memur — Fakat, bay... Siz bana| bir şey söylemediniz. | Bi öylemedim mi? Nasıl olur bu, aklı nt mikaybettin yoksa..| hareketimizden beş dakika evvel sana, uykum çok!| ağırdır, Adapazarına gelmeden ev-< vel beni uyandır demedim mi? — | Men (Müstehzi bir gülüş- le) ah! Evet... Hatırlıyozrum. Fa- kat ben o yolcunun arzusunu ye- | r rine getirdim. İnmek çırpınıyor, Ankaraya — gideceğim diye itiraz ediyordu. - Fakat, ben aldırmadım. Bay — Peki, ne yaptın?.. Memur — Ne yapacağım, tren kalkarken pencereden aşağı sülı- verdim«. İ istemiyor, asıl Bitti? Saray Nöbetçisi | Kadını İçeri Sokmuyordu gılmış, General tevkif olnmuştu. | Genç kadın, bu felâket habe - | rini duyunca düştü, bayıldı. Ne- den sonra kendine geldi. Tanıdık- larına, aile dostlarına başvurdu. On' sekizinci Lüinin herhalde ko- casını affedeceğini ümid ediyor- du. Halbuki aldanıyordu. Generalin tevkilinden evvel, kayınbiraderi Roje Damas Krâla müracaat et- miş, tevkif kararının geri alınma: &ı ricasinda bulunmuştu. Kral mü- teesssirane: — İmkânı yok, demişti. Allah vere de ele geçmese, Siz bunu te- mine çalışınız... Kralın böyle söylemekte hakkı vardı. Çünkü efkârı umumiye Ge- neralin aleyhinde idi. Gazeteler, her gün sütun sütun yazı yazı - yorlar, Krala, ve Krallığa ihanet edenlerin cezalandırılmasını is - tiyorlardı. 14 ağustos günü, Labedayer mahkeme huzuruna çıktı. Bu si- yasi muhakeme büyük bir merak ve heyecan uyandırmıştı. Büyük salon Prusya, Vortemburg, Oranj prensleri, İngiliz generalleri, Pa- risin en kibar ailelerine mensub erkekler ve kadınlarla dolmuştu. Bunların hepsi, — Labedoyer'in tmparatorun harekâtını kolaylaş- tırmakla vatanına ihanet ettiği ka- naatinde idiler. Hiddet ve kin ile bakıyorlardı. Generalin benzi solmuştu. Bu- nunla beraber, sorulan — suallere metanetle cevab verdi: — İhtimal aldandım, dedi, Fran- sanın menfaatini hakkile takdir (Devamı 7 inci sahifede) | oldu. Fakat, Cumhüur Relsi ceza- | Valantin Mareyin güzel gözlerine tutuldu. Çalıştığı bankadan — bir milyon çaldı. S—SON TELGRAF—22 ŞUBAT 1siş ——— ——— ..0..—27 Kadın ünya için Felâket mi? Tarihte Erkeklerin Ba; Kadın Yüzünden Gelen Meşhur Facialar dem Babamızdan tutunuz, şu geçenlerde - dama mahküm olan zavallı Fransız bahriye uçmasına sebeb de şüh, hoppa ve dürüba bir kadın- dir. yalnız bir adamı baştan çıs karmakla kalmaz. Bütün insanları biribirine katar, Dünyayı altüst eder. O güzel dudaklardan çıkan tek bir söz, bütün bir milleti biribirinin boğazına sarıl- mıya, biribini koğmaya sevkeder. Güzel bir kadınım sehhar bakışları yüzünden yıkılan imparatorluklar az mıdir?. Erkekler, sevdikleri kadınlar için herşeylerini foda ederler, feda etmekten çekinmezler: Mevki, şeref, şanü şöhret, namus... İnsanların saadetini temin eden sevda, bazan ne çılgınlıklar yaptırmaz; ne cinayetlere, facialara sebeb olmaz!, İşte, dünya kurulalıdanberi, kadın ve sevgi yü- zünden vukua gelen faciaların bir liştesi: <. Güzel Elenin Paris tarafından” kaçırılması meşhur 'Prua muharebesine sebeb oldu. . Havva Annemiz, memnu meyvayı, elmayı çok seviyordu. Nihayet; dayanamadı, yedi. Ademin de kendisinin de cennetten kovlmasına sebeb oldu. *» Samson, Dalilânın tatlı sözlerine kapildı, Kuvvetinin şırrını ifşa etti. Saçları kesildi, — göz- leri çıkarıldı. Filistinlilerin eline esir düştü. Bey- gir gibi dolap çevirdi, 4 Sezar, Kleopatranın kendisini ihmal ettiğini Antuanı sevdiğini gördü. Teessüründen öldü. * jüdit, sevgilisi Holofermin felâketine sebe - biyet verdi. **« Güzel ve zalim Salome, Herodun önünde dan- setti. Bu suretle Sen jan Baptistin kafasını kestirdi, ve Davudun oğullarından Amon | la Tamarın biribirilerini öldür - melerinin saiki de Lir kadın değil mit. *& Hug Kapetin kızı ile övlenen Sofi Rober, bu kadın yüzünden dinini değiştirme di mi?. La Lekomba, 1765 de koca « Aşıkına hançerletti. Kendisi asılanak idam olundu. Aşıkı da çarha gerildi, diri diri parçalandı. «» Laforj vak'ası, Affından bir gün evvel idam olunan kadın, ha- kikaten kocasını aisenikle zehir- leyip öldürmüş müydü? Bu sır bir türlü anlaşılamadı. €. Avusturya Veliahdı. Rodolf dÖ Habsburg, Mari Vetseraya Bö- nül verdi. Netice malüm: Meyer. faciasının, prensin koca - bir imparatorluk tahtını güzel kadı- nın tatlı tebessümlerine foda et- tiğine ne şüphe... « General Bulanjenin de bir sevgilisi vardı: Margarit dö Bon- nemen... 1881 de bu kadının me- zarı başında hayatına nihayet ver- dL ** Milyonlarca serveti olan bir adam, aktris Evelin Nesbitle ev- lendi. Az sonra kadının eski ta- nıdıklarından Stanfon Vit adlı birisini öldürdü. Şimdi milyon - larına rağmen Süyan adasında, adi mahkümlar arasında taş kiri- yor, Kadın ise zevkinde... «4 Güzel Tarnuskanın dudakla- rındaki tebessüimler ölüm saçar. İflâsa, hırsızlığa, cinayete sevket- tiği âşıklarının sayısı belli değil- dir. «4 Çariçe Aleksandra, ikinci Ni- kolanın felâketine sebeb oldu. Ni- gin?. Raspotini sevdiği için değil mi ** Madam Stenheil, kocasının esrarlı ölümünden sonra Lord Abingerle evlendi. Az sonra yine dul kaldı. *» Bahriye mülâzimi Ülmo; Li- zon adlı güzel bir kadın için va - tanıma ihanet etti. İdama mahküm ; İ ! B sını müebbed küreğe tahvil etti. «*e Veznedar Gabay, 1905 de | bette azdır. Yirmi sene hapse (Devamı T inci sahifedi) öyünül kuklığuidan şkâ *T yet edenler pek çoktur ve Peter Pan gibi kısa boylu | kalmak istiyen çocuklar da o nis- Çocukların hemen hepsi, sinle- rine bakmazlar, boylarının uza- masını, büyük görünmelerini ister- ler, Otuz sene evvel, bıyıkları bir | ına Aşk Ve F ea h İ SA Erkekleri iradesiz hale koyatılecek bir kadın tipi Çok Su İçmiyen İnsanlar Uzun Oluyor Fazla Su İçenler İse Kısa Boylu Oluyorlar | Kurak mıntakalarda yaşıyan insanlar kısa baylu oluyorlarmış an evvel çıksın — diye üst du - daklarına fındık yağı süren ço « cuklar az mıydı? Sinema — yıldızlarından birine mektub yazan on beş yaşında bir kız: «İki sene evvel başınızın, Jar | Gabenin omuzlarına kadar yı mediğini söylüyarlardı. Geçen gür (Devamı 6 ıncı sahifede)