ÖLÜMAKINI Yazan: RAHMİ YAĞIZ No 67T Yavuz'la Midilli, Baba Oğul İlk Bombardımanı Muvaffakıyetle Başarınca... Düşman Telsiz İstasyonları Biranda Berhava Olmuştu Yavuzla Midilli, baba oğul ilk bombardımanı muvaffakiyetle ba- garıncıya, düçman telsiz istasvon- larile hava meydanımı tahrib ed geye kadar aynl bozuk taşıyan mürettebatın ahvali ru - anılışında vaziyeti bilen — büt'in denizmenlerin gözlerini yaşartarı Monduros akını faclası Osmsulu Geniz harbi tarihinin son sahi'a sinde siyah bir kısım, — kara bir nokta halinde nesilden nesile m - | günü yaşıyan, biz, eski Türk gemi- cilerinden çok evvel büyük hartı larihinin deniz kısmı acı bir 1ft hamla tesbit etmiş, gerek Amiral kaşoviç'e, gerek Paşoviç'i bu iş> memur ve izam edenlere: hiyesinde bir değişiklik olmad.. | — — Beceriksizler! Zenmidiyorum Ki — hareketin “ik | — Uoranmi vezmekle görkeemiş -| *7” Halmcak mükammal bir xot kademesini teşkil eden bu borr - | tir. hikâyesldir. bardımana amiralin çok fazla e- | — Bugün, acı bir hatıra halinde bsr (Devamı var) hemmiyet — verişi de bu sehet!i olmuş, mürettebatın maneviyı ni yerine getirmek gayesile İmroz bombardımanı yapılmış, 15 dak!- Deavlet Demiryolları ve Limanları Ka süren dehşetli salvolarla tm- İsletme U. İdaresi İlânları Ka üşman ösleri tahrib ©- | — Muhanimen bedeli 4 köşe makta'lı olduğu takdirde 14400, yuvarlak bu adanın Mondürce İlmantınla | makta'lı olduğu takdirde 16200 lira olan 90000 adet kestane ağacından bulunduğu Baber alın mamul tirfon yatağı 17/1/1939 salı günü saat 15,30 da kapalı zarf usulü Bt Grirüas örtil ile Ankarada İdare binasında gatın alınacaktır. vaffakiyet elvermiştir. Bu işe girmek isteyenlerin 4 köşeliler için 1080 yuvarlak için 1215 P: harifa yerine köndi | liralık muvakkat teminat ile kanunun tayin ettiği vesikaları ve teklif. hava keşfinin neticelerine uya - |lerini ayni gün saat 14,30 a kadar Komisyoa relsliğine vermeleri lâ- Tak tertib ettiği rota, düşmandan | zımdır. evvel kendi kendisini tahribe ve- Şartnameler parasız olarak Ankarada Malzeme dalresinden, Hay- #ile olmuş, Mondurosa varmarlan, | darpaşada Tese'lüm ve Svek Şefliğinden dğıtılacaktır. (9552) adaya 7 - 8 mil mesafede Midit'i * * bir mayin tarlasına düşmüş, Ya- Buhammen bedelleri, muvakkat teminatları ve eksiltme saati aşa- vuzla birlikte burada yaralanmış. y ga yazılı Jokomotifler ve vagon bandajları 17/2/1930 cuma günü ka- |palı zarf usulü ile Ankarada İdare binasında ayrı ayrı satın alınacak- mukavemeti az olan Midilli bat mış, Yavuz karinesindeki 7 yara ile düşman destroyerlerile tayva relerinin kuduz ateşi altında var hızıni kullana kullana kaçmış, <e belâ Boğazdan içeri girmiş, Nağra önünde, Sarısaltıklar denilen kı- Ba işe girmek istiyenlerin aşağıda yazılı muvakkat teminat ile ka- nunun tayin ettiği vesikaları ve tek liflerini ayni gün ve saat 14,30 a kadar komisyon relsliğine vermeleri lâzımdır. yıda kürüya çıkmıştır. Jmaktadır. — 9460 Amiral Paşoviç bu harekete n.t- ISMI Muhammen Muvakkat — Saati vafakat etmekle birinci hatayı iş- 3K Pa bedeli teminste Temiş, huruca taşebbüs ettiği va- 1 — Lokomotif bandajı 165:204 lira 9.510,20 lira man da hatasını şaheser bir küs | — g — yagon bandajı 96992 » 6.009,60 » — 1520 manda dejeneriliği ile taçlandır « mıiştir. * * Benim kanaatim şu ki: Paşovi- Muhammen bedeli 110010 lira olan 28950 adet meşe cari hat traver- çin yerinde Amiral Suşon bulun- saydı elindeki materyal ile im - kânı yok bu akına çıkmaz, Yavu-, Zu tahrib ve Midilliyi kaybetmez- di. Bu akını hatırladığım - zaman gözlerimde Boğazdan çıkış saha- sİ kapalı zarf usulile 21/1/939 cumartesi günü saat 11 de Sirkecide 9 işletme binasında eksiltme komisyonu tarafından satın alınacaktır. Bu işe girmek istiyenlerin 6750.5 lira muvakkat teminat ve nafia ehliyet vesikasile diğer vesikalarını ihtiva edecek olan kapalı zarflarını ayni gün saat 10 a kadar komisyona vermeleri lâzımdır. Şartnameler Anka- ra, İzmir ve Sirkeci veznelerinde 550 kuruş mukabilinde verilmekte - hının görünüşü canlandı: dir. — öle Tabyalarda bulunan efrad, Ça- Bresi —— ——— nakkaledeki istihkâmların topçı- ları bizi acıyan yaşlı gözlerle ge- Adana Belediye Riyasetinden: a: lâmlamıştı, a 1— Buz nakline mahsus bir adet buz nakliye kamyonu açık eksilt- Güle güle! Yüti Bi me süretile satın almacaktır. —— o——— — M SöNDü) Stebla — İ santis '::;;:":“:""[î"m"f' — Allkk 'zahmat eylesini 2 — Muhammen bedeli iki bin beş yüz liradır. E Taksimde — | TÜRAN — Ülkea 18 İeed ş:,:n:',n_ D Diyen bir tavırla yolumuza 4: 3 — Muvakkat taminatı 187,50 liradır ve bir gün evvel malsandı- "llürlll Tiyatrosu — |gün ı.,...i,,-und'. görülebilir. İstek- zilerek teşyi etmişlerdi, Ölüm a- | ğına yatırılması lâzımdır. Sadi Tek San'atkâr N: ldwlılennuı ti teminat mekbunü veya kını adını çok yerinde verdiğiniz 4 — İhalesi ikincikânunun 16 ıncı pazartesi günü saat on beşte TIYATRI S ktuplarilı 'rin ğ K OSU Cemal Sahir |mektuplarile beraber 2490 sayılı bu huruc hareketi cihan deniz har-| Belediye encümeninde yapılacaktır. Bu ) bİCleRiği” (kaponün £ ve & ömcli aökdlikinde bi tarihinde eşine rastlanmamış $ — Şartnamesi Belediye yazı işleri müdürlüğündedir. İstiyenler | İTAAT İLAMI komedi $ perde * Bu gece — İyazılı velleilerilü beabür belli ) ıî bir kumanda hatası, bir facia 9a- İoradan porasız alabilirler. Yazan: Celâl Müsah ( Ka Ş habil Va ipoğlu HAYAT KASIRGALARI aatte Pındıklıda komutar eseridir. 6 — Taliplerin ihale günü teminatlarile birlikte muayyen saatte Yakında ü ; Burun hükmünü, tenkidini o |Belediye encümenine müracaatları ilân olunur. *20. (İNSAN MABİ Facia 3 perde tınalma komisyonuna gelmeleri, unun hükmünü, T UT) Varyete, Düet, Solo 335 (9475) | | #çılmak için havaların hek de mü- mşırlardn_nım beyefendi, dadi.. İs- | mazdı. Olsa bile beş on adım ile- — Bana biraz izahat veriniz Sp- | #aid gitmesine rağmen vapur yol-| Mmim Salih.. -Patron tarafından | risinde duran lüks otomobil ora- | lih Efendi. Nasıl (......) dan mem- | culuğunu daha zevkli buldu. Bir buçuk günlük bir yolculuk-| dan sonra (......) tr iskelesi olar Yazan: Nusret Safa COŞKUN | (......) © vardığı zaman orta yaşlı zayıf bir adam, kendine yak'aş. miş: — Attedersiniz beyefendi. Zatı- #liniz Sermed bey misiniz? Diye sormuştu. Arkasındaki hamallarla ( gitmek — için alabüs — araştıra . Elini iç cebine sokmuş, cüzda - in değil, onun, Belma- Bını çıkarmışti: — (....) gibi yere gelmek ko- lay iş değil! Ben size bir ev hazır. latacağım amma, ne de olsa pa- y el Kokot'ar, İDünkü Mağlüb Almanya Sürtükler, Bugünün En Ve Deliler Şartnameler 485 kuruşa Ankara ve Haydarpaşa veznelerinde satıl- Cüzamlılar Taya ihtiyacınız vardır. Size ma- aşınızı bırakayım. Sermedin cevab vermesine mey- dan bırakmadan cüzdanından çek- tiği birkaç banknotu yastığının tına soktu, koşarak odadan di - şarı fırladı. Bermed, tesadüflerin çizdiği bu yeni rota karşısında mebhut, ken- disini yastığa bıraktı. —Gözlerini yumdu. Karşısında bilmediği, tanıma- ç İkinci Kısım —A- Tesadüflerin Oynadığı Vodvil ! Şekip Sinanın karın, ve hikâyesi.. Deniz yolunu tercih etmişti. (....) € tren olmakla beraber, Sermed deniz havası almak, biraz, bir. isdivacın Sermed, bu suale muhatab olun- ca, patronu tarafından — iskeleve bir adam gönderileceği yolundaki tahmininin doğru çıktığını gör - mekten hasıl olma bir tebessümle: — Evet benim! Cevabını verdi. Orta yaşlı zayıf adam, Sermedin önünde mübalâğalı bir hürmetle ekildi. — Bendenir maiyeti — alinizde çalışmak şerefini kazanacak me- Cömnimandenier Bunlar çok sıkı kontrola tâbi- dirler. Evvelâ vesika almak, sonva ber cumartesi gidip muayer» ol- mak mecburiyetindedirler. Buna rağmen serbestçe icrayı san'at (!) edemezler. Zabıtanın gözü daima üzerlerindedir. Sür - tükler, ekseriya dört yol ağız'a - | rında dürürlar, gelip — geçenleri | kandırmaya çalışırlar. Bir av ya- Kaladılar mı, en yakın bir otele götürürler. Bu kadınların çoğunun — dostu vardır. Yani üstüncüsü... Kazan- dıkları paraları bunlara verirler. Bu serseriler, dalma kadının pes şinde dolaşır, bazan otelin kapı « sında bekler, Çıkar çıkmaz eli den parasını alır, Teşekkür yerine) suratına bir de şamar atar. Sürtüklerin, geceyarısından son- ra sokaklarda dolaşınaları yasak- tır. Halbuki ası! iş, o saatten sonra başlar, Birahanelerde, lokanta - larda kafayı tutanlar on ikiden tonra kolay avlanır. Bunun için sürtükler, köşebaş- | larındaki kahvelerde, birahane - lerde otururlar, arasıra sokağa çı- karlar, dolaşırlar. Zabıta memur- iarını gördüler mi hemen içeri kâ-; çarlar. Şayed yakayı ele verirlerse hal- leri harabdır. Polis müdiriyetine götürülür. Orada sabahlar. Ertesi| gün muayeneye gönderilir, sonra €n aşağı bir hafta hapis cezasına çarpılır. Sürtükler, senede bir ge-i €t her türlü takibden Azade dola- ga bilirler, O dâ yılbaşı gecesi.. Artık © gece, sürtükler için dü- Bün, bayramdır. Sabahlara kadar| dolaşırlar, çalışırlar (!). Ne polis,| ne de sivil zabıta ahlâkiye memur-| ları müdahale ederler. (4 üncü sahifeden devam) «— Behi dikkâtle tedavi edi » yorsunuz. 'Buna çok teşekkür e- derim. Fakat biraz o yerlilerin yaptığı yağdan sürseniz ıztırab - arım azalacak.» Ertesi gün yetlilere söyledik. Bittiler, cevize benzer bir yük mey-i va getirdiler. Kabuklarını kırdık. içerisinden badem gibi katı birşey çıktı. Bunu ezdik. Pis kokulu bir yağ çıkardık. Hastaların yaraları. na sürdük ve çok iyi geldi. Bu ya- Bin romatizma, siyatik üzerinde de tesiri var. Parise gelirken bu cevizlerden bir çok getirdim. Şimdi bunlardan fenni bir surette cüzam ilâer çı- karmıya çalışıyorum.» gönderildim. Biraz ilerlerseniz hu-l susi bir otomabil Birkaç dakika isti, bulacaksınız. Mi Sermed, iskeleden çıkınca rih- tımın biraz ilerisinde açık kapı- sında genç ve çok temiz giyinmiş bir şoförün şapkası elinde bekle- diği, lüks bir otomobil gördü. Eşyalar taşınıp, tamponlara yer- leşinciye kadar ellerini arkasına bağladı. Ağır ağır dolaşıyordu. Yeni bir muhit içindeydi. Bu muhit yara larına İyi, sızı vermiyen bir mer- bem, bu hava hasta';ğına lezzeti kekremsi olmiyan bir ilâçtı. Bu temenni ile buraya gelmişti. Karşılaştığı manzara onu suluta, Fayale uğratmış değildi. Anadolu-, yü çok sevimli bulmuştu. Bu güzel manzaranın —arkası Yer halde sıkıntılı bir yer ola - Kuvvet!'i Devleti Oluyor (4 üncil sahifeden devam) Deyli Telgraf gazelesi bu me- seleyi çok kurcalamakta ve şun- ları yazmaktadır; lerinin mevcud ton miktarını 46 bin tona çıkarmak istemektedir. Bu kadar Lahtelbahiri tezgâha ko- yamıyacaktır. Fakat buna mukabil | diğer çeşid harb gemilerini ek - | sik yapmış olacaktır. Bu süretle Almanya büyük bir zırhlı ile 10,000 tonluk bir kruvazörün yapılma- sından vaz geçecektir. Bu suretle £35 haziranında ve 927 temmuzunda aktedilmiş olan atilâflara aykırı birşey yoktur. Al- manya bu anlaşmalarla İngilte- renin de kabul etmiş olduğu hak- larını kullanmış olacaktır. Fakat acaba Almanya neden do- layı mevcud tahtelbahirlerini da- ba arttırarak İngilterenin deniz - altı gemileri derecesine çıkarmak 'or? Buna dair Alman hükümeti noktdi nazarını bildirmemekte - dir, Şimdi yalnız ortada dönen birçok dedikodu var. Berlin ile Londra arasında ce- reyan eden müzakereler lâzım gelen şekil dairesinde olmuştur. Arada bir ihtilâf çıkmışa benze - memektedir. Fakat Londra meha- fili ve İngiliz gazetleri için me- sele az ehemmiyetli değildir. İn- gilizlerin dediğine göre bugün Al- manyanın elinde 40,000 - tonluk tahtelbahir vardır. İngilterenin denizaltı gemilerinin ton miktarı ise 70,000 dir. Deyli Telgraf gazetesi Rusya - mın Baltık denizi için yeni bir ta- kım kruvazörler yaptırdığını ya- zarak diyor ki: Bu vaziyet karşısında Almanya da bu çeşid harb gemileri yaptır- mak istiyebilirdi. Halbuki Rusya- nin en kuvvetli denizaltı donan - masına malik bulunduğu doğru ise Almanya buna karşı tahtelba- hir değil, muhrib, torpil gemileri ve yardımcı gemiler yaptırması icab ederdi Değli Telgraf böyle dediği gibi Taymis de Almanyanın teklifi münasebetile yazdığı yazıda: Bunun esaş itibarile mevcud i- tılöfa uygun bir şekilde yapildı- ğim söylemektedir. Fakat bu İn- Biliz gazetesi şunu ilâve ediyor: Tepebaşında Şehir Tiyatrosu | DRAM KISMI - | Buakşem 2030 da (ASMODE) P. 5 | İstiklâl caddesinde KOMEDİ KISMI Bu akşam saat 20,30 da Gaki hayat hakkında kendisine bir, fikir veriyordu. — Niçin binmediniz beyim?.. Silkindi. Gendisini karşılıyan adam 80 - ruyordu. Eşyalar yerleşmişti. — Biraz dolaşmak, ayaklarımı toprağa alışurmak istedim! Dedia Salih Efendi, iyi bir adama bon- ziyordu; — Doğrudur, diye cevab verdi.. Doğrudur, insan deniz üzerinden karaya çıkınca ilk defa yürümeğe| başlamış çocuğa benzer. Sermed, otomobile binmişti. Sa-| lih Efendi şoförün yanma otur » mak İstedi. Sermed müsaade et medi: — Yanıma geliniz Salih Etendi, burada daha rahat konuşuruz. Salih Efendi mahcub ve müte- şekkir bir tavırla yanına ilişti. Bundan üç sene evvel ortalığın suln ve sükünetini muhafazaya hizmet maksadile yapılmış olan bir anlaşmanın şimdi artık o hal- den çıktığını görmek insanı mü- teessir eder. Ümid edilir ki bu anlaşma züfa uğramasın Şimdi meseleyi derinleştirerek ona göre bakmak lâzım gelmek- tedir. Bundan yirmi sene evvel Abaanya umumi Harbden mağlöb olarak çıktı. Artık Alman donan- ması İngiltere için bir teblike de- gilâl. Mağlâb Almanyanın bütün küvvetleri - galiblere - teslim ol - muştu. Almanya ondan sonra İn- giltere için denizde ehemmiyetli bir rakib olamıyacaktı. Fakat son- radan görüldü ki Almanya artık mağlübiyetin yüklenmiş - olduğu ağır şattları birer birer kırıp at - makta ve yeniden silâhlanmakta- dden donanma yüpmakta- dır. İngiltere için bu vaziyet kar- gısında yapılacak şey şu olmuştu: Almanyanın deniz inşaatına mâni olmağa çalışmamak. Bu in- şaata müsald davranmak. Fakat Almanyanın — yaptıracağı harb gemilerinin miktarını bir nisbet dahilinde tutmak. İşte yukarıda bahsedilen 995 ve 937 anlaşmaları bu politikanın neticeleridir. Almanyanın karada gitgide kuv-, vetlenmesi İngilizler için belki 0 kadar endişe uyandıracak keyfi- yetlerden değildir. Avrupa kıt'ası üzerindeki devletler bundan kuş- kulanabilirdi. İngiltere, nihayet Avrupa kıt'asındaki devletler ara- sındaki ihtilâflarda hakem rolü oynamak istiyerek bu rolü yapa- bilirlerdi. Fuakat Almanyanın de- nizde silâhlanması Alman donan- masının kuvvetlenmesi İngilizler için lâkayd bir nazarla seyredi - lecek gibi değildir. Şu halde İngil tere ne yapacak?. Almanyanın tahtelbahir yaptırmasına mâni ol- mak mi istiyecek? Hukukt cihet - ten buna imkân görülememekte - dir. Çünkü Almanyanın ne isti yorsa evvelce imzalanmış olan iti- lâflara tamamile uygundur. Şu halde İngilterenin yapacağı şey si- lâhlanmağa devam etmek, İngil- terenin servet ve kuvvet memba- larından istifade ederek silâhlan- mak kalmaktadır. İstanbul komutanlığı lma Komisyonu İlânları İhale günü talibi çıkmıyan İstan- | bul merkez komutanlığı için satın| alınacak hapis kamyonunun pazar- bığı 11/2. Kânun/ 939 Çarşamba her, bik ga-. yun müsünüz, hayat nasıl! İrsan fıkılar mı?.. Ben nerede kalabil' rim? | Salih Efendi uzun bir konferans vermeğe hazırlanır gibi, —yerine iyice yerleşti. Müsaade istiyerek bir de sigara yaktıktan sonra: — (-....) küçük Paris beyefen- di, dedi. Görseniz oradaki eğ » lence, samimi hayat ve neş'e hiç bir yerde yoktur. Ecnebi mühen- disler ve ustalar beraber ailelerini do göotirmişler. İşten sonra iş za- manı kadar eğlenmesini seven ir. sanlar. Örada bir muhit yarattı- ler. Bizimkiler de uydu. İstanbul-| da bu hayatı bulamazsınız, Her bafta balo var. Patron da refika- iarını getirdiler, Hanımefendi genç ve çok kibar bir kadın.. Bilseniz ne iyi bir kal- bi var.. (Devanı var) | Akıllıları deli ediyor demek!.. cereden görünce sevinçten kalb sektesinden ölüvermişti, da geçirdi. Yalnız birşeyden mü- | teessirdi: Zengin çiftçiye teşekkür | (5 inci sahifeden deva! Dedi. Bu adamın harekât kontrol ettim. Gözüme çarpan oldu: — Ellerile başını kaşımak... Hükmettim ki; ağzımdan beş yüz bin liranın şose sill gibi kuvvetli ve ezici ağırlığı vallı delinin ellerini başına götü. rüp kaşıyacak ve evvelit: yerina den oynıyan civatasını yerine ko- jyacak kadar lâgar ve kudretli idi. Anlıyacağınız; para delileri a - kıllı; sefalet ve mide sakatlığı Hulâsa; timarhanedeki dellleri azaltmak için hemen hemen her deliye beş yüz bin liralık ikramiye vurdurmak lâz.m!. Akıllıları deli etmemek için beş yüz bin ralık ikramiyenin isabet sine dikkat etmek — iktiza eti kanaatine vardım. Bilmem okuyucularım ne di bu işet, Sürprizler Dolu Bir Yılbaşı Hediyesi (5 inci sahifeden devam, Araba sür'atle gidiyordu. Ne » den sonra büyük bir şatonun ös nünde durdu. Madam Dothe ara« banın içinde bulduğu anahta kapıyı açtı, içeri girdi. Şatonun dahili çok şık döşenmişti. Bir şey — eksik değildi. Uşaklar, hizmetçi- ler... Hepsi Madamı hürmetle se- | lâmladılar. Yainız zengin çifiçi yoktu. Za- vallı, güzel kadının geldiğini pen- Madam Dothe, âmrünü bu şato- | i g K ) | |