Bir Yılda Olup Biten Şeyler 1938 den 1939 Yılına Geçerken.. İspanya Ve Japonya Harbleri Yeni Yıla da Devroldu Fakat En Mühim Hadıse, Fransa İtalya Ihtilâfıdır Berlin - Roma Mihveri Gayelerine Varıncaya Kadar Sağlam Görünüyor du ki hep harb sözlerinden, tah- minlerden bahsedildi. Aylarca ortalığı kaplıyan kor - kulu rüyaların içinde istikbal için endişe duymamak - kabil değildi. Öyle günler oldu ki bazı tarafla- rın sulhu tehlikeye tereddüd ecek kadar ileri gideceklerini, her türlü anlaşma ve uzlaşma teşebbüslerini bir ta- rafa bırakacaklarını kuvvetle tah- min ettirecek hâ düşürmekte etmi 938 de “Y38 de idare ertiği devler ortaaan kalkan Şuşmig vaziyeni söna eren ve eti parçalanan Beneş — | d S0i deç | devam edebilece- | ginden ümidlerini kesenler al « | danmış oldular. dahı ah 938 sönesi de g linın ilk çti. 1939 y günündeyiz. Ba; mızı çevirerek arkaya bak- rupa sulhur e sebeb olacağını düşünan yollar yok değildir. Fakat 9 buna rağmen dahili harbin tığımız zaman geçen 38 yılının ve- kayiini görüyoruz. Bu vekayi az heyecanlı Avrupada harbinin İspanya devamına şahid 'lvr iki tarafta da bu- lmadı. Öyle günler ol- d oldi Telefonla —— Devriâlem a faclası 939 senesino de devredilmiştir Avrupada 938 senesinin şahid olduğu en mühim vak'a müstakil Avusturya devletinin — ortadan kalkmış olmasıdır. Avusturya bu süretle hakikaten tarihe karış - | muş oldu. Almanya orta Avrupada hüküm arttırdı. ve nüfuzunu arttırdıkça Almanya daha büyüdü. Fakat aradan çok geçmeden di- İngilizler Bunu da Meraklı Şeyler YALNIZ ALTI KRALİÇE KALDI IH alihazırda Avrupa krallarındam beşinin karısı yoktur. İkisinin karısı vefat etmiştir. İsveç Kraliçosi — Viktorya, 4 misan | 1930 da, Romada öldü. Belçika Kraliçesi Astrld; 39 ağuslor 1935 de İsviçrede, Kasmmok'da bir e- demobü kazasına kurban gikti. İki Kraliçe kocalarından boşanmış- muştur Romaaya Kraliçesi Elen, #T baziran 1018 de talâk kararı aldı. Yuza Kraliçesi Elizabet de 6 tanarmız 1915 de boşandı. Yugoslaryı Kr te Piyer evlenccek çağda değli. Henüz on beş yaşında.. 1918 de imparatorluk ve idare olunan birçok devletler, huriyet rejimini kabul etliler. Almanya, İspanya, Estoaya, Fin - dandiya, Macaristan, İrlanda, Leton- ya, Litvanya, Polonya, Portekli, Ce - koslovakya, Rusya ve 'TTürkiye.. İngiltere Kraliçesi Elizabet, 4 abus- fos 1900 de, Bulgar Kraliçesi Civana 13 sönleşrim 1907 de, Holanda Krall- r çesi Vilhelmin 1586 de, Danlmarka x Aleksandrini 24 U 1879 da, İtatya Kraliçesi Elena 27 lik- m 8TE de, Norveç Kraliçei Mod n 1869 da, doğmuştur. (Ge- | yanığı ren mu'erde velat ettir. şen kad Rrailçe Jerakdin de, - Arnavudluk Kralt Zoço'nun haremidir, TAYYARELERDE NELER YENİY m köş - A kün bahçe- sinde, şez « onga uzanmış, İs- | tirahat ediyordum. Yanımdaki bah - ir gitara sesi duydüm. Gi- tara yalnız de - ğildi. Güzel bir İs- panyol şarkısına bir kadın sesi iştirak « Hayatımda m şey şarkıları, çeden krallıkla Cum- yordu. en dansla « Cenubt A« Valan- Jlerinin güneş deki larının merikanın kıvrak ve de adım, e fazla durar kalk- tım. çam ek ko Alçak, nerikanın en büyük tayyare kum- panyalarından sların bir se- de yedikleri şeylerin bilânçe - mıştar. biri, yo ne içi Ra u bah- Snşeye ' güre düvarına | tarı bir'sesede 0000 DüKE Tculılar, döma TEEL DK a deelaR N, bÜB. lerce kilo sebue ve meyva, 460000 par- şekeri âve etmek Iâzım- da ki aşın miş Arjantinli ka din, kucağında ESKİLER AĞIZLARINA tarasile coşmuştu. Duvarın üs | ar kaldığımı bilmi - | Dakikalarca onun sesine NASIL BAKARLARDI? tünde nı | avrupaldar diş furçalarını ancak 18 inci yüz yılda kullanmıya başlamış - dardır. Ondan evvel, dişlerini ya bes parçelerile silerler, ya da — yakılmış Dü beğnin Üe lemlnd Kura hatmi dalı kullananlar da vardı. Diş, doru olarak da adi tuz, kavralma a toru istimat olunurdu. 19 ancu yüz yılm başlançıcında ko- €e Pariste ancak 15 diş hekimi vardı. 1828 de meşrolunan Dir eserde diş- giliğin günden güne terakki ottal ve | güş belli idü Onun, bir heykel 1::::"llılıl' vunlaada Taçanliğa Bi hiç hareketsiz, öyle, bir iki Ş ç dakika kaldığını hâlâ hatırlarım. A sanki karşımda nefis bir tablo sey- yorum dalmışım.. Kadın şarkısımı bitik 1 yanındaki h Çıplak koll; dırdı, geriniyordu. Başını yukarı kaldırmış, yaprakların arasından gökyüzünü —seyrediyordu. — Bir | müddet öyle durdu. Hulyaya dal rini Keşfettiler! G eçen pazartesi günü Lond- | rada bol bol kar yağıyordu. Artık herkes kış ile meşgul oluyor, gazetelerde de ilân sahi - | len en ciddi sahifelere ka ı dat kış bahsinin sirayet ettiği gürü lüyor ve bu arada havaya dair ya- | tılar, kış eğlencelerine dair re- simler. Yılbaşı yortularının şid- detli bir kış ile mi, yoksa ilık bir hava ile mi geçeceğine dair tah- minler, nazarı dikkati celbediyor- du. O gün Londradâ kış hükmünü yaparken ve hararet düşerken bir İngiliz gazetecisinin aklına da şu ğer bir mesele çıktı. Avusturya- daki 10 milyon Alman da alındık- tan sonra geri Çekoslovakyadaki 3 buçuk Almanı da almağa karar verilmişti. Bunun tatbikatına ge- çıldı. Avrupada bir buhran hüküm sür- dü. İşte bu aylarca süren karışık hal sinirleri yormuş, istikbal için dalma korkulu, tehlikeli sözler, inanmağa ve meyus olmağa yol YAZAN MİLLETLER İlk başta İngilizler gelir, Soa yı lan bir istatistiğe zöze bir İngiliz se- nede 78 den fazla mektub yazar, Son- ra sarasile Amerikalıları 67. Yeni Ze- fandalıları 66. eviçreliler: 59. Alman- dar: 55. Dantmarkalılar: 41, Molanda- hları 31. Bolgikalılar: 29. Pransırları 20 mektub. Daha sonra İtalyanlar, İÜspanyollar, Portekizliler gelir. Banlar 15-20 mek- tub yazar! rediyordum. O sahneyi hiçbir za- man unutamam. Sonra, ağır ağır ilerideki kol - tuklardan birine doğru yürüdü. Bacak bacak üstüne atarak o- turdu. O zaman beni görmüştü. Bir müddettenberi, kendisini bir erkeğin — seyrettiğini anlayınca, evvelâ bir tuhaf oldu. Bir rüya - dan uyanmış gibi, zihnindeki hi açmıştır. (Devamı ? inci sahifede) Oammuaaz | geliyor: Avustralyaya telefon et- mek! — (Devamı 6 ımcı sahifede) Bu akşam: PARK OTEL'inin Sevimli ve şık İspanyol dansözü PALOMA de SANDOVAL ve piyanisti BRAULİO PEREZ'İ alkışlamağa gidiniz. muvaffakiyeti bir zafer haline gel Kotiyonlar - Sııı—pnıler - “nmı Şapkası başından düşmüştü. Saçları darra da- NEFİS - GÜZEL - ŞAHANE ve EMSALSİZ BİR FİLM : SENORİTA JEANNETT MACDONALD NELSON EDDY İngilizce Orijinal nüshası iPEK Orijaal şarkılarla Fransızca nüshası | MELEK | Sinemalarında birden gösterilmektedir Her iki sinemuda programz ilâve olurak ; ANKARA'DA BÜYÜK KURULTAYIN AÇILIŞI olur mu? demedi mi idi?. | Bağa kadar baktım. Onun yallerden kurtulmak istedi. Yı.ıü-' nün tatlı ü bir cid- diyet geldi. Yeni komşu! hiçbir. malümatım yoktu mız bir Arjantinli aile olduğunu bek çiden öğr Harikulâde güzel şarkı söyliyen alar bu kadınla konuş- mak ihtiyacında idim Ürkek bir ledim: — Çok güzel şarkı söylüyor - sunuz ve nefis bir çalışınız var.. Kadın derhal gülümsemişdi. Fa- kat, elletile, söylediklerimi an - lamadığını gösteren işaretler yap- &. | Kavramıştım. Türkçe bilme - diğini hatırlamak zor birşey de- Bildi. Fakat, şarkının ve gitaranın © kadar çok tesiri altında kalmış- tum ki, birden intikal edememiş- tim. Bu sefer onun anlıyabilece- ğinl tahmin ettiğlm bir dille, biraz evvel söylediklerimi tekrarla - dım. Kadın birden canlanmış gi- biydi. Cevab verdi: — Ne zamandanberi beni din - liyordunuz? — Şarkı söylemeğe başladığı- mızdanberi.., Çok mu hoşunuza giti 'an oldum.. İs; le yavaşça söy - | rdım. Bu, benim ar uzak birşeydi. iş, yaslan » diğim duvura doğru yürüyordu. Geldi, karşımda durdu. - Ellerile Barık olmuştu. Yüzünün rengi uçmuş, keskin kara gözleri iyice çukurlarının içine gömülmüştü. V. tosu, urbası yerlerde sürünmekten öbek öbek toz- lanmıştı. Yorgunluktan ayakta duracak dermanı kalmamıştı. Odaya girer girmez karyolasına dayaa- dı. Derin bir nefes aldı - Oh!. Ve dudaklarından — Abla bittim! Arkasından abla.. Dediği Hanife kadının boy « lk sözleri döküldü: —a V0- SÜ gaa Yözan: ETEM İZZET BENİCE aa göğsüne bastırıyor, yine sözlerin — sıralıyorduz — Sus yavrum.. Üzme kendini Safiye! Gövdesinin bütün yükünü Hanife kadının göğ- süne yaslamıştı. Bu gez de uzun uzun ağladı, dur dinlenmeden ağladı. Ağlamaktan katılıyor, — Onları bu gece de söyledi. Tan sin, sana da ona da kızım, ne yapalım — Ben ona yapacağımı biliyorum.. Bil amma, daha dur Hanife Abla. — Sakın kızım sakın.. Hiçbir şey siresi değil. Hem başa da çıkamazsın!. Bütün bu sözler Safiyenin içinde kabaran kin ve sızıyı durdurmuyordu. Bir Hint gülü tomurcuğu gibi kıvıl kıvıl duran, bir bakışta gönlü gözü çekip yapmanın “Guna sarıldı. — Gördün ya başımdan geçenleri. Bu çekllir, Gdayanılır gibi değil!. Di rek yangınını Ağlıma kızıtn. Üzülecek birşey yok. Bepsi geçi Ve bunları söylerken onun yanaklarından damla n ve hıçkıriktan boğulan başını damla yaş ve., Birden hüngür hüngür ağlamağa baş- ladı. Tek söz söylemeden ağlıyor; göğsünü sarsa satsa, hıçkırıklardan boğula boğula, içinin sızılarını dışına vura vura ağlıyordu. Hanife kadın onun yü- indirmeğe çabalıyordu: Sözü kulağın dırdı, sesi Di Ağlanacak ne var? Höngür hongür damı edip gözlerinden bo - Ağlanacak gelir gelmez bl ü hançerleştiren bir kin — Ağlanacak daha ne olsun Hanife Abla! tiyaz kadı ta göğsün içinde yumrulup ağulu bir tılan ıztırabın canlar rlarındaki bütün kanı su tan taze kadın; e var?, len başını kal- 4 uzun üzün baktı. Bu bakiş- Bibi ka- sonu gelmiyen bir kinin di- Filişi vardı. Çöl karanlığına benziyen İri, siyah göz- Terini Hanife Kadı: — Dayanamı Dağanam: yacağım artık bu adama. Dedi, yeniden ağlamağa başladı. acağı gözlerine dikti: ti. kaldırdı: daha arada bir: — Yaradan Sonr — Kaçacağım. rası var! Kaçacağım. Han kadın bu sözleri tolâşlı kızım sus.. İşitmesin. Dem O sana her şeyleri yapar? nuttun mu?, karşı mm, çilemi ne vakit dolduracaksın?. Diye inliyordu. Böylelikle belki ya Hanife kadının göğsüne dayadığı başını 'e Abla. Fakat iklı konuşmaları sürdü: Ben de yalnız onu düşünüyorum £ la. Bu adam herşe, de yüzünü jiletle doğrar, seni maskaraya rim: Yamalı yüzüne, bak ö vakit kafasını çeviren par mı yapar! Geçen gün bağlıyan başı lerini Han m saat göçe — ba u dizisin öfke ka kar in neler söy- Eöre başladı - Herkesin de anası, b şusu busu var, İçlerinde hiç bana benziy fe Ab- Bana eş, eçit çeviri - 1 doğrulttu; 'e kadının gözlerine dikti, düşündü. Bu düşünüş, ve o bakış- ta ha;.k ten bugüne kadar gelen bütün bir yaşama in geçişi vardı. Bir saniye gözlerini kıstı kıstı, bir sesle: Hanife Abla, ne çileli içindeki coşkunluğu kadar yiyip bitirmiyeceğim. Düşün: A: sevda tağıran esmer.göz- Uzun uzün kızmışım ben?, dışarıya vurmağa sı, kardeşi, babalığ ni yok. bu am ölüyor, (Devamı var) se bulsam ke sarkan çam dallarının uçlarile oy- nıyarak anlattı: — Tü:kiyeye ve İstanbulâ geleli bir hafta oluyor. Kocam bir ti ret firmasının ajanıdır. Üç ay bu- rada kaldıktan sonra, yine Arjan- tine döneceğiz.. O, beni buraya bıs Taktı. İzmire gilti Bir ay sonra geltcek. Siz bizim şarkılarımızı çok mu seversiniz — Bayılırım.. İspanyol dansla- İspanyol — seslerini cenubi Amerikaya rar verdim. rını görmek, dinlemek içi gitmeğe - Doğrudur. Bizim şarkılarımız, danslarımız harikulâdedir. 've şarkı olmasa yaşayamayız. Ce- muübi! Amerika demek, gitara, İs- 'nce demek- in cenubi Amerika hak - kında fazla etüdünüz var mı? Arjantinli kadına, itara tepeden tır- çekik, koyu siyah kadife gözle- (Devamı 6 met sahifede) parlak, Ankara Radyosu BUGÜN 1345 Türk müziği. i— Tanburi Cemil - Peşrev. &— Buphi Ziya - Şarkı - Bahçeniz. de bir gül alsam. 3— Osman Nihad - Şarkı - Akyam cüneşi. — Arif Bey - Şarkı - Sırma saçlı yöre kim baber. 5— Mesuğ Cemli - Tanbur taksimıi, #— Kahmi Bey - Harkı - Söyle ey Mrieebi. mazende, z semalsi, Okuyan; Müzeyyen Senar, Çalanları Vecihe, Ruşen Kam, Cey- det Kezan, Mesut Cemil, IS * 1430 Konuşma Çev kadıni Saati), 17130 Müzik (dandlı pasar çarı). 1820 Sast, ajanıs haborleri ve me- deor - Ankara, 1,10 Türk müzlği, İncenaz faslı: Uşgak. Tahsin Karakuş, Hakkı Derman, Eş- ret Kadri, Hasan Gür, B. Üfler, 1SAĞ Konuşma (çocuk saati), 20 Türk müziği: Ktâsük proğram. 1— Tanburi Zeki Mehmed ada - Po- Tahleza peşreri. İsmali Dede - Birinci benla, 3— Ağır semal - lumall Dede. A— Komal Niyazi - Taksim. ö— İsmali Dede - Yürük semal G— Tanburl Osman Bey - Saz anaksi. T— Dede - Hicaz yürük semizi, S— Şakir ağa - Forahnak yürük ve- malsi, $— Zeki Dede - Accn aşiran besta. 10 Narim Efendi - Muharyer besla. — Badallah ağa - Muhayyer se< Mi ve seçilmiş çarkılar, 21 Saai, esham, tahvildi, 'kambiyo Bakut barsası (fiai 215 Müzik (Kiyaseti Cumhur ban- doşu; gel İhsan Künçer), i— Marş-Masler Loufoe (1 Beuchel). $ Dans - Siviseche Ne 6 ÇA, Dvorak), — Dans - Macabre (8. Sacnsı. 4— Te ehant de Müstral (P. Cu - Gosus), — anlezi dö Fervasl (V. binâyı, #— Divetisseman olgan (G. Paresi, Z? Mürzik (muhtolif ptüklar). ZtAS - 23 Ben ajans haberleri ve ( Yarnkl program, YARIN 12,30 Mürik (bir senfonl - Pt 13 Sant afans haberleri ve meteor - Ankara, 1310 Müzik (operetler - Pa. 1390 - 16 Türk müriğl (halk türe Küleri < Pİ). 1357 Hicrt Zilkade 1356 Rumi Birincikânur n 1939 Ay 1, gün ), Kasım 55 L İkincikânun PAZAR