TRAMVAY Ş ( İRAMVAY ŞİRKETİ BİR ÂLEM | İşçiler de Yarım Milyon Lira istiyor Tramvay Şirketi, Gider Ayak Bu Fakirlerin Hakkını da mı Yı ĞS azcar savay | U tramvay kelimesi, bilhas- Sa son günlerde ne entere- San bir kelime oldu; bu ke- tterde ve kimlerin yanında Kötirse söylensin mutlaka her- bir alâka uyanıyor, SAnlar derin bir, ah, çıklyor Üllkerini boşaltacak fırsat arı Akşam sabah — tramvı ük etmek meeburiyetinde şöyle bir kaçına İsterse- Bir sorun Tramvay — servislerinden Şün musunuz? Şirketten bir Diz var mı?.. Süalin «bir dokun bin ah i fağfurdan!» misali ne " Beslerin yükselmesine se - Slacağını ürsünüz... Me- Kati derecede tramvay ara- Ületilmediği için halk pes —'Fülımn)ı dönüyor... Di- başladılar mı artık doya Üinliyebilirsiniz? n günlerde şirketin dev- Üösi, satılması keyfiyeti or- fiktıktan sonra.. Halkın şi- *ti devam ederken, şirket Slarının da feryadları yük- başladı. Biletçiler, vat - lerini anlatıyor ” kontrollar ve saire şir - Aalarındaki hesabların bir mediğinden telâş edi- ların neden ibaret oldü- Z çok biliriz. Amma, vat - Ve biletçiler arasında yöy- laşarak derdlerini kendi "'"!ııı dinlemeği — muvatık fer karşıma çıkan bilet- Şi kontrolla konuştum. he iş kanunundan ne lhdv ettiklerini, şirket- hd ne gibi meseleler ol- kştdum. Bu sorgum on - | Ş sıcak bir havada, susa- N İtsana verilen bir bar - Keldi. Sanki böyle bi Ay ötiyakla bekliyorlardı. çe insanlarla konuştum. İ Üleri o kadar yekpare bir| *liyor ki... İşte her bi- | li geçen muhavere a- GÇ töym oldu Böünundan ne gibi ti - AM XNEA N a L A a &< AAA saatlerinizde yapılmadı mı?. —. Yine eskisi gibi. ı_:nı Müstesna — dokuz, 'k hatta bazan on, on k Şalışıyoruz. Yedi bu- N GAt çalıştıklarımız da G ayda iki defa vaki | *.î'"henh edilirse da - | & ğ ükat parası — meselesi Mi? q:;madıgımu kapı kal- © da bir neticeye Yani bütün arka - Mürsüz ve odunsuz di hu ihtiyaçi Olarak temin — etnek “hdeyiz.., Dört beş sene A bunları dsima boylu baslı, y şaklı ve sevimli tasvir Tramvay şirketi müstahdemininden bir grup evyeline kadar ayda otuz liralik mahrukat veya para alırdık. Son- ra şirket bizi senede on Liraya indirdi. Bu sene de hiç vermedi. Eskiden hastalanardır için has- ta yevmiyesi olarak vatmanlara 73 kuruş verilirdi; şimdi 54 © in- dirildi. Biletçiler için 63 kuruştu, şimdi 47 kuruş... Görülüyor ki daima bizim aleyhimize hareket ediliyor... İşte konuştuklarım bana en mü- him derdlerini şu şekilde la anlattılar, Şirket, müstahdemin nden şimdiye kadar 4096 bin yana ya- beza n maada htiyat sar dığı için ayda yüzde dört tutulmuştur. - Şirket nizamname mucibince on seney Garib Bir Macera | —00 T | | Aşk Kahramanları 'Daima Güzel Değildir. 55 Yaşındaki Erkek 45 Ya sndaki Çirkin Kadına Nasıl Vuru. muş? b ta Vet Sevgililer her zman böyle genç A romancılar, piyes ve güzel değillerdir #k Maceralarının kahraman- larını daima genç ve güzel zannetmek hatadır. Gerçi harrirlı mi - ederler, yecek? ikmal eden memurinin yüzde dörtlerini biz misli ödemek mecburiyetindedir. Yani bu para yüzde yüz artacaklır. Yine nizamname mucibince ce- za için kesilenler de bu tekaüdi- ye makamına kaim olan para ile beraber on seneyi ikmal — etmiş müstahdemin arasında taksim e- dilecektir. Şimdi bu bize verilme- si icabeden paranın yekünu 546 bin liraya baliğ olmuştur. Fakat şirket bu parayı kat'iy, mek istemiyor. Bunun için birçok müracaatlarda bulunduk. Nelice vermedi. Nihayet Nafıa Vekâleti bir hakem gönderdi. Bu hakem, yine nizamnameye göre on beş Bgün zarlında kat'i bir karar ver- (Devamı 7 tnci sahifede) Fâkat hakikatte hiç de öyle de - Kildir. Misal: İşte; Paris ceza mahke- mesi huzuruna çıkan bir çift er- kek; maznun sandalyasında otu- ruyor. Kadın da davacı yerinde, | 'nun iri yarı bir adam, Ka- | | | fasında birkaç tel saç var. Bun « ları da ıslatmış, itina İle yan ta: rafa taramış. Yaşı her halde elli- yi geçkin... Kadın, eh aşağı yukarı kırk be- şinde var. başına devekuşu tirye lorile süslü, modası — geçmiş bir şapka oturtmuş; boynuna da, şüp-) hesiz ninesinden kalma ayni tü den bir şarpe sarmış. Yüzü, ince ve benekli bir tül ile kısmen örtülü Buna rağmen iri burnu, kalın kaş ları, allıkla boyanmış yanakları görülüyor. Her ikisi de karikotürden fark-| sız. Aşk maceralarının son rolünü| oynuyorlar. Hâkim gözlüğünü taktı. İkinsini de dikkatle süzdü. Sonra maznu- | na hitaben: | — Bu kadını bir sene evvel ta- nıdınız değil mi?. — Dul kalmıştı. Yalmız oturu - yordu. Kendisile kolayca dost oi dunuz, evine devama başladınız.. — Bvet... Zevklerimiz birbi - rine uygun İdi. Ayni rejimi ta - kib ediyorduk. Hâkim, müddeiye soruyor: — Kim olduğunu ve maksa - | dını bilmediğiniz bu adamı evi- hize kabul ettiniz demek?... — Küçük bir lokantada tanış- - O da benim gibi dalma seb- ordu. ŞAKA GÖZLÜKÇÜ DÜKKANINDA Miyop bir adam, gözlükçü dük- kânına girer, birçok camları tec- rübe ettikten sonra: Bu camla pek iyi göremiyo- TüM. — Fakat Mösyö, bu çok kuv- vetlidir. İlu numara... — Bundan daha kuvvetlisi var mif. — Var!... — Numırı.ıı kaçt. dıhı kuvvetlisini ve- — Şu halde bir değnekçi alınız daha iyi... | SUCUKCUNUN MARİFETİ eee A LAT Bir sucuk fabrikası açtığını sun bari?. - E, Allaha şükür!.. Sucukları neden — yapıyor « sun?... — Kyun etinden?, — Kaça satıyorsun kilosunu?.. — Elliye,.. — Elliye mi? Etin kilosu elli, Kemiği çıkınca,.. İdare eder mi bu?.. — Tüne eti de karıştırıyorum. — Ne miktarda?.. — Bir koyuna iki tanel... MAHKEMEDE — | — Reis — Bu adamın dört demet afını çalmışsın, buna — sebeb ne?.. Maznun — Açlık!. lam mideniz varmış!.. MEKTERDE İstridye nedir, söyler misi- niz?.. Şey.. — İstridye mi?.. benziyen bir balık.. BİR HAKİM BİR YILDIZLA EVLENDİ cevize evyorkta boşanma davalım N ile meşgul olan mahkeme Amerikada işi en çok olan bir mahkeme imiş. Buranın 35 yaşlarında bir hâkimi vardır. Ge- çen güne kadar bekâr olan bu hâkim kaç senedir boşanma da- valarında karı koca meselel, de fikir yürüterek hükmediyor - du. Hâkim Marçzo geçen gün $ nema artisti Rozina Lavrens ile nişanlanmıştır. Hâkimin meslek- daşları şöyle düşünüyorlarmış: Şimdiye kadar dinlemiş olduğu | davalardan ibret alsaydı hiç ev- lenmiye kalkışmazdı!. Fakat bütün davalarda iyi ka- rarlar vermekle şöyret kazanmış olan hâkim Marçizo böyle düşün- müyor. Diyor ki: — Bilâkis bütün dinlediğim da- valar bana nasıl bir koca olmam lâzım geldiğini öğretmiştir!. haber aldım. Nasıl, kazanıyor mü- Reis — Tebrik ederim, çok sağ- | İskoçyanın en asil ve güzel ka- dınlarından Leydi Glamiş, 17 ter duvarlam kenarında ve kalabalık önünde diri diri di. Devrin tarihlerine göre Leydi Glamiş çok kibar, çok güzel bır kadındı. İskoçyayı ziyaret eden diplomatlar ve yabancılar, dün nın hiçbir yerinde bu derece gü- zel bir kadın görmediklerini söy- lüyorlardı. Leydi, orta boylu, beyaz çeh - reli idi. Sırma gibi sarı saçları, pembe teni, tatlı bakışlı mavi göz- leri cidden emsasizdi. Yürüyüşü, söz söyleyişi, gülüşü. Leydi Glamiş'in meziyetleri yal-| niz güzelliğinden ibaret değildi. Herkese iyilikle muamele eder, fa- kirlere yardımda bulunurdu. Son- ra çok cesur bir kadındı. | Genç bir kız iken ismi Leydi ı yük bir Jan Duglas idi. Lord John Glamiş ngiliz gazetelerinde BK sık ı görülen adliye haberleri a- rasında bir kumı da küçük yaştaki çocuklara fena muamele eden övey babaların, üvey ana - ların muhakemesine, cezalandı - rılmasına taallük edi Böyle ceza görenlerin hepsi de üvey de- iildir. Öz babalar da vardır. Me- selâ geçen aylarda geçen bir a- damın uğradığı ceza kendisi için pek ağır olmuştu. Yalana ve hır- sızlığa alışmış küçük oğlunu kor- kutmak için onun kızgın kömür- le ellerini yaktığı lddiasile mah- kemeye getirilen bir tayyareci hem işinden çıkarıldı, hem de a- ğır para cezası! radı. Hem de nereye gittiyse her yerde haka- rete uğramak süretile Londrada barınamaz oldu. Şimdi yine İngiliz gazeteleri bir üvey babadan bahsediyorlar. Yir- 'or. Hâkimin alacağı artist 23 yaş- larında imiş. Amila lt la eee a daiei ae mi iki yaşlarında genç bir adam genç bir dul ile evlenmiş, fakat muz 1537 de, Edimburg şatosunun | yakıl- | Bu hakiki hi- kâye,tarihte ka- dın ve şehvet Uuğuruna ne Ci- nayetler irtikâb edildiğini bütün acılarile anlatı- yor. ile evlendi. Fakat kocası az sonra bir kız çocuk bırakarak öldü. Matem müddeti geçtikten sonra birçok talibler çıktı. Leydi, bun- lardan Arşibald Kampel dö Skip- nes udlı asil ve merd bir delikan- tercih etti. Bu, kendisile evlenmek istiyen| asılzadelerin iğbirarını mucib ol- du. Bilhassa kocaşinın arkadaş - larından Vilyam Liyon'un... Vilyam, Leydi'nin bir başka - TariHte Kadm GÜZEL KADINI BİR SABAH SEHER VAKTİ YAKMIŞLARDI Kendisine Yüz Vermiyen Sırma Saç! Güzel Kadını Yaktırdı sile evlendiğini haber alınca bu nu kendisi için bir hakaret telâ ki etti. Ve güzel kadından intik: alacağını söyledi. Leydi, ahemn yet bile vermedi. Vilyam, güzel kadının bir isn nin Duglas olduğunu, ve Kr: 5 inci Jakın bu aileye karşı büy bir nefret beslediğini hatırladı. 5 inci Jak; çocuk iken İskoçy Başvekili ve bilhasaa Kızıl Du las tarafından uzun müdedt ha solunmuştu. Jak 18 yaşında serbest bırak. dı. Tahta geçti. Ve bütün Dugl ailesini dağıttı. Fakat bir tür! hıncını alamadı. Lyedi — Glam kocasının sayeçinde bundan ku tulmuştu. Vilyam, kralın huzuruna çık t Leydinin kendisini zehirle mek ve menfada bulunan kard şini tahta geçirmiye — çalıştığı: (Devamı 7inci sayfamızda) Üvey Çocuk Hayatta Daima Bedbaht mı Olur? 'Genç Bir Kadın, Sonradan Vardığı Kocasında Neler Çekt.ğini Anlatıyor Ekseriya karı kocanın mes'ud oldukları zamanlar pek kısa sürüyor dul kadının üç yaşlarında bir de kızı varmış. Birinkley ismindeki üvey baba bu kızcağızın ellerini, yüzünü yakmış diye muhakeme edilmektedir. Mahkemeye getirilen çocuğun parmakları bağlı olmakla bera - (Devamı 7 inci sahifede)