19 Aralık 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

19 Aralık 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON TELGRAF Cumhuriyetci İspanya B;şvekilinin Beyanatı Alman Nüfuzu, İtalya İstilâsından Daha Fena İmış İspanya Başvekiline Göre: İtalya, Almanya'nın Elinde Bir Alet İmiş İtaly anGönüllülerinin İspanyadan Çıkmalarına İhtimal Verilmiyor spaunyada iki buçuk senedir dahili harb devam ediyor. Politika âlemini du denemez: derecedeki ye: Si ünul de ikinci, haline üçüncü ko- her mesele birbirine e İspanya da- inin neticesi diğe srülüyor meseleler çlere len İngiliz gazetelerin - *Yeni gi de Barselondan bildirilmiş Bu malümata göre, Bar- nalü- mat var setondaki İngiliz muhabirine Cum- huüriyet —küküm başvekil! / Negrin demi: — Franko - tarafı payitahtına Dük Ali olarak gönde bizim tarafa da gelerek buradaki 1 gözile görmek ist f>s e müsaade edeceğiz. Yin terdim ki İngiliz Başvekili de bi- | zim tarafa gelerek Cumhı İspanyasında neler yapıldığını gör müş olsun. Eğer Başvekiliniz biz- zat gelemezse itimad ettiği biri - sini göndersin. Muhabir şunları da yor: Başvekilin çalıştığı odanın pen- cereleri Akdenize nazırdır. - Bir taraftan çalışırken, diğer taral - tan da denize baktığı zaman u - zaktan Alman ve İtalyan bom - bardıman tayyarolerinin Major ka adasından geldiklerini her gün görmektedir. At nalı biçiminde büyük bir masanın arkasında o- turarak çalışan Başvekilin yanın- ilâve edi * lâ 6 tane telefon vardır. Aramız- | da şu muhavere cereyan etti: — Da t harb ne vakit bitecek? — Şürh>oz ki harb bir buçuk €ne daha divam edecek. Hattâ belki de Pi sene, Dahili s2rbi bitirdiğiniz za- man âsilere <arşı ne yapacaksı - | mız? â pek tabil olarak affı üumümi ilân zdeceğiz. - Müllarınt mi Misitiz?. üsadere edecek yır. Yalmız belki harb mas-) lık olarak bir tazmi - at istenebilir. Herhalde ağır sü- Tette vergi vereceklerdir. Daha iki sene harb devam et- mek için lâzım olan parayı bul - makta zorluk çekiyor musunuz? — Para bulmak daima müşkül olmuştur. Çünkü Fransa banka- sında milyonlarca İngiliz Hiramız vardır. Böyle olduğu halde ade- mi müdahale politikası yüzünden bu paraları alamadık. Bununla —— —rrrm beraber g paramız vardır. İspanya yaşaması için lâzım o- n şeylere maliktir. İspanya baş- gibi hariçten pü- beklemez. Çünkü ih- leketidir. Harb bittik- a dışarıdan bir istikraz i- çin müracaat edeceğiz. İspanyadaki İtalyan rinin çıkı meselesine ne siniz? sene için de der — İtalyanların bu gönüllüleri- ni geri çekeceklerini zannetmi - yorum. Belki de iki ay içinde bu- nu yaparlar. Lâkin bunlar tekrar geleceklerdir. — Mühimmat gönder devam edecekler mi? — Evet, dünya nazarında doğ- rü yanlış nasıl görülürse görül- sün bu anlar için çok mühim bir keyfiyettir. Maamafih İtalyanların istilâsı Almanlarınki kadar ciddi değil - el- dir. Çünkü Almanlar sanayi lerine alacaklardır. İtalyanlar ni suretle bir tehlike teşkil eti ler. Mühimmat satın almakta müş külât çekiyör musunuz? — Evet. Hattâ — harb başlacı başlıyalı — bu. müşkül — olmuş- tur. Eğer fazla olarak daha 50 tay- yare müdafaa topumuz — olsaydı lerek bomba atabileceklerine ih- timal verir miydiniz?. Hattâ birkaç tayyaremiz daha fazla olsaydı! Daimi surette Bar- selon üzerinde dolaşsaydı | bir halde yaşıyacaktık emin gönüllüle- | nekte her | onların böyle Barselona kadar ge- | Ispanyadaki yaban cılardan bir grup Yiyecek cihetine gelince; hü - kümet İspanyasında yiyecek me- selesi düzelmektedir. Bununla be- raber çocuklara kâfi gıda verile- İspanyadaki — ecnebi gelince; bunlar İngi veya Amerikan şirketleridir. Bun met almamıştır. - Yine ııklnrı gibi. duruyor. — İleride millet böyle bir karat verirse bel- şirketlere , Kanadalı | l ! (Devamı 7 inci sahifede) | | Bilmecesi Çocuk | 4 Okuyucularımıza Mer hafta pazarlesi zünleri yazaca- | üümizi vadettiğimiz çocuk bilmece miz, bundan sonra, cümürlesi — günkü müshamızda yaplığımız. cibi, het h cumarlesi günü yedinci — sahilemli çocuk xahilemizin — icinde - çıkacaktır. bilmecelerimizin daha faydalı, meral elabilmesi için yepyeni bir şekilde ya- |öyacağız. Cumarlesi zünkü müshamız- |odaki çocük sahifemizde ilün ettiğimiz yeni müsabakamız hakkında önümüz- deki cumartesi zünü daha fazla taf- | silât vereceğiz. Evvelki müsabakamız bu suretle yeni bir müsabakamızla bir- leşerek, daha zengin bir halde İntişar edecoktir. Hediyelerimizin daha senzin olabil- mesi için hazırlıklar yapıyoruz. Bun- | dan sonra bilmecelerimizi — cumartesi K gönleri çecok sahifeminde taklb edi - | eCi diçekk Bilmecemizde kazamaz W küçük okuyucularımızın isimleri ye - dinci sahifemizdedir. *A | | | | | dükiler gibi tekenimli etmiş bir halde değli... İ ŞEKERİN TARİMİ | dasını RADYOMUN NAKLİ DE BİR İş... Meraklı Şeyler MARDAL NEDİN? gik veya koyu sarı bir tor, içe- risine birar su veya xirke ko- Yup karıştırdınır mi sulü veya Kkoyu bir hamur olur, biftek gibi, ban- Kile gibi krsarlma etlerin üzerine sü- rülür, yenilir diyorsunuz, değil mi' Fakat, bu torun aslı nedir, nerede ye- tişir?.. Hardal bir ottur. Küçük tane- deri vardır. Bu taneler kurutulur, toz haline getirilir. Ka cok Fransanın Di- Sön şehrinde yetişir. Bl'.Ş BİN YIL ÖNCE DE BOKS OYNANIYORDU Bağdad ciyarında eski bir taş bu- dunmuştur. Üzerindeki kabartma ve- simler, bir boks maçını musavverdir. Atimlerin tahmninine göre bu taş en aşağı beş bin seneliktir. HESAB MAKİNELERİ Kide taşınabilen ve çok daydası gö- rülen hesab makineleri son aarın bir Çinliler bunu, İ- n KİS sene evvel bi- mayarlardı. Tabli şim- liyorlar ve kul Şeker, çok cekiden Hindüllerce ma- n idi. Şeker kamıyı tami serilen bir kamıştan çıkarılırdı. Avrupaya 10 un- çu yüz yılda biz Kark melain olarak getirilmiştir. Ayni devirde İtalyanlar, Sicilya a « şeker kamışı — yetiştirmete başlamışlardı. Bu kurmetli kamış senra Portekizde, Madar adalarında da ye- tiştirilmeğe bazlandı. Burulardan Bre- zliyaya geçti. İspanyada endülüs hü- kümdarları şeker katışı yatiştirilme- Finİ teşvik ettil VAT de, pancardan şeker — imalini Keşfeden Margrab adik bir Almas kim- ya mülehassdır. Aşard di dam Fransızdı. dalebesi vardı. Bu a- Pakat, siyasi bir me- zeleden dölüyi valanından kaçmış, Al- manyaya Ülllon etmişti. — Şeker imali etii. Fakat, Napolyon zamanında yenkden tee - tüdeler yapıldı. Müharabeler dolayı - | *Nle şeker kamışı zetirimek gü olu - yordu. Bu sefer, pancardan yapılan ye- ke pek gök rağbel gördü. TUNUSUN HARİCİ TİCARETİ İtalyanların Fransızlardan almak is- Hdikleri Tunus çok sengin bir mem- keketirr barki Hezreti; 1000 de 100 milyon 07 de 206 milyen frank, 1$1$ 19 da 488 mil- mali buhran yüründen L mülyar 860 üyon franga düştü. Fakal geçen se- he yine 2 milyar 464 maliyona çıktı. Pransanın Tumusla olum ticareti 1937 de 1 mllyar 446 milyon franktır. Yani yüzde 60. Binaenaleyh böyle sengin bir yeri kolay kolay başkasma kaplırmak is- temiyeceti ve her türlü fedakârlıktan cekinmiyeceği muhakkaklır. | Tuzillerede, kanserle — mücadeleye şöddetle devam olunuyor ve bir ha - | yarseverin verdiği yarun mülyon İn- | tilir Kirası ile tedarik elunan radyom- dan cok istifade ediliyor. Fakat, bu kıyınetli madenin bir yerden bir yeke || Hakli mühim bir iş. Bünün için bususi bir olomobil yap- farılmaş: İçerisinde büyük bir kasa var. Kasanın iç tarafı, 102 kile — kuryun Kaplı. Bununla ancak 1 gram radyom naklolunuyor. Şeför ve muavini de Tadyomun tesirinden mühafaza edili- yor YERMUT NASIL YAPILIR? Yemekterden evvel #ştihayı açmak için içilen Vermut, beyaz — şarabdan | başka bir şey değildir. İcerisine tar- çın, karanlil, porlakal — kabuğu veya kussiya - acı ağaç gibi kokulu şeyler olunarak | bunları bana İ Y yordum. Trenin ( v ki — kompartımanlarından birinde, pencerenin kenarında 0- turmuş, Marmaranın güzel sulu- rını seyrediyordum. Mevsim d.. Oturduğum — kompartımanın kapımı açıldı. İçeriye telâşlı te- lâşl: bir genç kadın girdi rinde şik bir plâj elbisesi vardı. Evvelâ dikkatli dikkatli etra- fina bakındı. -Kompartımanda benden başka kimse yoktu. Vakit öğleye doğru idi. Tren tenha idi, Genç kadin, kanapelerin ali- larına kadar eğiliyor, bir çeyver aranıyordu. Merak etnaştim kat hiç tanımadığım bu kadına sormak da tuhaf nlacık- tı, Ben kendi kendime: cava ne arıyor, diye düşü- nürken, kadın bana doğru yü rüdü. Hemen iki adım önün:de durdu. Büyük bir nezaketle gu- lümsiyerek, endişel ibir - tavırla sardu: — Attedersiniz, Beyefendi, bu kompartımanda küçük, ipekli ve- Ayağa kalkmıştım. Şaşkını saş- kın: — Görmedi dedim.. Yeşil mi bettiniz?, — Ah. Sormayın.. Müthiş izu- lüyorum.. Nerede düşürdüm aca- ba?, Bilmiyorum. — Vah vah efendim.. Hanimefendi, ilinizi ml k — Mendil belki kıymetsiz b - | şey.. Fakat, çok büyük bir hatı- ra idi.. Onu mutlaka bulmalıyırı Genç kadırı öyle üzülüyordu ki, söylerken, bir tu- raftan da gözlerile, hâlâ kanape- lerin altların: araştırıyordu. Ben de gayrtihtiyari etrafıma bakın- mağa bağşladım. Kadın anlatıyor- du: — Biraz evvel bu kompartı - manda oturuyordum. Sonra daha ileriki vagona geçtim. küçük çan- tamı açtım. Baktım: mendil yok.. Deli olacaktım Trenin bu meçhül kadın yol - vusuna karşı içimde acımak his- si duymuştum. Beyaz ipekli elbi- sesi altında, vücudünün bütün hatlarını meydana koyan daracık kumaşın, gözalıcı tatlı inhinaları ihamı çekmiyor değtildi Belli | idi ki plâjdan dönüyordu. Üze - | va- | çe eşilköyden İstanbula gel | | | | Kadının çok müşkül vaziyette | tım. Bu merakımı tatınif *î*",,. olduğunu anlıyordum. Sanki göz- | — — Üzülmeyin hammefen'! leri yaşaracaktı. Bu yeşil ve kuy- | dim, sağlık olsun.. Bulam†metli mendilin ne rası oldu- | takdirde, bu sizi çok mu T” Bunu da merak etmeğe başlamış- | sir edecek?. K” al İşte İstikbalin Adamı İsviçreli bir mühendis, on sene çalışarak vücude getirdiği bir ma- kine adamı, Londrada teşhir et- mişli Bu adam, uzaktan ve kısa dal- galı mevcelerle harekete getirili- yor, ve oradan idare olunuyor. İ- çerisinde ni küçük — metörlü mkine vardır. Her biri bir ha- reketi idare etmektedir. Makine adam — şarkı söylüyor, konu; ürüyor, su veriyor. (Devamı 7 e Genç kadın manalı mat lerimin içine baktı: Ankara BUGÜN ıll"": 18.00 Müzik çeğtenceli İK g Türk müziği (ince saz Çaslıı 'H ayerı ve haberler, 1925 MÜT , at - Camah. Maşk. Flarıtı Kiarinelisi, Hayrullak DS Çeçeff | 1 — Sonat No, ? ( | Cemal Keşli) « " 1845 Kosuşma — (dokteri 2000 Türk müraz - ÇARİMİZ konsart). 1 — Eski şarkılar E ? — Halk türküteri ' 3 — Kend! eserleri 5 â 2400 Guat ayarı, ZLİĞ erkestra). çt 1 — Der Vildeşüla - bert Lortring) ü 2 — Esmeralda No $ 6 — Fagelaritter ( 3815 Konuşma, 2280 2240 - 2445 Son haberlef | program. v 'YARIN SALI 20/12/38 ı # 1230 Müzik (opera w7E Saat ayarı ve haberlefi Çaf müziği (Türkçe şarkılar)ı Müzik (Panfar - Pi Takvim ve H? |Yurdda Hava V# 5 eşilköy meteoroldİi, !ı:ıuılı? .ı:ıı / göre yurtta Iııvı doluda kapalı ve ” ,4" Üalr #ibür w"":,ı göçimiş, rüıl"" / kametten dof Yünk Yep şarki Anadoludu Ç bölgelerde orta l'"’ f radeniz, M..nıı" © . mizlerinde kuyvetli d miştir. Dün ııı-"', kapalı ve yağışlı Y'.'" e vast zarfındaki $i , | .Bl’ murabbama çülmüş rüzgür '_.ı#'/ tarı 31 kilograni budala Aşğıdi Ne öğ G el ü 7 Bir demir parmaklığa dayandı. Güneşih batımı- siyede 0-8 metre b K : H seyrediyord'a Güneş, Heybeli İteBurgazın ara- tir. Sant 14 te " u. Refet: 4 sından denizin dupduru sularına iniyor ve alev a- 165.6 milimietre ıl'._'  lev yanıyor gibiydi, Yüzünün rengi de öyleydi ineşte j Direeörlenik, Va dörem eti Konuşmamıza ara vermemek için: | :’_":î':::,ıı u — Birkaç saniye içinde kendimi toparladım. İzin verirseniz, size bu karanfil demetini ve- a k_,...ı.ıııdl"" tım elinde bir çiçek demeti var. Benim de elim- a No, 17 Yazan: ETEM İZZET BENİCK geyim | birinci, renk renk karanfillerden bir demet l A K Dedim. j  Yavaş yavaş yanına sokuldum. Göz ucile — mecbur uldu, istemiye İstemiye elinden çiçeklerni —— gitmek lipkı tıpkısına öyle bir son verebilirdi. Ak- YKD tü SÖt İ ini süzdüğümü gördü, başını çevirdi. rkadan gelen itişle demetin üzerine de ve diülimi toparlıyabildiğim kadar çığırı de - — gh şon ;:ıî:ı Zîî;';ı'[' EyGlr Bir kaytera Yulk, | önce kendisi bastı. İşte dileğim de buydu ve. ğiştirdir iskeleye yanaşmıştı. — Yolcular ilerliyordu. Diye bu sorgum' karşıladı. Ben yine rleyişteki zoru bilirsin. Öndekiler yağma var- — PİF Saniye içinde olmuştu. Hemen geriye döndüm, n Bi SrNe d a çl(,ı.'lılwrşımıi )'l-.t“u:ışun:n ben mış gibi ki sktler Ö ü n geri — boYDUM bükük: N ' Dedim, ilâve ettim: oldum. Bu demetle o güzel çiçeklerinizin yerini kalınış gibi ileriye hızlarırlar ve bir itişmedir g- —| — Milyon kere bağışınızı dilerim. Bu itlşme M ol Gelilkdikmi; Çobede vdşdima, doldurabilirseern çok sevineceğim. | der. Ne olursa olsun, nasil olursa alsun bu kadınla — KAkISma ĞAYA İakadi, Ka Çfı" “:î':ş”f"’ıdî"" î"’” AĞA Dedim. demeti uzattım. Bir saniye durakladı. | konuşmalı idim. Doğrudan doğruya Jâf söyleme VKİ a ÜŞ aF AY S M S DD nn T SŞ a İri, kara gözbebeklerini devire devire gözleri- G ç ten Korkuyordum. Hiç yüz iyordu. Aklıma K ieinâ babti Bi ci aN Çok teşekkür ederim. geldi. Önüne geçtim. Çiçek tini göğ- Bir şey değil. Ne yapalım. Oldu Vapura giriyorduk eti aldı. Arkesından: b Güneş dokuüni ına dikkat Dedi. Bu, onun ilk işittiğim sesi ve ci Çok nezaketlisiniz. Onun 3 tleri. Hele ortadakinin Öğle li İdi kt bu demetin anun için çok - Bu saniyede bile onu B inda f rtoğrafçı i ç duydüm! İA YA MiF. K | di k sanki ayağım sendelemiş g- — önünde gi öcüronkün. Bazisdan & Brlhadan; Dedim. Bir kelime . , arkaya doğru kı a6- — şağı giydiğim t i yor! Bu yerinde ve değimli bir yapmacık — sarmıştı birer aşk bestesi gi. bi kulaktân kalbe taşıran tılsımlı sesile: oldu. Sırtım kadının göğsüne yaslandı, çiçek de- Si * — Size çok çok teşekkür ederim. meti bozuldu. Kadın kendisini de yere yuvazla - n birden iki beni ileriye itmeğe ada onu; Ne kadar sevimlisiniz?. Demiştim, kaçırmıştım. Burada da o yoldan (Devamı var) — |

Bu sayıdan diğer sayfalar: