Edilmi Tarafından 'eni İsianbul barosu idare Meclisi sık sik toplanarak ;_—v:ıı savukatlık kanunu> * ve caki işler ile meşgul Mvukıuu bu toplantılar a arasında bir :"" Yapılacağına işaret etmek gl"muu avukatın levha ha- a Fscağını haber vetmekte - Din bu hosusta tahkikat yapan Muharririmize baroda salâ - bir zat şu izahatı ver - !ğ" lnıibu meclisi “müterakim çıkarmak ve yeni meclise İŞ devretmemek için böy- ik toplanmaktadır. “Yevi anin yenilenmesini Anir 1 -F F '!i- .'"ü bu yenilemenin ceki ka- Mükümelri arasında değil ye- c—m Böre yapılması lâzıra - Hat y S Alaydaki tüccarlar; İstarbul | SÜ tüccarlarile iş yapmak 3 - h—h:::;edlrler | N Vesret — odasından | w reisliğine gelen bir | &— bu arzu tebarüz etti - Ve Hatay devleti dıh'- İstihlâk olunan gayrimamul, bütün maddeleri doğ- iya ana vatandan te yolların aradık'arı "üımw.aıwı.bııme ve imal eden fab - Ve mücsseselerin İskender'un ve prospek- Nw Rum- _— ler ayrı ayrı kral- etmişlerdi. - Padişahı | ln'ıyyeı tanımı- | Bulk; derebeylerinin e- Pıdıqın fermanı &- 'kı'ı”ı.îf""’ kadar kıyme - Binaenaleyh; Ha'k ı"'ml istiyordu. Namıts- lvıu fikirde idi. .b' Kızlarağası Nezi: """du işah takımı sultan Se- M"'4.,, kça tekrar tahta gele-| N N .h)’or]ardı , *Tanı ve Alemdar Mus- Üezi 'tada dönen dolaplacı ya » u İş, Haysiyet Divanı " *."lkıılıı-dı Aranan Vosıflar Nelerdir? |HATAY GÜMRÜKLER MÜDÜRÜ İZORBALAR SALTANATI vukatlar Tasfiye yorlar Yapılacak — Yeni kanuna göre de avukatlık şeraiti; maddi ve manevi evsaf olmak üzere iki kısımdır. Maddi vasıflar mekteb mezunu| olmak ve saire gibi şeylerdir. Manevi vasıflara gelince bunun takdir ve tetkikini yeni kanan, Adliye Veklletinde kurulacak ©- lan bir «büyük haysiyet divanı» na| vermiştir. Bu haysiyet divanı da ancak yeni baroların teşekkülünden san- ra kurulacağı için şimdi yalnız maddi evsaf aranmaktadır. Yanl manevi evsafı aramak için salâhiyet görülmemektedir. Yal - mız, aidatını vermiyenler, mektel mezunu olmuyanlar ve ölenler, ba- roda mukayyed olup da İstanbul- ! da filen avukatlık yapmıyan: rın kayıdları yeni levhadan si'in- mektedir. Buna da tasfiye den - mez.> ay'lılar Her şeylerını Bizden — Alacaklar kenderun Ticaret asının Bir Müracatı Böre buğday ve kömürle bilcünilı Taden cevherlerinin memleketi - mizden Hataya ihracında bir li - sans arammıyacaktır. Ayrıca pamuk ipliği, bakır, ka- lay, ham deri, çuval, jüt ipliği, mensucat ve kauçuğun da ithal Hatay Hükümeti gümrük umum müdürü İhsan Rasih şehrim'ze gelmiş ve baz tetkiklerden sonra Ankaraya gitmiştir. Hatay gümrüklerinin esaş teş- kilâtını kurmak, çalışmak, İsken- derunda tesis olunacak yeni ser- best gümrük maıntakasında vazife) almak üzere - yüksek dereceli gümrük memurlarımızdan mü - rekkeb - bir heyelin İskenderuna gönderilmesi bükümetimizden ri- ça olunmuştur. Faydalı Bir Eser 'Türk, hususi, azlık ve yebancı okullara aid bütün tamim, direk- tif ve saire bir kitab halinde ha- anmaktadır. Şoförler Wuhakkak ki İ Haklıdırlar oförlerden bir grup Lâtfi Kırdar'ı ziyaret ederek tak- şımaları mecburiyeti — yüzünden hem kendilerinin zarar gördük - lerini, hem de Avrupa boya fab- rikalarını zengin ettiğimizi söy- lemişler. Şoförler, — Vur abalıya... Kabilinden: — Vur şoföre!, Sözüne tam hedef teşkil eden vatandaşlarımızdır. Yalnız üç beş yıl içinde üç beş defa plâka değiştirmek yüzünden bir hayli çinko veya teneke tüc - carı zengin oldu. Eğer, şolör vatandaşlar şimdi de boyadan şikâyel ediyorlar ise muhakkak ki haklıdırlar. Ya oto- mobil acenta ve kemisyoncuları Avrupadan taksiye çıkaracakları arabaları sipariş ederlerken Be- lediyenin kabul ettiği rengi fab- rikadan istemeli, yahut da haki- katen arabaları kendi renklerinde serbest kalmak ihtiyarına terket- melidir. Bu takdirde hem şoför i-ıııınL hem de döviz kaza- BÜRHAN CEVAD Yüksek Muallim Mektebi Yeni Binasına Taşındı Yüksek muallim mektebi Ve - fadaki yurd binasına kısmen ta şınmıştır. Bina tamamile ikmal olmasına rağmen tefrişatının he- nüz kısmen noksan olması yüzün- Ü den mekteb müdürü ve bir kısım | talebe eöki binada ikamet etmek-| tedirler. Diğer taraftan yüksek muallim kız talebesi arasında eskidenberi faal bir teşekkül olan «yüksek öğ-| retmenliler kurumu» bu sene için yen bir program hazırlamıştır. Ezcümle kurum bir «mekteb tarihçesi» hazırlamaktadır. Ayrıca bir de broşür bastırıl - mıştır. Bundan başka haftada bir gece verilmek üzere zengin mev- zulu bir konferans serisi de hazır- Tanmıştır. İstanbulun tanınmış bir çok oş- hası bu konferanslarda — değerli mevzularla konferans verecek - lerdir. Türk Borcu Tahvilleri Ankara 8 (AA)— Haber aldı- İhmıza göre, hariçten gelecek 1983 Türk borcu tahvillerinin müsiha- sıran amortisman sandığı delâ - tile mahdut miktarda ve düviz mukabili müsaade edilmişti in ayni renk boya ta- | edilmiş | |(Günün meselesi: Haldeki Tehlikeli Önden Bu Cihet Düşünülmüş, Fenni Tedbirler Alınmış Meyva halinden ünkü sabah gazetelerinden birinde, telif yerlerinde çatlaklar ve çö - küntüler görüldüğü ve çatlakla | Tın iki senedenberi gitgide açıl - dığı, buna sebeb de arazinin, sina- nan ağırlığını çekemiyecek kadar gevşek olduğu hakkında bir yarı çıktı. Bir müddet evvel gazetemizde, hal hakkında yazdığımız uzun ya- zılarda bu hususdan biz de bah - setmiştik. Dün, son vaziyeti öğ - renmek üzere halde yeni bir tah kikat yapltık. Mevzuubahis ârıza- lara dair edindiğimiz malümatı yazıyoruz! Filhakika, hâl duvarlarının ba z yerlerinde ayrıklar - vardır. Fakat bunlar bildiğimiz - şekil- de duvar çatlaması değildir. S | dece üzerine binanın inşa edil, , Çökmesinden, oturma - adan mütehassil olduğu süyle nen bir hâdisedir ki esasen ayrı- lan kısımların diğer kısımlarla münasebeti ancak mafsallarla bir birine raptedilmiş olmasından iba- rettir. Filhakika binanın inşası esna - sında bu toprağın gevşekliği ba- zı erbabi fon tarafından ileri sü- rülmüş ise de bundan dolayı hu Maktu Satış Meselesi Belediye Yeni Tetbirler Al.yor Pazarlıksız satış kanununun ba- z yerlerde iyi bir şekilde tatbik olunmadığı belediyece de anlaşı!- mıştır. | — Belediye reisliği bu hususta ye | ni ve şiddetli kararlar alarak ka- | nunü bütün kuvvetile meriyete koymağı kararlaştırmıştır. Bu mi- nasebetle esnaf arasında daha sı Kerestecilerdeki | meyva hali binasının muh- Çatlaklıklar | Değilmiş bir köşe inşaatlan sarfınazar edilmemiş an- cak buna karşı tedbir alınmsıştar. Bu tedbir de şudur: Binanın he- yeti umumiyesi beş kısım olarak ayrı ayrı yapılmış, birbirine geç me şekilde, yani mafsallarla bağ lanmıştır. Bu itibarla, cihet- lerden toprağın çökmesile duvar larda hasıl olan ayrılmalar bu gec | me kısımların ayrılmasıdır kı bu geçmeler ve binanın ayrı ayrı par- İ gülesi kallin yüyelmdn veidite| toprağın yumuşaklığı düşünüle - rek alınmış bir tedbirdir. Bu ayrılma hâdisesinin her yıl | birkaç santim ayrılmak gibi mü him bir neticeye varacağı da va rid görülmemektedir Yine ayni gazetenin yazdığına göre, mevzuubahs meyva hali bi. | nasının, Belediyece müteahhid - den kabulü kat'isi olmadığıdır. Halbuki, hal müdürlüğünden al kadar bir zatın ifade binânın iki sene evvel kat'i ka- bulü yapılmıştır. Geçenlerde Be- lediye heyeti fenniyesince yapı lan bir tetkik neticesinde de bi- nanın heyeti umumiyesinde hiç bir tehlike görüldüğü söylerme miştir. Fakat bu ayrılan yerlere karşı yakında bir tedbir alınacağı | muhakkaktır. Iktısad Fakültesinde e nazarun, | Dün iktısad fakültesinde iktissd profesörü Dobresberger tarafın - dan açılış dersi verilmiştir. Bu derste başta Üniversite Rek- törü Bay Cemil Bilsel olmak ü- | zere mütleaddid dekan ve profe- sörler bazır bulunmuştur. Profesör, ilk dersine evvelâ | türkçe olarak başlamış ve uzu1 alkışlardan sonra; daha fazla türk-| çe devama müktedir. olamadığım| söyliyerek almanca anlatmıştı ——— kı ve çok teftişler yapılacak, bir kaç defa kabahati görülen esna - sezan: M Sami KARAYEL naşmışlardı. Asıl maksadlarıra giz- liyerek sureti haktan görünmüş- derdi. Kızlarağasını ve diğer su'41 Mustafa vezir ve ricalini kandır- | mışlardı. Sözde Yeniçerilerin yapmak fs- | temediğini Ruscuk yaranı ve baş | zorbaları Alemdar Mustafa Paşa : yapacaktı. Yani İstanbula gelen Alemdar Mustafa Paşa; Sultan Selimi kat- Tedecek; Sultan Mustafayı avsne- sile beraber mevkilerinde payidar eyliyecekti. Fakat; — bütün bu fırıldaklara rağmen: işi sezenler ve neticenin | kendi başlarına patlıyacağını an Ityanlar Şeyhülislâm Ataullah E- fendi gibi Alemdarın avenesile İstanbula girmesini arzu etmiyor: lardı. Alemdarın Davudpaşa sahra - sına doğru geldiğini haber alır. Sultan Mustafa ricali Padişahı ze- hirledikten sonra; Babıâlide ak- di meşveret — etmişlerdi. Hatta; sordara haberler isal eylemişlerdi. — Alemdarın İstanbula gelmesi mahzurludur. Zatı şahaneden izin- | siz hareketi endişeyi mucip ol - muştur. Derhal avdeti için lâzım gelen tedabiri ittihaz etmeniz mu- vafıktır. Bu müşavere ve mükarreratı #ttihaz edenler Alemdarın kuvvet ve kudretinin miktarını bilmiyor- lardı. Kabakçı Mustafanın kellesinin de uçtuğunun farkında değiller - di, Bâbıâğlide; bütün gece müza- kere edvam etti. Sadrazama gön - derdikleri babercileri bekliyor - Tardı. Ordu Davutpaşa sahrasına gi - rerken Ruscuk yâranı Mustofa paşa ile şu yolda mükâlemeye başlamışlardı: Atbaşı: — Paşam; Davutpaşaya konak- lar konaklamaz Kabakçının kel - lesini Sadrazama — yollıyalım. Sadrazamın ve — maiyyetindeki Yeniçeri zorbalarından beş on tanesini idam ederek on bin kişi- lik bir kuvvetle İstanbula — gi - rip doğruca saraya giderek sul - tan Selimi tekrar tahta çıkara - lım... Ve gürültüsüzce hüküme'e vaz'ıyed edelim.. Bu yolda hare- ket edilmesini muvafıkı maslahat buluyoruz, ne buyurursunuz? Alemdar Mustafa Paşa, kaşla- rını çattı. Böyle bir teklifi Pinar- hisarda yürandan Behiç Efendi bizzat kendisine yapmıştı. Ve red cevabi almıştı. Demek; arkadaş- larımı kandırarak şimdi bep bi den teklifi tazelemiş bulunuyı lardı. Alemdar çetin ve kat'i hir Bsanla şunları söyledi: — Bire efendiler; sizlerin ne denlü adamlar olduğunuzu azla- yamıyorum?.. Beni, bir emrihay- Ta sürükliyerek buraya kadar ge- tirdiniz.. Şimdi görüyorum ki: Evvelce verilmiş kararları çevi- Tir durursunuz?.. Bir erkek ve: - diği karardan — dönmez!.. Ben, Sadrazama söz verdim. Her ne- kadar bu herif gallaş ise de ; söz sözdür. Bu dediğiniz o derece güçce bir şey değildir. İstanbula girdikten sonra icra ederiz.. Hem de sükünetle olmuş olur... Yâran Alemdarın bu sözlerine mukabelede bulunamamışlar, çı we naçar başbuğun dediği olacak- tı. Fakat; yâranın dedikleri doğ- ru idi. Her şeyi bir çırpıda kale haricinde yapacaklardı. İstanbu- la girdikten sonra, bu iş güçleşe- bilirdi. #—8SO0ON TELGRA Radyolar Hakkında Bir Karar Muayyen Saa'lar- | dan Sonra Çalmak Yasak Şehrimizin muhtelif semtlerin deki bazı kahvelerde ve evlerle apartımanlarda geceleri geç vak- te kadar yüksek sesle radyolarda şarkılar çalındığı görülmüştür. ; Bu yüzden halkın evlerinde ra- hatsız olmasına meydan veri!me- mesini teminen ev, apartıman ve kahve sahiblerine kat'i tebliigat yapılması ve saat 22 den sonra yükses sesle radyo çalınan yer « ler hakkında derhal takibata ge- çilmesi alâkadarlara bildirilmiş - tir, Her_.ığe Bir Maske Alacak Vi'âye_lîîi: Gaz Maske eri Satılacak Zehirli gazlerden korunma için halka konferanslar — verileceğini yazmıştık. Bu konferansların seri halinde | hazırlanmasına başlanılmıştır. Ayni suretle; sinemalarda gös- terilecek olan «zehirli — gazler, mevzulu filimlerin de celbine gi- rişilmiştir. Diğer taraftan memleketimızde her ailenin ve her ferdin bir «gaz maskesi» ne sahib olması hakkın- da verilen kararın ehemmiyet! tatbik olunmasına da başlanılmak- tadır. Kızılay Cemiyeti halka mahsus olmak üzere çıkardığı gaz mas - kelerini satmak üzere muhtelif | şehirlerdeki teşkilâtma bu mas- kelerden gönderecektir. Bir Spor Mütehessısı Gelirtilecek Vilâyetlerde Beden Terb'yesi Teşkilâtı Yapılıyor Spora ve gençliğin beden terbi- yesinin inkişafna büyük bir eneri- Miyet veren hükümetimiz bu hu- susta Almanyadan bir beden ter- biyesi mütehassısı» getirimeği ka- rarlaştırmıştır. Diğer taraftan — bütün vilâyet merkezlerimizde «beden terbiyesi dürektörlüğü: teşkil olunmasına da sene başından itibaren başla - nılacaktır. Beden genel direktör- lüğü için Ankarada — Başvekâlet binasında hususi bir daire hazır- lanmıştır. Genel direktörlük, İstanbuldaki beden direktörlüğü asbaşkar ân de Bay Muhtarı seçmiştir Hattâ; — Alçındarın İstanbula gelmesinden Cuşkulananlar sul - tan Selimi gizlice katledebilirler- di. Lâkin; derebeyine Jâf anlat - mak, mukabelede bulunmak hi- min haddi Idi? O, bir kere Boşnak kafasile be- a etmişti, Besasında durmalıydı Öyle ince siyasetlere aklı ermi- yordu. Daği bir adamdı. Nihayet; —ordu Davutpaşaya kondu. Otağı hümayun kuru!du. Sultan Mustafa ve vükelâsı sa - bahısı geleceklerdi. Rümelifenelri kalesini işgal e- dip Kabakçınn kellesini uçuran ve iki yüz bu kadar âsi yansığı öbür dünyaya yollıyan Pinarhi- Sar âyanı ve avenesi her işi ta - mamladıktan sonra; velvele kop- müştu. (Devamı var) H 1 inci Künun 1908 Yüz kuruşa Yemq Yenir mi ? ayat pahalılığı ile mücade- le için hükümetin tesbit ct tiği bir takım esaslar var. Yakında, şimdiye kadar yapılan tetkiklerin iyi meticeler vermek üzere, tatbik sahasına geçirilece- gini ümit ederiz. Hayat pahalılığı ile mücadele- de vazifelerin mühim bir kısmı be. .diyelere düşüyer. Bilhassa İstanbul Belediyesine.. İstanbul Belediyesinin İktisad Müdürlüğü böyle bir mücadelede ne düşünür, bilmiyoruz. Çünkü, nedense, şehrin eandamarların - dan biri olan İstanbul Belediyesi İktısad Müdürlüğü, böyle mühim şehir ve halk meselelerinde, hem şerileri tenvir etmeğe hiç lüzum görmez. İktıisad Müdürlüğü neler yapmıştır, neler yapmayı düşü - nüyar, neler yapacak, bunları bil- z Bu hale bakılırsa, İstanbul hal- kı, İstanbul Belediyesi — İktısad Müdürlüğü nazarında, öyle pek kale alınacak bir topluluk değil - dir. Halbuki, belediyeler gittikçe öyle bir yola sapmağa mecbur - durlar ki, bu yol, tamamen iktı- sadi şehirciliktir. İşte hayal pahalılığı mücadele- sinde de belediyelere düşen bin- bir vazifenin hemen hepsi İkti - sad Müdürlüğünün omuzlarına yüklenmektedir. Meselâ İstanbulda bir lokanta derdi vardır: Hâdise şudur: İstan- bul lokantalarının mühim bir kısmı pistir. Malzemeleri fena - dır. Vasıtaları naksandır. İstanbulun bazı semtlerinde ih- tiyaçtan fazla lokanta vardır. Ba- zı yerlerinde hiç yoktur. Şehrin, Tokantası fazla olan - semtlerinde müklhiş bir rekabet vardır. Bu re- kabet dolayısile, yemekler kali- tesinden kaybetmektedir. bir İstanbulda temiz yemek, | mide bazmamak ve karnınızı iyi- ce doyurabilmek için bir lirayı gözden çıkarmalısınız. Bu fit Yüksektir. Her vatandaş bir öğle yemeği için 70-80-100 kuruş vere- mez. Eğer 40-50 kuruşa karın do- yuracak lokantaya giderseniz mi- — deniz günlerce gaz yapar. Daha ucuz bir lokantada kârın doyur: mağa kalkışırsanız, mlde Yesadı- — na uğrarsınız. İstanbul, mutavassıt, mütevazi — vatandaşların yemek yiyemediği hayretengiz bir şehirdir. REŞAD FEVZİ Birimizin derdi Hepimizi1 dardi Karışık Yağ Meselesi Bakkallarda — ve xair yağcılarda — satılan yağların karışık — ve hileli olduğunu, zaman saman düyar ve — yazarız. Bu eski bir derttir. Pakat gök mühim bir dert.. Bir bakışla yağın hileli veya ha- ı H ı t İ RE, Ti ; F z