Hadiseler karşısında —1 BU ALIŞ VERİŞ DOĞKU DEĞİLDİR.. lük sabah gazetelerindez biri, şöyle yazıyor: «Her vatandaşın evinde Ata « türk'ün bir büstünü bulundur - Masını gazelemiz temin ediyor.» Ne hayırlı ve samimi bir iş d- yörsunuz.. Yazıyı sonuna kadar o- kuyorsunuz. Gidip, bu gazete idt- rahanesinden hemen Ata'nın bir büstünü “alacağınız geliyor. Fa - kat, tafsildtı okurker bir de ba kıyorsunuz ki, büstün flatı 180 kuruştur. Gazete ilâve ediyer: «Binlerce hazırladık. İstiyen oku yucular gelip alabilirler.» Ticaretin bu şekli ayıptır. Bu mühterem arkadaşımız, biraksın da, büstü de ehli ve kendisine bu- Bu meslek edinen vatandaşir yap- sın. Gazete, güazetedir. Büst hediye etmek gazetenin vazifesi olabilir. Fakat satmak, asla'.. Hediye et - mek için büdçeniz müsaid değil. #e, yapıp satmak için de vaktiniz müsaid olmamak lâzımdır. TEŞRİFAT İÇİN VAKİT KALMAMALI İstanbuldaki — teşrifat işlerini fanzim için bir nizamname haz lanmış. Çünkü, İstanbuldaki vali ve diğer memurlar, günlerinin mühim bir kısmını istasyonlardaı gunü, bunu istikbal ve teşyi için Beçiriyorlarmış.: Bilmezsiniz, bu nizamnameye mnekadar memnun oldum. Bundan sonra, vali ve diğer yüksek me - murlar, ancak birkaç büyük dev- let adamının istikbal ve teşyiinde lecek vaktimiz olmamalı.. Hay- Allah razı olsun bu nizamnameyi yapanlardan. —EŞ GİRERKEN STADYOM FİATI STADYOM FİATI | Şeref stadında pazar günkü Fe- Esnafı Barındırma Odaları Şehrimizde yaxın- da açılacak Tstanbuldaki bekâr esnafın ba- rınması için İlk olarak 100 yataklı bir Gsnaf barınma yurdu açıla - | caktır. 'Bilâkare bu yurd gittikçe geniş- Jetilerek 2000 bekâr emal alabi- Tecek bir vaziyete konulacaktır. Şimdilik medreselerden birin - de tesis edilecek olan bu yurdda ayda 7,5 lira vererek her bekâr ve taşralı esnaf barnabilecektir, Bu hususda bir an evvel tathi- kata geçilmesi için esnaf cemiy2t- leri bürosu ve ticaret odası müş - terek bir komite kurmuşlardır. Bİr terfi Birinci Sorgu hâkimi Rahmi E- sel Adliye Müfettişliğine terfi et- miş ve Ankaraya giderek yeni va- zifesine başlamıştır. 2—50N TELGRAF-8 ııııı'ıı;.— HÂDİSELER KARŞISINDA| Millt ati Son Telgraf merbahçe - Beşiktaş maçında bir hâdise olmuş. Sebebi para mese- lesi imiş: Fiatları artrmışlar, halk da ba- darıp çağırmış.. Kapıları, pence- releri kırmış.. Fiatların artınası İstanbulda kış girerken yalnız o- dun ve kömüre münhasır bir şoy zannediyorduk. Demek ki Stad- ,yom fiatları da artıyormuş.. Üzüm üzüme baka baka kararır, derler, KATILTA KATILTA GÜLDÜREN ADAM İngilterede, elektrik malzemesi yapan ve salan bir şirktin mük ründen gazeteler «ne garib a « dam.» diye hayretle bahsediyor- lar. Bu adamın marifeti, etrafın- dakileri katıla katıla güldürmek- miş.. Bir komedi tiyatrosunda ak- tör olacağı yerde, masılsa yerini bulamamış, şirket müdürü olmuş.. Etrafındakileri katılla katılta gül- dürdüğüne bakılacak olursa, bu zat, bir müddet de İstanbul bele- yesinde staj görmüş ve etlare marh koymak işile uğraşmışa ben- ziyor. FAZLA HEYECAN GEÇİRENLER | Kulaklarımıza kadar gelen fiz- | 'a göre, İstanbul belediy> erkânından bazılarının şu gün - lerde yürekleri hap hop hoplu - yormuş.. O kadar ki, bu erkânın ani bir kalb hastalığı krizine tu- tuldukları zannedilirmiş. — Allah insanın dostunu eksik etmesin merak edip sormuşlar: — Yahu, bu helecan, bu heye- can neden ola?... Hop kalkıp hop oturanlar bir- den cevap — verememişler... Bir Müddet sükünet bulduklan san - ra, koro halinde şu şarkıyı söyle- meğe başlamışlar: Bana ne oldu da ben bilemem Eski halimi hiç göremem Bu sevdaya sabredemem Bana ne oldu da ben bilemem. Rakı Âleminden Sonra Fatihde oturan Osman oğlu Os- man isminde biri dün akşam arka daşı Faik ile bir âlem yapmak Iste- Miş, evine iki de kadın getirerek içmeye başlamışlardır. Gece ya: rısına doğru kadınlar Osmanın cebinde bulunan 150 Jira parası- na aşırarak usulcacık savuşmuş - lardır. Kadınların kaçtıklarını ve cebindeki paraların yerinde yel - ler esmekte olduğunu gören Os - man fena hakle kızmış ve Falk ile kavgaya tutuşmuştur. Kavga büyümüş ve Osman Faikin bur - nunu ısrarak ucunu koparmıştır. Faik tedavi altına alınmış Osman yakalanarak tahkikata başlanmış- tır. Gaz ecağı yakarken yüzü yandı Tepebaşında Derviş sokağında oturan Martanya isminde bir ka din gaz ocağını yakarken ocağın | ant olarak parlamasile yüzünün GÖKYÜZÜNDE AŞK YARIŞLARI Ne.5O Reşad birdenbire şaşırdı: — İyi amma, yavrucuğum! Her akla gelen şeyin tatbikine imkân var mıdır? Belediye izin vermez- tur. Asayişle de bir alâkası ola- maz. İcap ederse valiye de gider anlatır, yalvarırsın! Yeni bir yu- vanın kurulması için, hiç kimse buna muhalefet etmez fikrinde - T eklü. Teşebbüs edeceğim. Fakak, muvaffak olamazsam ne yapacağız? Ne mi yapacağız? Bunun ka- dar enteresan bir yer buluncıya kadar mikâbımızı tehir ederiz. Yazan: İskender F. SERTELLİ — Gel, vazgeç şu inattan, Ca- hide! — Kabil değil... Kabil değil... Reşad yalvarmağa başladı: — Haydi benim cici nonoşum” Beni üzme. Vallahi olmaz bu iş. — Niye söyledin öyle ise...? — Canım, kabahat mi — ettim söyledim diye?! Aklıma geldi... Sana bunu söylemekle beraber, Yuşâü tepesini tercih edeceğinden gok emindim. — Tepelerde benim işim yok... — Yangır. kulesi de bir tepe değil mi? — Onun başka bir hususiyeti var. Yuşldan bahaedince herkes dudak bükecek... Fakat, yangın Şefin Hitabesi ğitılmak Üzere maarif müdürlüklerine gönderildi Ebedi Önderimiz Atatürkün maddi hayata vedai dolayısile ye- ni Reisi Cumhurumuz İsmet İn- taben irad olunan «Beyannama» | Maazif Müdürlüğü tarafından ta- bodilerek dün bütün Maarif müdürlüklerine gönderil. miştir. Şehrimize de yollanmış olan bu beyanname suretleri bütün İlk, Orta mekteplerle Liselere dağı- tılacaktır. Bunlardan her smınıfa birer ta- ne verilerek o sınıfın en görünür bir köşesine asılacaktır. Ayrıca, tarih ve yurd bilgisi öğretmenlerile ilkmekteplerdeki sınıf — muallimleri — beyanname mühteviyatı hakkında — talebeye anlıyabileccekleri birer dille geniş izabat vereceklerdir. —-oz— Deniz Ticaret Müdürü Dün akşam Ankaraya gilti Deniz Ticareti müdürü Mütid Necdet Deniz İktisad Vekâletin - den vaki olan davet üzerine dün akşam Ankaraya gitmiştir. Bu davetin İstanbul limanının aslala ve deniz tcaretimizin in- kişafı için almacak tedbirlerle a- dâkadar olduğu zannedilmekte - dir. Ikisi de Bir kadını Seviyorlarmış Dün akşam sa at18,30 da Gala- tada bir cinayet olmuştur: Unkapanında oturan şeför mü avini 22 yaşlarında Foti ile Riye'i Ali sman, Neclâ isminde bir kızı sevmektedirler, Dün akşam Ali sman Galatadan geçerken Fotinin Neclâyı takib et- tiğini görmüş fakat hiç aldırma- mış gibi yaparak arkadaşının ko- luna girmiş ve böylece beraber yürümeğe başlamışlardır. Lâkin tam Karacsoğlan soka - ğina geldikleri vakit kahveci Top- lu Alinin dükkânı önünde Ali Os- man hemen bıçağını çekmiş ve Fotiye rastgele saplamağar başla- mıştır. Bu suretle zavallı genç ağır sü- rette yaralanmış ve foryada baş- lamıştır. Bu arada Ali Osman da yaralanmıştır. Gelen polisler Fotiyi hastaha - neye kaldırmışlar, Ali Osmanı te- davi altına almışlardır. sol tarafı yanmış tedavi altma a- lınmıştir. kulesi deyince insanın birden içi hopluyor. — Peki. Yarın bir kere başvu- rayım icap eden yerlere. Hiç ü- midim yok amma, kimbilir? Bel- ki de muvaffak olurum... Cevadla Nihad.. İki tayyareci başbaşa.. Konuşuyorlar! — Bu rezalete tahammül olun- mazdı, Cevad! Eğer senin yerin- de başka biri olsaydı Vallahi çok fena muamele yapacaktım. İnsan biraz arkadaş hatırı sayar yahul © kadını peşine takıp da ne diye getirdin burz — Ne yapayım? O kadar çok yalvardı ki. dayanamadım. — Bir pot kırmıyacağına dair söz de vermişti. Gördün ya, ne kadar sa- kin ve terbiyeli davrandı. — Alman kadınları daima ko- calarına karşı büyük'bir sadakat ve hürmet gösterirler. Margarit de o gün asalet ve terbiyesini gös- terdi. Getirdiğine çok kızdım ama, vilâyetler | | Önü tarafından Türk milletine hi- | | POLİ S Ve.. Mahkemeler TT L |Bütün mekteblere da-, Sâpheli ı Bir otel — Müşterisi Odasında esrar bulundu Galatada Vekilharç sokağ Yeni Vatan oteli sahibi dün prli- se müracaatle otele müşteri ola - rak gelen Geyvenin Pozatlı kö - yünden Mahmud oğlu Mustafa- | nin vaziyetinden — şüpbelendiğini | söylemiştir. Bunun üzerine Tâzım gelen ter- tibatı alarak ötele giren memur - lar, Mustafanın üzerinde bir m'k- tar ve yatağının altında da iki ki- lo esrer bulmuşlardır. Müstafa yakalanarak dün mahkemeye ve- rilmişt ——— Kızının FParasına Göz dikmiş ! Fakat damadı i'e boe- zuşunca İiş meydana çıkmış Hadice Huriye isminde bir ka- din, Küdüsde evli bulünan vızı Semihadan kendi namına sahte bir vekâletname çıkararuk kızı - nn bankadaki 750 lirasına almak- tan suçlu olarak dün asliye ! i ci ceza mahkemesine verilmiş - tir. İddiaya göre Hatice Huriye unun için notere iki şahid gö - ürmüş ve küçük kızı Fatma Sa- bihayı Somlha diye göstererek bu sahte vekâletnameyi yaptırmış - tır. Evli olan Sabihanın kocası, Sı- bihadan ayrılınca gidip keyfiveti müddelumumiliğe haber vermiş hâdise bu suretle meydana çık - mıştır. Muhakeme, dünkü celsede key- fiyetin Kudus — şehbenderliğimiz vasıtasile Semihadan sorulmasını kararlaştırarak celseyi talik et - miştir. —— Sarkıntılık Etmişler Ahmed oğlu Ali ve Mehmed oğ- Ju Kâmil isminde iki kafadar sar- hoş bir halde Beyoğtunda sokak- tan geçenlere sarkıntılık ederler- ken yakalanarak — mahkemeye İki teneke turşu çalmış Karaköyde bir mezeci dükkâ - yunda çalışan Hıristo oğlu Dimit- Ti isminde biri çalıştığı dükkân - dan iki teneke turşuyu çalarak Savuşurken yakalanmıştır. falso yapmadan dönüşü de hoşu- ma gitti doğrusu. — ©O günden sonra Margariti görmedin mi? — Görmez olur muyum? İki ke- Te görüştüm. — Hâlâ o otelde mi yatıyor? — Evet. Fakat birkaç güne ka- dar dönecek, — Nereyet — Almanyaya.. — Yalnız mı... — Hayır.. Beraber gidiyoruz. — Ne dedin.. Beraber mi gidi- yorsunuz? — Evet, — Gitmek için meruniyet mi aldın? — Hayır. İstifa ediyorum. Cevad birdenbire gözlerini aça- rak arkadaşının yüzüne baktı: — İstifa mı ediyorsun? — Evet, şaşılacak ne var? Res- mi kayıdlar içinde bu vaziyetten kurtulmağa :mkân yoktür. Al- manyada bir tayyare fabrikasile Böyle mi intikam Alınır ? Karısı başkasını seviyor diye... Ağırceza muhakemesinde dön meraklı bir katle teşebbüs da- vasının görülmesine başlamı! - m Kantarcılarda oturan Mithat isminde bir adam genç karısı Sa- miyenin Feyzi ismirde birisiie seviştiğini haber alarak Feyzider intikam almağa karar vermiştir. Mithat, bunun için Nuri isminde birini sarhoş ederek eline 60 lira para vermiş ve bunun mukabilin- de Feyziyi öldürmesini istemiş « tir. Nuri de ertesi gün Feyziyi ta- kib etmiş ve bir aralık btçakla ü- zerine hüçum ederek göğsünden ağır süretlte yaralamıştır. Nuri yakalanmış ve hâdiseyi yukarık! şekilde anlatınca Mit - | hat ta tutulmuştur. Dünkü muhakemede Nuri cür - münü inkâr etmiş Mithat da kati- yen teşvik eylemediğin söyle - Miştir. Muhakeme, şahid celbi için ta- lik olunmuştur. ——— Orada da Rahat Durmadılar Bir mahküm iki kişiyi yaraladı Dün hapishanede on beşer se- neye mahküm Hüseyin ve Hayri ile iki seneye mahküm Caferi ralarında bir alacak yüzünden kavga çıkmıştır. Evvelâ sözle ve küfürle başlıyan kuvga biraz son- ra hemen büyümüş ve Cafer ce- binden çıkardığı çakı ile Fiftisöyin ile Hayriyi yaralamıştır. Yarı lar-tedavi altıma alınmışlar, ud- liyeye verilen Cafer hakkında da ikinci sorgu hâkimliği tahkikata başlamıştır. h aei Sokakta rezalet Çıkarmışlar Çünkü çok sarhoş imişler Fatihte Nevbahar mahallesinde Çeşme sokağında 6 numaralı ev- de oturan arabacı Akif oğlu Ah- med ile ayni sokakta oturan Sü- leyman oğlu Abdi kendilerini bil- miyecek derecede sazhoş bir hal- de sokakta rezalet çıkardıkların - dan yakalanarak mahkemeye ve« rilmişlerdir. anlaştım.. Şimdilik Iki sene için bir mukavele yapacağız. — Bunu yapma, üohad! İstifa e dersen, istikbalin mahvölur! — Bilâkis. Bu guretle hareket edersem, memlekete daha çok faydalı olacağım. Fabrikada iki yaıl çalışmak, beni mesleğimde i- lerletmeğe sebep olacak. İki yıl sonra döndüğüm zaman, İstan - bulda sivil tayyarccilik mektebi açmak ve hevesli gençleri yetiş. tirmek fikrindeyim. Şimdilik Al manyaya gitmekten başka kurtu- luş yolu yoktur. — © halde niçin evlendin? Po- rihâna yazık değil mi?. — Onu da seviyorum, Cevad! Ondan da ayrılamam... Kendisi- ne iki sene için mukavele yaptı- Hamı, hattâ istifa edeceğimi bile söylemedim. Vazifeten gidiyo - — Onun bana ne kadar itimad beslediğini bilirsin! u e eeei e rmm e | ——————————M— —— ———————— Bronz yü Skuruşluklar ay başın- dan senra geçmiyecek Buna müsaade etmiyen Tedavülden! ;wağ |Kaldırılacak| “Fransa Paralâr paralıklarla Brenz, sarı beş kuruşluklarla 100 paarlıklar ve nikel 1 kuruş - Tuklar bu ayın 31 inci günü akşa- mudan itibaren mevkli tedavül- den kaldırılacaklardır. Bu münasebetle son günlerde; ellerinde 5 kuruşluk, 100 paralık bulunanların; bu paraların değiş- tirildiği «Cumburiyet Merkeze ve «Ziraat» bankalarına yaptık- ları müracaatler çok artmıştır. 1 kânun ü sabahından iti- baren bu paralar artık pıyasada Bgeçmiyecek, yalnız | sene müd- detle maliye çubelerinde ve Cum- huriyet Merkez bankasında ka- bul olunacaklardır. Biletsiz Girmek İstemiş memuru tokatlamış 'Tahtakalede oturan 17 yaşların- da Kemal isminde bir genç evvel- ki gere biletsiz olarak Beyoğlun- da Şık sinemasına girmek istemiş, buna mâni olmak isteyen sinema- zan kapıcısı Sadığı yumrukla yü- zünden yaralamıştır. Sadık teda- vi altıma alınmış, Kemal yakala- narak tahkikata başlanmıştır. B Atina'nın Muhakemesi Başitgor Döviz ve altın kaçakcılığı ve genç kadınları fuhşa teşvik et- mekten suçlu Madam Atina hake kindaki tahkikat bitmiş ve evrak bugün mesine verilmiştir. Madam Atinanın muhakemesi- ne bugünlerde başlanacaktır. Kazanda öldürülen Bekci Kantarcılarda Ahmed Nured - dünin sabun fabrikasında — gece bekçisi Şevkiyi sabun kazanına atarak ölümüne sebeb olmak'an | suçlu Mansurun — mühakemesine dün ağırcezada devam olunmuş tur. ' Evvelâ — muayyen — şahidlerin ifadeleri okunmuş, sonra Şevkinin oğlunun vekili söz almış ve: — Mansur taammüden Şevkiyi öldürmüştür. Bunu isbat edecek şahidlerim vardır. Bunların din- lenmesini taleb ederim demiştir. Mahkeme bu talebi kabu etiniş- tir. — Ya borçların.? Onları nasıl ödiyeceksin! — Almanyadan para göndere- ceğtmi vadederek, alacaklıyı tat- min ettim. — Dava durdu mu? — Hayır. Yürüyor... Ve gitme- mi İcap ettiren sebeplerden biri de işte budur. — Almanyada seni takip et « mezler mi? — Almanyaya gittiğimi nere- den bilecekler? Söyliyen olsa bi- le hangi fabrikada — çalıştığımı benden başka kimse bilmiyecek... — Plânlar güzel. Eğer İstan - buldan müvaffakiyetle ayrilabi- lirsen, kurtuldun demektir! — Muvaffakiyetim için sizle- rin de yardımlarını dileyeceğim. Ben trene atlayıncıya kadar, git- tiğim yeri hiç kimseye söylemi- Fransa - Yazan: Ahmed İtalya'da yeni ııı'?*ı | münasebetile hariciye ) Ciano tarafından ıâılf:_,,. ; ve ertesi gün de bü | hnan ilham ile "'WM' | dan yapılan nümayiş, .’ y Fransız münase Ğ | tan iki - ehemmiyetli Evvelki gün italyat | meclix sıralarındası” | italyâ ça a — Tunus, Tunus. ) Diye bağrışmışlar. "'"# İi avam kamarasında 4' h fransız parlâmentosund? Üat BU maş bir nümayiş olsardk ŞĞİAİ münidar olmazdı. Fakât | falya gibi bir memleketti Te mebasler e tezabürük partisine mensub fından yapılan l vardır. — Anlaşılıyor Fransa ile anlaşrınk mesinde Musolire ile AT sındaki pazarlığın İ tifa etmek niyetinde İ bu kuvvetlenmeği RANİ Üy gıladığımı görünce, AĞ sövyetlerle pakt imi ğer taraftan da İtalyâ miya teşebbüs cimiştik val ile Musolini x Fransa Sovyetlerle dı. Sovyetlerle Almanya'yı telâşa dÖ kü Almanya bunda ke9 ber içine almak gibi İf sezdi. İtalya ile da İngiltere'yi kidd Kiltere habeş ç Halya'ya fransız elit Üi sini istemiyordu. BUf ŞÜ cu yoktur. Bilâkis kt dünya ile karşı ten sonra yalnız N Fransa'ya muğberdir. Üa tı da Almanya len diğer ve daha politika oyununa Küf tar. Gerçi pakt memiştir. Fakat hiç HİA ĞAP eski şümul ve ı::_ za ettiğini iddin K, Şimdi orla A ga Ş jüğîîîşî j * İsğ!iı Be ği KĞ ı_lx&x  N Çti Ü hediyeler