11 Kasım 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

11 Kasım 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

.,:"" Müstakil Türk Devleti. Ban M Osmanlı İmparatorlu- Tn Yıkılması gibi Türk ta- İn pek buhranlı bir dev - bede Türk milletinin kudret TF Kemal, 1880 senesinde Gdoğmuştur. — Babası Memurluğundan çeki- ticaretile iştigal e - Rıza Efendi idi. Musta- ğ'ı?ı?;? &İ mektebinde (i) ilk İ bitirdikten sonra Se - Mülkiye Rüştiyesine kay- . Bu mektepte bir ho - Kkendisine haksız olarak ÖÜtönek vurması üzerine der- Mektebi bıraktı ve kendi - Askeri Rüştiyesine gir- h"'—h. ateşli zeklâsı, fevka- Maelllyeti, hele riyaziyede iktidarile temeyyüz &- Tivallimlerinin dikkat na- kendine celbetti. Ve pek çabuk inkişaf a hııml:m bir ta- debil, yetişmiş bir adam ve Mmuamelesi yapmak duydular, Ğ'"'ıılı Kemalin ismi evvel- 'q,.:'::*ll Mustafa idi. Mek - Yaziye muallimi Yüz - ::_Ğ“nu. Efendi, talebesi *“d.g:d’ gördüğü — fevkalâde İalebeyi “kdir ederek, kendis Tüz uiç EASndaki farkı / tebi & 'Tmek kadirçinas maksa- faya Tesmi künyesinde — Mustla- &mal» ismini de ilâve Kü Mustafa Kemal, mualli- h ::"'îa Efendi bulunmadı- ihlar önun yerine smıf- verirdi. R'::,"“ KEMAL ASKER... Mügge *Yİ bitirdikten — sonra, * taya Kemal, Manastır Aske- Mekişitine, oradan Harbiya —a.g,_"'“' Bitti;. Erkânıhal :“l ayrıldı. — Harbiye inde ve Erkünharbiye da hocalarının daha Üikkatini celbetti. Mus - *Talin riyaziyeye, ede - Büyüy V? Süzel söz söylemeğe N Va tidadı ve çok me KŞ Mti Kenü vi t a Kemal büyi HecaeT olarak / yaratılmıştı. fş ge' Ve arkadaşları, Mus - h lin müstesmna bir şah- )İ.ıı.,_ıı:h:;—'Ğllnu anlıyorlardı. ve gaK EMalin kavrayışlı ze- Atah merakı, idadi mek- (1) B;u Mektep yeni usul ted- Sikte £, !;'!!Zğr b 'ğ![ fE' Ffğğ lunmak üzere Seli - Çilmiş ilk mekteptir. Büyük Şefimiz resmi kıyafetle tebinden itibaren, mektep ve ders muhiti e mahdut - kalı mazdı; memleketin haline, si - yast vaziyetine alâka göster - meğe başlamıştı. Arkadaşlarile vatan ve millet işleri — üzerina konuşurdu; her düşündüğünü pervasız söyler ve Sultan Ha - mit idaresini şiddetle tenkit e- derdi. Bununla beraber, sami - miyeti ve yüksek dirayetile kendisini arkadaşlarına sevdir- bir mütuz Tesıs”evliz Va. . tafa Kemali mektep “Ydarek'ne di 1907 senesi Eylülünde Kol- duya naklettirmek çaresini bul- du. Manastıra gönderilmesi mu- karrer iken, bir nümune &4la - yının teftişi sırasında zekâ ve aktdarını takdir edebilen Ü - çüncü Ordu Kumandanı, Mus- tafa Kemal Beyi Müşürlük kânharbiyesinde alıkoydu. Bu- | Tada resmi vazifesini ifa eder - | ken evvelce kendisinin tesis et- tiği Vatan ve Hürriyet Cemiye- tinin yerine kalm olan İttihat ve Tarakki Cemiyetinde de ça- hışıyordu. Pek az zaman sonra Meşru - | tiyet ilân edildi. (23 Temmuz | 1908). İlân olunan Meşrutiyet Mustafa Kemali tatmin etmi - yordu. O, memlekette büyük ve radikal bir tebeddülün Jüzumu: na kaildi. Varmak istediği gaye yi, daha o zaman tayin etmişi fakat Mustafa Kemalin fikir ve | kanaatleri, Cemiyetin başka re- islerinin fikir ve kanaatlerine uymuyordu. Hele Meşrutiyet 1- Iânından sonra ordunun İttihat ve Tarakki umum? olarak politika ile ali- kalı olmasından doğacak mal arı, üş ve bunun ö mek için, bir İttihat ve Terak - ki kongresinde pek çetin müca- delelerde bul çti koöngrede bükim olan zihniyet, bu. görüşün isabetini anlıyama dı. Bunun üzerine Mustafa Ke- mal Bey, politikadan alâkasını keserek kendini askerliğe, aske- rin talim ve terbiyesine verdi. Ordunun siy le uğraşma - a Mustafa Kemal tarafından ileri sürülen mütale- #ların nekadar hakh olduğunu tihat ve Terakki Fırkası değil, in Meşrutiyet rejimi tehli - karşı ele veren kimse çıkmamış- tar.. Lâkin mekteplerde umumi seviyeden yüksek ve tenkitçi se- ciyeleri takip ve tecessüsten h- H kalmıyan müstebit ve mü - vesvis idare, Mustafa Kemali de gözden uzak tutmamış ve onu Krkânharbiye Yüzbaşılığı rütbe ve diplomasımı aldığı gün, (29 Kânünüevvel 1904) tevkif etti - rerek Yıldız Sarayına getirmiş - t. Günlerce Yıldızda ve Abdül- hamidin işitebileceği bir vazi - yette istievap edilip, aylarca mevkuf bırakıldıktan sanra Şa- ma nefyolundu. SURİYEDE Yüzbaşı Mustafa Kemal Bey, Suriyenin her tarafını vazife ile dolaştı. Mülkt idarenin sakatlı- Benı, ordunun talim ve terbiye- deki eksiklerini, halkım fena i- dareden çektiği 1ztırapları gör- dü, anladı. Resmi vazifelerin - den artırdığı zamanları da boaş geçirmedi. Muhitine, adalet ve yete muhabbet, haksızlığa, istibdada, fena idareye . karşı nefret ve muhalelet fikri dağıt- ftı ve 1906 senesi Teşrinlevvelin- de bazı arkadaşlarile Şamda <Vatan ve Hürriyet Cemiyeti> namile gizli ve İhtilâlei bir ce - miyet te teşkil etti. Yafada cemi- yetin bir şubesini açtı. <Vatan ve Hürriyet Cemiyeti» nin faa - liyetini Rumeliye de teşmil et- mek maksadile Misır ve Yuna- nistandan geçerek gizlice Selâ - niğe geldi ve cemiyetin Selâ - nikte bir şubesini teşkil etti. Meşrutiyetin Tâmı — sıralarında et «İttihat ve Tarakki» na- mıni aldı. SLANİK VE MANASTIRDA GEÇEN AYLAR Mustafa Kemal Beyin Selâni- ğe gelmesinden dört ay sonra İstanbul.Hükümeti onu Yafada araştırmakla beraber, tutulup tevkif edilmesi için Selâniğe e- mir vermişti. O zaman Selânik Merkez Kumandan Muavini ©- lan Cemil Beyin (Sabık Dahili- ye Vekili) dostluğu ile mescle- den haberdar olan Mustafa Ke- mal, yine gizlice ve pek çabuk Yafaya döndü; izini kaybettir - yü takviye için yine munhası - ran askert vazifesile iştigale baş- ladı. Selânikte - Üçüncü Ordu Zabiten Talimgâhı Kumandan- lığında ve bu ordunun Erkânı - harbiyesinde göşterdiği yüksek muvaffakiyet askerlikte göster- diği kudret, herkesin takdirini celbediyordu. Erkânıharbiye se- yahatlerinde, harp oyunlarında, manevralarda, birçok daha yük- sek rütbeli zabitlerin ve hatta | paşaların iştirakine rağmen da- | ima fiilen hareket müdürlüğü vazifesini Kolağası Mustafa Ke- mal Bey ifa ederdi. Tenkitleri - ne dayanamıyan bazı kıt'ada — muvaffak şevk ve hevesi Mustafa Kemi ğu halde Ala; #mirler, olamıyarak kırılsın Kumandanlığına tafa Ke- | kendisine san derece — bağlandı. in bütün garnizon kıt'a- ları ve zabitleri adeta onun et - rafında toplanmışlardı. İnsanları sevk ve idare için yaratılmış bir | adam olduğu, artık pek bariz görünüyordu. — Bu - vaziyetten hoşlanmıyan Üçüncü Ordu Mü- fettişliği, orduyu isyana hazır lıyor diye onun #leyhine iftira - h raparlar yazdı. Harbiye Neza reti de bu korkunç Kolağasını Selânikten kaldırarak, İstanbul- da Erkâniharbiyei Dairesine memur etti. FITRATEN DEMOKRAT BİR ADAM Görülüyor ki Mustafa Kemal, her bulunduğu yerde yaşının ve Tütbesinin küçüklüğüne rağ - men zekâsının şiddeti, talâk: nin kuvyeti, umumiyetle yara Umumiye TRABLUSGARBDA Orduda böyle bir muhabbet ve İyi şöhret kazanmış olan Kolağa &ı Mustafa Kelam Bey, Trab - hısgarba İtalyanlar taarruz e - dince, derhal birkaç arkadaşile dilişinin fevkâlâr gliği y Mustafa Remal Tirü mokrattır Ekseriya küçük rüt - beli zabitlerle yaşar, kibir ve keye girmişti. Bunu gören Mus- tafa Kemalin teşebbüsü ile Ru- melide teşekkül eden Hareket azamet göstermez, onların dert- lerini samimiyetle dinler ve on- Ula Önderimiz Trakya manevralarında Ordusunun Erkânıharbiye Reis- Bğini kendisi deruhde etti. Bu Küçük ordunun harekâtını sevik we tanzimde müstesna bir mu - vaffakiyet gösterdi. KOLAĞASI MUSTAFA KEMAL BEY-. İstanbulda yeni idare sağlam- laştıktan sonra, Meşrutiyetin ve memleketin yakın — tehlikeden kurtulduğunu gören Kolağası Mustafa Kemal Bey, memleke- 'tin hakiki mesnedi olan ordu - larla bütün meseleler üzerinde ciddi bir surette hasbıhal eder- di. O vakitki büyük kumandan- ların, âciz ve meziyetsiz paşala- rın hatalarını asla affetmez, her yolsuz emre, her nizamsız hare- kete karşı mütecellit bir vaziyet alırdı. Daha o zamanlar, orduda herkes tarafından sevilir, sözü dinlenir, hürmet edilir bir ar - kadaş, bir âmir, bir lider ol - muştu. Ülu Önderimiz son defa şehrimize teşriflerinde Haydarpaşada husus, gcne gisu a Hududu geçince ilk tesadüf et - tiği büyücek kumanda”mınta - kası Halepli Ethem Paşanın kumanda ettiği Tobruk mevkil idi, Orada arkadaşlarile birlik - te bizzat İtalyan mevziini ve kuvvetini keşfedörek Tobruk kuvvetlerini derhal taarruz lü zumuna ikna etti. İtalyanlara faarruz olundu. 9 Kânunusani 1912 de yapılan Tobruk Muha - rebesi, o havalide ilk mubare - be ve İlk muvaffaklyet - oldı Mustafa Kemal Binbaşılığa te: tüi haberini de burada aldı. Derneye muvasalatında, Der- ne kuvvetlerinin kumandanlığı- ni derühde etti ve bir sene ka - dar orada kaldı. BALKA NHARBİNDE tafa Kemal henüz Trab - pta iken Balkan Harbi sıştı. Harbi haber alınca yapılacak bir iş kal- sgarbı terkederek baş! zaten artık mıyan Trabl asıl Anavi koştu. Koma! Selâniğin sukutunu, Bul dusumun Çatalcaya kadar gel - iş olmasını, Mısırda öğrendi. İşittiklerinden çok müteessir ve mütellim olmakla beraber bu felâketlerin bukadar — süratle vukubulmuş olmasına tnanmak istemiyordu. Pek iyi bildiği Balkanlardaki siyasi ve askeri vaziyet bu neticeyi doğurmuş olamazdı. Bunun sebebini Os - manlı Hükümetinin ve Osmanlı ordusunu sevk ve idare ede rin azimsizliklerinde, liyakat - sizliklerinde ve fahiş hataların- da aramak lüzımgeliyordu. Binbaşı Mustafa Kemal Bay, Avrupa tarikile Romanya Üze- rinden İstanbula geldiği zaman vaziyeti işittiğinden daha fena buldu. Vaziyeti az çok tadile muvaffak olmak için, orduda fi- git bir bizmet aldı; Akdeniz Bo- ğazı Mürettep Kuvvetleri Ha - rekât Şubesi Müdürü oldu. E - dirnenin istirdadı için hareket olunürken, Bulayır Kolordusu harekâtını, Kolordu Erkânıhar- biye Reisi sıfatile tanzim ve i - dare etti. Edirneye en evvel gi- 38—SON TELGRAF Türkün Eşsiz Atası dünyanın en büyük adamı ATATÜRKÜN HAYATI | — ven kat'a, bu kolordunun süvari livası tdi. Mustafa Kemal, — bu hizmeti esnasında Çanakkale Boğazı - nın müdafaa şartlarını tetkike de fırsat bulmuştu. | Umumi Harbe kadar ve Umumi Harp tan sonra 1914 Kâ- nunuevveli sonuna kadar bu va- zifede bırakıldı. ve o sırada Kaymakamlığa terfi edildi. UMUMİ HARBDE Yalnız kendisine verilen va- züfeleri fa etmekle kani selelerin cümlesin Jâka gösteren Mustafa -Kemal, Umumi — Harp — başlangıcında ÇANAKKALE KAHRAMANI MUSTAFA KEMAL Osmanlı Orduları Başkuman- danlıgından faal bir hizmet is - tedi. Onun askerlikteki fevkalâ» de istidat ve iktidarını, orduda ki emsalsiz ihtiram ve muhab « bet mevkiini pek iyi bilen Baş. kumandanlık, bu talebe muva « fakat cevabı vermedi! -Dalma doğru gören, daima doğruyu söyliyen, hatalı fikir ve hure « ketleri gözünden kaçınnıyan ve bunları açmaktan, ortaya ât « maktan asla çekinmiyen ve © ana kadar her işte muvaffaki « yetle temeyyüz eden bu adam - dan Başkumandan Vekili, yanı Enver Paşa çekiniyordu. Kaymakam Mustafa Kemal Beyin faal hizmet istemekte 18 rarı üzerine nihayel onu Te » kirdağında — teşekkül — edecek mevhum bir fırkanın kumanda- nı tayin ettiler. O, bunu da memnuniyetle kabul etti artık hareket halinde bulunan ordu- nun faal bir uzvu olmuşlu. O 1 bir ay zarfın - harebeye müuktedir. güzi- de bir fırka haline getirdi; Bü - yük Harpte büyük bir kazanan 19 uncu Fırkayı ladı. 19 uncu Fırka bir müddet sonra Tekirdağından Maydnsa naklolundu. Bu Fırka ile bera- ber daha bir kısım kuvyetler Kaymakam Mustafa Kemal Be- yin emrine verilerek, önu Arı « burnu, Anafartalar ve Ece li « manını muhtevi Ma; kasının kumandanı da pek az zaman sonra miralay rütbesinde diğer bir fırka ku » mandanını fırkasile beraber bu muıntakaya gönderdiler ve Kay- makam Mustafa Kemal Beyi Mıntaka Kumandanlığından a- Nisan 1915 tarihine kadar orada kaldı. Fakat Arıburnuna ihraç - harekâtı başlar başlamaz bu Bü-- | yük Asker derhal kendi teşebbü inisyatıvi ile, Arıburnu etti; Yarımadanın dar düşmanın il yaptığı taarruzları, şiddetli hi Cumları akamete mahküm Avustralyalılar ve Yeni Zelânt- muhariplerin siyasl — ve sskeri vaziyetlerini tetkik etmiş ve Osmanlı İmparatorluğunun hare be girişinde acele edildiği kana- atine varmış ve bu kanaatini zamanında icap edenlere bildir mişti. Harbin bidayetinde har - bin Akibetini görüyerdu. Alman | arının Paris Üzerine mu - Llardan mürekkep Büyük Bri - tanya askerleri, yapışıp kaldıl- ları Arıburnunun larından bir adım bile İleri atamadılar. Gelibolu Yarımada- gsına yapılan taarruz İstanbulu tehdit ediyordu. Mustafa Kema- Hin muveffa leri İstanbulda derin ve samimi bir hürmet ve Büyük Şef İstiklâl harbinde Mare şal Fevzi Çakmakla - beraber kut tardığı İz mire girerken yaffakiyetle yürüdüğü sıralarda bile neticenin İttifakçılar için vahim olacağını ifadeden çekin- miyordu. Memleketi böyle bir korkuç kav gaya girmiş iken, Mustafa Ke - mal gibi bir askerin Sofya Ata- gemiliterliğinde harbe adeta se- yirci kalmağa razı olmuyacağı pek tabildir. şükran hisleri uyandırdı. Bu kudretli ve muvaffakiyetli Fım ka Kumandanının rütbesi 19 Mayıs 1915 te Miralaylığa yük « seldi. Görülüyor ki Mustafa Ke- mal Bey, rütbelerini muhareba meydanlarında ağır ağır ve bi- | hakkın kazanıyordu. 6, 7 Ağus tos 1915 te Osmanlı — cephesinli yandan Anafartalardan çevir « (Devam 8 ıncı

Bu sayıdan diğer sayfalar: