Kuzq_u donanma.rharb Denizaltı gemileri yapmakta İItalyanın, Almanyanın ve Sovyetlerin göze çarpan faaliyetlerinin gelecek sene daha büyük neticeler vereceğini düşünen Fransızlar bu yarışta geri kalmamak çaresini arıyorlar BUGÜNKÜU FRANSA Biran evvel rakiblerile aynı kuvvette bu- lunmak için neler yapacak ?. de bir har bolursa İtalya ile birbirlerinden a: bir bu he- sablar üzeridir ki meselâ İtalyı ar diye — ortac ar. İ ların yeni in Ake n çıkarak Bahri hiti at « iye ge ve Amerika ile iltere ve Fransa arasında işleye- cek gemileri batıracakları hep bu tahminler Bunların hep istikbalde bir harb ol e y duğunu söy Fakat malleri düşünülerek her taraf ona göre hazırlığını yapmakta oldu- ğuna şüphe edilmemeli. Avrı atbuatında deniz dev- letlerinin tahtelbabir itibarile son seneler zarfında nasıl çalıştıklarına ve İn sırasındadır. balin her türlü ihti « iklerine dair en son malümat arda hulâsa edilirken yin bugünkü de- bahsedilmiş elerde tahte verdikleri ehemmi: dün bu sütun lâs; me Habı tan h İngiltere ile İtal, asında gösteren gerginlik sıralarır du Yani 995 dan bu zamana k esinde o iar ne diği ün bahsin o cihe - m olmasa gerek- vücude zıldiği için bi nlük şunu söylen zım geliyor: İtalyanın 939 senesin- de tahtelbahir mevcudu 108 ile 110 krasında olacakmış diye tahmin edilmektedir. Almanların umumi — harbdeki tahtetbahir fasliyetlerinden odi miş oldukları tecrübelerin hiç bir mişti. Aln üzecinde biraz di liyor. Almanya üç sene evveline gelinciye kadar tahtelbahre ma - lik değildi. Çünkü elini kolur. müuahedesi onu tahtel tından da alık nu; ra bu muahed kalmadı. Almanlar tına gi Fakat o kadar elde him deği Almanyanın tahtelbahir mevcu - Jamış ol ir inşaa- u. Fakat soön- in o ağır şartları deniz inşaa- amand kuvvetleri | . 'xğq itibaren de Alman donan- ması 55 tahtelbahre malik ola - caktır. Bunlar tamamile yepyeni zdadır. Fakat hatıra şu sualin gelmemesi kabil değildir. Almanya gibi 914 - 915 umumt nin bile karşısı telbahir nedir? Bir kaç gün evvelki sayımızda rıcılık ve dolandırıcılar ad- izda — dolandırıcılığn nt anlatmıştık. Bu gün- maslek haline gelen aflarını kü yazım bu işin en enteresan * | anlatacatır, olandırıcılar cidden zeki adam- İnsanların psikolojisini, za- rler ve en çok lardı fını pek güzel kurbanlarının safiyetin ederler usulü» dolandırıl. e demeli? Bu üç türlü yapılır Bir habı. Dolar dirmci ekseriyetle bir İs- Bir yabancı ve oi buldu | bir iş, soku- |— Konuşi r t bir iki tek atmaya karar verilir ası, satmak İi ——— Kusurâ bakmayın beyefendi bize emir öyle. iki dakikada haber verir.. Gelirim, di Refik. senede Bende: dört mat'balar amma inzibata girmiş!. Diye mırıldanarak Peki haber veriniz... Dedi. — Refik Necati... zberinde t Ben, Refik Necati... miya çalışan hademe acele bir iki dakika sonra Bunu &x nlerden çıktı ve koştu, geldi — Buyurunz Refik, he Üstüste ndim. ü, hem Tün ıra ile birkaç levha, kabul edilm dan fazla k: in duvarlarına lmama- muvafık buldu . ve: ma... O, iyi! Fakat, beş daki- ız. İşte o, fena! n çalıştığı kata ç düncüsünü h, sarışın ve el! Mütebe geniş y olan ve bu donanma tle İngiltere- a çıkan bir devlet için şimdi böyle topu topu 56 tah- Ancak şunu hatırladık. Üç se- | ne evveline kadar denizaltı gemile-| harbinde kuvvetli bir donanması | rine malik olmiyan Almı TAVLAMA US Kıymetsiz eşyadan tutun da sonu iflâs olan ticari işlerde Adamı kandıran dolandırıcılar... Ikıncı perde: Yapılacak — kârir | , bir çok ecnebi pa- tahvili bulunduğ diki tahtelbahirlerini — nisbeten bu kadar az bir zaman zarfında vücude getirmiş oluyor demektir. Fransız mütehassısları da bunu böyle kal yanın umumi h ğu tecrübelerin ihmal etmediğini söylüyorlar. De- nizaltı inşaatı itibarile nazarı dik- kati celbeder diğer devlet yadır. Rusyadaki deniz in: rafında çok sıkı bir ketumiy hafaza edildiğine göre mesclâ bu- günkü tahtelbahir ne olduğunu anlamak için tahmim yürütmekle kalıyorlar, Fransız - ların, İngilizlerin deniz inşaatı, do nanmaların vaziyeti gibi mese - lelerle meşgül olan mecmuaların- da Rusyanın denizaltı kuvvetine | dair verdiği malümata - bakılırsa netice şu çıkıyor: Rusyanın 938 senesi nihayetine kadar malik o- lacağı denizaltı gemilerinin mev- ediyorlar ve Alman- en almış oldu- veticelerini hiç nya şim- ULÜU NEDiR?. bir komisyon vereceğini de ilâve etmeyi unutmaz, Üçüncü uerde: Cüzdanların teb- düli. B veya taşralı tereddit eder, çekinir. Fakat, bu yeni ah- bap olduğu adamın ci karıp ta: <Alınız bunları satınız> dediğini görünce tereddütleri za- il olur. On dakika sonra dolandı- rıcı, karşıki eczanyee — gidlu bir paslil almak ihtiyacında kalır. ve yeni ahbabından cüzdanını ister. Bu cüzdanda hakiki banknotlar vardır. Zavallı, çıkarır, verir. Do- bir daha da görün- 1 cüzdanın içinde de a landırıcı gide mez. Bırak , âdi kâğıtlardan başka bir saf kimseleri | kafese koymak için kullandıkları hileler pek çoktur. Saymakla bit mer andırıcların, IDevamı 7 İvci sahifemizde) Edebi Roman No. 114 tatlı bir eda ile itiraz ediyor: Üstad vullahı yazılmaz. amma manası olmaz. Nasıl olmaz dostum, mükenmimel olur ha makale yazacak değilsin ya beş on » yetişir. an sonra... Mesele yok! e böyle. Kâfi! Ne yapacaksın sen işin muzir midir, 'nafi midir, rkes kullanabilir mi, kullana Onu... Son- doktor azşın, getirsin, makale... di ına bak Hani ben yazayım, Sen fi un ağzından birkaç keli — Ha â, femnini! «Röntgen» ra, stediği gibi alım. Sen işin ke a «Rönti — Fotoğ in resinini almış - değil Almış... Haydi sen çabucak yazısını kikadanberi hey hrir dürünün odasında ayakta kalmasına Yalan Değil!.. Kulakda filiz Veren fasul_yew ede maruf biri cidden hayrete bir tebliğde bul doktor, kazaen k a küçük bir fasulye kaçan bir deli. kanlını: rtmak için bir 'akat muvaffak okundukça dal Nihayet göremedi olmadı. riye yattan bi likanlı kaçı amnı n De Gitti geldi. Kulağını siyah bir bağlamıştı. Fasulye kaldım. ? Fasulye ezi açınca şaşırdım, Anla; ğanı yıkamamış, niyoruz. lan de | Yünde ku | v Fasul. direcek — derex Bunlar da yepyeni tarzda olacak- Her biri 200 tonluktu: Bunl Baltık denizinde bulundurulmak- Tarıca ayrılmış olduğu s | 20 tane tahtelbahir dal | Bunların da her birinin tonu | dür. Uzakşark — sularındaki üssü bahride bulunmak üzere de 10 ta- ne tahtelbahir vardır. Bunların d her biri 800 tondur. Fakat Avrupa matbu: rülen malümata bakılırı: nın tahtelbahi: i ibaret değildir. — Rusyanın yeni tarzda olmak üzere yapmış olduğu 37 tahtelbahir va dir. Eski tarzda olmak üzere de 10 tâhtelbahri bulunmaktadır. Bu mal | İtalya gibi itibarile kuvvetli vererok öona göre çalışmaktadır. Deniz esinde tahtelbah- rin oyniyacağı rolün gitgide bü- yük olacağı kolayca tahmin edil - mektedir. Rusların Uzakşarktaki sahillerini müdafaa için tü lü tertibat aldıkları, Çin harbi çıktı çıkalı her — vesi Rusya burdan nmekte, vakit vakit Avrupa Devamı 7 inci sahifemizde de | | tır. Bunlardan 35 tanesi küçüktür. | İKaderden HİKÂYE | alınan intikam Yazan : Neclâ Maraş rine Gidec Onu iki ğim usturmağa uğraşan genç kız e- teklerine yayılan sarı bukleli saç- larını okgiy Yap dedi. Çacuk musun sen, adar harap | n kendini, Ağlma elbette bir çare düşünürüz. böyle söylüyorsun Kalbimin bö; manında na Nuran neye Su- ğnenmiş zı imkâm var n tersile sile- gi çine baktı Yalan, yalan değil mi? dedi. » çi ç susmamın yalan desene bu kadar fulye de- gibi genç kızın kabarık etek- yine kuvvetli sarsmağa lerine karıştı klar göğsü, le arı da yılların çö- Çocukluk Şi idiler. Birbirlerine çok berabı tekâmül de bu düşkünlüğün kısa bir z n emih tam bir delikanlı, N: yeni sıyrılmış ardı. büyüc devresinde ka tahvil Fikirlerinin | olmı oldu. çocukluktan bir genç kızdı ki ufak bir seyshat- | ten dönen genç çocuk karşısınad anu bulunca daha fazla dayana- | madi Nuran dedi. Seni sevdiğimi hem de nâsil bir kuvve anlıyorum. ağlan- | diğimi O zaman çocukluklarında kin bilir kaç kere- birbirlerini y 'an eler uzandı, bü yılla- daha evvel | geldi. Nuran, Semih iki ismin be- raber gibi t keste iki kalbi anlık pey- kuşları gibi çektikle- yalnız ik koca yıllardı: hasreti dindirmek için e kalmıştı ki, genç kızın â ümit sonra zaferle pa: ar örttü. Ve ona kollar - büyük bir yanlarına sarktı. mih bu sene hukuku bitirecek © zaman bu iki kalbi birbi SARİ | "EZİ * gel netliyen yılların mecrasını rine açarak evleneceklerdi. de Anadolunun küçük bir kasabi” sında mes'ud bir yuvaları olacak tı. Delikanlı akşamları iki bahçeyi | ayıran telin kenarına gelerek ıkla parola verir, bazan ilkbö” | hâr rüzgârının okşadığı | -bazan yakın bir kışın dallara dayanarak ilerisini kofü” şurlardı. Onlar için ha mehtabif | aydınlığı, ha üzerinde parça PAP ça bulutlar dolaşan karanlık BÖf yüzü İkisi de birdi. Yeter ki kâ'P lerinde birbirlerini çok parlak K” | ren ateş yansın. Suat o zamatl ona kuvvetli bir araka verdi. NU" ran bürün neşesile parlak Hti n baş döndüren — sarhoflü” ğunda anlatırken Suada #ittt rakmaz ve onun - ihanet edili sevgisine ufak bir omuz- silkişi” mukabele ederdi Suad o zaman bırakılan B gi idi. Onun bütün kalbini VEP” tarafından fırlatılıp ” ghye” urduğu diği insa tılmıştı. Bazan arkadaşına rak anlalmağa başladığı hikâytt gülüşleri srasında erit $7 derdi. Nuran kendinin o kadar B” diği aşkının da bir gün ÇB? i hiç aklına getirmet di kabarık 80 | | neceği | mi idi acaba, Şi: Uları dağınik, iri lâcivert gö z İ aşlı, kalbi hayata küskün atâff | arkadaşının kucağında — ağlarkt” Suadın ihanet g"vveuıı büyük "l:ı n hatırladı. Ve bir çılgın boynuna sarılarak : — Suat! Suatçığım dedi. S&T (Devamı 7 inci sayfamızda | | Aşk ve sergüzeşt - Fransızca sözlü büyük film ŞANGHAY ATEŞLER iÇiNDE İleşler ve yangınlar içinde - Harb ve bombardıman altında yanan bir şehriade müthiş bir mactf Baş rollerde Yazan Etem İzzet BENİCE vereye karışmasaydı, ne Fikret rir Salâh Ferid odada üçüncü bir adamın den haberdar olacaklar; ne de bu ve Refik halledivermek için Refik, h nıdığı larının arkadaşlığında: kisil istifadı a n çu nşer, beş dakikay şimdi matb beni”de tardet iki Iâf da ben edeyim!. Diye şaka ile lâfını bitirdi ve hemen Salâh da, Fikret de «-Röntgen» bahsini atla: ği bakalım?, — Na İsin relerdesin yahu yakta kalmaktan kurtulabilecekti. Meseleyi ve battâ senelerce beraber çalıştığı bu dost- ederek Fikretin, tar Haydi sen çabucak yazısını n hoş geldin... DOLORES DEL Ri Ayrıca FOXJURAN 3 kayboldur Diye Refiğin heme rühile mü öptüler! Beş dakika, Baat oldu! Bir saat ikiyi Refik Al Diyorlâr, bi : Yahu, si; ğim. Saat yediyi Bey, ne de muhar- fayı bir münakaşa bitecek ni de yakından ta- müdürü Fikretin Refik getir! yazıyı çabucak yaz 1 doldurdük.. di brümLi ye kalkışırlar. ı yerindi miyorsunuz! Sonra, almazlar. Ben bir başka gün, hattâ, gec buluşurum. O zaman iyi olur!. Deyip dursun. Arkadaşlarının bir kulaj Tip öbüründen çıkıyor. Hele, Fikret nerede heY' g Ben bir başka gü GEORGE SANDRES JUNE LANG A L ümrerimsenrdn * a. n eline sarıldılar ve gazeteciliğin ütehassir mütehassir — yanakların dakika, otuz. İki saat üçü buldu! on. Hahını seversen otur. çoke y ir türlü bırakmıyorlar! Refik, İfİ z meşgulsünüz. Ben de evt i buldu. Hem, burada beş dak işken, beni üç dört er daha matbaadan €| .e hepini e mutlaka oranın ressamı OlâN ” szbebekleri Necmeddin, Sabı zle , gece hepiniz” en 9 len kımıldadı mı hep birden na yapışıp oturtuyor ve: « — Kat” v Diyorlar * ruz. Bu görüş... Bir defa gözül — Müonşer, seni dört senedir ikint criz. irad ediy0 4 defa görü” olmaz. Bu gece be 'adi kısa kısa nutul (Devamı var)