: Ki rludildş!igışd_oimvm —SON ’l'ı'ı'gıâ 2[11.0!. Bebek-Dolmabah- Vergi ve çe - Taksim yolu Resimlerden Yolun istikamet haritası ve plânla- Muaf kılınan rı hazırlanıyor ve kaça mal olacağı hesab ediliyor İki senede yapılacak asfalt yolların inşasına da dün başlandı «bek - Dolmabahçe - Taksim yolunun mümkün olduğu süratle genişletilmesi ve düzeltilmesi kararlaştırılmıştır. Şehircilik mütehassısı Prost, bu yola aid mevzil projeyi en kısa bir zamanda ikmale memur edilmiş ve Prost dün Belediyeye gelerek bu yolda çalışmıya başlamıştır. Karaköy - Beşiktaş caddesi imar plânında 30 motre olarak tesbit edilmiş olduğuna göce Bebek - Beşiktaş caddesinin de 30 metre veya hiç olmazsa 25 metre genişliğinde açılması hemen hemen kararlaştırı!- miş gibidir. Caddenin istikameti bugünlerde tesbit edilecekse de yeni Kurüçeşmeye kadar içerden gitmesi ve sonra sahili takib eylemesi ci- hetive gidileceği tahımin edilmektedir. Bundan başka yeni caddeye İsabet edecek yerlerde mevcud binaların vaziyetleri de tedkik olun - maktadır. Yolun açılması, istimlâkin kaça mal olacağını ve yeni asfalt zaddenin inşası besablanacak ve keşif bedeli mümkün olan süratle tes- bit edilerek Nafın Vekâletine bildirilecektir. Bu yolun geniş, güzel ve temiz bir cadde olarak yapılması işi 23 nisan bayramına kadar ikmal edilelcektir. Yolun masraflarından mühim bir kısmı Nafıa Vekâletince ödene- cektir. YENİ ASFALT YOLLAR Diğer taraftan şehrimizdeki bazı caddelerin asfalt olarak inşası ve bu inşaatın iki yılda Ikmali bir mütcahhide ihale edilmişti. Mütcahbid dünden itibaren yeni yolları yapmıya başlamıştır. İn » şimdilik Tozkoparandan - başlamış olup bu ayın 15 inci günü de Bankası önünden Babığli yokuşuna çıkan caddenin asfalt olartk yapılmasına başlanacaktır. Tramvaydan başka tünel ve havagazi şirketleridebehemehalsatınalınacak Eminönü meydanı sür'- atle açtırılacak Elektrik şebekesi ıslah ediliyor Nafıa Vekili Ali Çetinkaya şeh- rimizdeki tetkikleri hakkında dün gazetecilere vaki beyanatında de- miştir ki: «— Tramvay Şirketinin satın a- lınması, kat'iyyen —mukarrerdir. Bu hususta tetkikatta bulunuyo - rum, Tramvay Şirketile Havaga- zı ve Tünel.Şirketleri de satın a- lmacaktır. Müzakerelere başlana- bilmek üzere, şirket mümessille- rini davet edeceğiz. Bu davetin, teğfihl&Vvel içinde vuku bulacağı- mı ümid ediyorum. Sirkeci ve Eminönü meydanın- da tetkikat yaptım. Meydanın bir an evvel açılması lâzımdır. Bu lüzum Üzerinde, halkın ve mat- büatin ittifak ettiklerini görüyo- Tum. Eğer, İstanbul Belediyesi, bu işe lüyık olduğu ehemmiyeti vermez ve icab eden sür'ati göstermezse, başka bir tedbir düşünmeğe mec- bur olacağız. Sirkeciye gelince; meydanın 3- çılması için hararetle çalışılıyor. Kısa bir zamanda, garın cephesini ELEKTRİK İDARESİ Şehrin elektrik şebekesi, taraf taraf ıslah edilmekte, bir yandan icab eden siparişler verilerek, lü- zumlu görülen tamirler yapıl - maktadır. Silâhtarağa fabrikasına ilâveten konulması icab eden ka- zan da bugünlerde eksiltmeye ko- nulacaktır. Elektrik İdaresindeki intikal devresi, çok faal ve seme- reli mesai ile geçmektedir. Ankaradaki yeni Radyo istâş- yanunun resmi açılma töreni 29 teşrinlevvele rastlıyan Cumhuri- yet bayramında yapılacaktır.» | HIRSIZ Senenin en orifinal zomanını Müesseseler Badema nayi mül: afiyetten istifade adecekler Teşviki sanayi kanunundan is- tifade eden ikinci sınıf muafiyet ruhsatnamesini haiz ve faidei iktı- sadiyesi İktısad Vekâletince ka- bul edilmiş olan sınai müesseseler 1- Kazanç vergisinden, 2 - İmalâ- ta tahsis eyledikleri mebaniyo münhasır olmak üzere müsakkafar vergisinden ve bu vergilerin Ida- rei hususiye ve belediyelere ait küsurat — munzammasından — ve maktu zam vergisinden, 3 - Bele- diyelere ait inşaat, buhar kazan- ları, motörler ve inbikler ruhsati- ye resimlerinden muaftırlar. Şimdiye kadar İktısad Vekâle- tince faidei iktisadiyeleri kabul e- dilerek bu muafiyetlerden istifa- de eden sınai mücsseseler şunlar- dür: Trikotaj, araba, ipekli mensu - cat, ipek, alâtı ziraiye, çeltik, çini, hurufat, halı yıkama, galvanizli saç, fındık kırma, konserve, ta'sir- hane, boyahane, sabunhane ve ta- bakhaneler. Şimdi İktisat Vekâloti tahan, helva, un, çırçır, elektrik, makar- na, kimyevi ve tıbbi müstahzarat fabrikalarının ve matbaaların da 8 eylül 938 tarihinden itibaren fa- idel iktısadiyelerini tesbit etmiş- tir. Bu nevi imalâtta bulunan ikin- ci sınıf teşviki sanayi ruhsatna - mesini haiz sınai müesseseler da bundan böyle yukarıdaki muafi- yetlerden istifade edebilecekler - dir. Standardizasyon İşleri Çok faydalı netice- ler veriyor İhraç edilecek yumurta, fınd- dık, palamut, buğday, arpa, tiftik ve yapaklar hakkında hazırlanan standar nizamnamelerinden son- ra, barsak hakkındaki nizamna- menin hazırlanması işleri de hay U ilerlemiş bulunmaktadır. Şimdiye kadar yapılan tecrübe ler ihracı konttole tabi - tutulan maddeler hariçten arttığını gös- termektedir. Bu artış, tacirlerin menfaatine olduğu gibi memle- ket için de faydalı olduğundan, belli başlı bütün ihraç maddele- mizin kontrole tabi tutulmasına ve ihraç edilecek maddelerin ev- safının ayrı ayrı bir nizamname ile tesbitine karar verilmiştir . Harici piyasalar, standardize edildikten sonra ihraç olunan mallarımızı emniyetle almakta bunun için bu mallara vaki talep- ler günden güne artmaktadır. Belli başlı ihraç maddelerimi- zin evvelâ cinaleri ve nevileri son ra da ayrı ayrı hepsinin ihraçlık YA n FIKRA Türkçeye çalışan ecnebiler NAHİD SIRRI Fıkralarını bazan pek zarif bir neşe ve tatlı bir istihza ile yazan arkadaşı. mız Peyami Safa, evvelki gün kalemi elime çatık kaşla alarak türkçe öğren- mek istiyen frenklerle türkçe konuş - mayan münevver Türkleri - «züppe, şahsiyetsiz budala ilâh. olmakla it- ham ediyor. Bir ecnebi dilile fazla is- tnası olan herhangi bir adamın o li- sanla düşmümesi ve konuşması bazan gayri ihtiyari yaptığı birşeydir. Fakat bunun haricinde olarak, ve meselâ mağaza çıraklarile kendi lisanı hari- cinde blr dil konuşan münevver Türk Peyami Safanın sıraladığı — sıfatların üçüne de elbette ki hak kazanır, Lâ- kin şu var ki, yıllarca yaşadıkları kiyede türkçeyi öğrenmek hatı gelmemiş frenklere mukabi, şimdi de, kendisine her bonjur ve bonsuvar de- diği Türkü fahri bir dil hocası adde- decek ondan ayrılacağı dakikaya ka- dar muhavereler tertibine kalkışan ve hatrâ insanın sohbet ve refakatine bu- mun için rağbet ettiğini kolayca ihsas eden Avrupalılar türemiş bulunuyor. Ve münevver Türklerin kendilerile konuşmak — istemediklerinden, yani «gel buğda efendime tarrında cümle- lerini evvelâ anlamak, sonra da tas- hih etmek için kantere batmağa ya- maşınadıklarından üstada şiklyet et- miş olanlar arasında, belki böyleleri de mevcuddar. Vaktile yaşamış olduğum Alman - a ve İtalyada bana böyle uzun uzun ders verecek hiç ble Alman ve İtal - yana tesadüf ettiğimi batırlamıyorum. Sade hatırlıyorum ki, bunlardan bir çoğu — fransızcamı kendiler'ninkinden düzgün bularak benimle konuşmak- tan istifade ettiklerini söylerlerdi. Li- sanımızı kendi menfaatleri veya zevk- leri için öğrenecek ecnebilerin, bunu bizim zahmet ve fedakârlığımız pa- hasına öğrenmek istemeğe ne hakları vat? —a İKÖÇÜK HABERLERİ xYüksek Tedrisat müdürü An- karaya dönmüştür. *& Türk ve Bulgar demiryol - ları idareleri arasındaki memleke- tin Almanyaya yapacağı tütün nakliyatında tenzilâtlı tarifenin tatbikı için bir anlaşma yapılmış- tır. * Belediye hükümete müracant ederek Üsküdar tramvaylarınm zarar ettiğini ileri sürmüş, idare- nin ya hükümetçe işletilmesini yahut zararın ödenmesini istemiş- tir. Dahiliye Vekâleti Üsküdar tramvayları idaresinin umumi va- ziyetini tetkik ettirmektedir. * Yeni Türk - İtalyan Ticaret | ne kasrında başlıyacaktır. Heye - timiz dün ihzari bir toplantı yap- mıştir. İtalyan heyeti yarın gele- cektir. * Oslu muahedesine dahil dev- letler Milletler Cemiyetine mü - racaat edeerk zeeri tedbirlerin ih- tiyari olmasını istemişlerdir. * İzmirin kurtuluş bayramı münasebetile İzmir Belediyesi ta- rafından çekilen telgraflara Ata- türk, Başvekil ve Dahiliye Vekiti tarafından birer mukabil teşek- müzakeresi perşembe günü Topha- Gayri meşrü çocuğunu elile boğan ana Dün muhakeme edilmiye başlandı Dün ikinci asliye ceza mahke- mesinde Kadem Hayir isminde bir, kadının muhakemesine - başlan - mıştır. İddiaya göre senelerce evvel Arabistandan İstanbula gelen Ka-) dem Hayir muhtelif evlerde hiz- metçilik etmiş ve bu sırada bir er- kekten kazandığı gayrimeşru ço- cuğunu da Haseki hastanesinde doğurmuştur. Kadem Hayir bun- dan sonra Çatalcaya — gitmiş ve Tiyatro 'Sezonu Arifesinde Hazırlıklar ilerliyo Ertuğru! Muhsin Ati- naya gidiyor Şehir tiyatrosu, her sene oldu- u gibi bir teşrinievvelde yine temsil faaliyetine başlayacaktır. Bu sene, yine geçen - seneki gibi Fransız tiyatrosunda kome- di kısmı ve Tepebaşı tiyatromun da da dram kısmı çalışacaktır. - Binasında tadilât — yapılmakta olması Tepebaşı tiyntrosu ve bir kısım sanatkârların da İzmirde bulunmaları dolayısi'e henliz pro valara — başlanamamıştır. - Buna rağmen ilk oynanarak — piyesler tesbit edilmiştir. Şehir tiyatrosunun her iki kıs mi da bu sezon faaliyetine V. Şekispirin eserlerile başlayacak - tır. Fakat Şekispirin bu sefer in- tihap ve tercüme edilen bu iki piyesi de trajedi değil komedidir. Kömedi ktsmında: (Yanlışlık- lar komedyası), — İT yolda çocuğunu boğmuştur. Çatalcada çalıştığı yerde (ma- melerinden süt ne içingeliyor) di-| ye kendisinden sorulunca Kadem Hayir: Ben çocuğu — doğurdum. yolda onu boğdum.» demiştir. Bu- nun üzerine yakalanıp adliyeye verilen Kadem Hayirin muhake- | mesine dün başlanmıştır. Kadın suçunu inkâr etmiştir. Muhakem” şahidlerin celbi için başka bir gü- ne bırakılmıştır. Mekteb Müdürleri Arasında Yeni nakil ve ter- filer ynpıldı Orta mektep müdürl daki nakil ve bayi dün Muarif müdürlüğüne gelmiş- tir, Reykoz ortamektehinden Tlam- zar Gönen Yenikapı — ortamektep müdürlüğüne, Beyknz ortamekte binden Mahir İz Nişan'aşı erkek ortamektebi müdür'üğüne, Ka- dıköy birinci ortamektap müdü- rü Nahid Cemal Toker Karagüm rük ortamektep müdürlüğüne, “Üsküdar üçüncü oörtamektep mü dür muavini Hilmi Saykut ayni mektep müdürlüğüne, —Beyoğlu artamektep müdür muavini İb- rahim Akdoğan ayni mektep mü dürlüğüne, Taksim — ortamektep Mmüdür muavini Halis Erginer ayni mektep müdürlüğüne, Çapa ortamektebi müdür muavini Fu- d Ercan ayni mektep müdürlü- #üne, Beşiktaş ortâmektebi mü- dür muavini Mahi Saya ayni mek tep müdürlüğüne, Kasımpaşa or- tamektep müdür muavini Rasim Doğuman ayni mektep müdürlü- güne terfi etmişlerdir. Dram kısmında: — (Vindsörün şen kadınları) oynanacaktır. Bu tiyatro mevsimine perdele- rini Şekiapirle n Şehir tiyat- rosunun her iki kısmının prog- ramlarına sıra ile temsil edile- cek bir çok yerli, torcüme, adap te ve klâsik eserlet vardır, İstanbul Şehir tivatrosu reji- sörü: Ertuğrul! Muhsin — Atinada yaçılacak olan hava tiyatro fes- tivalinde bulunmak Üzere ayın 20 sinde Atinaya gidecektir. Kendisi Atina tiyatrosu müdü- rü tarafından davet olunmuştur. Orada üç gün kalarak tekrar şeh rİMİZe avdet edecekt Münevver Havuzlar Yapılıyor Saray burnu ve Şemsipaşada | inşasına başlanan münevver hâa- vuzların önümüzdeki Cumhuri - yet bayramına kadar ikmal edil- mesi kararlaştırılmıştır. Vali dün inşaatı teftiş etmiş, Sovyet radyosunda Türkiye gecesi 15 Eylâl yabancı memleketler- le kültür münasebetleri - idame ümum Sovyet (Voks) eemiyetile 8. 8. C. B. radyo kumitesi, Mos- kovadan komintern radyo istas- yonu ile (dalga tulü 1944) Tür kiye için tertip odilan bir radyo konseri neşredeceklerdir. Konser Türkiye saatile 21 de başlayacak Konserin programı şudur: 1 inci kısım: Güyer'in «Şah Senem» opera- sından parçalar - Azerbaycan ti- yatrosu artistleri tarafından, 2 inci kıım: Piyano havaları Brüksel bey- nelmilel müzik konkurunda birin cilik kazanan piyanist Emil Gi- Tola tarafından. daha ziyade göze çarpabileceği ve | her taraftan görülebileceği bir ye- re taşınması kararlaştı ır. Bu havuzlardan muhtelif renk- li ziyalar fışkıracaktır. Çamlıca, Taşlık ve diğer yer- teşkil edecek olan yeni binalar | | So> Telgraf'da ok: evsafı tesbit edilmek üzere tetki- | kür ve tebrik telgrafı gönderilmiş- | Sarayburnundaki havuz yerini | lerdeki tesisat da bayrama ka- meydana çıkarılacaktır. kata bugünlerde başlanacaktır. tir. münasip bulmayarak ışıklarının ! dar ikmal olunacaktır. —— ——— ——— ——— ——M—————————”: ——— Mektub İstanbuldan geliyordu | hükmü verecekti: 'î Gütekinin şansı acaba neden dön | — Gültekin zorla masadan kalkıyor- u | örma, imzasi yoktu. Bu mektubu Kapola gönder - | müştü. du. Ve beyaz bir parşömen kâğıdının | miştir! | okaa ö.da bir imzesız mektub Amerikaldara özür diledi aa n a DE a aa ç aa laanene AŞK, HEYECAN ve İHTİRAS ROMANI lskender F. | Tefrika N, 104 rovelverini çıkardı, masanın üs tüne koydu. Bunu ancak bir zabıta memuru yapabilir.. Evet,, Evet. Bu adam muhakkak bir polis me- murüduür, Elini şakağına koydu.. Gözle - rihi gazeteden ayırmıyordu. — İyi amma, bu adam beni ne- den takib ediyor? Dedi. Ben mücrim değilim.. Hır- sız değilim.. Kimseye bir fenalık yapmadım. Ayten kendi vaziyetini düşür- dükçe, herhangi bir kötü ihtima- yazan SERTELLİ neticesine varıyordu. © gece bu muammayı hallede « medi.. Gazeteyi — valizinin içine koydu. Yatağına uzanacağı sıra - da kapı çalındı. Ve biraz sonra o kata bakar garsonlardan biri, kendisine posta; ile gelmiş bir mektub uzattı. Ayten mektubu alarak garsana bahşiş verdi. Garson çıkar çıkmaz mektubu aç- Milksemmalar birbirini takib odi yöordü. “İşte garib birsey daha... —» üstünde sadece şu iki kelime yazı- hiydı: *Gültekinden sakınını Bu da ne demek-?! Ayten görlerini oğuşturarak mek- tubu tekrar açtı. Ayni kelimeleri mı rıldandı. — Gültekinden sakınmak. Fakat miçin? Gültekin bana bugüne kadar hiçbir fenalık yapmadı. Beni Vone- diğe getirdi. Ve benimle evlenmeğe karar verdi. Yarın öbür gün Misıra gideceğiz. Orada evleneceğiz. Ayten bunları düşünürken, zihni bir noktaya takıldı: — Istanbuldan bu mektubu gön- deren kimse, bizim bu otelde otur- duğumuzu — nereden biliyor? Ben bile buraya gelinciye kadar, bu o- telde oturacağımı bilmiyordum. — Eğer bu mektub — İtalyadan gelmiş olsaydı, Ayten derhal çu | ti A b ee x ik bul postanesinin damgası vardı. Ayten merakından çıldıracaktı. İtalyan gazetesindeki haber... Tstanbuldan gelen mektub... Ve bunların fevkinde Gültekinin sevgisi. Ayten tereddüdle yatağına uzan- dı. Biraz sonra oyun salonuna gide- cekti. Gece yarısı. Otıın devam ediyor. Gültekinin önündeki dolarlar eri- miş.. Ayten yavaşça yanına sokuldu: — Bu gece şansın yok mu? — Vardı amma, kazandıklarımı şimdi kaybetmeğe başladım. Canım | fena halde sıkılıyor. Aytenin dilinde hâlâ mektubdaki | kelimeler dolaşıyordu : «— Gültekinden sakınınız..la Fakat, mektubun üstünde İstan- | lllılıhı.bılılııw Gültekinin oturduğu koltuğun di- *Ayağını denk atl» Ayten mektubu ve yazıyı tetkik etti. Ayni yazı. Ve ayni kâğıd. 'Tuhaf şey! Bu mektuhda da im- za yoktu. Gültekinin neş'esi neden kaçtığını sormağa lüzum yoktu artık.. Ayten meseleyi anlamıştı. Demek | ki, Gültekin takib odiliyordu. Müzirli Prens o gece bütün ka- zandıklarım kaybetti. Ayten: — Sen ambale olmuşsun, Mah- mud Heyi dedi. Artık birak şü ©- yunul Gültekin Aytenin koluna girdi. Odalarına döndüler. Ayten yavaşça mektubu yere dü- şürdü. Ve birar sonra Gültekine: — Cebinizden bir mektub düştü. m,n.ı zarfı yerden aldı. Açmak Gcı!ıııııı birden Aytenin üzerine dtıldi: — Açma onu... — Niçin? — İşte © kadar töylüyorum sana. Gültekin mektubu kaptı. Buruşturdu.. Cebine soktu. Ayten bhayretla sordu: | (Devamı var) * Orta Avrupa'nın | bilir. | da yalnız Alman memi! adamı,, ve | 'Yazan: Ahmed Şükrü Bütün dünyanın va aradığı bir sırada lerini harpten evvi rihi — içinden aldığımız “hasta adam,, diye (4 sek, Çekoslovak doti şüphesiz mazur görürlef talık da vazıh şekilde teshii miştir; Çekoslovakya hazımsızlığından MIIM maruf hastalıklardan birl ' tedavi edilmezse mühlik Ö Osmanlı — imparfi nun ölümüne sebep olu buydu. Avusturya — imparatet'i mezara sürükliyen hs * olmuştur. Çekoslovukya he talığın ıztırabı. içinde aramaktadır. — Fakal ilâç diye verilen matk olduğundan şüphelenm İlüç mı, zehir mi? vi bir defa hastalığı tesi sonra artık tedavisine bayük lukla karşılaşamazlar. yasi hastalıklarda —vazi) değildir. Çekoslovakyanil talığına çare arayan bazısı en hafif bir mi ediyor. Bazısı ise Tadil yat yapılması fikridedif. misandanberi ileri sürülefi lifler üzerinde çok YAT ya tf ı;.ı. TTEETERTEEE F *ığ xt Fakat — Çekoslovak Möğiğ W İ L çokıı..ıbırıınuyıld, i sırada bu projeleri Hİf lâsa etmeyi faydalı puldük: h | , 1 — Evvelâ 24 nisal “’ e rihinde Henlayn tarafındti çf | sürülen sekiz madde'ik dır, Bu teklif hâlâ SW larının asgari mü _,Jf kil etmektedir. Teklifin dür; A — Almanlara, Üu Müsuvat statüsü verilmt” B — Bu müsavatiti - IİA*!M olmak — üzere K larının hükmi .ıııye”"’ Di zunması, .o C — Almanlarla m A mıntakanın tahdidi ve #7 D lığının tanınması, 4 ı-; D — Alman olan ' idari muhtariyet E — Muhtariyeti mıntakanın dışında ı""' vatandaşın kanun wlu yeai, p Vi F — 1918 denberi "'_’y ' sızlıkların tamiri ve İN tazminat verilmesi, G — Alman olan ? ( N .ili ”l matt p aef g3 lunabileceği prensit'nif L.fı B 1 H — Alman ıııiıııy':’.:;< matı felsefesini tatbik tam serbesti m-ııu»i- 2 — İkinci bir teklif , vak hükümeti taraf | nan birinci projedir” g | memleketi, Bohemyâ: N Slovakya ve nuuıy:") re dört mıntakaya M7 her mıntaka içinde * £ liyetlerin haklarını © dı. 3 — Üçüncü tektif. ffi nın telkinatile hazırlaf g) eu Çekoslovak nnw jede niemleketi otut V, | rıyor. Bu kantonlar'?. Yğgür mamen Alman — oldü ) mıntaka içinde Almtaff hakim nlıbilıuklll'ı kalarda da ekalli istifade ea:bııazdıh'“"' 4 — Bu üç tekliftefi 3f ge ) z nüfuzlu İngiliz M ğ ri olduğuna şüphe * .d 'V mes gazelesinin proje geliyor. Timet teklif etmektedir? mân olan mintakâl vakyadan ayrılarak ilhakını iltizam Ve cek olan m.m.ıııı._ Almınyı Çekoalovt yesinin içine naiğ memlekete hakim .? Binaenaleyti M