İtan ._!h Hamid; söylene söylene O6 p" girdiği zaman, oradakiler q*hhlm dağılmışlardı. Mey- Der Piç kimse kalmamıştı. d Mahmud Paşa, kan ter. Ca Pöstağrak bir halde; imdad K Oömi Müş gibi, gözlerini etrafa L Mişti. Fakat, — korkunç bir imiş gibi herkesin ken - llğını görür — görmez; K sürüklene tekrar vü . B girmiş: j *_AM efendim... Harekete ha- t Beni, derhal vapura gönde. j .â'l— bir kanepenin — üzerine _,_“anişn Odada bulunan ve - de garib bir korku ve hay - | Miztlş etmişti. Hiç kimse, bir tek ni “Ylemiye, bir fikir beyan et- Bç üktedir değidi. | Başa Çöhada, baş mabeyinci Hamdi M Odanın kapısında görürunü: 4 Hamidin sabık gözdesi ve t j l ğ İ İ eniştesine elile işaret ede- OB Darurun: Mötmad Mahmud Paşa, Baş ma- li ile bir arabaya binmişti. nin etrafını, Dağıstan alayı | autin hava, sön derecede bo - #y, ? Marmaradan kopan lodos | 4 sarayın rıltımına şid - Şarpıyor, her tarafa bembe. föpükler saçılıyordu. Sarayın p da, bacasından dümanlar | &, (Talia) — vapuru, boş bir 'İu Kibi, çalkanıyordu. b Yapura gidilecekti. Fakat, y 'adan sandala binmek müm- i, damad Mahmud Ö AvNl tüfekçilerden Arna - İka, “*hya Bey ile Hünkâr yaver- mülâzim Şakir Beye (2) z Aklığınız talimat mucibince | S&t edersiniz. * k, arabasına binip Yıldız İ Bıı avdet etmişti. Yurun, paşa... Vapura gi- Bvet, gideceğiz... Amına, na- Açı Kayığa binmek, mümkün | Kuş olup da uçacak deği - ':: zeki, kurnaz, ve cür'et « İ (Ah yaver Şakir Bey, mese - Ü.:" halletmişti, Tn * Mahmüd — Paşayı ga. kayıkhane — havuzuna ) lerdi. O sakin ha. ğ hep beraber — kayı - Sonra da kapıları bata çıka vapura gide- Tdi. Pakat bu iş kolay ol- " Ortalık kararıncıya kadar labilmşiti. Ve Talis ç ancak yatsı ezanları ş hareket etmişti. M hem küçük, ve hem de Söm altın kaplamalı, va- Ü SH dantel cibinlik ve güvez t ,:ı;h. Hind kumaşlarından Büka, Yataklı karyolalarda bile , Mazlana yatan — damad ha Paşa, vapurun kıç kama- BH uşamba peykeler üze. Timıştı. Tavandan asılan, Vhi BiDİ sallanan yalpalar - ç, at rakkası gibi sallanan HROli petrol lâmbasını gör- KOUK SiT gözlerini kapamış... W hai Sarayının yüz elli mum- y avizesile, altın yal- ! işlemeli şamdanlar Çiçekleri ve löben ko. - Tercüme ve iktibas hakkı mahfuzdur. Yalnız Son Telgraf'da neşredilecektir. " hmui paşa sürgün yollarında ultan Ham hüyalinde sarayının altın yaldız_h avizeleri bir anda canlanmıştı.. tiren bu iğrenç kokulu kamazada, tüfekçi Yahya Bey de çorabla - rımı çıkarır çıkarmaz, zavallı da- mad paşa artık kendisini tutamı müş; ellerini, büyük karnının üsti ne bastırarak öğürmeye başla -« mıştı. Ve... her tarafta sürülerle kanlı canlı nermin bir şikâr bul - dukları için saf saf saldıran keh- lelerin hücumundan o gece sabah-i lara kadar, damad paşa, beş da - kika bile uyku uyumamıştı ve en nihayet; —Ah... Ah... İnsan, ne oldum dememeli... Ne olacağım demeli imiş. Şu anda, kirli yataklarında horul horul uyku çeken 'seyisle - rimden veyahud bahçivanlarımdan birinin yerinde olmadığıma çok teessülf ediyorum, Demeğe mecbur kalmıştı. Fırtına, bütün şiddetile devam ediyordu. Güçlükle Çanakkaleyi tutabilen vapur, bir türlü Boğaz- | dan çıkamıyordu. 'Tüfekçi Yahya Beyle yaver mü- lâzim Şakir Bey, (iradei seniyye- nin) biran evvel hükmünü infaz için kaptamı zarluyorlardı. Kaptan, başının korkusundan, lodos dalgalarına karşı bir hamle daha. göstermişti. — Fakat ancak, Midilli adasının açıklarına kadar gidebilmişti. Oradan bocalıyarak Çeşme limanına gelmiş; demir!e . mişti, Üç gün fırtınanın geçmesi bek- lenilmişti. Fırtına geçince, hâre- ket odilmişti. Fakat, Girid önlerin. de kömür bitmişti. Kömür s!mak için de Giride uğramak icab et- mişti. Bu iş de bittikten sonra, artık Trablusgarb istikametine yol ve- rilmişti. Lâkin ayni gece o kadar şiddeti ki; bu harab, yolsuz, dümen al - maz vapuru Yunan Hmanlarından birine sürüklemişti. | Yunan Umanı... yani, bir ıx"lı*bl’ Timan... Sürgüne — giden damad | Mahmud Paşanın rakib - olduğu sefinenin bir ecnebi limanına il - ticası . Bunlar, Yıldız sarayını, altüst etmişti. Çünkü, vapurun hareket! osnasında, — Bahriye Nazırı Hacı Gangsterler Artık kadın Kaçırıyorlar!,. (4 üncü sahifeden devam) trik sandalyası... Fakat paraya Ahtiyacımız var. Bunu elde etmek için her şeyi göze aldı... Diyor. Dolabları arıyorlar, Fa- kat yüz dolardan fazla bir para bulamıyorlar. Bize 15,000 dolar lâzım. Ka- rımı götürüyoruz. Bu parayı bul- mıya çalış. Salıya kadar bekliye- ceğiz... Zavallı çiftçi, bu parayı verebi. lecek kadar zengin olmadığını söy. lüyor. Yalvarıyor beyhude... Hay- dudların iri boylusu, kadını om- zuna atıyor, kapıda bekliyen oto- mobile götürüyor ve süratle ka - çıyorlar. Otomobil, birkaç gün sonta on iki kilometre ileride bulunuyor. Çittçi kadının ne olduğu müteca. vizler tarafından nereye götürül. düğü, saklandığı meçhul... Çiftçi bir saat kadar uğraştıktan sönra bağlarını — çözüyor. Polise müracsatle vak'ayı anlatıyor. Bütün Kaliforniya polisi faali- Oodası, artık sarayda B kalmıştı. Mideyi isyan et- *i Meşhur saray hafiyele - * Ülutar Şakir Paşa). yete geçiyor. G. Men'ler — vak'a îî gün bir batı rüzgârı çıkmıştı | leri Yazan : Ziya Şakir Rasim Paşa (1) geminin süvarisi Hafız kaptanı huzuruna celbede. rök, vaptrün takib edeceği isti - kameti bizzat tayin etmiş; her limana uğradıkça - Yıldız sarayına arzodilmek üzere - kendisine tel- graf çekilmesi için emir vermişti Hafız kaptan - her limanı tığı gibi - bu Yunan limanına va- rınca da, muhalefeti havadan do- layı bu limana ilticaya — mecbur olduğuna dair telgraf — çekmişti. İşte bu telgraf Yıldız. sarayında, bir bomba tesiri husule getirmişti. Ya gemideki muhafızlar... Yah- ya Bey ile yaver mülâzim Şakir | Bey?... Onların aralarında da şu muhavere geçmişti Şakir Bey — Şimdi, bir ecnebi HİRÂAYE Mehmedcik Aşkı (& üncü sahifeden devam) — Senin anlıyacağın evermiş - ler dedi. Yerimden kall'p hastane çadırma doğru yürürken bu ya - ralı Mehmedciği kurtarraanın mı, yoksa maddi azlırabile bırakıp, manevi acılarına yer vermeden hayattan uzaklaştırmarır. mı doğ-| ru olduğunu kestiremiyordum, İnsanlar ne tuhaftır. Onun öl - | mesi belki daha hayırlı iken yine birkaç sıhhiye neferi göndererek getirttim. Sediyenin üstünde bir aralık beni görünce gözbebekle - de — saklıyamadığı | bir könle yüzüme baktı. * | Aradan on beş gün geçmişti. Ta. bur kumandanile beraber geri si- perlerde iki gün evvelki taarruz- da ölenlerin künyesini çıkarıyor, yaralıları işaret ediyorduk. İsim - leri okuyan kumandan «Durmuş Mehmed» deyince kalemi - tutan parmaklarım durdu ve ağzından çıkacak ikinci kelimeyi sabırsız- likla bekledim. — Şehidi z © içimden geçenleri anlamış gi. bi başını iki tarafa büktü. — Hayrettir dedi, Mehmed bu hücumda adeta intihar etti. Ko - runmak için hiçbir çareye baş vur- limandayız. Ya, paşa aklına uyar da Yunan hükümetine iltica e - derse?., Yahya Bey — E... Ederse, ne o- lür?, — Paşayı cebren elimizden alır. lar. Yahya Bey, omuzlarını kaldır- mış, dudaklarını bükerek cevab vermişti: — Düşündüğün şeye bak... Onun iki kaşının ortasına bir kurşun s1- -kıvermek de işten mi?... Yahya Bey denilen adam, bunu yapacak kabiliyette idi. Çünkü kendisi Arnavudlukta bir adam öl- dürerek idama mahküm olmuştu. Fakat akrabalarından saraya çat- kın birinin veresesi, haklarından vazgeçmişler; bunun üzerine Yah- yanın cezası müebbed pranga - bendliğe tahvil edilerek Manastır hapishanesine gönderilmişti. | — Bu saraya çatkın akraba, Sul - tan Hamidin — kahramanları pek Bevdiğini biliyordu. Hususi ben - degândan biri vasıtasile Yahya - nın emsalsiz bir kahraman oldu. ğunu Padişaha duyurmuştu. Sul- tan Hamid, Yahyanın cezasını fetmiş... İstanbula getirtmiş... Yıl- dız sarayının en imtiyazlı unsuru olan sivil tülekçiler zümresine kaydetmişti... İşte böyle bir ada- mın, Padişaha — yaranmak — için, - bizzat söylediği — gibi - damad Mahmud Paşanın iki kaşı arasına bir kufşun sikivermesi, hakikaten madı. Hastaneden de yeni çık - mışti. Bütün irademe rağmen parmak- larımın titrediğini hissettim ve ha- Ik ceketimin cebinde duran sırma-) lt çevrenin — vücudümü bir ateş parçası gibi yaktığını duydum. Defterime Mehmedin vatamı ve sevgisi uğruna sonsuzluğa karışan Avrupa atletizm Şampiyonasında Final birincileri Paris 5 (ALA.)— Burada yapıl- makta olan Avrupa atletizm şam- piyonasının neticeleri şunlardır: 100 metre sür'at koşusu «final» i— OÖzendorp «Holanda» — 105 saniyede, 2— Mariani «İtalya» 10,6 sani- yede, 3— Strandberg «İsveçe 10,6 sa- | niyede. Sırıkla yüksek atlama: I— Sutter «Almanya» 4,05, 2— İjungberg « 3— Şnayder «Leh Uzun atlama final: 1— Kayşum «Almanya» 7,65, 2— Maffi «İtalya» 7,61, 3— Long «Almanya» 7,56 metre, Cirid final: 1 — Jaervinen — «Finlandiya» 16,81, 2 — Nikkanen «Finlandiya» 716,75, ö— Varsegi «Macaristan» 12,78 metre, Fenerin yeni eyuncuları Haber aldığımıza göre Ankara- nin tanınmış futbokcularından 0- lan ve Harbiye takımında oynu - yan Celâl ile Sabri Feneri 'e girmişlerdir. Bu sene lik maçla - rında Fenerbahçe klübünde oynu- yacaklardır. Leh “ Alman milli fudbel maçı Berlin 5 (A.A.)— Lehistan mil- Hi futbol takumile Alman milli ta- hazin macerasını yazarken yanına gayri ihtiyart şu ikt kelimeyi ilâve ettim «Mehmedciğin aşkır... M. MARAŞ Dükkân'ların Tali'leri (5 inci sahifemizden devam) ğum garib istihalelerden birkaçını yazayım: Asri fırın, stüdyo oldu. Bir fırın, az tadilât ile apartı- mana çevrildi. Hal satıcıları, her çeşid esnaf için yapılmış dükkânlar, garaj ol- du. Balıkçılar için yapılmış mer - mer tezgühlı dükkânların kahve- hane, yazıhanc olarak tutulduk - Tarını gördüm. İstanbulun muhtelif semtlerin- de birçok kahveci, turşucu, bak- kal, marangoz dükkânları var ki şimdi kiralık evlerdir. Dükkânların talileri en çok ki- me dokunuyor, dersiniz? sahible- rine mi, kiracılarına mı? işten bile değildi. Bu da, ayrı bir tali meselesi! İktimalki bunu — tahmin eden —. MAHMUD YESARİ Mahmud Paşa, mütemadiyen ta- - ” b rassud altında — bulunduğu İçin, AÇA e D firar etmeyi veyahud bir vasıta | Y L L - İle Yunan hükümetine illcaey-| EGE keraeyi, “aklışdanı bile geçirme - | Tiyatrosu işti Bahriye Nazırı, Hafız kaptana | Nuri Genç tekdizle karışık cevab vermiş; der- ve hal Yunan İlmanını terketmesi | Arkadaşları için emir vermişti. T ayiki Çazgarüba hişümi Fakat bu çürük tekne, ve bil Narlıkapıda hassa harab makine, gittikçe şid- KASIRGA detini artıran fırtınaya mükave- Sabeişi Yokger met edecek halde değildi. a Nitekim- Hafız / kaptan, aldığı hiddetli emre binaen mandan çı- Ertuğrul kar çıkmaz; o şiddetli akıntı bu | SERİNFiR apuru Venedik körle . Sadi Tek l zine sürüklemiş... Bu sırada ma- TİYATROSU kinede bir sakatlık zuhur etmesi üzerine, (Zanta) limanına sığın - mak mecburiyeti husule gelmeşti. İstanbulda bir kıyamet — daba kopmuştu. Bahriye Nazırı, üstüs. te çektiği telgraflarla, Hafız ksp- tanı tehdid ediyordu: (Devamı var) () Mehazlerimizden biri bu is- mi (Vesim Paşa) diğeri de (Be. sim Paşa) olmak üzere kaydet - mektedir. ZAYİ Hüviyet cüzdanım ile maaş bera- mahalline geliyorlar. Bakalım mü. tecavizleri yakalıyacaklar, raval- li çiftçi kadını kurtaracaklar mı? tımı zayi ettim. Yenisini alacağım- )hn eskisinin hükmü yoktur. | Emekli binbaşı Osman Yalçınlar Bu gece (Büyükadada) yarın (Heybelide), Cuma (Bebek) de (KARMAKARIŞIK) Vodvil. DEVREDİLECEK. İHTİRA BERATI «Haşeratla mücadeleye hadim | gaz neşreden Patron» hakkındaki | licııı için alınmış olan 5 eylül 1932 tarih ve 1483 numaralı ihtira be- ratmınihtiva ettiği hukuk — bu kerre başkasına devir ve ferağ ve yahut mevkii fiile konmak için i- carâ dahi verilebileceği teklif e- dilmekte olmakla bu hususta fazla malümat edinmek istiyenlerin Galatada Aslan Han 5 nei kat 1-3 numaralara müracaat eylemeleri ilân olunur, kımı arasında 18 eylülde Kem- nitsde yapılacak olan karşılaş - mada Alman milli takımı, Jakob, Regensburg, Janes, Münzenberg, Goldbruner, Kitzinger, Lehner, Şön, Gavşel, Honeman, Peserden Bu kadro önümüzdeki haftalar zarfında üç enternasyonal karşı- laşma yaparak esaslı bir imtihan geçireceği gözönünde — tutulmak suretile hazırlanmıştır. Lehlilerle yapılacak maçtan sonra 25 eylül- de Bükreşde Romanya miülli takı- mı İle maç yapılacaktır. Bu iki maçtan sonra, Alman milli takı- mu, Bulgar Kralının jübilesi mü- nasebetile 2 ilkteşrinde Bulgar milli takımı ile karşılaşmak üze- re Sofyaya gideceklerdir. Avrupa kürek şampiyonası Milâno 5 (ALA.)— Burada ya- pilmakta olan Avrupa güreş şam- piyonasına Cumartesi günü <E- mid» yarışile devam edilmiştir. Yarışa başlamadan az evvel, İs- viçre iki çifteli yarışa girmiycce- ğini bildirmiştir. Alınan neticeler şunlardır: Emir yarışı «tek çiftes: 1— Lehistan Ssverey 7 dakika 36,1 saniye. 2— İsviçre 7 dakika 39,8 saniye. 3$— Çekoslovakya 7 dakika 42.R saniye. 4— Fransa 7 dakika H4,4 saniye. 5— Macaristan 7 dakika 50,8 sa- 1— Yugoslavya 8 dakika 2,8 sa- niye. 2— Holanda $ dakika 5,6 saniye. İRaDYO| BUGÜNKÜ PROGRAM Akşam neşriyatı: 18,30 Dans musikisi (Plâk). 19 Konferans: Eminönü Halkevi na- mina Mir. Hilmi Ziya Ülken (elsa- Uzak Şarkta İngiliz - Japon (4 Üncü sahifeden devam) 1 — Japonlar ticaret ve iktısad iş- lerinde İngiltereyi bütün dünyada kendilerine karşı en büyük rakib olarak. görüyorlar. 2 — Japonlar siyaset âleminde Uzakşarkın mukadderatında İngil. tereyi kendilerine en kuvvetli ra- kib biliyorlar. Mes'ul hükümet mevkiinde o - lanlar, bilhassa hariciye ve mal memleketleri arasındak? münase- btleri biran evvel düzelmesi için çalışıyorlar. Fakat İngiltere aley- hinde olanlar orduda donanmada ve idarede ve iktısad — âleminde kendilerini göstermektedirler. Tay- mis muhabiri böylelikle İngiltere aleyhinde olanların miktarını is. fstatistik mahiyetinde olarak gös- termek kabil olmadığını, fakat her halde yaşı kırk beşten aşağı olan- ların böylelikle İngiliz aleyhtarı olmaktadır. Eski devlet adamları arasında İngiliz dostluğuna çok kıymet verenler hâlâ vardır. Bir zamanlar İngiltere ile Japonya it- tifak etmişlerdi. Bu eski devlet adamları hep o zamanın tecrübeli diplomatlarıdır. Bunlar için hâlâ İngiliz - Japon ittifakı düşünülen bir gayedir. Fakat zaman çok de- başka türlü düşünüyor. Bu eski devlet adamlarının İngilizlerden birçok dostları vardır. Kendileri de İngiltereyi görmüş öğrenmiştir. ler, Onun için kendi memleketle- rile İngiltere arasındaki münase- betlerin düzelmesini çok istiyor - lar. Fakat İngiliz aleyhtarı ola . rak yetişenlerin acaba bugünkü hükümet işlerinde oynadıkları ro- Tün derecesi nedri?. Bunların yap- tığı tazyikin derecesini tayin et - mek zordur .Yalnız Japonya ile İngiltere arasında her meselede bunlar menfi surette nüfuzlarını kullanmak istiyorlar. Japon Hariciye Nazırı General Ugaki ile İngilterenin Tokyodaki elçisi arasında iki memleket mü- nasebetlerini düzeltmek ve Iki ta- rafı birbirine yaklaştırmak — için bir müddet evvel müzakerelere | girişilmişti. Fakat çok geçmeden görüldü ki bu müzakerelerin ne. ticelenmesi öyle kolay olmuyacak- tır. Çönkü, İngiltereye aleyhtar olanlar bu işte derhal tesirlerini göstermişlerdir. Taymis bu cihet. leri anlattıktan sonra İngiltere a- | leyhindeki bu cereyâana karşı gele- cek bir devlet adamının Japonya- da yalnız kendi mevküni değil hayatını da tehlikeye koymuş ola. cağına, bugünkü anlayışa göre Ja- | ponların itidal dairesinde bir poli. tüka takfb otmiyeceklerini yazıyor. Uzakşarkta Japonların ilân etmek- sizin Çine karşı açmış oldukları harbin böyle uzamasında, Çinli- lerin mukavemet etmesinde hep İngilterenin tesiri olduğunu iler? sürülerek Japonyanın bugün uğ- ramakta olduğu müşkülâttan İn. giltereyi mes'ul tutuyorlar. Japon- lar arasında bugün devam etmek. te olan cereyan şudur: Japonya her tarafa yayılmalıdır. Çünkü Gümrük muhafaza ye nazırları İngiltere ile kendi | Köşmiş bulunuyor. Yeni yetişenler | 3 — İsteklilerin gün ve saatinde teminat makbuzları onun müukadderati onu icab et- mektedir. Hele şu son on seneden- beri Japonyanın her tarafında fa. aliyetlerini gösteren milli teşkilâi gençliği bu fikirlere göre yetişti- rilmektedir. Genç subaylarla genç devlet memurları bu tesirler al . tında bulunuyorlar, 1932 mayısının 15 inci günü olan vukuat unutul- mamış, söyasi cinayetler olmuştu. Bunun gibi 26 şubat 1936 da Tok- yoda sskeri bir isyan olmuş, bas- tırılmıştı. İşte bu geçmiş senelerin vukuatında hep bu teşkilâtın te. sirleri kendini göstermiştir. Yine İngiliz gazetelerinin ya: idan şu çıkıyor ki büugünkü vaziyet dahilinde İngiliz . Japon müna « sebatının düzelmesi iki tarafın | yaklaşması öyle a7 zamanda olu- | vereceğe hiç benzememektel | | DEVREDİLECEK İHİRA BERATI «Döşemesi ahşab, dam ve duvare ları oluklu saçtan mamul — madent ,borulu sistemde inşaata hakkındaki -— ihtira için almmış olan 14 ilkteşrin 1936 tarih ve 2206 numaralı ihtira beratının ihtiva ettiği — hukuk bu kere başkasına devir veyahud mev- kll fiile konmak için icara verilece. Hi teklif edilmekte olmakla bu hu- |susta fazla malümat almak istiyen. lerin Galatada, Aslan han 5 inci kat ilân olunur KREM lerin yüz tuvaletindeki rol ve tesirleri lâyıkile bilinmediği devirlerde KREM PERTEV var idi. Şöhretini kendinden alan Krem Pertevin bugünkü muvaffakiyetinin sırrı basit . tir. Tamamen fenni ve titiz bir itina ile günün tekâmülü- nü takib edişi ve memleket mahsulü olmakla iftihar du- yuşudur. 1938 senesi için Çocuk arabalarının Son partisi gelmiştir BAKER Metmalarında Reklâm Fiatına satılmaktadır 35 Türk lirası DEVREDİLECEK İHİRA BERATI «Hava tozlarına karşı elyaflı bir madde ile gayri faal tozlardan mü- rekkeb bir süzgeç» hakkındaki icat için alınmış olan 27 ilkteşrin 1932 tarih ve 1488 numaralı ihtira bera- tının ihtiva ettiği hukuk bu kere başkasına devir veyahud — mevkil füle konmak için icara dahi verile- ceği teklif edilmekte olmakla hu hu- susta fazla malümat edinmek isti. yenlerin Galatada, aslan han ö inci — kat 1-3 numaralara müracaat eyle meleri ilân olunur. Genel komutanlığı İstanbul satınalma kemisyonundan: Eşyanın cinsi Miktarı Tasınlanan EKSİLTMENİN tutarı — ilk teminatı Lira K L.K. — tarihi gönü saati Baş cibinliği 250 tane — 18500 — 1400 — 20/9/938 Salı 1üda Bez eldiven 250 çift 5014 — 04 00 » » 1030 1 — Yukarda yazılı eşyanın gösterilen gün ve saatinde açık eksilte meleri yapılacaktır. 2 — Şartname ve evsafları komisyondadır. Görülebilir. ve kanuni ve 1-3 numaralara müracaat eylemeleri — nelerde Türk tefekkürü). 19,30 | Şikalarile birlikte Galata eski İthalât gümrüğü binasındaki komisyona — Dans musikisi (Plâk), 19,55 Borsa haberleri. 20 Saat ayarı: Grenviç rasatanesinden naklen. Faide Yıl- dız ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları. 20,40 Hava raporu. 20,48 Ömer Riza Doğrul tarafından arabca söylev. 21 Şan: Bedriye Tüzün, Stüdyo orkostrası refakatile, 21,30 Nezihe Uyar ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları. 22,10 Darüttalim musiki gelmeleri. — «6030. İstanbul Şubesi heyeti, Fahri ve arkadaşları. 22,50 Ajans haberleri, ertesi günün programı. 23 Saat ayarı: Son. | DENİZBANK Fabrika ve havuzlarda inşa edilmekte olan bir romorkör için 1 D İzel motörü ve teefrrüatı salın alınacaktır. Makine ve teferrüatına ald fennf şartnameyi ve istenilecek sair izahâtı almak üzere Bankamızın İMateryel dairesine müracaat edilmelidir. Bu işe aid teklifler en geç 15/9/938 tarihine kadar mezkür daireye verilmiş bulunmalıdır. Müdürlüğünde: