$ —S0N TELGRAF— 3 EYLÜL 1918 GÜNÜNCELDEN Suriye çok tehlikeli bir oyun oynuyor! Hatay Cumhuriyetini kuran irade Suriyenin tahriklerinden aşınmı- yacak kadar sert ve granittir.. Yazan : ETEM İZZET BENCE on haberler, kuruluşunun yüksek gurur ve saadetii ç » ©9 Hatay Cumhuriyetinin Suriyeli çeteler tarafından rahatsız edil- miye başlandığını bize bildiriyorlar. Bu çeteler Suriye hükümetinin malümatı ve müsaadesi altında mı faaliyette bulunuyorlar, yoksa bazı teşekküllerin marifeti midi müz bunu lâyıkile biliyoruz. Fakat, bildiğimiz tek şey varsa o da; Suri- yenin çok tehlikeli bir oyun oynamağa başlamasıdır. Tehlike; oyunun iki yüzlü ve iki cepheli oluşundadır. Biz sahneyi, eseri, oynayanları bir komedinin tam gülünçlüğü halinde buluyoruz. Fakat, onlar buna bir melodram çeşnisi veriyorlar, ve kendilerini öyle avutup aldatıyorlar. Ve. muhakkak ki aldanıyorlar; aldanmakla da kalmıyorlar, uzaktan ve yakından bakanlara gülünç oluyorlar. Arab çetesi ve — Türk Hatay. Bu asla bir arada ağza alınamıyacak iki ayrı ayrı vasıftır. Birisi iradeyi, milli kahramanlığı, yüksek vatan. perverliği ve aşkın taşkın bir varlığı, granit edası içindeki bir mukave- Meti ifade ediyor. Öbürü hislerin gurura çarpışından başka hiçbir şey! Suriyeli Bedevi elindeki mavzeri hudud boyundaki Hatay kö; süne tevcih eder ve onun toprağı içinde çapulculuk yapmağa kalkışırken bu hareketi ile Hatay Cumhuriyetinden bir hınç aldığını zannediyorsa en şaheser budalalığını yapıyor — demektir. Hataylı Türk üç beş çete- einin akınından asla maddi ve manevi bir kayıp duymuyacağı gibi her zaman ve her şart içinde o çeteyi tâ kaynaklarında bile imha ve tedib etmiye müsaid bir kudret içindedir. Bu böyle olduğu gibi Suriyelinin en büyük ve ikinci hatasını da Hatayın şahsında Türk Cumhuriyetini ve Türk kütlesini iğbirare sevk ve teşvik etmesi teşkil ediyor. Hatay hududunda çete akınları, yağma teşebbüsleri devam eder ve bütün bu tecavüz hareketleri Suriye topraklarında beslenirken Türkiyenin ve Türkün Suriyeye karşı beslediği sevgi elbette ki, günden güne zayıflar ve bir gün de mütemadi tahrik ve iğzab karşısında iğbirar halini alır. Suriyenin Hatay hududundaki Türk köylerinde yaptığı bu tecavüz kâdiseleri kadar Hatayın içindeki Arab ekalliyetini ve vaktile Türkiye ve Hatay istiklâli aleyhine çalışmış olan unsurları Türkiye ve Hatay Cumhuriyeti aleyhine tahrik etmesi, bir fitne ve fesad havası yaratmıya galışması da © kadar beyhude bir gayretten ibarettir. Nitekim, bütün tezvir, tahrik ve fesad hareketlerine karşı Hatay- daki Türklük yekpare vir varlık halinde ve en karışık, vahim telâkki edilen günler içinde mütesanid ve vakurlu kalmışsa bundan sonra da daha çok artan bir vahdet ve bütünlük ifadesi içinde bulunacağı tabii- dir. Batay Cumhuriyeti içinde yaşıyan Arab, Ermeni, Rum ve sair cemaatlerin de yeni kuruluşa, Hatay Cumhuriyetine sımsıkı sarılmayı iltizam etmeleri yine hiç şüphe yok ki, menfaatleri icabıdır. O birlik ve bu menfaat karşısında Suriyeli tahrikiçinin Hatay Cumhuriyetinden ve Hatay halkından ne bugün, ne de yarın hiçbir şey koparmasına im- kân yoktur. Menfi çalışmanın sonu, Suriyeliye yalnız husran getirir ve büyük Türk dostluğu ile beraber Hatay Cumhuriyetinin de iyi komşuluk ve dostluk münasebetlerini sarşar, hattâ kaybettirir. Bunun içindir ki, Suriyeliden ve Suriye hükümetinden istediğimiz sadece dostluk yoluna, normale avdet ve yağmacılık, çetecilik hulyala- rından içtinabdır. Yoksa, hakikaten Hataya uzanan eller günün birinde köküğfden yağmdıya mahküm olurlar ki, bu da iyi bir dost ve müreffeh, Bir kön olarak görmek istediğimiz Suriyenin hiçbir zaman menfaatine uygun olmaz. ETEM İZZET BENİCE Palamut Tanasa -Balığından Revüsü Zehirlendiler —| Gitti Kadınların üçü de ..—ĞĞİĞİÜ ı;ıîî:.îr ::;W hastahaneye hur Tanasa revüsü bugün Roman- kaldırıldı ;:mkarîf D l Ram Aksarayda Manastırlı Rifat so- Revü heyeti Galata rıhtımında kağında oturan Şükriye isminde | Belediye türizm müdürlüğü ta - bir kadınla kızları Türkân, Faika — rafından uğurlanmıştır. ve Rabia yedikleri palamut balı- | — Heyet reisi şehrimizde kendi - gından zehirlenmişler dördü de | lernie gösterilen rağbet ve misa - AŞK, HEYECAN ve İHTİRAS ROMANI Tetfrika yazarı lekender F. | N. 94 SERTELLİ Biraz sonra bir bardak su ge - | — O, öğründe bir kere bile kumar tirdi. oynamamıştı. Bütün bildiği oyun- Ayten suyu içerken, garsonun eline bir miktar sıkıştırarak: ; (altı kol iskambil) den ibaretti. — Bizim Sinyor hâlâ - salonda Halbuki Gültekin neler biliyar- oyun mu oynuyor? Haydi, kimse- — du?... e sezdirmeden bak da gel.. İ Poker... Dedi. Garson bahşişi alınca gü- | — Bakar: lümsedi. Biriç. Kapıyı kapayıp gitti. Ayten yatakta bekliyordu. Bir aralık: — Bu ne kadar kumar iptilâsı..! Diye mırıldandı. Aytenin uykusu kaçmıstı. Bdbiiz G2i — lar allece oynanan (altmış altıj) dan Ve daha birçok isimlerini hatı « rında tutamadığı oyunlar, İşte kapı vuruluyor. Garson geldi. Maarifvekâletinin Mühim bir kararı Talebeler liselerde eku- dukları kellara göre yüksek mekteblere devam edebilecekler Kültür Bakanlığı lise mezün - ları hakkında yeniden bazı karar- lar vermektedir. Liseyi olgunluk imtihanında fen kısmında bitirenler Üniversite ve yükaek tahsil müesseselerinin fen kısımlarına edebiyat kolundan bi- bitinenler de yine Üniversitenin veya yüksek "mekteblerin edebi- yat kısımlarına kabul dilecekler- dir, Bu suretle liseden talebe çı- karken ihtisas görmüş oldukları kısımlardan yüksek tahsile devam | edeceklerdir. | Donanmamız İzmirde Başta Yavuz olduğu halde şan- li donanmamız dün İzmir limanı- na varmış, donanmamızın İ2 par- çası halkın tezhüratile karşılan- maştır. Donanma merasim girişile Yenikaleden limana gitmiş, Ya- vuz, Hamidiye, Kocatepe, Tınaz- tepe, Zafer, Kışla önünde, Sakar- ya, İnönü, Gür, Dumlupınar de- nizaltı gemileri Menderek içinde, Haınrreis gambotu, Erkin denizal- tı anagemisi, Akın gemisi Karşı- yaka, İzmir arasında demirlemiş- 'tir. Öğleden sonra Amiral maiye- tile Vilâyeti, Komutanlığı, Bele- diyeyi, ziyaret etmiş; saat on dört te Vali, Kumandan, Belediye re- isi ziyareti iade etmiştir. Donanmamız ay sonuna kadar Timanımızda kalacak, bu arada E- ge denizinde müşterek talim ha- reketleri yapacaktır. Bu akşam Belediye fuar gazinosunda do - nanma şerefine ziyafet verecek- Hem komşusunu döv- müş hem de ayırmıya gelenlerehakaretetmiş Suçlu karı koca mahküm edildiler Kasımpaşada oturan İsmail ile | karısı Elmas, komşuları — bakkal Halil ve karısı Hayriye ile kav - Raya tutuşmuşlar gürültüyü du- yarak ayırmaya gelen bekçi Rı - Zayi İsmail ile karısı dövmüşler - dir. İsmall ile karısı Elmas asliye dördüncü ceza mahkemesinde mu- hakeme edilmişler ve suçları sa- bit olduğundan İsmail 2 ay hapis ve 35 lira para cezasına, karısı El- mas 29 lira para cezasına mah - küm edilmişlerdir. * Alman ordusunun Königs - berg'de yapılacak olan manevra- larında Orgeneral İzzeddin Çalış- larla Harb akademisi - komutanı Korgeneral Ali Fuadın hükümeti- — Oynuyorlar mı hâlâ? | — Evet madam.. Amerikâlilarla oynuyorlar. Fakat, canınız sıkıl - masını hiç. Mösyönün önünde bir kaç bin dölarlık bir servet var, Ayten sevincinden garsona biraz | dahâ bahşiş vererek: — Teşekkür ederim, dedi. Garsonu savdı. Şimdi büsbütün uykusu kaç - mişti, Daha fazla bekliyemezdi. Tekrar kalktı; Sırtına mantosunu aldı... Başını kısa bir eşarpla bağladı., Kamarasından çıktı. Ayten, müstakbe! kocasının ö- nünde biriken serveti — gözlerlie görmek istiyordu. Salona çıktığı zaman, bir tek masanın başında oynıyan oyun - culardan başka kimseler yoktu. Onlar.. Gültekin ile Amerika - hlar hâlâ oynuyorlardı, AA Amiral'in İstanbul raporları JNAHİD SIRBI Macaristan Krallığı nâibi Ami- ral Horthy'nin Almanyaya yaptı- & ve birçok akisler vücude geti- ren seyahati, hafızamda, birhayli zaman evvel okuduğum bir yazıyı eanlandırdı. Macaristanın Alman- yaya fazla yaklaşmasındaki saik- lerle bu yaklaşmadan tahassül e- debilecek neticelerin tedkikini başkalarına terkederek, ben, sa- dece, sayın Amiralın İstanbulda bulunduğu zamanlara aid bir key- Bir kısım okuyucuların bildik- leri ve bazı okuyucuların - belki bilmedikleri vechile, Osmanlı dev- ve kapitülâsyon zamarında yük devletlerin icabında tebe- alarını muhafazaya memur ve Se- firlerin emrinde birer gemileri vardı. Şimdiki Macar nâibi kra- lisi de Avusturya - Macarisan dev- letine aid geminin kaptanı imiş. İlânı meşrutiyeti müteakıb yapı- lan büyük şenlikler, başlayan ni- | zalar, Avusturya - Macaristan | Bosna Ha 'i ilhak edince ko- pan kıyametler, boykotaj ve saire hakkında, mensub olduğu Bahri- ye Nezaretine vazife icabı rapor- lar yollarmış. Bu raporlar fevka- lâde nazarı dikkati celbettiğinden, | Bahriye Nezaretinden Hariciye Nezaretine ve oradan daima her şeyi bilmek ve her şeye hâkim ol- | mak istiyen - ihtiyar İmparatora | gönderilmiş. Ve François - Joseph | de mezkür râporları pek beğendi- ğinden, muharririni, yani Arniralı yanıma yaver almış ve Amiral, İmparatorun fevkalâde teveccü - hünü kazanarak bundan sonra pek seri hatvelerle ilerlemiş, Kedisi- nin cihan harbindeki muvaffakıy- yelteri — ve bilâhara - bolşevizmi mağlüb ederek Macaristan mu - kadderatını ele alışı ise tarihe mal olmuş hakikatlerdir. Amiral Horthy'nin büyük vâk- alarla dolu hayatında ehemmi - yetli devreleri açan bir anahtar mahiyetinde telâkii edebileceği- miz bu İstanbul raporları şimdi Viyanada, belki de Berlindedir. Ve belki de otları bir gün okumak genç nesle müyesser - olacak ve | genç tarihcilerimiz bu raporlar - dan istifade edecektir. Kösele Hauzunu Boşaltırken Fena kokunun - tesirile Cört amele bayıldı Dün sabah saat l1 raddelerinde Kazlıçeşmede 13 numaralı kösele fabrikasında çalışan Mustafa oğ- lu Mustafa Mehmed Ali oğlu Ha- san, Tahsin oğlu Mehmed ismin- de üç amele fabrikanın kösele 15- latmağa mahsus havuzuna gire - rek suyu boşaltmaktalar iken ha- vuzun neşrettiği fena kokudan ba-| yılmışlar ve bunları kurtarmak istiyen Rifat oğlu Hasan da bayil-, mıştır. Dört amele de Ermeni has- | Gültekin, Ayteni görünce - ne- den bilmem? - sevinmişti. Birdenbire Aytene dönerek ve Bözünün ucile işaret ederek: — Rahatsızlandın, #eğil mi? Diye sordu. n Fransızca cevab verdi: Çok rahatsızım. Sana ihtiya- cım var.. Neden geciktin bu kadar? Amerikalılar ne de olsa zengin ve kadınlara karşı fazla nezaket gösteren bir millettir. Derhal ellerindeki kâğıdları ma- sanın üstüne atarak: — Çok geç olmuş galiba - dedi- ler - hayd: yatmağa gidelim artık. Bakınız, madam da rahatsızları - Müş... Ve Aytene dönerek özür diledi- ler; — Affedersiniz, Nis! Kocanızı daha fazla alıkoymağa hakkımız yökken bu terbiyesizliği yaptık. Seyahatin verdiği can sıkıntısile Diplomasız ebenin marifeti *wve Verdiği ilâçla hamile bir kadını öldürdü Dün, Ağırceza Tmahkemesinde, | Kütahyada açılan bir vafata sebe- | dıktan sonra ölmüştür. Hanifenin şehrimizde bulunan biyet verme davasında davacının | kardeşi Bedriye Kütahya Müdde- istinabe suretile ifadesi tesbit edil- kadın, bir müddet evvel çocuk dü- iumumiliğine bir istida e müra- miştir. | caat ederek ebe Hatice aleyhine ! Kütahyada, Hanife isminde bir | dava açmıştır. Dün Bedriye ile Hanifenin 9 ya- şürmek için diğlomasız ebe Hati- | şındaki kızı Kâmran dinlendiler, ceye müracaat etmiş, bir ilüç ver- Mesini istemiştir, Hatice, Hanife- | ye çıranın ucuna nikotin sürüp vermiş, Hanife de bunu kullan - Heyeti hâkime, Wadelerini tes- bit ettikten sonra istinabe evrakı- nın Kütahya Ağırceza mahkeme- sine gönderilmesine karar verdi. Kahvelerde Ku.üphanş Bu usulün Anka- rada tatbikine başlanıyor Ankara Halkevi şehir dahilin- deki kahvelerde cezaevinde ve çalışma sahasına dahil 130 köyde halkın ve köylünün okuma ihti- yacını temin maksadile iki yüzer kitablık birer daimi kütüphane tesisini kararlaştırmış ve hazır- lıklara başlamıştır. Şimdilik bu kütüphaneler iki yüz kadar olacak ve otuz kırk ta- nesi önümüzdeki aylar içinde te- sis edilecek, mütebakisi de iki se- ne zarfında tamamlanacaktır. İki — Modern Bina Cumhuriyot bayramına kadar Ikm edilerek bayrak ve küşat ime leri yapılacak Galata rıhtımında yapılmakta o-| Tan modern yolcu salonu ile en son Sınal Müess_eselef Yeniden kurula- cak olanlar hak- kında mühim ka- rarlar verildi 3537 sayılı kanunla teşviki sa- nayi muafiyet ruhsatnamesini hi iz olsun, olmasın, bilümum birinci sınıf sınal müessese evsafını haiz veya bu evsalı iktisab edecek de- recedtvsi edilecek veya yeniden kurulacak sınai müesseselere şu mecburiyetler tahmil edilmiştir: 1— Birinci sınıf sınai müessese evsafını haiz müesseseleri yeniden kurmak istiyenler (birinci sınıf sınal mücssese) evsafı şudur: Ha- mal, bekçi, kâtib, muhasib ve müdür gibi müstahdeminden ma- ada bilfiil !stihsalâtta çalıştırılan ve çalışlırılacak işçilerin günde- Tik adedi nedese 1500 ve daha YTaz- la olmak ve ayni zamanda mec- muu en az 10 beygiri bulan kuv- vei muharrike ile işlemek. 2 — Mevcud müesseseleri birin- ci sımıf sınai müessese — evsafını iktisab edecek surette tevsi et - mek istiyenler. 3 — Birinci sını sınat mücss> - seleri her ne nisbette olursa olsün, | tevsi etmek istivenler, 4 — Birinci sınıf gınal mücsse - seleri bir şehirden diğer şehre nak- etmek istiyenler, sistem tesisatı haiz antrepoların inşaatı hayli ilerlemişi Bu iki binanın — önümüzdeki cumhurylet bayramına kadar ik- mal edilmesi ve bayramda küşad resimlerinin yapılması kararlaş - | tırılmıştır. Sabıkalı Kadı_n Peolise hakaretten 51 gün hapse mah- küm oldu Beyoğlunda Cumhuriyet gazino - sunda olurduğu esnada polise ha- karette bulunan Hayriye isminde sabıkalı bir kadın dördüncü-ceza mahkemesinde muhakeme edilmiş ve suçu sabit olduğundan 51 gün Haseki hastanesine kaldırılarak | firlikten fevkalâde memnun ol- | miz namına bulunmaları takarrür | tanesine kaldırılarak tedavi altı- | hapse ve 53 lira para — cezasına | ce amirallıkta bir ziyafet veril - todevi altına alınmışlardır. duğunu söylemiştir. | etmiştir. na alınmışlardır. mahküm edilmiştir. miştir. ü Hi W | — Ayten telâşle sordu: | Ayten masaya yavaşça yaklaştı. | oyunu uzatmışız. man açıktır. Ben oyunda binde bir —i Sonra Gültekine hitab ettiler: — Yarın gece arzu — ederseniz tekrar aynarız, olmaz mi? | — Gültekin: | Hay hay... ı Diye mırıldandı ve Aytenle meş- gul olmağa başladı. Amerikalıların | şüphesini uyandırmamak için Ay- tenle fransızca konuşuyordu. Amerikalılar genç kadının ra- hatsızlandığını görünce derhal o- “yun masasnı terkettiler... Rer iki- sini de selâmlıyarak salondan çı- kıp gittiler. Gültekin, Aytenin yüzüne güle- | Tek baktı: | —— çantanı getirmedin mi? | — — Ne yapacaksınız el çantamı? | — — Bu paraları nereye koyaca « ğızti Ayten sevinçle sordu: — Şansınız çok açıkmış bu ak- şama, değil mi? | olsa, makine ithali için müsaade 5 — Birinci sınıf sınat müesse- selerin imâlâtının nev'ini dağiş - tirmek istiyenler; tesis, nakil, ta- dil veya tevsie başlamadan evvel İktisad Vekâletinden müsaade is- tihsaline mecbur - tutulmuzlardır. Fakat b utesis ve tevsiler için de tstihsaline lüzüm yoktur. Makino Hhali (ithalât hakkındaki hüküm- ler dal e) serbesitir. Ancak, serbestçe ithal edilecek makine - lerin yukarıdaki maddeleri yi zılı tesis veya tevsiler için mües- seselere — celbinden önce İktisad Vekâletinden tesis ve tevsi için müsaade alınması mecburidi:, Bu mecburiyetleri ifa etmiyenlerin gümrüklelrden getirdikleri ma -« kine, âlâf ve tecdid parçalarının gümrük ve munzam resimleri 25 misli olarak tahsil edilecektir. * Yunan donanması Maltayı ziyaret etmiştir. Averof zırhlısın- da bulunan Prens Pol şerefine ge- | kece kaybederim. — Ne'Kazandınız bu gece? , — Dört bin dolardan fazla... — Vallahi bu şansa hiç diyecek yok. — Tam vaktinde geldin, Ay- tenelğim! Tenbih etseydim, belki iyi oldu da geldin. Vallahi bik - mıştım bu oyundan. Banknotlar a- vuç avuç, tomar tomar geliyord', Herifler kaybettikçe seviniyorlar.. Bu da bir Amerikan zevki galiba! Paraları kucakladılar.. Kamaralarına indiler. | Gültekin ertik zengin olmuştu. Kendi kendine: — Venedikte pekâlâ Mısırlı prens rolüne devam edebilirim, Diyordu. Hakikati itiraf , etmekten vaz uykunu terkedip de gelmezdin. Ne| Orta Avrup Kİ Yazan: ahmed Şükrü F | Çekoslovakyadaki SüdEt manları meselesi yıdl’“? ihlilâf arlık en hâd bir girmiş bulunuyor. kuvvetli yardımına Südetler idari ııılılır”'_:__r rinde ssrar ediyorlar. FF gi Sovyet Rusyanın yı':."' ; venen Çekoslovakya D için ancak ekalliyet bakkt :a maktadır. Bu iki nekti 4ç ee telif telif etmek için ÜÇ Ö D eği vel, Praga giden İngilit Runciman, Çekoslovakyt adamları ve Südet vi çok defa görüşmüştür. min telkinatile C"*“""':v, kümeti, şimdiden MM B memuriyetlere Südet ) ni tayin etmeğe muvafakat elmakla beraber, esas halline doğru adım ğildir. Son hafla içinde ihtilâli tün vahimleştiren bir (ai âmiller pkııışlır 1— Almanyanın umi berliği andıran askeri manevralari? ei vt | duğunu kabul M' n kat bu kadar külliyetli v bir tazyik altında Ğ dirilmektedir. &— Birkaç gün evvek partisi çok tehlikeli w İ me neşretmiştir. Bu ber*T ğf de Südet Almanların!!ı , kaldıkları tecavüzler / Köleriklr şimdiye kadar nî*li::au - R kat bundan böyle nefisleli dalan için” tedbirler K best kalacakları bildirili? Ct * Devlet otoritesine Kkar$i DA “okuyan bu beyaaname İ Öğgif D kümet tarafından tepli LA BU D tır. Filhakika Çekosle' kümetile Alman tebaasi ki bu ihtilâf belirel ” | manlarının ;a;aı.-rdıkld:.' çok dikkate Tâyık bir A kil etmiştir. Bunun z Tamak için Çekoslevak TWt rinın, Yazi üsülünde * j mış olduklarını bilmek 5, Almanyadaki nazilerit y 8. A. teşkilktı güli. S—J:J. . larmın da F. $, namı #liN” ei fi zabıta organizasy' »f Südetler bugüne kadar y , yT n | karşı mükavemet yelstt gi mışlar, F. S. teşkilâtli muhafaza — etmişlerdir. muhafazada bu " meselesinin çok haya girdiği iddia 4— Almanyanın, Ç Sövyet Rusya, Fraf j vokyaya karşı M y mak - kararını verdiği çi Pi Sovyetlerin P hütlerini ifa edı bir cevab vermiştir. * ya Çekoslevak | A OT | Fransa ve cılıoı""”a' & j dım edeceklerdir. Almanyanın. döğrtli gi Y taarruz etmeyip d€ larını himaye maksedil? fiyef |lede bulunmak | kalırsa, Sovyetlerit Öç /| reket edeceklerine geçmisti. — Evet, Benim şansım her za » Ww) suale de Sovyet (Devamı evo