| ON TELGRA 10 SON ZAMANLARDA AV- RUFA İLE AMERİKA ARA- SINDA Kİ SULHPERVER- LİK CEREYANLARI HARB HARB BORÇLARI MES'ELESİ HALLEDILİRSE DÜN- YA IŞLERIİNİN DÜZELMESİNE YARDIM EDECEK- TIR. FAKAT AMERIKANIN ISTEKLERİ MEÇAÜLL.. KORKUSU İLE YALNIZ | LAFTA TİCESİ Avrupayı meşgul eden mes'eleler Amerika- nın yardımı ile ortadan kalkabilir rupanın galib devletlerinin Amerikaya olan borçları meselesi bugünlerde yine tazelendi, şimdiye kadar çok bahsedilen, fakat kat'i b ticeye lar meselesi bu sefer art dilebilecek mi? Cünkü - barçl meselesinin halline bağlı görülen daha başka me ya işlerinde bu len tekrar tekrar bahse olmasa gerek. Urumi Fransa ve İngiltere gib devletler Amerik borç para aldılar. Fakat harbden sonra va. zivet © kadar değişti ki ci ödemek er imkânsı Onun için a. tediyat ya - ahlar ise mesinde israr bir iyor fartlarla ödi erdir. Nit geldi ki faiz borçlular kendilerince ma 4 kleri mikdarda para a. yırarak Amerikanın emrine hazir fakat alacak. llar bu paray ışlardır. Es. ki cümhurrelsi Hover zamanında Amerika hükümeti - borçluların noktal nazarını kabul etmertekle beruber tediyat şartlarının bu za> için tatbiki zor olduğunu gö. rerek tediyat işinin tecil edilme. iş öyle fatz bin. tüne olarak göstermişler, silâhlanma dünya ma: lâhiyettar devi sni kabul etmişti. Fakat Şimdi n mevzubahs olan şey tecil değil, | ler arasında fiili tezahürat görü. bütün bütün bu © hâllet, | lüyor. İşte harb borçları mesele. tir. Buna da'r Âvru yağıları hulâsa ediyordu. Fakat bu-bahsin devarfi ettiği gö. x 'Tav Avrupay'a lüyor. 'Onun için bügün bu | İngilterede ng mevzua dönmek lâzımgeldi. yahati € Amerika ile İngiltere ve Fran. b olarak sa da teşri şunu söyledi ya işlerinde bu üç devletin anlaş. ması ile sulhün kuvvetleneceği den şimdiye kadar çok bahsedil. mesaiden, dün. | î — Mezun arasında sulhün yarışının iktısadiyatmın gibi esaslı meselelerde daima fi. kir birliği, emel fından . hep tekrar Tatbikat sahasında da bu devlet sifim halledilm bultu. gösteriyor Amerika Mâliye N: olarak — geliyorum. | Tatili Avrupada geçireceğim İ Fakat Amerika Maliye Nazırı, kuvvetlenmesi, birliğ olduğu sa. adamları tara « edilmektedir, arzusu bir de | 68 yaşında Viyanada vefat azırı Morgen | Kendisine ekâdın düşmanı» | geldi. Franzada, | bi verilmesinin hakiki sebebi gti Kendi. Piüm de Şübhesiz kadın lan sur karşı gösterdği nefretten, alüka. kestirme | sızlıktan ileri gelmi 1 Bu adam, kadınlardan o kadar nefret ediyör ki seyahate çik zaman kadınlarır muhitinde bu- için bütün bir kompar- diği malüm. Amerikahlar dünya. | nn Avrupa — sevmhati esnasında | ordu. — Tiyatroya nın başka taraflarında, hel. tomas ettikleri hep Fransa ve İn. rupa kıt'ası gilterenin maliyec'leri, devlet a. L karşısında uza! | damları olmuştur. Bundan hük - tinde kalmak çıkmıyacaklar mı? suallerine ları meselesini şimdiye kadar ver.len cevab Ama. rikanın kendi llük eymiyen pürüzlü 'şleri ma çekine - |— İngiliz gazetele: ceği tarzındı lmuştur. — Fakat | göre harb borç küvvetlenmesi | halli n temini elzem dünya #ulhünün için şu iki çaren medildi ki Morgen Tav, harb b sırlarla esaslı bir surette hallet « | mek için zemin hazıramaktadır. için düşünülen — esas şudur: Paizlerden vazgeçilerek ana pa- | İngiliz ve Fran . in yazdığına ı meselesinin Londra belediyesi, çocukların uykularına dair bütün mektep. lere bir tarnimı göndermiştir. Bun. dan çocük anası olanlar da istifa- olmuştur : ödenmesi, de edebilirler. 1 — Silâhtanma yarışının dur. Çunkü faizler birbiri üstüne | — Çocuklara; iyi gida ve saf hava Maâsı için bütün devletler arasın. | binerek artmıştır Bugünkü şera. W kadar uy&u da lâzımdır: da bir anlaşma itle Franseda da — İngiltore de Dört yaşından aşağı olan çocuk- 2 — Dünyadaki iktısadi buhra. — böyle ağır uğır paraları verecek | Jar saat 6 buçüukta yatağa yatma, nın ortadan kalkması için bütün | halde olmadıklarını anlatmışlar . | h, ve günde en aşağı 12 saat uyu. devletlerin iştiraklle büyük bir — dır: Eğer kısa bir zamantla harb | malıdır konferans toplıyarak karar veril. | borçları meselesi halledilirse ala- | — 7 yaşından aşağı olanlar da saat mesi ve bu kararların tatbiki, caklılar bun Amerikaçjile Fransa ve İngiltere Refik bursda bir defa daha sordu Bey baba hâlâ gelmedik mi? Esrarengiz duruşlu ve yumuk gözlü ihtiyar bir hücrenin kapıs) önünde durdu, cevab verdi Geldik. Burası, Sonra, elindeki çekti, demir parmaki kilidi açtı, kapıyı ( — Buyurun, girin ! Refik içeriye baktı: Müdhiş, taş, küçük, ufu . netli bir loca. Hem ne zindan, ne taş loca! Ayağa kalksa başı tavana çarpacak, olursa darı darına sığa. anahtar destesinden bir tane n Üzerindeki kocaman asma “cak' Bacaklarını uzatıp yatmasiına imkân yok! Bi raz hava ve güneş görmesine imkân yok, bir tek in. san yüzü görmesine imkân yok, karanlık, taşın so. Bukluğu, ciğerleri donduran rutubet, şuuru öldüren ufunet, murdar koku burada bir İnsanı balmumu bir heykel gibi eritebilr; öldürür Refik, birdenbire düşüp taş koridor üzerinde beynini parçalanmaktan korumak için elile duvata tultundu, başrı demir parmaklığa yasladı; bunaltı . dan gitikçe kısılan sesile sordu — Efendi ben burade mı kalacağım? Çar zindanlarında'hürriyet serdarlarını katl eden cehennem yüzlü rahibleri andıran «Raspo' kılıklı ihtiyar boğuk, öksürüklü sesile cevab verdi: — Evet.. Başka tek kelime söylemesi imkânsız! — Sanki, #ğzi kırmızı macunla kapanmış, ve «Kürd Mustafa» memnun alaceklar, © zaman diğer miletlerarası poli 7 de yaığı girmeli 1Devamı 7 iuci günde en a- we Sebiltriii Edebi Roman No.71 tin mührile mühürlenmiş! Hem, Refiğin kapı ağ - tında geçirdiği dehşetnâk tereddüd saniyelerine kı. zıyor da!.. Onun için, Refiğin duvara tutunan elini çekti : — Giriniz.. Dedi. Refik, cellâd satırı altına boynu uzatılan bir insan haşyetile şuursuz adımını taş hücreden içeriye attı Arkasını duvara verdi, öyle.. bir heykel gibi kaldı!.. İhtiyar- gardiyan, pas tutmuş demir parmaklığı gıcırdata gıcırdata tekrar yerine çekti, asma kilidi tekrar üzerine vurdu, anahtari al 'a başını kal. dırdi, Refiğe uzun uzun baktı., Daha sonra nalçınlı kunduralarını taşlar üzerinde tangırdats tangırdata çekildi, gitti. Karacaahmedde ölü bekliyen bit me- zarcı da tıpkı bir insan cCesedini mezara böyle indi. rir, böyle üzerine toprakları atar, böyle geriye çekilir.. Yaptığı mezara bakar ve yine böyle nalçınlı kun - elere ğ | KALIYORDU.. YE- | Nİ KONUŞMALARIN NE- | İYLOLABİLECEK»? — Hasır şa Dünya şapka buhran Başı açık ve bu bir z; nin b kimından - tehli söuk gün malıdır açık gezmenin hükümeti şimdiye kadı durdurmak | silâhlanma yarışını Servetini erkeklere bıraktı fakat bir şartla : | giderse ya: | kasında bulunan koltuklara birer | Yazan : Etem İzzet BENİCE duralarını sürüye sürüye uzaklaşıp gider! Ne fark var Genç muharrir, Müddeiumumiye : »— Beni katillerin, haydutların yanıma gönder. meyiniz. Demek istiyordu. Sanki, daha az fena, yahtıt ta daha çok iyi bir yere mi düştü? Asıl burada çıldıra. 1 burada deli olup iplere bağlanacak, asıl bu. rada bütün hüviyetini unutacak! Bu hayat, bu şe - rait, bu tecerrüd, bu sefalet ve bu ıztırab genç mu. harriri deli edebilir, kötürüm edebilir, öldürebilir!. Burada mihnetkeşlerin ıztırabı, prongabendlerin ıztı. rabı; iztirabin ta kendisi onun analığı, onun baba. lığı, onun dünyayı zinda edişi var! Niçi böyle?.. Müddelumuminin tevkifhane mü. dürüne götürülen tezkeresi : — Bunu zindana atınız!. tevkifhaneye — gönderilirken Çocuklar için | ve fotör yapka yapan (a | me modası, hasır ' | pka fabr'kalari, aşı açık gezmele elidir ni men edecek mi? olmak üzere tedb | seleleri gelecektir.Halbuki Ame - | Halbuki, mes'ut & Biri | rikanın İştiraki olmadıkça böyle | Nitekim, öyle o! nedi. | | büyük meselelerde fiili neticeler Genç delikanlının misafirliğin | elde edilemiyeceğini şimdiye ka. | ikinci gecenin sonunda ve üçüncü | dar tecrübe göztermiştir | gününün sabahında, güneş çıka- | | Ufransanın şimdiki Hariciye.Na- | ak; karları eritmiş, havayı da aç. | zirı Bay Bönne, ötedenber! meş . | Müşti. | hur olan bir maliyecidir. Bun Genç kadın, sabahleyin meçhul | 1 Amerika hükümeti nezdin. | misafir eselsendi! Aradı! Bula. de Fransayı ter>sil eden bu dev. | madı. Genç erkek yoktu. Gitmiş let adamı Vaşingtonda da iken bu| harb borçları meselesini Amerika | bi ile görüşmüştü. Fakat | tü! bir netie lamarmıştır. Son haftalarda Ame. (Devamı 7 inci sahilemizde) Ulunceye kadar evlenmiyecek ! larında, önünde ve ar. | kadın oturmas ihtimalini düşü. nerek bunları da tutuyordu. şapka üyük bir Hayatının i Yaza Ma- . (Dünkü sayıdan devam) Moçi kilde lân nuo k kalbini ev bırsizina kapt AĞĞ ollar henüz açı! h. genç m'safir, geni hatıraları yarıldı, çizildi o sahifeleret .Genç kadın. bu sandet uza. buhranına e e ğ cak, 5i k — sanıyordu. | almak.me. | gönül hırsızı, o kal ber . götürmüş- Kalbe gi araz - bi ye varı. Nalân, masa üzerinde bıraktığı | bir mektuptan başka, hiç bir şey- | bulamadı! M la açtı. Okudu. | «Kadın düşmanı» çok, pek çok h. Evinde kadı hizmetçi yoktu. Kadın garson kı Tanan lokınta ve kahvehaneler kat'iyyen gitmezdi. Sokakta gi- derken, kadınların yanına yaklaş. mamüâları için için kokusu gı fena bir yaprak sigarası içerdi. Servetinin büyük bir kısmını, Akrabasından bekâr erkeklere (Devamı 7 inci sahifemizde) Sadakat Rekoru Rustaın ve Sayat Memedev adlı zengin ve bekâi ilk ve —— bir karı koca yakında, izdivaçla. | n yıl dönümünü kutlalıyacak. | lardır. Bu, her gün görülen, işi. tilen bir şeydir. Fakat, bu karı ve koca yüz sene evvel evlenmiş- lerdir. İşte bu hiç görülmemiştir. Erkek 140, kadın da 116 yaşında- dır. Bu karı koca boraber yaşadık - ları yüzyı! içinde biribirlerine kat'iyen ihanet etmedikleri gibi, aralarında ufak bir dargınlık, kır. gınlık bile olmamıştır. — ——— mı diyordu? Kasd mi var? Refiği, kararsız, hü. kümsüz, kendi başına bırakıp diri diri öldürmek mi istiyorlar? Tevkifhane müdürü, ona üst katlarda bir oda veremez miydi? Oda yoksa, havası, güneşi, insan yüzü olan bir koğuş da mı yoktu? Var, hepsi var, Fakat, Refiğe vermiyorlar! Neden?. Refik, arkasını verip cansız bir heykel gibi da. yalı kaldığı duvar köşesinde, beynini yiyip bitiren felâket haşerelerinin verdiği ıztırabdan, yine, kun - duralarının nalçalarını tangırdata tangırdata sürü. yüp gelen ihtiyar gardiyanın boğuk sesile ayıldı. — Retik efendi, ekmeğiniz, suyunuz. Refik, korkunç bir hayalet gibi karşısına diki . len donuk bakışlı, esrarengiz hilkatli gardiyanın de. mir parmaklıktan içeriye uzattığı bir okka kuru ek. | meği ve bir desi suyu kinle aldı, hücrenin bir köşe. sine bıraktı; sonra, hirçın, süküneti boğan, inilti ka. rışık, haşin bir sesle sordu : — Gardiyan efendi ben burada kalacağım?. daha ne kadar — Bu nâmerd insanlarda hiç mi vicdan yok?.. Daha hakkımda verilmiş bir hüküm, yüzüme vurul. | muş bir cürüm yokken beni bu mezara kapatmakta ne mâna var?.. — Neye söylemiyorsun? Söylesene. Sen de | Türk, sen de vicdanlı bir erkek değil misin? Yoksa | onlardan mısia, onlardan mi! O hainlerden miğe son sevgisi' R.|. Gökset genç bolmuştu. n“cılk gM eh larındat | bir şey kalmadı, gerittt . © hayatında (l yalnız İki gece sevitmlii ğ erkek - ona $ tetmiş; tanıtmış; tattırf a Bundan evvelki « dul kuldi bir adamdı. Cahil bir görüşün, koyu zebunuydu Evilik hayatında Ü” | dört yıllık çile, kocasıtii — sona ermişt: yisA)) tkekt “_,.—ıı : artarını tutuğ Ğİ inın ve ölmer * 5Z | Kerim!.. © kadın ruhunan iNGE Hf qı iyi tanıyan ve anlıyâf t - kocası, | bir KAT bir ti ©. Aradın geçen TSÜĞ ı sonunda bife, kalbi hâlö ze hatıralarile doluyd? .a | Bu harin maceranın ÜT sseital yirmi yıl geçmişti yah bir tek tel ka I'n'"'l,, da her yıl karların reflf r kış karlar c'ıĞJ"" erine nin en derin köşeli di. Ş Bu gün.. Bır kaç ı;u"";, sız yağan kar tipisi, Y? ç yıl evvelki gibi kapil Gene 44'nuştı o hati hayal âleminin rüyastlşif Kapının zili acı 261 ’,45 yadla çınladı. Daldığ! uyandı. Bu kırık n—l"d':'d di. Kulaklarına mi JM du? Hayır kulakları Ü * du! Rüya görmüyor! Kapıydı çalınan. Koftul nıı N koşti gll merdivenleri bir sotukl! sine koştu! K.ılbı hı:'_ ıl pıyordu. İçinde derit can vardı. Şu kazlı günün ıksl';a! yaşlı kadımı araysıu arıyordu? Ne .ıııynr Hizmetçi kadın P'/ yukarıdan inen, evin sasleniyordu: $ Hammetendi.. Ül <k 4 sizi görmek ( vor"' öel İçeri üç ki gird biri de genç bir Kt Ak —saçlarına Nİ'# lan Kermi tanımaktâ ğ di. Evet oydu! - YiT l kalbini ça'an g 1”"_.,[?' — Otomobilimiz ndı. Yolda k.ıdık ve isınmiya ihtiyit€i Başını önün bir yaranın, gizli 2İ” — Belki hııımıl'!"’ "t y:rdu. böyle bir te tık. Sizde ikl sclf""ı . tuhaf cesadüf deği e ,ımcv'w Yanındaki