Guneşie 55 Golgede 32 Derece sıcaklık.. : Dün Istanbul senenin en E sıcak gününü gyaşadı de şid. | — Bir kusm halle ta akan akın va- purlarla kendilerini plâjlara, Bo- Baza ve Adalara atmışlardır. Ez- cümle Evkafın perakende su sa. 'tış kulübeleri ününde bir bardak ! su içmek için uzun zaman sıra | bekliyenler bile olmuştur. M’:....ııdııaıı:de 90 dereceyi bülmuş, saat Alâkedarlara gelen malümata göre 3 - 4 gündenberi Ege mınta. Dün İstanbulda ca çek iş yapan mevsim satıcılarından; Şerbetcil.. Ve sıcaktan kaçarak şehrin serin, kuytu sahillerine koşanlar.,. kasının her inde de şiddetli Mezarlık Davası 14 temmuza bırakıldı Asri mezarlık meselesinden do. layı İstanbul valisi Muhiddin Üs- tündüğ ile eski dalmi- encümen azalarından bazıları hakkında Şü- rayı Devlet tarafından verilen lü. zumu muhakeme kararı üzerine dün sabali bunların muhakeme - lerine Ankarada 'Demyiz 4 üncü ceza dairesinde başlanmıştır. Dünkü lük celseye yalnız maz- 1 nunlardan biri iştirak etmiştir. Muhakeme, Atinadt bulundu . ğundan dolayı tobligat yapılamı- yan İstanbul valisine tebligat de- Yası için 14 temmuza tehir olun. muştur. Taksimde | PHalkevi Yapılıyor Bu binanın spor, kon- ferans ve temsil sa- lonları bulunacak Beyoğlu Halkevinin şimdi bu. | lunduğu binanın gayri müsatd 01- | duğunu mütenddid vesilelerle laşılmıştır. Bilhassa bu eski «Y. M. C» binasının münâasib bir spor salonu ve temsil yeri olmaması | | | | | | 135 e doğrü sıcaklık derecesi 32 | yide geçmiştir. Bu suretle dü İstanbul yeni yaz mevsim! ve genenin en sıcak bir gününü va. şamıştır. Dün güneşik mütemadi lesiri altında kalan enddelerin bazı yer. lerinde astaltların ziftleri bile e- Yimiş, yumuşamıştır. — Ezcümle dördüncü Vakıf hanından Bali - çekapıya giden Kaldırımdan ve Köprünün birçok yerlerinden ge- lip geçenler, ayaklarının eriyen bu ziftlere battığım görmi görmüşler - dir. Dünkü müthiş sıcaklık, hemen bütün halkı, dondürmacı, güzoz. cü, buzcu, şerbetçi dükkâhları ile diğer Soğuk — meşrubat satan yerlere biriktirmiştir. Yeniden bir çok garsonlara iş yeri açılacak Ecnebi gaısnılatınhnammh:du Ça- Jışmamaları için teşebbüse giçiliyor Odası tedkikat şubesinin ve Garson- Si uıhı başlamıştır Dün İzmirde sıcaklık 34, Bod. rumda da 35 dereceyi bulmuştur. Ayni gün Adana ve Diyarbakırda: 31, Ankarada gölgede 32, güneşte 66, Kayseride 32, derece sıcaklık kaydofunmuştur. Bu süretle, dün memleketimizde en sicak şehir «Bodrum» olmuş. tur. İkinci derecede sıcak yerleri de sırasile, İzmir, Anka! seri, İstanbul teşkil etm: İstanbulda ve bu şehirl deki müdhiş - sıcaklığı memleketimizin muhtelif mıntâ. kalarında Hâlâ yaz gelmemiştir. Ezcümle dün Karsta (7), Ço . rümda (8), Kütahyada (7) dere. ce sıcaklık kaydedi!miştir. Antalyada 30, | Ticaret lar Cemiyetinin vardıkları neticel.. - , Deri; tekmil İstanbul garsonları- Aldığımız m'm”""y:;': ;:. nn ihtiyaç; dilek ve bütün arzu- Timiz. egaSOR AT OT Na | lağile yakından alâkadar olan ';:_:“_'â’;: seşebbüslere geçmeği | mezkür - cemiyet. idare heyeti — ararlaştırmıştır: Dilman, arkadaşları; «Birahanes Küçült ar kanunu "“;“' reisi Bay Zeki Taflan ve Mehmet bince; ecnebi tabiiyetinde ÜN | kakkında kamınde bir kayt olma- kimselerin büyük oteller; verles. | dğından; bu memnniyetin ebira- 'et ve lüks Jakaritalar a glç mese- | hânte.lere de teşmilini alâkadar- denhışklm“”':” yasak | Jardan rica etmeğe karar ver - | 14 gazinolarda çalışmaları miştir. edilmiş bulunmaktadır. Diğer taraftan ayni mevzu üze- S cemiyeti» nin idare .G.gmı'w Grelle du_[ındın Tinde Ticaret Odası esnaf şubesi EDE Li GqNLU M m:?:zs:&o DD : ikülarla hu — Geldün awı Sqıd= '“:M muştu ,6 — — Hayır henüz gelmedi. TPi Babamla biz Halkevi Relsinin 1,.ı.ıı’işa M akından göre - — Odasına girdik (......) un ileri ge. ada Jenleri burada — toplanmışlardı. Jmlz zaman Sa. e M elim! İ ;%%&ğ;“ Saniha, Tomris ve daha başka kız arkadaşlar bir tarafa çekildik, ” K karşıladı, He - — Tümris: a eğildi: — İster misiniz, diyordu, gel . Tigil salon dolu. mahcup ı Aşoğı yukarı (...->) pın büsün münevver halkı burâ. da. _(,.! aldım. Gönlüm Rahat “Dinleyicisiz bir kote — — Beş dakika var.. henüz ken. Tt ga e İ Dek tuhaf — disini tammak şerefile - mübahi feransla "" olamadığımız. konferanscı “teştif konferans ve toplantılar için yer bulunmamast büyük bir noksan telâkki olunmal — Bunun için 'Taksimde yeni bir bina'inşa olun. ması kararlaştırılmıştır. Yehi bina Taksim Cümhuriyet | | ahidesi civarında ve şimdi elek- | | trik satış mağazalarının birinde | yapılacaktır. | Ayrıca bu binaya ilâve olarak | mükemmel bir spor — salomu He temsil ve kanferans salonları da inşa olunacaktır. | Şarlda)— Maarif İşleri Müarif Vekili Saftet Açıkan duıı sabah saat 10 da Ankaradan ha- reketle şark seyahatine çıkmıştır. | Saffet Arıkan, ilk evvelâ Diyar. | bakıra uğrıyacaktır. Oradan tedkiklerde buluna bu- | luna ve Etzürüm - tarikile Vana gidacektir. Maarif Vekilimiz bil- hassa, Doğu üniversiti da tetkikler yapscaktır. n Van.! müdürlüğü de alâkadar olmuştur. Ayrıca Ticaret odası tetkikat besi de bu hususta tetkik ismi altındaki eğlence yerlerinin; «gazino» dan başka bir şey alma- dığı; binaenaleyh; ccnebi tabiiye- yetinde bulunan kimselerin; bira- banelerde çalışmamalarının lâzım geleceği neticesine varılmıştır. Alâkadarlar; bu suretle biraha- ne ve emsali yerlerde yeniden yüz lerce garsana iş açılmış olacağım söylemektedirler. mıştır. | Bu tetkiklese göre; «birahane l | Beni bir çarpıntıdır kikalar yaklaştıkça büsbütün ar. tan bu heyecanı fazla buluyor - düm. Lâkin durduürmak elimde değil. di ki;.. Nihayet kapının önünde bir ha. reket oldu. Hademe gözükmüştü. Geriye: Buyurun! Diyordu. Bütün gözler kapıya çevrildi. Ah anlatamam Semra.. tıkatacak gibi olmuştum. Halke. vi Reisi kapıya doğru ilerledi İlerleyinceye kadar da o gö - züktnüştü. İçeri girmeğe tered . düd ediyordu. Üzerinde kendisine çok yakışan siyah bir elbise var. di. Saniha yerinden fırladı: — Buyurumuz beyefendi!. Başile odadaklileri: selâmladı: — Rica ederim rılulu olma . K ge yazdığımız iki su tani a geh vi yendı Geline mi, kayna- naya mı, kocaya mı acırsınız?. Şehremininde bir kadın yetmiş beş yaşındaki kaynamasını oklava ile başından yaralamış. İhtiyar kadın hastaneye, gelin de tevkif. haneye gönderilmiş. Dava ezeli gelin - kaynana mi. ' zandan çıkıyor. Geçinemiyorlur. | Gelin ayrı çıkmayı: istiyor, fakat maişet ve hayat tazyiki —buna karşı koyuyor. Evde oturamıyor, | kaynananın tazyikı ve varvırı ra. | hat vermiyor. Kabahat gelinde mi, kaynanada | mıdır? Bu Âdemin yeryüzüne sü. Tüldüğü gündenberi hiçbir hakim | ve pelkoloğun teşkis edemediği | büyük bir ictimal yara ve terbiye | bahsidir. Fakat şu zavallı kocanın baht. sızlığı nedir? Birisi anası vazge. | çemez. Birisi kanısı - kıramaz. Kendisi koca hâkim olamaz. Çün | kü anasının adı Hâkime, eşininki | Azime, Biri hükmünde, öbürü azminde musır. | Ne bahtsızlik ki, en sonunda | haneye gönderiyor ve. belki de gözyaşmı kendisine eç ve eşid ediyor, Gözü kör olası hayat böyledir iştet, BÜRHAN CEVAN | /Yeni su tanklarımız | | Ağustesta |Limanımızda olacak | 2 tankta dün A'man« | yadan yala çıkarıldı | Deniz işlerimizi tanzim ve idare eden umum müdürlük tarafından Almanyaya smarlandığını evvel- kının sön affakiyetle ie- | | tecrübeleri va olunmuştur. 300 er ton sa alabilecek bir bü. | yüklükte olan bu yeni tankların ayrıca çak kuvvetli emme ve bas- | ma tulumbaları da mevcud' bü. - lunmaktadır. Süratleri santte 10 - 11 mil arasındadır. Her iki tank de dün Almanya- dün yola çıkarılmıştır. Ağustosta dimanımıza getirileceklerdir. Liman işletme idaresi vesaitine ilâvo edilecek olun.bu yeni tank- larla İstanbul limanı yeni ve mo. dern iki vesait daha kazanmış o- lacaktır. ——— | *& Efganistana yürümek ve hü- | kümeti devirmek maksadile bazı kabileleri harekete geçirmeğe uğ. | Taşan Şampinit şöhretini kaza - | nan Mehmed — Sadi namindaki | Suriyeli dün Hindistanın hudud | makamına: teslim olmuş ve tayya- | re'ile Delhiye görderilmiştir. O. radan Suriyeye iade olunacaktır. ve Azkeri sırları ifşa eden Dun- kar Sandi — isminde bir İngiliz meb'usu mahkemeye verilmiştir. # Dün sabah Ankarada Dahi - Hiye Vekâleti Önünde Ankara it- faiyesi tarafından ilk defa olarak bir hava hücumundan korunma tecrübesi icra olunmuştur. Bu tetrübe 15 saât sürmüştür. olmuştu. Yine ferler alnında bi. rikmişti, Sinlüni Vğen birah teşti Hat olmak üzere onu odadakilere tak. dim ettl Onu pek sıkan bu merasim bit- tikten sonra oturmadan - saatine baktı: — Vakit değil mi efendim. Baş. Jyabiliriz. Babam atıldı: — Aman beyefendi, uzaktan teşrif rsunuz, bir yorgunluk kah. vesi alımaz misitız?.. Teşekkür etti. Vaktin geldiğini, halkı bekletmenin doğru olmıya. Cağını söyledi, Biz önden yukarı çıktık. Hakikaten sâlon bu kadar kalabalığı nadir görüyordu, me bir halk kitlesi toplanmıştı. En önde bâbam için ayrılan ye- re göçtik. Yakından iyice tedkik etmek istiyordum. Ki Biraz sonra önde Halkevi Rei. Şehir mes'eleleri Elbise fabrikası! Memieketimizde de hazır elbise yapan büyük bir fabrika kurulacak! Ucuz ve güzel elbise giymek mümkün olacak ! Dün köylüye ucuz eşya veril. mesinden bahsetmiştik. Mevzuun ehemmiyetine göre, tekrar bu me- sele üzerinde durmayı faydalı ad- dettik. Köylünün en ziyade ucuz al - ması lâzımgelen eşya, giyecek eş- yasıdır. Şimdiye kadar hükümet, küylüye mahsus ucuz eşya temin etmiştir. Köylüye ucuz tuz, ucuz sigara gibi,.. Vaktile Sümerbank fabrikaları da köylüye mahisns u. cuz elbise maştı, Fakat bu u. cuz cibiselerin mikdarı pek azdı. İlstiyaca kifayet edemiyordu. Da. ha doğrusu köylüye 5 liraya ka- dar elbise satmak pek te ucuz bir şey değildi. Köylü için daha ucuz elbiseler yapmak İâzımdir. Çün- kü köy iktısadiyatında Beş liranın enemmiyeti dak: tür. Bu itibarla bir köylünün bilhassa gündelikle başkalarının tarlâla . rında 15 - 20 kuruşa çalışan bir köylünün elbiseye beş Jira verme- si imkânı yoktur. Bunun için köy- lüye daha ucuz e satmak . zamdır. Bu mevzu etrafında vir kumuş fabrikatörünün fikrini enteresan huınu.xumuv için aşağıya yazıyo- ıcıııı. fabrikatörü ne diyor? — Türkiyede hazır elbise sana- yi toessüs etmemiştir. Vakığ bu Bibi işlerle meşguül birkaç mües- sese vardır, Fakat bu mücssese lerin yaptıkları işler pek azdır. Türkiyede her sınıf — halk için hazır elbise yapacak büyük fab. rikalara ihtiyac vardır. Nitekim Almanyada hazır - elbire senayli pek ileriye gitmiştir. Almanyada yalnız amele ve köylü ve fakir halk değil, orta halli insanlar bi. le, kazır elbise setimalırlar. Pa « kat Almanyada hazır elbise sana. yü o kadar ilefi gitmistir X - bir adamın üzerinde gördüğümüz el. bisenin mahir bir makasdarın e. linden çıkmış olduğum zannede. riz, Balbbuki bizde, fakit Insanlar bile, hazır elbise almazlar, Hepi- miz terzilere koşuyoruz. Halbuki köşebaşı terzisi bile, bir kat kos- tömü 15 liraya dikmektedir. Terzilerin de hakkı var. Niha- | yet bu fiattan aşağı teratnin elbi. se dikmesine imkân yoktur. Çün- Kü bütün işler elle yapıldığı için | elhise pahalıya mal olmaktadır. | Vakığ bunu pek ucuza mal eden. | ler vardır. Fakat ne de olsa, elle dikilen bir elbise, Fabrikada diki. len elbiseden ucuz olamaz. | Türkiyede hazır elbise fabri - | kasına para yatıran bir sermaye. | darın çok para kazanacağına e - minim, Çünkü ucuz ve hazır ç. biselerin çök müştecisi olacaktır. Bu işi devlet yapmalıdır. Bize kalırsa, köylü ve fakir | halk tabakalarına ucuz elbise sat. mak mestelesi, Devlet endüstri - Közüktlü. Gözleri sür'atle salonu kucakladı. Sonra önüne bakarak Feisin peşisıra ortadaki yoldan kürsüye doğru ilerledi. Kürsüye çıktığı vakit zarif bir reveranısla hazırânu selâmladı. Bütün gözler ondaydı. Salandakiler, ayni memleket dahijinde yaşadıkları halde ilk defa gördükleri bü adamı dikkat. le süzüyorlardı, Reis anu eski bir muallim olarak halka takdim e. derken duruşları ve Reisin sözle. rini bitirmesini müteakıb teşek- kür edişi, konferansa başlamak içim bir an duruşu sempatik bir hava estirmişti, Çatık kaçları ha. reketsiz yüzü, asil tavrile bir kan. feransta ilk şart olan halkı ka - zanmuştı Mevzuu (Cemiyet ve tnsan) dı. Mühterem dinleyicilerim; diye söze başladı. Yine tok, fakat tatlı koruşuyordu. Kürsüye dayanış - ları, zaman zaman geriye çekile- rek, enıııl: bıılınndı tekrar m K Sine düşen bir vazifedir. Devlet, hazır elbise sanayli için bu işe bir sermaye yatırmalıdır. O zaman | küylü ve ucuz elbise giymek h- tiyacında olan halk tabakaları, 4 - 5liraya kadar elbise tedarik edebileceklerdir. Hazır elbise fabrikaları kurul. duktan sonra kumaş sarfiyatı da. ha ziyade artacak, diğer tarattan halk, ucuz elbise de giyebilecek. tir. Bunün neti pahali elbise veren muhtekirler de ortadan — kalkacaktır, — Fekat Devlet, hazır elbise sanayiini kur. duktan sanra, yine köylüye ha- | z elbise satmak için ayrı bir teş.. kilâta ihtiyae vardır. Dün yazdı. | istiklâk | gimiz gibi, bu' teşkilüt, kooperatifleri - olabilir. Köylüler kendi aralarında birleşerek elbise iBtiyaclarını temin * elmek - için istihlâk koaperatifi vasıtasile Ha- zir elbise fabrikalarile temas e. derler. O zaman İstanbul sokak - Tarında toplanan kirli, yırtılt el- biseleri alıp, yüzde beş yüz ihti. kürla köylüye satan ihtikâr şebe. kesi do ortadan kalkacaktır. Hazır elbiso sanayti, yalmız köy- lüyü değil, yukarıda yazdığımız gibi, bütün halk tabakalarını da alâkadar eder, Hazır elbise fabri. kaları kurulduktan sanra herke. sin daha ucuz elbise giymek im - kânları da temin edilmiş olacak. b tır. ©O zaman bir kat kostüm - yap — tırmak için terizlere en aşağı 15 | 20 lira vermeğe Tüzum kalmıya. caktır. Hasılı hayat pahalılığı ile mü. cadeleye devam edildiği bir sıra- | da, giyecek eşyasını ucuzlaştır - mak için, Devletin endüstri plâin- larında, hazır elbiso sanayiinin büyük bir yer alması çok faydalı olacaktır. Şimdiye kadar muhte. | şubelerini kurmak su. | iyük muvaffakıyetleri göz rülen Sümerbankın bu işi de, mu- vatlakıyetle başaracağına eminiz. Esasen kumaş - fabrikaları olan Sümerbankın böyle bir fabrika açması pek kolay bir iştir. yaslanarak eğilişleri ve arasıra ve bir kelime Te bütün jestleri hesablı ve göz aher idi. . Halk nefes almıya çekinerek |— yetten, bugünün aleyhine oluık ayırdı ve şiddetle baltaladı. Ah lâk telâkkilerine hücum etti, İde. al insan ne zeki, ne iş becerir, ne dâhi, ne de insaniyete hizmet eden insandır. İdeal insan ahlâki salâbeti olan insandır. Cem!yete en büyük faydayı ahlâk temin e- lr cemiyet ne ilimle, n: fen rleyebilir. İlk muharrik kuv. vet ahlâktır.. dedi. Ve şöyle bir hüküm verdi: Bugünkü cemiyet Tet ahlâk bakımından iflâsa ııngnıt o!mehedi aP SA N SA U 3—SON İll&ıll&— 41 Temmuz 1938 olarak, köylüye | - Saat 14 de !ı Geçen gün hoşsohbet bir T daşımız, aile geçimsizliklerinin — ve karı koca kavgalarının me. — — Âile kavgaları çoğalıyor de. — di. Onun izahına bakılırsa işler den evlerine dönen memurlar c sıkıntısından ev işlerine müda . hale edecekler ve bu suretle aile.