Oltey "aneye, baba da tevkif e ;î; | i, ) : İ Etmek isterken Yavr ucuğun ateşte anmasına sebebiyet Veren genç baba nyanın en bedbaht adamı Üüliz gaziclerinde İbretle . SA bir hal... Dünyada ne ya. Ğhi şaşırmış bir adam. Her- Redisine düşman olmuş, hem de, hem de herkesin nef. Bıın. Ççevrilm Baba, çocuğunu terbi öze, baba da i bir halde bu. a elinden bir kaza da çı. e olacak?, Hlterede genç bir. tayyareci, dünyanın en bedbaht her halde en Tayyü- vazifi biridir. rak 1 öldürmek değilse bile kalde dövmek için o adamın nişlerdir öluya Brigton'da bir gece yarı l._ Yor. Nil ? olarak gölen » | halkı M gll daj th lı Halkın böyle top. lür olmaz baş - ;f'lr Gitgide kalabalık m“ p çağırıl « art . olis küyveti H, Eınku biribi tin ne: akşam evine dö - Tayyare karargâhın. | den — izinli Olarak | iylenerek dedikodu art. Sumruğunu sık; Idıkça Vak'a, yukarıda temas edi. baba, onu föktaya geliyor BU terbiye etmek için r.'*"nuk isterse nereye kadar Abilir? Ö t İngal'ley Parak bir gün yedi ya. Bik Ski oğlunu, korkutmak için l% © varırken çocuk, kızgin İ * dokunarak — vücudünün | İ Jerleri yanmıştır. Çocuk | Mahkemeye se " OZadıya soruşlurup arağ - itlan sonca mahkem, tayya- babayı 25 İngiliz İlrası para ha mahküm etmiştir. Baba. Mreketinde daha ağır bir ce- bir cihet gö - kedilmişi iştir AYyarec e tüm od , Sonra n gün bu cezaya kararı anladık. sine dönmüş, larak ev & gel- karşısına birikmiş kş M çıktığını görmüstür. Fa . 5_';'";hlıı'ı.. salonu zaten o gün dN Wıq istiyenler onun n '"ıu lakımdır. Parak, evine gir. Sönra ona işarı çık.. Buraya gel de yım!., diye bağıranlar artık eve girdikten | Di kuk, u ğ D de pol b Emak - istiyen 'ıı. ""tı! r. Bunut Teti "'"av dağılı hç l yine YÜY olarak İ Miştir. Ta ndığı için tek - pols kuvvetleri nin evi po. alınmıştır. kalkan. Bu sırada şark * oln Jp altına orlama üştür ü türlü yanlar yarısı bağıran bu ustürmuştür halk bir türlü oldu ! Tayyareci Parak büsbütün dağılarak cvli müyordu. Nihay sabaha karşı ha areciye U; amıştır. St ları söylemektedir Parak şun - geceye Ü, bunu duyanlar toplanır, gürültü eder did ederler. Karıra beni bıraktı, Küçük bir çocuğumuz vardır, O nu aldı, gitti Dünyada ben ne yapacağını bilmiyen bir m Çocuğumun benim bir kasdım yoktur. Çocu: için ceza- beni teh. yanmasında ğumu, söz dinlemediğ mâak nasib | | Dünyanın en fazla medenıleşmış memleketini tanıyınız : S—SON TELGRAF — 9 Haziran S—SON TELGRAF — 9 Haziran 1938 Amerika ea Ucuz lokantanın manası her halde tahmininizden farklıdır Yüksek binalar, yildirim süratile vızıldaşan otomo- biller arasında bir Amerikalının gayesi ne olabilir ? (Dünkü sayıdan devam) İtiyad ve âdetler de dikkat na. zara alınır. Amerikada, seyahat eden, okuyan, masraf eden - hep ardır. Erkek, yalnız çalışır, Nadiren ufak bir çapkınlık yaparsa da bunun ce. zasını pek ağır kadı: a kazanır. ker. Amerikan evleri çok şıktır. Bil. hassa yemek masaları çok süslü. cam masaların üstüne kıy - metli Milân veya Vencdik dante. lâları konulur. kris. talleri, gi güzeldir Orkide dür Bohemyanın mlar klerinin — ortasında r. Fam ve de. rob giyer beyaz organdi şakların eabiseleri üciverd ve sırma şeridlidir. çiçe üslerinde önlük vardır. L de Salonlar; pembe, mavi mumlarla aydınlatılır. Şöm lecde odun yakılır. Ainer eski de yaşamak isi Misafirlere hüsnü kabul ler. Nazik da arda bulunurlar, alıl rleri anırlar hediyeler ve Her evde bir, iki köpek bulu nur. Bunlar serbestçe dolaşırlar kleri zaman koltuklardan önu yakmak istemedim. Şimdi benim bu yüzden her v mahvola cak, Bulunduğun; tayyare karar- gâhindaki arkadaşiarim da ku . mandana mi t ederek beni artık aralarında görmek isteme- benim oradaki vazife . erilmesini istedikle- mdi beni o 'e bekliyo - rini söylemişi radan kovacaklar di; ç şöhret kazanı yük bir bedbahtlıktır.» Yedi yaşındak! erkek çocuk hâ- | Jâ hastahanededir. Bademlı gam, Viski Buskuvısı, Fondanlı Pandispanya, Bademli rulo naşıl yapılır Son moda Paris saç tavaleti 5 aded yumurta sarısı 5 aded bütün yumurta 200 gram podra şeker 175 gram ün 50 gram çekilmiş badem 50 gram durulmuş tereyağı Biraz portakal ve limon kabuğu rendesi YAPILMASI Yumurtalar beş dikika vurula. f ak. Pudra şekeri ilâve edilecek. 25 dakika daha vurulacak. Evvelâ erimiş tereyağ ilâve edilecek. Son. ra badem, un, Jimonkabuğu ren. desi ilâve edilir. Hafifçe karıştı - rılır. Yağ kâğıc Üzerine birer santim kalınlığında yayılır. Örtu fırında 20 . 25 dakika pişirilir, Fırından çıktıktan sonra biraz 1 ve yağ kâğı - kaysı mar. badem, pudra şekeri alı dına sarılır. İçerisin maladı sürülür -üzerine yeşil fistik konür e Viski bisküvisi 600 gram Un » badem Pudra şeker Tereyağ 1 aded yumurta, bir çay kaşığı dövülmüş tarçın, 1 paket vanilya, bir kahve ka- şığı karbonat YAPILMASI Unun ortası açılacak, — evvelâ yağ ezilecek, krem haline geti kecek, bademlerin kabukları ç ekilecek, şekerle sahilemizde) İkram « | 37 inci katında oturuyorum. So'. kağın gürültüsü pek o kadar İşi - su, günde birkaç kere ötüyor Kocamat 'e arabaları, sek. süratle gider. Fas kat, bunlar geçmezden evyel iki motosiklet yöl açar zumdır itfa: Çün © evlerde yangır | merikalılar maezler. Hepsini dışarı. hazır alızlar; Hiçbir evde ye. kokusu düyülmaz. YİYECEĞE HİLE KARIŞTIRANLAR Yiyecek şeylere hile karıştır. lara kanun çok merha: Bir tüccar, taze olmuyan satamaz. Sütçü, manav, Dükkânları sabahleyin kepenkle. rini açtılar mr Iki polis memuru içeri girer, Göster bakalım mallarını!. Der, Dükkâncı halka satacağı şeyleri birer birer — göstermek mecburiyetindedir. Polisler, defterlere de bakarlar. Birgün evvelinden satılamayıp şeyleri de tesbit ederler, d bayat birşey gördüler mi, dükkânın kepenklerini indirirler. Ağır bir ceza yazarlar - Dükkân en aşağı dört gün kapalı kalır Amerikada, sütün halisiyetine çok ehemmiyet verilir. Eğer bir eksper, süte bir.damla su karış - tırıldığını gördü mü, vay sütçü. nün başına sizdir. kasab - ilâh... Hemen dükkânın önünde yere arılr, falaka, idan kan ç eYavrul » diy ğül a, haln! Bunu kları eller, be. tuarlarında tedkik n kasablar, ade! esi görür. Kasabların satı lediye 1âbor lunur. Hile katil muame KULÜBLER VE KADINLAR Yalnız kibar nların de at tabakaya mensub kadınla . ülübleri vardır. lerin ekserisi şehir hari. cinde ve büyük bir bahçe içe' sindedir. kadı Yanlarında, golf mahalleri bu cereli, £ İttasyenin | bir yerde.. Evimizden, Universalın “stüd . yosuna otomobil ile ancak otuz dakikada gidiliyor. Sabahleyin Saat beş — buçukta kalkıyorum. Köşkten altı buçuk. um. 7 de Hemen - saçlarımı, düzeltiyorum. Stüdyonun Berber. k usta. Saçlarımı — yaptırdıktan ma — kapanıyor, mal bizzat kendim yapıyorum. Paristeki gibi... Saat tam 9 da herkes iş da Bidayette biraz sık: kat sahne vazu Hanri Kos k kibar bir adam, Ve çok 10€ nazik, ç sakin... Sonta H mimi bir dostluk var Çevirdiğim fil, Mişa Oer ni sıkılır görül . Tuhaf ma demek İstiyordu. Herkes lüyordu. Az sonra tol arı metan adım. Buna rağmen ilk gün çok met çektim: Ne yapı lediğimi bilmiy Sıkılıyor, acaba ingilizcem d i telâffuz - edebiliyo: muyum?.. Söylediğimi anlıyorlar mı? Acemi gibi görünmüyor mu- yum?... Tabillikten çıkıyor mu - yüm?. Diye terler döküyordum. Zih - den geçen bu suallere bir tür. b veremiyorum, Si günü sabırsızlıkla' bökli. İlk sahneleri perdede seyretmek istiyordum. Eve döndük Hiç memnün c beyeni ve be eden Hanri: Tebrik ederim. Cidden gü . zel oynadın.. sade evler, İçerisinde büyük bir | 1 kuyruklu bir piyano, rad. yo, orta yerde kocaman bir ma - sa, Üzerinde dünya - gazete! aları,, Kadınları, boş va - kitlerinde bu salonda toplanırlar, oku sigara içerler, gevezelik ederler. du şsalonldarı, berber ve manikör salonları, âmirlerine ba. kar, Dairelerde veya — mağazalarda | memurelik eden kadınlar muay yen günlerde gelirler, öğlen veya yemeklerini yerler. Ye - ik salonunun — önünde büyük bir taraça. vardır salı gün mü, mel yan - birşey miyı i dalma' tenkid Yemekt lara nırlar, — siyest yaparlar, güneş banyosu alırlar, Kulüb a. zaları arasınd m bir vifak ve muhadeni küm sürer. - Kulübün bir imdadı mahalli, terzihanesi, çamaşırha (Devamı 6 incı sabilede) 'n sonra hasır koltuk © gözümü kırpmadım. .. Ertesi gün saat 8 de, stüdyoda Projeksiyor salonunda idim. Kalbim — şiddetle çarpıyordu. | sıhhit Maymun adamla nasıl karşılaşdım ? Canlı bir Karakonculas ! |Parisin büyük otellerinden birinde gördüğüm *bu garib mahlük, İspanyadan kaçan bir mül-| teci ile beraber gelmiş, hayatı bir facıa... | (Paris Soire) gezetesi reportörü | meşhur maymun adamla konuş, muş- Bu entersan yazıyı aynen ( layoruz : Bir dostu: ğim otelin bürosunda, geniş kolz tuğun köşesinde Salü sormak için geldi. kanepe el oturtluruluve. oturuyardu. üzerine geli bebeklerde hitab et ad ile doğruldu. CANLI KARA KONCULOS / Hayret! İnanilmıyacak şey... Bu kara konculos canlı di sonra gele kadın korku ile bağırdı. Ve d mak için camlı kapıya Bu gatib mahlük şimdi r otomat hareketile yanımıza yaklaşıyordu. Yapışık gibi görünen kolunun ucunda si. yah, kuru bir e İnsan mı, h: kine ile h ma olduğu ilk nazarda tay b mahlük, kuru e okşuyordu. i siyah bir cüce ta bir Benden üdhiş bir p bayıl. undü ayağa Savvur ediniz. Uzun — burünl kânlı gözlü, kısa ki öz söylemek istiy lanıyor, Fakat, & li yor arcık Saçlı bi Bir ne de. z sigarayı küçük eli en bu tile ceketimi Kömür mi yakıyor, Dumanları: çiyor. Si yor, savurarak sigarasını HALİYIDDA BAN N EL DAPYÖ — stüdyoda | Tle kork- | gü | Dedi. Fakat ben sabaha kadar | | DA YAZAN: Bereket versin salan boştu. Kim. e farkına varmıyordu. Amerikalılar beni tebrik edi - yorlardı. Oh! Biraz nefes aldım. Yabancı bir lisanla filim çevir. menin nekadar güç birşey oldu. nu o gün anladım. Holivuda gitmek, kâflı bir kon turato imzâlamak çok İyi, Fakat sonu fena, Filim çevirirken ingilizce ho - cam dalma yanımda — bulunuyor. Yanlışlarımı düzeltiyordu Hocama çok şükran” — borcum vardır. Bana çok faydası — oldu yardımı dokundu. O kadar güze bir metodu vardı ki... Bu hoca . mın ismi: Madam Salemson'dur Filmin ilk kısmının çevrilmes. on beş gün sürdü. Donna Dürbin bir gün stüdya. ya beni görmeğe geldi. Donnaya prestiş ediyorum. O kadar güzel gözleri var ki daima gülüyor. Bahar gibi neş'eli biz kadın. Sanki on beş yaşında bir kız... Çok da güzel,,.AÂyi bir artiğt, Sesi de tatlı. Universal stüdyo « sunda herkes onu seviyor. Hak , ları da var, Donna, hiç (ransızca. bilmiyor Benimle ingilizce konuşuyor. Yı kında fransızca öğreneceği söy - leniyor. Adolf Manju da geldi. Tekrâr geleceğini söyledi. Manju fransiz. konuşmıya bayılıyor, Dovil'den, Nis'den bahsetti. —— ——— tablaya bırakıyor, telefonu alıyor, defteri dizide koyuyor. Tıpkı bit yere telefon edecekmiş gibi... Cid. den zeki, iyi terbiye edilmiş bir. maymun... — Gone, sebze çarbasını ço ver. 34 yaşındadır. Zekâsı, birka aylık çocuk zekâsı nisbetinde Fakat, bir köpekten daha nazi; tir. Çünkü, koltukları yırtmaz BİR FOTOĞRAF MI? KABİL DEĞİL. Bu ucubenin fotoğrafını almâk istedim. Otelci cevab verdi: Kabil değil! Sebeb?.. Çünkü bu garib mâhlükün hayatı bir faciadır. Maymun âda. mu İspanyada herkes tanır. Bar. n kahvehanelerinin eğlencesi İdi. Sahibi, İspanyanın en kibar ailelerinden birinç mensub ve çok güzel bir kadın idi. Kocası gente ral, oğlu ve damadları zabit idi. Bugün Parise iltica etmiştir. Derin bir yeis içinde yaşamakta. dir. İsmini yazmıya ne hace Kocası kaybolmuş. İhtimal yans lışlıkla bir yerde kurşuna dizil » miş. Öğlu muharebede yaralan « miş. Damadının biri millicilerin saflarında hârb etmekte devâm ediyor. Kadın, son günlerde kalb hastalığından müşteki. Kara köntolot, ekser zamanla. rımı sahibinin yatağının ayak u. da geçiriyor. Asıl kadın, koğa. sının hediyesi olan — bu ki | mahlük ile teselli buluyor.