Deniz ha Harb başlangıcında Franko ve hükümet deniz kuvvetlerinin umumi vaziyetleri ne idi ? Kaybeden tarafın h Son harblerin neticeleri Yazan ; Rahmi Yağız işaret teşkil ediy , Blrtnci yılını bitirip ikinci yılını| “Mabıyan İspanya dahili harbinin Bünlerde aldığı şekil, ilk ve ka- Vaziyetten çok daha farklıdır, zamanlarda ayni devletin or- ile halk arasındaki müsademe- isu ve az sonra| an iki ordu karakteriyle çar- ima devam eden iki taraf h“’!um arasında — bir.çok. bariz göze çarpıyor. Bugün milli he ismi altında bir otorite teş- FRANSANIN a rbleri ni kanın orduların çarpıştı; kımından orijin: talen etmeği karilerimiz için faydalı < sulduk. İçkiye mukavemet| Klübü reisi Altı litre şarap İçtikten sonra öldü! ddan bildiriliyor: rında Maldenovaç ad| yada en | | ekle şöhret ştır, Burada, bir de içkiye mukav net adlı bir kulup vardır ki köy ler buna sadece (sarhoşlar kulü - bü) derler. Kulübün azaları haftada bir gün toplanırlar, kimin dala,fazla içti - ğini tayin ederler, Geçenlerde yeni bir reis intihab edeceklerdi. reis, Ranköviç i#minde birisi idi. İçkiye mukavemetini isbat et - mek istedi, Kocaman — bardakları| birbiri arkasına yuvarlamağa baş - ladı, Taraftarları kendisini alkışlı - Maamafi, hazir buluna bazıları, hayatırı - tehlikeye| iması ihtarında bulundülar, at Rankoviş bu Sözlere e - hemmiyet vermedi, içmlede devam taları ve rlardı. Müşterek bir topra k üzerinde & evlâdlarından mürekk bu muharel şarab ten sonra yere yuvarlandı, kalb inden Nihayet altı litreye yakın içti sekti b bilgisi ba- şerh ve m öldü. İ itesii NEŞ 1938 o , Gülünüz Yalnız güzellik kadına lâzım lan muvaffakiyeti veremez Bayanlar ! Yazan:M.Sami KARAYEL Hiç şüphe olmayı severiz, Hele neşeli insanlara gıpta eder, ve onlar gibi olmağa çalışırız,' İnsan için dalma neş'eli olmak mümkün mü? Bazı insanlar neş'enin para ile re- fah iletolacağına kanidir. .yok ki hepimiz neşeli z Neşe, şahsiyetimizin | ile alâkadardır. Fıtri ve irsi mizaç- lara göre ayrılır. demevi vücudlara göre te zahürleri var - essür ve neşeni dır, İklimin, muhitin, lodosun — ve in göcundurucu sebebleri a- Neşeli ve kederli kadin insan ve hayvan bünyesi üzerinde |de tesiri vardır. bazan Dümbüllü ve Naşide, bazan İda sinı ve Şarlonun hareketlerine muhtaç - varadılışı -| *” İ —rasında en ileri, en ana sebeb göste- rilen nokta, meydana getireceği rar ve harabiyetin düşman toprak- ları üzerinde kalması ortaya atılır- ken bu hal İspanya dahili harbinde düşünmeğe değil, ağza almağa bile değer kıymette olmiyan bir keyfi yettir. Çünkü: ayni memleketin iki- e ayrılan kuvvetleri arasındaki bu arpışmalar başka bir yerde, dış top kil eden Frankist küvvetlere karşı Taklarda, yapılamazdı tabit' Bina - dacan, ikinci taraf da ayrı bir 0z-| Taleyh bala olacağı zararlar da ay- toreltenin, müflis İspanya cümhuri- |Ni topraklar Üüzerinde meydana ge- ti hükümelinin s00 mükavemet| İCceki; ve... bü hal caki mamur İs- Undurlarını teşkil ediyorlar, Bem. -| POnyanın yerinde müştakbel bir ba- başka tarzda, apayrı bir şekilde de-| "Abe doğurmaktan boşka bir tesir vam eden bu muharebenin tarafları/ YAPMiyacaktır. SD LĞ ayni kanın mahsulü, ayni toprağın | Kara ordularının şiddetli muha yetiştirdiği mlardır. Sonra, öy girift bir kavvet ayrılığı mevcud ki| (| XS işte bu nokta İspanya dahili muha- rebelerinin hususiyetine en büyük <N ea MedeeoHl BöniYE Ç ENTELLLANS — SERVİSİNDEN DAHA KURNAZ BİR KADIN 'Dört sene, esrarengiz Miralayın gölge- sinde yaşıyan, Kahireli bir tüccarın karısı bu meşhur casusun filmini almıya muvaffak olmuş.. | Asrın en esrarengiz adamı, mira-İmidir? Lâverensin dikkat nazarını şüphesini uyandırmadan kendisini, her yerde bir gölge gibi takibe mü - vafak oldu?«. Bu tıknaz, toparlak kadının cesa vetini, cüretini ve sebatını bileme -| Çenler için imkânsız görülecek bir şey değil mi? lay Lâvrensin hayatı sinemada can lar | Lâvrens, “Mavi göğlü şeyh,, 1935 senesi mayısın 19 untti günü, Lon- |dra civarında küçük>lür köyde öl - dü , Ölümünden üç seniğ sonfa çıkan| haber: Lâvrensin Hayatı sinemaya |* Halbuki bu kadını, geçenlerde Mek alınmış... Hem de Hayatta iken alı-'keye bile girmeğe muvalfak - oldu, nan 3,500 metrelik bir film mevcud Ve bir film getirdi. Ölüm tehlike - imiş, Yakında perdede, bu esraren-İleri geçirdiği muhakkaktır, iz adamın hayatını canlandıracak.| j y L e: LAVRENSSİNEMADA $ İtar?, İdeğildir. Erkek, derdi maişet sebe -| En meşhur adamı MERAK ETTİĞİ ŞEY MUSİKİDİR Bayanı da çok iyi yemek pişir- mesini bilirmiş.. Fransada kabine istifa ediyor, e- k diye her gün bir hayli telg- Tef geliyor. Yeni hükümeti, şimdi- Mebusan meclisi reisi radikal sos Yalist fırkasının başı olan M. Her- Yo'nun teşkil edeceğinden de bah- Sedilmektedir. Yalnız geçenlerde, “Ctyo Başvekâleti kabul etmiyece- İ söylemiştir. Bundan sonraki ka- bine tertibinin alacağı şekil ne o - FA B. Herlot gaze Tursa olsun, her halde Heryo'nun is- Mi bugünlerde gene söylenmekledir. d""uyn, Fransanın en ileri gelen €et adamlarındandır. Kendisinin uı'bln_cyu_ gireceği veyahut başvekil mî“rv Tivayetleri çıkınca buna yal- koz ransız gazeteleri değil, diğer dçMpa matbuatı gibi İngiliz gaze- *ri de büyük bir ehemmiyet ver- Tişkten kendilerini alamazlar. İngl l"ıu demek daha doğru olur. dur. Bugün yarın kendisi Fransada hü-| Bu film nereden göliyor? Nasıl Çevrildi?... Bu, Kahireli bir tüc- carın karısından, madam Nur Da - habiden başkasının bilmediği, bile- miyeceği bir sırdır, Madam Nur Dahabi, ufak - tefek, sevimli ve güzel yüzlü bir kadındır. Kocası ile beraber, eski ve kıymetli kıtalar, nadide halılarla dolu garib bir evde yaşar, M İşte İngiliz ajanı, Pretesle bera - ber... Sonra çölden arab kıyafetin- de, çadır altında bedevilerin oyun- larını seyrederken alınan - filimler.| Daha sonra İbnissuudun harem da- Asker £, 'T, Şav Lâvrensin ortadan — kaybolmak kendini saklamak için kullandığı i- poyrazın, yağmurun, açık havanın İnsan gülmek ve neşelenmek için | ida Mikinin maceralarına Neşe, gülmek midir? Teessür, so- | murtkanlık mıdır? Hayır!... Mese- lâ; güzel ve müstesna bir kadını gö haz duyan adam; kahkaha mı Yoksa, tabiatin bu biricik gü elliği karşısında ruht bir hayran -| lık duyarak tatlı, sakin bir heyeca-) na mı kapılır? Kadın, erkeğe nazaran daha ne- gelidir, Şuhtur.. Çünkü, erkek - gibi, iç- timal hayatın derdleri ile alâkadar bile daha durgun ve yorgundur, Kadın, yorgun olmayan ve zede - lenmiyen âsabı ile daima neş'elidir. O, ker an gülmeği, eğlenmeği ister... Ekseriyetle narin ve pembe dudaklarının arasında, bir inci gibi parlayan dişlerini göstererek, tatlı, ve baygın gözlerile erkeği süzerek güler... Kadının bu gülüşü ne ka « dar cana yakındır, Bu neşe ne sinemadaki komik ne, şesine, ve ne de Naşidin — verdiği haz ve neşeye kıyas olunmaz . Kadının her tavrında cinsinin te- zahürü vardır, O, bunu bilerek ira- di surette yapmaz. Bu gibi harekâ- tı insiyakidir, cinsidir, yanete kadar gider. |medir: — Yok carım ! Sen güzelsin ... Seni ihmal etmiyorum, lâkin bili » yorsun ya, çok meşgulüm de!, Kadın, bu beylik lâflara kulak a8 az... Muhakkak yakından ve dal- mi bir düşkünlükle sevilmek — ve kaynaşmak ister, Kadını teessüre sevkeden bir çey de kıskançlıktır... O, kıskandığı za- man benliğini kaybeder. Şikârının tahakkümünden kurtulduğunu gö - rünce, çıldırır... Eğer, evli ise, hi - . Bekâr ise bin bir maceraya atılır.. Kadının kıskançlığı çekilmez bir derddir... Marazi bir hal İılmışsa cehennemdir, Kıskanç kadınlar, erkekler, ru « han zayıf olanlardır. Şahsiyeteine güvenenlet hiç bir vakit kıskanç değildir. Çünkü; her hususta hâkim olduk larını bilirler... Kıskanç — kadnlardan — erkekler nefret eder. Ne kadar güzel ol- salar yavaş yavaş sevgilerini kay - bettirirler. Bu tipler, neşeli olmaktan uzak - tırlar, Hergün çekişen, ve didişen, hret suali soran, kocasının gizlice ceplerini arayan inhisarcı kadınlar ekseriyetle isterik tiplerdir. Yalnız, şurasını yazayım, güdü - bet, şişman bir kadının kıskahıçlığı- sim, 1935 de Vool âskeri hastahane- e » Matbuatı daha ziyade ehemmiyet ziy Etyo, İngilizler tarafındın çok|m kümetin başına geçecek mi, geçmi- yecek mi süali şöyle bir tarafa kal- sın, fakat memleketin en ileri ge- len bir fikir ve siyaset adamı olan Heryo'nun ismi, günün politika ri- vayetleri arasında dönerken İngiliz gazeteleri onun hususiyetlerine da- ir okuyucularına malümat vermek- ten geri kalmıyorlar. rebeleri bir yandan Madrid etrafı daki muhasaranın ve çarpışmaların €n hâd, en kanlı safhasını meydana getirirken, hiç beklenmiyen bir za-| manda va hattâ hiç beklenmiyen İbir yerde bir de deniz harbinin olu- şu, büsbütün dikkate değer bir harb safhasını göz önüne koydu: (Devami 7 inci sahifemizdi —— ——— ni her vesile ile iftihar duyarak an- latan Heryo'nun gene hususi haya- tına dâir verilen malümattan anla-| şıhiyor ki, bu devlet adamının diğer en kuvvetli bir merakı da musiki-| dir, Musikiyi çok sever ve hattâ mu- sikiye dair kitab bile yazarmış. Bu satırlarda Fransız mebusan meclisi reisi, eski başvekil ve her halde yine istikbalin başvekillerin- den biri olacağı şüphesz görülen M. Heryo'nun siyasi sahalarda seneler- denberi geçen faaliyetinden bahset- mek mevzuun baricinde kalıyor. Di ima ağzındaki piposiyle resimleri, karikatürleri — görülmeğe — alışılan! Heryo için pipo ayrılamadığı bir bir şeydir. Bununla beraber işte si-| ze geçen gün alınmış bir resmi kâ ağzında piposu yoktur. Etrafını ga-) zeteciler sarınış, kendisinden malü- mat soruyorlar. Kabineyi teşkil - dip etmemek işini üzerine alacak mı, almıyacak mı? Merakla onu si- kıştırıyorlar, Heryo'nun ağzında pi- posu yok, fakat gazetecilere, bu e- ciler arasınaa Heryo artık altmış beş yaşında-, dır, Yazı yazmağı çok sever, kitab yazar, seyahat eder, nutuk söyler,| hülâsa çalışarak genç kalmanın sır- rina vakıf bir adamdır. Hususi hayatına dair verilen ma-| lümattan anlaşıldığına göre, kendi- sinin en merak ettiği şey, güzel pış- miş yemektir. İyi yemeğe karşı bü- k bir merak ve iştihası vardır. En; rikya gitmek için yo_h çıkmış. Fi kat deniz tutmasından çok muzlarip İsinde bu isim altında ölmedi mi?... Bedevilerin “mavi gözlü — şeyh, unvanını verdikleri Lüvrens hasta-| lanmış ve memleketeine dönmüş - Suriyede doğmuş, bilâhare Ame- olduğundan Mısırda kalmağa mec - MERL e ” S Lavrensin mezarı bur olmuş, Bir terzihane açmış, Az tü, Harbden sonra çok yorulmuştu. sonra kapatmış, Bağdada gitmiş,| Eski nüfuzu da kalmamıştı. Çöl sonra Kerbelâya, döha sonra Medi- arablarına bir hükümet vâd etmiş- neye gitmiş. Sırasile Katatolik, ya-/ti. Herkes indinde Entellijans Ser - hudi ve müslüman olmuş... 'visin bir ajanı idi, Esrarengiz Lâv- Lâvrensia gölgesinde rens olarak kaldı. Bir gün Lâvrensle karşılaştı. Es-| İşte bu adamın bütün esrarı, Ka- rarengiz miralayın börnuzunun etek hirede, madam Nur Dobinin önün - leri arasında saklanârak mı kendi -/de kütüphanede bir masa üzerinde sini takip etti?... Bü mühim şohsi - duran dört teneke kutu içinde sak- iyeti nasıl yaşatmağa muvaffak ol -'j, Acaba bu filmler — gösterilecek, Hele, gülüş... Sevdiği ve hoşuna gittiği bir erkekle konuşurken, ara da bir, ince sesile salverdiği — derin ve kıvrak kahkahasına doyum ol « maz, En neşesiz, ıztırablı ruhları bi le siler, süuürür,.. Kadını, teessüre götüren şeyler, ihmalkârlık, sevgisizlik, kıskanç - lık, giyimsizliktir. Kadın, güzelliği ihmal edildiğini görse derhal toessüre — girer Pembe dudakları solar, burun de - likleri gerilir, Gözlerinin tatlı ba- kışı söner. Neden ihmal edildiğine üzülür, Elbisesi, süsü, eksik - olduğu za -| man kederlenir, hırçınlaşır, asabi - leşir, önüne gelene çatar... Eğer ko calı bir kıdnaa vay o adamın başı- na gelenler! Kadının en büyük kederlerinden biri de sevipte sevilmemektir. Bu ihmale tahammül edemez... |ister evli olsun! İster bekâr, ne ©- gördü mü ne yapacağını şaşırır ... Müutlak karşısındakini yenmeğe çalışır, ve ram edinceye kadar onu, neşeli görmek mümkün değildir. Ram ettikten sonra da, o, —arlık neşelidir. Şuhtur, çünkü, sevdiği kal dar sevilmiştir. Güzel bir kadın, sevdiğinden mu kabele görmezse kendisinden şüp - heye düşer, soyunur, aynaya bakar, kusurlarını arar, arkadaşlarına so - rar.., Niahyet, sevdiği erkeğe so - Tar: — Güzel değil miyim?... Herkes benim için ölüyar... Peşimden ko - mekdar kalem arkadaşlarına karşı dudaklarından silinmiyen tebessü -| du?... Filmin mürettibi yalnız — kendisi, Lavrensin hayatına ald sırlar çevri- decek mü?,.. üyor, sen neden ihmalkârsın ? lursa olsun mukabelesiz kaldığını | İna cilvesine de tahammül edilmez, İlri suratı ile, iri dudakları ile, kalın ve pehlivan omuz ve göğüsü ile böy le bir kadının nazı da çekilir mi ya? M, Sami KARAYEL ; Lokomatif Çalan bir Yumurcak 13 yaşındaki yarama:; lokomotifi bir. vagona çarptırdıktan sanra ya- kayı ele vermiştir. Lokamotif yürümiye başladı. Maki- nist yerinde bulunan bir çocuk müte adiyen düdük çalıyordu. İstasyon- bulunanlar şaşırmışlardı. Loko- motifi durdurmak imkânı yoktu. Meğer ki bir mucize zuhur etsin... Lokomoül, 200 metre kadar git - 'ti. Ve hattın üterindeki bir yük va- gonuna çarptı. Müthiş bir gürültü... Vagon parçalandı. Lykomotif de ol - duğu yerde durdu Koştular, 13 yaşında bir çocuğu ağlar buldular Lkomotif meraklısı çocuk her gün istasyona gelir, ma- | kinistlerin, lokomotifi nasıl hare- İkete getirdiklerine dikkat edermiş. O gün, istasyona gelmiş — Hat inde bulunan lokomotiflerinden birinin üzerine çıkmış, yol vecmiş. Karakola götürülen çocuk, kumpan- müdürünün delâletile serbest bı- rakılmıştır, Çocuk kumpanya hesa - bına, mühendislik tahsil edecektir.