(Hainlere Ölüm!. Silâhla olmazsa Mikrobla ölecekler Gizli teşkilâtın aley- hinde çalışacak her ferd ölüme mah- ) kümdur Gizli teşkilât etrafında tahkikat devam ederken bir çok kimseler de Yüzleştirilmektedir. Fakat teşkilâtım asıl ruhüu olan kendi tâbirlerince ehains leri arayıp bulmak — için bü- yük bir casus şebekesi kuran doktor Hanri Martin hâlâ meydana çıkamı - Lamamıştır.Fransanın pek tanınmışhe- kimlerinden biri olan Daktorun di Fransa hududu haricinde -olduğu muhakka sayılmaktadır. Şimdiye ka- dar”ilerliyen tahkikatın cn mühim bir safhası da bomba vak'ası etrafım- |da cereyan eden tahkikat da olmak- fadır, 11 Eylülde Metenyer ile mü - |hendis Lokuti birlikte yemek yemiş- ler, her ikisi de Etunl mahallesinde » ki apartımanlara konacak bombala- ra dair konuşmuşlardır. Bu sırada Metenyer'in yanında genç ve güzel EDİBLERLE — KONUŞMALAR | HALiT FAHRi söylüyor Sesli sinema ve radyonun gençlerde okuma aşkını azaltacağına kani değilim. Meselâ sine- ma ile tiyatro tamamile ayrı tekniklerdir. Ede- Ubiyatın tahlilini sinema hiç birzzaman yapamaz Yazan : Sabri Çağla yan Muharririmizin. muhtelif ,edebi F- TeRne Meseleler hakkında tanınmış mu harrir ve şairlerle yaptığı konuş- | maları .neşre devam - ediyoruz. Bugün de Halid Fahriyi dinliye- ceksiniz, — Bugünkü edebiyatımızda buh « Tan, inhitat, tevakkuf veya terakki ile vasıflandırılacak bariz ve galip Yasıl bir hususiyet görüyorsunuz at ve tevakkuf diye bir za- üyorum. Lisan, mevzu ve tah. ll dünden daha ileriye doğru gidiyor | Ve tabil a takib ediyor. Buh - rân yalnız edebi eserlerin az satılı - | faihdadır. Maamafih son — zamanda bumda da bir kımıldanma sezilmeğe başlardı Tanzimat devrinde başlayan bir Gdünün ve en zamanı kasdettiğim bu- Günün edip ve şairlerine ait eserler #fasında - sanattaki muvaffakiyet i- kinci plâna atılmak Şartiyle ve sırf kültür seviyöni esas tütulmok üzere - bir müukayese yapsanız hetice hangi| tarafın lebine zuhur eder? f - Dünkülerin çok okuyanları ol - Yuğu gibi - hattâ meşhurları içinde - bir beyit veya bir rmsra Pek az okuyanları vardı. Bugün de| — Şu dakikada aklıma gelen Maalesef buna şahit oluyoruz. Kül -| Ağlarım hatıra geldikçe gülüştükle - lür kıymeti sanat kıymeti ile müte -| rimiz. hazip bir edebiyat hiç şüphesiz — ki zi -| $ok ve derin okuyan ve Earpteki fi - kir ve edebiyat cereyanlarını, müm - kün mertebe en kıyn leri ile, tetk &n yazıcıların Bunu arzu et- hekle beraber tam manasile gaye -| Ye yaklaşıldığını iddia edemem. İhti-| Mal iktuzıdi şartların ve edebiyat ha- Ficihde meşgalelerin bunda bir d Vardır. Avrupada da hissedilen, bu #2 okuma zaâfı bizde daha fazla | vediliyorsa:ber şeyden evvel buna se- ep oları iktısadi vaziyeti sanatkârlar hesybırla yümüşatmaâk lüzimdır k kendine ve eserine hürmel hakiki sanatkâr, muhakkak - ki $ok ve iyi okuyandır, | — Aruzun heceye ve serbesi vez « he terki mevki edişi bazılarınca öz -| dile uygunsuzluğuna ve milliyet ce «| Teyanına atfedildiğinden, bu sebebler | İstisna edilmek şartiyle bu hususta | ne gibi müessirler kabul ediyor- kat Metenyer daima bunu inkâr et- miştir. Bunun ine geçenlerde- kinden başka yeni bir keşif daha ya- pilmıştir. Metenyer, bir — ötomobile bindirilerek o gün yemek yediği lo- kantaya götürülmüş, — elleri kelepçe- siz olarak istintak hâkimi ile bera- ber gittiği bu yerde her gün han; masada yemek yediğini güstermiş « tir. Bundan sonra Jaklin ile Lokuti de getirilmişlerdir. Onları 11 Eylâl- de yemek yedikleri masanın haşında nasıl bıraktıklarını göstermişlerdir., Artık istintak hâkimine — bunların © gün birlikde yemek yediklerine dair kanaat gelmiştir. Diğer taraftan tahkikatın mühim bir safhasını da Roselli kardeşlerin ğ. (Devamı 6acı sayfada) - Halit Fanrı Ozansoy — En güzel bulduğunuz bir - kata, | Ayni intihabı bir de kendi y larınız arasında yapar mısınız? — Son suale cevap güç. Yalmz, şu dakikada — «nasılsınız» — şürimin — ilk İbeytini hatırladım. Bu kelime ne ince titredi dudağında r çiy sanki çınladı bir gülün yap - rağında Sabri ÇAĞLAYAN Uğursuz evi kim tutarsa ölümden kurtulamıyor.. Şimdiye kadar ölenlerin muayene- leri bu ölümlerin basit ve tabil olmadığı şühpesini kuvvetlendirdi Biy evi tutan ilk kiracı bir pazar| — Milli sebep haricinde Aruzun | ferki ayni zamanda artistik bir dava | Ve jhtiyacın doğurduğu neticedir. Ev. Velce de müteaddit defalar söyledi - Bim gibi aruz, dolu bir plâk gibi dai: Maâavni sesleri tekrarlar ve sözlerin — Üeğişmesi ritme ancak pek büyük şa- irlerin elinde ufak bir hususiyet ilâ- | Ve'edebilir, Demek ki ahengin hudu- di vardır. Hece de ise baş bir kalıp Hairlerin deruni seslerin! almağa ha- r durüyor, Binaenaleyh, meselâ 5-7 Yöktür. Bu maktar hece içinde her- | gİ şairin içinden geler sesler var. || Gr. Fğer bir çok şiirlecde bu neslerl Aralarrnda fark göstermi rsa bu Gemektir kir O şairler derui seslerini İzhara muvaffak olamamışlardır. İgünü denize girmişti boğuldu. Ola - Halbuki aruzun zaddına — hecenin |bilir. Odası arandı. yırtılmış bir ka: Shenk gahası hududsuzluk ve niha »Idıı: resmi bulundu. Tahkikat bit - Yetsizlikle ölçülür. İmişti. Başka birisi daha gelmiş — bu " Edebi şöhretlerin teesssünde vu-|eve kiracı o dü- odasında asılı bulun- — Mehmed Hızri'nın pârdesüsü kan ia'bulan bazı hâksızlıkları zaman da-jmuştur. Yaşı 40 kadar varmış. — 40/içinde idi fakat ceşedin bulunduğu ypa tamir eder mi. aradan uzun!yıl - yaşına' gelen adam çok defa ümitsiz 'yerden başka hiç bir yerde h Seçtiği halde lâyık olduğu tak - /olur, ne yapacağını bilmez demişler.| görülmüyordu. Üzerinde aa nazlar olamamış - simalar var| — Fransanın Akdeniz sahilinde — en'bank e "udırâa |güzel bir yerde, her zenginin koşup | L SZI eserlerin zamanında anla -| gittiği kış aylarını geçirdiği Antib' -İy, z S ah (i ş #lâmayışr sanatkârın çok ileri oldu -|de böyle vak'alar d—ılnwılf meşhu W.’;:;Tm—.Px:ı:ı:ılın:m':ıîn Ğyılı:dc’;:ı M :::"da.ııı ıl:;ıı gelebilir. Bunun zıd- ul:ı 5 bir e;îe“ bahsedilmektedir. mek kâfi değil.. aRİ Ba olarak herhanigi içtimai «actu - çe içinde güzel bir ev... Ge - ğ Krişiy Ülte, lere Uyarak bir zaman şöhret |çenlerde Mehmed Hızri işminde Şi- "î".ı:';::*u:: :'f'ş“nrl" ş'": lar da zaman ile unutulurlar. Bu- / mali Afrikadan gelmiş, 35 Yaşlarında MyH,ı..; tüf 15 oîâu.b::n Dü misalleri her edebiyatta vardır,| kadar genç bir adam bu evi kirah - et bütürmyardır F'î:ns::nn ıAî;:ı K Sesli sinema ve radyo gençlerde | TUStIr. M_uı».nmı Hızri Amgnnmı “İniz sahilindeki güzel yerlerinde ba - şama aşkını azaltıyorsa, bu işi, ye-jriın yaptığı filimlerde görülen b.,.'un e luğ bi işl 4 Desli cezbetmek suretiyle mi, yok- (Yakışıklı adamlara benziyor — Uzak ü nme ErlE baz BERD delee'ya G kitapların cazibesine tesir yapmak | Memleketlerde sıcak gölgeli yerlce - vv arf hiç, boş: kaltbamiış: Maktülün boyu uzundur. Ayakkap- arından biri çıkarılmıştır. Başı açık- tır. Kendisi ağaçlar arasında — ve kanlar içinde bulunmuştur, Vesaire vesalre,.. yalnız 15 para varmış. O halde başkala. rını çalmışlar demektir. Bu cinayet Rün p | sonra iş azalin a i ilim. Meselâ sinema ile tiyatro| benziyen Mehmed Hizri ESraTenBİZ 'ler bulurdu. ıxî“glîî-kîâî'îî" akit - İyi giyinir, vakii MMamiyle ayı Ş ” n Yatar ':l:yı:lımı:ır; llmknlklherdır Edebi '!ı”.' Sürette dünyaya veda edip git -| poj para harcetmekten de kendini a- K 'a hiç bir zaman miştir. Evet... Biçane Afrikalı gen -İJamazdı. Fakat senelerdenberi bu. £ .,;anı; Demek ki her şeyden ev -|cin ölüsü, bir sabah, Antib hari -| lunduğu yerlerde münasebetsiz bir — Bikültürü ve zevki yükselt - cinde yol üzerinde — bulunmuştur. 'hali görülmemiş olan bu genç adamı Pör. İTahkikat şöyle: i (Devame 6ncı sayfamızda) | bir kız olan Jaklin bulunuyordu. Fa. | kan? Yolu n csa | k |tır. Çünkü mevsimine göre orada se- ş ile mi görüyor? |'de cereyan eden vak'aların — genç yahlar bulunmadığı zaman o da kah- dergç CT sinema ve radyonun genç.| AMerikah —ve Avrupahı - dilberleri velerde, lokanta ve barlar | ide okuma aşkını azaltacağına kani Siİldirtan, yakışıklı — kahramanlara : F A E S İ Sinema semasında yeni yeni genç yıldızlar görünmiye başladı. Büyük san'atkârların, güzel yüzlerinden, gü- zel jestlerinden ve mükemmel ayun- İarından bile usanıldığını hisseden sinema rejisörleri yeni yetişen nesle |kendi içinden san'atkârlar vermeyi tercih edere benzi Greta Karbo » İlar, Marlen Ditrih'leri takib eden Anna Bella'lar, Daniel Dariö'ler, Si- mone Simon'lar da kendilerinin ar » kasından yeni yeni güzellerin türe - -İdiğini görerek endişelenmektedirler, Bu son senenin en büyük muvaf - fakıyetini kazanan ve âdeta bir yıl- İdirim sür'atile yükselen san'atkâr « lar içinde Anni Vernay en talihlile » rinden biridir. İşe (H&lene) ve (Nina Petrovna'nın yalanı) filminde aldığı iki küçük rok le başlamıştır. Üçüncü film çevirişine de (Tarakanova) filminin yıldızı ol « İmuş, baş rolü yapmakta inanılmaz bir muvaffakıyet göstermiştir. | Kendisini gelecek senelerde — bir İsok defa peyaz perdelerde göreceğiz, | İkinci talihli kız da Carinne Luchat- re'dir. Büyük babası Fransa Kültür Vekâletinde ve Milletler Cemiyetin de büyük işler almış bir memurdür, Bu zat işten çekildiklen sonra piyes yazmak merakına düşmüş ve şaşıla- cak şey piyesleri büyük değilse bile epeyi muvaffakıyetler — kazanmıştır, Büyük babasının yazdığı bir piyeste talebe olduğu tiyatro mektebinde rol alan genç kız büyük rejisörlerin na- Zarı dikkatini celbetmiş ve ilk rolü- nü (Parmaklıksız mahpes- adında - ki filimde almıştır. Henüz gösterilmiye başlanılmamış olan bu filmin genç yıldızı daha 17 | yaşındadır. Saçları tabil sarıdır, Bo- yu 167 dir. Sporu çok sever, yüzer, otomobil kullanır, kayak yapar, te « |nis oynar, Kendisinden daha — genç bir erkek kardeşi vardır. Tiyatro de- korasyonuna çalışır. 11 yaşımdaki kız | kardeşi fevkalâde danseder. .. Moda renkler koyu mavi, kiremit rengi, bu ilkba- harda en çok kullanılacak rengler - 'den olacaktır. Bu yaz yine açık püs- tel renklerin filizlerin toz pembele - rinin ve havaf mavi ve krem ve be- ireiminee A A mek için. ayrıldığı söyle- Nilen karısı Paulette Goddard Hayatta saadet bulmayan,” daima ;mağmum, mükedder, bezgin ve bed- bin olarak tanılmış bulunan büyük kamik Şarli Şaplinin son izdivacın - danberi bambaşka bir adam * olduğu' söyleniyordu. Şarli Şaplen husul ha- yatında artık abus çehreli, titiz, hır- çın değildi diyorlardı. | | Öteki karılarile ile yaptığı kavgala- vi bununla yapmıyor. Deniliyordu ve ilâve de ediliyordu: ut hayatını yaşıyor.» «Yeni izdivacında dünyanın en me Şarlonun çok genç ve çok güzel ka- rısı Poulette Göddard bu asabi erke - başarmış saf, samimi ve neşeli bir| kadındır. Diyorlardı. Kızıl renkler, böcek kabuğu, mor, | Şarlodan sesli tilm 'ı:evır.ı Bin bütün sinirlerini yatıştırmasını Mmel olan iki komik şantör -bDumara yapıyordu. & BAA eç aN .. — 9 Şobat 1938 NEMA Corine Bu yılın talihli iki artisti.. Annie Vernay Luchaire j Carine vucnaire an hâkim olacağı terziler söyleni- liyor, ...—... Öyle zannediliyordu' Kocasını çok seviyordu. Herkesi güldüren bu adamın kalbinin ta için- | deki büyük kederi hissetmiş, onu te- davi etmiş olan bu genç kadın Şârlo- yu münzevilikten de kurtarmışdı. Holivud'un en şık salonlarında, ve kibar kulüblerinde, en eğlenceli dan. siglerinde bu çifte rastgeliniyordu. Şarlo'nun — hususi nü değil tebessüm ettiğini gören olmamıştı. Halbuki Şarlo şimdi neş'eli idi Şarlo bütün insanlar gibi gülüyor, öyle gülüyor- du ki., Holivud'a kocasile beraber — git - miş olan bir Fransız kadını; sinema gazetelerinin birinde yazdığı Holi - vut intibaatında bir kulübde rast -| geldiği bu çift hakkında şöyle yaz - mıştır: (Şarlo'nun karısı Paulette Goddard şimdiye kadar burada rastladığım ka- dınların en güzelidir. Onu gördüğüm Eece çok sade ve siyah renkte - bir gece eibisesi giyiyordu. Omuzlarına Bayet kıymetli hermin kürkten - bir manto almıştı: - Siyah Ve — pazlık saçları ensiz bir siyah kordelâ ile tu- tulmuştu. Paulette'in tırnakları 50 -< luk bir lâkla boyanmıştı. Bu Holi * vud'da eşine nadir tesadüf edilir bir| şeydir. Burada bütün kadınlar tır - naklarını kızıl bir renge boyuyorlar. ! Şarlo smokin giymiyordu. Koyu 14 - civert bi rkostum mavi bir - gömlek | Biyiyordu. Küçük papiyon kravat ta- 'kıyordu. Sahnede, hakikaten çok mükem £ “Devamı 6 inci sayfamızda Ufak maoada haberle: | Yeni moda saç Biraz güzelliğe ve süse meri olan her kadın, her gün kuaförü tiyaç hissetmeden ve hele 6 altr aylık ondülâsyonlarla saçlarım kır - İmıya lüzum görmeden de iyi taran- ş i düzelmiş bir başla sokağa İçıkabilir. Bunun için saçlara günde İbir iki saat bikodi takmak Vâzmmdır. P ? |Sâçlar iyi islâtıldıktan 'sönra biko - (diterö Barilır... Bir ik! saat tufüldük- tan sonra çıkarılır. Tekrar parmak ü- zetine dolamlarak onâ şekil verilir. Sonra ince firketelerle başa ilişti - lerk bozulmasına mâni olunur. Başta görülen çu büy kleleri yapmak hakikatte hiç de müşkül bir şey değildi. .. Kadın çamaşırları Vak'a kadın çamaşırlarının bi - çimlerinde her sene bi rdeğişiklik gö- İrülmez amına, her mevsim yoni bir kumaş modası getirir. Z Bu mevsimde benekli krep döşin- İden çamaşırlar mcda olmuştur. Benekli krep döşinden çamaşır - lar şimdidenParis'in en güzel çana> koleksiyonlarında görülmektedir. İç çamaşırlarındaki yeniliklerden bir tanesi de sutyen görjların göm- lekle ayni kumaştan veya ona uygün | garnitürlerder. yapılmış — olmasıdır. DANTEL Bu ilkbahar dantel yeniden — çok rağbet bulacaktır. Hele yazlık elbise- ler lezler gipurlar, antredölçrle çok cazib bir surette süslenilecektir. Hattâ spor kompleleri! blüzları yün — dandelden yapılacak — ve sa- de saba helbiselerine yün dantelden süsler konulacaktır. Gece elbiseleri arasındaki dantel duvaletlerinin alacağı yer pek mü - himdir. Romunyıdıkî_Al- | manların vaziyeti Bükreş —. Romanyadaki — Alman |akaliyetinin vaziyetini tayin etmek Jüzere hükümetle Romanya Almanla- rı arasında bir anlaşma olmuştur. Başvekil Goga bu hususta beyanatta İbulunacaktır. Alman gazeteleri Ro » manya Almanlarile hükümet arasın. Jdaki bu anlaşmadan çok memnun görünüyorlar. Bu anlaşraıya göre Romanyadakt- Alman öğretmenler şimdiye kadar mevcut kanunun hük- müne rağmnen Romen tarih ve lisanı- nı öğretebileceklerdir. ” Bayramda keseceğimiz kur - banların derilerini şunun — bunun eline bırakmıyahim. Hava Kuru - “mu bu derileri sizden toplıyacak - dar,