£ - SONTELGRAP AKŞAMCILAR — 90 — JESKkİ bir akşamcının defterinden Osman Cemal Kaycılı 7 Şubat 1028 Yazen : Abilader, senin demek istediğin o hoşafın yazğı gglcîan kesilmiş — Ulan, sana — söylüyorum, Bazan kayısı! mısın asalçak! | Çikisi birden şahadet parm: Yazmacı Maksut tıpkı bir vükelâ/nı birbirlerine uzatırlar) dalkavuğu edasile ayağı kalkıp yer-| — Yabanın ayısı! den bir temenna savurarak masanızı| — Bazan... Bazan... Bazan.. üstündeki dolu kadehi aldı ve: (Yine ikisi birden — parmaklarile — Başüstüne efendim, işle aldım birbirlerini gösterirler) çakıyorum! Deyip kadehi kalasına| — Bazan da efendim, naarmut dikti. Oradakiler böyle - sürprizlere| — Mustabey mi? alışıklılar; fakat, Turhan manzara| Yine ikisi de parmaklarile birbir- karşısında kendini tutamadı, Rizajlerini ışmarlarlar! babaya: — Halis ahlı — Tüv Allah müstahkını — Ahlatın babalık, ödümü patlattın be! (Maksut bu defa parmaj Üa taba güüü başında hem raki, hem — Ödün patladise gel yavrucu- :’;';" Glari şişman adamı m, damağını kaldırayım gel! — ee S Sonra tezgâhtara dönüp: ada t E.n“ğ'n"dffîf.:dğ",-"ğîf.'::î biz.| Meyhanedekiler gülmekten çatlar- CAĞ |larken bu Serkis dayı sözü Turha - nın dikkatini çekti, Bir de ne görsün, bu Serkis dayı, vaktile, Buhir Bey filân bir gece Yenikapı meyhanele- sağı versin| rkis © bir emri âliniz? ayıb olmasın ama Mât-| sutcuğum, bu alçaklık sana babadan mi n yoksa sen onu sonradan ma öğrendin? — O, bize Allah vergisidir! sutcuğum, şu alcağı tersine ki şakacı Serkis dayı değil mi? Şakalar, alaylar, nükteler biraz devam ettikten sonra içeriye uzun boylu bir kanuncu kadınla kısa k girdi. Kanuncu Türk kemancı Er meni İdi. Kanuncu kadın, Maksudun masa sında eski Endör delerinden —ei ei tü -|Rıza bey babayı görünce kör keman — Öyle iş0'bu seter de Çük ali cıya bir şeyler söyledi ve sonra onu a tekrar kadehi yakaladı,| linden tutarak Rıza ba getirdi. İkisi de babaları yerinde olan cun bir kenara i rend hanel şte, elime aldım! yanlışlıkla p de maviyı yanan çakalın hikâyesi Ben ; yanlışlıklal bir bazı bazı senin olduğun gibi kör tük olduktan sonra dışarıya çıkınca şu sanan baba hin- dinin hikâyatım bisem bilirim! — ÜÖyle ise bir baba hindi! Olaydı şindi! Nar gibi kızarınış, tepsi içindi ( Sünciü sahifeden devam) !|doğrt bulmanaş> :. Bunun için milli Fıstığı, üzümü erinde! |a0 t denilen Her Hitlerin Fırka- — İki gözüm, Maksut efendiclğim, sını iş başı sizin rahmetli peder de şairdi! — Hemi de izzetlü saadetlüi bir ş: irdi! Hay izzetlâ saadetlü senin ba- nan, Maksıur elini R.za habanın ağzır tutarak: — Sus ol y şimdi dev natanın... - Neyi kaynatarın? Hoşa! — Hoşafı çök kayı ü kesilir! — A bilâder, senin demel ğin o hoşafın yağı bizde çoktan ke- silmi: — Maksutcuğ: iyenin varmak istediği gayöleri şu son bi lerin iduresi muahedesinin Almanyan lunü bağlıyan kayatları manya istediği gibi bir o ma hava kuvvetlerini yerine getiri - iksam, ben de başlarım | yoz. ) elini ko- bi AL Sar havzası Almanya ha ne kalıyor? Hatıra bazı şeyler gel- iyo rd, Me mzig, eski Al- man müstemlekeleri, Avusturyayı çe- jkip a!mak gil 'akat bir zamandanberi Alman vada milli sosyalistlerle erkâmıhar - biye arasında için için ka an & kırılık şimdi milli müdafaa — nazırı Mareşal von Blomberg'in çekilmesi- le artık telgrafla dünyanın her ta- rafına yayılmış oldu. Alman erkânı- harbiyesi üye kadar beş senede söylediğimiz a geldi. Da- ya - Efendiriz akşamları devletha- neticeleri artık kâfi mi Erkâm harbiyenin istediği — Bazan üzüm! — Ooh, afiyet olsun iki gözüm! n yet o i İngiltere le Fransa ile an - — Bazan vişne! ak yolü. Almanyadaki v: nkişaf Po'- rorranıNo.,53 ONU KiM ÖLDÜRDÜ? Yazan: Moris Löblan Nakleden:fa, JORJÖRE AKLINI KAÇIRIYOR |Ne diye evine gittin? Ne diye kok - Polis baş müfettişi ile karısımın | teyileri yuvarladın? 'sı müdhiş oldu. Zozot ko-| — Zozot itiral etti: kançlık damarlarımı büs-| — Bilmiyorum. Öyle bir iradesi berabez gitmiş| var ki insanın buna mukavemet ct. olduğu müşahhas muhayyel bir kah-İmesi kabil değil.. raman, gayet nazik bir centilmen o-| larak anlatıyordu. Jorjöre karısma: | — Benden bir şey istemediki! — Sana, dedi, kiminle olduğunu| — Elbet öyle söylemek düşer; Sa” ben söyliyeyim. Bu adam bir centil-| dece elini öptü değil mi? Ben ondan men değil, bir katil, bir alçaktır. İri|nasıl intikam alacağımı bi Pol'un katili odur. Anlıyor musun? |di gidip Klâra'yı bir sıkıştır. Raul denilen bu katil ile beraberdin. görür, 4 — Bir katil mi? Aman ne hoş? De-| mek ben gecemi bir katille beraber — Demek sen de mukavemet ede- medin, Öyle mi?. İtiraf ediyorsun!. Jarjöre deli gibi hareket |rak polis müdüriyetine kendi kendine konuşuyocdu. Bu şe; tan Raul onun aklını a a-. — Kabahat benim mi? Beni ka -|karıyordu. Bu adamın şeytan kaç | çırdı. |vetini bizzat Zozot da söylemiyor. — İnsan istemeyince — kaçırmaz!|mu idi? Zozot kendisinin hangi ma- — Sus, hınzır! | | rinden birinde birlikte içtikleri o es- || " İyardu, Mö HİKÂYE ugünkü kız ( 4 üncü sayfadan devami sene sınıfı birinci ölarak geçti; çin babam bana bu bisikleti alı gl güzel değil mi? Artık binmeğe İbaşladım bile, | Bisiklete atladı. Epey bir yeri düş- meden katetti. | Dem L Na- | | r de artık kendi müstakbel | İtaştan esrigeme: Ve ü dü, sildi. 'du, arkadaşını bir e ki, mektepte b — Aman Demir, Demir sata mü *| |bim bir havadisim v — Ne var hayrola!, Ve Tansu bir solukta anlattı geçen gece köçke hırsız girmiş. Hem de “Tansunun açık pencoresindon, N nun odi a gürültü ile uya- n genç kızın karanlıkta eline bir el değince bileğinden kavramış |teki eline gı ö | | | ve | ve Ö ası ile " |herifi bir ter ediyordu. Gürültümüzü işitip odaya girenler adamı elimden baygın İmıdı_— kurtarmışlar. Bir kaç sene sonra idi. Demjrin .İmektebinde son sınıf talebeler arasın baka yapıldı. Çalışkan ta- vi ikmal et ya yollanılacak - t | İştirak eden yirmi müsabık arasın- da üçüncü gelen Demir köşke geldi - ğâ zaman hemen Tansuların İgitti. Ço şısı evine uklarındanberi bir kere kar et gösteremediği, — bir tamadığı bir defa bile ha- dini tahrik edemediği Tar vünmek istiyordu. Bitişik köşke geçip de genç kızın uya Ö- du, donan- odasına girer girmez büyük bir şaş-|| — Bunu |kınlık duydu. | Tansu odasının bütün - dolaplarını | İboşaltmış valizlere yerleştiriyordu. | — Bak, Demir, diyordu. liyo - rum. Öbürsü gün yolculuk var. — Ben de yolculuğa çıkıyorum. Tansu Demiri dinlemiyor. Anlatı - mrmamanaseinamenee kip etmek iktiza ediyor. Çünkü Ver- say muahedesini yırltırmış olan Al- man erkânıharbiyesi bundan — sonra nazilere de lüzum görmemiş olabi - |lir! f 918 — mağlübiyetindenberi Alman | erkânıharbiyesi o acı mağlubiyetin Jizlerini silmekle Mmeşgüldür. — Her görüyor? 'zaman vaziyete hâki molmuştur. O-| Fakat kavgayı önlerinde olan u nun diselere dair gelen ve g İtelgrafları okurken Alman er in yine faal ve m olan ânı - essir bir hallede habsedilmiş olduğunun bile |farkına varmamıştı.. Muavini Flaman, Jorjöre'yi bekli- yordu. İstintak hâkimi Klara'yı an- cak ertesi sabah sorguya çekecekti. İJorjöre bunu öğrenince — Tamam, dedi, o halde gidip kı- z sıkıştıralım. Fakat baş müfettiş genç kızın oda- sına girer girmez şaşırdı. Evvelce ve © dakikaya kadar inadcı, müteessir, kederli olan kız şimdi bambaşka ol- |muştu ve kendisini tatlı bir tebes - sümle karşılıyordu.. Elbiselerini düzeltmiş, saçımı, ba- şını taramış bir koltukta oturuyor - du. Jorjöre'ye bakarak, mütebessinm Jbir tavırla: | | — Bir emriniz mi var? diye soru- yö Jomrjöre! Baş müfettiş aptal aptal bir daki- ka durdu. Sonra, eğer suallerine doğ- TU Cevap vermezse onu hırpalayaca- |ğinı söyledi. Kız: — Mösyü, dedi, emrinize amade- yim. Zira, muhakkak olan bir şey varsa, o da nerede ise serbest kala - cağım, sonra görüşemeyiz. Sizi dıhıl bir| yordu: — Kültür bakanlı talebe göndermek müsabakaya işt beş kız dım.. v|Galatasaray, | Iğının için yaptığı ak ettim. Tam otuz yüz üç erkektik. — Birincil tahsilini ikmal ettikten son- Yugaslavı 'a idi. Büyük bir şeker fabrikasına Bi DK LA t İgün Taksim stady oynadı. Bir gün evvel federe yobarasında | 8) ç mayan Be- pancar yetiştirmeğe en el - mitakaya kurulmüştu sına Galata: | ğinden daha zaif bir kadro ile, şu şe- kildı krkadielarili| az elbiseli — genç 'Tansu bir işim, Büler Hakem A İça başlattığı erde idi. Çok|Murun ısla h yoktu ci -| 4000 kadar tal |lik va Tan-| Oyuna Galatasaraylıların bir hücu-| mu ile başlandı. Yugoslav müdafiler | Kimbilir? uzun bir vurşla oy Galatasaray Fakat bir buçuk sene beraber iş|Kalesinin önüne naklettiler ve ilk da- arkadaşlığı yaptıktan sonra ve bir -|kikalarda Yugoslav muhacimlerin bir birlerini hergün, hetgün gördükten|Sayı Çkarabilmek için çırpındıkları sonra bir gün Demir kendini bu genç|Börülüyor. Salimin seri çıkışları keza bağlayan duygunun bir çocuk -| Adnanın teennisi Yugoslavların n Tuk arkadaşlığından çok daha başka|©€ almalarına mani o'uyor. bir his olduğunu anladı., | Besinci dakikada orta mmuavindon L şam Tansunun küçük alan Yugaoslav sa, memurin aparLımanlarının Üa kat vecek bir şekil daki iki odalı apartiımanma ve dört metred fabrikanın kimyageri ik hayatına kendinden 1 atılmıştı. * abrika tenha bir kız ve çok da.. a Bunun için mi?. Yok mir Öt eri Mi karşı bir alâka duyardı? düğü ma- gı etra! ğı sahanın hmin edilen bir kalal | İmiş sofra top! Kahvelerini İken De: Haşim 10 uncu dakikada topu feden havalandır 1 gibi, Y ak gol | göslavların s0! | Biliyormusun? et! biliyordu 1 ka-i panışı ile topu kullanmak imkânını aybetmi: zamanla, tleri kıskan!p, -l İluşları, bakışları velhasıl her şeyi ile |genç kıza kalbinin sırrını ifşa etmiş, daha süratli bir şekil aldı. Galatasa- İbulunuyordu jray muha ti büyük bir enerji sar —O kudar sıkılma Demir dedi, fedecek rakib nısıf sahaya yerleştil ben yiM. |Fakat muavin hattınıı müessir ola elik Bırak bunu da!|Mama: ben söyliyeyim.» demeye — kalmadı|ni semerelt bir şekle gene kız ilâve etti |mani oluyor, Yugı Beni seviyorsun benimle evlen- Yay derecesinde se mek istiyorsun. Evet Son İDemir mütema |ketleri, a oldu. nci daki andan — sonra sarı kırmızılarin tazyiklı | sokmalarına ve daha kuv-| üstenid oyunl! tfakiyetle y nun neticesi olarak oyun — yeniden Galatasaray kalesinin önüne intikal etti ve dakikada Sacid'in ha- kikaten muvaffakıyetli bir kurtarı- pına daha tesadüf ediyoruz. Devrenin sonuna doğru oyun hizi» m kaybeder oldu, Top müdafi - ler arasında yapılan uzun vuruşlar- la kaleden kaleye gidiyor Galatasa- İray muhcimlerinin durgunluğu mü- İdafanın yükünü azamt derecesine çı. kardığı sıralarda birinci devre bitti. İkinei devrenin safahat:, birinci devrenin tekrarından ibaret — kaldı. Zaman zaman süratlenen ve zamın| zaman hızını kaybeden oyunun ce - 1 üzerinde iki takım — sırasiyle essir oldular Kâh Galatasaray Zu- kâh Yugoslavlar — Ga- zorladılar. Va - kalecinin de bugün tam forra- larında olmaları takımları mağlubi- yetten kurtârdı. Şunu tebarüz |mek icab eder ki oyunun golsüz İmesi sadece iki kalecinin muvaffakı- i ifade eder. n hakkında verilesek umumi m şudür: Oyun temiz ve güzel oynuyan Ga - latasaray içlerinde genç elemanlar den anladın diye ke -| |keledi. — Senin bütün hali yavrucu- ğum.. Şimdi de kalk da bir aynaya bak. Senibu halde görüp de bumu ar, Tamaraak için insanın kör olması 1â-| zım. | Demir genç kızın elini tuttu: — Ya sen. Dedi. Sen beni ister mi- n Tansu? rum. Hem gör olacağız. Bu son sözü söyler kı olduğunu zanneden Dörate, hak - kı çalınmiş bir insan gibi hiddet et-| ti zun evlilik senelerine terkederek ni- şanlısının elini dudaklarına — götür dü ve öptü. — Ne geker şe ledi. fazla üzmek İstemiyorum. Jorjöre müdhiş bir düşünce ile tit. jredi. Yoksa kız Raul ile görüşmeğ, muvaffak mı olmuştu? et — Raul ile konuştunuz mu? Diye sordu, onun mevkuf olmadı- Bi, iri Pol'un ölmediğini öğrendi. mi?, Raul sizi kurtarmağı mı vadet- ü?. Jorjöre altüst olmuş, kondi kendi-| ni kantroldan âciz bir vaziyette bu muvaffakiyetli bir oyun çıkardı, An karalı Musa muavin hatlının en emin oyuncusu idi. Adı -Salim mü- Bi nası, &: sinde, sualleri sormuştu.. Genç kız cevab| gayretli en ver - verdi: —— dikleri birkaç falsonun mesuliyetin- — Belki.. Bu adam harıkulâde bir| |di ve bi - | verilmiştir. bulunan kadrosiyle tahminden daha | ; Yugoslavya / 0-0 berabere kaldılar lavla den oynayan, kon- vvetli müdafaada haşin — bir biraktılar, — içlerinde oyunlarının Yugo: trolü ku' takım intibat sivrilen aslardan ziyade heyeti umur lar. Fener stadında ! Fenerbahçe stadı ina bugün de deyam edildi, İlk maçı Anadolu ve Ortaköy ta - kımları oynadılar. Anadolu hâkim bir oyundan sonra şild turnuva- Almaçı 6-2 galib bitirdi. Fenerbahşe genç takımı ile Vevuz harb gemi dostane lilerin 2-0 galfi Fenerbakçe - ehinde fakat umul- ile bitti. Anadolu sadece üç gölle m; Hüşamettin - ebib, Sedad-Re Aytan, Esad.N: İ i, Ali Riza, *|Bülend, Fikret İkinci devrede takım şu şekli âl - üsamettin-Lebib, — Sedad-Reşad, tan, Esad-Niyazi, Ali Riza, Bü - lend, Nacı, Fikret, Bu devrede ancak bir göl çıl t -0 bitti. İkinci küm Lik maçları Şerej stadı İlk maç Galata Gençler ve Bey - «B> takımları arasında oldu, Üstün bir oyundan sonra Beylerbe- yi 3-2 galip geldi. İkinci oyun Altın ordu Fenoryıl - - " İmaz arasında oynandı. İlk golü Fe- neryılmazlı Mukadder attı. Altın or- dudan Ahmed penaltıdan bir gol a- tarak beraberliği temin etti. İkinci haftayımın sonuna doğru Mukkader Feneryılmazın ikinci gölünü de ata- rak takımını 2-1 galip getirdi. Üçüncü Maç Beylerbeyi Kasımpa « paşa A takımları arasında oynan « dı. Beylerbey takımı seri - oynuyor, oyun zevkli oluyor. Soldan gelen or- taya Beylerbeyli Cahid güzel bir ka- fa vuruşu ile ilk golü yaptı. Buna 33 inci dakikada Kasımpaşadan Murta- za bir gölle mukabele etti. Haftayim berabere bitti. 2 nci haf- tayım hökem Beylerbeyinden 2 ki « şiyi çıkardı. Kasımpaşalılar bir gol ldaha atarak 2-1 galip geldiler. Son oyun Hilâl-Doğan raaçıydı. Doğan gelmediğinden Hilâl hük- mon galip sayıldı. 25,000 Frangı Alamamış 13 inct sayfadan devam) arasıuda görüşüldükten sonra — diğer cihetlerin tetkiki için maznunlara takım şeyler sorulmasına karar Vaydman'ın aldığı mektuplar Hart inde birisine gönderiliyorlardı. Hart evvelce yazıldığı üzere Vay man'ın kendine taklığı — isimlerden biridir. Lâkin bu suretle Vaydman'ın af bir vak'a gelmiştir. Hart inde bir adama Amerikadan 25 İbin frank kadar tutan bir paura gön- Jorilmişti. Bu parayı gelip —alması m'a haber verilmiş, fakat n çok düşünmüştür. Çünkü Hart isminde diğer bir a- damın bu paranın hakiki sahibi ol - y a har den kurtuldu um hattı zaman adam... Onun için mümkün olmayan| zaman birbirinin zıddı haleti ruhiye e şey yoktur, F ile aynamasaı çok daha iyi bir netice — Nekadar harıkulâde olursa 01- |almabil: sun, Klâra, elimden kurtulamazsı miz. Genç kız, müfettişi vakur bir ba - kışla süzdü, sonrı — Mülettiş efendi, dedi, bana «sen» diye hitap etmenize müsaade | etmiyorum.. Aramızda artik — devam| n etmesini istemediğm bir yanlışlık Baş, dis, nezla, grip, rom var.. Benim ismim Klara değil, Anto- ve bütün ağrılarınızı d nin.. günde 3 kaş (Devamı var) duğu çok geçmeden meydana çıkın- va Vaydman 25 bin frankı gidip al- |ma: & akıllılık ettiğini anla- İmıştır. stizma, nevrelji, k erhal keser, icabında e alınabilir.