- Karışık bir dava! Havalanan bir kuş; kon- duğu yeremi, yoksa tul- Mak isteyene mi aiddir ? Mahkemede bir kuşbaz; kuşlar çalmadığını fakat aşırdığını söyliyor !... '_*ruhkeme Tağuli —Wbem- tuhaf bir hüdisenin * dığına (!) söylemiş ve demiştir ki : TMeşgul bulunmaktadır : — Biz biribirlerimizin güveri Şi Va mi aiddir? Yoksa İgüvercin tutan kuşbazlar arasında teyenin mi malı olma- |bir usul vardır ki bu usule göre, kuş, İhavalandıktan sanra nereye konarsa İaima orasının malı olmaktadır. — Mukaveleniz var mı?.. — Bu işte mukavele olmaz ki. — Peki. bu usulü öğrenmek için uraya ve mahkemelere güvercinci İmi getirerek soracağız şimdi?.. — Kuşçular bilir !.. Bu karmakarışık meseledeki, R.. Klidle (80 senedenberi kuşbaz- Ve hayatını bu yüzden te- den Süleyman isminde bir a- €a kıiymetli güvercinlerden Üört tanesinin, yine Süleyman diğer bir kuşbaz tarafından iddia ederek İkinci Sulh Mahkemesine müracaat etmiş- Süleyman mahkemede, Çtlınan güvercinlerimin kıy- İtalli için neticede bir kuşbaz çağırı- $ lizadan 25 liraya kadar yük- |lp şahid olarak dinlenmiş ve ikinci ü hepsi, havada dönen İbir şahidin daha dinler Gündüzleri Hayvan sürüsü Geçemiyecekl, l *kıbuledı_'lmemiş lörler cemiyeti, ikinci| — Müracaat yapmağa azırlanıyorl. İııı: k Cemiyeti, atobüslerin pi- Sürması üzerine otomobil ga 0 ve şotörlerin çak zarar ğ rerek Belediyeye mü- N_"miş ve taksi otomobilleri- n mukabilinde adam ta- |dâr şehir haricinde bekletilecek ve izin verilmesini istemişti. , 24 ten sonra şehre sokulacaktır. An- tatbik edilmeğe başlandı! Şehre girip çıkacak hayvanlar için yapılan talimsatname dün tatbik |mevkiine kanulmuştur. Bu talimat- İnameye göre, Trakyadan şehre gele- ayli karışık fise bu kuşları çalmadığını, fakat aşır- Yeni talimatname dün | cek hayvanlar, her hangi saatte ge- | tirilirse getirilsin gece saat 24 e ka- | 'e işel isteyen karilerimizin bi. ze göndermiş oldukları ve göndene- çekleri mektubların parasız neşrine devam edilmektedir. Bu mektubla- rın, bizim elimize geçiş sırasına gö- İre ber gün ikinci defa neşredilmek hüzere 1 İlân ve 2 de yenl ilân neşre- lecektir. Elimizde birikmiş ve ge- lecek bütün mektubler busuretle muhakkak neşredilecektir : 28 — Leyli liselerimizden birisinin ancak (10) uncu sınıfına kadar ik - mali tahsil edebildim ve bilâhara ahvali sıhhiyem dolayısile bu mek- tebden ihraz edildim. Elyevm bütün 'hastalığım tamamile zall olmuştur. Tamamile genç ve dincim. Hususi müesseselerde velev ki cüz'i bir üc- ijret ve münasih görülecek en az bir de olsa hemen seve seve ça- kendimi sevdirmiye hazır 20 — Trikotaj fabrikalarında çalış- mış 24 yaşlarında genç bir kızım, Yevmiye ile güzel ve iyi bir iş arı- m. (Son Telgraf iş sülununda n) adresine mektub yazılması rica olunur. 30 — 10 sene evvel liseden Alâ de- İrecede mezun olarak — şahadetname aldım. Edebiyat şubesinden mmezun olduğum için yazı işlerinde rmümare- İşe ve teerübem fazladır. Kim: bir gencim. Her hangi İ veyahut bususf bir müssaese- İde asgari bir ücretle dahi olsa bana gösteri! ber işi seve seve kabu- le hazır ve âmâde bulunmaktayım, Adreşim : Son Telgraf iş ve halk sü- tunu vasıtasile Adnan ahmi'ye mü- racaat edilmelidir. , B1 — Çocuklar yanında dadı ve İmürebbiye olarak uzun ve tecrübeli seneler geçirmiş olan henüz 35 yaş- İlarında kadar ayrıca elinde; maruf | Bileler yanında da çalıştığını nâtık | banservisleri ve şahadetnameleri İmevend olan bir 'Türk bayanı ayni şekil ve vazifeler dahilinde olmak üzere evlerde veya husus! müesse. |selerde iş aramakta ve hâlen boşta |bulunmaktadır. Aâres: Son Telgraf iş sütunu va- | sıtastle (Dadı ve mürebbiye) rümü- Bu suretle, her önüne gelenin belediyeden yardım istemesi - KP — 8-SONTELGRAE - 3Birincik Tsarıyanlar süunu)Belediye ve Tam bir hastahane raporu, olmıyan fakir hastalar — İstanbula gelemiyecek muhtaçlar 1937 Halk - Filozofu” diyor kI : Akşamcılık Bir arkadaşım : — Canım, dedi, şu akşamcıle a ke zıyorum, Her akçam, her akşem bir, masa başında demlenmek ve alkol gibi bir zehiri hiç nefes almadan a 'vuUçÇ avtiç yütmak. Her halde sakim bir itiyad olsa gerek. Eğer zevkse zevk bile ardı arası kesilmiyen bir devam olamaz. Zevk, arasıra beli- |ren lezzetin adına derler. Arkadaşımın hakkı yok değil, Zi- ra hakikaten baklavayı tatlıların ve önlenecek ! Civar vilâyetlenden ve bilhassa Karadeniz sahil ve iç vilâyetlerin- | den birçok fakir veya işsiz kimseler kafile halinde mütemadiyen şeh- rimize gelmektedirler. Bunlardan mühim bir kısmı burada iş bulamadık- larından ellerindeki beş on parayı da tüketmekte ve sonra memleketle- rine dönmek için Belediyenin yardımına muhtac kalmaktadır. Bgibi ayrıca katasi muamelâta da yol açmaktadır. İşsiz ve muhtaclara yardım ve hattâ ictimai muavenet için Belediye büdeesine konan tahsi- sat mikdarı her sene muntazamsen arttırıldığı halde Belediye birçokla- rTına yardım edememekte ve bu yüzden meteliksiz kalan bu kabil kim- seler İstanbul sokaklarında dilencilik yapmaktadırlar. Bu itibarla Bele- | diye, Dahiliye Vekâletine keyfiyeti bildirmiş ve bu işin kökünden hallini istemiş idi. Vekâlet bu müracaati haklı görmüş, yeni ve mühim bir karar ver- miştir. Bu karara göre, taşradan İstanbula, mahalli hastahaneler heyeti sıhhiyesinin raporunu haiz olmayan bu kabil kimselerden hiç biri gön- | derilmiyecek, ancak ellerinde raporları olanlar gelebileceklerdir. Buna riayet ve nezaret elmiyen memüurlar şiddetle cezalandırılacaklardır. Diğer taraftan gerek şehrimizde işsiz kalan ve gerek Amadolu ve | Trakyanın muhtelif vilâyetlerinden iş bulmak üzere şehrimize gelen işsiz | vatandaş ve boşta kalan vatandaşlarımıza iş bulmak üzere Belediyede yeni bir teşkilât ta vücude gelirilecektir, İşçiye ihtiyacı olan mücaseseler bu büroya arzularını bildirecekler ve bu talebler üzerine işsizlere vazile Bu hal, Belediye büdcesinde mühim akisler tevlid eylemekte olduğu y gösterilecektir. Güzel bir Talebe Topluluğu!. Dün akçam Şehzadebaşmdaki İs- tün talebenin iştirak etliği bu top- lantıya İstiklâl marşile başlanmış, İlezzetlerin en mükemmeli, en üstü- İmü addederek derler ki : «Bir adam her gün baklava yese bıkar» Haki- katen devamlı olan zevkte artık tat, âdet haline gelmiş olduğu için her İhalde Tezzet olmaktan çıkmış demek tir. Arkadaşım iarar etti: İ — Meselâ rakı, dedi; akşamcılar, yaz kış içerler. Halbuki yazın herke- sin buram buram terlediği günlerde o, masasının başında kafasımı tütsü. lemekle meşgüuldür. Eğer ondan gün almak istiyorsa hiç değilse kışın gel- mesini beklese de şöyle buzlar üs- tünde titreye titreye sekerken — bir iki tane vuvarlara. hem içi wsmnır, İhem de artık fasılasız içkisine bir ara vermiş olmaz mı? dedi. Öteden, demindenberi sükünetle dinleyen bir akşamcının verdiği ce- vabı bilmem siz nasıl bulacaksınız: — Rakı, elde barometre ile içil - mez. Halk Filozofu yaeeamianÜani ae y ariurlemaNmder NelerassiinemAN aNmenninAn I Ka“n.s;rJe ! | Mücadele İstanbul Asliye 4 ncü Hukuk Mah- emesinden: Ğ Posta telgraf ve telefon müdüri - yetl vökili tarafından Beşiktaşta Ab- 'basağa mahallesinde mezarlık kar.- şısında 27 Nolu evde mükim iken VA rt!ırı!c_fı!. İstiktâl lisesi gençlerinin | Bu hastalık takkında ; , 1 M oL ü gleyhine açılan ala - dün geceki müsameresil. muhtelif vasıtafaria halka'... davarından dolayı müddeialey- tiklâl lisesinde talebeler tarafından | bir müsamere verilmiştir. Birçok ta- ilerlemesine imkân bırakmadan te-: |ğindan gıyabında devam — olunarak lebe velilerinin, muallimlerin ve bü- (davisi için bazı kararlar ittihaz e- İtemyiz mahkemesinin bozma kara- | İşimdi yeri belli olmıyan sabık posta İve telgraf gişe memurlarından Ah- — Ma'âmat verilecek !.. iânen muhakeme günü tebliğ e- Kanserin zamanında teşhis edilip |dildiği halde mahkemeye gelmedi- İhe dilmektedir. zaına uyulmuş olduğundan — bahisle Bu maksadla doktorlarımız için (gıyap kararının tebliğine ve muha- zuna müracaat edilmelidir. İbir tekâmül kursu açılıp kendileri- İkemenin 29/12/937 çarşamba günü ; bu teklifi reddetmiştir. |Sük saat 24 ten sonra dahi muayyei 'Mhi. kara nakil vasıtasının, (YETlerden hayvan geçirilebilecektir. * tleri muayyen bir üe- |Bu da ancak Edirnekapısından şeh- muhtelif yerlere taşıya- İçin behemehal otobüs tali- re sokulmak suretile olacaktır. De- | niz yölile Karadenizden getirilecek İit uyması lüzumdir. Hal- |bayvanlar.da yine vapurda saat 24 e “Ükg “Gbüs tallmatnamesi de ancak (kadar bekletilecek, ancak 24 te rıh- Mifay YA tekiz kişiden fazla yolcu Vasıtalar için muteberdir. tima çıkartılacaktır. Bundan başka gerek denizden, ge- İN evvelemirde iş, mecud | mugayirdir. Sonra rek karadan gelen hayvanlar güneş doğmadan mezbahaya veya sevk noktalarına behemehal götü - rülmüş olacak, gündüz şehirde hay- vean nakliyatı kat'iyen yapılmıya caktır. İki kız talebe opera parçaları töyle- mişler ve mektebin gösterit kolu da (Hanife Hamm mahkemede) ve (Şer'iye mahkemesi) isimli komedi. leri temsil etmiştir. Gençler bu mü- samerede cidden muvaffak olmuşlar ve şiddetle alkışlanmışlardır. Bil- « Sara İsmin- | Bayra;ııın Son | Hazırlıkları!. Noıı;ı faaliyet ve hareket' hassa Hikmet dansöz! deki genç kız, rollerinde temayüz et- mişlerdir. |ne kanser teşhisi ve kanser cerrahi- | 5i hakkında fennin en son terakkiya- | |t gösterilecektir. Ayrıca halkın ten- |ç vir ve irşadı için geniş ölçüde ted - | birler alınacak, halk muhtelif va: |talarla bu hastalık hakkında mal mat sahibi edilecek ve bu suretle kalkın ufak bir ihtimal karşısında |derhal doktora müracaat eylemesi |imkânları temin edilccektir, rant 14 talikine ve müddeialeyhe yir rni gün mühlet verilmesine karar ve- ilmiş olduğundan yukarıda adı ve adresi yazılı müddeialeyh ilân gü - yazılı gün ve saatte mahkemeye gel- mediği veya bir vekil göndermediği '(ul('.“ı'de gıyabında muhakemeye de Bugün arife günüdür. Uzun za « meondanberi kapalı giden hava dün | tamamile açmış ve bu sabah ta İs- Sultanahmed Birinci Sulh Hukük | — Sultanahmed Birinci Salh Hukük Hâkimliğinden: İstanbul maliye muhakemat mü- Hakımlığinden: İvam olunacağı ve bu babdaki gıyab kararının da mahkeme divarına a- sılmış Aduğu ilân olunur. İstanbul maliye muhakemat mü- |p> tanbul, parlak ve ılık bir güneşin al- — .—.—.— dörlüğü namına hazine avukatı Vas |dürlüğü namına hazine avukatı Va- | Fitre ve zekât zarfları toplanıyor!. Türk Hava Kurumu — tarafından ker bayramı münasebetile fitre ve zekât parası almak üzere mekteblere ve evlere dağıtılan zarfların heyet. ler tarafından toplanmasına başlan- mıştir, | Mezuniyet alan Afyonkarahisar Valisine vekâlet etmek üzere giden Mülkiye Müfettişlerinden (ve sabık Eminönü Kaymakamı) Raif Tek, Valinin mezuniyetinin nihayet bu- |larak vazifeye başlaması üzerine İs. 'tanbula gelmiştir. ZD KA İNANDIM! İ —5- Yazan: Halil Fırat ©€smer rengine tatlı bir |(Şimdi cumartesi) kıvırcık saçları, dol - |rektörden Zehrayı konuşmaları pek lender tesadüf edilir anlaşmalardı... Zehra onu, bile bile İsteyâ isteye, belki hiç bir karşılık beklemiye, u- bir arzu bile hissetmemiye ina- 'nır gibi sevmişti. He Fikretin, ne göz kamaştırıcı ser- da bu tanışmıya, N Yardımcı ve hiz verici ol- |YEtE ne de alımlı bir güzelliği vardı.. Zehranm en çok hoşuna giden tara- 1 Hikmet fi temiz, mert, dürüst, ağır başlı, çe ga şeker ve | Ona göre en büyük saadet, ruh Wşl olduğundan, Bediz- |zenginliği, hislerin kaynaşmasıydı.. mahsus biraz üs- ü $4 vardı.. Perşembe |küleri birdi.. Zehrı Nhü':i.luliıyıii'!"lvl'ı:— ' Yine ayni yıl içinde bir yi iğretmen Şit xa ” (her sene olduğu gibi bu sene de Şe- | tında hararetle bayrama hazırlanan bir yaz şehri manzarasını almıştır. |d Sayın tarafından Sultanahmedde / hid Sayın tarafından Sultanahmed- | nn Bayrüm, oldağundan ba v İCankurtaran mahalle ve sokağında (de Üçler mahallesi Çeşme sokak li laha ilk ve erken saatlerdenberi |12 numaralı evde oturan Zülfikar e- 'numıruh evde otuı:ın tahrir me « leyhine açılan 90 lira L kuruş har- (murlarından Hüsnü aleyhine açı » İlan 60 lira avanstan mütevellid ala- | csk davasının yapılan duruşmasın - | da müddeialeyhe tebliğat yapılama- | bal |bütün çarşılardaki kalabalık ve iz- an 90 li diham müdhiş surette artmıştır. Bil- cirahdan mütevellid alacak davası- hassa Kapalıçarşı ve Mahmudpaşa ;nm yapılan duruşmasında müddei- ri; akın akın bir sel gibi aşa- (aleyhe tebliğat yapılamadığı ve ad- 'Eski Eminönü kaymakamı ğidan yukarıya ve yukarıdan aşağı döğrü akan kadın, erkek, çoluk, ço- cek halkla kaplı ve doludur. | Bayram münasebetile peşin veri- İlen maaşlar dolayısile piyasaya üç |milyondan fazla çıkmıştır. En ziya- İde şekerciler ve elbiseciler, ayakka- (bısılar, gömlek ve kravatcılarda bü- İyük faaliyetler göze çarpmaktadır. |Her semtte süslü seyyar şeker ser- İgileri de kurulmuştur. dunu, Fikret de üniversiteyi bilire- İmişti. Onlar, nasılsa ergeç biribiri * | — Mazinin tatlı hatıralarla dolu, ha- | |İyallerinin böyle acı bir sonla bit - f cek, sonra ikisi de gide- cekler.. Fikret liselerden birinde, o (da ilk okullarda öğretmenlik edecek. 'Zehranın büyüttüğü mini minileri, Fikret olgunlaştıracak, hayata salı- | “|verecekti. x Ter, onu nasıl karşılıyacağını, nasıl lağırlıyacağını, nasıl başka başka ye- milikler, hoşa gidecekler yapacağını juzun uzun düşünür ve sonra plünla İanı” hazırlıklarını yüzekten bir is- | 'tekle, başarmağa çalışırdı. Bazı haf- ta evde kaldığı geceler Zehra, Fik - retin annesile bir odada tıpkı ana kız | İgibi koyun koyuna, kucu kucu yatar.| |Fikretin yüzünü ancak, Tünaydın - dan günaydına görürdü. Üstün gör- | tün gördüğü meziyetlerinden başka, İFikretin itimad verici, gamuslu ha- Ve onlar ne güzel anlaşmışlardı. Ül- l! Zehrayı kendine, daha çok bağla- retmişti.. Yoksa Fikret.. oku - |miş ve bu bağlar, ikl kat düğümlen- | Zehra fazla düşünmek resinin meçhul bulunduğu anlaşıla- rak 20 gün müddetle ilânen tebhöst terasına ve duruşmanın 21/1/938 ta- rihine rastlıyan cuma günü saat on buçuğa talikine karar verilmiş oldu- gundan sözü geçen gün ve saatte mahkemede hazır bulunması ve ya- hut musaddak bir vekil göndermesi ve Aksi takdirde muhakemeye gıya- bonur. (937/731) nin olacaklardı. İdığı ve adresinin meçhul bulunduğa İanlaşılarak 20 gün müddetle ilünen İtebliğat ierasına ve duruşmanın 21/ | 1/938 tarihine rastlıyan cuma gühü -| ssat on buçuğa falikine karar veril- | mış olduğundan sözü geçen gün ve || İsaatte mahkemede hazır bulunması | veya musaddak bir vekil gönderme- | si ve aksi takdirde muhakemeye g- || İbında bakılacağı ilânenen tebliğ o- yabmda bakılacağı ilânen tebliğ e- r, (937/727) — Bütün dilekler, arzular, hep o, uy- |mesı Zehrayı daldığı düşünceden, kusuz geceye bırakılmış, bu geceler, yalnız ruhların anlaşması, yürek - e doldürülmüştu.. Bir | gün, bir saat, bir lâhza bile, et ve dudakların her çıpınışını ve istekle- rini örten gecelerin sabahsızlığına, © kadar seve seve, boyun eğen, iman eden o kadar sonsuz tahammülleri vardı ki.. Hör ikisi de bu telâkkilerine an - layışlarına yabancı bir sabahın doğ- mast İhtimalile sarsılıyor, yürek sı- zılariyle zaman zaman içten içe İ- nildediklerini duyar gibi oluyorlar- di. Bir gün bu tatlı ve manevi güzel- liklerle dolu rüyalarından, acı bir haykırışla ayıldıklarımı, eğer gör - İmek mukadderse yaşamak, onlar i- çin ölümden renksiz ve daha soldu- rucuydu.. Şüphe.. Oft bu gece, neden Fikre- tin ruhunu sevmiş, dudaklarını tit - istemedi. birdenbire acı bir sıçrayışla uyandır- dı. Sandal ansızm yan yatmış, Fik - İret çevik bir hareketle önu bilekle - | İrinden yakalamıştır — Ne yapıyorsun Zehra, Az daha Adı'işeı:ekliu.. Genç kız kendisine ya- İmı yarıya geldiği o dakikada Fikre- tin kolları arasında olduğunu görün: ce, biraz şaşkın ve hayretle sordu: — Çok mu dolaştım Fikret?. — Az daha denize düşüyor, beni gözlerinle öldürmek istiyordun.. — Öyle korkmuştum ki.. — Neden?. | —Hiç. Of. Bu sahil ve bu koy ne İıssız., | — Hâlâ ayılmamışsın Zehra. Ne - irede olduğumuzum farkında bile de- || İğilsin güzel kız. Seni tam bir saat- tir gezdiriyorum.. | Sen denizde geziyorsun diye, ay İsöndü. Engine / gömüldü. Yıldızlar İbirer birer buluta sindi. Sular şim- di o kadar renkli ki, Zehra.. Bak, (Devamı var) Birimizin derdi Hepimizin derdi insaniyet temennisi Son zamanlarda ve bu ecı kış metsiminde sokaklarda yine üstü başı perişan, yalmayak ve kimse- siz gibi görünen dilenci çocuklara teseadüf edilmiye başlanmıştır. Geçenlerde bunlardan birkısmı- aen; «Kitab ve defter alacağım!» gibi bahanelerle gelip geçenlerden merhamet ve sadaka yalvardıkla- rını yazmıştık. Bugün de buna benzer, fakat bu çocukların mu- khakkak sefaletten kurtanılmasını aaletan şu hazin okuyucu mektu- bunu yezıyoruz: «Kadir gecesi münasebetile Ço- cuk Eşirgeme Kurumu Alemdar kolu tarafından halktan teberrü toplanırken, Yerebatanda oturan 3 kardeşten ibarel olan ve babası iş aramak üzere Anadoluya gide- yek üç aydanberi geri dönmiyen ve ailesine yerini bildirmiyen, £ yaşındaki Bahriye izminde bir kız çocuğu cemide ve camdin içinde «Bkmek param...» diyerek şundan bunden aldığı üç - beş kuruştm taramımı Esirgeme Kurumu kt- tularına atarak camtdeki halkın hepsini bir kat daha mütehasris ve teessür etmiştir. Yalmayak ve pek perişan olan bur çocuk, Alemcar Kurumu tara- fından himaye edilmelidir. Alâ- kadarların nazarıdikkatini — cel - betmenizi diler ve buna benzer,